tatil-sepeti
Patent başvurularında yeni dönem

HABER: ŞEREF KILIÇLI Türk Patent ve Marka Kurumu’na 2018’de 7 bin 349 yerli patent ve 11 bin 155 yabancı patent başvurusu yapıldı. Türkiye 2023’te yerli patent başvuru sayısını 20 bine çıkarmayı hedefliyor. Patentli ürün, hizmet ve teknoloji elde edilmesi, Ar-Ge çalışmalarının ne kadar verimli olduğu konusunda da önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. İTO’DA ANLATILDI İTO, patent ve marka konusunda önemli toplantılara ev sahipliği yapmayı sürdürüyor. İTO’da gerçekleştirilen Patent ve Marka Vekilleri Bilgilendirme seminerinde, Türk Patent ve Marka Kurumu Elektronik Başvuru Sistemi’nin (EPATS) işleyişi ve sağladığı kolaylıkları, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkan Yardımcısı Cemil Başpınar ve kurum yetkilileri anlattı. Toplantının açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman yaptı. SINAİ MÜLKİYET Sınai mülkiyet hakları alanında, Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru ve tescil işlemlerinin sorunsuz ve en doğru şekilde ilerleyebilmesinin zaman ve maliyet kaybının önüne geçtiğini belirten Salman, “En önemlisi de hak kayıplarını engelliyor. Sınai mülkiyet haklarına ilişkin hizmetleri kaliteli, etkin ve hızlı bir biçimde yürütmek, bu alanda sağlıklı ve güvenilir bir danışmanlık hizmeti almak son derece önemli”dedi. E-DEVLET BAĞLANTILI Türkiye’debüyük bir dijital dönüşüm gerçekleştiğini vurgulayan Türk Patent ve Marka Kurumu Başkan Yardımcısı Cemil Başpınar, “EPATS uygulamamız e-devlet üzerinden yapılacak kimlik doğrulama ile gerçekleşiyor. Sistemde, Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurularınızı yönetebileceğiniz bir alan var” diye konuştu. EPATS’ın patent ve marka vekillerinin işlemlerini kolaylaştıracak bir sistem olduğunun altını çizen İTO Meclis Üyesi Kemal Yamankaradeniz ise “İşlerimizi tek bir ekrandan takip etme imkanı oluştu. Türkiye’nin bu değişim ve dönüşüm sürecinde patent ve marka vekillerine çok ihtiyaç var” diye konuştu. SADECE EPATS KULLANILACAK Türk Patent ve Marka Kurumu’na, online başvuru işlemleri bir önceki platform olan Çevrimiçi Evrak Sistemi (ÇES) üzerinden de yapılabiliyordu. Patent ve marka vekilleri geçiş sürecinde işlemlerini hem ÇEŞ hem de EPATS üzerinden yapabilme imkanı verildi. Ancak 1 Ocak 2020’den itibaren EPATS’ın dışında başka bir uygulama kullanılmayacak. Patent ve marka vekilleri bu tarihten itibaren daha modern, hızlı ve işlevsel olan EPATS sistemiyle devam edecek. FİKRİ MÜLKİYET AKADEMİSİ İTO’daki toplantıda, fikri mülkiyet alanında eğitim, danışmanlık ve koordinasyon faaliyetlerini yürütmek üzere kurulan Fikri Mülkiyet Akademisi de gündeme geldi. Akademinin çalışma usul ve esaslarının belirlendiği yönetmeliğin 14 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı. Fikri Mülkiyet Akademisi Yönetmeliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından hazırlanmıştı. Akademinin görev ve yetkileri arasında; alan araştırmaları, danışmanlık hizmetleri ile ulusal ve uluslararası standartlara uygun personel belgelendirmesi yaparak fikri mülkiyet alanında kamu ve özel sektör çalışanlarının mesleki bilgi ve becerilerinin uluslararası normlar çerçevesinde oluşturulmasını sağlamak da var.

