Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, temmuzda Türkiye'nin toplam ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,8 artarak 20 milyar 693 milyon dolar oldu. Bu tutarın 3 milyar 958 milyon 90 bin dolarlık kısmını, enerji ithalatı olarak özetlenen "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" oluşturdu.
 Geçen yılın temmuz ayında bu rakam 2 milyar 413 milyon 303 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti. Söz konusu dönemde sanayi üretimindeki artış ve ekonomik aktivitelerdeki canlanma, ülkenin enerji ithalatı faturasına yüzde 64 artış olarak yansıdı. Öte yandan, ham petrol ithalatı temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,95 azalarak 3 milyon 6 bin 923 tona geriledi.

01 Eylül 2021 Çarşamba

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, deri konfeksiyon sektörü ihracatta sürdürülebilirliği sağlamak adına çalışmalarına devam ediyor. Sektör, bu kapsamda Rusya'nın başkenti Moskova’da düzenlenen Collection Premiere Moscow (CPM) Fuarı'na katılım sağladı. Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen TDKD Başkanı Gürkan Gözmen, CPM'nin Moskova'nın en önemli fuarı olduğunu belirterek, Türkiye olarak bu fuarda 100'ün üzerinde stant alındığını kaydetti. Sektör olarak ocak-temmuz döneminde 88 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini ifade eden Gözmen, "İhracat sezonumuz yeni başlıyor. Yıl sonuna kadar 240 milyon dolarlık ihracat hedefimizi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıl sektör olarak toplamda 188 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Rusya sektörümüz için çok önemli bir pazar. İhracatta, fuarın da etkisiyle sene sonuna beklediğimizin üzerinde bir rakama ulaşmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Fuara katılımda süreklilik arz eden firma sayısının önemli olduğunu vurgulayan Gözmen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Zaman zaman farklılıklar oluyor fuara bazen 10 firmayla bazen 15 firmayla katılıyoruz. Bu sene 29 firmamızla katılım sağladık. Moskova'da düzenlenen eski bir fuar. CPM merkezi Almanya olan uluslararası bir fuar. Sektörel olarak hazır giyimde binde birlere tekabül eden bir ihracat veya büyüklük olmasına rağmen böyle bir fuarda yüzde 30'a yakın bir yer kaplıyoruz. Bu hazır giyim için Rusya pazarının ne kadar önemli olduğunu, özellikle deri özelinde ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Rusya ithalatında salgın ortamında yüzde 45'lere yakın kısılma olmasına rağmen, deri konfeksiyon bölümünde Antalya'da düzenlediğimiz ya da salgın ortamında düzenlemeye çalıştığımız fuarlara aralık vermediğimizden dolayı bu düşüş yüzde 45'in altında oldu. Ama genel Rusya'nın ithalatında yüzde 45'e yakın bir kısılma var, deride ise yüzde 30'lar civarında." Gürkan Gözmen, ihracatta en büyük rakiplerinin Çin, Pakistan ve Hindistan olduğunu ancak Avrupa'daki markaların söz konusu üç ülkeye değil Türkiye'ye geldiklerini kaydederek, "Fiyatlardan dolayı değil, onlara yakın bir fiyat olsa bile burada belirleyici olan kalite, hizmet ve servis oluyor. Salgından sonra özellikle Çin, Hindistan ve Pakistan'a giden Avrupalı firmalar şu anda yavaş yavaş Türkiye'ye gelmeye başlıyor. Dünya devleri Türkiye'ye gelmek istiyor. Bu aşamada maalesef üretimden dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Sektör salgının etkilerinden hala kurtulmaya çalışıyor. Turizm ve hizmet sektörüyle beraber en çok etkilenen sektör biz olduk. Hala 2019'u yakalayamamış durumdayız. En çok etkilenen sektörlerden birisiyiz çünkü bizim olayımız tamamen uluslararası dolaşım, turizm ve alışverişin normalleşmesiyle ilintili. Bunu da artık ileride salgının gidişatı belirleyecek." ifadelerini kullandı. Yeni dönem ihracat hedefleri ilişkin de bilgi veren Gözmen, şöyle devam etti: "Son iki senedir ağırlık verdiğimiz pazarlara ürün gönderemedik. Yeni dönemde ABD ve Uzak Doğu pazarları üzerinde duracağız. Yine ana pazarlardan Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere hedefimizde olacak. Sektör olarak birim fiyatımız 150 dolar civarında gidiyor. Türkiye'de katma değeri en yüksek ürün grubuyuz. Her şeyden ziyade dış ticaret fazlası veren bir sektörüz. İthalat neredeyse sıfıra yakın. Dış ticaret fazlası vermemiz, ülkemizin toplam ihracatına ve cari açığın kapanmasına destek oluyor. Ülke ekonomisine direkt katkı veren bir sektör olarak Rusya'daki varlığımızı güçlendirirken alternatif ihracat pazarlarını keşfetmemiz ve aksiyon almamız gerekiyor. Derneğimiz bu konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma içerisinde. Bu yıl içerisinde söz konusu çalışmanın detaylarını paylaşmayı hedefliyoruz."

