Stratejik bitkilerden şifalı formüller

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Ars Biyoteknoloji, süper kritik karbondioksit ekstrasyonu yöntemi ile yalancı iğde (Hippophae Rhamnoides L.) yağı ekstratı ve protein oranı yükseltilmiş kenevir tohumu tozu üretiyor. Mucizevi bitki olarak tanımlanan yalancı iğde; Covid, kalp ve damar hastalıkları, meme kanseri, diyabet gibi hastalıkları tedavi edici etkisiyle biliniyor. Kenevir tohumu ise içerdiği protein ve yüksek besin değeri ile Dünya Sağlık Örgütü’nün merceğinde. Ars, kenevir tohum tozu üretim projesinde ortağı olan Solagron Tarım A.Ş. ile yenilebilir yalancı iğde ekstresi üretmeye hazırlanıyor. Ayak mantarını yok eden ilacı da ticarileşme aşamasında. Ars, projeleri ile Türkiye’yi tıp dünyasında ayrıcalıklı bir konuma taşımayı hedefliyor. İstanbul Ticaret’in sorularını Ars Biyoteknoloji’nin kurucusu Prof. Dr. Aliye Aras cevapladı. BİTKİLERLE AR-GE Prof. Dr. Aliye Aras kimdir? İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi. Bitki sistematiği, bitki morfolojisi, bitki embriyolojisi, paleobotanik, palinoloji, adli palinoloji, tıbbi ve aromatik bitkiler, Ar-Ge yaptığı alanlar. Kendi deyişi ile bitkilerin fısıltısını dinleyen Prof. Dr. Aras; halen sarı çam, hurma, yalancı iğde, kenevir, kuşburnu, zerdeçal üzerinde süper kritik karbondioksit ekstrasyonu da dahil çeşitli araştırmalar yürütüyor. KANSERE ŞİFA ARAYIŞI Yalancı iğdeden ilaç üretme fikri nasıl doğdu? Doktora tez konusu olarak danışmanım tarafından önerilen yalancı iğde ile tanışmamla başladı her şey. Nerede nasıl kullanılabileceğini sanki daha önceden biliyordum. Çok eski bir dostla karşılaşmıştım, sonrasındaki literatür bilgileri ile tutkuya dönüşen bir Ar-Ge süreci başladı benim için. O kendini bana anlattı, ben dinledim. Aynı dönemde bitkiden elde ettiğim özel ekstraksiyonlarla annemin meme kanserinden kaynaklanan metastazı yenebildik. Rusya ve Çin’in ilaç kataloglarında yer alan yalancı iğdenin bir gün Türkiye’de de hak ettiği yeri almasını çok isterim. YEŞİL TEKNOLOJİ Süper kritik karbondioksit ekstrasyon yönteminin önemi nedir? Karbondioksit ve basınç kullanılan, bitkide biyoaktif madde kaybına sebep olmayan, kimyasal madde kullanımı gerektirmeyen çevre dostu bir işlem. Yeşil teknoloji olan bu işlemle bitkilerden en kaliteli ve saf ekstrelerin çıkarılması mümkün. Bu ekstreler son ürün olarak değerlendirilebileceği gibi ilaç, kozmetik ve gıda sektörlerinde hammadde olarak da kullanılıyor. Zengin ve eşsiz bitki kaynaklarımızı ham olarak ihraç etmek yerine yeşil teknoloji ile yüksek katma değerli ürünlere dönüştürebiliriz. MUCİZEVİ BİTKİ Yalancı iğdenin faydaları neler? Bilim dünyası yalancı iğdeyi mucizevi bitki olarak tanımlıyor. Yalancı iğde, 200’den fazla biyoaktif maddeye sahip. Omega