İSA KARAKAŞ


Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, günümüzde hızla yaygınlaşan kısmi süreli çalışanların hakları konusunda emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararla hem kısmi süreli çalışmanın tarifi hem de işçilik alacak ve tazminatları açıklığa kavuşturuldu. 


Günümüzde part-time ya da kısmi süreli çalışma hızla yaygınlaşıyor. Ancak bu şekilde çalışanların hakları konusunda İş Kanunu’nda yeterli bir açıklık olmadığı için uygulamada Yargıtay kararları yol gösterici oluyor. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin emsal nitelikteki kararıyla hem kısmi süreli çalışmanın tarifi hem de işçilik alacak ve tazminatları, hiçbir duraksamaya mahal bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturuldu. Kısmi süreli iş sözleşmelerinden kaynaklanan işçilik alacak ve tazminatları ile sendikal hakların uygulanmasında Yargıtay kararındaki temel ilkelerin esas alınması, hem işçilerin hem de işverenlerin lehine olacak. Daha da önemlisi, gereksiz ihtilafların doğması bertaraf edilmiş olacak.

 

İşçinin iş sözleşmesinin kısmi süreli mi, tam süreli mi olduğunun ayrımında dikkate alınan kıstaslar, kısmi süreli çalışan işçilerin toplu sözleşmeden faydalanma hakkı ile diğer işçilik alacak ve tazminatları konusundaki uyuşmazlıklara emsal nitelikte Yargıtay kararı, bu yazımızda değerlendirildi.

 

Kararı veren daire başkanlığı: Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 

Karar bilgileri: Esas No. 2023/18903, Karar No. 2023/18812

 

YASAL DAYANAĞI

 

4857 sayılı İş Kanunu’nun ‘Kısmi süreli ve tam süreli iş sözleşmesi’ başlıklı 13. maddesinde; işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmi süreli iş sözleşmesi olduğu tarif edilmiştir. Maddenin devamında ise kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçinin, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmi süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamayacağı vurgulanmış, kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Tarifte geçen emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçi olarak tanımlanmıştır. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçinin esas alınması gerektiği hükme bağlanmıştır.

 

30 SAAT ALTINDA ÇALIŞMA

 

İnceleme konusu kararda, davacı işçinin kısmi süreli mi, tam süreli mi çalışan olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunuyor. Yasal dayanak hükümleri çerçevesinde kısmi süreli iş sözleşmesinde esas alınacak haftalık normal çalışma süresi, tam süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçiye göre belirlenecek. Kanunun 63. maddesinde yazılı olan haftalık iş süresi azamidir. Buna göre o işkolunda emsal bir işçinin ortalama haftalık çalışma süresi 45 saati aşmamak şartıyla belirlenmeli ve bunun önemli ölçüde azaltılmış olup olmadığına bakılmalı. 

 

4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi kapsamında çıkarılan İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre, “İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma, kısmi süreli çalışmadır.” Gerekçede ‘üçte ikisinden az’ olan çalışma ifadesi kullanılmışken, yönetmelikte üçte iki oranına kadar yapılan çalışmalar kısmi çalışma sayılıyor. Yargıtay kararında, bu mevzuat hükümlerinden hareketle emsal işçiye göre 45 saat olarak belirlenen normal çalışmanın taraflarca 30 saat ve daha altında kararlaştırılması halinde, kısmi süreli iş sözleşmesinin varlığından söz edilebileceği belirtildi. 

 

Yargıtay kararına göre, işçilik alacaklarına ilişkin ihtilaflarda ise ücretinin veya diğer parasal haklarının tam süreli emsal işçinin çalışma süresi ve ücretine göre oranlanmak suretiyle belirlenecek olan haklarını talep etmesi mümkün. 

 

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN YARARLANABİLİRLER

 

