Türkiye’nin öncü teknoloji geliştirme üssü Teknopark İstanbul, hızlı başladığı 2022’de yeni projeleri ve yeni kuluçka merkeziyle daha görünür olacak. Teknoloji kampüsü Pendik’te bulunan Teknopark İstanbul, yeni projeler kapsamında şehrin merkezinde de kuluçka merkezi kuruyor. Teknopark İstanbul, İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi ve Beyoğlu Belediyesi işbirliğiyle hayata geçirilecek ‘Beyoğlu Uydu Kuluçka’, yeni başarı hikayelerinin yazılacağı yer olacak. Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Yerebakan ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile birlikte proje yerinde yapılan çalışmaları inceledi. Topçu, meşhur Mis Sokak’taki tarihi binada açılacak merkez hakkında “Yeni başarı hikayelerinin yazılacağı Beyoğlu Uydu Kuluçka’yı, ilerleyen günlerde girişimcilik ekosistemine kazandırmanın heyecanı içerisindeyiz” dedi. Semtte yapılan çalışmalar hakkında, “Beyoğlu’nun hep fit olması lazım. Kendi ekosistemini çağa uydurması gereken bir Beyoğlu inşa etmemiz gerekiyor” diyen Belediye Başkanı Yıldız ise şunları söyledi: “Türkiye’de bir ilk olacak Beyoğlu Girişimcilik ve İnovasyon Merkezimiz için çalışıyoruz. Muhteşem bir uydu kuluçka merkezi kuruyoruz. Burada inovasyona, girişimciliğe meraklı gençlerimizi yetiştireceğiz. Geleceğin Beyoğlu’nu, İstanbul’unu ve Türkiye’sini inşa etmede önemli bir merkez olacak.”

25 Nisan 2022 Pazartesi

HABER: AYŞE BAŞAK Günümüzde kullanılan neredeyse her akıllı telefon, standart görüntü sensörleri sayesinde ışığı görüntüye çeviriyor. CMOS olarak bilinen yaygın hazır sensör teknolojisine dayanan telefon kameraları, her yıl daha küçük ve daha güçlü hale gelerek onlarca megapiksel çözünürlük sunuyor. Sensörler şimdiye kadar sadece iki boyutlu görüntüler sunabiliyorlardı. Stanford Üniversitesi araştırmacıları, standart görüntü sensörlerinin ışığı üç boyutlu olarak görmesini sağlayan yeni bir yaklaşım geliştirdi. Bu gelişme sayesinde standart kameralar yakında nesnelere olan mesafeyi ölçebilecek. LAZERLE MESAFE ÖLÇÜMÜ Işıklı nesneler arasındaki mesafeyi ölçmek, günümüzde yalnızca özel ve pahalı lidar sistemlerle mümkün olabiliyor. Lidar, lazerle mesafe ölçümü yapabilen teknoloji olarak biliniyor. Sürücüsüz arabaların tavanlarına monte edilen büyük lazer sistemleri, bu teknolojiyle tasarlanıyor. Arabaların üzerindeki donanım sayesinde araç etrafındaki nesnelerle olan mesafesini ölçerek olası çarpışmaları engelliyor. Proje araştırmacılarından Okan Atalar, “Mevcut lidar sistemleri büyük ve hacimli. Eğer bir gün milyonlarca otonom insansız hava aracında veya hafif robotik araçlarda lidar yetenekleri istiyorsak bunları küçülterek verimli hale getirmeliyiz” diyor. ENERJİ AÇISINDAN VERİMLİ Araştırmacılar, bu cihazı olabildiğince küçültmek için standart görüntü sensörlerine ışığı her saniye milyonlarca kez çok hızlı bir şekilde açıp kapatan bir ışık kaynağı ve bir modülatör eklemişler. Ancak bu eklenen modülatör çok yüksek enerji harcadığı için Stanford ekibi Entegre Nano-Kuantum Sistemleri Laboratuvarı (LINQS) ve ArbabianLab ile ortak çalışarak, basit bir akustik modülatör yapmış. Atalar, bu modülatör hakkında bilgi verirken, “Işığı açıp kapatmanın başka yolları olsa da, enerji açısından son derece verimli olduğu için bu akustik yaklaşımı tercih ettik” diyor. CEP TELEFONLARI DA Çalışmaların halen devam ettiği araştırma sayesinde, basit bir tasarım ve mühendislikle, neredeyse her dijital kameranın derinliği algılamasını sağlayan yüksek frekanslı, düşük güçlü, kompakt bir optik cihaz tasarlanmış oldu. Bu, yakın gelecekte cep telefonları gibi küçük cihazlarda bile üç boyutlu görüntüleme teknolojisinin bulunabileceğini gösteriyor. Çalışmanın gelecekte insansız araç teknolojisi ve uzay çalışmaları gibi çok farklı alanlarda kullanılabileceği düşünülüyor.

