tatil-sepeti
Salgına rağmen yabancıya konut satışında tarihin ikinci en yüksek yıllık rakamları görüldü

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen geçen yıl yabancılara 40 binin üzerinde konut satışı yapılmasıyla yabancıya konut satışında tarihin ikinci en yüksek yıllık rakamları kaydedildi. Salgının dünya genelinde etkisini göstermesi ve kısıtlamalar nedeniyle yabancılara konut satışı, geçen yılın ilk yarısında 2019'un aynı dönemine kıyasla yüzde 28,5 azalarak 19 bin 952'den 14 bin 262'ye geriledi. Haziran ayı itibarıyla normalleşme adımlarının atılması, kısıtlamaların kaldırılması ve ekonomik teşvik paketlerinin etkisini göstermesiyle gayrimenkul sektöründe de haraketlilik yaşanmaya başladı. 2020'nin ikinci yarısında yabancılara konut satışı, 2019'un aynı dönemine göre yüzde 4 artarak 25 bin 531'den 26 bin 550'ye yükseldi. Geçen yılın ilk yarısındaki sert düşüşlere karşın yılın tamamında satışlar 40 binin üzerine çıkarak sektör temsilcilerinin beklentilerini karşıladı. Yabancılara konut satışı, 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 10,3 azalarak 45 bin 483'ten 40 bin 812'ye gerilese de tarihin ikinci en yüksek satış rakamı olarak kaydedildi. SATILAN HER 2 KONUTTAN BİRİ İSTANBUL'DA Yabancıların konut satın alırken il tercihi İstanbul oldu. Geçen yıl yabancılar, İstanbul'dan 19 bin 175 konut satın alırken, bu sayı yabancılara satılan konutların yüzde 47'sine denk geldi. İstanbul'u, 7 bin 735 konutla Antalya, 2 bin 746 konutla Ankara, 1.340 konutla Bursa ve 1.321 konutla Yalova takip etti. Türkiye'de en fazla konut alanlar, 7 bin 189 adetle İranlılar oldu. İranlıları, 6 bin 674 konutla Iraklılar, 3 bin 78 konutla Ruslar, 1.929 konutla Afganlar ve 1.171 konutla Kazaklar izledi. "BU YIL 50 BİN ADET BANDINI GEÇECEĞİZ" Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal, yaptığı açıklamada, yabancıya konut satışlarında geçen yıl yüzde 10,3'lük düşüş yaşandığını belirterek, salgının getirdiği tüm kısıtlamalara ve yasaklara rağmen düşüşün sınırlı olduğunu söyledi. Akbal, "Salgınla ortaya çıkan uluslararası gayrimenkul yatırımlarında İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi rakip pazarlarda yüzde 50-80 arasında değişen daralmayı hesaba katacak olursak yaşadığımız yüzde 10'luk küçülme aslında pozitif yönde bir ayrışmayı ifade ediyor ve biz bu nedenle rakamı küçülme olarak görmüyoruz." diye konuştu. Bu tablonun 2021 için kendilerine cesaret verdiğini ifade eden Akbal, "Bu yıl uluslararası gayrimenkul yatırımlarında 50 bin adet bandını geçmeyi ve 7,5-8 milyar dolarlık bir döviz girdisi sağlamayı hedefliyoruz." dedi. Geçen yıl Çin ve Rusya'nın yanı sıra Kazakistan ve Azerbaycan gibi Türkiye coğrafyasına yakın olan kardeş ülkelerden talepte de artış görüldüğünü kaydeden Akbal, Suudi Arabistan'da da yeniden artış beklediklerini söyledi. Akbal, İstanbul Ticaret Odası (İTO) iş birliğiyle yabancıya mülk edinme rehberi hazırladıklarını anımsatarak, yabancı yatırımcıların daha da bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalarının devam edeceğini bildirdi. Dijitalleşmeyi başarıp proaktif çözümler sunan firmaların 2020'de kazançlı çıktığını belirten Akbal, "2021'de bu eğilimin daha da ilerlemesi kaçınılmaz. