tatil-sepeti
Yara bandı ile tedavi

Yara bantları yaraların iltihaplanmasına engel oluyor. Yarayı koruyor. Peki daha fazlasına yarar mı? Yeni bir araştırma, yara bantları ile mikropları öldürmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Elektrikli stimülasyon yöntemi tıpta uzun süredir biliniyor. Yaraların iyileşme süresini kısaltan bu yöntemin nasıl olup da başarılı olduğu çok net değildi. Bu alanda yapılan son araştırma ile bu yöntemin yara bölgesinde yeni kılcal damarlar oluşmasını sağladığı ve bu şekilde kan deveranını hızlandırarak yaranın daha çabuk iyileşmesine sebep olduğu anlaşıldı. BAKTERİLERİ ÖLDÜRÜYOR Washington State Üniversitesi’nden araştırmacılar elektrik akımı verildiğinde elektrokimyasal bir reaksiyon meydana gelerek hidrojen peroksit oluşmasına sebep olduğunu, bunun da dezenfektan olarak görev gördüğünü anladılar. Bu alanda yapılan deneylerin neticesinde iletken bir karbon kumaş kullanarak özel bir yara bandı geliştirdiler. Bu bandın üzerinden bir elektrik akımı geçirildiğinde bakterileri öldüren hidrojen peroksit ortaya çıkıyor. Makalenin yazarlarından, Washington State Üniversitesi Öğretim Üyesi Türk bilim insanı Haluk Beyenal, bu yöntemin daha önce çok denendiğini, kendilerinin başarısının “elektrokimyasal reaksiyonları kontrol altında tutmakta” gizli olduğunu belirtti. PATENT BAŞVURUSU Antibiyotiklerin aşırı kullanımı bakterilerin öldürülmesini zorlaştırdığından, geleceğin dünyasında antibiyotiğe alternatif tedavilerin olması büyük önem arz ediyor. Bilim insanları çalışmalarını sürdürürken, patent başvurusunda da bulundular.

14 Şubat 2016 Pazar

İnternet alışverişini İHA’lar teslim edecek

HABER: AYŞE BAŞAK Amazon teslimat için insansız hava aracı (İHA) kullanmak istediğini duyurduğundan beri bu alanda yaptığı yatırımları gizlemiyor. Son olarak Top Gear programıyla tanınan dünyaca ünlü sunucu Jeremy Clarkson’un oynadığı bir reklam filmiyle yeni geliştirilen İHA’nın tanıtımı yapıldı. 30 DAKİKADA TESLİM Amazon, bu yeni İHA ile teslimatları 30 dakikanın altına indirmeyi planlıyor. Bu İHA eskisine nazaran büyük ve tasarımı önemli farklar içeriyor. Önceki 4 pervane-liyken, yeni modelin tasarımı dikey yükseldikten sonra yatay çalışan pervaneler içeriyor. Bu şekilde bir uçak gibi yol alabilen İHA, çok daha hızlı gitmiş oluyor. PAKET GÜVENLİĞİ Sürekli yolu gözetleyen bir donanımı olan araç, ineceği yerin de güvenliğinden emin oluyor. Araç iniş yaptıktan sonra paketin güvenliğini temin etmek, çalınmasını önlemek amacıyla bir uyarı sistemi de geliştirilmiş. İHA hedefine yaklaşırken size bir mesaj atıyor. Hedefe ulaşan İHA dikey moda geçiyor ve iniş alanındaki olası engelleri inceledikten sonra sizin koyduğunuz Amazon işaretinin üzerine iniyor. Paketi bırakan İHA hızla yükselerek merkezine dönüyor. ALIŞVERİŞİN GELECEĞİ ŞEKİLLENİYOR Bir taraftan ABD Havacılık Dairesi’nin iznini bekleyen Amazon, diğer taraftan İHA teknolojisini geliştirmeyi sürdürüyor. Henüz ilk Amazon İHA’sının havalanacağı tarih netleşmiş değil. Yine de Amazon internet alışverişinde geleceğin İHA’larla çizileceği fikrinde oldukça ısrar ediyor. SAATTE 88 KM HIZ Otomatik bir yükleme sistemine sahip insansız hava aracının çıkabildiği yükseklik 122 metre. Saatte 88 km hız yapıyor. Menzili ise 24 km. yol alırken karşısına çıkma ihtimali olan cisimlerden hisset-uzaklaş sistemi ile kurtuluyor.

