tatil-sepeti
Ayakkabı ihracatı 7 ayda 500 milyon dolara yaklaştı

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) tarafından açıklanan verilere göre,Türkiye'nin ayakkabı ihracatı ocak-temmuz döneminde salgına rağmen hız kesmeyerek 490 milyon dolara ulaştı. TASD açıklamasına göre, ilk 7 ayda 490 milyon dolara ulaşan ihracattabaşı 45,5 milyon dolarla Rusya çekerken, bu ülkeyi 39 milyon dolarla Almanya, 37,5 milyon dolarla Irak, 25 milyon dolarla İspanya takip etti. İlk 10'da yer alan diğer ülkeler ise Romanya, Suudi Arabistan, İtalya, Polonya, Hollanda ve İsrail olarak kaydedildi. En çok ihracat yapılan ilk 10 ülke arasında 6'sının Avrupa ülkesi olması dikkati çekti. Ocak-temmuz dönemi ayakkabı ihracatında İspanya'da yüzde 11,6 (25,3 milyon dolar), Hollanda'da yüzde 12'lik (13,6 milyon dolar) artış yaşandı. Diğer ülkelerde ise pandemi nedeniyle düşüş görüldü. SANAL FUARIMIZ İHRACATI YENİDEN İVMELENDİRECEK Açıklamada görüşlerine yer verilen TASD Başkanı Abdulsabur Endican, 25-27 Ağustos'ta Uluslararası Dijital Ayakkabı Moda Fuarı'nı (AYMOD) düzenleyeceklerini belirterek, Türk ayakkabısının sanal fuarla dünyaya açılacağını bildirdi. Pandemi nedeniyle online olarak düzenledikleri fuarı Türk tedarikçiler ile 50 ülkeden bin 600 yabancı alıcıyı buluşturacağını aktaran Endican, şunları kaydetti: "İhracata ivme kazandırmak, mevcut pazarları derinleştirmek ve pazar çeşitliliği sağlamak amacıyla düzenlediğimiz fuar, Türk ayakkabı sanayisinin gücünü bir kez daha ortaya koyacak. Yılın 7 aylık döneminde ihracatımızda düşüş var. Fuar sayesinde salgın nedeniyle ihracatımızda yaşanan gerilemeyi durduracak ve 2020'yi geçen yılla paralel rakamlarla kapatacağız. Sanal fuarımız ihracatı yeniden ivmelendirecek.” Endican, Türkiye'nin AB ve ABD için önemli bir tedarik merkezi olma yolunda ilerlediğini belirterek, ekonomik ve hızlı üretim, Avrupa ülkelerine yakınlık, güçlü ulaşım ve lojistik ağı gibi özelliklerinin Türkiye'yi ön plana çıkardığını ifade etti.

13 Ağustos 2020 Perşembe

Yaş sebze ve meyvenin merkezinden ihracat atağı

Antalya, Isparta ve Burdur'u kapsayan Batı Akdeniz'den yılın 7 ayında yaş sebze ve meyve ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,55 oranında artarak 358 milyon dolara ulaştı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde de yaş sebze ve meyve, hem üreticinin hem de ihracatçının yüzünü güldürüyor. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği verilerinden derlenen göre, 1 Ocak - 31 Temmuz'da bölgeden 1 milyar 72 milyon 2 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Bunun 357 milyon 941 bin 611 dolarlık kısmı ise yaş sebze ve meyve sektöründe yaşandı. Geçen yıl aynı dönemde 285 milyon 90 bin 618 dolarlık ihracatın yapıldığı sektörde, bu yıl yüzde 25,55'lik artış oldu. Geçen yıl temmuzda 35 milyon 631 bin 194 dolarlık yaş sebze ve meyve ihracatı gerçekleştiren bölge, bu yıl ise aynı ayda 43 milyon 444 bin 646 dolarlık ihracat rakamına ulaştı. Yaş sebze ve meyve ihracatında ilk sırayı ise her dönem olduğu gibi domates aldı. İHRACATTA AĞAÇ MAMULLERİ VE ORMAN ÜRÜNLERİ İKİNCİ Bölgeden ihracat artışının yaşandığı ikinci sektör ise ağaç mamulleri ve orman ürünleri oldu. Geçen yıl 7 ayda 88 milyon 448 bin 884 dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörde, bu yıl aynı dönemde 99 milyon 297 bin 905 dolarlık ihracat yapıldı. Bu dönemde maden ve metaller sektöründe 204 milyon 526 bin 932 dolar, kimyevi maddeler ve mamulleri sektöründe 96 milyon 135 bin 768 dolar, demir ve demir dışı metaller grubunda 53 milyon 606 bin 25 dolar ihracat gerçekleştirildi. En fazla ihracat ise 106 milyon 944 bin 135 dolarla Çin'e yapıldı. Çin'i ise 100 milyon 475 bin 331 dolarla Almanya takip etti. Üçüncü sırada ise 89 milyon 222 bin 173 dolar ihracatla Rusya yer aldı. Rusya'ya yapılan ihracat geçen yıla göre de yüzde 25,14 oranında arttı.

