tatil-sepeti
Franchise veren aktarlar, 7 ayda ikiye katlandı

CEYHUN KUBURLU Son yıllarda hızla büyüyen franchise sektöründe aktarların sayısı da artıyor. Özellikle koronavirüs salgını sonrası tüketicilerin daha fazla ilgi göstermeye başladığı ürünleri satan aktarlar, franchise sistemi ile büyümesini hızlandırdı. Sene başında 10’a yakın aktar markası franchise verirken, bu sayı 7 ayda ikiye katlandı. Şube sayılarının da hızla arttığını belirten sektör temsilcileri, “Düşük yatırım bütçesi ile öne çıkan aktarlar, daha çok ev kadınlarının ve genç kadın girişimcilerin dikkatini çekiyor. Bugün bi0r aktara yatırım yapmanın ortalama maliyeti 75 bin lira seviyesinde” bilgisini verdi. 70 YILLIK MARKALAR VAR Sektörde 70 yıllık markaların olduğuna ve kurumsallaşmanın önemine dikkat çeken sektör mensupları, şunları söyledi: “1950’lerden beri aktar işi yapan küçük yerel markalar var. Bunlar artık gelen taleplere franchise ile cevap veriyor. Kurumsal marka olmanın en önemli yollarından biri de bu. Yani sadece yeni şubeler açarak büyümenizi sürdüremezsiniz. Bu markalara ilginin fazla olduğunu gözlemliyoruz. Ürün tedariki en önemli konulardan biri. Bu yüzden de 70 yıllık markalarla çalışmakta fayda var. Aktarlık uzmanlık gerektiriyor. Bazen tüketicilerden çok ilginç talepler gelebiliyor. Bu yüzden de franchise veren markalar ilk etapta personeli eğitime tabi tutuyor. Daha sonra doğru bir yatırımcı profili ile el sıkışılıyor. Ancak markanın dekorasyon, ürün tedariki, reklam ve muhasebe işleri için de destek vermesi gerekiyor.” ORTALAMA BÜTÇE 75 BİN TL Aktarlara yapılan yatırım hakkında da bilgi veren sektör temsilcileri, şöyle konuştu: “Aktarlara en fazla ilginin olduğu dönem kış ve sonbahar ayları. Bu dönemlerde talep çok fazla. Ancak pandemiden sonra bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen tüketiciler bu mağazalardaki ürünlere yoğun ilgi göstermeye başladı. Bu da aktarlara olan ilgiyi artırdı. Birçok kadın girişimcinin franchise markası ile anlaşarak aktarlara yatırım yaptığını gözlemliyoruz. Bugün ortalama yatırım bütçeleri 75 bin TL. Bu yatırımın geri dönüş süresi ise 24 ay olarak planlanabilir. Eskiden daha çok AVM’lerde açılan bu mağazalar, artık mahalle aralarında düşük kira bedelleri olan dükkanlarda öne çıkıyor.” KADIN GİRİŞİMCİLERE TEŞVİK Sektör mensupları, yatırımcılarda aranan kriterlere ilişkin de şu bilgileri paylaştı: “Yatırımcı öncelikle girişimci bir ruha sahip olmalı. Girişimciler, özellikle modern üretim süreci ve insan merkezli Ar-Ge çalışmaları ile izlenebilir üretim standartlarını geliştirmeyi hedeflemeli. Aktar yatırımlarının önümüzdeki dönemde artacağını düşünüyoruz. Bu alanda kadın girişimcilere de teşvik sunuluyor.” GÜÇLÜ TEDARİK ZİNCİRİ OLMALI Aktarlarda ürün çeşitliliğinin önemli olduğunun altını çizen sektör mensupları, “Bugün bir aktarda tüketici ne ararsa bulabilmeli. Bunun için de ürün tedarik zinciri çok sağlam olmalı. Bu konu üzerinde birçok marka çalışmalar yapıyor” dedi.

