tatil-sepeti
Tekstilde yollar ihracata çıkıyor

HABER: ADEM ORHUN Salgının olumsuz etkilerine rağmen tekstil sektörü uluslararası ticaretteki gücünü koruyor. Eylül ayına ait dış ticaret verilerine göre, aylık toplam 16.01 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Hazır giyim, bu hacimden geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15 artışla 1.6 milyar dolar, tekstil yüzde 12.8 yükselişle 1.1 milyon dolarlık pay aldı. Ekim ayı dış ticaret rakamlarında da sektördeki güçlü duruş kendini gösterdi. Ekim ayında örme giyim eşyası ve aksesuarlarında yüzde 15.6’lık artışla 979 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Bununla birlikte salgının yeniden yayılması, döviz kurundaki hızlı hareketler, üreticileri ve ihracatçıları zora soktu. Tekstil sektöründe yaşanan problemler, İstanbul Ticaret Odası’nın düzenlediği tekstil sektörü istişare toplantısında masaya yatırıldı. Sektörün hazır giyim, kumaş, örme, çorap, triko, iç giyim, iplik ve deri alanlarını temsil eden meslek komitelerinden İTO Meclis Üyeleri, videokonferans yöntemiyle bir araya geldi. İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, Yönetim Kurulu Üyeleri Servet Samsama ve Burhan Polat ile sektörlerinin temsilcisi Meclis Üyeleri, tespitlerini ve önerilerini dile getirdi. KISITLAMALAR ETKİLEDİ Pandemi şartlarında tekstil ve deri ürünlerinin tüketiminin azaldığını anlatan sektör temsilcileri, “İnsanlar sokağa daha az çıktığı için ayakkabıları eskimiyor, satışlar da buna bağlı olarak azaldı. Deri konfeksiyonu da benzer şekilde etkilendi. Hemen her atölyede Covid-19 vakası veya temaslı kişiler var. Üretimde erken mesai düzenlemesinin faydası olacak. Ancak ek ihtiyaçlar için hazırlık yapmak gerekiyor” dedi. HASTALIK KORKUSU Salgın riski sebebiyle hasta olmaktan korkan personelin işe gelmekten imtina ettiğini vurgulayan bazı sektör temsilcileri, yaşananları şöyle özetledi: “Laleli’de insanlar haftada 2-3 gün çalışıyor. Sipariş alıp üretime girişmek isteyen patronlar ise kısa çalışmadaki personelini işyerine getirmekte zorlanıyor.” TAHSİLAT ZORLUĞU Diğer yandan sektör temsilcileri, piyasada nakit akışı, ödeme ve tahsilat konusunda sıkıntı yaşandığını anlattı. Sektör mensubu bazı iş insanları, “Mal satacak yer, tahsilat yapacak firma bulmak zor. Bankalar, çekleri değerlendirmiyor bile” dedi. DIŞA AÇILIYORLAR Toplantıda sektör dahilindeki bazı alanlarda satış hacminin iyi, bazılarında zayıf olduğu kaydedildi. Giyim aksesuarlarında perakendecilerle birlikte ciddi bir daralma olduğu ifade edilirken, sektör mensuplarının bu durumu ihracat ve e-ticaret ile kapatmaya çalıştığı belirtildi. Örme kumaş imalatı yapan bazı sektör temsilcileri ise sezonun iyi geçtiğini ifade etti. Toplantıda, “Bazı kumaşlarda ricayla temin gibi durumlar yaşadık” bilgisi de paylaşıldı. Örmeciler işlerinin iyi olduğunu belirtirken, “Karamsar değiliz. Ancak kimse önünü göremiyor. Milli gelirde bir zayıflama var. Bu sorunu ancak ihracatla telafi edebiliriz” dedi. Sektör temsilcileri, konuşmalarının devamında şunları vurguladı: “Önümüzdeki yıl ihracatçının yılı olacak. İhracat yapmayan arkadaşlar bile ihracat yapar hale gelecekler. Özellikle seyahat kısıtlamaları kaldırıldığı anda o ülkedeki pazarlara, müşterilere ulaşmak için acele etmek lazım. Avrupa’ya dağılmamız lazım. İhracat elçisi gibi çalışmalıyız. İhracatı ayağa kaldıracak, hızlı sonuçlanacak projelere ihtiyacımız var. Burada özellikle İTO’ya güveniyoruz.” ACENTE İLE İHRACAT Tıkanıklığı ihracatla aşmaya çalıştıklarını dile getiren sektör temsilcileri, şöyle konuştu: “İhracatımız artıyor; çünkü mecburen dışarıya yoğunlaştık. Fakat seyahatler kısıtlandığı için numune göndermek gerekiyor ya da iyi acentelerle çalışmak lazım. Bu şartlarda acentelerin müşteri portföyünden istifade etmek zorundayız. Acentelerle, distribütörlerle bu teması yapmamız lazım. Benzer şekilde özel B2B etkinlikleri yapılabilir.” E-İHRACAT İÇİN WEBİNAR Toplantıda, İTO’nun e-ticaret ve dijital platformlarda pazarlama faaliyetlerinin nasıl yapılacağı konusunda daha fazla etkinlik düzenlemesini isteyen sektör temsilcileri, “Firmalar da altyapısını elektronik ticarete