Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 514), 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere Resmi Gazete’de yayımlandı.Tebliğ ile kuyumculuk, sarraflık ve mücevheratçılık gibi işlenmiş kıymetli maden ve kıymetli taş alım satımında bulunan mükelleflerin gerçekleştirmiş oldukları işlenmiş kıymetli maden ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul eşya satışlarında fatura düzenleme zorunluluklarında değişiklik yapıldı. Buna göre, söz konusu ürünlerin satışlarında, bu yıl için 1400 lira olarak belirlenen fatura düzenleme mecburiyetine ilişkin haddin 3 katı olarak uygulanması uygun görüldü. Böylece kuyumculuk, sarraflık ve mücevheratçılık gibi işlenmiş kıymetli maden ve kıymetli taş alım satımında fatura düzenleme sınırı 4 bin 200 lira oldu. FATURA MECBURİYETİ Söz konusu malların satışını Vergi Usul Kanunu’nun ilgili genel tebliğlerinde açıklandığı şekilde teşvik etmek zorunda olanların bu kapsamda düzenlemek zorunda oldukları belgelere bir etkisi bulunmayacak.Kuyumculuk, sarraflık ve mücevheratçılık gibi işlenmiş kıymetli maden ve kıymetli taş alım satımında bulunan mükelleflerin, beyaz eşya alım-satımı, kafe işletmesi gibi bu nitelikte olmayan başka faaliyetlerinin de bulunması, bu tebliğ düzenlemesinden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecek.Ancak bu faaliyetlere ilişkin olarak düzenlenmesi gereken faturalar bakımından Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesinde yer alan fatura düzenleme mecburiyetine ilişkin 1400 liralık had dikkate alınacak.

09 Ocak 2020 Perşembe

Cumhurbaşkanı kararıyla mobilya ile yumurta ve balıkların toptan satışına ilişkin katma değer vergisi (KDV) oranları yeniden belirlendi. Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.Buna göre, tavuk yumurtasının toptan tesliminde yüzde 8 olarak uygulanan KDV oranı yüzde 1’e indirildi. Toptancı halleri ve su ürünlerinin toptan satış yerlerinde faaliyette bulunanlara yapılan balık teslimleri ile bu malların gerçek usule tabi KDV mükelleflerine tesliminde uygulanan KDV oranı da yüzde 8’den yüzde 1’e düşürüldü. Kararla, çeşitli mobilya ürünlerinde uygulanan KDV oranı ise yüzde 8 oldu. Daha önce söz konusu oran yüzde 18 olarak uygulanıyordu.