Kararda en dikkat çekici husus ise toplu sözleşmeden faydalanma hakkı ile ilgili. İnceleme konusu kararda, bu hususta şu hükme varıldı: “Kısmi süreli çalışan işçiler sendikaya üye olabilirler, toplu iş sözleşmelerinin kapsamına girebilirler, greve katılabilirler. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar, bu kanunun 18. ve 29. maddesinde yazılı olan işçi sayısına dahildirler ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilirler. Somut olayda, dosya içerisinde yer alan belirli süreli hizmet sözleşmesi (part-time) başlıklı sözleşmeler bulunmaktadır. Dinlenen davalı tanıkları, davacının yarı zamanlı çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre de çalışma süresi genellikle 30 günün altındadır. Mahkemece, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, davacıya ait ücret bordroları da incelenerek ve davacının imzaladığı hizmet sözleşmesi ve diğer delilleri birlikte değerlendirilerek, davacının kısmi süreli mi yoksa tam süreli çalışan mı olduğu belirlenmeli, davacının kısmi süreli olarak çalıştığının anlaşılması halinde, davaya konu Toplu İş Sözleşmesi’nin 6/c maddesinde yer alan part-time çalışan işçilerin ayrıca toplu iş sözleşmesindeki bu yardımlardan yararlanamayacağına ilişkin düzenlemenin, davalı tarafından bu düzenlemeyi haklı kılan bir nedenin bulunduğu ispat edilemediğinden, geçersiz olduğu kabul edilerek, davacının çalışma süresi ile orantılı olarak toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı kabul edilmelidir.”

 

KIDEM TAZMİNATI VE İZİN HAKKI

 

Kısmi çalışmada, kanunda yer almasına rağmen kıdemin nasıl belirleneceği, ihbar, izin gibi haklardan nasıl yararlanılacağı, bu haklarla ilgili hesap şekli yine normatif olarak düzenlenmiş değil. Konu, Yargı kararlarıyla çözüme kavuşturuluyor. Buna göre, kısmi çalışma ister haftanın bir veya bazı günleri çalışma şeklinde gerçekleşsin, ister her gün birkaç saat şeklinde olsun, işçinin işyerinde çalışmaya başladığı tarihten itibaren bir yıl geçince kıdem tazminatı ve izin hakkının doğabileceği (Yargıtay 9. HD. 12.2.2008 gün 2007/31462 esas, 2008/108 karar no) kararı ile istikrar kazandı. Aynı dairenin kararına göre, hesaplamada esas alınacak ücret ise işçinin kısmi çalışma karşılığı aldığı ücret olmalı. Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin 13. maddesinde, kısmi süreli ve çağrı üzerine çalışan işçilerin izin hakkı bakımından tam süreli işçilere göre farklı bir uygulamaya tabi olamayacakları açıklandı. Bu durumda bir yıllık çalışma süresini dolduran kısmi süreli çalışan işçinin izin hakkı var.

01 Temmuz 2024 Pazartesi

DOÇ. DR. ADNAN ERTEMEL

adnan.ertemel@gmail.com

 

Yapay zeka dünyasında büyük oyuncular olan OpenAI, Grok ve Gemini, kıyasıya bir yarış içinde. Bu yarışın temelinde, daha büyük ve çeşitli veri setleriyle modellerini eğitme çabası yatıyor. OpenAI’nin GPT-4o modelini sınırlı da olsa ücretsiz olarak sunması, bu stratejinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu hamle, kullanıcıların geniş veri setlerini platforma yükleyip analiz yapmalarına olanak tanırken, aynı zamanda OpenAI’ye modellerini geliştirmek için gereken veriyi sağlıyor.

 

APPLE VE OPENAI İŞBİRLİĞİ

 

Yakın zamanda Apple’ın OpenAI ile yaptığı işbirliği, bu alanda dikkat çeken bir gelişme oldu. Apple, yapay zeka teknolojilerinde geri kalmamak adına OpenAI ile ortak çalışmalar yürüterek, kendi ekosistemine bu ileri seviye yapay zeka çözümlerini entegre etmeyi hedefliyor. Ancak bu işbirliği, Tesla ve Twitter (yeni adıyla X) patronu olan Elon Musk’un tepkisini çekti. Musk, OpenAI’nin iPhone’lara entegre olması halinde tüm çalışanlarına iPhone kullanmayı yasaklayacağını duyurdu.

 

Apple zekası olarak tanıtılan yeni sistemde öngörülen özellikler arasında e-postalar, notlar veya metinlerde kullanıcıların yazdıklarını düzeltmek ve önerilerde bulunmak, mesajları ve bildirimleri önceliklendirmek, kullanıcı sorularını yanıtlamak, görüntüler oluşturmak ve yazılım kodu yazmak, yeniden planlanan bir toplantının, kullanıcının aile etkinlikleriyle çakışıp çakışmadığını kontrol etmek, ses kayıtlarını özetlemek, fotoğrafların arka planındaki rahatsız edici görüntüleri temizlemek, kullanıcı isteklerini veri merkezinde değil, iPhone’da işleyerek hackleme riskini azaltmak bulunuyor.

