tatil-sepeti
Bini geçen unicorn olmuş startupta pazar değeri 5 trilyon dolar

CBInsights verilerine göre, haziran başı itibariyle dünyada unicorn olmuş startup sayısı 708 oldu. Listedeki unicornların toplam piyasa değeri ise 2.3 trilyon doları geçti. Bu sıralama içinde IPO yapmış ve halka açılmış günümüzün popüler teknoloji devleri Apple, Facebook, Alibaba, Google, Tesla, Netflix, Uber, Airbnb ve Pinterest bulunmuyor. 2021’in ilk beş ayında 174 yeni girişim global unicorn listesine adını yazdırmayı başardı. Gerçekte unicorn eşiğini geçmiş fakat yakın zamanda hisse satışı, çıkış söz konusu olmadığından güncel değeri ile mevcut listede yer almayan milyar dolarlık teknoloji yatırımları da mevcut. Bunlar da eklendiğinde dünyadaki unicorn sayısının tahmini olarak binin üzerinde olduğunu ve unicornların toplam değerinin ise 5 trilyon doların üzerine çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. CBInsights listesinde Türkiye’den 2 şirket yer alıyor: Getir ve Peak Games. Oysaki sahip oldukları işlem hacmine, pazar penatrasyonlarına ve emsal startup benchmarklarına baktığımızda, Sahibinden, Hepsiburada, Trendyol, N11, Yemeksepeti’ni de Türkiye çıkışlı “unicorn”lar arasında sıralayabiliriz. GLOBAL LOJİSTİK SEKTÖRÜ, TEKNOLOJİ STARTUPLARI İLE DİJİTALLEŞİYOR 2025’de 8 trilyon dolarlık büyüklüğe koşan global lojistik sektörünün teknoloji startupları ile hızla dijitalleştiğini ifade eden TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: “Pandemi etkisiyle dijital dönüşümün en yoğun yaşandığı sektörlerin başında, lojistik sektörü geliyor. Lojistik, beklenenden daha hızlı dijitalleşiyor ve dönüşüyor. 2025’te 8 trilyon dolara koşan global lojistik sektörü, lojistik teknolojisi startupları ile şekilleniyor. ABD’li lojistik teknolojisi şirketleri Coyote, Convoy, Project44, Next Trucking, CloudTrucks, Flexport, Fourkites, Uber Freight, Çinli Manbang, Hintli Delhivery, Blackbuck ve Rivigo, Brezilyalı CargoX unicorn eşiğini geçen ve hızla büyümeye devam dijital platformlar olarak öne çıkıyor. Örneğin, Çinli Manbang 2019’un son çeyreğinde aldığı 1.9 milyar dolarlık yeni yatırımla 12 milyar dolar değerlemeyi geçmişti. Şimdi ABD’de 30 milyar dolarlık bir değerden IPO yapmaya hazırlanıyor. Manbang Çin’de 10 milyon kamyonu kontrol ediyor. Avrupa’da ise Uber Freight Europe ve Fransız Everoad’u 2019 içinde sürpriz bir şekilde bünyesine katan ve hızla büyüyen Alman merkezli lojistik teknolojisi şirketi Sennder dikkatleri çekiyor. Sennder geçtiğimiz aylarda aldığı yeni yatırım ile 2021’de unicorn eşiğini geçen startuplar arasında yer alıyor. Türkiye’den lojistik teknolojilerinde Tırport ön plana çıkıyor. Bölgesinin en büyük dijital platformu haline gelen lojistik teknolojisi startupı Tırport, önümüzdeki 3 yılda sadece Türkiye’de yüzde 7.5 pazar payına