09 Ocak 2020 Perşembe

HABER: CEYHUN KUBURLU Franchise sektörü bu yıl rekor büyüme beklerken bu alanda farklı sektörlerin de atağa kalktığı gözleniyor. Bu sektörlerden biri de erkek hazır giyim. Türk markalarının bu alanda yaptığı çalışmalar son yıllarda yurtdışında da büyük ilgi görüyor. 2020’de yurtiçi ve yurtdışında 400’e yakın erkek giyim markasının şube açması bekleniyor. Bugün iyi bir markaya yatırımın tutarı 500 bin lirayı bulurken, doğru lokasyonda açılan bir şubenin geri dönüş süresi ise 36 ay. Sektör temsilcileri bu alandaki fırsata dikkat çekerek, “Önümüzdeki yıl erkek giyim markalarının yılı olacak” diyor. NASIL BÜYÜDÜLER? Birçok erkek giyim markasının öne çıktığı Türkiye’de bu markaların yurtdışına açılımı da fırsat yaratıyor. Franchise sistemine dahil olan markaların daha kolay şube açtığını dile getiren sektör temsilcileri, “Türkiye’de 2000’li yıllardan sonra markalaşma atağı başlattı. Buna en iyi cevabı veren ise erkek giyim markaları oldu. Bugün Türkiye’nin birçok yerinde franchise veren markalar, girişimcilerin de gözdesi. Bugün daha çok futbol sponsorlukları ile büyüyen bu markalar tanıtım ve reklam alanında da çok güçlü durumda. Markaların birçoğu yatırım bedeli talep etmiyor. Ancak mağazanın açılacağı yere ve yapılacak yatırıma kendileri karar veriyor. Birçok girişimciye de anahtar teslim mağazalar veriyorlar. Bunun ortalama yatırım tutarı 500 bin lira. Bazı markalarda daha düşük. Ancak güçlü markalara yapılan yatırımlar daha kısa sürede geri dönebiliyor” diye konuşuyor. REKLAM VE SPONSORLUK Markalar için yurtdışı yatırımlarının da çok önemli olduğunu dile getiren sektör temsilcileri, şunları söyledi: “Türk markaları son yıllarda yurtdışı açılımı kapsamında birçok reklam ve sponsorluk kampanyası gerçekleştirdi. Bunun sonucunda da yurtdışında büyük ilgi olduğu gözlendi. Özellikle Türkiye’ye gelen turistlerin yaptığı alışveriş de markaların yurtdışına açılımı açısından büyük fırsat yarattı. Son 8 yıldır ise markalar İngiltere’den Rusya’ya kadar birçok ülkede mağaza açtılar. Şimdi bu mağazaların sayısı artacak. Çünkü Türk erkek giyim markaları hem tasarım hem de fiyat anlamında rakiplerinin önüne geçmiş durumda. Bu alanda İtalyanlar hâlâ önde olsa da Türk markalarının bilinirliği ve büyümesi bu alanda önem kazanıyor. Yurtdışında daha çok yatırımın yapılacağı ülkede yaşayan Türklerden ilgi geldiğini gözlemliyoruz. Ancak son günlerde bu durum Türkiye’deki girişimcileri de hareketlendirdi. Yurtdışı ortalama bayi yatırımları için net bir şey söylemek mümkün değil. Çünkü bu alanda ülke ve yatırımfaktörleri çok farklı.” YATIRIMCIDA ARANAN ÖZELLİKLER Daha çok perakende sektöründe faaliyet göstermiş ve deneyim sahibi kişilerin ön planda olduğunu belirten yetkililer, “Bu marka sahibi açısından önemli. Perakende deneyimi olan bir girişimci bu alanda fark yaratabilir. Markalar açısından açılan bir mağazanın kalıcı olması çok önemli. Bunun için de deneyim sahibi kişilerle çalışmayı tercih ediyorlar. Genç girişimciler için de bu alanda birçok fırsat bulunuyor. Gençlerin yapacağı yatırımlar sektörü bir adım öteye taşıyabilir” dedi.

