tatil-sepeti
2021’de 6.5 gün izinle 40 günlük tatil yapılabilecek

Enuygun.com açıklamasına göre, pandemi yüzünden geçtiğimiz yaz dilediği gibi tatil yapamayanlar için gelecekyılın yazı güzel tatil seçenekleri sunuyor. Önümüzdeki yıl mayıs ve temmuz aylarında dini bayramları resmi tatillerle birleştirenler, 16’şar güne kadar tatil yapabilecek. Açıklamada görüşlerine yer verilen Enuygun.com Seyahat Analisti Tuğba Hacıbayramoğlu, yeni yılın tatil planlamasına göre, mayıs ve temmuz aylarında bol bol tatil yapma fırsatı doğacağını belirtti. Hacıbayramoğlu, yeni yıla 1 Ocak Cuma günü yılbaşı tatili ile girildiğini ve 23 Nisan Cuma gününün, hafta sonu ile birleştirilip yakın yerlere tatile çıkılabileceğini ifade etti. Gelecek yıl mayıs ayının tatil açısından çok zengin olduğunu kaydeden Hacıbayramoğlu, “Birleştirme yapacaklar için ayın yarısı tatille geçebilir. Ramazan Bayramı tatili 12 Mayıs Çarşamba Arife günüyle başlıyor. Önceki 2,5 gün izin alıp hafta sonlarıyla birleştirilebilir. Sonraki hafta 19 Mayıs tatili çarşamba gününe denk geliyor. 17 Mayıs Pazartesi ve 18 Mayıs Salı günü için de 2 günlük izin alarak, toplamda sadece 4,5 gün izinle 10 güne kadar uzayan bir bayram tatili yapılabilir. Hatta 20-21 Mayıs için de izin alırsanız toplamda 6,5 gün izinle 16 günlük bir tatile çıkabilirsiniz” değerlendirmesinde bulundu. TEMMUZ’DA 4.5 GÜN İZİNLE 16 GÜN TATİL FIRSATI Temmuz ayının da mayıs ayı gibi bol tatil fırsatı doğurduğuna dikkati çeken Hacıbayramoğlu, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü perşembeye denk düşüyor, cuma günü izin alıp hafta sonu ile birleştirebilirsiniz. 19 Temmuz yani hemen sonraki pazartesi günü de Kurban Bayramı’nın arife günü. Dolayısıyla cuma tam gün ve pazartesi yarım gün izin alarak toplamda 1,5 gün izinle 11 gün; 12, 13 ve 14 Temmuz için de izin alıp toplam 4,5 gün izinle de 16 gün tatil yapılabilir. Böylece yazın en güzel zamanı olan temmuz ayı için güzel bir tatil fırsatı doğuyor” ifadelerini kullandı. Hacıbayramoğlu, “30 Ağustos Zafer Bayramı ise pazartesi günü. Yılın son tatil fırsatı 29 Ekim ise cuma gününe denk düşüyor. 28 Ekim Perşembe yarım gün böylece yarım günlük izinle 4 günlük seyahat yapılabilir” açıklamasını yaptı. Bayram tatillerine yaklaştıkça uçak ve otobüs bileti alımlarında yoğunluk yaşandığını bunun da fiyatlara etki ettiğini belirten Hacıbayramoğlu, “Mayıs ve temmuz ayları için tatil planınızı önceden yaparsanız ve bilet almak için erken davranırsanız uygun fiyatlı bilet bulabilirsiniz. Uçak biletlerini Enuygun Bilet İptal Güvencesi ile satın alanlar, olası iptal durumlarında bilet tutarının yüzde 90’ını iade alabilirler” değerlendirmesinde bulundu.

24 Kasım 2020 Salı

Elektrik üretim yatırımlarında ibre yenilenebilir enerjiye döndü

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, bu yılın 9 aylık döneminde 1934 megavat yeni elektrik üretim kapasitesi devreye girdi. Bu kapasiteyle, toplam elektrik kurulu gücü 93 bin 207 megavata yükseldi. Bu yıl ocak-eylül döneminde devreye alınan elektrik üretim kapasitesinin yüzde 66,6'sını (1288,4 megavat) hidroelektrik santralleri oluşturdu. Söz konusu kapasitenin yüzde 25,6'sı (486,8 megavat) rüzgar santrallerinden oluşurken, bunu yüzde 4,6 (89 megavat) ile güneş enerjisi ve yüzde 3,1 (60,7 megavat) ile biyoenerji, atık ısı ve jeotermal santralleri takip etti. Türkiye'de bu dönemde devreye giren elektrik üretim kapasitesinin yüzde 0,4'ünü ise (8,6 megavat) kojenerasyon tesisleri oluşturdu. Böylece, ocak-eylül döneminde faaliyete başlayan elektrik kurulu gücünün yüzde 99,6'sı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandı. Bu dönemde, devreye giren kapasitenin içerisinde kömür ve doğal gaz yer almadı. Söz konusu gelişmede, ithal bir kaynak olan doğal gazın elektrik üretimindeki payının son yıllarda hızla düşmesi etkili oldu. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) başvuru süresinin 31 Aralık 2020'den 30 Haziran 2021'e uzatılması da yatırımların hız kazanmasında etkili oldu. Öte yandan, geçen yıl aynı dönemde devreye alınan elektrik üretim kapasitesinin yaklaşık yarısını termik santraller oluşturmuştu.