tek başına ulaşmayı ve günde 30 bin kamyon taşımayı yönetmeyi hedefliyor” dedi. TIRPORT, UNICORN OLMA YOLUNDA İLERLİYOR Türkiye’nin haziran ayı itibariyle 870 bini bulan kamyon sayısıyla, Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına ev sahipliği yaptığının altını çizen TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: “Türkiye, Avrupa’nın hemen yanında, nitelikli ve yakın üretim üssü olarak yıldızı parlayan bir ülke. Sadece Avrupa ile günlük 4.500 TIR’ı bulan karşılıklı bir taşıma trafiği var. Türkiye ihracatının yüzde 55’e yakını Avrupa’ya yapıyor. Lojistik teknolojileri, önümüzdeki dönemde çok daha önemli hale gelecek. Türkiye’deki kamyonların yüzde 90’nından fazlası şahıslara ait. Bu dağınık portföy ancak etkili ve akıllı teknolojiler ve mobil aplikasyon destekli dijital platformlarla yönetilebilir. Kamyoncunun, yük sahibinin ve lojistik firmalarının kazançlarını birlikte maksimize edebileceği, operasyonel verimliliğin artacağı yer akıllı dijital platformlar olarak göze çarpıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük 10 lojistik firması pazarda toplamda %5 pazar payına sahipken, son 6 ayda bünyeye kattığı global müşterileriyle birlikte bölgesinin en büyük dijital platformu haline gelen lojistik teknolojisi startupı Tırport önümüzdeki 3 yıl içinde sadece Türkiye’de yüzde 7.5 pazar payına tek başına ulaşmayı ve günde 30 bin kamyon taşımayı yönetmeyi hedefliyor. Türk markası Tırport.com, lojistik sektöründe unicorn olma yolunda ilerliyor” diye konuştu. TÜRK LOJİSTİK SEKTÖRÜ GLOBAL AKTÖRLERİN DİKKATİNİ ÇEKİYOR Türkiye’de günlük 450 bini bulan FTL taşıma potansiyelinin global aktörlerin dikkatini çektiğini de belirten TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’de de lojistik alanındaki teknolojik yatırımlar artıyor ve yaygınlaşıyor. Dijital yük servisleri kategorisinde günlük 3.500’ü bulan FTL taşıma trafiği, 70 binin üzerinde üye kamyoncusuyla ve lojistik firmalarına yönelik geliştirdiği yapay zeka destekli SaaS hizmetleriyle Tırport ön plandadır. Dijital yük servisleri kategorisinde Borusan Holding’in eTA’sını yeniden pazarda görüyoruz. Fourkites, Trans-EU, Saloodo gibi global markalar Türk pazarında faaliyet göstermeye başladılar ve pazarı anlamaya çalışıyorlar. Frachtbox, ASNAK, Kamion, Navlungo gibi girişimler geliştirdikleri iş modelleriyle pazarda kendilerine yer ediniyorlar. E-Ticaret depolaması alanında OPLOG ve Parkpalet, LTL (Parsiyel) Taşıma alanında Yolda dikkat çeken girişimler arasında öne çıkıyor. E-ticaretin hızla büyümesiyle “last mile warehousing (Son kilometre Depoculuğu)” alanında oldukça iddialı yüksek teknoloji içeren girişimlerin ortaya çıkmasını tetikledi. 2022 başı itibariyle Türk pazarına oldukça iddialı yeni teknoloji yatırımları da girecektir” şeklinde konuştu.