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmeden de konut satın alabilmesini kolaylaştırmak yönünde atılacak adımlar var. Sadece özel sektörün dijitalleşmesi yetmez, kamu kuruluşlarının da bu yönde ilerlemesini temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı. "ÇİN'DEN SONRA HİNDİSTAN, PAKİSTAN GİBİ YENİ PAZARLAR KEŞFEDİLİYOR" Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas da turizmde kaybedilen döviz girdisini kapatmasa da yabancıya satışla birlikte ülkeye gelen dövizin son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Hükümetin 2021 reform takvimiyle birlikte yabancıya satışta Avrupa pazarında az da olsa hareketlenme görülebileceğini ifade eden Elmas, "Asya'dan Çinlilerin yoğun ilgisi söz konusu. Bununla birlikte Pakistan ve Hindistan gibi yeni pazarlardan da talep görmeye başladık. 2021, bu talebin büyümesiyle yabancıya satışta müşteri çeşitlenmesi, yeni pazarların keşfedileceği ve faaliyet göstereceğimiz bir yıl olacak." dedi. "GAYRİMENKUL YATIRIMIYLA 9 BİN 469 YABANCI TÜRK VATANDAŞLIĞI ALDI" Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün ise Türkiye'nin sunduğu vatandaşlık hakkı gibi teşviklerin yanına geçen yıl salgınla mücadeledeki başarının da eklendiğini, bu durumun yabancı yatırımcıyı cezbettiğini söyledi. Bugüne kadar 184 farklı ülke vatandaşının Türkiye'den gayrimenkul aldığını belirten Özgün, "Ayrıca 105 farklı ülkeden 9 bin 469 kişi, 43 farklı ilden taşınmaz edinerek Türk vatandaşlığına geçti." dedi. Türkiye'nin, yabancıya gayrimenkul satışında hayata geçirilecek kolaylıklar ve teşviklerle alacağı çok yol olduğunu aktaran Özgün, şu değerlendirmelerde bulundu: "Yıllık bazda 100 bin adet rakamları hayal değil. Ülkemizde Asya, Güney Amerika, Afrika gibi yeni pazarlardan ilgi artışı söz konusu. Bu yıl 50 bin adetlik satış rakamına ulaşabiliriz. Öte yandan, firmalara uluslararası tanıtım organizasyonlarına katılım için verilecek destek ve teşvikler, hem satış rakamı hem de döviz girdisinin artırılması adına çok önemli." "SALGINLA MÜCADELEDEKİ BAŞARI YABANCI YATIRIMCIYI CEZBETTİ" Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır, salgınla mücadeledeki üstün başarısının yanı sıra yabancıya vatandaşlık hakkı gibi sunduğu teşvikler sayesinde uluslararası yatırımcıların ibreyi Türkiye'ye yönelttiğini söyledi. Türkiye'nin eskisi gibi kısıtlı değil, çok sayıda ülke tarafından talep görmeye başladığını ifade eden Bahadır, artık Afrika ve Asya ülkelerinden de yatırımcıların konut almaya başladığını aktardı. Bahadır, "Yeni projelerin geliştirileceği 2021'de yabancı yatırımcıların ülkemize ve sektörümüze duydukları güveni pekiştiren finansal sistemlerin geliştirilmesi satışları artıracaktır." dedi. İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık da salgın sürecindeki belirsizlik ortamına rağmen yabancı yatırımcının aradığı güveni ve huzur ortamını Türkiye'de bulduğunu ifade etti. Çulhalık, "Her dönemde yatırım yapılabilir ülkeler arasında ilk sıralarda yer bulan ülkemiz, bu konumunu pekiştirdi. Türkiye'de yatırımı güvenli ve kazançlı bulan yatırımcılar, yaşamlarını ve işlerini de ülkemize taşımak istiyorlar. Kiralama amaçlı yapılan yatırımlar yerine oturum amaçlı yatırımlar ön plana çıktı. Sektörümüz, sadece yabancı yatırımcıya sunduğu fırsatlarla değil, ekonomiye sağladığı kazanımlarla da ön plana çıktı." diye konuştu.

