tatil-sepeti
Türk yapı malzemeleri sektörü ihracatta dünyada ilk 10'a girmeyi hedefliyor

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nden (İDDMİB)yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin ihracattaki lokomotif sektörlerinden biri olan yapı malzemeleri sektörü toplam ihracata verdiği katkıyı 2020’de de sürdürdü. Üretim ve istihdam odaklı çalışan sektör, salgın yılında 21,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İlk 5 ihracat pazarı ABD, İsrail, Almanya, Irak ve İngiltere oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilenİDDMİBTürk Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar, "Bakanlığımızın destekleri ve sanayicilerimizin azmi ile yılı yüzde 1’lik düşüş ile 21,8 milyar dolar ihracatla tamamladık. İhracatta yılın son ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20’lik artış kaydettik. İkinci çeyrekte yaşanan daralma bütün dünyada gerçekleşti. İhracata etkisi en fazla nisan ve mayıs aylarında yüzde 42’lere varan düşüşlerle yaşandı" ifadelerini kullandı. Uygulanan destek paketleri ve alınan tedbirlerin sanayicinin en azından önünü görebilmesinde çok etkili olduğunu ve yılı yüzde 1 gibi geri dönüşün daha kolay olabileceği bir noktada tamamladığını aktaran Urfalılar, "Türk yapı malzemelerinin ihracatının bu sene rakam olarak çok az düşse bile tonajında ciddi artış olduğunu görüyoruz. Bu da pazarlardaki payımızı artırdığımızı gösteriyor, bu sebeple pandemi sonrası piyasaların toparlanması ve açılması ile Türk yapı malzemelerinin ihracatı hızlı bir şekilde büyüyecektir. Dünya ihracat sıralaması henüz açıklanmadı ama ilk 3 çeyrek üzerinden değerlendirme yaparsak 11’inci sıramızı koruyacağımızı düşünüyoruz. Hedef ilk 10’a girmek. 2021 yılında doğru para politikaları ve salgının ilerleyişine göre ilk 10’da yer alamamak gibi bir sıkıntımızın olacağını düşünmüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. GİRDİ MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞIN İÇ PİYASADA KONUT FİYATLARINA DA YANSIYACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ Urfalılar, sektörde gelecekteki sorunların kapasite ve ölçek odaklı olacağını düşündüğünü ve yatırım ortamının iyileşmesi ile yapılacak yatırımlar ile sektörel sıkıntıların büyük ölçekte aşılacağını belirterek, şunları kaydetti: “Yapı malzemeleri sektörü, son zamanlarda çimento ve demire art arda gelen zamlarla sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Girdi maliyetlerindeki artışın iç piyasada konut fiyatlarına da yansıyacağını ve dolayısıyla da yeni projelerin üzülerek sekteye uğrayacağını tahmin ediyoruz. Birlik olarak firmalardan gelen talepleri, sıkıntıları ve sorunları direk Bakanlığımızla paylaşıyor, gereği için görüşmeler yapıyoruz. Diğer yandan pandemi nedeni ile konteyner tedarikinde ve dünya ticaretinde yaşanan dengesizlikler, konteyner dönüş süreleri ve liman hizmetlerindeki yavaşlamalar sonucunda deniz navlununda yeterli sayıda konteyner bulunamaması nedeniyle birçok mal depolarda bekliyor. Bu süreçte navlunda yaşanan 2-3 kat artış da maliyetleri ciddi şekilde artırdı. Yük gemilerinin dolu olması ve birçok destinasyonda boş yer bulunamaması nedeniyle rezervasyon sıkıntısı yaşanıyor. Bu problem ihracatla büyümek isteyen ülkemizin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor.” Sektörün 2021 hedeflerine de değinen Urfalılar,sanal heyetler konusunda tecrübe kazandıklarını belirterek, "Geçtiğimiz yıl Körfez bölgesinde yer alan BAE, Umman, Katar, Kuveyt ve Bahreyn ülkelerine yönelik sanal heyet ile başladık, sene içinde Latin Amerika bölgesi, Rusya, Pakistan, Hindistan, Özbekistan ve Kazakistan derken birçok pazarda yer aldık. 1000’den fazla ikili iş görüşmeleri gerçekleşti. 2021 yılında birçok fuar henüz iptallerini ilan etmedi ancak ertelenenler oldu. Batimat Paris 2021 fuarı 2022 yılı Ekim ayında yapılacak. Biz Birlik olarak yine milli katılımını organize edeceğiz" yorumunu yaptı. Urfalılar, bu sene sonunda hedef pazarlardan Kanada ve Meksika’ya milli katılımların olacağını aktararak,Avrupalı Uluslararası Müteahhitler Federasyonu ile yine bir araya gelmeyi hedeflediklerini kaydetti. Sektör Komitesi olarak sıklıkla bir araya gelindiğini alt sektör temsilcileri ile sektör adına neler yapılabileceğine değindiklerini belirten Urfalılar sözlerini şöyle tamamladı: “2020 yılı için hazırlığını yaptığımız birçok faaliyeti bu sene sanal ortama taşımak üzere içeriklerini ve altyapısını revize ettik. Dünya ticaretine yön verecek değişimlerin yoğun olduğu bir dönemdeyiz. Seneye, Birleşik Krallık Serbest Ticaret Antlaşması ile başladık. Doğuda 16 ülkenin parçası olduğu Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık kümeleşmesi, güneyimizde 1 Ocak 2021 itibarıyla resmileşen Afrika Kıta Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması gibi dikkate alınması gereken değişimler var. 2021 yılının ilk çeyreğinde bu konulara değinecek bir sektör buluşması organize ediyoruz. Sektör paydaşlarının deneyimlerinin aktarılacağı ve alanlarında uzmanların konular hakkında bilgi vereceği bir oluşum içindeyiz.”

