tatil-sepeti
Türk tekstil sektörü sürdürülebilirlikte öncü olacak

Hilton İstanbul Bomonti Hotel'de düzenlenen toplantıda açıklanan plana göre, Türk tekstil sektörü kalıcı bir dönüşüm sağlayarak küresel ihracattaki pazar payını daha da artırmayı ve Avrupa Yeşil Mutabakatı normlarına üst düzey uyumu hedefliyor. Yılın ilk yarısında 6,2 milyar dolar ihracatla tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştiren ve dünyanın en büyük beşinci ihracatçısı olan tekstil sektörü, plan kapsamında atık suların geri kazanımı, sektörün enerji tüketiminin azaltılması, geri dönüşüm gibi birçok önemli konuda somut adımlar atacak. Toplantının açılış konuşmasını yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Geçtiğimiz haftalarda 12 ana maddeden oluşan Sürdürülebilirlik Eylem Planı kapsamında 'dünyayı tüketmeden, dünya için üretiyoruz' mesajını, ilan ettik ve oldukça yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Açıkladığımız hedeflerin başında sektörel eylem planları oluşturmak geliyor. Bugün öncü sektörümüz olan tekstilde, bu adımın ilk karşılığını görmekten büyük mutluluk duyuyor ve sektörümüzü bu vizyoner hamle adına tebrik ediyorum. Tekstil sektörümüzün öncülüğündeki bu hamle tüm ihracatçı sektörlerimizi teşvik edecek ve sektörel yol haritalarımız en kısa zamanda tamamlanacak." diye konuştu. Gülle, TİM Sanayide Sürdürülebilirlik Bilim Kurulu'nun, sanayide sürdürülebilir politikaların belirlenmesi ve uygulanması noktasında sektörlere rehberlik ederek, yeşil dönüşüm sürecinde kritik bir sorumluluk üstleneceğini belirterek, şunları söyledi: "ALO TİM bünyesinde Yeşil Hattı devreye alıyoruz. Firmalarımız sektör bazında yeşil dönüşümle ilgili soruların cevaplarını, TİM ve Birlik çatısı altındaki uzman ekiplerimizden alacak. Öncü olmak, bir alanda ilk olmak her zaman daha zordur. Tekstil ve hammaddeleri sektörümüz, bugün büyük bir vizyonla, sürdürülebilirlik eylem planımız çerçevesinde aksiyon alan ilk sektörümüz oldu. Eylem planımızdaki hedefleri bir bir gerçekleştirerek Türkiye’yi sürdürülebilirlik alanında marka ülke haline getireceğiz. Tüm sanayicilerimizi, üreticilerimizi, tedarikçilerimizi ve ihracatçılarımızı, doğayı ve çevreyi önceleyen bir üretim anlayışına davet ediyorum. Gelin, fabrikalarımızın eski altyapılarını yenileyelim, yıkama ve boyama suyu altyapısını ayırıp, yıkama suyunu geri kazanalım, yıkama ve boyamada daha az su kullanan teknolojileri yaygınlaştıralım, üretimde mümkün olduğunca fosil yakıtların payını azaltalım. Çocuklarımıza, gelecek nesillerimize bırakacağımız en büyük miras, temiz bir dünya, temiz bir atmosfer. Bu hepimizin boynunun borcudur." "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ RİSK DEĞİL, FIRSAT OLARAK GÖRMELİYİZ" İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz de Türk tekstil sektörünün, dünyanın en büyük 5’inci, AB’nin ise en büyük 2’nci ihracatçısı olduğunu hatırlatarak, rekabetçiliğin hızla arttığı günümüzde sektörün küresel güçlerini daha da artırabilmesi için yeni başarı hikayeleri yazmak zorunda olduğunu söyledi. Öksüz, Ticaret ile Tarım ve Orman Bakanlıklarından beklentileri olduğunu kaydederek, "Bu hedefler ancak kamu-sektör iş birliği ortak vizyonu ile başarıya ulaşabilir. Tarım ve Orman Bakanlığı ile organik pamuk üretiminin daha fazla teşvik edilmesi için pamuk prim fark desteğinin artırılması ve üretim alanlarının artırılması çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ticaret Bakanlığı ile sektörümüzün sürdürülebilirlik politikaları üzerinde ayrı bir destek mekanizması oluşturması için girişimlerde bulunuyoruz. Ham madde niteliğine sahip geri dönüştürülmüş tekstil ürünlerinin ithalatındaki zorluk, sektörümüzün yaklaşımıyla uyuşmuyor. Sektörümüzün sıfır atık yaklaşımı ve sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde geri dönüştürülmek üzere kullanılmış giyim ürünleri ithalatının, iç piyasa dinamiklerini bozmayacak şekilde Ticaret Bakanlığımızın denetimi ve kontrolüyle kolaylaştırılması gerekiyor." diye konuştu. Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Fikret Kileci, eylem planının sektörün Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecini hızlandıracağını ve küresel ticaretteki pazar payını artıracağını belirterek, “Üretim sürecinde elektriği yoğun olarak kullanan tekstil gibi ihracatçı sektörlerimizin, AB ihracatında karbon engeline takılması riski bulunuyor. Bu sektörlerimizin karbonsuzlaşması, uluslararası rekabet düzeyini korumamız açısından yüksek önemdedir. Dolayısıyla Türkiye’nin bir an evvel karbon yoğunluğu düşük bir üretim modeline geçmesi ve ekonomisini bu çerçevede şekillendirmesi gerekmektedir. Özellikle belirtmek gerekir ki bu dönüşüm, bir zorunluluk olarak değil, sürdürülebilir kalkınma için bir fırsat olarak görülmelidir." dedi. Kileci, üretimde karbonsuzlaşma süreciyle birlikte güçlenecek teknoloji ve finans sektöründe, önemli fırsatların yaratılabileceğini anımsatarak, "Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde verilecek fon fırsatından yararlanılarak, bu alandaki Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine ivme kazandırılabilir. Bizler üreticiler ve ihracatçılar olarak bu sürdürülebilir düzenin hayata geçirilmesi noktasında baş aktörler konumundayız. Sahadaki etkinliğimizin yüksek olması dolayısıyla eylem planı çerçevesinde oluşturulacak yol haritası ihracatçımızla hayat bulacaktır." şeklinde konuştu. "ÇEVREYE DUYARLI SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM TERCİH DEĞİL ZORUNLULUK" TİM Sektörler Konseyi Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Başkanı Zeki Kıvanç, Türkiye'de sürdürülebilirlik farkındalığını artırmak ve gelecek dönem uygulamalarına zemin hazırlamak adına çok önemli bir atılım yapıldığını kaydederek, "Sektörümüz, üretim ve işgücü açısından dünyadaki en büyük ve en önemli endüstrilerin başında yer alıyor. Hiç şüphesiz ki sürekli olarak gelişen fonksiyonları ve giderek artan farklı kullanım alanlarıyla gelecekte de insan hayatı için önemini korumaya devam edecektir." dedi ve şöyle devam etti: "Sürdürülebilir bir dünya, gelecek dönemin en önemli önceliklerinden biri. Bugün sadece ABD ve AB değil, dünyanın neredeyse tamamına yakını iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı topyekun bir mücadelenin hazırlığı içinde. Döngüsel ekonomi, kaynak verimliliği, dijital dönüşüm, karbon ayak izi gibi konular önümüzdeki dönemde en çok konuşacağımız konuların başında gelecektir. Çevreye duyarlı sürdürülebilir üretim Türkiye’miz ve dünyamız için tercih değil bir zorunluluktur. Türkiye sanayisinin daha temiz üretim yöntemi ve faydaları konusunda teknik kapasitesinin geliştirilmesi ve farkındalık düzeyinin artırılması için bu plan büyük önem taşımaktadır. Rekabet gücümüzü korumak, daha çok ve uzun süreli katma değer yaratmak için hazırladığımız plan çok önemli." "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PLATFORMU OLUŞTURULACAK" TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı ve Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Sultan Tepe de, “Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planını hayata geçirmek üzere Sürdürülebilirlik Platformu oluşturulacak. Platform içerisinde alt komiteler kurulacak. Ham madde ve ürün özelinde sürdürülebilir hammadde girişimlerinin teşvik edilmesi ve Ar-Ge çalışmalarının gerçekleştirilmesi sağlanacak ve üretimde sertifikalı materyallerin kullanımı ve bu kaynakların gelişimine yönelik teşvik çalışmaları yürütülecek. Organik pamuk üretiminin daha fazla teşvik edilmesi için çalışmalar gerçekleştirilecek. Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi başlığında ise tekstil tedarik zincirinde izlenebilirliği desteklemek ve şeffaflığı kolaylaştırmak amacıyla uluslararası paydaşlarla projeler geliştirilecek." dedi. Tepe şunlara vurgu yaptı: "Döngüsellik kapsamında tekstil atıklarının toplanması, ayrıştırılması, geri kazanımı ve dönüştürülmesi kapsamında yerel yönetimler ve markalar ile işbirliği çalışmaları planlanacak. Tekstil Geri Dönüşüm Merkezi Projesi'nin hayata geçirilmesi için girişimler başlatılacak. İklim çalışmalarıyla kurumlarda bilimsel karbon ayak izi ölçüm ve raporlaması ile pilot uygulamaların hayata geçirilmesi sağlanacak. Karbon emisyonu azaltmaya yönelik yol haritası hazırlanacak. Boyahane ve diğer işletmelerde su ve enerji tüketiminin asgariye indirilmesi için finansal kaynak yaratmak üzere girişimlerde bulunulacak. Son olarak kurumsal sosyal sorumluluk konusu başlığında iş sağlığı ve güvenliği risklerininin en aza indirilmesi, kadın çalışan istihdam oranının artırılması için projeler geliştirilecek." İTHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Bilici ise, Türk tekstil sektörünün sürdürülebilirlik eylen planıyla Türkiye markasına, ihracatına ve katma değerine en önemli katkılardan birini sağlamaya devam edeceğini belirtti.