08 Ocak 2020 Çarşamba

İTO, gıdadan dizi ve film içeriğine, tekstilden sanayiye, teknolojiden emlak ve gayrimenkule kadar çeşitli sektörlerdeki üyelerini uluslararası fuarlara götürecek. HABER: MÜGE BİBER İstanbul Ticaret Odası, 1960’lı yıllardan itibaren uluslararası fuarlara iştirak ediyor. Bunun yanı sıra uluslararası fuarlarla lobi faaliyetleri de düzenleyen İTO, fuar düzenlediği ülkelerle bir yandan ticari ilişkileri geliştirirken diğer yandan da ihracata itici güç oluyor. İstanbul Ticaret Odası, bu yıl da gıdadan dizi ve film içeriğine, tekstilden sanayiye, teknolojiden emlak ve gayrimenkule kadar çeşitli sektörlerdeki üyelerini 14 ülkedeki 36 fuara götürecek. GIDANIN DEVLERİ 5 FUARDA Dünyanın en önemli gıda ihtisas fuarları arasında yer alan SIAL fuarları, bu alandaki inovasyon ve yeni eğilimlerin görülebileceği en iyi fuarlar arasında yer alıyor. İTO, bu yıl da SIAL Canada (15-17 Nisan), SIAL China (13-15 Mayıs), SIAL India (17-19 Eylül),SIAL Paris (18-22 Ekim), SIAL Middle East (8-10 Eylül) gibi 5 büyük fuara katılacak. 300 MİLYON DOLAR İHRACAT Türk dizi, film, içerik, TV ve yapım sektörü, uluslararası alanda başarılar kazanmaya devam ediyor. Sektör yaklaşık 300 milyon dolar ihracatla ABD’nin ardından ikinci sırada yer alıyor. Kazandığı başarı grafiğine paralel olarak İstanbul Ticaret Odası da ilgili sektörün fuarlarına katılıma ağırlık veriyor. İTO, 2020’de bu sektörlere yönelik 4 büyük fuara katılarak, sektöre katkı sağlamaya devam edecek. Bu fuarlar şöyle: NATPE 2020 (21-23 Ocak/Miami), MIPTV 2020 (30 Mart-2 Nisan/Cannes), MIPCOM 2020 (12-15 Ekim/Cannes), ATF Asia TV Forum&Market (2-4 Aralık/Singapur). İNŞAAT VE GAYRİMENKUL İTO; inşaat, emlak, yapı ve gayrimenkul firmalarını 2020’de de 4 ülkede 6 fuara götürüyor. Fransa’nın Cannes kentinde yapılacak MIPIM (10-13 Mart), Gayrimenkul sektörünün Rusya’daki buluşma noktası Proestate (16-18 Eylül) ve sektörün Körfez ülkelerinde, Dubai’deki en büyük gayrimenkul fuarı Cityscape Global (10-12 Kasım), emlak ve gayrimenkul sektöründeki firmaları ağırlayacak. Öte yandan gayrimenkul alanında yine önemli fuarlardan LPS Beinjin (Çin/Pekin) fuarına da İTO bu yıl ilk kez katılacak. İnşaat sektöründe ise İstanbul Ticaret Odası, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenecek BAUMA CCT (26-29 Mayıs) ve BAUMA China (24-27 Kasım) fuarında yer alacak. ÇİN’DE GENEL TİCARET Türk firmaları, İTO ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin Guanco eyaletinde farklı zamanlarda ve sektörlerde düzenlenen Canton fuarlarına 4 ayrı fazda katılmaya bu yıl da devam edecek. 