13 Ağustos 2020 Perşembe

Tarım ürünleri ihracatı Kovid-19'a rağmen arttı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı, temmuzda Kurban Bayramı tatilinin getirdiği iş günü farkı nedeniyle geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,8 düşerek 15 milyar 12 milyon dolar oldu. Buna karşın Türkiye'nin ihracatı, temmuzda pandemi sürecindeki en yüksek aylık rakama ulaştı. Hazirana göre artış yüzde 11,5 oldu. Son 12 aylık ihracat da yüzde 7,9 kayıpla 166,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu yılın 7 ayında 2019'un aynı dönemine göre sanayi ve madencilik sektörlerinin gerçekleştirdiği ihracat azalırken, tarım sektörünün gerçekleştirdiği ihracat artış kaydetti. Türkiye'nin toplam tarım ihracatı Ocak-Temmuz 2020'de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak 13 milyar 236 milyon 436 bin dolara yükseldi. Söz konusu dönemde sanayi sektörünün ihracatı yüzde 16,3 azalışla 67 milyar 319 milyon 767 bin dolara, madencilik sektörünün ihracatı da yüzde 11,3 azalarak 2 milyar 223 milyon 67 bin dolara geriledi. Tarıma bağlı sektörlerin ihracatına bakıldığında, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinin ihracatı yüzde 7,2 artışla 4 milyar 63 milyon 734 bin dolara, yaş meyve ve sebze sektörünün ihracatı yüzde 24,4 artarak 1 milyar 364 milyon 610 bin dolara, meyve-sebze mamullerinin ihracatı yüzde 5,7 yükselerek 901 milyon 736 bin dolara çıktı. Kuru meyve ve mamullerinin ihracatı ise yüzde 4,4 azalarak 694 milyon 740 bin dolara geriledi. İHRACAT ARTIŞININ LİDERİ FINDIK OLDU Ocak-temmuz döneminde fındık ve mamulleri ihracatı yüzde 27,9 artarak 1 milyar 137 milyon 929 bin dolara yükseldi. Fındık, tüm sektörler arasında dış satımını oransal bazda en fazla artıran sektör oldu. Yılın 7 ayında zeytin ve zeytinyağı ihracatı yüzde 8,4 azalarak 159 milyon 943 bin dolara, tütün ihracatı yüzde 2,9 düşerek 500 milyon 978 bin dolara, süs bitkileri ve mamulleri ihracatı yüzde 9,8 gerileyerek 62 milyon 106 bin dolara, su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı yüzde 10,1 azalışla 1 milyar 347 milyon 681 bin dolara, mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı da yüzde 3,9 düşüşle 3 milyar 2 milyon 981 bin dolara indi. TÜRKİYE, FINDIK İHRACATINDAKİ LİDERLİĞİNİ GELECEKTE DE SÜRDÜRECEK İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın sürecinde Türkiye'nin fındık ve mamulleri ihracatında olumsuz bir gelişme yaşanmadığını, en çok ihracat yapan kalemlerden biri olduklarını söyledi. Türkiye'nin, Kovid 19 salgını çerçevesinde dış ticarette başta lojistik ve tedarik zinciri ayaklarında olmak üzere aksama olmaması için gereken önlemleri zamanında aldığını aktaran Gören, bu çerçevede hayata geçirilen "temassız ticaret" uygulaması ve diğer alternatif çözümlerle haklı bir başarı elde edildiğini bildirdi. Gören, "İnsanlığın böylesi zorlu bir dönemde diğer harcamalardan kısarak temel fizyolojik ihtiyaçlarından olan gıdaya yönelmesi, gıda ihracatının artmasındaki en önemli faktördür" dedi. Fındık ve mamulleri sektöründe dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı olan Türkiye'nin, gelecek dönemde de bu liderliğini sürdüreceğini vurgulayan Gören, "Ayrıca, bu yıl özelinde miktar bazında tüm zamanların ihracat rakamları rekoru kırılarak yaklaşık olarak 330-340 bin ton iç fındık ihracatının gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Değer bazında yaklaşık 2,2-2,3 milyar dolar olmasını