Dünyanın en büyük teknoloji etkinliklerinden biri olan GSMA Dünya Mobil Kongresi, teknoloji ürünlerinde yeni rüzgarlar estirdi. İspanya’nın Barselona kentinde 22-25 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen kongrenin bu yılki teması ‘Mobile is Everything’ (Mobil Her Şeydir) oldu. Son ürünlerin ve yeni teknolojilerin tanıtıldığı fuarda en büyük sürpriz mobil telefon üreticilerinden geldi. Samsung, Sony, HTC, LG gibi firmalar son modellerini tüketici ile buluşturdular. ZUCKERBERG SÜRPRİZİ Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, ziyaretçilere sürpriz yaparak Samsung’un tanıtım etkinliğine katıldı. Artırılmış gerçeklik gözlüğü Gear VR ve 360 derece kamera üzerinde duran Zuckerberg, gelecek nesil platformun Gear VR olduğunu söyledi. GİGABİT TOPLUMU Fuarda teknolojinin sanayi, üretim ve günlük hayata etkileri de vurgulandı. Vodafone Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Vittorio Colao, giderek daha bağlantılı hale gelen dünyanın 4G, 5G ve fiber teknolojilerle ‘gigabit toplumu’na dönüşeceğini söyledi. “Gigabit toplumuna dönüşüm, adil ve sürdürülebilir eğitim, çalışma ve yaşam için bir fırsattır” diyen Colao, bireylerin ve toplumların gigabit toplumuna giden yolda dönüştüğünü belirterek; iş modellerinin de böylece daha esnek hale geldiğine dikkati çekti. MESAJLAŞMADA YENİ BOYUT Fuardaki bir başka haber ise yeni mesajlaşma deneyimi üzerineydi. Aralarında Turkcell’in de bulunduğu GSM operatörleri, Android üzerinden Zengin İçerikli İletişim Hizmetleri’nin (RCS) sunulması amaçlanan projede anlaştı. Evrensel RCS profili sayesinde grup sohbeti, yüksek çözünürlüklü fotoğraf paylaşımı ve okundu bilgileri gibi birçok özellik artık operatörlerin mesajlaşma hizmetlerinin bir parçası haline geliyor. Fuarda katılımcı firmalardan Vestel Venus 3 ve yeni modellerin prototiplerini ilk kez GSMA’da dünyaya tanıttı. MİLAT İLE MİLLİ 5G AĞ Türk Telekom ise, Argela ile MİLAT projesi ve projede kullandığı Yazılım Tanımlı Ağ (SDN) teknolojilerini tanıttı. MİLAT ile uçtan uca, özgün, tamamen milli, güvenli bir 5G altyapısı kurulacak. Dünyada ilk kez Güney Kore’de kullanıma sunulan 4.5G hizmetiyle Wi-Fi bağlantısını bir araya getiren ‘Giga 4.5G’ teknolojisi 1 Nisan’da hizmete sunuluyor. Bu uygulama Türk Telekom ile Korea Telecom işbirliği ile gerçekleşecek. NESNELERİN İNTERNETİ Nesnelerin interneti’nin (IoT) her geçen gün geliştiğini söyleyen Vittorio Colao, “Nesnelerin interneti ile daha akıllı hale gelen otomobiller sayesinde kaza oranlarının yüzde 8 azalacağı, otomobillerin yüzde 18 daha az karbon emisyonu üreteceği ve hastane başvurularının yüzde 74’e varan oranlarda azalacağı tahmin ediliyor” dedi. DÜNYA MOBİL KONGRESİ’NE İTO İLE GİTTİLER Türk firmalarının 2012’den bu yana Dünya Mobil Kongresi’ne katılmasını sağlayan İstanbul Ticaret Odası, bu yıl ilk kez kongrenin Türkiye Milli katılımını gerçekleştirdi. Fuara 9 Türk firması, İTO’nun açtığı milli stantta rekabetçi ürünlerini sergileme fırsatı buldu. Mobil kongresine İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Orduhan ve Ebubekir Sıddık Koyuncu ile İTO Meclis Üyeleri de katılarak firma stantlarını ziyaret ettiler. İSTANBUL DA MOBİL KONGREDE İstanbul’un resmi tanıtım sitesi Howtoistanbul.com ve İstanbul’un dijital tanıtım projesi Oneİstanbul da kongreye katıldı. İTO’nun desteğiyle fuarda yer alan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), Howtoistanbul.com ve Oneİstanbul’u tanıttı.