127’nci Canton Fuarı 1’inci Faz 15-19 Nisan, 127’nci Canton Fuarı 3’üncü Faz1-5 Mayıs, 128’nci Canton Fuarı 1’inci Faz 15-19 Ekim, 128’nci Canton Fuarı 3’üncü Faz 31 Ekim-4 Kasım’da düzenlenecek. SANAYİ ALMANYA’DA Endüstriyel tedarik, dövme ve döküm ürünleri, enerji üretimi ve dağıtımı sektörlerine yönelik bir fuar da Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen Hannover Messe 2020’de olacak. Fuar, 20-24 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 2 ÜLKEDE OTOMOTİV İTO, otomotiv endüstrisinin en büyük ticaret fuarları arasında adını duyuran Automechanika Dubai (7-9 Haziran) ve Automechanika Buenos Aires (4-7 Kasım) fuarlarına katılacak. KİTAPTA ONUR KONUĞU Yayıncılık alanındaki faaliyetler açısından dünyada altıncı sırada yer alan Türkiye, bu yıl Tiflis Uluslararası Kitap Fuarı’nın onur konuğu olacak. Fuar 28-31 Mayıs tarihleri arasında Gürcistan’da yapılacak. Öte yandan İTO, bu yıl 10-12 Mart tarihleri arasında 49’uncu kez düzenlenecek Londra Kitap Fuarı ile 72’nci kez organize edilecek Frankfurt Kitap Fuarı’na katılacak. Frankfurt Kitap Fuarı, 14-18 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. İSPANYA VE ABD’DE MOBİL İLETİŞİM Türk mobil iletişim sektörü, İstanbul Ticaret Odası ile İspanya’nın Barselona ve ABD’nin Los Angeles kentine gidecek. MWC Mobile World Congress fuarları, sektörün en önemli buluşma noktaları olacak. Barselona’daki fuar 24-27 Şubat, Los Angeles’deki fuar ise 28-30 Ekim tarihleri arasında yapılacak. GERİ DÖNÜŞÜM MAYISTA MÜNİH’TE Türk firmaları, İstanbul Ticaret Odası ile 2020’de de su, atık ve hammadde, arıtma sistemleri, hidrolik mühendisliği, geri dönüşüm, araç üstü ekipmanları ve cadde temizliği alanlarındaki IFAT Fuarı’nda küresel firmalarla buluşacak. Fuar, 4-8 Mayıs 2020 tarihleri ​​arasında Almanya’nın Münih kentinde gerçekleştirilecek. Öte yandan aydınlatma ve bina hizmetlerinde dünyanın en yeni teknolojilerinin sergilendiği Light and Building Fuarı da bu yıl 8-13 Mart tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde yapılacak. Fuarın Türkiye milli katılımı ise daha önceki yıl da İTO tarafından gerçekleştirilmişti. KOMPOZİT MART AYINDA Türk kompozit sektörü, ilk kez 2013’te İTO ile dünya fuarlarına açıldı. Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenecek JEC World Kompozit 2020’de, İstanbul Ticaret Odası da yer alacak. Fuar, 3-5 Mart tarihleri arasında düzenlenecek. TEKSTİL, KIRTASİYE VE PROMOSYONDA İLK İstanbul Ticaret Odası, bu yıl ilk defa kağıt, kırtasiye, ofis ürünleri alanındaki Paper World 2020, tekstil alanındaki Texworld Paris ve promosyon ürünleri ile ilgili PSI 2020 fuarlarına firmaları götürecek. PSI fuarı 7-9 Ocak, Paper World fuarı 25-28 Ocak ve Texworld Paris fuarı da 10-13 Şubat tarihleri arasında organize edilecek.

