tatil-sepeti
Karadeniz’in hırçın dalgaları enerjiye dönüşecek

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nce hazırlanan ‘Dalgadan Enerjiye’ adlı proje kapsamında, Karadeniz sahiline yapılacak türbin-jeneratör sistemleri sayesinde elektrik enerjisi üretilmesi hedefleniyor. Bölüm Başkanı ve proje sorumlusu Prof. Dr. İsmail Hakkı Altaş, başlama aşamasına gelen projede ana fikrin, Karadeniz sahillerinde yer alan çok sayıda balıkçı barınakları ve dalga kıranlardan çıktığını söyledi. Altaş, “Balıkçı barınaklarının sırt kısımları ile dalga kıranların uç kısmına baktığımızda çok yüksek olmayan ama süresi uzun dalgaların olduğunu gözlemledik. ‘Bu dalgaları biz elektrik enerjisine dönüştürebilir miyiz’ düşüncesinden hareketle projeler geliştirdik” diye konuştu. Altaş, geliştirdikleri çalışmaları bilgisayar ortamında tasarladıklarını belirterek, bir balıkçı barınağının sırt kısmına yerleştirilecek dalga enerji sistemi sayesinde elektrik enerjisinin depolanarak kullanılabileceğini vurguladı.

19 Ocak 2018 Cuma

‘Kara Şimşek’ gerçek oluyor

HABER: AYŞE BAŞAK Ses ile kumanda teknolojisi son yıllarda hepimizin hayatına girdi. Gittikçe gelişen yazılımlar ile cihazlar, söyleneni anlamada önemli aşamalar kaydetti. Tüm ilerlemelere rağmen bu teknolojinin pek çok eksiğinin olduğu da bir gerçek. Her geçen gün bu alanda atılmış yeni bir adımla karşılaşıyor ve eksiklerin giderildiğini görüyoruz. Bosch firması, otomobiller için geliştirdiği ve standardı yepyeni bir seviyeye taşıyan ses tanıma teknolojisini dünyaya tanıttı. YOL ARKADAŞI GİBİ Aracınıza bindiğinizde sizinle sohbet eden bir bilgisayar hayal edin. Tıpkı ülkemizde Kara Şimşek adıyla yayınlanan Knight Rider isimli diziden hatırlayacağınız gibi. Halihazırda otomobillerde ses ile kumanda edilen cihazlar bir ayar değişikliği gerektiğinde bunu elle yapmanız gerekiyor. Ancak Bosch’un geliştirdiği sistem sayesinde bu tip değişiklikleri dahi cihaz ile konuşarak, ona ne istediğinizi söyleyerek yapabileceksiniz. Bosch, tasarladığı ses asistanının tıpkı aracınızda sizinle seyahat eden bir yolcu gibi olacağını ve size sohbet edercesine karşılık vereceğini söylüyor. BİRDEN FAZLA LİSAN Aynı anda birden fazla dili anlayabilen yazılım, kendisine hangi isimle hitap edilmek istenirse o isme cevap veriyor. Eğer ismi bir süre sonra değiştirmek isterseniz ona “bundan sonra … ismine cevap ver” demeniz yeterli. Diyelim ki gideceğiniz adreste, farklı bir dilden kelime varsa problem yaşamıyorsunuz. Özellikle Avrupa gibi birbirine yakın yerlerde farklı dillerin konuşulduğu bölgelerde seyahat ederken çok kullanışlı olacağı düşünülüyor. Bir bina, bir şirket ismi ya da şahıs ismi olsun, mevcut cihazlar başka dilden kelime duyduklarında ya da kendileri söylemeye çalıştıklarında sorun çıkabiliyor. Bosch’un ürettiği yazılım ile ses tanıma teknolojisi başka dillerden kelimeleri de sorunsuzca anlayabiliyor. BAĞLANTI İÇİN UYARIYOR Bir tünele girdiğinizde ya da herhangi bir sebeple internet bağlantısı kesildiğinde benzeri cihazlar çalışamaz hale gelirken, Bosch bu sorunu da bir biçimde aşmış görünüyor. Örneğin internetin kesik olduğu sırada “yarın saat ikiye bir randevu ayarla” derseniz cihaz size “şu anda internet bağlantım yok ama bağlantı sağlanır sağlanmaz randevunuzu takvime kaydedeceğim” diye cevap veriyor. 44 KADIN 9 ERKEK SESİ SEÇENEĞİ Hangi dili konuşuyorsanız, hatta hangi yerel aksan ile konuşuyorsanız, sizin rahat edeceğiniz dile ve aksana uyum sağlıyor. 44 kadın ve 9 erkek sesi seçeneği mevcut. Bu özellikler elbette diğer firmaları da ürünlerini geliştirmeye yönlendirecek. Daha pek çok marifeti olan “ses asistanı” böylece yakın gelecekte hangi teknolojilerin standart hale geleceğini de göstermiş oluyor.