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Sinema ve tiyatroda güvenli seyir

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri nedeniyle faaliyetlerine ara verilen sinema salonları, 7 aylık ayrılığın ardından yeniden sinemaseverleri ağırlıyor. İçişleri Bakanlığı’nın ilgili genelgesi ve sektör temsilcilerinin talebi doğrultusunda hazırlıklarını tamamlayan sinema salonları, yeniden kapılarını açtı. Covid-19 tedbirleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdüren sinema salonlarında, sosyal mesafe kuralına uygun şekilde bir koltuk boş bırakılarak oturuluyor ve film boyunca maske takma zorunluluğu bulunuyor. Tiyatrolar da faaliyetlerine başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Güvenle gelmeniz için sinema ve tiyatrolarımız hazır. İyi seyirler” ifadesini kullandı. EN İYİ TEMMUZ Sinema salonları, son 6 yılın en iyi temmuz vizyonuyla açıldı. Vizyona girecek yerli ve yabancı filmler için hazırlıklarını tamamlayan CGV Mars Cinema Group Pazarlama ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nurdan Ulu Horozoğlu, yaptığı açıklamada, ellerinde son 6 yılın en iyi temmuz vizyonu bulunduğunu söyledi. Horozoğlu, uzun bir aradan sonra dolu bir içerikle dönüş yaptıklarını ifade ederek, “Açılışı ’Hızlı ve Öfkeli 9’ ile yapıyoruz. ‘Black Widow’, ‘Cruella’, ‘Space Jam: Yeni Efsane’ gibi yabancı yapımların yanında Türk filmi ‘Hababam Sınıfı Yaz Oyunları’ bulunuyor. Hatta kampanya kapsamında ilk gün tüm salonlarda ücretsiz gösterilecek” dedi.

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Sanal ve hibrid çalışma modelleri

İstanbul Ticaret Odası, 27 Temmuz’da ‘Sanal ve Hibrid Çalışma Modellerine Geçişte Başarının Anahtarı’ konulu webinar düzenleyecek. Oda’nın youtube kanalından 14.00-16.00 saatleri arasında canlı olarak yayınlanacak webinarda, Deloitte İnsan Yönetimi Hizmetleri Lideri Cem Sezgin sunum yapacak.