07 Ocak 2020 Salı

81 ilin 60’ında ilk şarj istasyonları kurulmuş durumda. 2011 yılında 3 şarj istasyonu firması varken, bugün itibariyle pazarda 25 firma faaliyette bulunuyor. Türkiye’deki elektrikli araç sayısının 2030’da 2 milyon 200 bin olacağı belirtiliyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından geliştirilen yerli elektrikli otomobilin 2022 yılında ticari satışa sunulması bekleniyor. Elektrikli otomobil konusunda önemli bir paydaş da şarj istasyonları olacak. Henüz emekleme döneminde olsa da hem özel kullanım hem de halka açık şarj istasyonları yakın bir dönemde gündelik hayatın önemli bir parçası haline gelecek. Başlangıç düzeyinde de olsa kamu kurumları bu konudaki mevzuat düzenlemelerini yapmaya başladılar. MEVZUATTAKİ ADIMLAR Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, akaryakıt istasyonlarının aynı zamanda şarj istasyonuna dönüşümüne imkân sağlıyor. Yönetmeliğin 35. maddesinde; “Elektrik enerjisi ile çalışan araçların şarj edilmeleri için, ilgili elektrik kurumunun olumlu görüşü ile otoparklar, akaryakıt istasyonları veya diğer uygun yerlerde elektrikli araç şarj yeri yapılabilir” deniliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, otoparkların ve AVM’lerin elektrikli otomobil dönemine uyum sağlamasını zorunlu tutan mevzuat adımını da atmış durumda. 1 Haziran 2018’de yürürlüğe giren Otopark Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre; bölge ve genel otoparklar ile AVM’lere ait otoparklarda, her 50 park yerinden en az biri elektrikli araçlara uygun olarak (şarj ünitesi dâhil) düzenlenmek zorunda. İhtiyaca göre elektrikli araç otopark yeri sayısının artırılması hususunda idarelerce karar alınabiliyor. EPDK KOLAYLIK GÖRÜŞÜNDE Otoparklarda, elektrikli otomobil şarj istasyonu kurulması Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın da mevzuatına girmiş durumda. Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinde, “Otoparklarda elektrik piyasasına ilişkin mevzuat hükümlerine uygun olmak kaydıyla elektrikli araç şarj istasyonları kurulur, ücretsiz veya uygun fiyatla araçların şarj edilebilmesini sağlayacak hizmetler sunulur” denilerek, konuya verilen önem vurgulanıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ise daha önce elektrikli araç şarj istasyonları konusunda bir taslak çalışması yaptı. Şarj istasyonu kuracakların ön lisans veya lisans şartına tabi tutulmayacağı o çalışmada ifade edilmişti. 25 FİRMA VAR Şarj istasyonu ve elektrikli otomobilin ayrılmaz bir ikili olduğunu belirten Türkiye Elektrikli ve Hibrit Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, “Şu anda ülkemiz yollarında yaklaşık bin 500 adet elektrikli otomobile karşılık 2 bin civarında (bireysel sahiplik dâhil ) şarj soketi mevcut. 81 ilimizin 60’ında şarj istasyonu var. 2011 yılında ülkemizde sadece 3 şarj istasyonu firması bulunurken, bugün itibariyle 25 firma şarj istasyonu pazarında faaliyette. Yerli üretim yapan 2 firmamız var” dedi. 2030’DAKİ ŞARJ İSTASYONU TAHMİNİ SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin, Türkiye Ulaştırma Sektörünün Dönüşümü - Elektrikli Araçların Türkiye Dağıtım Şebekesine Etkileri Raporu’nda, elektrikli araç şarj noktalarının 2030 yılındaki toplam sayısına dair tahminler de yer alıyor. Raporda, elektrikli araç şarj noktalarında orta performanslı büyümede rakamın 781 bin, yüksek performanslı büyümede ise 1 milyon 939 bin olacağı öngörülüyor. ÖNCE ALTYAPIYA ODAKLANDILAR Elektrikli otomobil sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için hem şarj istasyonlarına hem de elektrik şebekesine yapılacak yatırımlar kritik önemde. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, daha önce bu konudaki düşüncelerini şöyle aktarmıştı: “Fransa, İngiltere ve Çin elektrikli araç konusunda atılım yaparken gözlerini diktikleri ilk konu araçların yapımı değil, alt yapısı. Şarj yerleri yaptıktan ve elektrik santrallerini buna dayanıklı hale getirdikten sonra araca geçiyorlar. Tersini yapmamak lazım. Yoksa çok fazla elektrikli araç kullanırsanız, şebekeniz ona dayanıklı değilse sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle önce altyapıyı sonra aracı yapmak lazım.” 10 YILDA 3 MİLYAR DOLAR YATIRIM Zorlu Holding Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak, elektrikli otomobiller için yapılacak altyapı yatırımlarını şöyle anlatıyor: “Hesaplamalara göre, Türkiye’deki elektrikli araç sayısı 2030’da 2 milyon 200 bin olacak. Buna göre, elektrik şebekesinin bu kapasitede gerekli şarj istasyonlarını kaldırabilmesi için 10 yılda 3 milyar dolar yatırım yapılması gerekiyor. Belediyeler, dağıtım şirketleri ve elektrikli araç şarjı pazarındaki firmaların yapması gereken yatırımlar bunlar. Bunun 2 milyar dolarlık kısmını dağıtım şirketlerinin yapacağı yatırımlar oluşturuyor.” AKARYAKIT İSTASYONLARININ DÖNÜŞÜMÜ Otomotiv endüstrisi radikal bir dönüşüm yaşarken elektrikli otomotiv teknolojisi bu dönüşümün ana gövdesi haline gelmiş durumda. Uluslararası Enerji Ajansı’nın araştırmasına göre, dünyanın dört bir yanında yollardaki elektrikli araçların sayısı 2030’a kadar 125 milyona ulaşacak. JP Morgan raporuna göre; 2030 yılında araçların yüzde 59’u elektrikli ve hibrit araç olacak. Peki, akaryakıt sektörü nasıl bir dönüşüm yaşayacak? Bu soruya cevabı biri İngiliz, diğeri Hollandalı iki global akaryakıt şirketi verdi diyebiliriz. İki global akaryakıt şirketi şarj istasyonu firmaları satın alarak şimdiden hazırlıklarını yaptı. Şirketlerin yöneticileri, enerji firması olduklarının ve verdikleri hizmetin şekil değiştirebileceğinin altını çiziyorlar. Akaryakıt istasyonlarını, orta vadede hızlı şarj çözümlerinin sunulduğu yaşam merkezleri olarak görmek sürpriz olmayacak.

07 Ocak 2020 Salı