EPDK'den pompa ve tabela fiyatı uyumsuz akaryakıt bayilerine inceleme

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) konuya ilişkin yapılan açıklamada, Kurum bütün bayileri uyararak fiyat panosu ile pompa fiyatları arasında uyumsuzluk tespit edilmesi halinde gereken adımların hızla atılacağı bildirildi. Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, uyarılan bayilerin aynı hatayı tekrar etmesi halinde kapılarına 2 ay süreyle kilit vurulacağını ifade etti. Tüketicilerin en etkili denetçiler olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Onlardan gelecek her şikayet bizim için çok değerli. 13 binden fazla bayii yurt çapında hizmet veriyor. Yasal düzenlemelere aykırı ve gayriahlaki yollara başvuranları el birliğiyle sektörümüzden temizleyeceğiz. Biz bunu yalnızca fiyat tabelası üzerinden basit bir algı oyunu ya da gayriahlaki bir pazarlama kurnazlığı olarak görmüyoruz. Bu, aynı zamanda göz göre göre tüketicilerimizi kandırarak haksız kazanç elde etme girişimidir. Derhal inceleme başlattık. 13 bin bayii arasında sayısı 3-5 de olsa kimsenin sektörümüze böyle bir leke sürmesine izin vermeyeceğiz. Böyle kötü niyetli istasyon işletmecileri ya kendilerini düzeltecek ve etik şekilde hizmet verecek ya da sektörümüzde kendisine yer bulamayacak." Yılmaz, bir bayinin, dağıtım şirketinin tavsiye ettiği fiyatın üzerinde akaryakıt satması halinde açacakları soruşturma sonucunda 735 bin liraya kadar idari para cezası ödemek zorunda kalacağı uyarısında bulundu. ​​​​​​​

24 Ağustos 2021 Salı

Zorunlu deprem sigortasının kapsamının genişletilmesi çalışmalarına başlandı

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (SEDDK) yapılan açıklamaya göre, geçen aylarda Türkiye'de meydana gelen sel felaketleri zorunlu deprem sigortasının kapsamının genişletilmesini gündeme getirdi. Bu çerçevede, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından sunulan ve deprem riskine karşı teminat sağlayan zorunlu deprem sigortasının kapsamının genişletilmesi planlanırken, bu yöndeki çalışmaların ilgili tüm kurum ve kuruluşların görüş ve değerlendirmeleri dikkate alınarak en kısa sürede tamamlanması hedefleniyor. Açıklamaya göre, Türkiye'de zorunlu deprem sigortası teminatı 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu gereği münhasıran DASK tarafından veriliyor. Aynı kanun gereği, sigorta şirketlerince teminat verilememesi durumunda deprem, sel, yer kayması, fırtına, dolu, don, çığ düşmesi ve benzeri doğal afetler için de DASK tarafından sigorta veya reasürans teminatı verilebiliyor. DASK tarafından bu teminatların hangilerinin verileceği hususu ise Cumhurbaşkanı tarafından belirleniyor. İklim değişiklikleri ile birlikte dünyayı etkisi altına alan ve gelecek yıllarda artan bir ivmeyle devam etmesi beklenen doğal afetlerin sebep olduğu ve olacağı ekonomik kayıpların kurumlar özelinde nihai çözüme kavuşturulması beklenememekle birlikte bütüncül bir politika ile hareket edildiğinde, bu kayıpların en aza indirilmesinde sigorta büyük rol oynuyor. Bu anlamda DASK, sigortalıların tek başlarına karşılayamayacakları zararları havuz yapılanması aracılığıyla bireyler arasında paylaştırırken, katastrofik risklerin doğurduğu zararları en aza indirmede kritik bir rol üstleniyor. SEDDK yetkilileri, geçen aylarda Türkiye'de meydana gelen sel felaketlerinin, DASK bünyesine dahil edilebilecek diğer doğal afet türlerinin neler olabileceği konusunu da gündeme getirdiğini, bu anlamda kamu yararı gözetilerek başta sel olmak üzere diğer doğal afet türlerinin de ek teminat olmak üzere zorunlu deprem sigortasına entegre edilmesi ile bütüncül bir zorunlu doğal afet sigortasının tasarımına ilişkin çalışmaların başlatıldığını ve mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasının planladığını belirtiyor.