24 Haziran 2021 Perşembe

Dev şirketlerin yatırımlarıyla Türkiye telefon üretim üssü haline geliyor

Son dönemde pek çok teknoloji şirketi Türkiye'ye yatırım kararı açıklarken, söz konusu yatırımlar, ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra pek çok kişiye de istihdam kapısı oldu. Yaklaşık 10 yıl önce Huawei'nin AR-GE merkezi ile başlayan dijital teknoloji şirketlerinin Türkiye'ye yatırım yolculuğu, son dönemde Xiaomi, OPPO, Samsung, TECNO Mobile ve TCL ile devam etti. Realme ve Vivo da Türkiye'ye yatırım kararı açıklayan şirketler arasına katıldı. Akıllı telefon üreticileri, özellikle İstanbul ve çevresinde kümelenirken, ilk aşamada Türkiye'de giriş seviyesi modellere yönelen şirketlerden bazıları Türkiye'de üretilmiş telefonlarını iç piyasaya sunmaya başladı. Yerli üretim olarak piyasaya çıkan söz konusu telefonlar, vergilendirme avantajının sağladığı daha uygun fiyatıyla da ön plana çıkıyor. XİAOMİ, DÜNYADA ÜRETİM YAPTIĞI 4'ÜNCÜ ÜLKE OLARAK TÜRKİYE'Yİ SEÇTİ AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, dünyanın en büyük 3'üncü telefon üreticisi Xiaomi, mart ayında İstanbul'da açılışını yaptığı fabrika ile Türkiye'de telefon üretimine başladı. Türkiye'ye 30 milyon dolarlık yatırım yapan şirket, dünyada üretim yaptığı 4'üncü ülke olarak Türkiye'yi seçti. Şirket, söz konusu yatırımıyla yaklaşık 2 bin kişiye istihdam sağlayacak. Yerli üretime ilk olarak Redmi 9C modeliyle başlayan şirket, bu modele ek olarak Redmi 9T modelini yerli üretim etiketiyle satışa sundu. OPPO, "MADE İN TURKEY" İBARESİYLE İKİNCİ TELEFONUNU DA SATIŞA SUNDU Çin'in en büyük telefon üreticisi OPPO, mart ayında Tuzla'da 12 bin metrekare kapalı alana sahip bir fabrikada üretime başladığını duyurdu. OPPO, Türkiye'de üretilen ilk modeli olan OPPO A15s'in ardından "Made in Turkey" ibaresiyle gelen ikinci telefonu Reno5 Lite'yi de kullanıcıların beğenisine sundu. SAMSUNG'DAN TÜRK YAPIMI CEP TELEFONLARI Güney Koreli teknoloji devi Samsung da Türkiye'de üretime başladı. "Sunny" markasıyla üretim yapan Atmaca Elektronik'le anlaşan Samsung'un Türk yapımı cep telefonları, "Türkiye'de montajlandı" yazısıyla mağazalardaki yerini almaya başladı. TECNO MOBİLE Çinli akıllı telefon devi TECNO, 35 milyon dolarlık yatırım ile Türkiye'de üretime geçti. TECNO Mobile'ın Türkiye Ülke Müdürü Hank Li, İstanbul Pendik'te bulunan fabrikada yaklaşık 1.000 kişilik bir istihdam yaratmayı hedeflediklerini belirterek, Türkiye yatırımlarını uzun vadede artırmayı planladıklarını bildirdi. TCL, 2022'DE TELEFON ÜRETME KAPASİTESİNİ 1 MİLYONA ÇIKARMAYI HEDEFLİYOR Teknoloji devi TCL'nin de tercihi Türkiye oldu. Arçelik ile güçlerini birleştiren TCL, akıllı telefon üretimine başladı. Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesinde bulunan Çerkezköy OSB'de "TCL" markasıyla üretime başlayan şirket, ilk aşamada yıllık 450 bin telefon üretmeyi planlarken, 2022'de telefon üretme kapasitesini 1 milyona kadar çıkarmayı hedefliyor. VİVO VE REALME DE TÜRKİYE'DE ÜRETİM YAPACAK Çinli teknoloji şirketi Vivo da Gebze'de bir tesisi kiralayarak Türkiye'de üretim yapacağını açıkladı. Akıllı telefon üreticisi Realme de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye'de üretime başlayacaklarını duyurdu. HUAWEİ'NİN ÇİN DIŞINDAKİ EN BÜYÜK İKİNCİ AR-GE MERKEZİ TÜRKİYE'DE Türkiye yatırımlarına daha önce başlayan teknoloji şirketi Huawei, 10 yıl içinde Türkiye'ye 520 milyon TL yatırım yaptığını duyurmuştu. Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li, şubat ayında yaptığı açıklamada, Huawei'nin Çin dışındaki en büyük ikinci AR-GE Merkezi olarak da Türkiye'nin Huawei için büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. TÜRKİYE'DE 2020'DE 12 MİLYON TELEFON SATILDI Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği'ne (MOBİSAD) göre, Türkiye, telefon üreticileri için büyük bir pazar olma konumunda bulunuyor. Geçen yıl Türkiye'de 10 milyon 500 bin resmi telefon satışı yapılırken, kayıt dışı veriler de eklendiğinde bu rakam 12 milyona çıkıyor.

23 Haziran 2021 Çarşamba

Teknopark İstanbul girişimi Foxlab&Robotics'den yerli ve akıllı gaz kromatografisi hamlesi