14 Ocak 2021 Perşembe

Bakan Pakdemirli: 2020'nin 11 ayında tarım ve gıda ürünleri ihracatımızı yüzde 4,3 artırdık

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Tarım Müşavirleri ile Türkiye İhracatçılar Meclisi Tanışma ve İstişare Toplantısı"na çevrim içi katıldı. Bakan Pakdemirli, burada yaptığı konuşmada, 2020'nin tüm dünya için zor bir yıl olduğunu, yaşanan salgın sürecinde daha önce görülmeyen manzaralarla karşılaşıldığını söyledi. Bu dönemde aldıkları "101 tedbir" sayesinde Türkiye'nin gıda arzıyla ilgili sorun yaşamadığına işaret eden Pakdemirli, tarımsal üretimin kesintisiz devamını sağladıklarını hatırlattı. Pakdemirli, gıda tedarik ve lojistik zincirlerinin doğru yönlendirilmesiyle Avrupa'da ve ABD'de görülen market manzaralarıyla Türkiye'de karşılaşılmadığına dikkati çekerek, "Geçen yıl salgına rağmen tarım sektörü, bitkisel üretimden hayvancılığa, tarımsal hasıladan ihracata kadar her alanda büyümeye ve gelişmeye devam etti." dedi. Son bir yılda toplam bitkisel üretim miktarının 7 milyon ton ilave artışla 124 milyon tonu aştığına ve "Cumhuriyet tarihi rekoru"nun kırıldığına işaret eden Pakdemirli, hayvan varlığında da son bir yılda çok ciddi artışlar yaşandığını bildirdi. Pakdemirli, tüm bu üretim artışlarının arkasında üreticiye ve yatırımcıya verilen destekler ile Türkiye'nin ürettiği kaliteli ürünlerin dünya pazarlarına sunulma potansiyeli olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: "Tarımsal üretimdeki bu artışın yansımasını, büyüme ve hasıla rakamlarında net olarak görüyoruz. Tarım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile son 2,5 yılda tüm çeyreklerde büyüme gösterdi. 2020 yılı ilk 3 çeyrek ortalamasında ise yüzde 5,3 gibi önemli bir büyüme rakamına ulaşarak ekonomimize katkı sağlamaya devam etti. Tarımsal hasılamız son iki yılda yüzde 47 artışla 277,5 milyar liraya ulaştı." "GLOBAL PAZARLAR TÜRK GİRİŞİMCİLERİ BEKLİYOR" Dünya'daki 19 trilyon dolarlık toplam ticaret hacminin, 1,5 trilyon dolarlık kısmını tarım ve gıda ticaretinin oluşturduğuna dikkati çeken Pakdemirli, son 18 yılda global toplam mal dış ticareti yüzde 205 artarken, tarım ve gıda dış ticaretinin yüzde 229 yükseldiğini ifade etti. Pakdemirli, dünyada tarım sektörü ticaretinin büyük bir büyüme potansiyeli olduğunu belirterek, "Dolayısıyla, global pazarlar Türk girişimcileri bekliyor. Bu manada, ülkemiz, coğrafi konum açısından büyük bir avantaja sahip." diye konuştu. Türkiye'nin, tarım ve gıda ürünleri ihracatında son 18 yılda büyük bir gelişme gösterdiğine işaret eden Pakdemirli, tarımsal ihracatın 5 kat artışla 3,7 milyar dolardan 18 milyar dolara çıktığını söyledi. Pakdemirli, 193 ülkeye 1827 çeşit tarım ürünü ihraç ettiklerini belirterek, "2020 yılı ilk 11 ayında salgına rağmen tarım ve gıda ürünleri ihracatımızı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,3 artırdık. 16,9 milyar dolar tarım ve gıda ürünleri ihracatı yaptık ve 5 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik." ifadelerini kullandı. "4,8 MİLYAR DOLARLIK BİTKİSEL ÜRÜN İHRACATI YAPILDI" Bitkisel ürün ihracatının geçen yılın 11 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre değer olarak yüzde 7 artış gösterdiğini dile getiren Pakdemirli, sebzelerde yüzde 12, meyvelerde ise yüzde 8 artışla toplam 4,8 milyar dolarlık ihracat yapıldığı bilgisini verdi. Pakdemirli, hayvan ve hayvansal ürün dış ticaretinde 2018'den itibaren arz talep dengesini gözeterek, canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin üretimine, ihracatına ve ithalatına yönelik planlanmalar yaptıklarını ifade ederek, "Tüm bu yapılan çalışmaların sonucunda canlı hayvan ve hayvansal ürün dış ticaretinde 2019 yılında 585 milyon dolar, 2020 yılının ilk 11 ayında ise 712,2 milyon dolar dış ticaret fazlası verdik." dedi. Odun endüstrisi dış ticaretine de değinen Pakdemirli, attıkları adımlarla son yıllarda dış ticaret fazlası verdiklerini bildirdi. "İHRACAT STRATEJİMİZ, FARKLI COĞRAFYALARA YAYILMAK" Pakdemirli, son 18 yılda Türkiye'de 592 ürünün coğrafi işaret olarak tescil edildiğini belirterek, bunlardan 279'unun son 2,5 yılda tescillendiğini, 699 ürünün de tescil aşmasında bulunduğunu söyledi. Tarımsal ihracatı artırmak için mevcut ticari fırsatları değerlendirerek sorunlara daha hızlı çözümler üretmeye çalıştıklarını vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti: "Bu amaçla, daha önce 5 olan Bakanlığımız yurt dışı müşavirlik sayısını geçen yıl 15'e çıkardık. Özellikle, tarım ve gıda ürünleri ihracat potansiyeli yüksek, Çin, Rusya, Almanya, Fransa gibi ülkelerde açtığımız yeni müşavirlikler, bu ülkelerle ticari ilişkilerimizi daha da güçlendirecektir. Bundan sonraki dönemde ülke olarak ihracat stratejimiz, mevcut konumumuzu korumanın yanı sıra farklı coğrafyalara yayılmak ve yeni pazarlara giriş sağlayarak ihracatımızı artırmaktır."