24 Ağustos 2021 Salı

Ayçiçeği üreticisi alımda kilogram başına 6 lira fiyat bekliyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve İpsala Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Darcan, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı ve ilçe ziraat oda başkanlarından oluşan Edirne Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu üyelerinin katılımıyla ayçiçeği üreticisinin fiyat beklentisiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Darcan, burada yaptığı konuşmada, ayçiçeği fiyatlarındaki belirsizliğin üreticiyi tedirgin ettiğini söyledi. Girdi fiyatları göz önüne alınarak ayçiçeği alım fiyatının belirlenmesi gerektiğini ifade eden Darcan, "Ayçiçeği alım fiyatlarının kilogramda 6 lira olmasının, önümüzdeki yıl tekrar ayçiçeği ekimini cazip hale getireceği ziraat odalarımız tarafından öngörülmüştür." dedi. Darcan, çiftçinin, ayçiçeği fiyatlarındaki beklentisinin karşılanmaması durumunda gelecek yıl kanola ekimine yöneleceğini, ekim alanı azalan ayçiçeği ile birlikte gelecek sezon bitkisel ham yağ açığının daha da artacağını savundu. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı da ayçiçeği hasadı başlayan kentte, erken ekilen bölgelerde verimin iyi olduğunu ancak geç ekilen yerlerde durumun iç açıcı olmadığını belirtti. Fiyatlar konusunda gerekli müdahalenin yapılmasının elzem olduğunu vurgulayan Arabacı, "Geçtiğimiz yıllarda hasat döneminde uygulanan gümrük vergisinin bir an önce bakanlığımızın müdahalesiyle devreye sokulup, üreticilerimizin ezdirilmemesini bekliyoruz. İnşallah kısa zamanda bu haberi alırız. Bakanlığımız gerekli müdahaleyi yapar ve gümrük vergisini belirli bir miktar artırırsa üreticilerimizin fiyat beklentisini karşılayacağını düşünüyorum." diye konuştu. Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk de bu yıl 40-45 dereceye varan hava sıcaklıklarının yağ oranlarının düşmesine sebep olduğunu, küresel iklim değişikliğinin gıda fiyatları içinde en çok ayçiçeğini etkilediğini belirtti. Uzunköprü Ziraat Odası Başkanı Yıldız Kılıç ise bu yıl verimlerin de düştüğü göz önüne alınarak fiyatın belirlenmesi gerektiğine işaret etti.