Teknopark İstanbul açıklamasına göre, kromatografi cihazları ilaç, petrol, gıda, çevre, tıp, adli tıp ve kozmetik gibi birçok sektör laboratuvarı için en önemli araçların başında geliyor. Gaz kromatografi cihazları özellikle buharlaşabilen bileşiklerin analizi için analitik kimyada sıkça kullanılıyor. Foxlab&Robotics tarafından geliştirilen yerli teknolojiye sahip gaz kromatografi cihazları, numunelerin tespitini çok kısa bir sürede yüzde 100'e yakın duyarlılıkta sağlama özelliğiyle öne çıkıyor. Akıllı cihazlarla tam iletişim içinde ve erişimlerine açık, aynı birim zamanda ve tek cihazda 3 işlem yapabilecek yerli "Smart GC" sistemlerinin 2021 sonunda hazır olması bekleniyor. Yenilikçi ısı mühendisliği ile geliştirilen cihazlar, daha net sonuçların elde edilmesini sağlayacak. YERLİ GAZ KROMATOGRAFİSİ "LABORATUVAR 4.0" SİSTEMİNİ İLK KEZ HAYATA GEÇİRECEK Teknopark İstanbul girişimlerinden Foxlab&Robotics, gaz kromatografisi cihazlarının yerlileştirilmesi çalışmalarını sürdürüyor. Gaz kromatografi cihazları, bir karışımda gaz halinde bulunan ya da buharlaşabilen maddeleri çok kısa sürede yüzde 100'e yakın duyarlılıkta tespit etmekte kullanılıyor. Yüzde 100 yerli mühendislik ve donanımla üretilecek cihazlar, laboratuvar kurulma maliyetlerinin büyük ölçüde düşmesine büyük katkı sunuyor. İthal muadillerinde olmayan özellikleri de barındıracak yerli gaz kromatografi sistemleri, yüzde 50 daha düşük fiyatla satışa sunulacak. Ürünlerin, "Smart GC" olarak piyasaya çıktığında sunduğu avantajlarla hem Türkiye hem de yurt dışı pazarında iyi bir konuma sahip olması bekleniyor. Foxlab&Robotics, yerli gaz kromatografi cihazı "Smart GC" ile dünyada "Laboratuvar 4.0" sistemini ilk kez hayata geçirmeyi de planlıyor. Prototipinin kasım ayında hazır olması beklenen yerli gaz kromatografi sistemleri için kısa sürede üretime geçilmesi bekleniyor. "TÜRKİYE’NİN BÜYÜK MALİYETLERE KATLANMASINA GEREK YOK" Açıklamada görüşlerine yer verilen Foxlab&Robotics'in Kurucu Ortağı, çevre mühendisi Bora Kökova, şunları kaydetti: "Çevre laboratuvarlarında 10 yılı aşkın çalışma deneyimim sırasında eksiklikleri tespit etme ve laboratuvarların hangi alanlarda gelişmeye ihtiyacı olduğunu araştırma fırsatım oldu. Gaz kromatografi sistemlerinin yeterince dijitalleşemediğini, akıllı cihazların tam erişimine açık olmadığını tespit ettim. Türkiye'de akıllı laboratuvarlar oluşturulması yönünde fikirler geliştirmeye başladım. Boyutları, insan faktörünün etki edeceği noktalar, insan hatalarının en aza indirilmesi, daha iyi sonuçlar elde edilebilmesi için yapılabileceklerle ilgili bir yol haritası oluşturdum. Araştırmalarımıza göre son kullanıcı, beklentilerini karşılamayan mevcut sistemlerden yorulmuş ve yeni bir arayışa yönelmiş durumda. Tamamı Japonya, ABD ve AB menşeli olan halihazırdaki cihazlar, günümüz akıllı cihaz sistemlerinin uzaktan erişimine cevap veremedikleri gibi aynı anda birden fazla işlem gerçekleştiremiyorlar. İhtiyaca cevap veremedikleri gibi ederlerinin çok üstünde fiyatlarla satılıyorlar. Çünkü sınırlı sayıda üretici olduğu için rekabete açık bir pazar konumunda değil. Türkiye'nin bu büyük maliyetlere katlanmasına gerek yok. Çalışmamız sayesinde bilim insanlarımıza ve araştırmacılarımıza çok önemli bir katkı sağlamış olacağız. Yerli sistemlerimizin sahip olduğu benzersiz avantajlarla kısa sürede uluslararası talep görmesini de bekliyoruz. GC detektör sistemleri için Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi firmalarından Kamlançu ile iş birliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