 

Bu yapay zeka hamlesi kapsamında Apple Siri adlı kişisel sesli asistanını da tümüyle yenilemeyi planlıyor. Siri, çeşitli talepleri tanıyamıyor ve her bir komutu ayrı ayrı takip etmekte zorlanıyordu. Yeni güncellemeyle Siri, bir kullanıcının isteğinin bağlamını hatırlayacak ve bir görüntüdeki bilgileri bir metin uygulamasında tekrar kullanacak.

 

GELECEĞİN KAZANANLARI: VERİ VE YAPAY ZEKA

 

Gelecekte yapay zeka yarışının kazananları, daha fazla veri setiyle daha iyi şekilde eğitilmiş yapay zeka sistemlerine sahip olanlar olacak. Veri miktarı ve kalitesi, yapay zeka modellerinin doğruluğu ve performansı üzerinde doğrudan etkili. Bu nedenle büyük teknoloji şirketleri ve yapay zeka geliştiricileri, daha fazla veri toplayarak ve bu verileri etkin bir şekilde işleyerek avantaj sağlamayı hedefliyor.

 

ARTAN REKABET VE TEKNOLOJİK PARTNERLİKLER

 

Bu rekabetin bir sonucu olarak, teknolojik partnerliklerin artan bir trend haline geldiğini görüyoruz. Apple ve OpenAI işbirliği, bu trendin sadece bir örneği. Daha fazla şirketin, yapay zeka teknolojilerinde rekabet avantajı elde etmek için benzer işbirliklerine gideceğini öngörmek mümkün. Bu partnerlikler, hem teknolojik gelişimi hızlandıracak hem de şirketlerin pazardaki konumlarını güçlendirecek.

 

Sonuç olarak, yapay zeka dünyasında veri ve işbirliği, geleceğin belirleyici faktörleri olacak. OpenAI, Grok ve Gemini gibi büyük oyuncular, daha fazla veriye erişim sağlamak ve modellerini geliştirmek için stratejik hamleler yaparken, Apple gibi daha geleneksel teknoloji devleri de bu yarışta geri kalmamak adına yenilikçi işbirliklerine yöneliyor. Geleceğin kazananları, 

bu dinamikleri en iyi şekilde yönetenler olacak.

01 Temmuz 2024 Pazartesi

AHMET KARATAŞ

ahmetkaratas1453@gmail.com

 

Hizmet ihracatı: Yurt dışında yerleşik kişi veya kuruluşlara yönelik olarak yurt içinde ya da yurt dışında gerçekleştirilen, yurt içinde ya da yurt dışında faydalanılan döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerin sunumlarıdır.

 

Sınır ötesi hizmet ihracatı: Yurt dışında yerleşik kişi veya kuruluşlara yönelik olarak yurt içinde sağlanan ve yurt dışında faydalanılan hizmet sunumudur.

 

Yurt içi hizmet ihracatı: Yurt dışında yerleşik kişi veya kuruluşlara yurt içinde sağlanan ve yurt içinde faydalanılan hizmet sunumudur.

 

Yurt dışında ticari varlık oluşturulması yoluyla hizmet ihracatı: Hizmet ihracatçıları tarafından yurt dışında ticari varlık kurulması suretiyle sağlanan hizmet sunumudur.

 

Gerçek kişiler tarafından gerçekleştirilen hizmet ihracatı: Yurt içinde yerleşik kişi veya kuruluşlar adına ya da bağımsız olarak gerçek kişiler tarafından yurt dışında sağlanan hizmet sunumudur.

 

Bu destekler; eğitim, fuarcılık, gayrimenkul, kültürel ve yaratıcı endüstriler, lojistik ve taşımacılık, sağlık turizmi, spor turizmi, yönetim danışmanlığı ve yeşil hizmetler ile diğer hizmet sektörlerine sağlanan destekleri kapsar.

 

Sağlık turisti: Medikal ve termal turizm ile yaşlı veya engelli bakım turizmi kapsamında hizmet almak üzere Türkiye’yi ziyaret eden kişi.

 

Sağlık turizmi aracı kuruluşu: Türkiye’deki sağlık kuruluşları ile akdettiği sözleşmeler çerçevesinde sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren, en az bir yabancı dilde internet sitesine ve Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik uyarınca verilen Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ne sahip şirket.

 

Yararlanıcı: Sağlık turizmi sektörü için sağlık kuruluşu ve sağlık turizmi aracı kuruluşu, spor turizmi için konaklama tesisi ve seyahat acentesi.


01 Temmuz 2024 Pazartesi