24 Ağustos 2021 Salı

Restoran ve kafeler için e-Adisyon dönemi başlıyor

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından, e-Belge uygulamalarına yenileri eklenmeye devam ediyor. Kağıt kullanımının azaltılması ve dijitalleşmenin yaygınlaştırılması olan e-Belge e-Uyum (e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter, e-irsaliye, e-SMM gibi) uygulamaları sayesinde, işletmeler zaman, para ve iş yükünden tasarruf elde ederken, ticari iş süreçlerini etkin ve verimli bir şekilde yönetiyorlar. e-Dönüşüm sürecinde sıradaki belge olarak e-Adisyon geliyor. e-Adisyon yeni bir belge türü olmayıp, masada servis yapan hizmet işletmelerinin, kağıt ortamda düzenledikleri adisyon belgelerinin, elektronik ortamda “e-Adisyon” olarak düzenlenmesidir. 185, 200, 298 ve 299 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca, masada servis yapılan ve gerçek usulde (bilanço veya işletme hesabı esasına göre) vergilendirilen; lokanta, kafeterya, pastane, bar, gazino gibi masada servis yapan hizmet işletmelerinin, önümüzdeki dönemde e-Adisyon’a geçmeleri planlanıyor. Uygulama, hizmet sektörünün iş süreçlerini kolaylaştırmayı hedefliyor. Diğer e-Belge e-Uyum uygulamalarında olduğu gibi, e-Adisyon’da da belgenin elektronik ortamda düzenlenmesi, muhafaza ve ibraz edilebilmesi, belgenin GİB’e elektronik ortamda iletilmesi ve yine elektronik ortamda arşivlenmesi gibi süreçler yer alıyor. E-ADİSYON’A GEÇME AŞAMALARI NELERDİR? e-Adisyona geçecek olan bir hizmet işletmesinin, öncelikle e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya dahil olması gerekiyor. Ardından, Tebliğ’deki usul ve esaslara uygun olarak gerekli hazırlıkların yapılması gerekiyor. Sonrasında, e-Adisyon uygulamasına geçebilmek için başvuru aşamasına geçiliyor. İşletmeler, e-Belge e-Uyum uygulamalarına genellikle özel entegratör yöntemi ile geçiyorlar. Uyumsoft, 25 yıllık tecrübesi ile 50 binin üzerindeki müşterilerine katma değerli servisler sunarak, onların uçtan uca tüm iş süreçlerini mekan bağımsız yönetmelerini sağlıyor. Müşteri memnuniyetini, kesintisiz hizmet, 7/24 destek, hızlı aktivasyon, ücretsiz eğitimleri ve zengin ürün çeşitliliği ile sağlamaya devam ediyor. Uyumsoft’un dijital dönüşüm uzmanları tarafından e-Adisyon hakkında detaylı bilgiler veriliyor. Covid-19 önlemleri kapsamında, birçok lokanta, kafeterya, bar vd işletmelerde, tablet uygulaması kapsamında, karekod ile ürün seçimi ve mobil cihazlarla menü sunumu gibi dijitalleşme çalışmalarına başlandı. Tebliğ kapsamında, işletmeler e-Adisyon belgelerini de bu cihazlar üzerinden gerçekleştirebilecek. Ayrıca, 30 Temmuz 2021 tarihinde GİB tarafından e-Adisyon belgesi teknik kılavuzu yayınlandı. Burada, e-Adisyon belgesinin oluşturulması, mali mühür ile zaman damgalı imzalanması, oluşturulan raporların GİB sistemine aktarılması gibi süreçlere dair, yazılım geliştirecek olan kişi ve kurumların çalışmalarını yaparken ihtiyaç duyacakları teknik bilgiler detaylı şekilde yer alıyor. E-ADİSYON BELGESİNDE HANGİ BİLGİLER BULUNUYOR? Gerçek usulde vergilendirilen hizmet işletmeleri tarafından sunulan hizmetin veya emtianın cins ve miktarını göstermek amacıyla düzenlenen adisyon belgeleri, e-Adisyon uygulamasına dahil olan mükellefler tarafından müşteriden sipariş alınırken Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen asgari bilgileri ihtiva edecek içerikte ve belirlenen belge formatında elektronik ortamda düzenlenecektir. Lokanta, pastane, kafeterya, bar, gazino gibi bir hizmet işletmesine, müşteri geldiğinde, açılacak olan e-Adisyon belgesinin, müşterinin masasında kağıt çıktısının bulundurulması zorunlu olmayıp müşteri ödemesinin yapılması sırasında, eş zamanlı olarak, e-Fatura’ya veya e-Arşiv Fatura’ya veya yeni nesil ÖKC’lerde düzenlenecek perakende satış fişine dönüştürülmesi gerekiyor. e-Adisyon belgesinin üzerinde yer alması gereken bilgilere baktığımızda şunları söyleyebiliriz; öncelikle hizmet işletmesinin unvanı, TCKN/VKN‘si, vergi dairesi ve adresi yer alıyor. Belgenin düzenlenme tarihi, saat ve dakika olarak zamanı ve e-belge numarası bulunuyor. Müşteriye sunulacak olan hizmetin veya ürünün adı ve miktarı yazılıyor. Hizmetin tamamlanması ile birlikte, e-Fatura, e-Arşiv Fatura veya ÖKC’lerde düzenlenecek satış fişinde KDV hariç ve dahil toplam hizmet tutarı bulunuyor. Düzenlenecek e-Adisyon belgesinin ilintili olacağı e-Fatura ve e-Arşiv Faturası’nın tekil numarası veya perakende satış fişinin düzenlendiği ökc’nin cihaz sicil numarası yer alıyor.