14 Şubat 2016 Pazar

Artık uçağı kaçırmayacağız

Alışkın olmadığınız bir çevredesiniz. Belki konuşulan dili de bilmiyorsunuz. Hatta tabelalar okuyamadığınız bir alfabede olabilir. Özellikle dil engelinin söz konusu olduğu durumlarda en güzeli bir görevlinin yolu tarif etmesinden ziyade sizinle birlikte yürüyerek göstermesi, hatta sizi gideceğiniz kapıya götürmesidir.Spencer adı verilen robot tam da bu işi yapıyor. Çok dil bilen robot havaalanına gelen kişileri algılayarak onlara yaklaşıyor ve yolcular dilerse onları gitmeleri gereken yere götürüyor. Bu proje Hollandalı bir havayolu şirketi için geliştirilmiş. Yolcuların uçuşlarını kaçırmaları şirkete fazladan paraya mâl oluyormuş. Çözüm olarak robot Spencer’ı düşünmüşler. Şu anda beş farklı Avrupa ülkesinden araştırmacı ve iş adamları bu projenin geliştirilmesi için çalışıyor. HARİTA YÜKLÜ Spencer’ın bilgisayarında havaalanının haritası yüklü. Robotun yolunu bulmasını, yolda giderken insanlara ya da objelere çarpmamasını sağlayan sensörleri ve hız ölçerleri mevcut. Robotun insanlara yaklaşması, onları peşine takması yetmiyor elbette. İnsanlar arkasına takılıp yürümeye başladıklarında takip edilip edilmediğini de bilmek zorunda. Amsterdam Schiphol Havaalanı’nda martta ilk büyük testleri başlayacak olan Spencer başarılı olursa bu teknolojinin sadece havaalanında yolculara yardımcı olmak için değil, insanlarla ilişki içinde olacak tüm robotlarda kullanılması düşünülüyor.

09 Şubat 2016 Salı

Mutfakta çok şey değiştirecek buluş

HABER: AYŞE BAŞAK Bazen sessizce ortaya çıkan bir buluş zamanla piyasayı ele geçirir ve herkes onu taklit etmeye, üretmeye, kullanmaya başlar. İlginç olanı ise bu buluş ortaya çıkana kadar kimse o alanda karşılaşılan zorlukların farkında değildir. İcat edildikten sonra ise herkes hayatının ne kadar kolaylaştığından bahseder durur. HERKES ŞEF OLACAK İnsanoğlu kesici aletleri binlerce yıldır kullanıyor. Tekerleği de öyle. Peki, bıçak ve tekerlek bir arada kullanılırsa hayatımızda bir kolaylık olur mu? Mucit Randall Cornfield’e göre evet! Confield, farklı şeyleri denemekten korkmayan bir şef. Ona göre Bolo mutfaklara girdiğinde çok şey değişecek. Bolo bildiğimiz bıçak tasarımını ergonomik bir tekerleğe dönüştürerek bıçak kullanırken insanın bileğinde oluşan baskıyı ortadan kaldırıyor. Bu icat bıçağın kullanımını, insanla olan ilişkisini tamamen değiştiriyor. Bir şeyleri doğramak, kesmek artık şeflerin ustalığına sahip olmadan da gayet mümkün oluyor. KASLAR KULLANILIYOR Bolo’nun kullanılması elin kesilen şeyin tam üzerinde olmasını sağlıyor. Böylece kesim işlemi için uygulanan baskı, el ya da bilekte tabii olmayan bir gerilime sebep olmuyor. Kaslar gerektiği gibi kullanılmış oluyor. TEMİZLİĞİ PRATİK Aletin üzerindeki kilitleme düğmesi ile tekerlek halinden sabit bir hale geçebiliyorsunuz. Bu düğme de aleti klasik doğrayıcı olarak kullanmak isterseniz diye eklenmiş. Bir de hamur işleri için plastik bıçak mevcut. Bulaşık makinesinde yıkanabilen aletin bıçağı kolayca çıkartılıp musluk altına tutuluyor. Temizliği oldukça pratik. Henüz piyasaya çıkmamış olan ürün için verilen erken siparişlerin mart ayı itibarıyla gönderilmeye başlanacağı söyleniyor.

