Kreatif endüstriler çarkları hızlandırıyor

HABER: BARIŞ CABACI Son yıllarda ülke ekonomilerine ve firmalara katkı sağlayan farklı endüstriler ortaya çıktı. Bunlardan biri de özgün fikirlerden üretilen yaratıcı endüstriler oldu. Yaratıcı endüstri terimi, ilk kez 1994 yılında Avusturya’da yayınlanan ‘Yaratıcı Ulus’ başlıklı hükümet bildirisinde karşımıza çıktı. 1997’de ise İngiltere’de yaratıcı endüstriler görev birimi oluşmasıyla tam manasıyla hayatımıza girdi. Bu endüstri ile daha dinamikleşen iş dünyası, yatırımlarını da kreatif fikirlere yönlendirdi. Firmalar, yaratıcı endüstrilere yaptığı yatırımlarla hem yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye hem de kaynaklarını daha verimli kullanmaya başladı. FİNANS VE KİMYAYI GEÇTİ Almanya gibi sanayisi gelişmiş ülkelerin yaratıcı endüstrilere yaptığı yatırımların sanayi yatırımlarına eşit olduğu gözleniyor. Bu ülkelerin yaratıcı endüstrilere yaptığı yatırım, finans ile kimya sektörlerine yönelik yatırımları geçti. Yaratıcı endüstriler tüm ülkelerin GSYİH’sinin 2.6 trilyon dolardan (yüzde 3) fazlasını oluşturuyor. İngiltere ise yaratıcılık endüstrisinden yaklaşık 140 milyar dolar gelir elde ediyor. İTO’NUN GÜNDEMİNDE Yaratıcı endüstrilerin getirilerine üyelerinin dikkatini çekmek için İstanbul Ticaret Odası da ‘Yaratıcı Ekonomi Yaratıcı Endüstri’ konulu bir webinar düzenledi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, İstanbul’un UNESCO tarafından belirlenen yaratıcı şehirler arasında olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Her ilimizin ayrı yaratıcılık alanları var. UNESCO’nun yaratıcı şehirler listesinde Gaziantep, Afyonkarahisar ve Hatay gastronomi alanında, İstanbul tasarım alanında, Kütahya zanaat-halk sanatları alanında ve Kırşehir müzik alanında seçilen yaratıcı şehirlerimiz.” Pandemiyle birlikte dijital teknolojilerin endüstrilerin yaşamlarını sürdürmesi için hayati bir önem taşıdığının anlaşıldığını vurgulayan Üstün, yaratıcı endüstrilerin dijital kullanıma entegre edilmesi gerektiğini belirtti. Bu noktada yeni tasarım ve fikirlere ihtiyaç duyulduğunu anlatan Üstün, “Yaratıcı endüstriler büyük ülkelerin ekonomi çarklarını da döndürüyor. O nedenle KOBİ’ler bu alanda faaliyetlerini artırmalı” dedi. VERİLER ÜZERİNDEN KALKINMA Toplantıya konuşmacı olarak katılan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçe Dervişoğlu Okandan ise kültür-sanat verilerine ulaşılması ve bu sektörün ekonomik büyüklüğünün belirlenmesi noktasında daha önce büyük sorunlar yaşandığını söyledi. “İstanbul Ticaret Odası’nın NACE kodlarını meslek gruplarına göre daha detaylı ayırması sonucunda artık bu verilere rahatlıkla ulaşılabiliyor” diyen Okandan, sektörlerin verilere dayalı yatırım yapması gerektiğinin altını çizdi. YARATICI ENDÜSTRİ KOMİTESİ KURULMALI Türkiye’nin dizi sektöründe ABD’den sonra en fazla tanınan ülke olduğunu hatırlatan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, “TOBB bünyesinde kültür-sanat ve spor alanında sektör meclisinin oluşması için bir talebimiz olmuştu. Ayrıca yaratıcı endüstriler komitesi kurulması için çalışmalarımız sürüyor” dedi. KOBİ’LER DE ODAKLANMALI YEKON Başkanı Sertaç Ersayın, bacalı endüstrilerin yüksek maliyet ve yatırım gerektirdiğini hatırlatarak, “Bu nedenle KOBİ’lerin yaratıcı endüstrilerin önemini anlaması için geleceğe odaklanması gerekir” dedi. Ersayın, YEKON’un amacının fikri ve sınai mülkiyete tabi yaratıcı endüstrileri bir araya getirmek olduğunu söyledi. TELİF UYGULANSIN Toplantının bir diğer konuşmacısı olan İKSV Tasarım Direktörü Deniz Ova, yaratıcı endüstrilerin aslında tek bir çatı altında çalıştığını belirtti. KOBİ’lerin ürünlerinin tasarımlarıyla sürdürülebilirliklerini ve cirolarını artıracağını söyleyen Ova, kültür-sanat sektörünün dijitale tamamen entegre edilmesinin zor olduğuna dikkat çekti. Ova, şöyle konuştu: “Kültür ekonomisiyle yaratıcı endüstri ekonomisi iç içe. Yaratıcı endüstriden çıkan ürünler hukuki olarak daha çok korunmalı. Yaratıcı endüstrilere, yaratıcı telif uygulanmalı.” TASARIMDA YARATICI ŞEHİRLER İstanbul Buenos Aires Berlin Montreal Şanghay Torino Budapeşte Detroit Cape Town Dubai Kaynak: UNESCO GASTRONOMİDE YARATICI ŞEHİRLER Gaziantep Tucson Afyonkarahisar Florianopolis Alba Östersund Parma Bendigo Hatay YARATICI ENDÜSTRİLER Mimarlık Reklam Performans sanatları Görsel sanatlar Yayıncılık Film ve dizi içerikleri Moda, grafik ve endüstriyel tasarımlar Oyun ve program yazılımı Gastronomi