18 Aralık 2019 Çarşamba

‘Nüfus yoğunluğuna göre market açalım’ önerisi

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Eskiden bakkallardan temin edilen her türlü ürün, günümüzde her mahallede bulunan büyük marketlerden alınıyor. Sayıları 25 bini aşan büyük marketler karşısında varlıklarını korumakta zorlanan küçük ve orta ölçekli perakende sektörü temsilcileri çözüm arıyor. Önerilen çözümlerden biri de hemen hemen her mahallede bir market açılmasının kanunla sınırlanması. Nüfusa göre market açma izninin verilmesini isteyen konunun tarafları, İstanbul Ticaret Odası’nda bir araya geldi. FİYAT REKABETİ İstanbul Ticaret Odası’nın öncülük ettiği ve Perakende Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un elealındığı toplantıda, taraflar şikayetlerini dile getirdi. Zincir marketlerin yan yana açılması karşısında zorluk yaşadıklarını ifade eden sektör temsilcileri, fiyat rekabeti ile ilgili de sıkıntı çektiklerini anlattı. Bazı ürünlerin yalnızca zincir marketlerde satılıyor olması da küçük marketlerin rekabette zorlandığı bir konu olarak dile getirildi. FARKLI GRAMAJ Marketlerin şikayetleri arasında, zincir marketlerde satılan ürünlerin gramajı ile kendilerinde satılan ürünlerin gramajının farklı olması da yer aldı. Buna göre üreticilerin zincir marketlere farklı gramaj ve kalitede ürün pazarladığını belirten sektör temsilcileri, bunun tüketicinin kafasında karışıklık oluşturduğuna dikkat çekti. Ayrıca özel markalı ürünlerin de haksız rekabete yol açtığı ifade edildi. ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ Küçük ve orta ölçekli perakende sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıya, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç de katıldı. Avdagiç, perakende sektörünün halkla iç içe olan önemli bir sektör olduğuna değinerek, şöyle konuştu: “Bizler konunun tüm taraflarıyla bir araya geliyoruz. Aracı kurum olarak elimizden geleni yapacağız. Her sektör gibi bu sektör de değişime uğruyor. Sizler günlük hayatın sigorta kuruluşlarısınız. Küçük ve orta ölçekli perakende sektörünün mutlaka ayakta kalması gerekiyor.” YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 6585 sayılı Perakende Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile ilgili değişiklik yapılacağını ifade etti. Özer, “Sektörü temsil etmek amacında olan Odamızca bu kanunla ilgili bir rapor hazırlanması ve değişimden önce ilgili mercilere ulaştırılması hedefleniyor” dedi. Özer, şikayetlerin geç kalınmadan dile getirilmesi gerektiğini ve yarının çok geç olabileceğini de belirterek, şöyle konuştu: “Hersektör kadar bizim sektörümüz de kendini güncellemeli. Ancak vahşi kapitalizmin çarkları arasında da ezilmemize müsaade edilmemeli. Yıllardır ekmeğini yediğimiz sektörümüzün gelecek nesillere aktarılması için elimizden geleni yapmalıyız.”