14 Ocak 2021 Perşembe

Konutta yıllık 1,5 milyon adetlik satışla tüm zamanların rekoru kırıldı

Türkiye geneli konut satışında geçen yıl 1,5 milyon adetle tüm zamanların yıllık rekoru kırıldı. Sektör temsilcileri, bu rekora en büyük katkıyı "yeni normale geçiş sürecinde kamu bankalarınca başlatılan düşük faizli destek kredisinin" sunduğu görüşünde birleşiyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) rakamlarına göre, konut satışları 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 11,2 artarak 1 milyon 499 bin 316'ya ulaştı. Bu dönemde ipotekli konut satışları ise yüzde 72,4 artarak 573 bin 337 oldu. Bundan önceki en yüksek rakam 1 milyon 409 bin 314 adetle 2017'de görülmüştü. Salgına rağmen bundan önceki en yüksek rakama göre yüzde 6,4 artış yaşandı. Bundan önceki en yüksek rakamdan 90 bin adet fazla konut satışı gerçekleşti. Sektör temsilcileri, bu rekora en büyük katkıyı "yeni normale geçiş sürecinde kamu bankalarınca başlatılan düşük faizli destek kredisinin" sunduğu görüşünde birleşirken, vatandaşın konuta olan ihtiyacının da önemine dikkati çekiyor.

14 Ocak 2021 Perşembe

Özel sektörün uzun vadeli yurt dışı kredi borcu 11 ayda 18,4 milyar dolar azaldı

Özel sektörün Kasım 2020 itibarıyla yurt dışından sağladığı kısa vadeli kredi borcu 8,6 milyar dolar, uzun vadeli kredi borcu 160,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Kasım 2020 dönemine ait özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri yayımlandı. Buna göre, geçen yılın kasım ayında 2019 sonuna kıyasla, özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 18,4 milyar dolar azalarak 160,9 milyar dolara, kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) 136 milyon dolar gerileyerek 8,6 milyar dolara indi. Aynı dönemde, bankaların uzun vadeli kredi borçlanmaları 3,2 milyar dolar azaldı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları ise 648 milyon dolar düşüşle 20,3 milyar dolara geriledi. Bankacılık dışı finansal kuruluşların ise uzun vadeli kredi biçimindeki borçlanmaları 2,1 milyar dolar azalırken, tahvil stoku 1,1 milyar dolar gerileyerek 2,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın kasım ayında 2019 sonuna göre, finansal olmayan kuruluşların uzun vadeli kredi biçimindeki borçlanmalarının 10,3 milyar dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 45 milyon dolar gerileyerek 7,1 milyar dolara indiği gözlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, geçen yılın kasım ayında 2019 sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 135 milyon dolar artışla 5,8 milyar dolar oldu. Bu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 303 milyon dolar azalışla 1,3 milyar dolara geriledi. BİR YIL İÇİNDEKİ ANAPARA GERİ ÖDEMESİ 41,2 MİLYAR DOLAR Tahvil hariç özel alacaklılara olan uzun vadeli borçlar, geçen yılın kasım ayında 2019 sonuna göre 17,2 milyar dolar azalarak 108,7 milyar dolara geriledi. Bu dönemde tahvil hariç özel alacaklılara olan kısa vadeli borç miktarı da 227 milyon dolar gerileyerek 8,2 milyar dolara indi. Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 160,9 milyar dolarlık uzun vadeli kredi borcunun yüzde 62,6'sını dolar, yüzde 33,4'ünü avro, yüzde 2,1'ini Türk lirası ve yüzde 1,9'unu ise diğer döviz cinsleri oluşturdu. Toplam 8,6 milyar dolarlık kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 41,1'inin dolar, yüzde 35,3'ünün avro, yüzde 20,6'sının Türk lirası ve yüzde 3'ünün diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü. Geçen yılın kasım ayı itibarıyla uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 43,3'ünü finansal kuruluşlar, yüzde 56,7'sini ise finansal olmayan kuruluşlar gerçekleştirdi. Aynı dönemde kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 83,5'ini finansal kuruluşların, yüzde 16,5'ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu kalan vadeye göre incelendiğinde, bir yıl içinde gerçekleştirilecek anapara geri ödemelerinin toplam 41,2 milyar dolar olduğu gözlendi.