23 Kasım 2020 Pazartesi

Kadınlar global pazarlara bir adım daha yaklaştı

HABER: MÜGE BİBER İstanbul Ticaret Odası liderliğinde TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi işbirliğinde hayata geçirilen ‘Yükselen Markalar’ projesi sona erdi. İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Hatice Güner Kal başkanlığında gerçekleştirilen proje ile kadın girişimcilerin global pazara ulaşmaları için birçok uzman ve akademisyen, 5 hafta boyunca eğitim verdi. Projenin kapanışında Hatice Güner Kal, başta İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür etti. ZENGİN FLORA Projenin son haftasında, Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER) Kurucu Başkanı Meltem Kurtsan, kozmetik sektörü ile tıbbi ve aromatik bitkiler hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Türkiye’nin çok zengin bir florası olduğuna dikkat çeken Kurtsan, “Ülkemizin çok büyük potansiyeli var. Kozmetikte bu bitkilerden yararlanıyoruz. Bu potansiyel değerlendirilmeli” dedi İHRACAT YAPIN Aromaterapi konusunda danışmanlık veren Sevda Doğan ise 2018 yılında 420 milyar dolar olan kozmetik sektörünün hacminin, 2025 yılında 716 milyar dolar olarak beklendiğinin altını çizdi. Dünyada kozmetik trendlerinde doğala dönüş olduğunu söyleyen Doğan, doğal bakım ürünlerinde önce cilt bakım, saç bakım, sonra kozmetik ve ağız bakım ürünlerinin geldiğini hatırlattı. Doğan, yeni iş kuranlara şu tavsiyelerde bulundu: “Krizler fırsat yaratır. Çok karalar bağlamadan dünyada neler oluyor, bakın. İş geliştirme araçlarında Instagram, Youtube, e-ticaret sitesi kullanan derneklerle işbirliği yapın. Yurt dışı fuarlara katılın. İhracata küçük de olsa mutlaka başlamalısınız. Türk kadınının yaratıcılığı varken neden yurt dışı olmasın?” VİZYONUNUZU GELİŞTİRİN Türkiye’de ilk yerli bulaşık makinası deterjanı üreticisi Sevda Arıkan ise seyahat etmenin insanın ufkunu açtığını ve farklı kültürlerin vizyonunu geliştirdiğini söyledi. Arıkan, “Dünya pazarına hakim olmak gerekiyor” dedi. Arıkan, insanların artık çok bilinçli olduğunun ve herşeyin çok hızlı geliştiğinin altını çizerek, “Başarıya ulaşmak için ürününüzde maliyet, kalite, ambalaj ve pazarın iç içe geçmiş olması gerekiyor” dedi. ÇALIŞANA YATIRIM İnsan Kaynakları Meslek Derneği Başkanı Mustafa İskifoğlu ise bir markanın en önemli temel unsurunu; ‘yasalara uyan, çalışanını koruyan bir şirket olmak’ şeklinde açıkladı. İskifoğlu, “Kale hiçbir zaman surların içinde kalarak korunmaz. Kalenin dışına çıkıp surları kontrol etmeniz gerekiyor. Çalışanınızı ve kendinizi geliştirmek adına açık olmalısınız, araştırmacı olmalısınız ve kendi markanızın değerini artırmak için çalışanlarınıza yatırım yapmalısınız. Çalışanları ile barışık olmayan, markası ile barışık olamaz. Çünkü asıl pazarlamacılarınız sizin çalışanlarınız” diye konuştu. COĞRAFİ İŞARETİN ÖNEMİ Dr. Ayşen Çoban Dinçsoy, katılımcıları gastronomik trendler konusunda bilgilendirdi. Dinçsoy, son yıllardaki trendler arasında sokak yemekleri, helal gıda, kültür mutfakları ve organik ürünlerin yer aldığını söyledi. Dinçsoy, “Değişirken batıya doğru yönelmektense ülkemizin zenginliklerinden faydalanın. Gıda anlamında saymakla bitmez ürün çeşitliliğimiz var. Türkiye’de 817 coğrafi işaretli ürün bulunuyor. Avrupa’da marketlerde coğrafi işaretli ürünler reyonu var. Bunun için de coğrafi işaretleme çok önemli” dedi. REKABETİN OLMADIĞI BİR ALAN YOK Arı ürünleri geliştiren gıda mühendisi Elif Aslı Tanuğur, bal üretiminde dünyada ilk 10, çam balı üretiminde ise birinci sırada olduğumuzu belirtti. Tanuğur, 300 bin kişinin geçimini sağladığı sektörde, 8 milyon arı kovanı ve 72 bin arıcı olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: ”Girişimciler, ‘biz bir şey keşfedelim ve dünyada kimse yapmamış olsun’ diyor ama artık dünya böyle değil; her şey düşünülmüş. Rekabetin olmadığı bir alan pek kalmadı. Girişimcilerin rekabetle nasıl baş edeceğini öğrenmesi gerekiyor.” GÜVENİLİRLİĞİNİZİ KORUYUN Gıda mühendisi Dr. İlker Gök, katılımcıları gastronomi konusunda bilgilendirdi. Sürdürülebilir ve güvenilir gıdanın önemini anlatan Gök, doğru ekip ile çalışmanın önemini vurguladı. Gıda güvenliğine uymayan markalara kanuni yaptırımların güçlü bir şekilde uygulanması gerektiğini söyleyen Gök, “İşini iyi yapanların mutlaka güvenilirliğini koruması gerekiyor” dedi. ÖĞRENMEYE DEVAM EDİN IWEC’ten ödül alan gıda mühendisi Aslı Zuluğ, kendi ürününün gelişim aşamalarını anlatarak katılımcıları bilgilendirdi. Gıdadan anlamak ile girişimci olmak arasında çok fark olduğunu söyleten Zuluğ, “Şanslıyız ki, fikirlere destek olacak çok kurum var ama önce bu ürünle ne yapacağım diye yola çıkmanız önemli. Bir fikrim var ama nereye, kaça, hangi pazara satacağınızı bilmeniz gerekiyor. Öğrenilecek çok şey var. Her gün öğrenmeye devam ediyoruz” dedi.