18 Ocak 2021 Pazartesi

Otomotiv sanayisinin üretimi 2020'de yüzde 11 azaldı

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2020 yılına ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, geçen yıl toplam üretim 2019'a göre yüzde 11 azalarak 1 milyon 297 bin 854 adet oldu. Otomobil üretimi de yüzde 13 azalarak 855 bin 43 adet olarak gerçekleşirken, traktör üretimiyle birlikte toplam üretim 1 milyon 335 bin 957 adede ulaştı. Türk otomotiv sanayisinin aralık ayı üretimi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 149 bin 614 adet oldu. Aynı dönemde 92 bin 300 adet otomobil üretildi. Otomotiv sanayisinin 2020 kapasite kullanım oranı yüzde 65 olarak gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil vehafif ticari araç) yüzde 66, ağır ticari araçlarda yüzde 46 vetraktörde ise yüzde 51 oldu. TİCARİ ARAÇ ÜRETİMİNDE DARALMA YÜZDE 8'İ BULDU 2020'de ticari araç üretimi bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 daraldı. Bu dönemdehafif ticari araç grubu yüzde 9 daralırken, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 8 arttı. Pazara bakıldığında isetoplam ticari araç pazarı 2019'a göre yüzde 78, hafif ticari araç pazarı yüzde 77 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 82 arttı. Baz etkisi dikkate alındığında, geçen yıl ticari araç pazarı 2017'nin yüzde 30 gerisinde kaldı. Sadece aralık ayında yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi 57 bin 314 adet, traktör üretimi 4 bin 983 adet oldu. 2020'DE İÇ PAZARDA YERLİ HAFİF TİCARİ ARAÇ SATIŞLARI YÜZDE 112 ARTTI Geçen yıl otomotiv pazarındaki toplam satışlar, 2019'a göre yüzde 62 artış kaydederek 796 bin 200 adet oldu. Aynı dönemdeotomobil pazarı da yüzde 58artış gösterdi ve 610 bin 109 adet seviyesinde gerçekleşti. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığında, 2020'de toplam pazar yüzde 5, hafif ticari araç pazarı yüzde 20, ağır ticari araç pazarı yüzde 36 düşüş gösterdi. Otomobil pazarı ise iç pazardaki yüksek talebin etkisiyle 10 yıllık ortalamaların yüzde 2 üzerine çıktı. 2020'de otomobil pazarında yerli araç payı yüzde 41 olurken, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı yüzde 64 olarak gerçekleşti. Bu dönemde dikkati çeken bir diğer gelişme ise yerli hafif ticari araç satışlarının 2019'a göre yüzde 112 artması oldu. İHRACATIN ŞAMPİYONU YÜZDE 15 PAYLA OTOMOTİV OLDU Geçen yıl otomotiv ihracatı 2019'a göre adet bazında yüzde 27 azalarak 916 bin 543 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı yüzde 28 azalarak 596 bin 616 adet oldu. Traktör ihracatı da 2019'a göre yüzde 15 azalarak 13 bin 495 adet olarak kayıtlara geçti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, otomotiv sektörü toplam ihracatın yüzde 15'ini gerçekleştirdi ve 15 yıldır üst üste ihracat şampiyonu oldu. Aralıkta toplam ihracatın yüzde 15,7'sini gerçekleştiren otomotiv sanayi, aylık sektörel ihracat sıralamasında da zirvede yer almaya devam etti. OTOMOTİV SANAYİSİ 2020'DE YAKLAŞIK 26 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT YAPTI Geçen yıl2019'a göretoplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 17, avrobazında ise yüzde 19azaldı. 2020'de toplam otomotiv ihracatı 25,9 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 22 azalarak 9,3 milyar dolar oldu. Avrobazında otomobil ihracatı ise yüzde 23 azalarak 8,1 milyar avroolarak gerçekleşti. Aynı dönemdedolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 20, tedarik sanayi ihracatı da yüzde 11azaldı.