23 Haziran 2021 Çarşamba

Cube Incubation, mentorluk programını global ölçeğe taşıyor

Teknopark İstanbul'dan yapılan açıklamaya göre, 2021 hedefleri arasında olan ve global arenaya açılma stratejisi kapsamında uygulanmaya başlanacak Global Startup Mentorship programı Cube Incubation'ı global arenadaki girişimciler için de bir merkez olma hedefine bir adım daha yaklaştırıyor. Program kapsamında dünyanın farklı ülkelerindeki girişim ekosisteminden deneyimli yöneticiler mentor olarak programa dahil edilecek ve söz konusu mentorlar yine dünyanın farklı ülkelerindeki girişimcilere mentorluk desteği sunacak. Projenin ana amacını girişimcilerden önce girişimcilere destek veren ekosistem aktörleri olarak mentorları globale açma stratejisi oluşturuyor. Bir girişimcinin farklı ülke pazarlarına erişebilmesi için öncelikle onlara destek veren ekosistem aktörlerinin global ilişkilere sahip olması gerekliliğinden hareket eden Cube Incubation'ın yeni programına seçilecek mentorlar 12 kişiden oluşan Early Adopters kurulu danışmanlığında belirlenecek. MENTORLAR KENDİ ÜLKELERİNDEKİ EKOSİSTEMLERİ VE GELİŞMELERİ DİĞER MENTORLARLA PAYLAŞACAK Global Startup Mentorship Programında ilk etapta mentorlara yönelik ekosistem paylaşım etkinlikleri düzenlenmesi planlanıyor. Bu etkinlikleri kapsamında farklı ülkelerin girişim ekosisteminde yer alan mentorlar kendi ülkelerindeki ekosistemleri ve gelişmeleri diğer mentorlarla paylaşacak. Her etkinlikte 3 farklı ülkeden mentorun paylaşım yapması hedefleniyor. Böylece programa katılan mentorlar farklı ülkelerdeki ekosistemlerden doğrudan kontaklar bularak iş ağlarını genişletebilecekler ve o ülkelerdeki girişimcilik ekosistemi fırsatlarından hem kişisel olarak hem de kurumları adına yararlanma şansına da ulaşabilecekler. Özellikle de kişisel olarak farklı ülkelerin girişimcilik ekosistemlerindeki inovasyon yöneticiliği, hızlandırma programı yöneticiliği, melek yatırımcılık, girişimcilik gibi birçok kariyer fırsatına doğrudan erişebilecekler. Programın ikinci ayağında ise programda yer alan mentorlar, dünyanın farklı ülkelerindeki girişimcilerle bir araya getirilecek. Böylelikle startuplar farklı ülkelerdeki mentorlarla temas kurarak hem hedefledikleri ülke pazarları hakkında bilgi sahibi olmuş olacaklar hem de ulaşmak istedikleri müşterilere, firmalara, yatırım fonlarına, hızlandırma programlarına ulaşmak için doğrudan kontaklar bulmuş olacaklar. Mentorlar da yeni teknolojileri, startupları, iş modellerini, yatırım fırsatlarını kolayca öğrenebilecekler. Programla ilgili detaylı bilgiler Cube Incubation web sitesinde yer alıyor. "2021 YILI KULUÇKA MERKEZİMİZ İÇİN GLOBAL ARENADA VARLIK GÖSTERME HEDEFİNİN YOĞUNLAŞTIĞI BİR YILDI" Açıklamada görüşlerine yer verilen Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, Cube Incubation'ın Global Startup Mentorluk programıyla dünya genelinde girişim ekosisteminin kalbinde yer almaya hazırlandığını belirtti. Topçu, şunları kaydetti: "2021 yılı kuluçka merkezimiz için global arenada varlık gösterme hedefinin yoğunlaştığı bir yıldı. Bu yıl Türkiye özelinde uygulamaya aldığımız mentorluk programımızda birbirinden değerli, araştırmalarıyla, görüşleriyle ekosisteme yön veren 160 mentora ulaşarak bu programı globale taşımak da bu hedefimize bir adım daha yaklaştırdı bizi. Türkiye’de toplamda 100 girişimcimiz mentorlar desteğiyle işlerini nasıl geliştirebileceklerini ve sürdürülebilir hale getirebileceklerini öğrendiler. Şimdi bu programı global girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için de uygulamaya başlayacağız. Özellikle derin teknoloji girişimcilerimin dünya genelinde artan mentor ihtiyaçlarını bu program kapsamında gidermeyi hedefliyoruz. Ülkemiz açısından da son derece kritik olan bu programın daha da geliştirilmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz."