yağ asitlerinden 3-5-6-7 ve 9’u ihtiva eden tek bitki. Taşıdığı 18 aminoasitten 8’i insan için son derece önemli. B, C, E vitaminleri açısından çok zengin. TÜRKİYE ÇOK ŞANSLI Türkiye’de yalancı iğde yetişiyor mu? Türkiye bu stratejik bitkiye sahip olduğu halde, herhangi bir ticari ürün geliştirememişti. Biz bu eksiği görerek yola çıktık. Türkiye’deki yalancı iğde türleri çok zengin etken madde içerikleri ve işlevsellikleri ile dünyadaki diğer türler arasında ön plana çıkıyorlar. Yalancı iğde, İç Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgesinde yetişiyor. Tabii ki en önemlisi, dikkatli bir hasat ve ekstrasyon yaparak ürünün değerini düşürmemek. PATENT BAŞVURUSU Ticarileşmenin hangi aşamasındasınız? Yalancı iğde yağı ekstratı üretmeye başladık. Sektörün yurt dışındaki önemli firmalarından talep alıyoruz. Hedefimiz; gıda, kozmetik ve sağlık sektörleriyle işbirliğine gidip, rekabet gücü ve katma değeri yüksek ürünlerle, küresel pazarda Türkiye’yi söz sahibi yapabilmek. Bu ürünlerden biri de kenevir tohumu tozu. KENEVİR TOHUMU Kenevir tohumunun önemi nedir? Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tavsiyesi üzerine amino asitle zenginleştirilmiş kenevir tohumu protein tozu üretimine odaklandık. Olağanüstü protein ve mükemmel besin içeriğine sahip kenevir tohumundaki (Cannabis sativa) protein oranını, özel ekstrasyon yöntemimizle yüzde 35’den yüzde 80’e çıkarmaya çalışıyoruz. İnsan vücudu ile uyumlu bu özel proteinin; yeni doğanda dahi fonksiyonel bir protein kaynağı olarak kullanılabilmesini sağlayacağız. Protein bakımından çok zengin bir bitki olduğu için her yaştaki insanın protein ihtiyacını karşılıyor. COVİD’E KARŞI ETKİLİ “Covid’e karşı çok etkili olduğu için yalancı iğdenin her ürünü pandemide yok sattı. Bazı ekstreleri dudak uçuğuna neden olan Herpes virüsünü de saatler içinde yok ediyor. Lityum ve selenyum kaynağı olarak bipolar ve şizofreni tedavisi ile ilgili araştırmalar yapılıyor. Demir tedavisine eşlik etmesi gereken B ve C grubu vitaminleri içeriyor. Kardiyovasküler hastalıklar, hepatit, meme kanseri, diyabet ve fibrozise iyi geliyor.” NARENCİYE KABUĞU YAĞI “Tıp ve kozmetik alanında kullanılan narenciye yağlarını, uçucu yağ üretiminde Türkiye’nin öncü firması Solagron ile birlikte üreteceğiz. Böylece portakal, limon, mandalina suyu üreten sektörlerin atıklarını ekonomiye geri kazandıracağız. Dondurularak kurutulan kabuklar ekstrasyondan geçirilerek yüksek katma değerli yağlara dönüşüyor.” KALİTELİ, YERLİ LAVANTA YAĞI “Solagron işbirliği ile ülkemizde yetişen lavantalarla benzer teknoloji ile yurt dışında üretilen 3 mililitresi 20 dolardan satılan lavanta yağının daha kalitelisini ve daha uygun maliyetlerle yerli olarak üretebildik. Yurt içi ve yurt dışı pazardan şimdiden sipariş alıyoruz.”