17 Aralık 2019 Salı

Hindistan’da 20 milyar dolarlık fırsat

HABER: MÜGE BİBER Önümüzdeki yıl yüzde 7 ile dünyada en fazla büyüme beklenen Hindistan, geçtiğimiz yıl 19.7 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünü ithal etti. 1.35 milyarlık nüfusu ile de dikkat çeken Hindistan, yeni pazar arayan gıda ihracatçısı girişimciler için büyük bir potansiyel barındırıyor. Dünyada baklagil ithalatında da ilk sırada yer alan ülkenin ithal ettiği ürünlerin başında ise şekerli ve çikolatalı mamuller, sert kabuklu ve kuru meyveler, zeytinyağı, makarna, bisküvi ve salça gibi ambalajlı gıda ürünleri geliyor. ÜÇÜNCÜ KEZ VİTRİNDE İstanbul Ticaret Odası, üyelerinin yeni ihracat pazarları bulması için uluslararası alanda faaliyetlerini sürdürürken, özellikle gıda ihracatçılarının dünyanın önde gelen gıda fuarlarında ürünlerini sergilemesine destek oluyor. Bu bağlamda İTO, Türk gıda firmalarının, Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de geçtiğimiz yıl ve bu yıl olmak üzere iki kez Hintli profesyoneller ve uluslararası iş adamlarıyla yeni iş bağlantıları kurmasına imkan sağladı. SIAL India Fuarı’na yönelik hem Türk ihracatçılarının yoğun ilgi göstermesi hem de pazardaki potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla İstanbul Ticaret Odası, gıda sektöründeki profesyonelleri, 17-19 Eylül 2020’de üçüncü kez bu fuara götürecek. Bu sayede Türk gıda ihracatçıları, 2020’de de söz konusu organizasyon ile ürünlerini küresel pazara tanıtma fırsatı yakalayacak. FUARLARIN ÖNEMİ BÜYÜK Ticaret Bakanlığı’nın Hindistan Gıda Sanayi Ürünleri Yerinde Pazar Araştırması’na göre, Hindistan’ın tarım ve gıda ürünleri ithalatında yüzde 20.7 oranındaki payı ile Endonezya ilk sırada yer alıyor. Türkiye ise Hindistan’ın ithalatında 35’inci sırada bulunuyor. Rapora göre, Türk gıda ihracatçıları ile Hindistan’daki büyük ithalatçı, toptancı ve distribütörlerin buluşturulması, aynı zamanda Türk markalarının bilinirliliğinin artmasında bu tür fuarların önemi büyük. POTANSİYEL ZEYTİNYAĞINDA Ayrıca Hindistan’ın zeytinyağı ithalatının da incelendiği Ticaret Bakanlığı’nın raporuna göre İspanya, yüzde 83.5’lik payı ile bu alanda Hindistan pazarını neredeyse tek başına domine ediyor. İtalya ise bu alanda yüzde 13.6’lık oran ile ikinci sırada yer alırken, Türkiye yüzde 1’lik payın altındaki ülkeler arasında bulunuyor. Türkiye’nin 2018’de ihracatını en çok artıran ilk üç sektör arasında zeytin ve zeytinyağının bulunduğu göz önüne alındığında, bu alanda Hindistan pazarına daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu bağlamda da Türk zeytinyağının Hintli ithalatçı ve toptancı firmalar, otel, restoranlar ve catering firmaları aracılığı ile tanıtılabileceği öneriliyor. 