01 Eylül 2021 Çarşamba

Anzer balı üretebilmek amacıyla her yıl haziran ayı içerisinde yüz aile, yaklaşık 2 bin 500 kovanı güneşlenme oranına göre yaylaya yerleştiriyor. Hava şartları yıllık bal üretiminde belirleyici olurken, üretim kalitesi ve hava şartlarına uygunluğu dolayısıyla Kafkas ırkı arı tercih ediliyor. Ayıların zarar vermemesi için kovanlarını kafeslere yerleştirerek kilitleyen arıcılar, hava şartları ve çiçek açma çokluğuna göre ağustos ve eylül ayı içerisinde bal sağımı gerçekleştiriyor. Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altında birleşen arıcılardan toplanan ballar, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünde polen analizi yapıldıktan sonra tescil edilip mühürlenerek piyasaya sunuluyor. Kooperatif Başkanı Osman Civelek, 2020 yılında 2 ton balın üretilip, satışa sunulduğunu söyledi. Bu yıl hava şartlarının yaylada iyi olması nedeniyle rekoltenin arttığını vurgulayan Civelek, "Kooperatif olarak bu yıl 2 ton 400 kilogram balı Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünde tahlile gönderdik. Tahlil sonuçlarının gelmesinin ardından etiketleyip satışa sunacağız." dedi. Civelek, ekonomik dengeleri gözeterek fiyat politikası oluşturduklarını kaydederek, "Son iki yılda bala zam yapmamıştık. Ekonomik girdilerin yükselmesi nedeniyle belli bir miktar zam yaptık. Kooperatif kararıyla Anzer balının kilogram fiyatını 1200 lira yaptık. Yarım kilogram fiyatını 600 lira olarak belirledik. Polen fiyatlarında bir miktar artış ile 400 gram poleni 600, 200 gram poleni 300, 10 gram poleni 150 lira olarak belirledik. " diye konuştu. Talebin tamamının karşılanmasının zor göründüğünü dile getiren Civelek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Salgın nedeniyle son yıllarda halkın talepleri yoğun oldu. Balın şifa kaynağı olduğu biliniyor, özellikle polen, hastalar tarafından yoğun olarak tüketildi. Bir önceki dönemden 500 kilogram sipariş var. Yeni siparişlerle bin kilograma çıktı. Tahlilden gelen ballardan bin kilogram hemen teslim edeceğiz. Aciliyet sırasına göre kalan balları vereceğiz. Balın, 2 bin 400 kilogramın tamamı tahlilden uygun gelmeyebilir. Kriterlere uygun iki ton bal elimizde olursa rahat ederiz. İki tonun altına düşerse müşterilerimizin taleplerini karşılamakta zorlanabiliriz." Civelek, Anzer balının taklitlerinin piyasada yer aldığına, bundan dolayı ambalajları her yıl değiştirdiklerine dikkati çekerek, tüketicilerden kooperatifin etiketi, ıslak mührü ve barkodunun olmadığı ürünleri tercih etmemelerini istedi.

01 Eylül 2021 Çarşamba

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), temmuz ayına ilişkin Türk bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerini yayımladı. Buna göre, temmuzda bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 6 trilyon 712 milyar 255 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2020 sonuna göre 605 milyar 814 milyon lira artış kaydetti. Bu dönemde sektörün en büyük aktif kalemi olan krediler 3 trilyon 882 milyar 699 milyon lira, menkul değerler 1 trilyon 142 milyar 813 milyon lira oldu. Geçen yılın sonuna göre sektörün toplam aktifi yüzde 9,9, krediler toplamı yüzde 8,6 ve menkul değerler toplamı ise yüzde 11,8 yükseldi. Temmuzda kredilerin takibe dönüşüm oranı da yüzde 3,71 olarak kayıtlara geçti. SEKTÖRÜN NET KARI 40,2 MİLYAR LİRA OLDU Bankaların kaynakları içinde, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat, temmuzda 2020 sonuna göre yüzde 13,3 artarak 3 trilyon 916 milyar 81 milyon liraya yükseldi. Aynı dönemde öz kaynak toplamı yüzde 6,2 artışla 636 milyar 692 milyon liraya çıktı. Sektörün temmuz sonu itibarıyla dönem net karı 40 milyar 189 milyon lira, sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 17,45 seviyesinde gerçekleşti.

01 Eylül 2021 Çarşamba

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğle emlak vergisine esas olmak üzere gelecek yıl uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri belirlendi. Buna göre, mesken binaları açısından lüks inşaatlar için metrekare normal inşaat maliyet bedellerinin asgari ve azami sınırları 1958,27 lira ile 4 bin 292,45 lira, birinci sınıf inşaatlar için 826,42 lira ile 2 bin 870,50 lira, ikinci sınıf inşaatlar için 582,18 lira ile 1944,81 lira, üçüncü sınıf inşaatlar için 196,65 lira ile 1324,57 lira, basit inşaatlar için 93,57 lira ile 597,37 lira arasında tespit edildi. Tebliğ ile kullanım amacı farklı olan diğer binaların metrekare normal inşaat maliyet bedelleri de yeniden düzenlendi.

01 Eylül 2021 Çarşamba