11 Nisan 2022 Pazartesi

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Tunceli'deki Munzur Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Dijital Türkiye Yapay Zeka ve Siber Güvenlik" temalı söyleşide öğrencilerle bir araya geldi. Dijital Dönüşüm Ofisi olarak hedeflerinin dijital bir Türkiye ortaya çıkarmak olduğunu ve dijitalleşen dünyada, yapay zekanın can suyunun veri olduğunu belirten Koç, "Her gün daha fazla dijitalleştikçe daha fazla veri üretiyoruz. Bu üretmiş olduğumuz verilerle de yapay zeka daha zeki hale dönüyor. Tabii bizim amacımız da bu teknolojileri yapan ve üreten gençlerin önünü açabilmek." dedi. Koç, Dijital Türkiye vizyonu ve Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla yapay zeka üzerine çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, geleceğin dijital teknolojileri ve bunun getirdiği dönüşümlerde olduğunu anlattı. 2030 yılında kullanılan her teknolojinin içinde yapay zeka olacağına dikkati çeken Koç, "Bizler de bu anlamda teknolojiyi sadece tüketen değil, üreten bir Türkiye olma yolunda yapay zekayı kullanmamız ve bilmemiz gerekiyor. Bu anlamda baktığımız zaman Dijital Dönüşüm Ofisi olarak birçok teknolojik alanda projeler gerçekleştiriyoruz." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE'NİN GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILASININ YÜZDE 5'İNİ YAPAY ZEKADAN SAĞLAYACAĞIZ" Koç, Türkiye'de yapılan yapay zeka algoritmalarının küresel anlamda her yerde kullanılmasını istediklerini ifade ederek, şöyle dedi: "Teknik algoritmanın geliştirilmesinden, girişim sermayesine kadar birçok alanda 24 amaç ve 119 tedbir belirledik, 2025 yılında bu tedbirleri yerine getirdiğimizde Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 5'ini yapay zekadan sağlayacağız. Bunun yanında gençlerle beraber Türkiye'de ilk defa 2025 yılında 50 bin tane yapay zeka istihdamı oluşturmak ve 10 bin tane yapay zeka lisans üstü program mezunları istiyoruz. İnşallah bu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz zaman özellikle akademik anlamda dünyadaki ilk 20 ülkeden birisi olmak istiyoruz." Hedeflerinin 81 ilde 81 siber kahraman çıkarmak olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her fırsatta Türkiye'nin dijital dünyada çok önemli bir yere sahip olduğunu, yüksek teknoloji ürünlerini tasarlayan, geliştiren, üreten ve tüm dünyaya satan bir Türkiye için hep birlikte daha çok çalışmamız gerektiğinin altını çizdiğini dile getirdi. Panele, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek, Tunceli Vali Yardımcısı Uğur Karakaya, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