26 Nisan 2021 Pazartesi

Kovid-19'un etkili olduğu geçen yıl seyahat için 32,3 milyar lira harcandı

Türkiye İstatistik Kurumu, geçen yılın dördüncü çeyreği ve 2020 yılı "Hanehalkı Yurt İçi Turizm" verilerini açıkladı. Buna göre, geçen yılın son çeyreğinde, yurt içinde ikamet eden 5 milyon 977 bin kişi seyahat etti. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydıyla ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 44 azalarak 7 milyon 189 bin oldu. Geçen yılın son çeyreğinde seyahate çıkanlar, 62 milyon 658 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 8,7, seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 805 lira oldu. Yıllık bazda değerlendirildiğinde, toplam seyahat sayısı bir önceki yıla göre yüzde 45,2 azalarak 42 milyon 847 bin olarak kayıtlara geçti. 2020'de seyahate çıkanların yaptıkları toplam geceleme sayısı bir önceki yıla göre yüzde 26,4 düşüşle 469 milyon 91 bin oldu. Ortalama geceleme sayısı 10,9 geceyi, seyahat başına ortalama harcama 753 lirayı buldu. HARCAMALAR AZALDI Yerli turistlerin yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları söz konusu çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26,2 azalışla 5 milyar 787 milyon 703 bin liraya geriledi. Seyahat harcamaları, kişisel veya paket tur harcamaları olarak yapıldı. Bu harcamaların yüzde 97'sini 5 milyar 612 milyon 429 bin lirayla kişisel harcamalar, yüzde 3'ünü ise 175 milyon 274 bin lirayla paket tur harcamaları oluşturdu. Yurt içindeki seyahatlerde yapılan toplam harcamalar, 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 34,1 azalarak 32 milyar 250 milyon 278 bin lira oldu. Bu harcamaların yüzde 94,2'si 30 milyar 369 milyon 370 bin lirayla kişisel harcamalar, yüzde 5,8'i ise 1 milyar 880 milyon 908 bin lirayla paket tur harcamaları oldu. Son çeyrekte yapılan seyahat harcamalarının 2019'un aynı çeyreğine göre değişim oranları incelendiğinde, en fazla azalış yüzde 62,6 ile paket tur harcamalarında, yüzde 41 ile giyecek ve hediyelik eşya harcamalarında ve yüzde 38,9 ile seyahat öncesi yapılan harcamalarda görüldü. Yıllık seyahat harcamalarında da en fazla azalış yüzde 54,2 ile seyahat öncesi yapılan harcamalarda, yüzde 52,6 ile paket tur harcamalarında ve yüzde 44,7 ile giyecek ve hediyelik eşya harcamalarında gerçekleşti. YAKINLARI ZİYARET İLK SIRADA Geçen yıl son çeyrekte yakınları ziyaret amacıyla yapılan seyahatler yüzde 69,1 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 17,2 ile "gezi, eğlence, tatil" ve yüzde 4,8 ile "sağlık" izledi. Seyahate çıkış amaçları yıllık olarak değerlendirildiğinde, yüzde 65,7 ile "yakınları ziyaret" birinci sırada yer alırken, ikinci sırada yüzde 25 ile "gezi, eğlence, tatil", üçüncü sırada ise yüzde 4,2 ile "sağlık" amacıyla yapılan seyahatlerin yer aldığı görüldü. Geçen yılın son çeyreğinde seyahate çıkanlar 40 milyon 127 bin geceleme sayısıyla en çok "arkadaş veya akraba evinde" kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 17 milyon 848 bin gecelemeyle "kendi evi" yer alırken, "otel" 2 milyon 740 bin geceleme sayısıyla üçüncü sırada kayıtlara geçti. Konaklama türleri yıllık olarak değerlendirildiğinde, seyahate çıkanlar 311 milyon 562 bin geceleme sayısıyla en çok "arkadaş veya akraba evinde" kaldı. Bunu 112 milyon 748 bin gecelemeyle "kendi evi", 18 milyon 878 bin geceleme sayısıyla "otel" takip etti.

