tatil-sepeti
6 ayın zirvesi!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubatayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı.Buna göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, şubattabir önceki aya göre yüzde 0.5 artış gösterdi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.8 artış kaydetti. Öte yandan, arındırılmamış sanayi üretim endeksi, şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8.5 arttı. İMALAT SANAYİ ENDEKSİ Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış hesaplamada, şubatta bir önceki aya göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 5.5, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0.6 arttı. Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1.7 azaldı. TÜKETİM MALI İMALATI Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ana sanayi gruplarında, bir önceki aya göre en yüksek artış yüzde 2.1 ile dayanıklı tüketim malı imalatında görüldü. İmalat sanayi alt sektörleri incelendiğinde, söz konusu dönemde en yüksek artış yüzde 7.4 ile bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatında gerçekleşti. Bu artışı yüzde 5.8 ile diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatıtakip etti. Bu alanda en yüksek azalış ise yüzde 25.5 ile diğer ulaşım araçlarının imalatındaoldu. Bu düşüşü yüzde 11.2ile kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı izledi. BEKLENTİLER AA Finans Sanayi Üretimi Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, şubatta arındırılmamış sanayi üretim endeksinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.8 artış bekliyordu. Ekonomistler, söz konusu ayda takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin yıllık yüzde 5.1, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin ise aylık bazda yüzde 1.1 artacağını tahmin etmişti.

08 Nisan 2016 Cuma

7.8 milyar liralık yatırım yapılacak

2016 Yılı Yatırım Programı’ndan yapılan derlemelere göre, bu yıl gerçekleştirilecek kamu yatırımları arasında 19 milyar 872 milyon 982 bin liralık yatırım bütçesiyle ulaştırma sektörü ilk sırada yer aldı. Ulaştırma sektörü yatırımlarının kuruluşlara göre dağılımı incelendiğinde, karayolu ulaştırmasına 7 milyar 817 milyon 156 bin lira tahsis edildiği görüldü. En yüksek payın ayrıldığı bu yatırım kalemi için Karayolları Genel Müdürlüğüne 7 milyar 717 milyon 446 bin lira, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ise toplam 99 milyon 560 bin lira verilecek. Demiryolu ulaştırmasında, 5 milyar 175 milyon lirası TCDD Genel Müdürlüğüne, 2 milyar lirası da Bakanlık tarafından gerçekleştirilecek diğer demiryolu projelerine olmak üzere toplam 7 milyar 175 milyon liralık yatırım yapılacak. ŞEHİR İÇİ Kent içi ulaşım yatırım tutarı 2 milyar 90 milyon 246 bin lira olurken, bu rakam havayolu ulaştırmasında 627 milyon 200 bin lira olarak belirlendi. Havayolu ulaştırmasında 477 milyon lirayla en yüksek yatırım tutarını Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü alırken, bunu 90 milyon lirayla Bakanlık, 55 milyon 700 bin lirayla Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 4.5 milyon lirayla da Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü izledi. DENİZ YOLU Yatırım programında denizyolu ulaştırması için ayrılan 533 milyon 564 bin liranın, 378 milyon 320 bin lirası Bakanlığa, 81 milyon 744 bin lirası TCDD Genel Müdürlüğüne, 70 milyon lirası Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ve 3.5 milyon lirası da Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ayrıldı. Boru hattı için ayrılan 772 milyon liralık yatırım tutarının, 750 milyon lirası BOTAŞ’a, kalan kısım ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına verildi. Haberleşmede ise toplam 240 milyon 794 bin liralık yatırımın, 152 milyon 928 bin lirası Bakanlığın, 84 milyon 850 bin lirası TRT Genel Müdürlüğünün, 3 milyon 16 bin lirası ise Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün oldu.