28 Temmuz 2020 Salı

Beyaz eşyada pazar hareketlendi

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2020 yılının ilk yarısına dair sektörel verileri ve son gelişmeleri, paylaştı. İlk 6 aylık dönemde iç satışlar yüzde 4 oranında artarken, toplam satışlar (iç satış ve ihracat) yüzde 9 oranında daraldı. TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “İç satışlarımız haziran ayında 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 14 arttı.Üretimimiz ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 arttı. Fabrikalarımız yoğun bir tempoda çalışıyor. Gerek yurt içi gerek yurt dışı pazarlara ürün yetiştirmeye çalışıyoruz. Temmuz ve ağustos aylarında bu trendin devam etmesini bekliyoruz” dedi. TEDARİK VE DİJİTALLEŞME Yeni dönemde tedarik zinciri dönüşümünde atılması gereken adımlara dikkat çeken Dinçer, şunları söyledi: “Tedarik zincirinin çeşitlenmesi ve bölgeselleşmesinin yanı sıra dijital ve analitik verilere bağlı bir ortamda takip edilerek direncinin artırılması gerekiyor. Yeni dönemde, katma değerli üretimlerin Türkiye’nin de içinde yer aldığı alternatif bölgelere kaydırılabilmesi için hem küresel hem de bölgesel teşviklere ihtiyaç var. Üretimde verimlilik, hız ve esnekliği artırabilmek için dijitalleşme, yapay zekâ, otomasyon ve akıllı teknolojilerin yaygınlaştırılması, teknolojiyi kullanabilen insan kaynağının yetiştirilmesi de üzerinde yoğunlaşmamız gereken başlıca konular arasında yer alıyor.”

28 Temmuz 2020 Salı

e-Tarım Portalı’ndan 138 hizmet sunuluyor

Başta çiftçiler olmak üzere tüm vatandaşların, Tarım ve Orman Bakanlığı ile olan iş ve işlemlerini online yapabilecekleri e-Tarım Portalı kullanıma açıldı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tüm tarımsal-hayvansal kayıtlar ile işlemlerin tek bir platformda toplandığı e-Tarım Portalı üzerinden yüzlerce hizmete tek çatıda ulaşılacağını söyledi. Pakdemirli, Bakanlığın 2023 hedefleri doğrultusunda tarımda dijitalleşme adımlarından biri olan e-Tarım Portalı sayesinde başta çiftçiler olmak üzere tüm vatandaşların, Bakanlıkla olan iş ve işlemlerini daha kısa sürede, il ve ilçe müdürlüklerine gitmeden, tamamen evraksız şekilde online yapabileceklerini bildirdi. Pakdemirli, “Sisteme ‘etarim.gov.tr’ web adresinden giriliyor. Android veya IOS uygulamalarıylasistemi cep telefonunuza veya tabletinize indirebilirsiniz. Çiftçilerimiz için 88 hizmet, vatandaş ve firmalar için 50 hizmet olmak üzere toplam 138 hizmeti buradan sunuyoruz” dedi. 2.7 MİLYON SAAT Pakdemirli, e-Tarım Portalı’nın getirdiği büyük kolaylıklar yanında zaman olarak da önemli tasarruf ve katkı sağlayacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bir çiftçi, yıl içinde Çiftçi Kayıt Sistemi, destek başvuruları, hayvanlarıyla ilgili iş ve işlemleri için il/ilçe müdürlüğüne ortalama 3 ile 8 defa gidiyor. Her seferde yol dahil ortalama 1 saatini harcıyor. Portal sayesinde bir kez bile il/ilçe müdürlüğüne gitmeden, işlemini dijital olarak yapmasını sağlayabilirsek Türkiye’deki 2.7 milyon çiftçi için 2.7 milyon saat tasarruf etmiş oluruz. Ya da 55’lik bir traktörle 1 saatte ortalama 5 dekar arazinin işlemesi yapılırsa 2.7 milyon saatte 13.5 milyon dekar arazi işlenebilir. Bu da Türkiye’deki mısır ekili 6.4 milyon dekar arazinin 2 katından fazlasının işlenmesi demektir.” 4.1 MİLYAR TL GETİRİ Bakan Pakdemirli, sistemin mali avantajlarına ilişkin de şunları söyledi: “Sistem sayesinde üreticimiz işlemlerini dijital olarak yaparsa yılda ortalama 110 lira tasarruf etmiş olacak. 2.7 milyon çiftçimiz için de yaklaşık 300 milyon lira tasarruf sağlanacak. Bu miktarla 157 bin ton buğday tohumu alınabilir. Bu tohum ile 7.1 milyon dekar arazide, 2.5 milyon ton buğday hasat edilebilir. Böylece ekonomiye yılda 4.1 milyar lira katkı sağlanacak.” TARIMDAKİ DİJİTAL HAMLELER Dijital teknolojinin hayatın her yerinde olduğuna işaret eden Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da bu dijital hamle içinde güçlü bir altyapıyla yerini aldığını söyledi. * e-Çiftçi Portalı: Üreticiler işletmelerindeki tüm bilgilere, cep telefonu ya da bilgisayarlarıyla kolayca ulaşabilir ve işlemlerini yapabilir. * Tarım Arazileri Yönetim Portalı: Tapu işlemleriyle ilgili en büyük yazılım entegrasyonlarından biri. Zamandan tasarruf sağlayan portalda, 6 aylık sürede 80 binin üzerinde işlem yapıldı. * Pancar Kayıt Sistemi: Şeker pancarının tohumdan başlayıp fabrikaya teslimine kadarki tüm süreçleri bu sisteme giriliyor. DİTAP’TAKİ ÜYE SAYISI 3 AYDA 28 BİNİ GEÇTİ Bu yılın‘Tarımda Dijitalleşme Yılı’ ilan edildiğini hatırlatan Bakan Pakdemirli, bu doğrultuda atılan önemli adımlardan birinin de ‘Dijital Tarım Pazarı (DİTAP)’ olduğunu söyledi. Pakdemirli, “DİTAP sadece üretici ve tüketiciyi buluşturan bir dijital platform değil. Bunun arkasında sözleşmeli üretim başta olmak üzere üretim maliyetlerinin düşmesi, fiyat istikrarının sağlanması, aracı unsurların kaldırılması, üreticinin pazar gücünün artması, finansman olanaklarının artırılması gibi tarıma değer katacak birçok faktör var. DİTAP’taki üye sayısı, 3 ayda 28 bini, toplam ciro da 100 milyon lirayı geçti” diye konuştu.