1 TRİLYON DOLARLIK PAZAR Raporda, sağlıklı yaşam bilincinin artması nedeniyle Hindistan’da markasız ambalajlı ürünlerden markalı ambalajlı ürünlere geçişin 2017-2018 yıllarında belirgin olmaya başladığı ve ülkede paketlenmiş gıdalarda büyümenin çift haneli rakamlara ulaştığı vurgulanıyor. Pazarın 2023’e kadar güçlü büyümesini sürdüreceğinin ve Türk firmalarının bu alana da ağırlık vermesi gerektiğinin altı çiziliyor. Hindistan’da gıda dahil toplam perakende ticaretinin, dünyanın en hızlı büyüyen pazarlarından biri olması ve önümüzdeki yıl pazar hacminin 1 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. HİNDİSTAN PAZARINA GİRERKEN BUNLARA DİKKAT Gümrüklerde prosedürün çok fazla olması ve işlemlerin yavaş ilerlemesi. İki ülkenin bankacılık sistemleri arasında işbirliği olmaması. Türk bankalarından alınan teminat mektuplarının kabul edilmemesi. Muhabir banka bulunmasında sıkıntı çekilmesi ve aracı bankalar ile yapılan ticari işlemlerin maliyetli olması. İhracatçıların sorun yaşadığı alanlardan biri de nakliye. Navlun fiyatlarının yüksek olması, limanlardaki yoğunluk sebebiyle gecikme yaşanması, limanda bekleme süresinin fazla olması ve gemilerin geç ulaşması. Hindistan’da, diplomatik pasaport dışında tüm pasaportlara vize uygulanıyor. Yavaş ilerleyen bürokrasi. SIAL INDIA FUARI Gıda fuarlarında bir marka olan ve 1960’lı yıllarda Paris’te doğan SIAL tarafından dünyanın ekonomi merkezlerinde düzenlenen SIAL organizasyonları hızla devam ediyor. Gıda ve içecek sektöründe faaliyet gösteren profesyoneller, 17-19 Eylül 2020’de SIAL India Fuarı’nda ürünlerini tanıtma imkanı bulacak. İlki 2018’de gerçekleştirilen fuara İTO, Türk milli iştiraki ile katılıyor. Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleştirilecek 5 bin metrekarelik fuar alanına İTO, 200 metrekare alanda katılacak. GIDA TÜKETİMİNDE BAŞI ÇEKEN KENTLER Ticaret Bakanlığı’nın Hindistan Gıda Sanayi Ürünleri Yerinde Pazar Araştırması’na göre Hindistan’da ithal gıda ürünleri tüketiminde ilk altı şehir arasında Yeni Delhi, Mumbai, Bangalore, Chennai, Haydarabadve Kolkata yer alıyor. Bu şehirler özellikle yüksek gelir grubuna sahip yoğun nüfusu barındırıyor. Ayrıca ithalatın yapıldığı limanlara yakınlığı, restoran ile otellerin çokluğu ve turizm potansiyeli açısından da dikkat çekiyor. AMBALAJLI GIDAYA TALEP ARTIYOR Hindistan’da perakende sektörünün gelişmesiyle birlikte ambalajlı gıda ürünlerine talep artıyor. Hindistan perakende gıda sektörü pazar büyüklüğü 360 milyar dolar civarında. Ancak bunun sadece yüzde 2’lik kısmını modern perakende zincirinde yer alan market ve süpermar-ketler oluşturuyor. Büyük çoğunluğu ise geleneksel küçük marketlerden oluşuyor. Hindistan’da perakende gıda sektörünün özellikle yüzde 98’lik kısmını organize olmayan küçük ve dağınık yapıdaki marketler teşkil ediyor. İHRACAT PROSEDÜRLERİ Hindistan’a ihracatta uygulanması gereken prosedürler var. Örneğin, girişimci ithal belgelerinin İngilizce olması mümkün değilse, bu belgelerin noter tasdikli İngilizce çeviri ile sunulması gerekiyor. Diğer bir prosedür ise ürünlerin sınıflandırılması ile ilgili. İthalat belgelerindeki ürün sınıflandırmasında, Harmonize Sistem’de (HS) yapılan periyodik değişiklikler dikkate alınırken, ürün kodu ve ticari dokümanlardaki açıklamalar da göz önünde bulundurulmalı ve daima HS 2012 veya HS 2017 gibi referanslara atıfta bulunulmalı. Resmi belgelerin yanı sıra ithalatçı ile yapılan sözleşmelerden kaynaklı ek belge de talep edilebilir.

