tatil-sepeti
Mobilya sektöründe 2020 sonu için ihracat beklentisi 3 milyar 750 milyon dolar

Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan, toplam 128 milyar dolarlık dünya mobilya ticaretinde Türkiye'nin emin adımlarla ilerlediğini ifade etti. 2019 verilerine göre Türkiye'nin, yaptığı 3,5 milyar dolar ihracatla 8. ülke konumunda olduğunu aktaran Gürcan, şunları kaydetti:"Dünya ihracat sıralamasında 4,7 milyar dolarla ABD 6. sırada, 3,7 milyar dolarla Kanada 7. sırada bulunuyor. Bu da 2021 yılında ihracat hedeflerimizi tutturursak 7. sıraya rahatlıkla çıkabileceğimizi gösteriyor. Dünyanın en büyük 13. üreticisi mobilya sektörümüz, son 10 yılda 10 basamak yükseldi. Hedefimiz, 2023 yılında ilk 10 üreticiden biri olmak. Dünyanın en büyük 8. ihracatçısı olarak 200 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 3,5 milyar dolara karşılık sadece 500 milyon dolar ithalatla 3 milyar dolar dış ticaret fazlası veriyoruz." Mobilya sektöründeki ihracatçı firma sayısının son 20 yılda yaklaşık yüzde 300 arttığını belirten Gürcan, "2019 yılında en çok ihracat yaptığımız pazarlar sırasıyla Irak, Almanya, Suudi Arabistan, Libya ve ABD. Sektörümüzde 36 bin üretici ve 65 bin iş yeri bulunuyor. Sektörümüzün neredeyse yüzde 90'ını ise KOBİ ölçekli firmalar oluşturuyor. Sektörümüzde ihracat yapan firmaların sayısı yaklaşık 20 bin civarında. Yaklaşık 20 yıl içerisinde ihracatçı firma sayısındaki artış yüzde 300'lere dayandı. İhracat yapan firmaların dağılımına baktığımız zaman asıl ağırlığı tek bir ülkeye ihracat yapanların oluşturduğunu ve 1 milyon dolar üzeri ihracat yapan firma sayısının 700 olduğunu görüyoruz. Hedefimiz, 2023 yılında bu sayıyı 6 bine çıkarmak" ifadelerini kullandı. ABD, NİJERYA, ÇİN VE HİNDİSTAN PAZARLARININ MEYVELERİNİ ALDIK Nuri Gürcan, sektörün kilogram başına ihracatının 2,74 dolar olduğunu, MOBSAD üyelerinin ortalama ihracatlarının kilogram başına 25 dolar seviyesinde bulunduğunu bildirdi. Pandemi nedeniyle mart ve nisan aylarında stok çalıştıklarını belirten Gürcan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Online B2B'ler sayesinde satış kanallarımızı canlı tuttuk ve bu sayede bu yılı da 3 milyar 750 milyon dolarla kapatmaya hazırlanıyoruz. İlk 11 ayda 3,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. 2021 yılı için ise hedefimiz 4,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşabilmek. Son birkaç yıldır üzerinde durduğumuz ABD, Nijerya, Çin ve Hindistan pazarlarının meyvelerini aldık. Bu pazarlara pandemi döneminde bile ihracat yapmak için çalışmalarımızı devam ettirdik. Kilogram başına ihracatta ABD kıymetli bir pazar. Şu an ABD'ye kilogram başına 4 dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz ve bunu 6 dolara çıkarabiliriz. 