tatil-sepeti
IEA: Küresel petrol talebi bu yıl günlük 5,7 milyon varil artacak

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) mart ayına ilişkin petrol piyasası raporuna göre, petrol talebi yılın ilk çeyreğinde beklentinin altında kalmasına rağmen, olumlu ekonomik tahminler ve güçlü ekonomik göstergeler talep öngörüsünün yukarı yönlü revize edilmesine katkı sağlıyor. Uluslararası Para Fonu'nun 2021 yılına ilişkin küresel büyüme tahminini yüzde 6'ya yükseltmesi, dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'de hızla devam eden aşılama çalışmaları ve geniş kapsamlı teşvik paketlerinin yanı sıra Çin'de ekonomik verilerdeki iyileşme, küresel petrol talebi tahminindeki artışın ana sebepleri arasında yer alıyor. Öte yandan, talepteki toparlanma büyük petrol tüketicisi ülkelerdeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarındaki artış nedeniyle kırılgan kalmaya devam ediyor. Bu kapsamda, küresel petrol talebinin bu yıl geçen yıla göre yaklaşık 5,7 milyon varil/gün (yüzde 6,3) artışla günlük 96 milyon 700 bin varil seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor. Petrol talebinde bu yıl günlük 35 milyon 900 bin varille Asya Pasifik Bölgesi'nin başı çekmesi beklenirken, bu bölgeyi 30 milyon 300 bin varille Amerika kıtası ve 13 milyon 900 bin varille Avrupa izleyecek. KÜRESEL PETROL ARZI MARTTA ARTTI Rapora göre, küresel petrol arzı, geçen ay bir önceki aya göre 1 milyon 730 bin varil/gün artışla günlük 92 milyon 890 bin varil seviyesinde gerçekleşti. OPEC'in günlük ham petrol üretimi ise martta bir önceki aya göre yaklaşık 210 bin varil artışla 25 milyon 50 bin varile yükseldi. Bu dönemde ham petrol dışındaki diğer konvansiyonel olmayan OPEC üretimi ise günlük 5 milyon 160 bin varil olarak kayıtlara geçti. Böylece, OPEC'in toplam petrol üretimi geçen ay günlük 30 milyon 210 bin varil olarak gerçekleşti. OPEC dışı ülkelerin günlük petrol üretimi ise söz konusu dönemde yaklaşık 1 milyon 510 bin varil artışla 62 milyon 680 bin varil oldu.

14 Nisan 2021 Çarşamba

TZOB Başkanı Bayraktar, balıkçılara 'av yasaklarına uymaları' çağrısında bulundu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su ürünleri avcılığı yapan tüm balıkçıların sürdürülebilir avcılığın sağlanabilmesi için uygulanan av yasaklarına titizlikle uymaları gerektiğini bildirdi. Bayraktar, yazılı açıklamasında, 1 Eylül 2020'de başlayan balık avcılığı sezonunun tüm denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için yarın sona ereceğini ve av yasağının 1 Eylül 2021'e kadar devam edeceğini anımsattı. Bu süreçte isteyen balıkçıların, karasularının bitişiğindeki uluslararası sularda ve su ürünleri avcılık tebliğiyle getirilen düzenlemelere uyulması şartıyla uzatma ağlarıyla avcılık yapabileceği bilgisini veren Bayraktar, "Su ürünleri avcılığı konusunda bilinçli ve duyarlı vatandaşlarımızın yasak olan avcılık faaliyetlerini gördüklerinde il ve ilçe müdürlüklerimize ya da jandarmaya bildirerek, su ürünlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkıda bulunmaları gerekmektedir. Balık alırken boy yasağına aykırı avlanmış küçük balık satışına, av yasağı süresince yasak olan türlerin satışına ve balık satış yerlerinde asgari hijyen şartlarına uyulup uyulmadığına dikkat ederek balık alınması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Bayraktar, su ürünleri avcılığının son yıllarda azalma gösterdiğini, 2010 yılında 485 bin 939 ton olan üretimin 2020 yılında 363 bin 168 tona gerilediğini ifade ederek, yeteli altyapı olmadığı için ülkede açık deniz balıkçılığı yapılamadığını ve bu nedenle de av baskısının kıyılarda yoğunlaştığını kaydetti. "BALIKÇILIK SEKTÖRÜNE YÖNELİK TESİSLER KURULMALI" Su ürünleri avcılığının sürdürülebilirliği için yapılması gerekenlere de dikkati çeken Bayraktar, şu uyarıları sıraladı: "Stokları koruyucu ve geliştirici yönde kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmelidir. Su ürünleri avcılığı yapan tüm balıkçılarımızın sürdürülebilir avcılığın sağlanabilmesi için uygulanan av yasaklarına titizlikle uymaları, balık boyu, zaman, derinlik, mesafe ve av araçları ile ilgili düzenlemeler ve yasaklara riayet etmeleri, kendi geleceklerini tehlikeye atmamaları gerekmektedir. Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir. Sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç vardır. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir. Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir. Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gerekmektedir. Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır."

