tatil-sepeti

Türkiye'de T10X ile elektrikli otomobil pazar lideri olan Togg, T10F modelini bu yıl sonundan itibaren siparişe açmayı, gelecek yılın başından itibaren de kullanıcılarına teslim etmeye başlamayı hedefliyor.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla Türkiye'nin yerli ve milli otomobil rüyası için kurulan Togg, 25 Haziran'da kuruluşunun 6'ncı yılını dolduruyor.

 

Son birkaç yıl içinde hem markalaşma hem de üretim anlamında önemli adımlar atıldı.

 

Gelinen noktaya kronolojik olarak bakıldığında, 2018'in eylül ayında tasarlanan T10X'in ilk prototip gösterimi 2019 Aralık'ta gerçekleştirildi.

 

Ardından, 18 Temmuz 2020'de inşaatına başlanan Togg Teknoloji Kampüsü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda törenle açılırken, açılışta Togg'un ilk akıllı cihazı C SUV'un seri üretim bandından inişi kutlandı.

 

Togg, 14 Mart 2023'te Togg modellerinin fiyatlarını açıkladı ve 29 Mart 2023'te ön sipariş sahipleri çekilişle belirlendi. 177 binin üzerinde talep alan Togg, 2023 için planlanan toplam üretim hedefini 20 binden 28 bin adede yükseltti.

 

Tip onayı ardından seri üretim 2023'ün mart-nisan aylarında başladı. Togg'un yerlilik oranı üretim başlangıcında yüzde 51'in üzerindeyken, üç yıl içinde bu oran yüzde 68'e ulaştı. Togg'un iş ortaklarının yüzde 75'i Türkiye'den, yüzde 25'i ise Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'dan kuruldu.

 

BATARYA ÜRETİMİNİN 2025'TE BAŞLAMASI HEDEFLENİYOR

 

Batarya üretim konusuna da önem veren Togg, bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Siro Temel Atma Töreni’ni gerçekleştirdi. Siro Silk Road Temiz Enerji Depolama Teknolojileri 2021’de kuruldu. Farasis Enerji ve Togg arasında yüzde 50-50 ortaklık sağlanmıştı.

 

Batarya üretim tesisi için inşaat devam ediyor. Tesisin bu yıl içinde tamamlanması beklenirken, batarya üretiminin 2025’te başlaması hedefleniyor. Siro 2026’dan itibaren de hücre geliştirme dahil olmak üzere entegre enerji depolama üreticisi haline gelinecek.

 

Togg, ayrıca Trugo Akıllı Şarj markasıyla ilk şarj cihazlarını 11 Ekim 2022’de Bolu HighWay Dinlenme Tesisi’nde kurdu. O tarihten bu yana Türkiye’nin 81 ilinde 600’ün üzerinde DC, 250’den fazla da AC şarj istasyonuna ulaşıldı.

 

YENİ MODELLER HAZIRLANIYOR

 

T10X'in teslimatlarının yanı sıra yeni model çalışmalarını da sürdüren Togg, 2019'da ön gösterimini yaptığı doğuştan elektrikli ikinci akıllı cihazının güncel halini "T10F" model ismiyle dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES 2024'te kamuoyu ile paylaştı.

 

T10F modeli, tasarımı, güç kaynağı olarak kullanılması, yapay zeka sistemleri ve sürüş destek asistanları gibi özellikleriyle de dikkati çekiyor.

 

Togg, B segmentindeki bir SUV otomobilin çalışmalarını da sürdürüyor. Bu kapsamda, T8X ismi verilen modelin gelecek yıl ön gösteriminin yapılması bekleniyor.

 

T10F YIL SONUNDA ÖN SİPARİŞE AÇILACAK

 

Günümüzün tasarım dinamiklerini yansıtan ve sedan modellerden beklentileri de karşılayan bir fastback model olan T10F’in, Türkiye’de bu yıl sonundan itibaren siparişe açılması, gelecek yılın başından itibaren de kullanıcılarına teslim edilmeye başlanması bekleniyor.

 

Togg, yeni akıllı cihazlarıyla 2032’ye kadar 5 farklı modelle 1 milyon araç üretmeyi hedefliyor.