öngörüyoruz" diye konuştu. İHRACAT, GELECEK GÜNLERDE BİR MİKTAR DAHA ARTIŞ GÖSTEREBİLİR İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhsin Çakıcı da temel beslenme için insanlığın ilk gereksinim duyduğu kaynakların başında gıda ve tarım ürünlerinin geldiğini, bu nedenle salgın sürecinde ev içi temel besin maddelerinin tüketiminin ön plana çıktığını, bu durumun da ihracatlarına olumlu yansıdığını ifade etti. Çakıcı, tarım hasat sezonlarının başlaması ve üretim kapasitelerinin artmasıyla bu alandaki ihracatın gelecek günlerde bir miktar daha artış gösterebileceğini ifade ederek, "AB mevzuatındaki uygulama ve değişikliklere hızlı karşılık verilirse coğrafi yakınlık ve üretim alanlarının genişliği ve çeşitliliği, doğal-organik üretime uygun altyapı, toprak ve iklim çeşitliliği gibi avantajlar Türkiye'yi, AB piyasasında daha etkin ve tercih edilir kılabilir" dedi. Kuru meyve ve mamulleri ihracatında bu yıl yüzde 20'lik artış beklediklerini aktaran Çakıcı, yoğun nüfuslu tüketim bölgelerine coğrafi yakınlığın, üretim artışında çok fazla kısıtlama olmamasının, ürünlerinin doğallığının ve yeni uygulanmaya başlanan iyi tarım tekniklerinin Türkiye'yi öne çıkardığını söyledi. İHRACATIMIZIN OLMADIĞI BİRÇOK ÜLKEDEN ÜRÜN TALEPLERİ GELİYOR İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Müjdat Sezer ise bazı ithalatçı ülkelerin salgın nedeniyle tedarikçi ülkelerden taleplerini karşılayamadıklarını, bu ülkelerin rotalarını Türkiye'ye çevirdiğini belirterek, "İhracatımızın olmadığı birçok ülkeden bizlere ürün talepleri ulaşmaktadır" dedi. Sezer, dünya genelinde gerçekleştirilen 420 milyar dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamuller ithalatının 200 milyar dolarlık kısmını AB ülkelerinin yaptığını aktararak, "Bu sebeple AB, hem talebin yüksekliği hem de coğrafi açıdan lojistik kolaylığı sebepleriyle su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü ihracatı açısından ülkemizin önemli hedef pazarlarının başında gelmektedir" ifadesini kullandı. İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, tarım sektörünün insanların yaşamı için çok önemli olduğunu vurgulayarak, sektörün öneminin salgın sürecinde bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti. Bu dönemde ülkelerin tarıma ve gıdaya bakış açılarının da değiştiğini ifade eden Mutlu, "Yaş meyve sebze ile mamullerine olan talep tüm dünyada artarken, bu gıdalara yönelik tüketim alışkanlıkları da değişti. Salgın sürecinde hiç durmadık, tarlalar, fabrikalar, çiftçiler de durmadı. Türkiye'nin üretime ara vermeden devam etmesi yurt dışı pazarlarında bize avantaj sağladı" dedi. Mutlu, salgının, ülkelere "artık tek bir tedarikçi ile değil, çoklu tedarikçi ile çalışmayı gerektiğini" gösterdiğini kaydetti. Bu durumun, Türkiye gibi tarım üretimi yapan ülkelerin önemini artırdığını vurgulayan Mutlu, "Ülkemizin sahip olduğu son teknolojiyle donatılmış fabrikalar üretime ara vermeden devam etti. Ham maddemizi sağlayabildiğimiz için diğer ülkelere kıyasla meyve ve sebze mamulleri üretiminde hiçbir sıkıntı yaşamadık. Bu, elbette ihracatımıza da yansıdı" diye konuştu. Türkiye'nin, bu dönemde artan önemine paralel olarak ihracatını da yükselteceğini aktaran Mutlu, iyi tanıtımla ve algıyla sürecin yönetilmesinin önemine dikkati çekti. Yaş meyve ve sebze ihracatında yıl sonuna kadar yüzde 25-30 artış beklediklerini bildiren Mutlu, bu alanda Türkiye'nin sahip olduğu avantajlara işaret etti.