23 Kasım 2020 Pazartesi

Evde spor pazarı büyüyor

HABER: CEYHUN KUBURLU Covid-19, birçok sektörde iş yapma biçimini değiştirmeye başladı. Bu değişim o kadar hızlı oluyor ki, markalar ürünlerinden müşteri portföyüne kadar birçok alanda yeniliğe imza atıyor. Tabii bu yeniliklerin başında teknoloji geliyor. Pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri de spor, yoga ve pilates salonları oldu. Bu alanda faaliyet gösteren kurumsal zincir markalar, franchise’lerine online hizmet vermek için harekete geçti. Kimi kendi uygulamasını geliştirdi, kimi Zoom gibi platformlar üzerinden müşteriye özel seanslar gerçekleştirdi. YENİ GİRİŞİMCİLER KAZANDI Sektör temsilcileri, dünyada 3 trilyon dolarlık hacme ulaştığı tahmin edilen pazarın, pandemi döneminde kurumsal şirketlerin de gündemine girdiğini belirtti. Şirketlerin pandemi nedeniyle artan kaygıları azaltmak için çalışanlarına özel wellness eğitimleri organize etmeye başladığını anlatan sektör mensupları, şöyle konuştu: “Burada da kurumsal zincir markalara olan talep arttı. Markalar bir yandan kendi müşterilerine hizmet verirken, bir yandan da şirketlerden gelen talepleri karşılamaya çalıştı. Bunun için hızla evinden spor ve sağlık hizmeti verecek, yeterli bilgi ve tecrübesi olan kişilerle iletişime geçildi. Bunlara daha küçük franchise modellemeleri yapıldı ve bir anda spor alanında gerekli sertifikası bulunan kişiler kendi işinin patronu oldu. Eğitmenler, markaların sunduğu teknolojik altyapı ile kendi evlerinden her gün yüzlerce öğrenci ile buluşma imkanına kavuştu. Teknoloji alt yapısını güçlendiren zincir markalar çok önemli bir atılım gerçekleştirmiş oldu.” SPOR SALONLARINDA DURUM Sektör temsilcileri, spor salonlarına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu: “Yoga ve pilates gibi hizmetler internet üzerinden daha kolay sunulabiliyor. Bugün herkesin evinde spor aleti olması mümkün değil. Spor salonları müşterilerine hem evden hem de spor salonunda hizmet sunuyor. Müşterileri randevu sistemi ile kabul ediyorlar. Spor salonlarının bu dönemde biraz daha açık alanları tercih ettiklerini gördük. Yeni salonlar da açıldı. Bunlar çok önemli. Ancak beklenen büyüme rakamları çok da fazla gerçekleşmedi. Birçok noktada mevcudun korunduğunu ve spor salonlarının da açık alanlara yöneldiğini gözlemledik.” ASIL BÜYÜME PANDEMİ SONRASI BEKLENİYOR Sektör temsilcileri, pazardaki büyümenin asıl pandemi sonrası yaşanacağına dikkat çekerek, “Sağlıklı yaşamanın, spor yapmanın ne kadar önemli olduğunu bu süreçte herkes gördü. Artık genci, yaşlısı spora daha çok ilgi duyacaktır. Bugün belediyelerin yaptığı yürüyüş ve bisiklet yollarının sayısı artıyor. Buna ek olarak spor aletlerinin de sayısının arttığını gözlemledik. Tüm bunlar pandemi sonrasında sektörü büyütecek ve daha çok girişimcinin bu alana yatırım yapmasına neden olacak” diye konuştu.