 

AVRUPA’DA GELECEK YILIN BAŞINDA SATILACAK

 

Togg, Avrupa hedefleri kapsamında Togg Europe GmbH'yı Almanya'da 2021'in mayıs ayında kurmuştu.

 

Avrupa'da da önemli mobilite şirketlerden biri olmayı hedefleyen Togg, T10X modelini Avrupa'da bu yıl sonunda ön siparişe açmayı hedefliyor.

 

Gelecek yılın başından itibaren T10X ve T10F modellerinin birlikte Avrupa'da satışa sunulacağı öngörülüyor.

 

T10X PAZAR LİDERİ OLMAYA DEVAM ETTİ

 

Diğer yandan, son verilere bakıldığında Togg'un Türkiye elektrikli otomobil pazarındaki performansı dikkati çekiyor.

 

ODMD verilerine göre, elektrikli otomobil markaları arasında yükselişi devam eden Togg, mayısta da pazar liderliğini sürdürdü.

 

Togg, geçen ay 4 bin 140 adetlik satışla en yakın rakibine 3 bin 590 adet fark attı. Bu dönemde Togg'un elektrikli otomobil pazar payı yüzde 56,33 olarak kayıtlara geçti. Bir diğer ifadeyle satılan her 2 elektrikli otomobilden 1'i Togg T10X oldu.

 

Ocak-mayıs dönemine bakıldığında ise Togg'un elektrikli otomobil satışlarındaki pazar payı 11 bin 288 adetle yüzde 40,89 seviyesinde gerçekleşti.

25 Haziran 2024 Salı

Avustralya'nın dijital medya düzenlemeleri, gençleri çevrimiçi tehlikelerden koruma ve dijital platformları daha sorumlu hale getirme amacı taşıyor. Bu adımlar, küresel dijital politikalara önemli bir model sunuyor.


 

Medya Stratejisti Dr. Muhammed Ersin Toy, dijital dünyanın arz ettiği tehlikelere karşı çocukları ve gençleri korumak adına atılan bazı adımları Avustralya örneği üzerinden kaleme aldı.

 

Dijital medya platformları, günümüz toplumlarında köklü değişimlere neden oldu. Hatta ulus-devletlerin sınırları dahi artık "dijital vatan" ve "siber vatan" gibi kavramlarla yeniden tanımlanıyor. Bu platformlar, yalnızca gündelik yaşamlarımızı etkilemekle kalmayarak aynı zamanda toplumsal algılarımızı ve alışkanlıklarımızı da yeniden şekillendiriyor. Özellikle çocuklar ve gençler üzerinde önemli psikolojik ve sosyolojik etkiler yaratan dijital platformlara sürekli maruz kalma durumu tüm yaş gruplarını etkilerken, gelişim sürecindeki gençlerde bu olumsuz etkiler daha belirgin hale geliyor. Siber zorbalık, sosyal medya bağımlılığı ve zararlı içeriklere maruz kalma gibi riskler, gençlerin ruhsal ve zihinsel sağlıklarını tehdit eden önemli sorunlar olarak ortaya çıkıyor. Bu durum, ebeveynler, eğitimciler, uzmanlar ve hükümetler tarafından acil bir çözüm gerektiren bir mesele haline gelmiş durumda.

 

Özellikle sosyal medyada yayılan bilgi kirliliği, dezenformasyon, sansür ve yanıltıcı içerikler, toplumun doğru bilgiye erişim yetisini zayıflatarak bireylerin gerçeklik algısını bozabiliyor. Bu tür içerikler, insanların doğru ile yanlışı ayırt etme becerilerini zedelerken uzun vadede bireylerin karar alma süreçlerini olumsuz yönde etkiliyor. Ayrıca dijital medya platformlarının aşırı kullanımı, bireylerin yaratıcı düşünme ve hayal gücünü köreltiyor ve onları pasif içerik tüketicilerine dönüştürüyor.

 

KAPSAMLI DÜZENLEMELER VE DENETİM MEKANİZMALARI

 

Dijital platformların bu olumsuz etkilerini sınırlandırmak amacıyla birçok ülke, kapsamlı düzenlemeler ve denetim mekanizmaları geliştiriyor. Özellikle Avustralya, 2024 yılı itibarıyla gençleri korumaya yönelik sosyal medya platformları için yeni düzenlemeler getirmiştir. Bu düzenlemeler, yaş sınırları ve veri güvenliği gibi konulara odaklanarak genç kullanıcıların karşılaştığı riskleri en aza indirmeyi ve dijital ortamlarda daha güvenli bir deneyim yaşamalarını sağlamayı hedefliyor.