18 Ocak 2021 Pazartesi

Kıyı şehirlerindeki konutlar son 3 yılda yüzde 80'e varan oranlarda değerlendi

Gayrimenkul Borsası A.Ş.’den(GABORAS) yapılan açıklamayagöre, konut fiyatlarındaki artış özellikle son yıllarda kalabalık şehirlerdensahillereyakın sakin bölgelere yaşanan göç ve salgın sürecinde talebin artmasıyla gerçekleşti. Açıklamada görüşleri yer alanGABORAS Veri Direktörü Orhan Vatandaş, konut satışlarınıngeçen yıl 1,5 milyon adetle tarihi zirvesini yakaladığını, bu rekorda salgın sürecinde başlatılan düşük destekli kredi kampanyasının önemli etkisinin olduğunu belirtti. Konut fiyatlarında 2017'den bu yana İstanbul, Muğla, Balıkesir, Bursa, Çanakkale ve Antalya gibi şehirlerde benzer ticaret hacimleri ve fiyat artışlarını gözlemlediklerini bildiren Vatandaş, özellikle Antalya, Muğla, İzmir ve Bursa'da yüzde 60-80 arasında fiyat artışının gerçekleştiğini aktardı. Vatandaş, "Salgınlabirlikte değişen yaşam biçimleri insanların kentleşmenin yoğun yaşandığı metropollerden doğayla iç içe olabileceği bölgelere eğilimine neden oldu. Fiyat artışınınen fazlakıyı ve kırsal bölgelerde gerçekleştiğigörülüyor" açıklamasında bulundu. KONUT İMARLI ARSA DEĞER ARTIŞINDA İZMİR ZİRVEDE Orhan Vatandaş, son 3 yıldakonut imarlı arsa değerlerinde de önemli yükselişler gördüklerini belirterek,şu bilgileri verdi: "Metropollerden uzaklaşarakimarlı-imarsız arsa, bağ, bahçe gibi alanlara yatırım yapanlar en çokİzmir, Muğla, Antalya ve Çanakkale ve Balıkesir'i tercih etti. Salgın sürecindeİzmir'deimarlı arsada yüzde 32'likartış görüldü.Bu oran Muğla'da yüzde 20, Antalya'da yüzde 30, Çanakkale'de ise yüzde 5 oldu. İş yeri değerleri açısından da Muğla'da bu alanda yüzde 58, Ankara'da yüzde 52, İzmir'de yüzde 43, Antalya'da yüzde 42, Bursa'da yüzde 25 ve İstanbul'da yüzde 24 artış gözlemliyoruz."