28 Şubat 2016 Pazar

HABER: CANAN BİLGİN Uzay turizmi projeleri, 1995 yılında ortaya konulan 10 milyon dolarlık bir ödül teklifiyle sıçrama yaptı. Ödül, uzun yıllar sahibini bekledi. 2004 yılında sektörün gelişimini teşvik etmek için planlanan Space Ship One’ın ödülü kazanmasına kadar da Rus roketleriyle gezi için Uluslararası Uzay İstasyonu’na milyonlarca dolar ödeyen sadece birkaç zengin, uzay turisti oldu. Dünyada olduğu kadar Türkiye’de de büyük ilgi gören uzay turizmi giderek cazip hale gelirken, uzayı keşfetmek isteyen müşterilerin sayısı da arttı. Yüz binlerce dolar yatırarak uzay seyahati için bekleyen turistler, uzay turizmi şirketlerini de hareketlendirdi. Kanatlı araçlar, kapsüller ve yüksek irtifa balonlarıyla dikey roketler dahil tasarımlara harcama yapan uzay turizmi şirketleri, turistleri uzaya gönderme rüyasını gerçekleştirmenin peşinde… İşte ABD’li haber ajansı Associated Press (AP) tarafından hazırlanan ve henüz geliştirme aşamasında olan uzay turizmi projeleri... BLUE ORIGIN İKİNCİ TEST UÇUŞU DA BAŞARILI Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un Blue Origin projesi, 6 kişilik yolcu kapsülü tarafından yükseltilen dikey bir kalkış roketini test ediyor. Proje kapsamında Teksas’tan bir test uçuşu gerçekleştirildi. New Shepard olarak adlandırılan roket, dünyaya geri dönüşte başarılı bir dikey iniş yaptı. Şirket, geçtiğimiz ocak ayında aynı roketi uzaya yeniden fırlattı ve aynı şekilde kusursuz iniş gerçekleşti. Blue Origin, kapsülün roket bölmesinden ayrıldıktan sonra yolcuların yerçekimini tecrübe edeceklerini söylüyor. Şirket, asıl uçuşları için Florida’yı seçti. Uzay turizmi uçuşlarının detayları ise henüz açıklanmadı. XCORAERO SPACE 350’DEN FAZLA MÜŞTERİSİ VAR Xcor Aerospace, bir pilot ve bir yolcu ile günde birden fazla uçuş yapmak amacıyla Lynx olarak adlandırılan bir roket uçak geliştirmek için yıllar harcadı. Midland Teksas merkezli şirket, 62 mil yüksekliği (irtifa) aşarak uçuş yapmayı planlıyor. Geçen yıl pilot eğitimi için bir uçuş simülatörünün yanı sıra yapısal bileşenlerinin tamamlanmasında da ilerleme kaydedildiğini bildiren şirket, 350’den fazla müşterisinin olduğunu söylüyor. Koltuk rezervasyon fiyatı 1 Ocak’ta 100 bin dolardan 150 bin dolara yükseldi ancak şirket uçuşların ne zaman başlayacağını henüz açıklamadı. SPACEX MUSK’IN MARS HAYALİ Tesla Motors’un CEO’su Elon Musk’ın kurucusu olduğu SpaceX şirketinin uzay aracı Falcon 9, geçtiğimiz ocak ayında başarılı bir deneyle dünyaya dikey inişini tamamladı. Musk, Mars’ta insan kolonileri oluşturmanın hayalini kurduğunu söyledi. WORLD VIEW 2 SAAT VAAT EDİYOR Arizonalı şirket, yolcularını 100 bin feet üzeri yükseklikte bir helyum balonu altında asılı bir kapsülde uzaya yollamayı planlıyor. World View, yolcularına tuvalet gibi olanaklarıyla maksimum yükseklikte iki saat geçirmeyi öngörüyor. VIRGIN GALACTIC 60 YOLCU TAŞIYACAK Maceracı iş kralı Sir Richard Branson tarafından geliştirilen ve en göze çarpan uzay turizmi programında Space Ship Two roket uçağı kullanılacak. Space Ship Two, iki pilotla uçurulacak ve uluslararası kabul görmüş bir sınır olan 62 mil (100 km) üzerindeki bir yörüngede 60 yolcu taşıyacak. Virgin Galactic’in geliştirdiği ilk Space Ship Two, 31 Ekim 2014 tarihinde test uçuşu sırasında tahrip oldu. Kazada pilot paraşütle atlamayı başardı ama ikinci pilot hayatını kaybetti. Şirket, bu ay sonunda yeni Space Ship Two’yu Kaliforniya Mojav’de piyasaya sunacak. Test ve ticari uçuşları için henüz tarih açıklanmadı. Yüzlerce kişi, New Mexico’daki Spaceport Amerika’dan planları yürütülen Virgin Galactic ile uzaya uçmak için 250 bin dolar yatırdı. SPACE SHIP ONE 62 MİLİ AŞTI Uzay araçları tasarımcısı Burt Rutan’ın tasarladığı, Microsoft’un kurucusu Paul Allen tarafından finanse edilen Space Ship One, Kaliforniya çölünde 62 milden yükseklerde havalandı ve Mojave Havalimanı’na kalabalığın alkışları arasında iniş yaptı. Kısa kanatlarıyla ayakta duran üç koltuklu uzay aracının test pilotu Mike Melill, o yükseklikten Dünya’nın eğriliğini gördüğünü söyleyerek, “Neredeyse dini bir deneyim” yorumunu yaptı. Araç, 10 milyon dolarlık X Ödülü’nü kazandı. SPACEPORT 2020’YE KADAR 100 BİN ZİYARETÇİ New Mexico’nun güneyinde ücra bir çöl alanında, özellikle ticari uzay seyahatleri için tasarlanan dünyanın ilk fütüristik hangar ve pisti Spaceport Amerika’daki yetkililer, Virgin Galactic tarafından geliştirilen Space Ship Two’nun açılış törenini iple çekiyor. Spaceport Müdürü Christine Anderson, “Virgin Galactic, devletin uzay turizmi hedefi için en önemli unsur. Uçuşların 2017’de başlaması ve roket alanını 2020 yılına kadar 100 bin kadar ziyaretçinin görmesi bekleniyor” diyor. İLK UZAY TURİSTİ Amerikalı iş adamı Dennis Tito, 28 Nisan 2001’de Kazakistan’dan fırlatılan Soyuz uzay aracılığıyla uzay yolculuğuna çıktı. Uzayda 6 gün geçiren ve 6 Mayıs 2001 tarihinde dünyaya dönen Tito, 20 milyon dolar ödediği seyahatle ilk “uzay turisti” unvanını aldı.

