Otomotiv sektöründen 9 ayda 8,8 milyar dolarlık yan sanayi ihracatı

Türkiye'den ocak-eylül döneminde 8 milyar 774 milyon 829 bin dolarlık "otomotiv yan sanayi" ürünü ihraç edildi.

19 Ekim 2021 Salı

Makine ihracatı 9 ayda 17 milyar dolara ulaştı

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, "Geçmiş iki yılda aylık 1,5 milyar dolar civarında olan makine ihracat ortalamamızı, bu yıl 2 milyar dolara ulaştırdık. Bu ivmenin devam etmesi ile yıl sonunda 5 milyar dolara yakın ek gelir sağlayıp, seneyi 23 milyar dolar ihracatla kapatacağımızı öngörüyoruz." ifadelerini kullandı. Makine İhracatçıları Birliği'nden (MAİB) yapılan açıklamaya göre, yılın ilk 9 ayı itibarıyla ihracatını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30,2 artıran makine sektörünün serbest bölgeler dâhil toplam ihracatı 17 milyar dolar oldu. Salgın etkisinden arındırılmış rakamlarla, makine ihracatındaki artış 2019’a kıyasla yüzde 18,8 olarak gerçekleşti. Sektörün Almanya ve ABD’ye yaptığı ihracat 9 ay sonunda 3 milyar doların üzerine çıkarken, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa gibi diğer ana pazarlardaki ihracat artışı da ortalama yüzde 40 seviyesine ulaştı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, bölgesel taleplere hızlı yanıt vererek makine ihracatında bir ivme kazandıklarını ve artışın 2022 yılının ilk yarısında da hız kesmeden süreceğini belirtti. Dünya ticaretinde yaşanan son gelişmelere dair bilgiler veren Karavelioğlu, şunları aktardı: "Dünya mal ticareti son 12 ayda değer bazında yüzde 23, miktar bazında yüzde 14 artış yaşadı. Bu da yaşanan yükselişte, fiyat artışının önemli bir payı olduğunu gösteriyor. Fiyatlarda özellikle AB ve ABD'de yükselen üretici enflasyonunun, başta bakır ve çelik olmak üzere emtia fiyatlarındaki artışın ve lojistikteki yüksek maliyetlerin etkisi büyük. Ham madde ve komponentlerde stoklu çalışma döneminin başlaması da ilave bir işletme sermayesi ihtiyacı doğuruyor. Bu ihtiyaç makine imalatı gibi KOBİ tabanlı sektörlerde ihmal edilemeyecek büyüklükte bir maliyet unsuruna dönüştü fakat tedarik güvenliğine yönelik tedbirlerin, yani zincirlerin kısalarak alternatifli hale getirilmesinin ve lojistik sektöründeki bu çeşitlenmeyi destekleyen sıkıntıların, bizi özellikle AB ile ticari ilişkilerde daha fazla öne çıkardığını söyleyebiliriz." "GİDEREK PAHALANACAK BİR DÜNYANIN EŞİĞİNDEYİZ" Tedarik güvenliği açısından bölgesel ilişkilerin öne çıktığı bu dönemi çok iyi değerlendirdiklerine dikkati çeken Karavelioğlu, "Geçmiş iki yılda aylık 1,5 milyar dolar civarında olan makine ihracat ortalamamızı, bu yıl 2 milyar dolara ulaştırdık. Bu ivmenin devam etmesi ile yıl sonunda 5 milyar dolara yakın ek gelir sağlayıp, seneyi 23 milyar dolar ihracatla kapatacağımızı öngörüyoruz. Pandemi dış pazarda elimizi güçlendiren bir unsur oldu, yeşil ve dijital dönüşümlerin bir parçası olarak bu yükselişi kalıcı hale getirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı. Dünyanın hızla yeni bir yaşam süreci içine girdiğine ve herkes için çok daha pahalı ve mücadele gerektiren bir dönem başladığına işaret eden Karavelioğlu şunları aktardı: "Giderek daha pahalı yaşayacağımız bir dünyanın eşiğine palas pandıras gelen toplumlar, karbon salınımını sınırlandırmanın maliyetlerine zamanında katlanmış olsaydı ve sorunlar ötelenerek biriktirilmeseydi, bugün ne kadarını kaldırabileceğimizi kestiremediğimiz bir büyük yükün altında olmayacaktık. Sürdürülebilirlik, üretim zincirinin bütün halkalarını pahalılaştıran ve neticede ürün fiyatlarını önemli ölçüde artıran bir konsept. Bazı maddelerin kullanımının sınırlanacak olması ve alternatiflerindeki arz noksanı hızla maliyetlere yansıyor. Enerji kaynaklarında yaşanmakta olan değişimlerin, yani fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara dönüşün etkilerini şimdiden görüyoruz. İklim krizini kontrol altına almak üzere yapılacak yeni yatırımların maliyeti ise başlı başına bir pahalılık unsurudur. Bu dönüşüme ayak uydurma çabasının tüm toplumlara getirdiği telaşın farkında olmalı, bu sürecin başrolünde ise makinelerin olacağını iyi bilmeliyiz." "YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA ÇEKİNCEMİZ YOK, ANCAK..." Karavelioğlu, sanayide yeşil ve dijital dönüşüme çok önceden hazırlananların telaş yapmadıklarına dikkati çekerek "Karbon ayak izini nötrlemenin gereklerini yerine getiren ve bu günlerin geleceğini bilenlerin sayısı Türkiye’de sanıldığından daha fazla. Hazırlıklı olanlar, aldıkları mesafeyi ortaya koyacak ve kendilerini rakiplerinden avantajlı hale getirecek sertifikasyon ve ticaret sistemlerinin hayata geçmesi için sabırsızlanıyorlar. AB mevzuatındaki gelişmeleri başından itibaren takip eden bir sektör olarak biz bu tartışmalara, proaktif bir tavırla 2018 yılında başlattığımız Karbon Ayak izi kampanyamızla dikkat çekmeyi sürdürüyoruz. İkiz Dönüşüm’ün dijital ayağı için geliştirdiğimiz Dijital Kılavuzumuz üç aydan fazladır erişime açık. Yeşil Dönüşüm’ün pratiği üzerine hazırladığımız Ur-Ge projemizin çağrılarını henüz yaptık. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını yüzde 50’nin üzerine çıkarmış olmasını da önemli bir avantaj olarak görüyoruz; AB’nin karbon nötr kıta hedeflerine uyum konusunda bir çekince taşımamakla birlikte, rakiplerimize kendi ülkelerinde sağlanacak desteklerin ülkemizde de bize sağlanmasının şart olduğuna inanıyoruz." açıklamasında bulundu.