18 Ocak 2021 Pazartesi

Video konferans uygulamasından 10 yılda 300 milyar $

HABER: CEYHUN KUBURLU 2020 yılı ile birlikte hayatımızda birçok alışkanlık hızlı bir değişime maruz kaldı. Bu değişimlerden belki de en çok iş hayatımız etkilendi. Pandemi ile birlikte üretim ve hizmet sektörünün dışında plazalarda çalışan milyonlarca kişi evden çalışmaya geçti. İşte bu dönemde ortaya çıkan bir uygulama, milyonlarca kişinin adeta kurtarıcısı oldu. Tabii ki Zoom’dan bahsediyoruz. Video konferans uygulaması, pandemi öncesinde çok az kişinin kullandığı bir uygulamaydı. Ancak evlere kapanmaya başlamamızla birlikte bu uygulama her gün milyonlarca kişi tarafından indirilmeye başlandı. Öğrenciden öğretmene, memurdan üst düzey yöneticilere kadar görüntülü görüşme, konferans, toplantı veya ders yapmak isteyen herkes onu kullanır hale geldi. Koronavirüs nedeniyle borsalar darbe üstüne darbe alırken, o değerini ikiye katladı. Kurucusu ise dünyada bu yıl servetini en çok artıran kişi oldu. 10’uncu yılını kutlayan Zoom, milyonlarca dolarlık maaşı reddedip hayallerinin peşinden koşan bir girişimci ile hayatımıza girdi. İşte Zoom’un kurucusu ve CEO’su Eric Yuan’ın hikayesi… VİZE İÇİN 9 KEZ BAŞVURDU Takvim yaprakları 1997 yılını gösterdiğinde, ABD’nin Silikon Vadisi dünyanın dört bir yanında girişimcilere kapılarını açmaya başlamıştı. Çin ve Hindistan gibi ülkelerden binlerce genç, bu ülkenin yolunu tutmuştu. Eric Yuan da bu genç girişimcilerden biri olmak istiyordu. Ancak vize alması hiç kolay olmadı. ABD, dokuzuncu başvurusunda Yuan’a vize vermişti. 27 yaşındaki genç yazılımcı, önce video konferans yazılım şirketi WebEx’te çalışmaya başladı. Yuan için işler burada iyi başlasa da iyi gitmedi. WebEx’in satışından sonra Yuan, istediği değişimleri ya da çalışmaları yapamadığını anladı. Artık ayakları geri geri gitmeye başlamıştı. WebEx’te mutlu müşteri de kalmamıştı. Yıl 2011 olduğunda Yuan, bir yol ayrımına geldiğini fark etti. Eşi ise bu durumdan rahatsızdı. Sakin, düzgün ve aylık geliri belli olan bir işi bırakmasını istemiyordu. Ancak Yuan, “Ya şimdi ya da hiçbir zaman” diyordu. İleride pişman olmak da istemiyordu. SONUNDA YAYINA BAŞLADI Sonunda eşini ikna eden Yuan, bugün hepimizin evlerine giren Zoom’un temellerini atmak üzere WebEx’ten ayrıldı. Gary Griffiths’ten aldığı 500 bin dolarlık pre-seed yatırım, ilk yatırımı oldu. 2011’de gerçekleşen tohum yatırım turunda ise WebEx eski CEO’su Subrah Iyar’ın da dahil olduğu yatırımcılar, Eric Yuan’a 3 milyon dolar verdi. Bundan tam 3 yıl sonra Zoom, seri yatırım turlarına geçiş yaptı ve TSVC, Subrah Iyar, Qualcomm Ventures, Maven Ventures, IT Farm, Data Collective DCVC, AME Cloud Ventures’ın dahil olduğu A Serisi yatırım turunda 6 milyon dolar topladı. Zoom, yayına alındı ve tüm süreç bundan sonra başladı. Zoom, 2015 yılında C Serisi yatırım turunda Emergence Capital’dan 30 milyon dolar yatırım aldı. Kısa süre sonra da daha büyük kurumsal müşterileri hedeflemeye