17 Aralık 2019 Salı

150 milyar dolar tadında fuar

Küresel şekerleme ve atıştırmalık ürün sektörünün 150 milyar dolarlık kısmının temsil edildiği Sweets & Snacks Expo Uluslararası Bisküvi, Çikolata ve Şekerleme Fuarı, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Şikago kentinde 19–21 Mayıs 2020 tarihleri arasında düzenlenecek. Türkiye milli katılım organizasyonunun İstanbul İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirileceği fuarda 2019’da 850’den fazla katılımcı yer aldı. Bu yılki fuar, 90’dan fazla ülkeden 18 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Fuarın, özellikle ABD ile Serbest Ticaret Antlaşması bulunan Kanada ve Meksika pazarına açılmak isteyenler için fırsat barındırdığı kaydediliyor. Ayrıntılı bilgi için0212 454 05 00

12 Aralık 2019 Perşembe

‘İhracata ilk adım’da 13. etap heyecanı

HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası, 2005’ten bu yana farklı sektörlerde faaliyet gösteren 266 firmaya, İhracata İlk Adım Programı (İİAP) kapsamında danışmanlık hizmeti verdi. Program ile bugüne kadar hiç ihracat yapmamış ya da düzensiz olarak ihracat yapmış firmalar düzenli ihracat yapar hale getirildi. İhracata İlk Adım Programı’nda şimdi ise yeni dönem heyecanı yaşanıyor. 13. Etap Tanıtım Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Polat’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda, ihracat danışmanları; Nihat Turhan, Hüseyin Yazıcıoğlu ve Şefik Ergönül program kapsamında yapılacakları anlattı. İKİ HEDEF İhracata İlk Adım Programı’nı yeni bir anlayış ve yaklaşımla uyguladıklarını belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Polat, şu bilgiyi verdi: “Programla üyelerimizin küresel rekabetin bir parçası olmasını istiyoruz. Onların sadece bulundukları il, bulundukları ülke için değil, dünya için üretmesini arzu ediyoruz. Çünkü biz artık, rakipleri-mizle karşılaşmaktan korkmayan bir üretim biçimine kavuştuk. İkinci hedefimiz ise hiç ihracat yapmayan ya da ihracat yapmış ama sürekli hale getirememiş işletmelerimize ihracatın kapılarını kalıcı olarak aralamaktır.” ZİHİNSEL DEĞİŞİM İhracat yapmanın bir yönünün de operasyonel süreçleri doğru yönetmek olduğunu vurgulayan Nihat Turhan, “Eğitime gittiğimiz-de, bir amacımız da ihracatın yanı sıra operasyonel süreçlerin yönetilmesinde altyapı oluşturmak” diye konuştu. Dünyada ihracatın tercih değil, zorunluluk olduğunun altını çizen Hüseyin Yazıcıoğlu da şunları söyledi: “Dünya ticareti batıdan doğuya yani Asya’ya kayıyor. Bu süreçte geçiş ülkesi olarak önemli avantajlarımız var ve bunları iyi kullanmalıyız. Yapılması gereken firmalarda zihinsel bir değişim sağlamak ve kurumsallaşma konusundaki eksiklikleri gidermek. Çünkü küresel sistem de artık bir zihniyet değişimi içinde. 2030’a kadar dijital ticaretin 16 kat artacağı tahmin ediliyor.” YÜZDE 79 ARTIŞ KOBİ’lerin ihracat konusunda uyuyan bir dev olduğuna dikkat çeken Şefik Ergönül ise bilgi eksikliğinin giderilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması ile ihracatta büyük bir atılımın gerçekleştirilebileceğini söyledi. Ergönül, ihracatın sadece ürün satmak değil, aynı zamanda sürdürülebilirliği yakalamak olduğunun da altını çizdi. Toplantıda İhracata İlk Adım Programı’nın 12. etabına katılan 20 firmanın yakaladığı başarılar hakkında da bilgi verildi. 12. etaba katılan firmaların ihracat becerilerini yüzde 79 oranında artırdığı belirtildi. KATILIM KOŞULLARI VE UYGULAMA SÜRECİ İhracata İlk Adım Programı’na; İTO üyesi olan, yabancı dil bilen çalışana sahip, hizmet veren ve/veya üretim yapan, 5-250 kişi arasında çalışanı olan firmalar katılabiliyor. Programa katılmak için ihracat yapma potansiyeli olmasına rağmen ihracat yapamamış ya da 100 bin doların altında ihracat yapmış olma şartı aranıyor. Program kapsamında katılımcı firmalara, profesyonel danışmanlar tarafından yerinde danışmanlık hizmeti verilecek. 4 ay sürecek programda her bir firmanın haftada bir gün, günde 4 saat olmak üzere 64 saat hizmet alması öngörülüyor. Programın 13. etabına son başvuru tarihi 13 Aralık 2019.

11 Aralık 2019 Çarşamba