19 Ekim 2021 Salı

Elektrik piyasasında fiyatlar 9 ayda Avrupa'da yüzde 150, Türkiye'de yüzde 75 arttı

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ardından Avrupa'da enerji tedarikinin talebe yetişememesi ve doğal gaz ile kömürde görülen rekor fiyatların ardından elektrik piyasalarında da hızla artan fiyatlar ülkeleri zor durumda bırakmaya devam ediyor. Elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 20'sini doğal gazdan sağlayan Avrupa'da, bazı ülkelerin rekor kıran gaz fiyatları nedeniyle kömüre geçiş yapması ve fosil yakıtlardan elektrik üretimini sınırlandırmak amacıyla karbon vergi oranlarının ton başına 65 avroya kadar çıkması, elektrik fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Avrupa'nın önde gelen piyasalarında yılın 9 aylık döneminde spot elektrik fiyatlarında ortalama yüzde 150 artış görülürken, bu oran Türkiye spot elektrik piyasasında yüzde 75 seviyesinde gerçekleşti. Enerji krizinin en derin etkilerinin görüldüğü ülkelerden Birleşik Krallık'ta ocakta ortalama 90 avro olan 1 megavatsaat elektriğin piyasa fiyatı eylülde yüzde 146 artışla 221 avroya yükseldi. Aynı dönemler itibarıyla Almanya elektrik piyasasında 1 megavatsaat elektriğin ortalama fiyatı 52 avrodan yüzde 148 artışla 129 avroya, İtalya ve İspanya'da 60 avrodan yüzde 157 artışla 154 avroya, Fransa'da 60 avrodan yüzde 123 artışla 134 avroya çıktı. Türkiye spot elektrik piyasası EPİAŞ'ta ise ocakta ortalama 298 lira olarak belirlenen 1 megavatsaat elektriğin fiyatı eylülde yüzde 75 artışla yaklaşık 521 lira oldu.

19 Ekim 2021 Salı

Antalya'ya gelen turist sayısı 8 milyonu aştı

Valilikten yapılan açıklamada, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden alınan verilere göre şehri ziyaret eden turist sayısındaki artışın devam ettiği belirtildi. Ekim ayının 17 gününde tatil için kenti tercih eden turist sayısının 1 milyonu geçtiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Geçen yıl 1 Ocak-17 Ekim döneminde 3 milyon 70 bin 854 turistin geldiği Antalya'yı, bu yıl aynı dönemde 8 milyon 38 bin 761 kişi ziyaret etti. Açıklanan verilere göre ocak ayından bugüne Antalya'ya hava yoluyla gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 162 oranında arttı." Açıklamada, ekim ayının 17 günlük bölümünde kenti ziyaret eden konuk sayısının, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 105 yükseldiği ifade edildi.