16 Ocak 2018 Salı

Yılan balığından 100 volt elektrik

HABER: AYŞE BAŞAK Modern tıp, insan vücuduna entegre edilen elektrikli cihazların geliştirilmesi için ç​alışıyor, uğraşıyor. Pil ile çalışan bu cihazlar, ​henüz tamamen sorunsuz ​değiller; sağlık için birtakım tehlikeler arz ediyorlar. Ne kadar tedbir alınırsa alınsın, özellikle pillerin zehirli maddeler içermesi, bilim insanlarını farklı çözüm arayışlarına sevk ediyor. Bir diğer önemli sorun da bu pillerin bir süre sonra değiştirilmek zorunda olması. PİLE İHTİYAÇ YOK Yani yeniden bir ameliyata ihtiyaç duyulması zorunluluğu söz konusu olabiliyor. Oysa doğada pile ihtiyaç duymadan ve vücuduna zarar vermeden elektrik üretebilen bir canlı var: Yılan balığı! Bilim dünyasının ilerlemesinde tabiattan alınan ilhamlar önemli bir yer tutuyor. Fribourg ve Michigan Üniversiteleri’nden araştırmacılar, insan vücuduna zarar vermeyecek elektrik üretimine odaklanırken, yılan balığını örnek almalarına şaşırmamalı. VERİMLİLİĞİ ARTACAK Yılan balığının vücudunda, üst üste ve uzunlamasına giden küçük hücrelerin sodyum ve potasyum iyonlarından yararlanarak ürettikleri elektrik, 600 volta ulaşıyor. Bilim insanları, tuzlu ve tatlı su kullanarak yılan balığında olan sisteme benzer bir düzenek kurarak, 100 volt elektrik üretmeyi başardılar. Elektrik üreten yapay bir organ olarak tanımladıkları buluşları henüz yılan balığı kadar yüksek oranda enerji üretmiyor. Yapay organın ürettiği elektriğin verimliliğini artırmak adına çalışan uzmanlar, yılan balığının elektrik üreten organlarının çok karmaşık olduğunu ve mevcut teknolojiden çok daha ileri olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlar, asıl önemli olanın, aynı prensibi kullanabilmek olduğunu, bunu da başardıklarını dile getiriyorlar. 3D YAZICI İLE KİŞİYE ÖZEL SAAT Hastanın kırılan kolunu ya da bacağını klasik yöntemlerle alçıya almak yerine 3D yazıcıların yardımıyla hastaya özel plastik döküm-alçı üretmek giderek yaygınlaşıyor. Los Angeles’ta bulunan bir firma ise buna benzer bir şeyi tıp alanının dışında deniyor: Kişiye özel kol saati üretimi! ÜÇ BOYUTLU TARAMA Synchronos adlı firmanın geliştirdiği yöntem ile kişiye özel saat yapılıyor. Önce 3D tarayıcı müşterinin adresine gönderiliyor. Müşteriden kolunu üç boyutlu olarak taraması isteniyor. Bunu nasıl yapacağına dair bir kılavuz da paketin içinde bulunuyor. Toplanan data şirkete gidiyor. Bu şekilde 3D yazıcıdan metal bir saat kayışı üretiliyor. ALTIN KAPLAMA Metal tozuna lazer tutularak metalin eritilmesi ile katman katman oluşturulan saat kayışı, tamamen 3D yazıcıda üretilmiş oluyor. Müşteriler titanyum, çelik veya alüminyum kayışlardan birini seçebiliyor. İstenirse 18 ayar altın ile de kaplanabiliyor. Saat ise Alpha isminde İsviçre tipi bir saat. Çizilmeye karşı korumalı camı ve 10 metreye kadar su geçirmezlik özelliği var. Henüz seri üretime geçmemiş bulunan ürün için internet üzerinden sipariş verilebiliyor. Erken siparişler için en ucuz modele 139 dolar istenirken, daha sonra fiyatın 500 dolara çıkacağı belirtiliyor. Az sayıda üretilecek titanyum modellerin ise 3 bin dolara kadar satılabileceği konuşuluyor.