alıştırmalı” diye konuştu. SOSYAL MEDYA Öte yandan, Laleli bölgesindeki tekstilcilerin son 5-6 yılda sosyal medyaya ağırlık verdiğine de dikkat çekildi. Toplantıda, “Bu dönemde cirosunun yüzde 60’ını Whatsapp üzerinden yapan şirketler var. Fakat bu hacim eski müşteri ile mümkün oluyor. Yeni müşteri öncelikle malı görmek, incelemek, size güvenmek istiyor” bilgisi paylaşıldı. SANAL FUARLAR Çorap, triko, örme gibi alanlarda faaliyet gösteren sektör temsilcileri, İTO’nun fuar organizasyon tecrübesinin çok büyük olduğunun altını çizdi. Sektör temsilcileri, “Sanal fuarlar kesinlikle olmalı. Bunun mutlaka faydası olacağına inanıyoruz” dedi. ALACAK SİGORTASI Toplantıda, ödemelerdeki aksamaya dikkat çeken sektör temsilcileri, üyelere devlet destekli ticari alacak sigortasını kullanmayı tavsiye etti. Nakit akışının bozulmaması için iş dünyasının, alacak sigortasına ağırlık vermesi gerektiğini ifade eden iş insanları, “Uygulamada limitler artırılırsa daha çok tercih edilir” diye konuştu. TİCARET MORAL İŞİ İTO Yönetim Kurulu Üyesi Servet Samsama, hazır giyim ihracatındaki artışın gurur verici olduğunu belirtti. Ancak fabrikaların yüzde 50 kapasite ile çalıştığına dikkat çeken Samsama, “Burada da Laleli, Osmanbey, Merter gibi semtlerin önemi ortaya çıkıyor” dedi. Samsama, “Ticaret işi, moral işi. Moralimizi yüksek tutacağız. İşletmelerimizin doğru zamanda, doğru şekilde borçlanamaması kritik bir problem. İşletme sermayesindeki dengeyi bozmayalım” uyarısı yaptı. DİJİTAL B2B YAPILACAK Pandemi sebebiyle fiziki fuarların yapılamadığını hatırlatan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Polat, şöyle konuştu: “1-2 yıl daha seyahat kısıtlamaları olacak gibi görünüyor. Sektörde sanal fuar, havanda su dövmek gibi görünse de ‘döveceğiz ve öğreneceğiz’. Umutsuz olmayalım. Önceden 5 müşteriye giderken, şimdi 15 müşteriyi rahatsız edeceğiz.” Polat, “18-19 Mart 2021’de dijital B2B düzenleyeceğiz. Dışarıdan alım heyetleriyle anlaşmalar yapılıyor. Örmeden kumaşa tekstil sektörünün bütün taraflarını davet edeceğiz” açıklaması yaptı. LALELİ’DE ESKİ KALABALIK YOK Tekstil sektörü istişare toplantısında, Laleli’deki otellerin doluluk durumlarıyla ilgili dikkat çekici bilgiler de paylaşıldı. Buna göre, otellerin yüzde 42’si pandemi başından bu yana kapalı. Açık olan otellerin yüzde 3’ü yüzde 50, yüzde 10’u yüzde 40, yüzde 7’si ise ancak yüzde 25 dolu. Laleli Sanayici ve İşinsanları Derneği (LASİAD) Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca’nın verdiği bu bilgiye göre, otellerin doluluk oranı, tekstil ürünleri alımı yapmak üzere gelenlerin ne kadar azaldığını da gösteriyor. İÇ GİYİM ÇEVRE PAZARLARA YOĞUNLAŞTI İç giyim üreticisi bazı sektör mensupları ise Avrupa markalarının, ucuz işgücünün olduğu ülkelere gittiğini belirtti. Sektör mensupları, “Biz de kendi markalarımızla çevre pazarlara yoğunlaştık. Orta Asya ve Afrika’da sosyal medya üzerinden müşterilere ulaştık. Fakat 10-20 bin dolarlık siparişler azaldı. Küçük hacimli siparişler geliyor. Diğer taraftan iç piyasa sıkıntılı, en çok vade ve döviz sebebiyle problem yaşıyoruz” dedi. Sektör temsilcileri bu yıl şubat ayındaki iç giyim fuarının da yapılmayacağını belirtti. İTHAL KUMAŞA MAKUL VERGİ Hammadde ihtiyacının önemli bir kısmının ithalat yoluyla karşılandığını belirten sektör temsilcileri, şunları söyledi: “Çin’den gelen kumaşa yüksek vergi, maliyeti artırıyor. Aynı malı Çin’den direkt değil de Avrupa üzerinden dolaştırarak getiriyorlar. Öyle olunca devlet vergi alamadığından zarar ediyor, tüccar da çeşitli maliyetlere katlanıyor. En azından Türkiye’de üretilmeyen mallar için vergiler makul seviyeye indirilirse hem devlet hem şirketler kazanır.” VADELİ DÖVİZ ÖNERİSİ Tekstil sektöründen bazı iş insanları, döviz konusunda da şu önerilerde bulundu: “Maliyet ve fiyatlama konusunda önümüzü göremiyoruz. Devletin, ihracatçılara vadeli döviz satması birçok problemimizi çözecek. Devlet, 2021 dolar kuru tahmini ne ise biraz üstünden bize 6 ay vade ile dolar satsın. Gelecek aydan itibaren enflasyonun daha da artacağını tahmin ediyoruz. Devletin firmalara vadeli döviz satışı enflasyon kontrolü için de faydalı olur.”