23 Şubat 2016 Salı

HABER: CANAN BİLGİN Gelecek 10 yılda şekillenmesi beklenen 4. Sanayi Devrimi ile birlikte robotlar, insan emeğinin yerini alarak, pek çok iş kolunun ortadan kalkmasına, aynı zamanda yeni iş fırsatlarının oluşmasına yol açacak. Tarafsız think tank kuruluşu Economic Policy Institute’nin tahminlerine göre, Amerika, 2001’den 2013’e kadar Çin yüzünden de 2.4 milyon üretim işini kaybetti. 5.1 MİLYON İŞ KAYBI Geçtiğimiz ocak ayında İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) ortaya çıkan yeni bir rapor ise gelecek 5 yılda robotların tüm dünyada 5.1 milyon kişilik iş alanının yok edileceğini öngörüyor. Otomasyon, Çin’in yol açtığı iş kaybının iki kat daha fazlasına neden olacak. Öte yandan rapora göre dijital devrim, 2 milyon istihdamlık yeni iş sahasının oluşmasına da zemin hazırlayacak. EMEĞE TALEP AZALIYOR WEF’in raporunda incelenen ve dünyanın en büyük ekonomilerin-den 13’ünde, 13 milyon işçi istihdam eden 366 şirkete göre, 4. Sanayi Devrimi pek çok yerde etkilerini gösterecek. Rapora göre, genetik bilimi, yapay zeka ve robot teknolojilerindeki gelişmelerle bu dijital devrimde insan emeğinin yerini yeni robotlar alacak. Bu nedenle önümüzdeki 5 yılda insan emeğine, işgücüne olan talebin göze çarpacak şekilde azalması bekleniyor. Bu eğilim ağır sanayideki üretim, inşaat, madencilik gibi pek çok işi tehdit ederken, beyaz yakalı çalışanlar için de endişe uyandırıyor. HER 4 ÇALIŞANDAN BİRİ ROBOT Elektronik ticaretin öncüsü Amazon, 30 bin robot istihdam ediyor. Amazon, ilk olarak merkezlerdeki kutuları taşımak için kullandığı Kiva robotları çok yararlı buldu ve şirketi satın aldı. Amazon, ilk etapta depolarına 1.000 Kiva robot yerleştirdi. Ardından 15 bin robot işçisi oldu. Son raporlara göre, 30 bin robot işçisi bulunan Amazon’un depolarında sadece 90 bin çalışan insan var. Bugün itibariyle Amazon depolarının tam zamanlı her dört işçisinden biri bir robot. Amazon’da yönetimi ele geçiren robotlar, diğer ağır sanayilerin üretim bantlarında da hızla koşuyor. OFİS ÇALIŞANLARINDA YÜZDE 5 KAYIP Otomasyon nedeniyle önümüzdeki 5 yılda ofis ve idari çalışanlar arasında yaklaşık yüzde 5 iş kayıplarının olacağı tahmin ediliyor. Bu rakam, tüm dünyadaki ofis ve idari işgücünde yüzde 1’e yakın bir küçülmeye işaret ediyor. Elbette, WEF’in tahmini sadece 5 yıl için. Yani iş kayıpları burada son bulmayabilir. MÜHENDİSLİĞİN DEĞERİ ARTIYOR Dijital devrimle bilgisayar, matematik, mimarlık ve mühendislik alanlarının değeri artacak. Kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında işgücüne katılımı düşük olduğundan iş kayıplarından en fazla kadınlar etkilenecek. Robotların değişiminden etkilenecek diğer alanlar ise kasa ödeme görevlileri, reklamcılar, gazeteciler, müşteri hizmetleri ve fabrika işçileri olarak gösteriliyor.