04 Ocak 2018 Perşembe

Bir dakika şarjla bir kilometre yol

HABER: AYŞE BAŞAK Elektrikli araçlar caddelerde boy göstermeye başlamış olsa da şehirler bu yeni teknolojiye tam anlamıyla hazır değil. Elektrikli araçların şarj edilebilecekleri istasyonların sayısı oldukça az. Bu sorun elektrikli araçlar çoğaldıkça aşılacak olsa da mevcut durumda elektrikli aracı olanlar zor durumda kalabiliyor. Araç sahipleri otomobillerinin şarjı bitmeden nereye nasıl gideceklerini, bir sonraki şarj istasyonunun uzaklığını hesaplamak zorunda kalıyorlar. MİKRO NAVİGASYON Bu sorunla ilgili olarak Continental firması, elektrikli araç sahipleri için kablosuz şarj teknolojisi geliştirdikleri müjdesini verdi. BMW, Mercedes ve benzeri önemli otomobil üreticileri bugüne kadar kalın kabloların kullanıldığı şarj sistemlerini lanse ettiler. Continental, 11kV sistemin bir dakikalık şarj ile yaklaşık bir kilometre mesafe götürecek enerji transfer edebildiğini belirtiyor. Aracın şarj edilmesi için belli bir noktada bulunması gerekiyor. Otomobili bu noktaya yönlendirmek için basit bir mikro-navigasyon sistemi düşünülmüş. ALLCHARGE Continental’in geliştirdiği bu şarj ünitesi, evrensel ve hangi akım şekli veya seviyesi olursa olsun işliyor. Sistem sayesinde 10 dakikada bir otomobile 300 kilometre yol gidecek enerji transfer ediliyor. AllCharge adı verilen sistemin üretimi için 2022 yılı düşünülüyor. Sistem 8 Ocak 2018’de Las Vegas’ta düzenlenecek CES Fuarı’nda tanıtılacak. BAKTERİ AVCISI CİHAZ Gözümüzle gördüğümüz kiri temizleyebiliyoruz. Peki göremediklerimiz? MolecuLight i:X isimli cihaz, kronik yaraların mikrop kapıp kapmadığını anlamak için geliştirildi. Cihaz yaraya yaklaştırılıyor, normal ışık altında yaraya bakılıyor. Yaranın görüntüsüne yaklaştırdığınızda yaranın iyileşmeye başladığı yerleri görüyorsunuz. KIRMIZI IŞIK Asıl önemli olan ise ışıkları kapatınca ortaya çıkıyor. Karanlıkta mor renkli bir ışık saçan cihaz ile çekilen fotoğrafta sağlıklı deri yeşil, bakteriler de kırmızı görünüyor. Ayrıca yaranın büyüklüğünü de ölçen cihaz bir önceki ölçümün değerleri ile kıyaslayarak yaranın küçülüp küçülmediğini, ne oranda iyileşme olduğunu net olarak ortaya çıkarıyor. DOKUZ KAT HIZLI Bu cihaz yaraya hiç dokunmadan çalışıyor. Bakterinin tam olarak nerede olduğu görülünce doktorların tam o noktaya tedavi uygulama şansı doğuyor. Çalışmalar i:X ile yaraların dokuz kat daha hızlı iyileştirilebildiklerini gösteriyor. Cihaz, Kanada ve Avrupa Birliği’nden onay aldı.

27 Aralık 2017 Çarşamba

Atık malzemeden drone ürettiler

Sivas ’ta lise öğrencileri,3D yazıcı yardımıyla örgü şişi ve eski bir navigasyon cihazının pilini kullanarakdrone imal etti. Türkiye’de ilk uçak fabrikasını kuran, havacılık sektörüne tamamı yerli ilk eğitim ve yolcu uçaklarını kazandıran Nuri Demirağ’ın isminin verildiği, beş lise öğrencisi tarafından üretilen drone tanıtımı için Bahçeşehir Koleji 4 Eylül Kampüsünde tören düzenlendi. Törende konuşan Sivas Valisi Davut Gül, öğrencilerin ürettiği robot ve drone çalışmalarını incelediklerini söyledi. Her projenin başarılı olduğunu dile getiren Gül, projelerde öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin katkısının büyük olduğunu belirtti. Öğrencilere başarılarının devamını dileyen Vali Gül, “Sivas’ta ve Türkiye’de öğrenciler, teknolojiyle ve bilimle birinci sınıfta, ikinci sınıfta tanışıyor. Özellikle Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) ile beraber teknoloji her aşamada öğrencilerimizin hayatını girmiş oluyor. Şunu da memnuniyetle söyleyebiliriz ki, çocuklarımız, büyüklerinden teknolojiye daha yatkın ve daha üretken” dedi. Programda okulun robotik ve kodlama laboratuvarında öğrenci ve öğretmenlerin Ar-Ge çalışmaları ile üretilen dronenin tanıtım uçuşu da gerçekleştirildi.

27 Aralık 2017 Çarşamba