 

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese liderliğinde geliştirilen bu düzenlemeler, özellikle çocuk kullanıcıları korumaya ve sosyal medya platformlarının sorumluluklarını artırmaya yöneliktir. Albanese, sosyal medyanın gençleri gerçek yaşam deneyimlerinden uzaklaştırdığını ve böylece zihinsel ve fiziksel sağlıklarını olumsuz etkilediğini vurguluyor. Bu kapsamda, yaş doğrulama sistemlerinin uygulanması ve platformların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltacak sorumluluklar üstlenmesi planlanıyor.

 

Reuters haber ajansının aktardığına göre, Başbakan Albanese’in merkez sol hükümeti, sosyal medya için minimum yaş uygulaması getirmeden önce bir yaş doğrulama testini uygulamaya koyacak. Albanese, yaş belirtmese de yaş sınırının 14-16 arasında olması bekleniyor. Basına açıklamalarda bulunan Başbakan Albanese, “Çocukların cihazlarından uzak durduğunu, futbol sahalarına, yüzme havuzlarına, tenis kortlarına gittiğini görmek istiyorum. Gerçek insanlarla gerçek deneyimlerinin olmasını istiyoruz çünkü sosyal medyanın onlara sosyal zarar verdiğini biliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

 

Avustralya, Ekim 2023'te kamu okullarında akıllı telefon kullanımını yasakladı. Bu yasağın ardından yalnızca okul sınırları içerisinde değil, gündelik hayatta da çocukların dijital cihazlarda sosyal medya kullanımına sınırlama getirilmesi öneriliyor. Başbakan Albanese, ebeveynlerin çocuklarının sosyal medya kullanımı konusunda ciddi endişeler taşıdığını ifade etti. Avustralya Parlamentosu'na sunulan yeni yasa tasarısına göre, ayrıca Avustralya İletişim ve Medya Kurumu (ACMA), sosyal medya platformlarında kullanıcılar tarafından paylaşılan yanlış bilgi ve dezenformasyonu araştırma ve bu platformları cezalandırma yetkisine sahip olacaktır. Bu yeni düzenlemeler, sosyal medya şirketlerine daha şeffaf raporlama zorunluluğu getirirken, platformların tespit edilen yanlış bilgileri kaldırma yükümlülüğünü de içeriyor. Kurallara uymayan platformlar, küresel gelirlerinin yüzde 5'ine kadar para cezasına çarptırılabilirler.

 

Avustralya İletişim Bakanı Michelle Rowland, bu yasayla ilgili şu ifadeleri kullanıyor: "Yanlış bilgi ve dezenformasyon, Avustralyalıların güvenliği ve refahıyla birlikte demokrasimize, toplumumuza ve ekonomimize ciddi bir tehdit oluşturuyor. Hiçbir şey yapmamak ve bu sorunun büyümesine izin vermek bir seçenek değildir."

 

Nitekim, Avustralya Medya Okuryazarlığı İttifakı'na göre, Avustralyalıların yüzde 80'i sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin mutlaka ele alınması gerektiğini düşünüyor.

 

TEKNİK VE ETİK ZORLUKLAR

 

Yaş sınırlandırmaları ve doğrulama teknolojilerinin uygulanmasında çeşitli teknik ve etik zorluklar ortaya çıkıyor. Uzmanlar, mevcut yaş doğrulama sistemlerinin güvenilirlikten yoksun olduğunu ve kullanıcıların kişisel verilerinin toplanmasının gizlilik ihlallerine yol açabileceğini ifade ediyor. Özellikle genç kullanıcıların sahte kimlik bilgilerini kullanarak bu sınırlamaları aşma ihtimali, bu düzenlemelerin etkinliği konusundaki endişeleri artırıyor. Bu nedenle, Avustralya hükümeti yaş doğrulama teknolojilerinin daha etkin hale getirilmesi amacıyla kapsamlı bir test süreci başlatmıştır.

