tatil-sepeti
Konut Fiyat Endeksi eylülde arttı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Eylül 2020 dönemine ilişkin Konut Fiyat Endeksi verileri açıklandı. Türkiye'deki konutların gözlemlenebilen özelliklerinin zaman içinde kontrol edilerek kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplananKFE(2017=100), Eylül 2020'de bir önceki aya göre yüzde 1,6 artarak 146,7 seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27,3 yükselenKFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 14 artış kaydetti. 3 büyük ilin konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2020 yılı eylül ayında bir önceki aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 2,5, 1,3 ve 1,2 artış gösterdi. Endeks değerleri 2019'un aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir'de sırasıyla yüzde 25,7, 27,2 ve 27,8 arttı.

18 Kasım 2020 Çarşamba

Antalya'ya gelen turist sayısı 3 milyon 356 bin 623'e ulaştı

Sunduğu sağlıklı ve güvenli turizm hizmetleriyle öne çıkan Antalya, her yıl olduğu gibi bu yıl da Kovid-19'a rağmen turistlerin vazgeçilmez adreslerinden oldu. Dünyanın salgınlamücadele ettiği dönemde yılbaşından 15 Kasım'a kadar kente gelen turist sayısı3 milyon 356 bin623'e ulaştı. Rusya 1 milyon 459 bin 48 turistle kente en fazla turistin geldiği ülke oldu. Rusya'yı,554 bin 410 turistle Ukrayna,339 bin 759 kişiyle Almanya,209 bin 649 misafirle İngiltere,85 bin 929 kişiyle Polonya,63 bin 28 turistle Belarus izledi. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği BaşkanıÜlkayAtmaca, turistlerin alınan Kovid-19 tedbirleri sayesinde kentten memnun ayrıldığını söyledi. Kentte sağlıklı ve güvenli turizm hizmeti sunulduğunuifade eden Atmaca, verilenmücadelenin önemli olduğunu kaydetti.

18 Kasım 2020 Çarşamba

Kokusu ve rengiyle ilgi odağı olan lavantanın ekim alanı yaygınlaşıyor

Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr.AdnanTülek,Trakya'dalavanta üretim rakamlarının önemli bir düzeye geldiğini söyledi. Tülek, enstitü bahçesindeki lavanta ekim etkinliğinde, gıdadan kozmetiğe birçok alanda kullanılanlavantayla ilgili çalışmalara 2015 yılında başladıklarını söyledi.Çalışmalar kapsamında Bulgaristan'da bulunan Gül ve Tıbbi Bitkiler Araştırma Enstitüsü ileiş birliğianlaşması imzalayarak genetik materyalleri Edirne'ye getirdiklerini anlatanTülek, enstitü bünyesinde damızlık bahçesi oluşturduklarını ifade etti. Üreticilerin ihtiyacını karşılamak için bu bahçeyibüyüttüklerini vurgulayan Tülek, şöyle devam etti: "Bugün yine 'lavandula angustifolia'türüne ait çeşitlerin ekimini yapacağız. Trakya'dalavanta üretim rakamları önemli bir düzeye geldi. Enstitü olarak amacımız burada model oluşturmak. Bugün fideüretiminden tutun,hasat işlemleri, hasat sonrası yağınçıkarılması vekalitesinin değerlendirilmesi çalışmalarını yürütüyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlara bakıldığında adaptasyon kabiliyeti olarak lavantanın bölgemizde oldukça uyumlu olduğunu görüyoruz. Bundan sonraki süreçte üretim alanları daha da artacak gibi gözüküyor." Tülek, tıbbi ve aromatik bitkilere ciddi yöneliş olduğunu, katma değeri yüksek bu ürünlerin ilerleyen zamanda ihracat anlamındaönemli değer teşkil edeceğini ifade etti. Türkiye'de yoğun olarak Isparta, Edirne, Çanakkale, Kırklareli ve Tekirdağ'ın da aralarında bulunduğu illerdeüretim yapıldığını aktaranTülek, "Enstitü bünyesinde yaklaşık 15 dekar ekim alanı var. Karaağaç Mahallesi'ndekilokasyondayine bir ekim alanımız var. Geçen yıl ve önceki yıllarda orada lavanta tarla günleri etkinlikleri düzenlemiştik. Burada 2 dönüm olmak üzere damızlık bahçesi için lavanta dikilecek" dedi. Etkinlikte, enstitü bünyesinde yetiştirilen lavanta fideleri, görevlilerce hazırlanan tarlaya dikildi.