60 milyar dolarlık iç pazar hacmimize karşılık 12 milyar dolarlık üretim gücümüz bulunuyor." BU DÖNEMDE TASARIMCILARIMIZ, DAHA ÇOK TEKNOLOJİK VE FONKSİYONEL ÜRÜN GRUPLARINA YÖNELDİ MOBSAD Başkanı Gürcan, pandeminin mobilya alışkanlıklarının gözden geçirilmesine neden olduğunu ifade ederek, "Bu dönemde tasarımcılarımız, daha çok teknolojik ve fonksiyonel ürün gruplarına yöneldi. Neler sattık kısmına gelecek olursak da köşe koltuk, çalışma masası ve sandalyesi, TV ünite konsolu ve puflar ön plana çıktı" dedi. Pandemi döneminde mobilya satışlarının online tarafa kaydığını belirten Gürcan, sektörün fuarları ve görüşmeleri bile sanal ortama taşıdığını kaydetti. Gürcan, daha çok zanaatkar yönü yüksek mobilyaların satışlarını yapan bir dernek olduklarını, bu nedenle daha çok sosyal medya hesapları üzerinden markaları görünür kılma yoluna gittiklerini söyledi. Sosyal medya çalışmalarının başarılı sonuçlarını almaya başladıklarını ifade eden Gürcan, "Normalleşmeyle birlikte insanların mağazalarımıza geldiklerini gördük. Sosyal medyanın etkili bir gücü oldu. Özellikle yabancı ve Türkçe olarak detay anlatımlı videolar tüketicileri karar alma noktasında etkiliyor" diye konuştu. Mobilya sektörünün her yıl ihracatını yüzde 10-15 bandında artırdığını belirten Gürcan, "2018 yılında 3,2 milyar dolar, 2019 yılında 3,5 milyar dolar ve bu yıl da beklentimiz 3 milyar 750 milyon dolar ihracat. Pandemi dönemine rağmen ihracat tarafında büyümemizi devam ettirebildik" dedi. Pandemi nedeniyle mart, nisan ve mayıs aylarında yüzde 20 kapasiteyle çalıştıkları için ihracatta istedikleri büyümeyi yakalayamasalar da birçok sektöre göre başarılı bir performans sergileyerek 2019 rakamlarının üzerine çıktıklarını kaydeden Gürcan, pandemi dönemine rağmen ihracat tarafında büyümelerini devam ettirebildiklerini aktardı. TÜRKİYE'YE ÖZGÜ ÇİZGİLERİN TASARIMLARA YANSITILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ Nuri Gürcan, MOBSAD olarak tekli üründen ziyade mekanları bütüncül bir yaklaşımla değiştirdiklerini, zeminden duvar kaplamasına kadar komple bir yenilemeden bahsedilebileceğini ifade ederek, dünyada mobilya trendlerinin, "parça başına"dan bütüncül yaklaşımlara doğru ilerlediğini söyledi. Amaçlarının, 10 milyar dolar ihracat, 25 milyar dolar üretim, en büyük 5 ihracatçıdan biri ve 500 bin ek istihdam oluşturarak 1 milyon istihdama ulaşmak olduğunu aktaran Gürcan, şunları kaydetti: "Aynı zamanda 'İtalya'dan kaliteli, Çin'den ucuz' algısını yıkıp Türk mobilyası algısını oluşturmak üzere çalışıyoruz. Bunun için de tasarıma ve Türkiye'ye özgü çizgilerin tasarımlara yansıtılması gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki sorunlar ise lojistik, finansal zayıflık, kurumsal yapı... Bunları aşmak da planlarımız arasında bulunuyor. Son dönemde ham madde konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bunun da en büyük nedeni ham maddenin döviz kuru nedeniyle yurt dışından çok fazla talep alması ve üreticilerin ürünlerini ihraç etmeleri. Oysa ham maddeyi alıp katma değerli bir hale dönüştürmek ve ülkenin kilogram başına ihracatını artırmak varken ham maddenin bu şekilde ihraç edilmesi sektörümüzü olumsuz etkiliyor. İç pazarda MDF bulamadığımız için ürün teslimlerinde de gecikmeler yaşıyoruz."