14 Nisan 2021 Çarşamba

Kuyumculuk sektöründe yeni dönem başlıyor

Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Kuyum Ticareti Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yaptığı yazılı açıklamada, perakende kuyum ticaretini düzenleyen söz konusu yönetmeliğe ilişkin değerlendirmede bulundu. Kuyum sektörüne yönelik düzenlemenin, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile iş birliği içinde sektör temsilcilerinin yanı sıra ilgili tarafların görüş ve katkıları alınarak hazırlandığına işaret eden Pekcan, "Düzenlemeyle kuyumculuk faaliyetlerinde hizmet kalitesinin artırılmasını, haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını ve kayıt dışılığın önlenmesini amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Pekcan, düzenlemeyle kuyumculuk faaliyetlerinin adil rekabet koşulları altında yapılmasının ve sektörün daha nitelikli hale getirilerek sağlıklı bir işleyişe kavuşturulmasının hedeflendiğini bildirdi. Yeni dönemde kuyum ticaretinin, işletmesi adına yetki belgesi alan tacirler ile esnaf ve sanatkarlar tarafından yapılacağını vurgulayan Pekcan, halihazırda faaliyette olan kuyum işletmelerinin 31 Aralık 2021'e kadar durumlarını Yönetmeliğe uygun hale getirerek yetki belgesi almaları gerektiğini kaydetti. Pekcan, yetki belgesinin, kuyum ticareti yapılan işletmenin bulunduğu yerdeki Ticaret Bakanlığı il müdürlüğü tarafından Kuyum Ticareti Bilgi Sistemi üzerinden verileceğini ifade etti. Yetki belgesi verilmesinde meslek odasına kayıtlı olma, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti ve vergi dairesine vadesi geçmiş borcu bulunmama, meslek odası ve vergi kayıtlarındaki iştigal konuları arasında kuyum ticareti faaliyeti olması gibi şartların bulunduğu bilgisini veren Pekcan, "Bunun yanı sıra yetki belgesi için ustalık belgesi sahibi olma şartı aranacak. Bu şart, kuyumcu ya da kuyum işletmesinde tam zamanlı çalışan en az bir personel tarafından yerine getirilebilecek." değerlendirmesinde bulundu. Pekcan, kuyum ticaretinin belirli nitelikleri haiz olan tacirler ile esnaf ve sanatkarlar tarafından yapılmasına ve bu işle iştigal eden kişilerin mesleki itibarının korunmasına önem verdiklerini belirterek, "Kuyum ticaretinin güvenli bir ortamda yapılmasını, bu meslekte nitelikli insan kaynağı yaratılmasını ve işletmelerde hizmet kalitesi ile tüketici memnuniyetinin arttırılmasını amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı. KUYUM İŞLETMELERİNDE TESPİH VE PERAKENDE SAAT SATIŞI SERBEST Bakan Pekcan, kuyum ticaretiyle iştigal edenlerin mesleğini icra