28 Temmuz 2020 Salı

İhracat ‘çiçek’ açtı, 10 yıllık rekoru kırdı

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Dünya, 2020 yılının başından beri Covid-19’la mücadele etmeye çalışıyor. Pek çok sektörde ekonomik daralma yaşanırken, çiçek sektörü de bu daralmadan nasibini aldı. Ancak geçtiğimiz günlerde açıklanan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) haziran ayı ihracat rakamlarına göre çiçek sektöründe toparlanmanın sinyalleri geldi. Covid-19 etkisiyle dünya çiçek pazarında yaşanan boşluğu lehine çevirmek için kolları sıvayan Türk çiçekçiler, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre ihracatı yüzde 55 oranında artırdı. Böylece son 10 yılın haziran ayı çiçek ihracat rekoru kırılmış oldu. AVRUPA EKEMEDİ Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nden (OAİB) alınan bilgilere göre, Türkiye’nin dış pazarda çiçek sektöründeki en büyük rakipleri İtalya ve İspanya. Ancak Avrupa’da etkisi daha yoğun hissedilen Covid-19 nedeniyle Avrupa çiçek üreticileri bu yıl yeterli ekimi yapamadı. Türkiye, sıkı rakiplerinden kalan bu boşluğu fırsata çevirerek pazar payı da kaptı. Ayrıca Avrupa’nın en büyük çiçek tedarikçilerinden olan Kenya ve Kolombiya’da virüs salgınından dolayı artan kargo maliyetleri de Türk çiçek sektörü için fırsat oluşturdu. Türkiye bu süreçte Avrupa ülkelerine olan çiçek ihracatını da artırdı. YÜZDE 1176 ARTIŞ Covid-19’da göreceli daralma yaşayan ancak yeniden toparlanan Türk çiçek sektörü, en çok ihracat artışını ise Suudi Arabistan pazarında sağladı. Bu ülkeye geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde bin 176 arttı. Azerbaycan’a yüzde 578, ABD’ye yüzde 150, Hollanda’ya yüzde 58, Polonya’ya yüzde 82 ve Danimarka’ya yüzde 20 oranında artışla ihracat yapıldı. EN ÇOK ALMANYA Türkiye, çiçek sektöründe 110 milyon dolarlık ihracatla 24. sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 83 ülkeye 110 milyon dolarlık çiçek ihracatı gerçekleştirilmişti. Türk çiçekleri en çok Almanya, Hollanda ve Özbekistan’da tercih ediliyor. Ayrıca Türk çiçek sektörü yaklaşık 700 bin kişiye istihdam sağlıyor. 43 MİLYAR DOLAR Dünyada süs bitkileri pazarı 43 milyar dolarlık bir hacme sahip. Bu pazarda en büyük üretici ise yüzde 48’lik payla Hollanda. Hollanda’yı Kolombiya ve Almanya takip ediyor. Dünyada en çok çiçek ihraç eden ilk üç ülke ise Almanya, Hollanda ve ABD.