21 Aralık 2020 Pazartesi

Yeni yıla doğa içerisinde girmek isteyenler müstakil eve yöneldi

sahibinden.com açıklamasında paylaşılan verilere göre, villa ve müstakil evlerin yoğunlukta olduğu ilçelere yönelik talep yeni yıl öncesinde hızla artıyor. 1-12 Aralık tarihlerini kapsayan dönemde geçen yılın aynı dönemine göre "müstakil ev"aramaları yüzde 169 yükseldi. Verilere göre, doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenlerin yoğun olarak tercih ettiği İstanbul/Şile’de müstakil evlere yönelik ilgi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 229 yükseldi. Bu ilçeyi yüzde 188’le Kocaali/Kartepe, yüzde 157 ile İstanbul/Silivri, yüzde 92 ile İstanbul/Büyükçekmece, yüzde 89 ile İstanbul/Sarıyer takip etti. Açıklamaya göre, çok katlı yapısı ve geniş yaşam alanlarıyla kalabalık ailelerin tercih ettiği villalar da bu dönemde fiziki mesafeyi korumaya daha çok imkan tanıması nedeniyle daha fazla ilgi görüyor. Müstakil evlerde olduğu gibi, bu dönemde İstanbul/Şile’de bulunan villa ilanlarına ilgi yüzde 189 arttı. Bu ilçeyi sırasıyla yüzde 183’le Sakarya/Sapanca, yüzde 132 ile İstanbul/Silivri ve yüzde 66 ile de Kocaeli/Kartepe izledi.