ederken belirli ilke ve kurallara uygun hareket edeceğinin altını çizdi. Yönetmelikle kuyum işletmesinin kuyum ticaretinin yanı sıra faaliyette bulunabileceği alanların belirlendiğine dikkati çeken Pekcan, opal, akik, kuvars gibi yarı kıymetli taşlar ile bu taşlardan yapılan tespih gibi süs eşyasının perakende satış, bakım ve onarımı ile perakende saat satış, bakım ve onarımının bu faaliyetlere dahil edildiğini bildirdi. KUYUM İŞLETMELERİNDE İMİTASYON ÜRÜNLER BULUNDURULMAYACAK Yönetmelik sonrası kuyum niteliği taşımayan demo/imitasyon ürünlerin kuyum işletmelerinde bulundurulamayacağını ve bu ürünlerin satışının yapılamayacağına işaret eden Pekcan, böylelikle tüketicide yanlış algı yaratılmasının ve sektörde haksız rekabetin oluşmasının önüne geçileceğini ifade etti. Getirilen düzenlemeyle her türlü kuyum reklamında yetki belgesi numarasına ve yetki belgesindeki işletme adı veya unvanına yer verileceği, kuyum işletmesinin yanıltıcı bilgi veremeyeceği, haksız ve hukuka aykırı davranış ve ticari uygulamalarda bulunamayacağı ve kişileri yasa dışı uygulamalara teşvik edemeyeceği hususlarının kurala bağlandığını aktaran Pekcan, bu ilke ve kurallara aykırı hareket edilmesi durumunda işletmelere idari yaptırım uygulanacağını kaydetti. KUYUM TİCARETİ BİLGİ SİSTEMİ OLUŞTURULACAK Bugüne kadar yaptıkları tüm düzenlemelerde olduğu gibi ticarete ilişkin tüm süreçlerde bürokrasinin azaltılmasına yönelik büyük gayret sarf ettiklerinin altını çizen Pekcan, şu bilgileri verdi: "Kuyum ticaretinin takip ve kontrolünün sağlanması amacıyla Bakanlık tarafından Kuyum Ticareti Bilgi Sistemi oluşturulacak. Yetki belgesi verilmesi, yenilenmesi ve iptal edilmesi işlemleri bu sistem üzerinden gerçekleştirilecek. Sistem sayesinde kuyum ticaretinin mevzuata uygun olarak yürütülmesi ve bu ticarete ilişkin güncel ve doğru bilginin temin edilmesi, işlemlerin kısa süre içinde ve güvenilir bir biçimde yapılabilmesi sağlanacak.” YÖNETMELİĞE AYKIRILIK HALİNDE YETKİ BELGESİ İPTAL EDİLECEK Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilmesi durumunda Bakanlıkça verilen süre içinde aykırılığın giderilmemesi veya aynı takvim yılı içinde tekrarlanması halinde yetki belgesinin iptal edileceğini belirten Bakan Pekcan, bu durumda yetki belgesinin iptalinden itibaren iki yıl süreyle bu belgenin verilmeyeceğini ifade etti.​​​​​​​ Bakan Pekcan, bu sayede, hizmet kalitesinin artırılmasına ve tüketici mağduriyetlerinin önlenmesine katkı sağlanacağını ve sektörün mevzuata uygun faaliyet göstermeyen işletmelerden arındırılacağını kaydetti.