18 Kasım 2020 Çarşamba

Savunmada 3 boyutlu ilk sanal fuar

Mobil cihazlardan ve bilgisayardan girilebilen sanal fuarın açılış töreni, video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. SAHA EXPO’nun açılışına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ve SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş katılarak, sektör ve fuar hakkında açıklama yaptı. Dünyanın ilk 3 boyutlu sanal savunma sanayi fuarı, SAHA EXPO açıldı. Fiziksel olarak bir fuarın ziyaretçiye sunduğu hemen her deneyimi ve bilgiyi sanal ortama taşıyan fuar, 9 Nisan 2021’e kadar açık olacak. Fiziki fuarda olduğu gibi salonlar ve stantlar şeklinde hazırlanan dijital uygulamada, hem firmaların yerlerini hem de ürünlerini görmek mümkün. KOBİ’LER VE DEVLER Tam adı ‘Sanal Savunma Sanayi Fuarı’ olan SAHA EXPO’da, özellikle makina alanında çalışan yan sanayi KOBİ’lerinin yanı sıra kurumların ve dev savunma şirketlerinin de ürünleri sergileniyor. Üç ayrı salonda 300’ün üzerinde katılımcı ile online gerçekleştirilen fuarda, Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden binlerce sektör profesyoneli buluşacak. Türkiye’nin en büyük kümelenmesi SAHA İstanbul üyesi ve ASELSAN şirketi BİTES, bu fuar için XperExpo’yu geliştirdi. Böylece hem katılımcı firmalar hem de ziyaretçiler için zaman ve maliyet tasarrufu da sağlanıyor. Fuar, bu yönüyle de tanıtım, ihracat ve dış temas ihtiyacı olan diğer sektörlere örnek olacak. NELER VAR SAHA EXPO’da firmaların özel tasarım 3 boyutlu stantları yer alıyor. Firmaların tanıtım pdf’leri ve tanıtım videoları da sisteme yüklendi. Kurumsal ziyaretçilerin ve delegasyonların ikinci görüşme taleplerinde bulunma imkanı da sağlandı. 826 SANAL SALON Sanal fuarda 44 ülkeden 288 firma, 174 delegasyon ve bunlara tahsisli 826 sanal toplantı salonunda 5 ay boyunca ikili ya da çoklu online toplantılar yapılabilecek. Başlangıçta konfirme edilmiş 13 bin 644 toplantı olduğu bildirildi. Delegasyon ve toplantı sayısının önümüzdeki haftalarda artması bekleniyor.