21 Aralık 2020 Pazartesi

e-ticaret 2020'yi rekorlarla geride bırakıyor

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, Türkiye'de e-ticaret sektörünün 2019'u 190 milyar TL'lik hacim ile kapattığını söyledi. Pandeminin etkisiyle sektörün bu yıl rekor bir büyüme gerçekleştirdiğini ifade eden Ekmekçi, Türkiye'de her yıl ortalama yüzde 35 gibi bir rakamla büyüyen e ticarette, kullanılan banka ve kredi kartı sayısının pandeminin ilk 3 ayında, yani mart, nisan ve mayısta 8 milyon arttığının gözlemlendiğini kaydetti. Sektörde kazançlı çıkacak diğer oyunculara bakıldığında, dijital kanal operasyonlarını fiziksel mağazalarından ayrı olarak yürüten ve salgın öncesinde dahi dijital kanallarının cirolarındaki payı yüksek olan omnichannel oyuncuların öne çıktığını aktaran Ekmekçi, "Bu gelişmeler doğrultusunda e-ticaret sektörünün 2020 yılını yüzde 65 büyüme ve 250 milyar TL hacimle kapatmasını bekliyoruz. Bu rakamın 2021 yılında da 400 milyar TL'yi geçmesini öngörüyoruz. Kısacası, pandemi tedbirlerinin getirdiği fiziki kısıtlamaları aşıp e-ticarete yatırım yapan, satış ve hizmetlerini e-ticaret üzerinden gerçekleştiren küçük-büyük ölçekli her kuruluş kazandı" dedi. SÜPERMARKET KATEGORİSİ 5 KAT BÜYÜDÜ Emre Ekmekçi, Türkiye'de pandemi etkisiyle tüketicilerin e-ticarete alıştıklarını belirterek, "Geleneksel olarak elektronik, tekstil ve beyaz eşya tarafında online alışverişe her zaman talep var. Tüketiciler, özellikle kasım ayında yapılan kampanya dönemlerinde yılda bir kez alınabilecek elektronik ve beyaz eşya ürünlerini almayı tercih ediyor. Ancak bu yılın kasım ayı kampanyalarının değişik yıldızları oldu. Okulların bu dönemde yeniden kapanmasıyla ev ve ofisteki tüketimlerde çok ciddi artış yaşandı. Bu yılın lideri tabii ki süpermarket kategorisi oldu. Mart ayından bu yana geçen yıla göre 5 kat büyüme gösteren süpermarket kategorisi en büyük artışla liderliği aldı. Bu yıl için 30 milyar TL'lik bir hedef var. Yıl sonunda bu rakamı yakalayacağımıza inanıyoruz" şeklinde konuştu. TÜKETİCİLERE GÜVENLİ ALIŞVERİŞ KONUSUNDA TAVSİYELER ETİD olarak e-ticaret alanında güvenlik konusunda çalışmalar yürüttüklerini anlatan Ekmekçi, şunları kaydetti: "Hacim arttıkça problem sayısı da artabiliyor. Bu gibi durumlarda bazen pazar yerlerindeki e-tüccarlar bilmeyerek hatalı işlemlere imza atabiliyor. Ancak problem tespit edildiğinde hızla düzeltilip tüketicinin mağduriyeti ortadan kaldırılıyor. Bilerek ve kötü niyetle yapılmış bir işlem tespit edildiğinde ise o sanal pazar yerinde mağazası bulunan kişiler hızla kara listeye alınıyor. Gerekli ceza ve yaptırımlar uygulanıyor. Bu gibi durumlarda tüketicinin doğrudan platformla iletişime geçmesi ise süreci hızlandıracaktır. Kötü niyetli satıcılar hakkında her erken şikayet platform için de olumlu olacaktır. Nasıl kötü niyetli satıcılar varsa aynı şekilde kötü niyetli müşteriler de var. Ancak tüm bunlara karşı son zamanlarda e-ticaret platformları gerekli önlemleri alıyor. Bu önlemler, yaşanan sorunlar karşısında sürekli geliştiriliyor. Bu platformlarda satış yapacak tüccarlar sanal mağazalarını açmadan önce ön incelemeden geçiyorlar. Bütün ticaret sicillerine bakılıyor. Her ne kadar satıcı ile alıcı arasındaki bu işlemlerde platformların yasal olarak bir garantör görevi olmasa da satıcının kötü niyetli davranma ihtimali sürekli olarak denetleniyor. Platformlar bu denetimler sonucunda e-tüccarlara caydırıcı cezalar kesebiliyor. Tüketicilere güvenli alışveriş konusunda bazı tavsiyeler verebiliriz. Tüketicilerin kanallarda alışveriş yaparken mutlaka kendilerine mesafeli satış sözleşmesi sunulduğuna dikkat etmeleri ve satıcıdan muhakkak fatura talep etmeleri gerekiyor. Yeni tanışılan bir e-ticaret sitesinin güvenilir olup olmadığından emin olmaları için de web sitesinin SSL sertifikası olup olmadığına ve ödeme ekranında http:// yerine https:// yazdığına dikkat etmeleri gerekir. Alışverişleri daima 3D ödeme ile yapmak, e-ticaret sitelerini iyice araştırmak, kullanıcı yorumlarını ve şikayetlerini okumak da faydalı olacaktır." Pandemi döneminde e-ticaret alanında hiç deneyimi olmayan küçük ölçekli işletmeler ve online alışveriş yapmayan tüketicilerin de alışverişlerini internete taşıdığını aktaran Ekmekçi, "Pandemi nedeniyle hem fiziksel kanalda hem de dijital kanalda satış yapan KOBİ'lerin yüzde 63'ü fiziksel kanallarında yaşanan sıkıntılar sebebiyle ciro düşüşü yaşadı. Dolayısıyla dijital kanalda satışları olmasaydı bu KOBİ'lerin yaklaşık yarısı için ciro düşüşü yüzde 50 daha fazla olacaktı. Sektörde kazançlı çıkacak diğer oyunculara baktığımızda, dijital kanal operasyonlarını fiziksel mağazalarından ayrı olarak yürüten ve salgın öncesinde dahi dijital kanallarının cirolarındaki payı yüksek olan omnichannel oyuncular öne çıkıyor" diye konuştu. E-TİCARET PANDEMİ SONRASI DA BÜYÜYECEK Emre Ekmekçi, e-ticaretin artmasıyla geleneksel alışveriş yöntemlerinin zarar göreceğine dair endişeler olduğuna işaret ederek, geleneksel ve e-ticaretin birlikte yürüyeceği sistemleri başarı ile yürüten sektör temsilcileri olduğunu, bu sayının önümüzdeki dönemde artacağını söyledi. Pandemi sonrası da sektördeki büyümenin ve yatırımların aynı şekilde devam edeceğini düşündüklerini aktaran Ekmekçi, "Pandemi tedbirleri kapsamında vatandaşların alışveriş davranışlarının değişerek online alışverişe ve online işlemlere geçişi bu süreçte hızlanarak büyüme gösterdi. Bu büyüme sürecinin yine tüketici talepleri karşısında yapılacak yatırımlarla 2021 yılında 400 milyar lirayı geçmesini öngörüyoruz" dedi.

