tatil-sepeti

Sanayi istişare toplantısında konuşan sektör temsilcileri, hem devlet hem özel sektör projelerinde ithal mal yerine yerli ürün tercih edilmesi için mücadele verdiklerini ifade etti.

HABER: ADEM ORHUN

İstanbul Ticaret Odası’nın sektör temsilcilerini buluşturduğu ‘sanayi istişare toplantısı’, video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Sektör temsilcisi iş insanları, toplantıda tespitlerini ve yaşanan sorunlara çözüm önerilerini dile getirdi. Özellikle çelik mutfak eşyaları, alüminyum ve metal ürünlerde ihracatın iyi olduğunu, dış pazarda satış hedeflerine ulaşacaklarını kaydeden bazı sektör temsilcileri, iç piyasadaki engellere dikkat çekti.

ÖZEL İŞLERDE DE YERLİ

Toplantıda konuşan birçok sektör temsilcisi, hastane ve havalimanı gibi büyük projelerde yerli ürün tercih edilmemesinin en büyük problem olduğunu ifade etti. Sanayiciler, sadece devlet ihalelerinde değil, otel, mesken ve plaza gibi özel işlerde de yerlisi varken, ithal ürünlerin tercih edilmesinin hem sektöre hem ülke ekonomisine zarar verdiğini vurguladı. Çelik ve kaplama ürünlerinde ciddi miktarda hammadde ithalatı olduğunu belirten sektör temsilcileri, çelik üretiminin artırılması gerektiğini ve nitelikli malzeme üretimi üzerine yeni çalışmalara ihtiyaç olduğunu kaydetti.

HASTANE MUTFAKLARI

“Son yıllarda yapılan hastanelerin çelik mutfak eşyalarının yüzde 80’inin ithal olduğunu tespit ettik” diyen sektör temsilcileri, “20 hastaneden 200-300 milyon Euro’luk iş kaçtı gitti. Hepsini biz yapabilirdik. Biz en kaliteli ürünlerimizle dünyaya satış yapıyoruz, fakat kendi memleketimizde kendi malımızı satamıyoruz” dediler. Yine aynı sektörden iş insanları, “İstanbul Finans Merkezi inşaatıyla ilgili şartnamede de direkt ithal ürün işaret ediliyordu. Ankara’da bire bir görüşmelerimiz neticesinde şartnamedeki ilgili maddenin değiştirilmesini sağladık” diyerek, sorunun yaygınlığına ve çözüm için yapılan çalışmaya örnek verdi.

MEMURUN TERCİHİ

“Devlet işlerinde, ihalelerin tamamına yakınında, ithal ürün tercih edildiğini görüyoruz” diyen bazı sanayiciler, “Çünkü mal alımından sorumlu devlet memuru ‘ben kaliteli ürün tercih ettim, bu markayı aldım’ diyerek kendisini garantiye almak istiyor. Aynı malın yerlisi üretildiği halde bunu bir türlü değiştiremedik. Kendi vergi verenini tercih etmeyen bir uygulama var” şeklinde üzüntülerini dile getirdi.

KREDİYLE İTHAL ÜRÜN

Sektör temsilcileri, ayrıca yerli malı uygulamasında göze kaçan bir noktaya da dikkat çekti. İş insanları, konuyu şöyle ifade etti: “Büyük projelerde ihaleler hep özel sektör alımı sayılıyor. Oysa paramız dışarıya gidiyor, o projeleri gerçekleştiren şirketler temin ettikleri yabancı kredilerle bağlantılı olarak ithal ürünler alıyorlar. Dolayısıyla o ihaleler de devlet ihalesi sayılmalı.”

Sektör temsilcileri, turizm tesisi ve otel inşaatlarında da aynı durumun yaşandığını belirterek, “Teşvik için arsasını devlet sağlıyor, binasını biz yapıyoruz fakat içindeki malzemeler yabancıdan alınıyor” dedi.

KAYIT DIŞILIK

Öte yandan demir dışı metallerde 6-7 yıldır uygulanan bir sistem olduğunu hatırlatan sektör temsilcileri, düzgün çalışan tesisleri koruyan bu uygulamanın pandemi sebebiyle kaldırıldığını kaydetti. Sektör temsilcileri, “5/10 sistemi oturmuştu, onu 7/10 yaptılar. Bu sebeple birçok şirket kayıt dışılığa yönelmeye başladı. Bu tür kararlar alınırken, sektörle daha esaslı istişarede bulunulmasını talep ediyoruz” dedi.

OTOMOTİV YAN SANAYİ

Metal işleri yapan sanayiciler ise yoğun şekilde çalışan otomotiv fabrikaları sebebiyle yan sanayideki tedarikçi firmaların da harıl harıl üretim yaptığını söyledi. Sektör temsilcileri, “Covid’den kurtulsak siparişler artacak. O duruma hazırlık yapılmalı. Şirketlerin altyapısı ihracata hazırlanmalı. İhracat yapanlar kayıp yaşamadı, fakat yatırım yapmayı planlayanlar kaygılı” şeklinde konuştu.