19 Ekim 2021 Salı

İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, eylülde 80,15'e yükseldi

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay düzenli olarak yayımlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi eylül sonuçları açıklandı. Buna göre, İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi eylül ayında artış gösterdi. Endeks eylülde bir önceki aya göre 0,36 puan artışla 80,15 puana yükseldi. Alt endeksler içinde Faaliyet Endeksi'nde artış yaşanırken, Güven ve Beklenti Endekslerinde sınırlı düşüşler gerçekleşti. Bileşik Endeks'te yükselişin kapsamı ise eylül ayında daraldı. Özellikle iç satışlar, üretim ve ihracatta yüksek artışlar gerçekleşti. Eylül ayında iç ve dış satışlardaki büyümelerle cirolarda da sıçrama yaşandı. FAALİYETLERDE HIZLI BÜYÜME DEVAM EDİYOR İnşaat malzemeleri sanayi faaliyetleri eylül ayında bir önceki aya göre önemli ölçüde artış gösterdi. Ağustos ayındaki yüksek faaliyetler seviyesi sonrası eylül ayında bu kez geri dönüşlerin etkisi ile faaliyetlerde yine hızlı bir büyüme yaşandı. Yüksek mevsim olması da eylül ayı faaliyetlerini olumlu etkiledi. Faaliyet Endeksi eylül ayında bir önceki aya göre 3,2 puan arttı. Tüm faaliyet gruplarında önemli artışlar yaşanırken, Faaliyet Endeksi 2017 yılı temmuz ayından sonraki en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Yurt içi satışlar eylül ayında önemli seviyede yükselirken, ihracatta eylül ayında yeniden kuvvetli bir artış yaşandı. Üretimde de eylül ayında yüksek bir artış gerçekleşti. Üretim Endeksi ölçülmeye başlandığını günden bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Yaz ayları sonrası devam eden yüksek inşaat sezonu içinde faaliyetler eylül ayında kuvvetli ivmesini sürdürdü. Dış talep yüksek kalmaya devam ederken yurtiçinde de iç talep yeni ve yenileme işlerinde faaliyetleri olumlu etkilenmeye devam etti. GÜVEN ENDEKSİ EYLÜL AYINDA DA TEMKİNLİ EĞİLİMİNİ SÜRDÜRDÜ Güven Endeksi eylül ayında da temkinli eğilimini sürdürdü. Ağustos ayında sınırlı ölçüde yükselen Güven Endeksi eylül ayında bu kez sınırlı ölçüde geriledi. Faaliyetlerdeki yüksek seviyelere ve büyümelere rağmen kalıcı güven henüz tesis edilemedi. Güven seviyesi eylül ayında bir önceki aya göre 0,54 puan azaldı. Ağustos ayında sınırlı bir artış gösteren güven eylül ayında sınırlı bir düşüş gösterdi. Türkiye ekonomisine ilişkin güven seviyesi sınırlı ölçüde gerilerken, inşaat sektöründe ve inşaat malzemeleri sanayisinde güven sınırlı ölçüde düşüş gösterdi. Güven Endeksi aylar itibarıyla sınırlı bir bant içinde gelişme göstermesinin yanı sıra kırılgan olmayı sürdürüyor. BEKLENTİ ENDEKSİ EYLÜL AYINDA SINIRLI ÖLÇÜDE GERİLEDİ Beklenti Endeksi eylül ayında sınırlı ölçüde geriledi. Tam açılma, yüksek sezon ve faaliyetlerde hızlı büyümenin sürmesine rağmen beklentiler yine zayıf kalmaya devam etti. Ekonomiye ve sektöre olan alt göstergeler gerilerken iç ve dış pazar beklentilerinde artışlar yavaşladı. Beklenti Endeksi eylül ayında bir önceki aya göre 0,4 puan düştü. Böylece Beklenti Endeksi yılın ikinci yarısında dalgalı bir sürece gidi. Beklentilerde temel belirleyiciler içinde salgının etkisi azalmaya başlarken, iç ve dış talep göstergeleri giderek daha etkili olmaya başladı. Sektörde yüksek sezon ve faaliyetlerdeki artış devam edecek olmakla birlikte beklentilerdeki kalıcı iyileşme için zamana ihtiyaç olduğu görülüyor.

19 Ekim 2021 Salı