12 Temmuz 2021 Pazartesi

1 yıl aradan sonra mobil iletişimde ilk fiziki fuar

Mobil iletişimin önemi her geçen gün artıyor. Pandemi ile beraber dünyada geçtiğimiz yıl 225 milyon kişi ilk kez mobil internete bağlandı. Böylece küresel nüfusun yüzde 51’i yani 4 milyar kişi mobil internet kullanıcısı oldu. Mobil servis hizmetlerinden yararlanan kullanıcı sayısının 2025 yılına kadar yaklaşık yüzde 80 artarak 5.9 milyara ulaşması bekleniyor. Hızla büyüyen mobil iletişim sektörü için önemli bir buluşma noktası da İspanya’nın Barselona şehrinde her yıl düzenlenen Mobil Dünya Kongresi (MWC). 3 AYRI SALONDA Geçen yıl pandemi nedeniyle açılışına 13 gün kala iptal edilen Mobil Dünya Kongresi Barselona Fuarı, bu yıl 28 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında hibrit olarak gerçekleştirildi. Önceki yıllarda 7 ayrı salonda düzenlenen fuar, bu yıl pandemi koşullarıgöz önünde bulundurularak 3 ayrı salonda katılımcılarını ağırladı. Afganistan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Bakanı Masooma Khawari, İstanbul Ticaret Odası tarafından organize edilen MWC Barselona Türkiye milli standını ziyaret etti. Afganistan’ın ihtiyaç duyduğu teknolojik ürünler ve Türkiye’den temini hususunda görüşme gerçekleştirildi. İTO ÇATISI ALTINDA Fuarın Türkiye milli katılımını yürüten İTO, 13 sektör temsilcisi ile birlikte merkezi bir konumda yer aldı. Teknopark İstanbul firmalarının da aralarında olduğu firmalar, Türkiye milli standında yeni ürünlerini ve hizmetlerini tanıtırken, yeni teknolojilerle de tanışma fırsatı yakaladı. Firmalar, ayrıca uluslararası firmalarla yüz yüze görüşme imkanı da buldu. Mobil Dünya Kongresi Barselona Fuarı 2021 kapsamında düzenlenen etkinliklerde 600 konuşmacı yer aldı. Fuar, 35 bini aşkın fiziki ve dijital profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. TÜRKİYE MİLLİ STANDINI ZİYARET Mobil Dünya Kongresi Barselona Fuarı’na, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan da katıldı. Sayan, Türkiye milli standını ziyaret ederek, katılımcı firmalarla fuar ve sektördeki gelişmeler hakkında İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Özcan Tokel’den bilgi aldı. Fuardaki Türkiye milli standını, T.C. Barselona Başkonsolosu Selen Evcit ve T.C. Barselona Ticaret Ataşesi Elif Berrak Taşyürek de ziyaret ederek, ikili görüşmeler gerçekleştirildi.

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Yabancıya konut satışında hedef yıllık 20 milyar dolar

Gayrimenkul sektörü, geçen yıl 6 milyar dolar olarak gerçekleşen yabancıya satış gelirini, 2025’te yıllık 20 milyar dolara çıkardı. Gayrimenkul yatırımlarının yüzde 20’sinin Afrika’dan, yüzde 20-25’inin Uzakdoğu’dan gelmesi bekleniyor. Gayrimenkul İhracatı 2025 Stratejik Eylem Planı’nın açıklandığı toplantıda konuşan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ahmet İhsan Erdem, “2003’ten bu yana toplamda 225 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çektik. Bunun 57 milyar dolarlık kısmı gayrimenkul yatırımlarından oluşuyor” dedi. Erdem, Mütekabiliyet Yasası, vatandaşlık hakkı gibi önemli gelişmelerle uluslararası yatırımcılara gayrimenkul satışında ciddi ivme yakalandığını anlattı. UZAKDOĞU VE AFRİKA Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal, 2020’de yabancıya 6 milyar dolarlık satış yapıldığını belirterek, 2025’te bu rakamı yıllık 20 milyar dolara taşıyacaklarına inandıklarını söyledi. Akbal, şöyle konuştu: “2025’te yurt dışı gayrimenkul yatırımlarının yüzde 20’sinin Afrika’dan, yüzde 20-25’inin Uzakdoğu’dan, geri kalanının ise Orta Asya, Avrupa ve MENA bölgesinden geleceğini düşünüyoruz. Orta Asya, Uzakdoğu ve Afrika satışlarını hatırı sayılır seviyede artırmayı hedefliyoruz.” Salgına rağmen Türkiye’den konut talebinin bu yıl da artmaya devam ettiğini anlatan Akbal, “Türkiye’de gayrimenkul satın alanların memnuniyet oranı yüzde 83.2 gibi oldukça yüksek bir seviyede” dedi. İHRACAT SAYILSIN İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise GİGDER’in 2025 için koyduğu 20 milyar dolarlık gayrimenkul yatırımı hedefinin mütevazı olduğunu belirterek, “Biz, 2025 için, İstanbul’da birim fiyatı 250 bin dolar olmak üzere, 40 bin konut satarak, 10 milyar dolarlık yabancı yatırım geliri hedefliyoruz” dedi. Gayrimenkul alan yabancının yaptığı harcamalardan bahseden ve konutla birlikte yatırımın halka halka arttığını dile getiren Avdagiç, Türkiye’de gayrimenkul alan yabancıların çok büyük kısmının aynı zamanda bu ülkenin gönüllü bir elçisi olduğunu söyledi. Avdagiç, yabancıya gayrimenkul satışından sağlanan gelirin çok önemli olduğunu belirterek, “Bu faaliyetin ihracat olarak sayılmasını istirham ediyoruz” diye konuştu.

12 Temmuz 2021 Pazartesi