 

eSafety Komiseri, yasaların uygulanmasını denetleyecek ve sosyal medya platformlarına ciddi yaptırımlar uygulanmasını sağlayacaktır. Bu düzenlemeler, gençlerin çevrimiçi güvenliğini sağlamanın yanı sıra, sosyal medya platformları ile yerel medya kuruluşları arasındaki ekonomik ilişkileri de düzenlemeyi amaçlıyor. Özellikle, Avustralya'da yürürlüğe giren News Media Bargaining Code, dijital platformlara yerel medya kuruluşlarına ödeme yapma zorunluluğu getirdi.

 

Bu yasa, dijital platformların medya sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmeyi ve medya ekonomisinde daha adil bir denge sağlamayı hedefliyor. Avustralya’nın sosyal medya düzenlemeleri, federal hükümetin yanı sıra eyalet yönetimlerinden de güçlü destek alıyor. Güney Avustralya Başbakanı Peter Malinauskas, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini sigara ve alkolün zararlarıyla karşılaştırarak, gençlerin korunmasının devletin birincil sorumluluğu olduğunu vurguladı. Victoria Eyaleti Başbakanı Jacinta Allan ise, ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi içeriklerini kontrol etme konusunda karşılaştıkları zorluklara dikkat çekerek bu düzenlemelerin teknoloji şirketlerinin sorumluluklarını artıracağına inandığını dile getirdi.

 

Avustralya'nın dijital medya düzenlemeleri, gençleri çevrimiçi tehlikelerden koruma ve dijital platformları daha sorumlu hale getirme amacı taşıyor. Bu adımlar, dijital çağda genç kullanıcıların güvenliğini sağlamaya yönelik küresel dijital politikalara önemli bir model sunuyor. Ancak, bu düzenlemelerin uzun vadeli etkilerinin değerlendirilmesi için özellikle teknik uygulanabilirlik ve veri güvenliği konularında daha derinlemesine analizler yapılması gerekiyor. Avustralya'nın bu girişimleri, diğer ülkeler için dijital platformlara karşı etkin düzenlemeler oluşturma konusunda örnek olabilir.

 

Dijital platformlar, ticari çıkarlarını maksimize etmek amacıyla faaliyet gösterdikleri ülkelerin hukuki düzenlemelerine ve toplumsal yapısına, ahlak anlayışına ve etik değerlerine yeterince saygı göstermiyor ve bu konularda gerekli hassasiyeti sergilemiyor.

 

Küresel platformların yerel normları göz ardı eden bu tutumu, devletler için ciddi bir düzenleme ve denetim ihtiyacı doğuruyor. Bu bağlamda, devletlerin dijital platformlara karşı daha radikal önlemler alarak, bu şirketleri kendi ülkelerinin hukuki ve ahlaki normlarına uyum sağlamaya zorlaması, yalnızca ulusal çıkarlar açısından değil, küresel düzeyde de kritik bir gereklilik olarak öne çıkıyor.

 

Dijital egemenliğin korunması, toplumsal ve etik değerlerin ve aile yapısının muhafazası için dünya devletlerinin ortak ve etkin politikalar geliştirmesi elzemdir.

 

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : dijital Avustralya çocuk genç tehlike

Avrupa Birliği'nin (AB) gönüllü taahhütler içeren yapay zeka paktına 100'ün üzerinde şirket imza attı.


 

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, teknoloji, telekomünikasyon, sağlık, bankacılık, otomotiv ve havacılık gibi çeşitli sektörlerden 116 firmanın AB yapay zeka paktına imza attığını açıkladı.

 

Açıklamada, pakt ile AB yapay zeka yasasının uygulamaya girmesi öncesinde şirketlerin, bu alandaki yönetim stratejisi, yüksek risk sistemlerinin belirlenmesi, farkındalık gibi alanlarda gönüllü taahhütlerde bulunduğu belirtildi.

 

Paktı imzalayan firmalar arasında Microsoft, Google, Amazon, OpenAI, Hewlett Packard, IBM, Lenovo, Samsung, Qualcomm, Sap ve Adobe de bulunuyor.

 

Facebook ve Instagram'ın sahibi Meta'nın pakta katılmaması dikkati çekti.

 

AB Yapay Zeka Yasası'nın Ağustos 2026'da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Pakt ile bu süreçte yapay zeka alanında uyum sağlanması hedefleniyor.

25 Eylül 2024 Çarşamba