İŞİMİZE BAKALIM

Toplantının ilerleyen aşamalarında sanayicinin son zamanlarda işten çok döviz ve finansman konuşmak zorunda kaldığı ifade edildi. İş insanları, “Son aylarda mali işlerle daha çok uğraşıyoruz. Halbuki dünyayı anlamaya ihtiyacımız var. Avrupa tekrar kapanacak. Bu konuda ilgililerden daha fazla destek görmek istiyoruz. Aralık 2019’da ‘dünya şuraya gidiyor, sanayi maske üretsin, maske makinası üretsin’ şeklinde bir öngörü paylaşılabilirdi. Çinlilerin sadece maskeden 25 milyar dolar para kazandığını duyuyoruz. Dünyadaki gidişi görüp pozisyon almamız lazım” dedi.

eWMS’DEKİ MESAJLAR ÖNEMLİ

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş, geçen hafta elektronik ortamda yapılan Dünya Pazarlama Zirvesi’ne (eWMS) dikkat çekti. Taş, “Zirvede Prof. Dr. Philip Kotler, bu işin bir U çizeceğini, çıkışı olacağını söyledi, gelecek iki yıl içindeki muhtemel gelişmelere dair öngörülerini paylaştı. Sanayicilerin ve girişimcilerin bunları okumasında fayda var. Bunun gibi değer katacak ne varsa faydalanmalıyız. Ülke olarak üretmek ve gelişmek zorundayız. Katma değeri yüksek ürünler üretip ihracatımızı artırmalıyız” diye konuştu.

ALGI DEĞİŞİMİNE İHTİYAÇ VAR

Sektör temsilcileri online toplantıda, “Tüketici ürünlerinde yerli ve ucuz ürün olmasına rağmen daha çok reklamı yapılan yabancı markaların pahalı ürünleri tercih ediliyor. Algı konusunda çalışma yapılması lazım” dedi. İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay konu hakkında, “Üretim ve ihracatı artırmaya ihtiyacımız var. Ancak marka olarak devam etmeliyiz. İş yapma sıkıntımız yok. Birbirimizi anlama sıkıntımız var. Bir zihniyet değişimine ihtiyaç var” diye konuştu.

ÇOCUK YETİŞTİRMEK GİBİ

İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, yerli üretimi bir çocuğun yetiştirilmesine benzetti. Özer, “Tüketici ürünlerinin çoğunu ithal ediyoruz. Tüketim ihtiyaçlarımızın yerli ikamesini hazırlamak zorundayız. Tabii bu bir günde olacak bir şey değil. Çocuğun 20’li yaşlarına kadar yetiştirilmesi gibi üretimin de beslenmesi, eğitilmesi, geliştirilmesi lazım. Yerli sanayinin gelişmesinde keskin çizgiler olmadan hızlı adımlar atmalıyız” diye konuştu. Özer ayrıca, “Fabrika kurmak isteyen servetini arsaya harcamasın. Üretene, vergisini verene gerekli araziyi devlet sağlasın” şeklinde önerisini dile getirdi.

USTALAR HASTALANINCA İŞLER AKSIYOR

İnternet üzerinden gerçekleştirilen sanayi istişare toplantısında İTO Yönetim Kurulu Üyesi Adil Coşkun, bir değerlendirme konuşması yaptı. Coşkun, “Covid sebebiyle hemen her fabrikada personelin hastalanması sanayiyi etkiledi. Ustaların hepsi 50 yaş üstü. Onlar da hasta. Zaten yeterli sayıda usta yetişmiyor” dedi. “Bizim doları değil, neyi üretiriz diye düşünmemiz lazım” diyen Coşkun, şöyle konuştu: “Yine de biraz şanslıyız; sanayi, hırdavat, makina, demir çelikte işler, talep olduğundan yavaşlamadı. O halde üretmeye devam edeceğiz.”

İTHAL ÜRÜN KABUL KOMİSYONU KURULMALI

İstanbul Ticaret Odası Sanayi İhtisas Komitesi’nin geçtiğimiz nisan ayında yaptığı toplantıda, “Kamu alımlarında yerli ürünlerin alımına öncelik verilmesinin sağlanması amacıyla kamu-özel kurumlar işbirliğinde bir ‘ithal ürün kabul komisyonu’ oluşturulmalı” kararı alındı. Toplantıda bunun için ilgili merciler nezdinde girişimlerde bulunulması benimsendi. Önceki hafta yapılan sanayi istişare toplantısında bu karara işlerlik kazandırılması tekrar gündeme geldi.

17 Kasım 2020 Salı

Etiketler : Sektörel

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK), 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti, Türkiye Elektrik İletim AŞ'ın (TEİAŞ) iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.



 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti TEİAŞ'ın iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.

 

EPDK'nin söz konusu kararı, 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

 

TEİAŞ tarafından aylık hesaplanan iletim ek ücretleri, takip eden ayın 25'ine kadar EPDK hesabına yatırılacak.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : elektrik ücret

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini koruduğunu bildirdi.


 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.

 

Rapora göre İstanbul Havalimanı'nın dünyada ve Avrupa'da öne çıktığına işaret eden Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 7'nci sırada yer aldı." ifadesini korudu.

 

Uraloğlu, günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı'nın da aynı listede 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'nin de günlük ortalama 3 bin 735 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada olduğuna dikkati çekti.

 

Ülkenin uçuş yoğunluğundaki başarının uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam ettiğini aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Raporda EUROCONTROL hava sahası, uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimli hava sahalarından biri oldu. EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandı. Budapeşte, ortalama 4,4 dakikalık gecikmeyle en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Almanya'nın Karlsruhe şehrinde hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi yaşandı. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakikayla en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı."

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : havalimanı Avrupa