23 Kasım 2020 Pazartesi

Veri sorumluları VERBİS ile kayıt altında

HABER: ŞEREF KILIÇLI Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi (VERBİS), Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile birlikte işletmelerin gündeminde yer almaya başladı. VERBİS’e kayıtta ilk etaptakiler için son tarih, yani çalışan sayısı 50’den veya mali bilançosu 25 milyon liradan çok veri sorumluları ile yurt dışında yerleşik veri sorumluları için 30 Eylül’dü. İKİNCİ ETAP 31 MART’TA Sisteme kayıtta diğer son tarih; çalışan sayısı 50’den ve mali bilançosu 25 milyon liradan az, ana faaliyeti özel nitelikli kişisel veri olan veri sorumluları için 31 Mart 2021 olarak belirlendi. Kamu kurumları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu veri sorumluları da yine aynı tarihe kadar sisteme kaydolma yükümlülüğünü taşıyor. Üyelerine dijital ekonomi konusundaki mevzuat yeniliklerini de aktaran İstanbul Ticaret Odası, VERBİS Bilgilendirme Webinarı gerçekleştirdi. Kurumun youtube kanalından canlı olarak yayınlanan webinarın açılış konuşmasını, İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman yaptı. ÖZEL VE KAMU KURULUŞLARI Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun özel ve kamu kuruluşlarına getirdiği yükümlülükler hakkında iş dünyasının bilgilendirilmesinin önemine dikkat çeken İbrahim Doğan Salman, şöyle konuştu: “Kanunun 16’ncı maddesi gereği kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişiler, veri işlemeye başlamadan önce veri sorumluları siciline kaydolmak zorunda.” İKİ TÜRLÜ KAYIT Toplantıda sunum yapan Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Veri Yönetimi Dairesi Başkanı Mustafa Erbilli, veri sorumlusu kavramı, kişisel verilerin işlenme şartları ile VERBİS konularında dikkat edilmesi gereken hususları anlattı. Veri sorumlusunun kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu gerçek veya tüzel kişiler olduğunu belirten Erbilli, “Veri sorumluları sicili hakkında yönetmelik 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Kısa adıyla VERBİS olan Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi, sicile başvuru ve ilgili işlemlerde kullanılan, internet üzerinden erişilebilen, Başkanlık tarafından oluşturulan ve yönetilen bilişim sistemidir. VERBİS’e kurumun web sayfası üzerinden veya e-devlet üzerinden girilebiliyor” dedi. W Mustafa Erbilli, VERBİS’e kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırılık halinde KVKK’nın 36 bin lira ila 1 milyon 800 bin lira arasında para cezası düzenleme yetkisinin bulunduğunu da kaydetti. UYUMDA TEMEL İLKELER Kanunun temel ilkelerine uyum için şunların yapılması gerekiyor: * Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma * Doğru ve gerektiğinde güncel olma * Kişisel verilerin belirli açık ve meşru amaçlar için işlenmesi * Kişisel verilerin işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması * İlgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi NELER YAPILACAK? Özel ve kamu kuruluşlarının kanun kapsamında şu yükümlülükleri yerine getirmesi gerekiyor: * Kişisel verileri koruma konusunda görevlendirme yapılması * Çalışanlara eğitim verilmesi ve farkındalık oluşturma * Kişisel veri işlenen tüm birimlerde veri analizi yapılması * Kişisel veri işleme envanteri hazırlanması * Kişisel veri saklama ve imha politikası hazırlanması * Aydınlatma ve gerekliyse açık rıza metinlerinin hazırlanması * Gizlilik sözleşmelerinin hazırlanması * VERBİS’e kayıt yükümlülüğünün yerine getirilmesi

23 Kasım 2020 Pazartesi