07 Şubat 2016 Pazar

Posta kutunuzu yanınızda taşıyın

HABER: AYŞE BAŞAK İnternet alışverişi hepimiz için çok pratik. Lakin sıkıntılı bir tarafı da var. Paketi beklemek! Örneğin kargonun geleceği günü internet üzerinden takip ettiniz, geleceği gün evde bekliyorsunuz. Dışarıda yapacağınız işleriniz var ancak ertelediniz. Kargo bir an önce gelsin de çıkıp işlerimi halledeyim diye düşünürken duşa girmeye karar veriyorsunuz. Böylece kargo geldikten sonra vakit kaybetmeden çıkabileceksiniz. Aceleyle duş aldıktan sonra kaygılı bir şekilde kontrol ettiğiniz kapının üzerine yapıştırılmış “geldik, yoktunuz” kâğıdını görüyorsunuz! Paketi kaçırdınız. Postacılar, kargo şirketleri ile girişilen bu mücadelenin bir çaresi var mı? Son yıllarda sensörlü posta kutuları çıktı. Bunlar sorunu hafifletseler de maalesef çözemediler. Sensörlü ve internete bağlı olan bu posta kutuları, size bir şey geldiği anda cep telefonunuza mesajla haber veriyor. Geriye yetişip paketi almak kalıyor. ARTIK ÇÖZÜM KOLAY Akıllı posta kutusu olarak lanse edilen uCella ise evinizin önündeki küçük bir postane gibi çalışıyor.55x62x10 cm ölçülerinde olan uCella’yı duvara kendiniz de monte edebilirsiniz. Wi-Fi özelliği olan uCella için bir cep telefonu aplikasyonu da mevcut. Gmail, Hotmail gibi e-posta şirketlerinin hizmetleriyle uyumlu olan posta kutusu, paketin numarasını takip ediyor, paket ulaştığında üzerindeki tarayıcı ile barkoduna bakarak gerekiyorsa hacmini genişletiyor. Bu işlemler için 5 mega piksel çözünürlüğünde bir kamera ve küçük bir dokunmatik ekran kullanıyor. Genişlediği zaman 55x110x51 cm ölçülerine ulaşıyor. Paketi getiren kişinin fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmiyor. İADE DE MÜMKÜN Şayet gelen ürünü geri göndermek istiyorsanız, paketin barkodunu taratıp yine kutuya bırakmanız yeterli. Kargo şirketine otomatik olarak mesaj gönderen posta kutunuz, bu işi kendi hallediyor. İşte bu yüzden bir posta kutusundan çok bir postaneye benziyor. Mikrofon aracılığı ile kargo elemanı size mesaj bırakabiliyor. Cep telefonu aplikasyonu ayrıca uCella’nın pil seviyesini de takip etmenizi sağlıyor. Su ve toz geçirmeyen kutunun pilinin 30 gün dayanması öngörülüyor. Yedek pil depaketin içinde bulunuyor. 129 dolar fiyatı olan ürünün Mart ayı itibariyle piyasada olması bekleniyor. GÖRME ENGELLİLER İÇİN MÜTHİŞ BULUŞ New York merkezli 3D Photo Works şirketi görme engellilerin fotoğrafları, tabloları görmelerinin yolunu açmaya çalışıyor. Şirket gerçekleştirdiği projeyle görme engellilerin dokunarak görmesini sağlayacak. Görme Engelliler Federasyonu’nun desteğiyle başlatılan proje, Dr. Paul Bach’ın nöroplastisite alanında yaptığı çalışmalara dayanıyor. Bu çalışmalarda insanın parmak uçlarıyla dokunarak algıladığı şekillerin beyinde işlenmesinin, gözlerden gelen görüntünün işlenmesi ile tamamen aynı olduğu ispatlanmıştı. Yani gözleri görmeyen biri parmaklarıyla 3D bir resmi taradığında beyninde oluşan resim, gözleri gören birininkiyle aynı oluyor. Deneyimi artırmak için resimlere sensörler yerleştirilmiş. Böylece görme engelli kişi parmağını resmin neresinde gezdiriyorsa resmin o noktası ile ilgili açıklamalar sesli olarak da kendisine anlatılıyor. Şirket yedi yıl boyunca bu proje üzerinde çalışmış. İki yıl da gönüllü görme engelliler ile yapılan denemelerle geçmiş. Dünyada 285 milyon görme engelli var. ABD’de ise her 11 dakikada bir kişi görme yetisini kaybediyor. Şirketin kurucularından John Olson, amaçlarının dünyanın en değerli tablo ve fotoğraflarını tüm müzelerde, bilim ve kültür merkezlerinde görme engellilere ulaştırmak olduğunu söylüyor.

01 Şubat 2016 Pazartesi