17 Kasım 2020 Salı

Sanayiciden milli mesaj: O ürünün yerlisi var

Sanayi istişare toplantısında konuşan sektör temsilcileri, hem devlet hem özel sektör projelerinde ithal mal yerine yerli ürün tercih edilmesi için mücadele verdiklerini ifade etti. HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası’nın sektör temsilcilerini buluşturduğu ‘sanayi istişare toplantısı’, video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Sektör temsilcisi iş insanları, toplantıda tespitlerini ve yaşanan sorunlara çözüm önerilerini dile getirdi. Özellikle çelik mutfak eşyaları, alüminyum ve metal ürünlerde ihracatın iyi olduğunu, dış pazarda satış hedeflerine ulaşacaklarını kaydeden bazı sektör temsilcileri, iç piyasadaki engellere dikkat çekti. ÖZEL İŞLERDE DE YERLİ Toplantıda konuşan birçok sektör temsilcisi, hastane ve havalimanı gibi büyük projelerde yerli ürün tercih edilmemesinin en büyük problem olduğunu ifade etti. Sanayiciler, sadece devlet ihalelerinde değil, otel, mesken ve plaza gibi özel işlerde de yerlisi varken, ithal ürünlerin tercih edilmesinin hem sektöre hem ülke ekonomisine zarar verdiğini vurguladı. Çelik ve kaplama ürünlerinde ciddi miktarda hammadde ithalatı olduğunu belirten sektör temsilcileri, çelik üretiminin artırılması gerektiğini ve nitelikli malzeme üretimi üzerine yeni çalışmalara ihtiyaç olduğunu kaydetti. HASTANE MUTFAKLARI “Son yıllarda yapılan hastanelerin çelik mutfak eşyalarının yüzde 80’inin ithal olduğunu tespit ettik” diyen sektör temsilcileri, “20 hastaneden 200-300 milyon Euro’luk iş kaçtı gitti. Hepsini biz yapabilirdik. Biz en kaliteli ürünlerimizle dünyaya satış yapıyoruz, fakat kendi memleketimizde kendi malımızı satamıyoruz” dediler. Yine aynı sektörden iş insanları, “İstanbul Finans Merkezi inşaatıyla ilgili şartnamede de direkt ithal ürün işaret ediliyordu. Ankara’da bire bir görüşmelerimiz neticesinde şartnamedeki ilgili maddenin değiştirilmesini sağladık” diyerek, sorunun yaygınlığına ve çözüm için yapılan çalışmaya örnek verdi. MEMURUN TERCİHİ “Devlet işlerinde, ihalelerin tamamına yakınında, ithal ürün tercih edildiğini görüyoruz” diyen bazı sanayiciler, “Çünkü mal alımından sorumlu devlet memuru ‘ben kaliteli ürün tercih ettim, bu markayı aldım’ diyerek kendisini garantiye almak istiyor. Aynı malın yerlisi üretildiği halde bunu bir türlü değiştiremedik. Kendi vergi verenini tercih etmeyen bir uygulama var” şeklinde üzüntülerini dile getirdi. KREDİYLE İTHAL ÜRÜN Sektör temsilcileri, ayrıca yerli malı uygulamasında göze kaçan bir noktaya da dikkat çekti. İş insanları, konuyu şöyle ifade etti: “Büyük projelerde ihaleler hep özel sektör alımı sayılıyor. Oysa paramız dışarıya gidiyor, o projeleri gerçekleştiren şirketler temin ettikleri yabancı kredilerle bağlantılı olarak ithal ürünler alıyorlar. Dolayısıyla o ihaleler de devlet ihalesi sayılmalı.” Sektör temsilcileri, turizm tesisi ve otel inşaatlarında da aynı durumun yaşandığını belirterek, “Teşvik için arsasını devlet sağlıyor, binasını biz yapıyoruz fakat içindeki malzemeler yabancıdan alınıyor” dedi. KAYIT DIŞILIK Öte yandan demir dışı metallerde 6-7 yıldır uygulanan bir sistem olduğunu hatırlatan sektör temsilcileri, düzgün çalışan tesisleri koruyan bu uygulamanın pandemi sebebiyle kaldırıldığını kaydetti. Sektör temsilcileri, “5/10 sistemi oturmuştu, onu 7/10 yaptılar. Bu sebeple birçok şirket kayıt dışılığa yönelmeye başladı. Bu tür kararlar alınırken, sektörle daha esaslı istişarede bulunulmasını talep ediyoruz” dedi. OTOMOTİV YAN SANAYİ Metal işleri yapan sanayiciler ise yoğun şekilde çalışan otomotiv fabrikaları sebebiyle yan sanayideki tedarikçi firmaların da harıl harıl üretim