08 Kasım 2021 Pazartesi

Tekstilde ‘yeşil mutabakat’ dönüşümü

HABER: OSMAN KUVVET Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylaması ve 2053 için net sıfır emisyon hedefi belirlemesiyle iklim politikası somutlaşmaya başladı. Birçok sektörü yakından ilgilendiren yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesine yönelik hazırlıklar ivme kazandı. AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamındaki emisyon azaltım hedeflerini gerçekleştirmesi için ithal mallara uygulayacağı ‘sınırda karbon vergisi düzenlemesi’nin 1 Ocak 2023 itibarıyla devreye girmesi, ancak 31 Aralık 2025’e kadar geçiş dönemi uygulanması planlanıyor. Düzenlemenin 1 Ocak 2026’dan itibaren ise tam olarak uygulanması bekleniyor. KAMU-ÖZEL SEKTÖR SİNERJİSİ Kamu ve özel sektörün içinde olduğu ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı Çalışma Grubu’ oluşturuldu. Bu kapsamda İstanbul Ticaret Odası tarafından bilgilendirme amaçlı bir webinar düzenlendi. Webinarda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı AB ile birlikte senkronize bir şekilde öne aldıklarını söyledi. İklim değişikliğiyle ilgili politikaların artık ticaretin temeline oturduğunu ifade eden Tuzcu, “Ticarette artık kimse sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğinin sonuçları, hatta bunları nasıl yönetecekleriyle ilgili bir yol haritası belirlemeden hareket edemeyecek” dedi. Tuzcu, tekstil ve konfeksiyon değer zincirinin karmaşık yapısının Yeşil Mutabakat’a uygun hale getirilmesine yönelik olarak sektör ve paydaşlarının çalışma gerçekleştirdiklerini ve bu çalışmaları konsantre bir eylem planı haline getirmelerinin uyum sürecini hızlandıracağını söyledi. AB’YE AKREDİTE AB, tekstil ve hazır giyim sektöründe doğrusal ekonominin yerine döngüsel ekonomiye geçiş yapılacağını açıkladı. Türkiye’de tekstil sektöründe kurumsal karbon ayak izinin ölçülmesi ile ilgili çalışmalara başlayanlar var. Ancak bu çalışmaların AB içerisinde hem akredite olması hem de kurumsal kapasitesinin tüm uluslararası süreçleri de kapsayacak şekilde geliştirilmesi yönünde ciddi bir ihtiyaç söz konusu. Tekstilde atık yönetimi de diğer önemli bir konu. Sektörün bu dönüşümü iyi planlaması gerekiyor. YOĞUN İLGİ Webinarda, Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İstanbul Sanayi Odası (İSO), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ile İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) yetkilileri birer sunum yaptı. Ayrıca TİM, BTSO, İSO, EİB, SKD Türkiye, Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO), İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) yetkilileri ve uzmanlar, eylem planı ve sektör uyumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER AB, Yeşil Mutabakat hedefleri ve yeni sanayi stratejisi doğrultusunda 11 Mart 2020’de ‘Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’nı yayımladı. Plan, sürdürülebilir ürün politikasını hayata geçirmeyi amaçlıyor. Planda öncelikli sektör ve ürün değer zincirleri şöyle sıralanıyor: Elektronik Tekstil Piller ve araçlar Ambalaj Plastik Yapı malzemeleri Bilişim teknolojileri Gıda EYLEM PLANI BAŞLIKLARI Döngüsel ekonomi eylem planı hazırlanması Yeşil OSB sertifikasyon çalışmalarının tamamlanması Ar-Ge çalışmalarının güçlendirilmesi AB sürdürülebilir ürün inisiyatifi, kimyasallar mevzuatına uyum çalışması Tekstil sektöründe temiz üretim mevzuat güncellenmesi ve deri sektörü mevzuatı oluşturulması Yeniden kullanım ulusal master planı hazırlanması Ulusal sürdürülebilir tüketim ve üretim eylem planı hazırlanması Su ayak izinin hesaplanması AB SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRÜN GİRİŞİMİ AB’ye ürün ihraç edecek firmaların dikkat etmesi gereken konular: Sürdürülebilir tasarım Döngüsel iş modeli (bir hizmet olarak ürün) Ürün yaşam döngüsünün izlenmesi Satılmayan dayanıklı ürün imhasının yasaklanması Atık yönetimi ve döngüsel kaynak akışı Çevre dostu etiket (eco-label)