28 Mart 2022 Pazartesi

AYŞE BAŞAK Bilim insanları, cep telefonu ekranı işlevlerini bütünüyle yerine getirebilen, kumaştan dokunmuş 46 inç büyüklüğünde akıllı bir ‘tekstil’ ekran üretti. Cambridge Üniversitesi tarafından yönetilen araştırma kapsamında elde edilen başarılı sonuçlar, günümüzde bilim kurgu gibi görünen uygulamaların artık hayal olmadığını gösteriyor. Bir akıllı ekranın tüm fonksiyonları, tekstil bazlı endüstriyel süreçler ile üretilen liflere ve ipliklere doğrudan yerleştirildi. Bu buluş ne mi ifade ediyor? Çok yakın gelecekte aynı zamanda televizyon olan perdeler, enerji depolayabilen halılar ve kendi kendine çalışan giysiler görebileceğiz. GÜVENİLİR VE DAYANIKLI Akıllı tekstillerin geliştirilmesinde bir süredir önemli adımlar atılmasına rağmen işlevsellikleri, boyutları ve şekilleri sınırlı kalıyordu. Araştırma ekibi, teknolojiyi dokumayla uyumlu hale getirmek için her bir fiber bileşeni, tekstil üretim ekipmanlarında kullanabilmek için yeterince esnemeye dayanabilecek, böylece farklı şekiller alabilecek malzemelerle kapladı. Ekip, ayrıca bazı fiber bazlı bileşenleri de güvenilirliklerini ve dayanıklılıklarını artırmak için kaplama yoluna gitti. Son aşamada ise iletken yapıştırıcılar ve lazer kaynak teknikleri kullanarak birden fazla fiber bileşeni birbirine bağladılar. Tüm bu teknikleri bir arada kullanarak, standart, ölçeklenebilir tekstil üretim süreçleriyle çok sayıda teknik işlevi büyük bir dokuma kumaş parçasına dahil etmeyi başardılar. Ortaya çıkan kumaş, bir ekran olarak çalışabilir, çeşitli girdileri sunabilir veya daha sonra kullanmak üzere enerji depolayabilir nitelikte. Kumaş, radyo frekansı sinyallerini, dokunmayı, ışığı ve sıcaklığı algılayabiliyor. Aynı zamanda ticari tekstil üretim teknikleri kullanılarak yapıldığından sarılarak büyük kumaş ruloları şeklinde saklanabiliyor. Araştırmacılar, yeni geliştirdikleri prototip ekranların, kendi enerjisini üretip depolayabilen akıllı ve enerji verimli binalar, nesnelerin interneti, sensör ağları ve etkileşimli ekranlar gibi sektörlerde yeni nesil e-tekstil uygulamalarının önünü açacağını belirtiyor.

28 Mart 2022 Pazartesi

TEKNOFEST’ten yapılan açıklamaya göre, Gençlik ve Spor Bakanlığı onayı ile ülkemizde 2017 yılından bu yana düzenlenen, 2019 yılından itibaren de TEKNOFEST kapsamına alınan Türkiye Drone Şampiyonası havada büyük bir rekabete sahne oluyor. Türkiye Hava Sporları Federasyonu, İnsansız Hava Araçları Branşı bünyesinde, Gençlik Spor Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından verilen sporcu lisansına sahip tüm kişiler, Türkiye Drone Şampiyonası'na bireysel başvuru ile katılabiliyor. Bu yıl yine 3 etaptan oluşacak olan Türkiye Drone Şampiyonası’nın birinci etabı 10-12 Haziran tarihlerinde Kastamonu’da, ikinci etabı 1-3 Temmuz tarihlerinde Sinop’ta, üçünce etabı ise 19-21 Ağustos tarihlerinde Artvin’de gerçekleşecek. Üç etap sonucunda en iyi puanı alan sporcular TEKNOFEST 2022 Samsun’da gerçekleşecek olan Büyük Final’de yarışmaya hak kazanacak. Dereceye giren sporculardan birinciye 15 bin TL, ikinciye 10 bin TL, üçüncüye ise 5 bin TL ödül takdim edilecek. Ayrıca Türkiye Drone Şampiyonası Büyük Final yarışının birincisi yine TEKNOFEST 2022 kapsamında düzenlenecek olan World Drone Cup’ta ülkemizi temsil edecek. TEKNOFEST kapsamında ilk kez 2018 yılında düzenlenen World Drone Cup, STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ yürütücülüğünde Dünyanın en iyi Drone yarışçısını bu yıl da TEKNOFEST Samsun’da belirleyecek. Dünyadan en fazla ülkenin ve en fazla sporcunun katıldığı yarışmaya bu yıl 32 ülkeden 32 en iyi sporcu katılacak ve dünyanın en iyi Drone yarışçısı yine TEKNOFEST’te belirlenecek. Yarışma sonunda dereceye giren birinci 30 bin TL, ikinci 20 bin TL, üçüncü ise 10 bin TL para ödülü kazanacak.

18 Mart 2022 Cuma