17 Kasım 2020 Salı

İstanbul markasının önemi pandemi sonrasında artacak

Dünyaca ünlü yönetim ve pazarlama gurusu Prof. Philip Kotler öncülüğünde pazarlamanın duayen isimlerini dijital ortamda bir araya getiren Dünya Pazarlama Zirvesi’nde (eWMS) konuşan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “Covid-19 sürecinde arz değer zincirinin yeniden düzenlenmesi başta olmak üzere yeni stratejilerin uygulanmasına ihtiyaç var” dedi. Yenilikçiliğin hem firma hem de ulusal anlamda lokomotif hale gelmesi gerektiğini belirten Avdagiç, “Nitekim küresel verilere göre, bu pandemi sürecinde bugüne kadar yaklaşık 400 binden fazla yeni ürün pazara verildi” diye konuştu. 3A İÇİN HIZLI VE GÜVENLİ Avdagiç, mevcut ve geliştirilecek olanaklarla küresel bir tedarik üssü olarak İstanbul’un, 3A diye kısaltılan Avrupa, Asya ve Afrika için ‘daha yakın, daha hızlı, daha esnek ve daha güvenli’ bir eksende, yeniden konumlandırılmasının, İstanbul’a ve Türkiye’ye rekabetçi bir üstünlük sağlayacağının altını çizdi. “İstanbul marka şehir olarak pandemi sonrasında önemini artıracak” diyen Avdagiç, deniz, demir ve karayolu taşımacılığı bakımından ‘hub’ olma özelliğine sahip olan İstanbul’un, jeostratejik açıdan da lojistik merkez olmaya çok elverişli olduğunu kaydetti. TEDARİK VE LOJİSTİK ÜSSÜ Avdagiç, pandemi sürecinin küresel ölçekte işleyen tedarik ve lojistikteki aksamaların pazardaki talebin karşılanamamasının ortaya çıkarabileceği aksamaları açıkça gösterdiğini belirterek, “Bu durumda İstanbul gibi bölgesel anlamda tedarik ve lojistik desteklerin çok daha hızlı verilebileceği konumlar çok önemli hale geldi. Güçlü ve esnek çalışabilen KOBİ kapasitesi, genç ve enerjik insan kaynağı ve kültür ile sağlık alanındaki potansiyeli ile birlikte dikkate alındığında, pandemi sonrasında İstanbul destinasyonunun çok sayıdaki mal ve hizmet bakımından tedarik ve lojistik ihtiyacının optimum karşılanabileceği bir merkez olma ihtimalini artırmıştır” yorumunda bulundu. KOBİ’LER DE DİJİTALLEŞMELİ Dijital dönüşümün sadece büyük şirketlerde değil, KOBİ’lerde de uygulanabilir hale getirilmesi gerektiğine işaret eden Avdagiç, “Covid-19 sonrası normale ve zor günlere dönük olarak, değer zincirini gözden geçirip yeniden yapılandırmak firmalarımız için elzem. İşletmelerimiz Covid-19 sürecindeki tutum ve davranışları itibariyle liderlik ve yönetişimlerinin otokritiğini yapmalı” dedi. COVID-19 SOSYAL KAPİTALİZME GEÇİŞİ TEŞVİK EDİYOR Zirvenin açılışında konuşan Prof. Philip Kotler, Covid-19’un, dijital çağa geçiş hızımızı artırdığını söyledi. Kotler, salgının küresel ekonomiyi zayıflattığını dile getirerek, “Birçok şirket, bugün küresel kaynak bulmanın