08 Nisan 2016 Cuma

Dünyanın en büyük hastanelerinin sırlarını öğrenin

Dünyanın en büyük hastanelerinin nasıl korunduğunu ve nasıl işletildiğini öğrenmek isterseniz 26-28 Nisan 2016 tarihlerinde yapılacak Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) Sağlık Zirvesi’ne davetlisiniz. Sağlık Bakanlığı’nın himayesindeki KÖİ Sağlık Zirvesi dünya çapında öneme sahip bir sağlık buluşması olmaya hazır. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya dahil tüm sağlık paydaşlarının bir araya geleceği zirvede başarılı projeler, sektörün çıkardığı dersler, fırsatlar ve yatırım imkanları paylaşılacak. Etkinlik, hukuki çerçevenin kurulması, kârlı bir hastanenin işletilmesi ve korunmasından başlayarak, her bir taraf açısından projelerin tüm yaşam döngüsünü inceleyecek. Zirveye İstanbul Raffles Hotel ev sahipliği yapacak. Ayrıntılı bilgi için:www.ppphealth.com

08 Nisan 2016 Cuma

Patentin adı konuluyor

HABER: ADEM ORHUN Ticari haklar ve katma değerli ürün için büyük önemi olan patent, önemli bir gelişmişlik göstergesi. Üniversiteler, şirketler ve kurumların tasarımları, geliştirdikleri ürünler ve tescil ettirdikleri hakları ticaret ve ihracatta kritik avantaj oluşturuyor. Fakat Türkiye’de patentle ilgili mevzuat yıllardır bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yürütülüyor. 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK, gerekli iyileştirmenin de yapılmasıyla kanun taslağına dönüşmüş durumda. Taslak metni önceki hafta TBMM’ye sunuldu. 21 yıldır Kanun Hükmünde Kararname ile yönetilen Fikri ve Sınai Haklar alanı, artık bir kanunla düzenlenecek. Bu kanun fikri mülkiyetler bakımından ülkemizi geleceğe taşıyacak bir adım. TPE GÖRÜŞLERİ TOPLADI Türk Patent Enstitüsü (TPE), Şubat ayında web sitesinden yaptığı duyuruda, Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı Taslağı’nın görüş ve önerilere açıldığını duyurmuştu. Taslakla ilgili görüş ve öneriler 4 Mart’a kadar kabul edildi. Daha sonra tamamlanan taslak metni, ilgili bakanlık üzerinden TBMM’ye sunuldu. Patent Kanunu da denilen Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı’nın 85 sayfalık pdf dosyasına TPE’nin sitesindeki duyurulardan ulaşılabiliyor. NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuyla ilgili bilgi veren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 4’üncü Sanayi Devrimi için eğitimli, nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Şirketlerin ve ülkenin gelişmesi için Patent Reformu’nu tamamladıklarını ve Meclis’e gönderdiklerini kaydeden Şimşek, iş ortamını iyileştireceklerini, katma değer zincirinde yukarıya çıkaracaklarını söyledi. Şimşek, Ar-Ge Reformu’nu yaptıklarını hatırlatarak, “İddia ediyorum; Ar-Ge’nin ticarileşmesi, üniversite-sanayi işbirliği için çok önemli adımlar attık. Dünyanın en cömert teşviklerini veriyoruz ama yetmez, eksiğimiz var. O da ekosistem” diye konuştu. ÇÖZÜM AR-GE YAPMAK Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da Türkiye’nin yüksek teknolojideki üretim açığının temel nedeninin Ar-Ge açığı olduğunu vurguladı. Bakan Fikri Işık, “Ar-Ge yapmadan yüksek teknolojili üretim yapıp satmanız mümkün değil. Bazen bedeli ödediğiniz halde bile teknolojiyi satın alamıyorsunuz. Yapmanız gereken tek şey kendi Ar-Ge’nizi yapmak. Ama bu söylenen kadar kolay bir iş değil” dedi. Bakan Işık, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Bakanlığımızda, çok kapsamlı bir üretim reform paketi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu paketle ülkemizde üretenin ve üretimin önünü açacak düzenlemeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bir diğer kanun çalışmamız olan Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı, Patent Kanunu olarak biliniyor. Hazırlıklarını tamamladık. Bu tasarının kanunlaşmasıyla, patent, marka ve tasarımlarla ilgili başvuru, tescil ve koruma süreçlerini hem iyileştirecek hem de hızlandıracak önemli düzenlemeleri hayata geçireceğiz.” SÜREÇLER BASİTLEŞECEK Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, “Fikri ve Sınai Haklar Kanun Tasarısı ya da bilinen adı ile yeni Patent Kanunu Yasa Teklifi yasalaştığında artık daha nitelikli bir sınai mülkiyet yapısına kavuşacağız” dedi. İTO İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi de olan Yamankaradeniz, kanun ile birlikte şu an yürürlükte olan 5 ayrı mevzuatın tek bir çatı altında toplanacağına dikkati çekti. Yamankaradeniz, “Bu kanun daha fazla gecikmemeli. Çünkü söz konusu yasanın 1 yıl bile gecikmesi demek, 30 yıl geriye gitme riski anlamına gelir. Kanun ile süreçler basitleşecek ve kısalacak. En önemli değişikliklerden biri de, patent ihlallerinin artık cezasız kalmayacak olması. İhlallerde asgari standartlar belirlenerek daha hızlı şekilde hukuki yaptırımlar uygulanabilecek. Marka ve Endüstriyel Tasarım hakkı için de cezai yaptırım zorunlu olacak” dedi. Yamankaradeniz’in verdiği bilgiye göre mevcut durumda patent vekilliği şirketleri, patent vekili olmayan kişilerce de kurulabiliyor.Durumu değerlendiren Yamankaradeniz, şöyle devam etti: “Biz sadece patent vekillerinin şirket ortakları olması ve bu şirketlerin işin uzmanları tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca sektörde faaliyet gösteren şirketlerin, belli bir sermaye gücüne, belli bir insan kaynağı profiline sahip olması büyük önem arz ediyor. Gerekli eklemelerin yapılacağına olan inancımız tam.” ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ GELİŞECEK Avrupa Patent ve Marka Vekili Orhan Eriman (Markiz Patent), yasal düzenlemenin kanunlaşması halinde patentte daha güçlü işlem ve yaptırım olacağını söyledi. Uzun zamandır beklenen kanun sayesinde hem iş dünyasının teşvik edileceğini hem de taklitçilerin önünün alınacağını belirten Eriman, “Üniversitelerde patent sayısı artacak. Üniversite sanayi işbirliği çok önemli. Kanunun da etkisiyle hocaların patent çalışmaları hız kazanacak” dedi. Türkiye’de yılda 100 bin marka tescili yapıldığı halde patent sayısının 10 bini bulmadığını kaydeden Eriman, “Herkesin patentle ilgili kültür sahibi olması bu ülkenin kalkınması için önemli. Katma değerli ürünlerle ihracatımızı ve gelirimizi artırabilir; böylelikle refaha ulaşabiliriz. Bunun için patent üretiminin, yeni dizaynların, daha rekabetçi ürünlerin önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Hele ki taklitçiliğin önlenmesi çok önemli” şeklinde konuştu. İTO Meclisi eski Üyesi de olan Eriman, “Bu kanun sayesinde beklentilerimizin çoğunun karşılanacağını ümit ediyoruz. İş dünyası olarak ilgili sivil toplum kuruluşlarına da görüşlerimizi aktarmıştık. Şimdi taslağın kanunlaşmasını bekliyoruz” dedi. OTOMOTİVDE ÖNE ÇIKIYOR Türk Patent Enstitüsü verilerine göre 2015 yılında patent tescilleri bulunan Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) üyesi firmalar ödüllendirildi. OSD Başkanı Kudret Önen, “Türk otomotiv sanayi, küresel üretim sıralamasında iki basamak yükselerek 15. ve AB üretim sıralamasında da bir basamak yükselerek 5’inci sıraya çıktı. 10 yılda OSD üyeleri Ar-Ge istihdamını yüzde 96, patent başvuru sayısını da yüzde 370 artırdı. Geçtiğimiz yıl 479 patent başvurusu yaptık” dedi.