08 Kasım 2021 Pazartesi

Kimya sektörünün 10 aylık ihracatı 20 milyar doları geçti

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü, Ekim 2021'de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 34 artışla 2,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Sektörün 10 aylık performansı değerlendirildiğinde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38 artışla 20,5 milyar dolarlık ihracat yapılmış oldu. Lübnan, ekim ayında en çok ihracat yapılan ülke oldu. Ekimde Lübnan’ı takip eden ilk onda yer alan diğer ülkeler ise Yunanistan, Almanya, Irak, Belçika, Hollanda, İtalya, Güney Afrika Cumhuriyeti, İngiltere ve ABD oldu. İlk 10 ülke arasında en çok artış yüzde 788,11 ile Güney Afrika Cumhuriyeti’nde oldu. Lübnan’a yapılan kimya ihracatı 123 milyon 329 bin dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 109,29 arttı. Ekim ayında Lübnan’a en çok ihraç edilen ilk 5 ürün grubu sırasıyla “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler”, “plastikler ve mamulleri”, “yıkama müstahzarları”, “uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun” ve “anorganik kimyasallar” oldu. 2021 Ocak-Ekim döneminde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Hollanda, Almanya, ABD, Irak, İtalya, Yunanistan, Belçika, İspanya, İngiltere ve Lübnan olarak ilk 10'da yer aldı. EN ÇOK “PLASTİKLER VE MAMULLERİ” İHRACATI GERÇEKLEŞTİRİLDİ Ekim ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 761 milyon 680 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 571 milyon 66 bin dolarlık ihracatla mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 171 milyon 165 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasalları takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘gübreler’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘organik kimyasallar’ ve ‘muhtelif kimyasal maddeler’ oldu. Ekim ayında alt sektörlerde en çok ihracat artışı yüzde 301,30 ile gübreler sektöründe gerçekleşti. "YILLIK BAZDA EN ÇOK İHRACAT YAPAN İKİNCİ SEKTÖR OLMAYA DEVAM EDİYORUZ" Kimya sektörünün ekim ayı performansı ile ilgili değerlendirme yapan İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Ekim ayında kimya ihracatımız yüzde 34,14 artışla 2 milyar 316 milyon dolar olarak gerçekleşti. İlk on aylık ihracatımız ise yüzde 38,39 artışla 20,5 milyar dolar oldu. Ekim ayında en çok plastikler ve mamulleri, mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünleri ve anorganik kimyasallar ürünlerini ihraç ettik." diye konuştu. Ekim ayında en çok ihracat yaptıkları ülkenin Lübnan olduğunu belirten Pelister, "Lübnan'ı Yunanistan ve Almanya takip etti. Yıllık bazda en çok ihracat yapan ikinci sektör olmaya devam ediyoruz. İhracatımızdaki bu başarı bizleri gururlandırıyor. Ekim ayı kimya sanayi ortalama kapasite kullanım oranına baktığımızda da eylül ayına göre artarak 73 seviyelerinden 75 seviyelerine yükseldiğini görüyoruz. Bu veriler bize umut verirken diğer yandan emtia fiyatlarındaki artışlar, kurdaki volatilite, elektrik ve doğalgaza gelen zamlar, üretici ve ihracatçılarımızı zorluyor. Özellikle enerjiyi yoğun kullanan sektörümüzde ek maliyet olacak bu yüklerin kaldırılmasını ve kolaylık sağlanmasını bekliyoruz. Bu sorunları aşabilirsek ihracatımız daha da artacaktır." şeklinde konuştu.

04 Kasım 2021 Perşembe

Türkiye 197 ülkeye 5 milyar dolarlık iklimlendirme ürünü ihraç etti

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin toplam ihracatı geçen ay 19 milyar 76 milyon dolara yükseldi ve Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat rekoru tazelenmiş oldu. Ocak-Ekim dönemi ihracatında da yüzde 33,1 artışla 166 milyar 219 milyon dolara ulaşıldı. İklimlendirme sanayisi de ısıtma, soğutma, nemlendirme ve hava temizleme gibi birçok talebi karşılayabilen üretim ağıyla, bu toplam ihracatta önemli bir paya sahip. Türkiye'nin üretimde güçlü olduğu sektör, bu dönemde başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki 197 ülkeye yaptığı ihracatını, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artırarak 5 milyar 65 milyon dolara yükseltti. AVRUPA, "İKLİMLENDİRME ÜRÜNLERİNİ" TÜRKİYE'DEN ALIYOR Türkiye'nin dış ticaretteki bir numaralı partneri Avrupa Birliği ülkeleri, iklimlendirme sektörünün 10 aylık ihracatında da başı çekti. Sektör, Avrupa Birliği ülkelerine bu yılın ilk 10 ayında, 2 milyar 349 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu oran, toplam ihracatın yaklaşık yarısını oluşturdu. Bu dönemde en çok ihracat yapılan diğer ülke grupları ise sırasıyla; 731 milyon dolarla Bağımsız Devletler Topluluğu, 558 milyon dolarla diğer Avrupa ülkeleri, 486 milyon dolarla Ortadoğu ülkeleri ve 368 milyon dolarla Afrika ülkeleri oldu. EN ÇOK İHRACAT ALMANYA'YA İklimlendirme sanayisinin 10 aylık dönemde en çok ihracat yaptığı ülke ise 569 milyon dolarla Almanya oldu. Bu ülkeyi 381 milyon dolarla Birleşik Krallık, 266 milyon dolarla İtalya, 211 milyon dolarla Fransa ve 201 milyon dolarla Romanya takip etti. Sektörün en çok ihracat yaptığı diğer ülkeler ise Rusya, Irak, İspanya, Özbekistan ve Hollanda şeklinde sıralandı. Türkiye iklimlendirme sanayisinin kasasına ekim ayı ihracatından 513 milyon dolar girerken, bu rakam geçen sene aynı dönemde 459 milyon dolar seviyesindeydi. 2021 Ocak-Ekim döneminde iklimlendirme ürünlerinde en çok dış satım ise sırasıyla İstanbul, Manisa, Kocaeli, İzmir ve Bursa'dan gerçekleştirildi. Salgında kapalı alanlarda kalınan vaktin artmasıyla hem iş merkezleri, hem sosyal alanlar, hem de evlerde iklimlendirme ürünlerine olan talep yüksek bir seyir izledi.