13 Ağustos 2020 Perşembe

Akdeniz'den hububat ve bakliyat ihracatında artış

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, ocak-temmuz dönemiihracatlarının geçen yılın aynı dönemine göreyüzde 18 artarak 672 milyon dolara ulaştığını bildirdi. Arslan yaptığı yazılı açıklamada, bakliyatın üretimi ve tüketimi konusundaki farkındalığın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde katlanarak arttığını belirtti. Bakliyatın, gelecekte de insanlığın temel gıdası olmayı sürdüreceğine işaret eden Arslan, "İhracatımız, yılın 7 ayındayüzde 18'lik artışla 672 milyon dolar oldu. Söz konusu dönemde AHBİB, Türkiye geneli sektör ihracatına yüzde 17 oranında katkı sağladı" ifadelerini kullandı. Arslan, mevcut pazarlarda güçlenmeye ve pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik çalışmalarda olumlu sonuçlar aldıklarını belirterekşunları kaydetti: "Yılın 7 ayında 919 bin 297 ton ürünü dünya pazarlarına ihraç eden Birliğimiz, en fazla dış satımı 107 milyon dolarla Irak'a gerçekleştirdi. Bu ülkeyi 56,65 milyon dolarla Suriye ve 38,4 milyon dolarla Sudan takip etti.Afrika, Orta Doğu, Asya, Amerika ve Avrupa kıtasındaki 30'u aşkın ülkede ihracat performansımızı 6 katına varan oranlarda artırma başarısı gösterdik."