22 Nisan 2021 Perşembe

Çilek ihracatı, yılın ilk çeyreğinde yüzde 333 arttı

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye'nin çilek ihracatının yılın ilk çeyreğinde yüzde 333 artışla 4 milyon 307 bin dolara yükseldiğini bildirdi. Hayrettin Uçak, yaptığı yazılı açıklamada, çilek üretiminde ve ihracatında Ege Bölgesi'nin öncü olduğunu belirtti. Geçen yılın ilk çeyreğinde Türkiye'den 993 bin dolarlık çilek ihracatı yapıldığını anımsatan Uçak, şu değerlendirmelerde bulundu: "2021'in ilk üç ayında Türkiye geneli çilek ihracatımız, yüzde 333 artarak 4 milyon 307 bin dolara, Ege Bölgesi'nde ise yüzde 160 artışla 839 bin dolara ulaştı. Geçen senenin aynı döneminde, 15 ülkeye çilek ihraç ederken şu an ülke sayısını 29'a çıkardık. 2020 yılında 25 bin 600 ton taze çilek karşılığında, 24 milyon 590 bin dolarlık gelir elde ettik. İhracatın yüzde 60'a yakını Rusya'ya gerçekleşirken Rusya'yı Romanya, Irak ve Gürcistan takip etti. Özellikle Romanya'ya çilek ihracatında 2019'a göre yüzde 188 oranında artış yaşadık. 2021 için hedefimiz ihracatımızı 40 milyon dolara çıkarmak." Geçen yıl, 22 bin 620 ton dondurulmuş çilek ihraç edilerek 45 milyon 423 bin dolarlık döviz girdisi sağlandığını ifade eden Uçak, dondurulmuş çilek ihracatında ABD, Almanya, Kanada ve İngiltere'nin başı çektiğini aktardı. Kurutulmuş ve yeniden tatlandırılmış çileğin de ihraç edildiğini belirten Uçak, "2020 yılında kurutulmuş çilek ihracatımız 8 milyon 327 bin dolar tutarında gerçekleşti. Kurutulmuş çileğin ortalama birim fiyatı ise 4 doların üzerinde seyretti. En fazla ihraç edildiği ülkeler ise ABD ve İngiltere oldu." bilgisini paylaştı. ​​​​​​