14 Nisan 2021 Çarşamba

Martta artan yağışlar buğdaya yaradı

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğü, kurak geçen sonbahar ve kış döneminden etkilenen hububat gelişiminin, mart ayında kar ve yağmur şeklinde alınan yağışlardan olumlu etkilendiğini bildirdi. TMO, kurak geçen sonbahar ve kış sonrası, geçen ay artış gösteren yağışlar doğrultusunda sahada hububat ve bakliyat gelişimini yerinde inceleyerek rapor hazırladı. Rapora göre, mart yağışları normaline göre yüzde 33, geçen yıla göre yüzde 9 arttı. Ülkede yazlık hububat ekilişleri devam ederken, geçen ay kar ve yağmur şeklinde alınan yağışlar bitki gelişimini olumlu etkiledi. Özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde ürün görülmeyen lokal alanlarda marttaki yağışla birlikte hububat çıktı. Buna karşın bölgede kıraç alanlarda hububat gelişimi geriden geliyor. Şanlıurfa ve Adıyaman'daki kıraç alanlarda ise yağış eksikliği nedeniyle hububat ekili alanın yüzde 15-30'unda zayıf gelişim tespit edildi. Trakya'da sararan alanlarda mart ayındaki yağış ve güneş ışığı sayesinde toparlanma görüldü. Edirne'nin kuzey kesimlerinde ise etkili soğuk nedeniyle yüzde 10 verim kaybı yaşanacağı, kuruyan tarlaların bozularak ayçiçeği ekileceği tespit edildi. Doğu Anadolu Bölgesi hariç diğer bölgelerde üst gübreleme ile hastalık, zararlı ve yabancı ot için ilaçlama çalışmaları devam ediyor. Ülke genelinde nisan ve mayıs aylarında mevsim normalleri civarında yağış görüleceği tahmin edilirken, ilk üretim tahminlerini bu ay alınacak yağış durumu belirleyecek. KIRMIZI MERCİMEK ÜRETİMİ OLUMLU GİDİYOR Raporda, bakliyat ekilişlerine ilişkin de değerlendirmelere yer verildi. Buna göre, ülkenin kırmızı mercimek üretiminin yüzde 94'ünün gerçekleştiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bitki çıkışları tamamlanırken, gelişim normal seyrinde devam ediyor. Bitki gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi bir hastalık ve zararlının bulunmadığı belirlendi. Şanlıurfa'da kırmızı mercimek ekimin yoğun yapıldığı Hilvan ve Siverek'te daha önceden yeterli yağış alınmamasından kaynaklı sorunlar marttaki yağışlarla telafi edildi. Ülke genelinde ise nohut, arpa ile buğdaydan kırmızı mercimeğe cüzi miktarda yönelim olduğu gözlenirken, ülkenin kırmızı mercimek ekili alanlarında bir önceki yıla göre yüzde 5 artış olduğu değerlendiriliyor. Türkiye'nin nohut üretiminin yüzde 66'sinin gerçekleştiği İç Anadolu Bölgesi'nde ise ekimler Konya, Akşehir, Aksaray, Eskişehir'de tamamlandı. Diğer illerde martın son haftalarında görülen yağışlardan dolayı ertelen ekimin sıcaklıkların artmasıyla toprak hazırlıklarının tamamlanarak bu ay hız kazanması bekleniyor. Ülke genelinde nohut ekim alanlarında herhangi bir olumsuzluk bulunmuyor. Tohum ekiminde kırmızı mercimek ve hububata kayma ile verimdeki kayıplar nedeniyle bir önceki yıla göre yüzde 5-10 azalış öngörülüyor.

14 Nisan 2021 Çarşamba

Türkiye'nin yaş meyve sebze ihracatı yüzde 22 artışla 774,5 milyon dolar oldu

Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçılar Birliği Başkanı Nejdat Sin, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin ocak-mart dönemindeki sektör ihracatını değerlendirdi. Türkiye'nin bu dönemde ihracatının, geçen yılın aynı dönemine göre arttığını belirten Sin, "Yılın ilk çeyreğinde Türkiye'nin yaş meyve sebze ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artışla 774,5 milyon dolara ulaştı. Elde ettiğimiz bu başarılarda verimli, kaliteli ve güvenli üretimi sürdürülebilir kılmak adına ortak akılla yürüttüğümüz çalışmalarımız etkili oluyor." ifadesini kullandı. Sin, ihracata ilişkin ülkeler bazında da bilgi vererek, şunları kaydetti: "Yılın ilk çeyreğinde en fazla ihracatı yüzde 14 artış ve 228,9 milyon dolarla Rusya'ya gerçekleştirdik. Bu ülkeyi yüzde 90 artış ve 76 milyon dolarla Irak, yüzde 17 artış ve 69,2 milyon dolarla Romanya takip etti. Aynı dönemde en fazla ihracat artışlarını kaydettiğimiz ülkeler ise yüzde 364 artış ve 22,7 milyon dolarla Suriye, yüzde 156 artış ve 6 milyon dolarla Libya, yüzde 112 artış ve 7,3 milyon dolarla Avusturya oldu. Hindistan, Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri ve Almanya pazarlarında da önemli artışlar sağladık."

13 Nisan 2021 Salı