başladı. Yuan, saha toplantısına geldiğinde, hemen hemen her yatırımcının uygulamayı indirmesi ve sunumun canlı bir video konferansı ile yapılması konusunda ısrar etti. Böylelikle yatırımcılar platformu bizzat deneyimlemiş olacaklardı. BORSAYA AÇILDI 8 vize reddi, 6 hanelik maaşı elin tersiyle itme, yıkık dökük ofislerde geçen zor zamanlardan sonra Zoom, şu anda dünya genelinde herkesin hayatının bir parçası. Gelişen teknolojiyle, uzaktan çalışmanın artmasıyla kendine daha fazla yer edinecek gibi de duruyor. 2019 yılında halka arzı gerçekleşen Zoom’da şu anda 2 binden fazla kişi çalışıyor. Şirketin hisseleri halka arzdan bu yana yüzde 50’den fazla arttı. TARİHİ REKOR KIRDI Koronavirüs salgını ile birlikte en parlak dönemini yaşayan video konferans uygulaması Zoom, yılın ikinci çeyreğinde gelirlerinin yüzde 355, müşteri sayısının ise yüzde 458 arttığını duyurdu. Zoom’un net kârı ise tamı tamına yüzde 3280 fırladı. Sonuçların ardından hisse fiyatı yüzde 27’den fazla artan Zoom’un değeri de tarihi rekorunu kırdı ve 300 milyar doları aştı. 25 KİŞİ İLE AYNI ANDA TOPLANTI Zoom’u diğer video konferans uygulamalarından ayıran birçok yenilik vardı. En büyük özelliği ise aynı anda 25 kişi ile toplantı yapma imkanı sunması. Bugün, bu rakam çok daha fazla. Bir diğer özelliği de 40 dakikaya kadar kullanıcılarına ücretsiz hizmet sağlamasıydı. Zoom’un ilk günlerde kullanıcı kitlesini daha çok Asyalılar oluşturuyordu. Bir toplantı için günlerce seyahat etmeye gerek kalmamıştı. Ancak şirketlerin alışkanlıklarını değiştirmek hiç de kolay değildi. Bu alışkanlıkların değişmesi, 2020 yılında gerçekleşecekti. Her ne kadar çok fazla rakibi olsa da Zoom, bu rakiplerin arasında sıyrılmayı başarıyor. Kullanım kolaylığı, hızı, efektif özellikleri ile kullanıcıların odağına yerleşen platform için ‘gerçek bir başarı öyküsü’ diyebiliriz. 2019: Halka arzı gerçekleşti 2011: Zoom’un temeli atıldı 2 bin: Çalışan sayısı 300 milyar $: Piyasa değeri Yüzde 3280: Net kâr artışı (2019 yılı ikinci yarısı)

18 Ocak 2021 Pazartesi

Bakıra yenilenebilir enerji dopingi

Emtia piyasasında bakırın libresi, 2021 yılının ilk haftasında 3.7021 dolara çıkarak Şubat 2013’ten bu yana en yüksek seviyesini gördü. Analistler, olumlu piyasa koşullarıyla birlikte yenilenebilir enerji konusunda bakıra olan talebin artacağı yönünde beklentiler oluştuğunu söylüyor. Uzmanlar, altyapıya yönelik emtialarda talebin artacağına yönelik güçlü beklentiler bulunduğuna, bu anlamda demir-çelik, alüminyum, çinko ve bakır gibi emtiaların öne çıktığına dikkat çekiyor. Bakır konsantresi piyasasında tedarikin 2021’de biraz daha zor olacağına dair beklentiler fiyatların artmasına sebep oldu. Önde gelen bakır üreticisi ülkelerden Şili ve Peru’da Covid-19 vakalarının artması da bakır fiyatlarını etkiledi. Analistler, ABD’nin yeni Başkanı Biden ile altyapı yatırımlarının artacağına dair umutların da yükselişte etkili olduğunu vurguluyor.

18 Ocak 2021 Pazartesi