12 Ağustos 2020 Çarşamba

Pandemi, bisiklet için fırsat oldu

Türkiye'nin bisiklet ve elektrik destekli bisiklet ihracatı, tüm dünyada etkili olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının bisiklete ilgiyi artırması sonucu ocak-temmuz döneminde yıllık bazda yüzde 21 artış gösterdi. Türkiye bisiklet endüstrisi, Kovid-19 salgınıyla birlikte toplu ulaşım yerine bisikleti tercih edenlerin sayısındaki artış nedeniyle yurt içinden ve yurt dışından gelen talebi karşılayabilmek için yoğun mesai yapıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlenen bilgiye göre bisiklet üreticileri, yılın 7 ayında Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerine 33 milyon 318 bin Euro karşılığı 218 bin 298 adet bisiklet ve elektrik destekli bisiklet ihraç etti. 2019 ocak-temmuz döneminde 204 bin 694 bisiklet ve elektrik destekli bisikleti yurt dışındaki kullanıcıların hizmetine sunarak 27 milyon 496 bin Euro döviz girdisi sağlayan Türk bisiklet sektörü ihracatını miktar bazında yüzde 6,6, değer bazında ise yüzde 21 artırdı. Sektör temsilcileri bisiklet ihracatındaki bu artışı, Kovid-19 salgını nedeniyle mart, nisan ve mayıs aylarını sokağa çıkma kısıtlaması dolayısıyla evlerinde geçiren Avrupalıların kısıtlamaların ardından "en izole ulaşım aracı olarak gördükleri" bisiklete yönelmelerine bağladı. Bisiklet Endüstrisi Derneği (BİSED) Yönetim Kurulu Üyesi Anıl Şakrak, pandemi nedeniyle yılın ilk aylarında bisiklet üretiminde kullandıkları bazı ürünlerin tedariğinde sıkıntı yaşadıklarını, Türkiye'de de alınan tedbirler nedeniyle üretimlerinin aksadığını söyledi. Normalleşme dönemine geçilmesiyle üretimlerinin de normal seyrine girdiğini belirten Şakrak, kullanıcılarda sosyal mesafe, temas ve izole yaşam duyarlılığının artmasının bisiklete hem yurt içi hem de yurt dışı talebi artırdığını dile getirdi. Şakrak, "Hala Avrupa'dan ve Türkiye'den çok ciddi bisiklet talebi var. Mart ve nisan aylarında sokağa çıkma kısıtlamalarıyla durma noktasına gelen sektörümüz, kısıtlamaların kaldırılması ya da esnetilmesiyle beraber çok ciddi atağa geçti. Şu anda bütün bisiklet üreticileri Avrupa'ya ve yurt içine bisiklet yetiştirmeye çalışıyor" dedi. PANDEMİ ÇOK BÜYÜK BİR FIRSAT YARATTI Şakrak, şunları kaydetti: "Elimizdeki veriler, Avrupa'dan gelen taleplerin yeni kullanıcılardan olduğunu söylüyor ancak Türkiye'deki talebin yeni kullanıcı mı yoksa pandemi nedeniyle ertelenmiş alım mı olduğu noktasında belirsizlik yaşıyoruz, o ayırımı henüz yapamadık. Ancak bizim dışarıdaki gözlemimize göre artık insanlar sosyal izolasyonu sağlayacak, ailecek yapılacak etkinlikler için bisiklet alımlarını artırmaya başladılar. Bu yerel ve genel yönetimlerce de bir stratejiye dönüştürülüp teşvik edilmeye başlandı. Sonuç olarak, pandemi bisiklet için çok büyük bir fırsat yarattı." Kapasite olarak gelecek sezonun mayısına kadar dolu durumda olduklarını söyleyen Şakrak, "Yeni iş alabilmek için kapasiteyi artırmanın yollarını ararken, nasıl çözüm bulabiliriz diye düşünüyoruz. Tabii burada tek oyuncu üreticiler değil yan sanayiler de... Bu sektörün geleceği adına sevindirici bir gelişme. Çünkü gelecek sene ihracattan daha fazla pay alabileceğiz" diye konuştu. İHRACATTA BÜYÜK POTANSİYELİMİZ VAR Bisiklet sektörünün ihracat potansiyelinin büyük olduğunu vurgulayan Şakrak, şunları kaydetti: "Avrupa'da yıllık ortalama 20 milyon bisiklet satılıyor, bunun 13,6 milyonunu Avrupa kendi kıtasında üretiyor, kalanını ithal ediyor. Bu ithalatta biz Uzak Doğu ülkeleriyle yarışıyoruz. Elektrik destekli bisiklette ise ciddi anlamda bir artış var. Avrupa'nın 3,4 milyon alımı var, bunun 2,7 milyonunu kendileri üretiyor, 700 bin adetlik ithalatları var. 700 bin adetlik pastadan biz sadece 16 bin adet göndermişiz. Aslında ihracatta çok daha büyük potansiyelimiz var. Bunun etkilerini görmeye başlayacağız çünkü ülkemizde bisiklet sektörünün kalitesi Uzak Doğu ülkelerininkinden çok daha iyi."

12 Ağustos 2020 Çarşamba