yaptığını söyledi. Sektör temsilcileri, “Covid’den kurtulsak siparişler artacak. O duruma hazırlık yapılmalı. Şirketlerin altyapısı ihracata hazırlanmalı. İhracat yapanlar kayıp yaşamadı, fakat yatırım yapmayı planlayanlar kaygılı” şeklinde konuştu. İŞİMİZE BAKALIM Toplantının ilerleyen aşamalarında sanayicinin son zamanlarda işten çok döviz ve finansman konuşmak zorunda kaldığı ifade edildi. İş insanları, “Son aylarda mali işlerle daha çok uğraşıyoruz. Halbuki dünyayı anlamaya ihtiyacımız var. Avrupa tekrar kapanacak. Bu konuda ilgililerden daha fazla destek görmek istiyoruz. Aralık 2019’da ‘dünya şuraya gidiyor, sanayi maske üretsin, maske makinası üretsin’ şeklinde bir öngörü paylaşılabilirdi. Çinlilerin sadece maskeden 25 milyar dolar para kazandığını duyuyoruz. Dünyadaki gidişi görüp pozisyon almamız lazım” dedi. eWMS’DEKİ MESAJLAR ÖNEMLİ İTO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş, geçen hafta elektronik ortamda yapılan Dünya Pazarlama Zirvesi’ne (eWMS) dikkat çekti. Taş, “Zirvede Prof. Dr. Philip Kotler, bu işin bir U çizeceğini, çıkışı olacağını söyledi, gelecek iki yıl içindeki muhtemel gelişmelere dair öngörülerini paylaştı. Sanayicilerin ve girişimcilerin bunları okumasında fayda var. Bunun gibi değer katacak ne varsa faydalanmalıyız. Ülke olarak üretmek ve gelişmek zorundayız. Katma değeri yüksek ürünler üretip ihracatımızı artırmalıyız” diye konuştu. ALGI DEĞİŞİMİNE İHTİYAÇ VAR Sektör temsilcileri online toplantıda, “Tüketici ürünlerinde yerli ve ucuz ürün olmasına rağmen daha çok reklamı yapılan yabancı markaların pahalı ürünleri tercih ediliyor. Algı konusunda çalışma yapılması lazım” dedi. İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay konu hakkında, “Üretim ve ihracatı artırmaya ihtiyacımız var. Ancak marka olarak devam etmeliyiz. İş yapma sıkıntımız yok. Birbirimizi anlama sıkıntımız var. Bir zihniyet değişimine ihtiyaç var” diye konuştu. ÇOCUK YETİŞTİRMEK GİBİ İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, yerli üretimi bir çocuğun yetiştirilmesine benzetti. Özer, “Tüketici ürünlerinin çoğunu ithal ediyoruz. Tüketim ihtiyaçlarımızın yerli ikamesini hazırlamak zorundayız. Tabii bu bir günde olacak bir şey değil. Çocuğun 20’li yaşlarına kadar yetiştirilmesi gibi üretimin de beslenmesi, eğitilmesi, geliştirilmesi lazım. Yerli sanayinin gelişmesinde keskin çizgiler olmadan hızlı adımlar atmalıyız” diye konuştu. Özer ayrıca, “Fabrika kurmak isteyen servetini arsaya harcamasın. Üretene, vergisini verene gerekli araziyi devlet sağlasın” şeklinde önerisini dile getirdi. USTALAR HASTALANINCA İŞLER AKSIYOR İnternet üzerinden gerçekleştirilen sanayi istişare toplantısında İTO Yönetim Kurulu Üyesi Adil Coşkun, bir değerlendirme konuşması yaptı. Coşkun, “Covid sebebiyle hemen her fabrikada personelin hastalanması sanayiyi etkiledi. Ustaların hepsi 50 yaş üstü. Onlar da hasta. Zaten yeterli sayıda usta yetişmiyor” dedi. “Bizim doları değil, neyi üretiriz diye düşünmemiz lazım” diyen Coşkun, şöyle konuştu: “Yine de biraz şanslıyız; sanayi, hırdavat, makina, demir çelikte işler, talep olduğundan yavaşlamadı. O halde üretmeye devam edeceğiz.” İTHAL ÜRÜN KABUL KOMİSYONU KURULMALI İstanbul Ticaret Odası Sanayi İhtisas Komitesi’nin geçtiğimiz nisan ayında yaptığı toplantıda, “Kamu alımlarında yerli ürünlerin alımına öncelik verilmesinin sağlanması amacıyla kamu-özel kurumlar işbirliğinde bir ‘ithal ürün kabul komisyonu’ oluşturulmalı” kararı alındı. Toplantıda bunun için ilgili merciler nezdinde girişimlerde bulunulması benimsendi. Önceki hafta yapılan sanayi istişare toplantısında bu karara işlerlik kazandırılması tekrar gündeme geldi.

17 Kasım 2020 Salı