07 Nisan 2016 Perşembe

Yüzde 2 hedefi iştah kabartıyor

Türkiye’deki en büyük 10 perakende şirketi, tüm perakende sektörünün cirosunun yüzde 57’sini oluşturuyor. Bu da yaklaşık 47.5 milyar TL’ye karşılık geliyor. 47.5 milyar TL ciro yapan bu 10 markadan 5’inin henüz bir e-ticaret sitesi bulunmuyor. En büyük ilk 100 perakendeciye bakıldığında ise 35’inin e-ticaret sitesi olmadığı görülüyor. BÜYÜK FIRSAT VAR Sektör temsilcileri, Türkiye’de e-perakendenin genel perakende pazarına oranının çok düşük olduğunu düşünüyor. Sektör temsilcileri, dolayısıyla e-perakende alanında yatırım yapacak olan markalar için çok büyük bir fırsatların bulunduğunu vurguluyor. CİRO LİDERİ SÜPERMARKET Perakende sektörüne yönelik yapılan araştırmalar, Türkiye’deki e-ticaret sektörünü ve e-ticaret ile ilgili önemli verileri de ortaya koyuyor. E-ticaretin ülke ekonomileri içindeki payı gün geçtikçe artıyor ve birçok ülkenin büyümesinde e-ticaretin önemli katkısı bulunuyor. Perakende sektöründeki en yüksek ciro oranı süpermarket kategorisinde görülüyor. İlk 100 içerisinde 17 süpermarket markası, yaklaşık 42.6 milyar TL ciro yapıyor. Bu 17 markanın 13’ünün e-ticaret sitesi bulunmuyor. YÜZDE 2’YE ÇIKACAK Perakende sektörü mensupları, Türkiye’deki e-perakendenin genel perakende pazarına oranının çok düşük olduğunu belirtiyor. Sektör temsilcileri, “Bu alanda yatırım yapacak olan markalar için çok büyük bir fırsat var. Verilere göre 2016’yı 31 milyar TL civarında bir e-ticaret hacmi ile kapatacağımız bekleniyor. Bununla birlikte e-perakendenin genel perakende içindeki payının yüzde 1.3’ten yüzde 2’ye çıkmasını bekliyoruz” yorumunu yapıyor. İNGİLTERE LİDER E-ticaret 2015’te toplam 25 milyar TL’lik hacme ulaşırken, e-perakende genel perakende pazarından yüzde 1.3’lük pay aldı. Dünyada yüzde 7 seviyesinde olan e-perakendenin ortalaması İngiltere’de yüzde 11 olarak görülüyor. KARTLA 22 MİLYONLUK E-TİCARET Türkiye’deki 55 milyon civarındaki kredi kartının 22 milyonu e-ticaret işlemlerinde de kullanılıyor. Kredi kartlarının geriye kalan yüzde 60’ı internette hiç kullanılmamış olarak görünüyor. BÜYÜMEDE CİDDİ ARTIŞ BEKLENİYOR Türkiye’de kredi kartı sahibi olup da henüz internetten alışveriş deneyimini yaşamamış büyük bir kitle olduğunu hatırlatan sektör temsilcileri, şunları kaydetti: “Henüz hiç e-ticaret ile tanışmamış kart kullanıcıları internetten alışveriş yapar hale geldiğinde e-ticaret hacminde ciddi bir büyüme olacağını öngörüyoruz. Önümüzdeki günlerde özellikle de hızla olgunlaşmakta olan e-perakende sektöründe ciddi büyüme oranları görülecek.”

06 Nisan 2016 Çarşamba