21 Aralık 2020 Pazartesi

Hizmetler sektörü haziranda toparlanma bekliyor

HABER: MÜGE BİBER Dünya genelinde 1 milyar 850 milyon kişiye istihdam sağlayan, küresel katma değerin yüzde 65’ini oluşturan hizmetler sektörü, global ekonomi ve Türkiye için hayati öneme sahip. Sektör, Türkiye’de 18 milyon kişiye istihdam yaratırken, milli gelire 426 milyar dolar katkı sağlıyor. 2019 yılında 64 milyar dolara yaklaşan ihracat yapan hizmet sektörü, böylece ihracatın dörtte birini gerçekleştirdi. Üstelik 36 milyar dolara yakın ihracat fazlası vermeyi başardı. AŞI MORAL VERDİ Toptan ve perakende ticaret, kozmetik, lokanta ve oteller, ulaştırma, haberleşme ve depolama, mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallara ait işler ve kurumları, kuyumculuk, yardımcı iş hizmetleri, toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmetler, eğitim gibi birçok alt sektörü olan hizmetler sektörü, pandemi döneminden de en çok etkilenen işletmeleri barındırıyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO), video konferans yöntemiyle düzenlediği sektörel istişarelerinde bu kez hizmetler sektörüne yer verdi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri İbrahim Doğan Salman ve Münir Üstün’ün katıldığı toplantıda, sektör temsilcilerinin ortak düşüncesi, pandemide yara alan bu sektörün aşıların gelmesi ile birlikte haziran ayında toparlanmaya başlayacağı yönünde. 4 TAKSİT ZORLUYOR Toplantıda sorunlarını dile getiren kuyumculuk sektörü temsilcileri, aşıların bir an önce gelmesini dilediklerini belirterek, bu yıl 2019 cirolarına ulaşılamasa da düşüşü biraz olsun telafi edeceklerini söyledi. Kuyumcuların pandemi dışında en çok etkilendikleri diğer bir konu da BDDK altın alımlarında kredi kartı uygulamasının 4 taksitle sınırlı olması. TEŞVİK DEVLET OKULUNU RAHATLATIR Eğitim sektörü temsilcileri ise pandemi dönemiyle beraber kapanan okulların ve kursların ödemelerinde sorunlar yaşandığını dile getirdi. Sektör mensupları, bir öğrencinin maliyetinin okul kirası hariç 11 bin 250 TL olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Özel okulları desteklemek adına devlet bu paranın yarısını veliye teşvik olarak verse devlet okullarındaki yoğunluklar da engellenir. İstanbul’da devlet okullarının 20 bin dersliğe ihtiyacı var. Bunun için de özel okullarla çeşitli anlaşmalar için çalışmalar yapılması gerekiyor.” EK VERGİLER KALDIRILMALI Züccaciye sektörü temsilcileri de pandemi döneminde masaüstü gereçlerin (tencere, tava, küçük ev aletleri) hiçbir zarara uğramadığını ama endüstriyel mutfak ekipmanlarında otellerin ve lokantaların kapalı olmasından çok etkilendiklerini anlattı. Ayrıca hammadde ve küçük ev aletlerinde istenen ötv konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyleyen sektör temsilcileri, şöyle konuştu: “Ek vergiler getirilmesi sektörü merdiven altı üretime ve kayıt dışına itiyor. Bu da insan sağlığını riske atıyor ve elektrikli aletlerde patlamalara yol açabiliyor. Ek verginin kaldırılmasını istiyoruz.”