14 Ocak 2021 Perşembe

Turunçgillerde ihracat artışı için bakanlık önerisi

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Turunçgiller Ürün Raporu'ndan derlenen bilgiye göre, Türkiye, dünya turunçgil ihracatında önemli bir yere sahip bulunuyor. İhracata dönük pazarlama stratejileri önem kazanırken, dış pazarlarda ürünün kalitesi, tutundurma faaliyetleri, taşıma şekilleri, ürünü fiyatlandırma şekilleri ve ithalatçı ülkenin veya müşteri isteğinin karşılanması rekabet edebilirliği etkileyen unsurlar olarak öne çıkıyor. Benzer ürünlerden bir adım öne geçmek için her ülkenin ekonomik, demografik, sosyal ve kültürel yapısı incelenerek farklılaştırılmış pazar stratejileri kullanılıyor. Bu kapsamda, internet reklamlarına daha fazla önem verilerek, daha fazla tüketiciye ulaşım sağlanabiliyor. Portakal üretiminde ve ihracatında önemli bir yere sahip Türkiye, az da olsa bu ürünün ithalatını da yapıyor. İthalat, iklim koşulları nedeniyle üründe azalma, üretim maliyetlerinde artış, portakalın değerlendirilmesinde ve pazarlanmasındaki sorunlar (özellikle alt yapı sorunu muhafazası, taşıma, sınıflandırma gibi) yaşanması, üretimin dağınık ve küçük işletmelerin elinde olması gibi nedenlerle yapılabiliyor. Türkiye, turunçgil ithalatını çoğunlukla meyve suyu sanayisi için gerçekleştiriyor. İTHALAT AZALTILABİLİR Ülkede, ürünlerin boylama ve standardizasyonunda ihracata uygun olmayan ürünler ile depolama, ambalajlama ve taşıma sırasında kalite kaybına uğrayan ürünlerin bir kısmı imha ediliyor. Bunun yerine ürünlerin gıda sanayisinde değerlendirilmesinin ithalatın azaltılmasında etkili olacağı değerlendiriliyor. Aynı zamanda uçucu yağ üretiminde kullanılan portakalların iç pazardan temin edilerek, uçucu yağların Türkiye'de üretilmesinin hem üreticiye hem işleme sanayisine hem de istihdama katkı sağlayacağı düşünülüyor. Depolama şartlarının iyileştirilmesinin, bu konudaki kapasitenin artırılmasının, taşıma sırasında uygun donanımlı araçların kullanılmasının ürün kayıplarını azaltması bekleniyor. Rapora göre, işletmelerin ürünlerin kalitesini veya verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalara yönelmeleri yurt dışı pazarlarda tercih edilebilirliği artırmanın yanında, rekabetin yoğun olduğu piyasalarda kalıcılığı olumlu yönde etkileyebilir. Turunçgiller ihracatında rakip durumdaki ülkelerdeki hasat dönemi Türkiye ile çakışırken, ayrıca İspanya gibi ülkelerdeki çeşitlerin daha geniş bir hasat periyoduna yayılmış olması Türkiye'nin uluslararası pazarlardaki rekabetini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle yıl boyu taze turunçgil meyvesi bulundurmak isteyen büyük pazarlama şirketlerinin istekleri doğrultusunda ülkede özellikle mandarin, portakal ve limon gibi türlerde üretim sezonunun erkenci ve geççi çeşitlerle uzatılması, verimli ve daha kaliteli meyve oluşturan yeni çeşitlerle pazarların korunması ve genişletilmesi büyük önem taşıyor. İHRACAT ARTIYOR Öte yandan, Akdeniz İhracatçı Birlikleri verilerine göre, Türkiye geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 24 artışla 933,1 milyon dolarlık narenciye ihracatı gerçekleştirdi. Turunçgil ihracatı, aynı dönemde yüzde 12 artışla 1 milyar 802 milyon 96 bin kilogram oldu. Bu ihracatta ilk sırayı 437,6 milyon dolarla mandarin aldı. Bu ürünü, 273,9 milyon dolarla limon, 278,9 milyon dolarla portakal ve 92,5 milyon dolarla greyfurt izledi. En fazla narenciye ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Rusya, Irak, Ukrayna ve Romanya oldu.

13 Ocak 2021 Çarşamba