tatil-sepeti

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Turunçgiller Ürün Raporu'ndan derlenen bilgiye göre, Türkiye, dünya turunçgil ihracatında önemli bir yere sahip bulunuyor.

İhracata dönük pazarlama stratejileri önem kazanırken, dış pazarlarda ürünün kalitesi, tutundurma faaliyetleri, taşıma şekilleri, ürünü fiyatlandırma şekilleri ve ithalatçı ülkenin veya müşteri isteğinin karşılanması rekabet edebilirliği etkileyen unsurlar olarak öne çıkıyor. Benzer ürünlerden bir adım öne geçmek için her ülkenin ekonomik, demografik, sosyal ve kültürel yapısı incelenerek farklılaştırılmış pazar stratejileri kullanılıyor. Bu kapsamda, internet reklamlarına daha fazla önem verilerek, daha fazla tüketiciye ulaşım sağlanabiliyor.

Portakal üretiminde ve ihracatında önemli bir yere sahip Türkiye, az da olsa bu ürünün ithalatını da yapıyor. İthalat, iklim koşulları nedeniyle üründe azalma, üretim maliyetlerinde artış, portakalın değerlendirilmesinde ve pazarlanmasındaki sorunlar (özellikle alt yapı sorunu muhafazası, taşıma, sınıflandırma gibi) yaşanması, üretimin dağınık ve küçük işletmelerin elinde olması gibi nedenlerle yapılabiliyor. Türkiye, turunçgil ithalatını çoğunlukla meyve suyu sanayisi için gerçekleştiriyor.

İTHALAT AZALTILABİLİR

Ülkede, ürünlerin boylama ve standardizasyonunda ihracata uygun olmayan ürünler ile depolama, ambalajlama ve taşıma sırasında kalite kaybına uğrayan ürünlerin bir kısmı imha ediliyor. Bunun yerine ürünlerin gıda sanayisinde değerlendirilmesinin ithalatın azaltılmasında etkili olacağı değerlendiriliyor.

Aynı zamanda uçucu yağ üretiminde kullanılan portakalların iç pazardan temin edilerek, uçucu yağların Türkiye'de üretilmesinin hem üreticiye hem işleme sanayisine hem de istihdama katkı sağlayacağı düşünülüyor.

Depolama şartlarının iyileştirilmesinin, bu konudaki kapasitenin artırılmasının, taşıma sırasında uygun donanımlı araçların kullanılmasının ürün kayıplarını azaltması bekleniyor.

Rapora göre, işletmelerin ürünlerin kalitesini veya verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalara yönelmeleri yurt dışı pazarlarda tercih edilebilirliği artırmanın yanında, rekabetin yoğun olduğu piyasalarda kalıcılığı olumlu yönde etkileyebilir.
Turunçgiller ihracatında rakip durumdaki ülkelerdeki hasat dönemi Türkiye ile çakışırken, ayrıca İspanya gibi ülkelerdeki çeşitlerin daha geniş bir hasat periyoduna yayılmış olması Türkiye'nin uluslararası pazarlardaki rekabetini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle yıl boyu taze turunçgil meyvesi bulundurmak isteyen büyük pazarlama şirketlerinin istekleri doğrultusunda ülkede özellikle mandarin, portakal ve limon gibi türlerde üretim sezonunun erkenci ve geççi çeşitlerle uzatılması, verimli ve daha kaliteli meyve oluşturan yeni çeşitlerle pazarların korunması ve genişletilmesi büyük önem taşıyor.

İHRACAT ARTIYOR

Öte yandan, Akdeniz İhracatçı Birlikleri verilerine göre, Türkiye geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 24 artışla 933,1 milyon dolarlık narenciye ihracatı gerçekleştirdi. Turunçgil ihracatı, aynı dönemde yüzde 12 artışla 1 milyar 802 milyon 96 bin kilogram oldu.

Bu ihracatta ilk sırayı 437,6 milyon dolarla mandarin aldı. Bu ürünü, 273,9 milyon dolarla limon, 278,9 milyon dolarla portakal ve 92,5 milyon dolarla greyfurt izledi.

En fazla narenciye ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Rusya, Irak, Ukrayna ve Romanya oldu.

13 Ocak 2021 Çarşamba

Etiketler : Sektörel

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK), 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti, Türkiye Elektrik İletim AŞ'ın (TEİAŞ) iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.



 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti TEİAŞ'ın iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.

 

EPDK'nin söz konusu kararı, 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

 

TEİAŞ tarafından aylık hesaplanan iletim ek ücretleri, takip eden ayın 25'ine kadar EPDK hesabına yatırılacak.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : elektrik ücret

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini koruduğunu bildirdi.


 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.

 

Rapora göre İstanbul Havalimanı'nın dünyada ve Avrupa'da öne çıktığına işaret eden Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 7'nci sırada yer aldı." ifadesini korudu.

 

Uraloğlu, günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı'nın da aynı listede 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'nin de günlük ortalama 3 bin 735 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada olduğuna dikkati çekti.

 

Ülkenin uçuş yoğunluğundaki başarının uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam ettiğini aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Raporda EUROCONTROL hava sahası, uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimli hava sahalarından biri oldu. EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandı. Budapeşte, ortalama 4,4 dakikalık gecikmeyle en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Almanya'nın Karlsruhe şehrinde hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi yaşandı. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakikayla en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı."

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : havalimanı Avrupa