04 Kasım 2021 Perşembe

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı ocak-ekim döneminde yüzde 4,5 büyüdü

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, Ocak-Ekim 2021'de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 büyüyerek 614 bin 891 seviyesinde gerçekleşti. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), ocak-ekim dönemi ve ekim ayına ilişkin Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazar Değerlendirme Raporu'nu yayımladı. Rapora göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, bu yılın ilk on aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 büyüyerek 614 bin 891 seviyesinde kaydedildi. Otomobil satışları ise 2021 Ocak-Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 artarak 475 bin 312 olurken, hafif ticari araç satışları da yüzde 13,2 artışla 139 bin 579'a ulaştı EKİMDE SATIŞLAR AZALDI Otomobil ve hafif ticari araç satışları, bu yılın ekim ayında ise 2020 yılı ekim ayına kıyasla yüzde 40,1 azalarak 56 bin 746 oldu. 2021 yılı ekim ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,9 azalarak 40 bin 512 olurken, hafif ticari araç satışları da yüzde 11,7 azalışla 16 bin 234 seviyesinde belirlendi. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık ekim ayı ortalama satışlara göre yüzde 13,8 ve otomobil pazarı, 10 yıllık ekim ayı ortalama satışlara göre yüzde 19,6 daralırken, hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık ekim ayı ortalama satışlara göre yüzde 5,2 büyüdü. SEGMENT VE GÖVDE BAZINDA SATIŞLAR Bu yılın ocak-ekim döneminde otomobil pazarı segmentlere göre, pazarın yüzde 86,4’ü vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 260 bin 926 adetle yüzde 54,9 pay, B segmenti otomobiller de 146 bin 566 adetle yüzde 30,8 pay aldı. Otomobil pazarı gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi yüzde 36,9 pay ve 188 bin 253 satışla yine sedan otomobiller oldu. Sedan otomobilleri, yüzde 35,2 pay ve 167 bin 397 satışla SUV, yüzde 23,2 pay ve 110 bin 138 satışla da hatchback otomobiller takip etti PAZARDA BENZİNLİ AĞIRLIĞI DEVAM ETTİ Türkiye otomobil pazarı motor tipinde benzinli otomobillerin ağırlığı devam etti. Ocak-ekim döneminde benzinli otomobil satışları 312 bin 379 adetle satışlarda yüzde 65,7 pay alırken, dizel otomobil satışları 97 bin 110 adetle yüzde 20,4 pay, hibrit otomobil satışları 40 bin 820 adetle yüzde 8,6 pay ve otogazlı otomobil satışları 23 bin 16 adetle yüzde 4,8 pay aldı. Ayrıca bu dönemde 1.987 elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Ekim sonu itibarıyla otomatik şanzımanlı otomobiller, 357 bin 740 adetle yüzde 75,3 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobillerin payı 117 bin 572 satışla yüzde 24,7 oldu. Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre bakıldığında ise van gövde tipi yüzde 78,8 pay ve 109 bin 998 adetle en çok tercih edilen gövde tipi oldu. Kamyonet gövde tipi yüzde 10,2 pay ve 14 bin 221 adetle ikinci ve pickup ise yüzde 6,4 pay, 8 bin 957 adetle üçüncü sırada konumlandı.

04 Kasım 2021 Perşembe