04 Ocak 2021 Pazartesi

Tarım bütçesi yüzde 27.8 arttı

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kapsamında, yeni yılın tarım destekleri konusunda açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin pandemi sürecinde gıda arzı ile ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadığını belirten Pakdemirli, 2020 Aralık itibariyle 19.9 milyar lira tarımsal destek ödemesi yapıldığını hatırlatarak, “Çiftçilerimizi ve mevsimlik tarım işçilerimizi sokağa çıkma yasağından muaf tuttuk. Çiftçi Kayıt Sistemi başvurularının e-devlet üzerinden yapılmasına imkan sağladık. Gübre, tohum, ilaç, yem vb. tarımsal girdilerin üretim, erişim ve dağıtımı kesintisiz devam etti. Tarım takvimini de dikkate alarak, ilave yazlık ekim yapmaya uygun 24 ilimizde, yüzde 75 hibe tohum temini ile ‘Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi’ni başlattık” dedi. ATIL ARAZİLER KAZANILDI Milli Emlak Genel Tebliği’nde gerekli düzenlemeleri yaparak,atıl hazine arazilerinin etkin bir şekilde tarımsal üretimde kullanılmasını sağladıklarını da vurgulayan Pakdemirli, şöyle devam etti: “Hububat, baklagil, fındık, kuru kayısı, çeltik ve yaş çay alım fiyatlarını hasat öncesinde açıkladık. Çiğ süt prim desteğini ilk altı ay için 15 kuruşa kadar artırdık. Temmuz, ağustos ve eylül ayları için ise desteği 40 kuruş olarak verdik. Ekim, kasım, aralık desteğini 30 kuruş olarak vereceğiz. Çiğ süt tavsiye fiyatı 2 lira 80 kuruş ve 30 kuruş destek ile 3 lira 10 kuruş olarak açıkladık. Ekmeğin hazır ambalajlı veya ambalaj içerisinde vatandaşa ulaştırılmasını zorunlu hale getirdik. Zirai kredilerin anapara ve faiz tutarlarını 6 ay süreyle faizsiz olarak erteledik.” MAZOTTA YÜZDE 50 DESTEK Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, 2020 yılı üretim sezonunda tarımsal destekleme uygulamalarında, gübre desteği başta olmak üzere bazı desteklerde birim destek miktarlarını artırdıklarını, bazı konularda ise yeni destekleri devreye aldıklarını da söyledi. Pakdemirli, mazot maliyetinin yüzde 50’sini karşılamaya devam ettiklerini, kütlü pamuk prim desteğini yüzde 37.5 artışla kg başına 1 lira 10 kuruş yaptıklarını, yağlık ayçiçeği prim desteğini kg başına yüzde 25 artışla 50 kuruşa çıkardıklarını, sürü büyütme ve yenileme desteği kapsamında anaç vasfı kazanmış dişi kuzularına ilave 100 lira destek ödemeye başladıkları bilgisini de verdi. Son 18 yılda tarımsal destek miktarında 12 katlık rekor artış sağladıklarını ifade eden Pakdemirli, reel rakamlarla toplam 311 milyar lira hibe destek ödemesi yaptıklarını dile getirdi. 2 YILDA 51.6 MİLYAR TL DESTEK Son iki yılda destekleri yüzde 52 artışla 22 milyar liraya çıkardıklarını ve 2018-2020 Aralık itibariyle toplamda 51.6 milyar lira destek ödemesi yaptıklarını vurgulayan Pakdemirli, 2021 yılında ise 22 milyar lira ve 2 milyar lira ilave yedek ödenekle birlikte üreticilere toplam 24 milyar lira tarımsal destek sağlayacaklarını bildirdi. Pakdemirli, 2021 bütçesinin bir önceki yıla göre yüzde 27.8 artışla 51.5 milyar lira olduğunu da sözlerine ekledi. KADIN VE GENÇ GİRİŞİMCİLERE 1.3 MİLYAR LİRA VERİLECEK Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2021 hedeflerinden bazıları ise şunlar: * 2.5 milyon dekar alanda mera ıslah ve amenajman projeleri yapılacak. * Kırsal kalkınma kapsamında yüzde 50 hibe desteği, özellikle kadın, genç girişimcilere ve küçük aile işletmelerine olmak üzere *.3 milyar lira verilecek. * Uzman Eller Projesi ülke genelinde uygulamaya konulacak ve 200 milyon lira hibe verilecek. * Lisanslı depoculuk kapsamında ise 170 milyon lira hibe desteği ödemesi yapılacak. * Ağaçlandırma ve erozyonla mücadele faaliyetleri olarak 100 bin hektar alanda çalışma gerçekleştirilecek. * 270 milyon adet fidan üretilecek. * ORKÖY kredi ve hibe destek tutarı 300 milyon lira olacak. * 51 baraj ve 39 gölet olmak üzere toplam 90 depolama tesisi daha bitirilerek depolama sayısı bin 617’ye, kapasitesi ise 180 milyar metreküpe ulaştırılacak. * 92 sulama tesisi bitirilerek sulama tesis sayısı 3 bin 313’e, sulamaya açılan alan 6.9 milyon hektara çıkarılacak. * İçme suyu ve atık suda 15 tesis daha bitirilerek tesis sayısı 382’ye, temin edilecek içme suyu miktarı yıllık 4.8 milyar metreküpe çıkarılacak.

21 Aralık 2020 Pazartesi