bir parçası. İhtiyacı olan malzemeyi kendi yapmıyor, onları yurt dışından daha düşük fiyata satın alarak elde ediyor. Ancak, şu an bu şirketler, çok gerekli ürünlerin maliyetine olsa bile kendi ülkesinde üretilmesinin gerekliliğini anladı” diye konuştu. Sağlık, gıda, bankacılık ve finans sektörü, inşaat, üretim ve büyük şirketlerin salgın sürecinden hızlı bir iyileşme göstererek çıkacağına işaret eden Kotler, “Restoranlar, barlar, küçük işletmeler, oteller, havayolu şirketleri, okullar ve müzeler bu süreçte daha yavaş iyileşme gösterecek” dedi. Covid-19 salgınından iyileşmede kısa dönemli stratejilerin, dijital pazarlama, yatırımlar, müşteri hizmetleri yatırımları, reklam çalışmaları ve marka aktivizmini artırmakla olacağının altını çizen Kotler, “Şirketlerin uzun dönemli iyileşme stratejileri ise pazardaki maliyet, talebin gelecek seviyesinin tahmin edilmesi ve şirketin gelecekte ne seviyede olacağına karar vermesiyle bağlantılı” şeklinde konuştu. Kotler, Covid-19 sonrası toparlanmanın ‘U’ şeklinde olabileceğini belirterek, “Ekonomide tam istihdamın ve yıllık yüzde 2’lik ekonomik büyümenin gelecek 2 ila 4 yıl içerisinde sağlanacağını düşünüyorum. Covid-19, geleneksel kapitalizmden sosyal kapitalizme geçişi teşvik ediyor” diye konuştu. SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM POLİTİKALARINA İHTİYAÇ VAR Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’ne göre turizmin geçen yıl küresel ticaretin yüzde 7’sini oluşturduğunu ve dünya çapında uluslararası turist girişlerinin geçen yıl 1.5 milyara ulaştığını anımsattı. Yavuz, geçen yıl turizm ve seyahat endüstrilerinin dünya genelinde istihdamın yüzde 10’unu desteklediğini dile getirerek, “Bu yıl, sektör için gerçekten umut verici bir yıl gibi görünüyordu, ancak salgın turizm sektörünün her bölümünü etkiledi” dedi. Yavuz, “Zorlukların üstesinden gelmek için çeşitli paydaşlar arasında koordinasyonu ve işbirliğini sağlamamız gerekir. Güçlü stratejilere ihtiyacımız var. Birbirimizle dayanışma içinde olmalıyız. En önemlisi, temkinli iyimserliğimizi korumalıyız. Sürdürülebilir turizm politikalarıyla, pek çok alanda önemli kazanımlar sağlayabiliriz” şeklinde konuştu. ZİRVEYİ 2.5 MİLYON KİŞİ TAKİP ETTİ Dünya Pazarlama Zirvesi, ‘Kritik Zamanlarda Fikirler’ temasıyla pazarlamanın duayen isimlerini dijital ortamda bir araya getirdi. 48 saat süren zirveyi, 104 ülkede eş zamanlı olarak yaklaşık 2.5 milyon kişi takip etti. 80’in üzerinde konuşmacının yer aldığı zirvede, Covid-19 salgını sırasında küresel pazarlama ve ticaret ile işletme algısının dönüşümü değerlendirildi, şirketlerin gelecek dönemdeki stratejilerine yön verecek konular ele alındı.