24 Ağustos 2021 Salı

Otomobilde ÖTV’ye matrah ayarı

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile binek otomobiller için oranlara esas ÖTV matrahlarında değişikliğe gidilirken, yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 85 bin liradan 92 bin liraya, yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 130 bin liradan 150 bin liraya çıkarıldı. Ayrıca 1800 cc’yi geçmeyen hibrit motorlu araçlarda da yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiği 85 bin liradan 114 bin liraya, yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 135 bin liradan 170 bin liraya yükseltildi. CARİ AÇIK VE ENFLASYON Özellikle yerli otomobillerin yoğun olduğu kategorilere yönelik düzenlemenin, bazı otomobil fiyatlarına indirim olarak yansıması bekleniyor. Yerli otomobillerin yoğun olduğu kategorilerde yapılan matrah artırımıyla bu segmentte fiyatların düşmesi ve dolayısıyla tercihlerin bu otomobillere kayarak cari açığın azaltılması amaçlanıyor. Ayrıca düzenlemenin, söz konusu kategorideki otomobil fiyatlarının düşmesi sonucu enflasyona da olumlu katkı sağlaması hedefleniyor. Yeni matrah eşikleri kapsamında, otomotiv fiyatlarında 5 bin lira ile 50 bin lira arasında değişen miktarlarda indirim imkanı da sağlanmış oldu. DEĞİŞEN TUTARLARDA İNDİRİM Motor silindir hacmi 1600 cc altı otomobillerde vergiler dahil satış fiyatı 328 bin 602 liranın üstünde olan otomobillerin fiyatında herhangi bir değişiklik olmazken, yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiğinin 85 bin liradan 92 bin liraya çıkarılmasıyla vergiler dahil satış fiyatı 145 bin 400 lira ile 162 bin 840 lira arasında olan otomobillerin fiyatının 5 bin lira ile 17 bin lira arasında değişen tutarlarda düşeceği tahmin ediliyor. Aynı şekilde yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiğinin 130 bin liradan 150 bin liraya çıkarılması neticesinde de vergiler dahil satış fiyatı 230 bin 100- 318 bin 600 lira olan otomobillerin fiyatının 26 bin liradan 50 bin liraya kadar değişen tutarlarda inmesi bekleniyor. YERLİYE YÖNELİM Öte yandan, motor silindir hacmi 1600 santimetreküpün üstündeki otomobillerin neredeyse tamamı ithal otomobillerin orana esas matrahlarında herhangi bir değişiklik yapılmadı. Böylece maliye politikası değişikliğiyle yüksek fiyatlı ithal otomobillere olan talebin, düşük ÖTV oranına tabi otomobillere yönelmesi hedeflendi. Böylece daha az yüksek fiyatlı otomobil ithal edilmesi, yerli otomobil satışının artması, cari açığın azalması bekleniyor. ÜRETİMDE İLK 7 AY KARNESİ Otomotiv Sanayii Derneği, 2021 yılı Ocak-Temmuz dönemine ilişkin verilerini açıkladı. Söz konusu dönemde toplam üretim yüzde 11 ve otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2 oranında arttı. Bu dönemde, toplam üretim 705 bin 79 adet, otomobil üretimi ise 449 bin 550 adet düzeyinde gerçekleşti. 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31 artarak 461 bin 730 adet oldu. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 27 oranında arttı ve 346 bin 636 adet olarak gerçekleşti. İHRACAT GAZA BASTI Ticari araç grubunda, 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde üretim yüzde 30 seviyesinde artarken, ağır ticari araç grubunda yüzde 56 oranında, hafif ticari araç grubunda yüzde 28 oranında arttı. 2020 yılı Ocak-Temmuz dönemine göre ticari araç pazarı yüzde 95, hafif ticari araç pazarı yüzde 40 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 112 arttı. 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 7 oranında artarken, otomobil ihracatı yüzde 3 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam ihracat 512 bin 320 adet, otomobil ihracatı ise 322 bin 874 adet düzeyinde gerçekleşti. 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 27, Euro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 16.7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 7 artarak 5.4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 1 azalarak 4.5 milyar Euro seviyesinde gerçekleşti.

23 Ağustos 2021 Pazartesi