21 Nisan 2021 Çarşamba

Tarım ve Orman Bakanlığı sağladığı desteklerle organik üretim ve tüketimi artırıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, Türkiye genelinde, toprakların ıslahı ve korunması, organik gübreleme ile iyi tarım uygulamalarına yönelik çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Bakanlık, mera, yaylak ve kışlakların ıslah edilerek otlatma kapasitelerinin artırılması, ot kalitesinin iyileştirilmesi, toprak muhafaza tedbirleri uygulayarak erozyonun önlenmesi amacıyla mera ıslah ve amenajman projeleri gerçekleştiriyor. Bu kapsamda, 2000 yılından bu yana 12 milyon 963 bin 566 dekar alanda toplam 1936 mera ıslah ve amenajman projesi yapıldı. Sadece son 2 yılda 2 milyon 915 bin 78 dekar alanda 260 mera ıslah ve amenajman projesinin uygulamasına başlandı. 2,5 YILDA 14 MİLYON LİRA TOPRAK ANALİZİ DESTEĞİ VERİLDİ İyi tarım uygulamaları, çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretim yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile güvenilir ürün arzının sağlanması açısından en önemli tarımsal çalışmalardan biri olarak gösteriliyor. İyi tarım faaliyetleri kapsamında Türkiye'de üretimi yapılan 152 çeşit ürün bulunuyor. Bakanlık tarafından 2008'de destek kapsamına alınan iyi tarım uygulamalarında bitkisel üretim için bugüne kadar toplam 1,5 milyar lira ödeme yapıldı. Organik tarıma yönelik Bakanlığın gerçekleştirdiği çalışmalar sonucu uygulama alanlarında önemli artışlar kaydedildi. 2006'dan bugüne kadar 1,6 milyar lira organik tarım desteği ödemesi yapıldı. Geçen yıl 354 bin hektar alanda 235 ürün çeşidinde yaklaşık 1,6 milyon ton organik üretim kayıtlara geçti. Gereğinden fazla gübre kullanımının önlenmesi, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesinin önüne geçilmesi ve böylece bitkilerde toksik etkilerin azaltılması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında da çiftçilere, toprak analizine dayalı gübre kullanım bilinci kazandırmak ve toprakların verimliliğini sürdürülebilir kılmak amacıyla çeşitli destekler sağlandı. Bu kapsamda, 2005'ten geçen yıl sonuna kadar olan dönemde 660 milyon lira, son 2,5 yılda ise 14 milyon lira toprak analizi desteği verildi. GEÇEN YIL 2,1 MİLYON DEKAR ALAN TARIMA KAZANDIRILDI Türkiye, topraklarının yüzde 80'inde organik madde miktarı yüzde 3'ten az olan ülkeler arasında yer alıyor. Organik madde miktarının azlığı toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik içeriğini olumsuz etkiliyor. Bu açıdan Türkiye'de sürdürülebilir toprak yönetiminin en önemli uygulamalardan biri gübreleme olarak değerlendiriliyor. Organik gübre kullanımı toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını düzeltmeye yardımcı oluyor ve aşırı kimyasal gübre kullanımıyla oluşabilecek kirlenmenin önüne geçiyor. Bakanlık tarafından sektörün önünü açan yasal mevzuat ve destekleme uygulamalarıyla organik gübre kullanımının üretimi son yıllarda artıyor. Bu çerçevede halen 430 firma 1,5 milyon ton kurulu kapasiteyle faaliyet gösteriyor. Destekleme uygulamalarıyla organik gübre tüketimi 2019'da 220 bin ton iken geçen yıl yüzde 70 artışla 375 bin tona çıktı. Türkiye'de dışa bağımlılığın azaltılması, kaynak kullanımının artırılması ve toprak sağlığının korunması amacıyla Bakanlık tarafından ilk defa 2019 yılında katı organik gübre kullanan üreticiye gübre desteğine ek olarak dekar başına 10 lira destekleme ödemesi yapılmaya başlandı. Geçen yıl bu destek yüzde 100 artırılarak dekar başına 20 liraya yükseltildi. Bu kapsamda, yaklaşık 44 bin çiftçiye 440 bin hektar alanda 165 bin ton katı organik gübre için 80 milyon lira ödeme planlandı. Bakanlık tarafından bitkisel üretimin artırılması kapsamında atıl/boş/nadas alanlarının tarımsal üretime kazandırılmasına yönelik de çeşitli faaliyetler yürütülüyor. Bu kapsamda geçen yıl, 371 bin dekar alan tarımsal üretime kazandırılarak toplam işlenen alanlar 23,1 milyon hektara yükseltildi.

21 Nisan 2021 Çarşamba

Enerji santrallerinde 'hibrit' düzenlemesi güneş sektörünü hareketlendirecek

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan, hibrit elektrik üretim santrallerinde yardımcı kaynak alanının santral sahası dışında yapılmasına imkan tanıyan yeni düzenlemeyle, hibrit santral projelerindeki güneş santrallerinin sayısının artacağını belirtti. Erkan, yazılı açıklamasında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun elektrik piyasası önlisans ve lisanslara konu üretim tesislerinin santral sahalarının belirlenmesine yönelik kurul kararına ilişkin değerlendirmede bulundu. Yeni düzenlemeyle birden fazla kaynağın kullanılabildiği hibrit elektrik üretim santrallerinde, ihtiyaç duyulması halinde yardımcı kaynak alanının santral sahası dışında belirlenebileceğini aktaran Erkan, hibrit santral projelerindeki güneş santrallerinin sayısının artacağını ve sektörün ivme kazanacağını kaydetti. Erkan, birçok enerji yatırımında güneş santrallerinin yardımcı veya destekleyici kaynak olarak görülebileceğine dikkati çekerek, "Hibrit düzenlemeleri sayesinde mevcut santrallerin altyapıları kullanılarak yeni güneş enerjisi yatırımlarının yapılabilecek olması, genelde yenilenebilir enerji, özelde ise güneş enerjisi yatırımlarının ülkemiz için stratejik değerinin daha da artmasını sağlamış durumdadır." ifadelerini kullandı.

21 Nisan 2021 Çarşamba