17 Kasım 2020 Salı

Kırsal kalkınma yatırımlarının tamamlanmasında süre uzadı

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, Kırsal Kalkınma Destekleri 13. Etap Kapsamında TarımaDayalı Yatırımların Desteklenmesi HakkındaTebliğde DeğişiklikYapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, söz konusu yatırım projelerinin fiziki olarak tamamlanması gereken son tarih4 ay ötelenerek15 Mart 2021 olarak belirlendi.Bu tarih itibarıyla fiziki olarak bitirilemeyenprojeler, yatırımcıların talebi ve il müdürlüğünün uygun görmesi halinde yatırımcıların kendi kaynaklarıyla, 90 günü aşmamak üzere verilecek süre içinde tamamlanacak. Söz konusutarihtefiziki gerçekleşmeleri tamamlanmış ancak yasal izinleri alınamamış yatırımlar için isebaşvurulması halinde 90 günü aşmamak üzere süre verilecek.

17 Kasım 2020 Salı

Kuru incirde 1.5 ayda 70 milyon dolarlık ihracat

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, 30 Eylül'de başlayan incir ihraç sezonunda şimdiye kadar 81 ülkeye ürün gönderildi. Yaklaşık 1,5 aylık dönemde yapılan 18 bin 157 tonluk ihracattan 70 milyon 220 bin dolar gelir elde edildi. Bu dönemde en fazla kuru incir, 12 milyon dolarla Almanya'ya gönderildi. Bu ülkeyi 10,5 milyon dolarla Fransa ve 7,4 milyon dolarla İtalya izledi. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, incir ihracatının sorunsuz şekilde devam ettiğini söyledi. Kuru incirin Türkiye'ye önemli bir döviz girdisi sağladığına dikkati çeken Celep, şunları kaydetti: "İhracatımız dört nala devam ediyor. İncirimiz sürdürülebilir bir şekilde her durumda, her yıl artarak tüketilmeye devam edecek. Pandemi dolayısıyla da doğal ürünlere büyük talep var. İncir de doğal ürün olarak ön plana çıkıyor. Hem tüketim hem de ekonomik olarak fiyatlama aşamasında ürünlerimizin şansı devam ediyor. Sabırlı olup sektörel anlamda pazarlama stratejilerimizi değer zinciri yaratarak yaparsak sektörümüzün artıları ciddi anlamda bir örnek oluşturur." AKŞAMLARI DA MESAİ YAPIYORUZ Germencik Tariş İncir Birliği Başkanı Mustafa Bircan da 1,5 aylık dönemde 1000 ton kuru incir ihraç ettiklerini anımsattı. Ürünlerin yüzde 80'ini ihraç ettiklerini vurgulayan Bircan, "Yılın 12 ayı dünyaya incir gönderiyoruz. Müşteriler her ay incir istiyor. Tüm dünyada sağlıklı beslenmeden dolayı kuru meyveye bir talep var. İncirde de bu talep ciddi anlamda arttı. Hiçbir işçimize izin vermedik, aksine 400 işçimiz cumartesi, pazar bile çalıştı. Pandemiden dolayı hem satışlarımızda bir artış oldu hem de yeni müşteriler geldi. Şu anda taleplere yetişmek için akşamları da mesai yapıyoruz" diye konuştu. Sezonun başlamasından sonraki 1,5 aylık dönemde en fazla ihracat yapılan 5 ülke şöyle: ÜLKE MİKTAR (TON)DEĞER (MİLYON DOLAR) ALMANYA262812 FRANSA273110,5 İTALYA 16467,4 İNGİLTERE 21396 ÇİN 10002,3