15 Şubat 2016 Pazartesi

Türkiye genelinde A, B, C1 sosyo ekonomik sınıflarını temsil eden 1.500 kişinin katılımıyla Sadakat Programları Araştırması gerçekleştirildi. Sadakat pazarlaması şirketlerinden Ketchup’ın yaptığı araştırmaya göre 100 kişiden76’sı sadakat programlarına mobil kanallar yoluyla ulaşmak istiyor. Ketchup, Türkiye’de 10 farklı sektördeki markanın yönettiği 96 farklı sadakat programını ve tüketicilerin bu alandaki beklentilerini incelediği araştırma ile müşterilerin yeni çözüm ve uygulamalara yönelik yaklaşımları hakkında bilgi verdi. MOBİL KANALLAR Araştırmayakatılanların yüzde 76’sı sadakat programlarına mobil kanallar yoluyla ulaşmak istiyor. Katılımcılarınyüzde 62.8’i ise ekonomik yavaşlama dönemlerinde sadakat programlarının daha fazla önem kazandığını ifade ediyor. SADIK MÜŞTERİ İLE BÜYÜK CİRO Markalara en çok ciroyu sadık müşterileri getirdiği için bu alana yatırım yapan markalar, en akıllı yatırımı yapmış oluyor. Tüketiciler indirim, fırsat ve ayrıcalıklara telefonlarından anında ulaşabilmeyi istiyor.

14 Şubat 2016 Pazar

STM Savunma Teknolojileri ve Mühendislik Ticaret, siber tehdide yönelik “Siber Güvenlik Tehdit Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, özellikle geçen yılbankalara yönelik gerçekleşen saldırıların ardından siber güvenliğin artık stratejik bir önem taşıdığı belirtiliyor. ABD, Çin, Almanya, İngiltere, Brezilya, İspanya, İtalya ve Fransa’dan sonra en çok siber saldırıya uğrayan ülkeler arasında Türkiye ise 9’uncu sırada yer alıyor. ULUSAL GÜVENLİK Türkiye için siber saldırı tehdidi 2016’da da hız kesmeden devam ediyor. Enerji, haberleşme, su kaynakları, tarım, sağlık, ulaşım, eğitim ve finansal hizmetler gibi kritik alanlarda kullanılan teknolojilerin güvenliğinin sağlanması, ulusal güvenliğin bir parçası haline geldi. Hatta birçokalanda kamusal hizmete erişim sağlayan e-devlet uygulaması kişisel bilgiler nedeniyle saldırganların odak noktası olabilir. STRATEJİK HEDEFLER “Hedef odaklı saldırı” olarak nitelendirilen siber eylemlerönümüzdeki dönemin en önemli tehditleri arasında gösteriliyor. Basit siber saldırılara göre çok daha planlı, uzun süreli ve fark edilmesi zor eylemler olan hedef odaklı saldırılar, çoğunlukla ülke destekli aktörler tarafından gerçekleştiriliyor. Bu saldırılar hem kritik sistemlerin çökertilmesi hem de bilgi sızdırılması amacıylakullanılıyor. Büyük yankı uyandıracak stratejik kurum ve faaliyetler ise bu tip saldırıların hedefi durumunda. FİDYE İSTİYORLAR 2015 başından beri fidye saldırıları ise iki kat arttı. Bu tür saldırılarda saldırganlar zararlı yazılımlarla sızdıkları sistemi kitliyorlar ve sonrasında kullanıcılardan fidye istiyorlar. Bu tür saldırılara maruz kalan ülkeler sıralamasında Türkiye dünyada 8’inci sırada yer alıyor. 26 MİLYONLUK RİSK Yaklaşık 26 milyon kullanıcılı e-devlet hizmetinin siber saldırganların hedefi olması durumunda, vatandaşlar adına sahte şirket kurulabilir, hatta kredi bile çekilebilir.

14 Şubat 2016 Pazar