22 Haziran 2021 Salı

TEKNOFEST üniversite öğrencileri araştırma proje yarışmaları başvuruları devam ediyor

Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nden (TEKNOFEST) yapılan açıklamaya göre, yarışma, Türkiye'nin bilim temelli bilgi ve teknoloji üretimi ile Milli Teknoloji Hamlesine ve bunun için ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynaklarının gelişimi süreçlerine katkı sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. 25 Haziran'a kadar başvuruların devam ettiği yarışma, üniversitelerde öğrenim görmekte olan ön lisans ve lisans öğrencilerini projeler yoluyla araştırma yapmaya teşvik ediyor. Fark yaratacak araştırma projeleri için farklı kategoriler aşağıdaki şekilde: "Şehirlerin sorunlarının çözümü ve şehir halkının yaşam standartlarının artırılması için altyapı, güvenlik, yönetim vb. konularda geliştirilen akıllı çözümler ile erişilebilir, etkili, verimli ve güvenli ulaştırma sistemlerinin geliştirilmesini hedefleyen projelerin yer aldığı, 'Akıllı şehirler ve ulaşım', Bilgi güvenliği, bulut bilişim, büyük veri analitiği, e-öğrenme teknolojileri, mobil uygulamalar, robotik ve mekatronik sistemler, modelleme ve simülasyon, nesnelerin interneti, semantik web teknolojileri, yapay zekâ, sensör teknolojileri, e-ticaret vb. konulardaki projeler için 'Bilgi ve iletişim teknolojileri', Eğitim alanında yenilikçi ve uygulanabilir fikirler ve eğitimde fırsat eşitliği sağlayacak teknolojik fikirler ile eğitim materyallerinin geliştirilmesini hedefleyen projelerin yarışacağı 'Eğitim', Sürdürülebilir kalkınmanın önünde engel teşkil eden çevre problemlerinin çözümüne yönelik projeler ile enerji verimliliği, alternatif enerji kaynakları, depolama teknolojileri vb. konu başlıklarındaki 'Enerji ve çevre', Kırsal kalkınmayı ve rekabet edilebilirliği arttırmayı; yeterli ve güvenli gıda üretimini ve erişimini kolaylaştırmayı; gıda israfı ve kayıplarının azaltılmasını; gıdaların işlenmesine, korunmasına ve depolanmasına yönelik yeni sistemler geliştirmeyi hedefleyen projeler için 'Gıda ve tarım', Robotik ve mekatronik, makine tasarımı ve imalat teknolojileri, otomasyon ve kontrol sistemleri, ileri malzeme teknolojileri, hibrit ve elektrikli araç teknolojileri, yeni nesil motor teknolojileri vb. konu başlıklarındaki projelerin değerlendirildiği 'Makine imalatı ve otomotiv', Tıbbi tanı, tedavi ve hastalıkların önlenmesine yönelik yeni ve erişilebilir ürün, metot ve cihazların geliştirilmesini ve sağlık sisteminin sorunlarına çözümler üreterek mevcut koşulları iyileştirmeyi hedefleyen projeler için 'Sağlık', Milli güvenlik ihtiyacını karşılamayı ve ülkemizin savunma, havacılık ve uzay sektöründe teknolojik bağımsızlığını sağlamayı hedefleyen; uydu, haberleşme, uzaktan algılama, veri işleme, sensör teknolojileri, savunma bilişimi, silah ve mühimmat teknolojileri vb. alanlarda geliştirilen yenilikçi ve uygulanabilir projeler için savunma, 'Uzay ve havacılık', Toplumsal sorunlara çözüm getirmeye yönelik yenilikçi fikirler; kalkınmaya ve istihdama katkı sağlayacak nitelikte girişim fikirleri ile insan hakları, göç, afet yönetimi, yoksulluk gibi konularda sosyal değişim yaratmayı amaçlayan projelerin değerlendirildiği 'Sosyal yenilikçilik ve girişimcilik'." BİLİM VE MÜHENDİSLİKTE YETİŞMİŞ İNSAN KAYNAĞINI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR Yarışmaya, başvuru sırasında Türkiye'de ve KKTC'de öğrenim gören ön lisans veya lisans öğrencileri katılabiliyor. Bireysel olarak veya en fazla üç öğrenciden oluşan takımlar halinde katılımın olabildiği yarışmaya başvurular https://e-bideb.tubitak.gov.tr adresinden çevrim içi olarak yapılıyor. Son başvuru tarihi ise 25 Haziran 2021. Yola çıktığı günden bugüne toplumun tamamında teknoloji ve bilim konusunda farkındalık oluşturmayı, Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında yetişmiş insan kaynağını artırmayı hedefleyen TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde, Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketleri, kamu kurumları, medya kuruluşları ve üniversitelerin de olduğu 71 paydaş kurum ile birlikte düzenleniyor.

15 Haziran 2021 Salı