17 Kasım 2020 Salı

Pul biberimiz 100 ülkede yemekleri lezzetlendirdi

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerine göre, Türkiye'den 2019 yılında 5 milyon 876 bin dolarlık pul biber ihracatı yapıldı. 2020 yılının 10 aylık döneminde yapılan ihracat, bir önceki senenin rakamlarını aşarak 6 milyon 79 bin dolara yükseldi. Ocak-Kasım 2020 döneminde Almanya, Suudi Arabistan, İngiltere, İtalya, ABD, Hollanda, Kamerun, Ekvator Ginesi, Kenya, Tayland, Ukrayna, Norveç, Kuveyt, Yunanistan, Etiyopya, Kostarika, Gabon ve Romanya'nın da arasında olduğu 100 ülkeye 1997 ton ihracat yapıldı. Bu yılın ilk 10 ayında gerçekleştirilen pul biber ihracatında ilk sırayı 583 tonla Almanya aldı. Bu ülkeyi 451 tonla Suudi Arabistan ve 177 tonla İngiltere izledi. Geçen yıl pul biber ihracatının yapılmadığı Vietnam, Macaristan, Polonya, Kenya, Gabon, Filipinler, Sırbistan, Endonezya, Gambiya, Malezya, Ruanda, Estonya, Küba, Moğolistan, Tanzanya, Kongo ve Şili de 100 ülke arasında yer aldı. Şanlıurfa Ticaret Odası Başkanı Halil Peltek, Şanlıurfa'da yetiştirilen ve yöre halkı tarafından da isot olarak adlandırılan pul biberin yurt içinde ve yurt dışında büyük rağbet gördüğünü söyledi. Bu yıl biber ekim alanlarının arttığına işaret eden Peltek, "Geçen yıl 90 ülkeye isot ihracatı yapıldı. Bu ihracat gerek İstanbul'dan gerek Gaziantep'ten gerekse Şanlıurfa'dan yapıldı ancak ham madde üretimi kentimizin yerel isotundan yapıldı. Bunun da ülkeye katkısı ve katma değeri oldu. Bu yıl rekolte fazla, ihracatın da fazla olacağını ümit ediyoruz" dedi. YURTİÇİ VE YURTDIŞINDAN TALEP VAR Gaziantep'in İslahiye ilçesindeki işletmesinde pul biber üretimi yapan bir fabrikanın Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Köse de ürettikleri biberleri yurt içinde ve yurt dışında piyasaya sunduklarını ifade etti. Geçen yıl üretimlerinin yüzde 10'unu ihracata gönderdiklerini aktaran Köse, "Almanya, Fransa, İngiltere gibi ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine ihracat yaptık. Bunun yanında Katar ve Suudi Arabistan'a da ürün gönderdik. Avrupa dışında en çok Katar'a ürün gönderdik" diye konuştu. Köse, yeni mahsul biberin üretimini de sürdürdüklerini aktararak, bu yıl ihracatlarını yüzde 25'e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

17 Kasım 2020 Salı