28 Temmuz 2020 Salı

Maden ihracatçılarında Çin sevinci

Türkiye koronavirüs etkisini mart ayında hissederken, madencilik sektörü yılbaşından itibaren Çin’deki salgının etkilerini yaşamaya başladı. Çin pazarı, Türk maden ihracatında yaklaşık yüzde 40’lık paya sahip. Salgınla birlikte Çin ekonomisinin aniden durması ve ihracatın düşmesi madencilik sektörünü önemli bir sınavla karşı karşıya bıraktı. Ancak, Çin ekonomisinin toparlanmaya başlamasıyla madencilik sektöründe yüzler tekrar gülüyor. NORMALLEŞME BAŞLADI Sektörün bu süreçte Ticaret Bakanlığının tedbirleri ve desteklemelerle nefes aldığını anlatan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, şu bilgiyi verdi: “Çin’deki normalleşmeyle maden ihracatında da hareketlenme oldu. Şu anda bütün üyelerimiz ‘çok iyi değil ama kötü de değil’ diyor. Sıfırdan buraya gelmek de çok önemli. Şu anda çarklar tekrar dönmeye başladı. Bunu da rakamlarda görüyoruz. Daha da iyi olacak diye bekliyoruz.” MADEN ALICILARI GELİYOR Türk Hava Yolları’nın Guangzhou uçuşlarını başlattığını vurgulayan Kaya, “Çin’deki ataşelerimiz, konsolosluklarımız inanılmaz bir çaba içindeler. Çin pazarına satışımız fotoğraflar üzerinden devam ediyordu. Doğal taş ve blok mermerde resimle ürün satmak çok zor” diye konuştu. Uçuşun başlamasıyla bütün üyelere mesaj attıklarını belirten Kaya, şunları kaydetti: “Konsolosluklarımızla yapmış olduğumuz görüşmelerde vize talebinde bulunanların çok büyük bir bölümünün maden alıcısı olduğunu öğrendik. Guangzhou’dan geleceklerin yüzde 80’ini bu alıcılar oluşturuyor. Bu çok güzel bir haber. Üyelerimiz çok heyecanlandı.” BÜYÜK MİKTARDA BLOK MERMER ALACAKLAR İnadına üretim ve inadına ihracat için tüm sektörün el ele verdiğini anlatan Kaya, Çin’den gelen alıcılardan beklentileriyle ilgili şu bilgileri aktardı: “Çin’den gelen alıcılar çok hızlı bir şekilde büyük miktarlarda blok mermer alacaktır. 2019 Ağustos’una göre bu ağustos çok daha yüksek çıkacak. Elimizde ciddi stoklar oluştu. Bunların yavaş yavaş erimesi söz konusu olacak. Bu yıl ihracatımızda düşüş olacak gibi, ancak biz bu düşüşü ne kadar azaltırsak o kadar iyi.” Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, Çin’e maden ihracatı 2019 ocak ayına göre yüzde 23 artarak 83 milyon 864 bin dolardan 102 milyon 916 bin dolara çıktı. Pandemi etkisiyle 2019 Şubat’a göre 2020 Şubat’ta ihracat yüzde 26 düştü. Diğer aylarda da devam eden sert düşüş haziran ayında ise yüzde 9 seviyelerinde kaldı. İhracatçılar özellikle ağustos ayında Çin’e maden ihracatında artış bekliyor.

28 Temmuz 2020 Salı