tatil-sepeti
Finansa kamudan ikinci ‘katılım’

HABER: FEDAİ YILDIRIM Türkiye’nin ikinci kamu katılım bankası olan Vakıf Katılım Bankası A.Ş., açılış için gün sayıyor. Banka için bir süredir yürütülen çalışmaların sonuna gelindi ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) da faaliyet izni alındı. Yakında hizmet vermeye başlayacak olan bankanın açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapması bekleniyor. Öncelikle imalat sanayinde üretim yapan ihracatçı firmaları hedef müşteri olarak belirleyen banka, bu şekilde daha çok istihdam oluşturmayı hedefliyor. Ayrıca, Türkiye’nin daha hızlı büyüyerek ve daha çok ihracat yaparak daha düşük cari açık vermesini desteklemeyi planlayan bankanın öncelikleri arasında teknolojiye yatırımı da bulunuyor. FİNANSMANA ERİŞİM ARTAR Vakıf Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanıve aynı zamanda İTO Yönetim Kurulu Üyesi olan Öztürk Oran, Vakıf Katılım Bankası hakkındaki bilgileri İstanbul Ticaret aracılığı ile paylaştı. Oran, kamu bankası olması hasebiyle özellikle yurtdışı fonlarının Türkiye’ye kazandırılmasında önemli rol üstleneceklerini söyledi. Oran, bankanın, faiz hassasiyetleri olan müşterilere mevcut katılım bankalarından farklı ve avantajlı ürünler sunmak suretiyle, bir taraftan finansmana erişimi artırırken diğer taraftan mevcut rekabeti geliştirerek, Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlamak üzere kurulduğunu kaydetti. Bu modelin ekonominin gelişmesine katkı sağlayacağını söyleyen Oran, “Elde ettiğimiz kârın da bir kısmının vakıf işlerinde kullanılacak olması bizi farklılaştıran en önemli unsurlardan biri” dedi. KÖRFEZ SERMAYESİ Orta ve uzun vadede halka açılmak gibi bir planlarının olmadığını da belirten Oran, katılım bankalarının Türkiye’de 25 yılı aşkın bir süredir faaliyet göstermesine rağmen sektörden alınan pay bakımından halen istenilen seviyede olmadığına dikkat çekti. “Bu yıl da bankacılık sektörünün en önemli sıkıntısı daralan kâr marjları nedeniyle düşen kârlılık olacak” diyen Oran, şöyle devam etti: “Körfez ülkeleri ile yürütülen sıcak ilişkiler de sektör açısından bir fırsat. Çünkü Amerika ve Avrupa’da gelişen İslamofobi nedeniyle Körfez fonları bu ülkelerde sıkıntı çekiyor. Katılım bankaları aracılığıyla ülkemize ciddi fon girişi sağlanabilir. Ancak yakın coğrafyamızda yaşanan siyasi belirsizlikler ve çatışma ortamı sektör için en büyük risk olarak tanımlanabilir.” PAYIMIZ ARTACAK 10 yılda katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 15’lere yaklaşacağını öngören Oran, “Sektörün gelişimi için bazı yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bundan sonra sektörün önünün daha da açılacağına inanıyoruz. Sektörün ürün ve hizmetlerinde çeşitlendirme yapması gerekiyor. Ardından toplumun tüm kesimlerini kucaklamaları, tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek sektörün bilinirliğine katkı yapmaları ve müşteri sayılarını artırmaları lazım” dedi. TÜM YURDA YAYILACAK Vakıf Katılım Bankası’nda ilk aşamada müşteri sayısı ve hedef kitlenin örtüştüğü noktalarda şubeleşme yoluna gidilecek. Bu doğrultuda İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Bursa, İzmir, Adana, Antalya, Kayseri gibi iller ilk şubelerin açılacağı şehirler olacak. Sonrasında ise şubeler hızla diğer illere de yayılacak. ÖDENMİŞ SERMAYE 805 MİLYON TL Vakıf Katılım Bankası, tamamı Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bayezid Han-ı Sani (II. Bayezid) Vakfı, Mahmut Han-ı Evvel Bin Mustafa Han (I. Mahmut) Vakfı, Mahmut Han-ı Sani Bin Abdulhamit Han-Evvel (II. Mahmut) Vakfı ve Murat Paşa Bin Abdusselam (Murat Paşa) Vakfı ortaklığı ile kuruldu. Bankanın ödenmiş sermayesi 805 milyon TL olup, bu kaynak tamamen TC Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve adları geçen vakıflara ait. 2023 HEDEFİ LİDERLİK İlk etapta merkez şube ve yaklaşık 120 çalışanla hizmet verecek bankanın yıl sonunda ise 30 şubeye ve yaklaşık 500 çalışana ulaşması hedefleniyor. Bankanın 3 yıl sonra 100 şubeye ve yaklaşık bin 200 çalışana ulaşması planlanıyor. Banka, 2018’de katılım bankacılığı sektöründe yüzde 10’luk bir pazar payına ulaşmayı beklerken, 2023’te ise katılım bankacılığının lideri olmayı hedefliyor. KÜRESEL PAY YÜZDE 6 Öztürk Oran, katılım bankaları olarak dünyada 2 trilyon doları aşkın büyüklüğüyle göz kamaştıran İslami finans alanında aldıkları payı hızla geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Oran, “Türkiye’deki katılım bankalarının dünya katılım bankacılığından aldığı pay, yüzde 6. Katılım bankacılığının yaygın olarak faaliyette olduğu ilk 10 ülke arasında sekizinci sırada bulu-nuyoruz. Bunu yükseltmeliyiz” dedi. KOBİ İHTİYACINA ÇÖZÜM SUNACAK KOBİ ağırlıklı çalışmalar yürüteceklerini vurgulayan Öztürk Oran, bu doğrultuda KOBİ’lere yönelik standart ürünler sunmanın yanı sıra onların ihtiyaçlarına çözüm sunacak yeni ürün ve hizmetler de geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Özellikle yatırım ve proje finansmanı konusunda kâr-zarar ortaklıkları ve sermaye araçları ihraçları ile etkin bir rol almayı planladıklarını kaydeden Oran, “Bu alanda yapacağımız çalışmalarla sektörün eksikliklerini kapatacak çalışmalar yürüteceğiz. Orta Vadeli Plan’da (OVP) teşvik verilmesi öngörülen sektörlerde büyümeyi planlıyoruz. İmalat sanayinde üretim yapan ihracatçı firmalar hedef kitlemiz olacak. Bu şekilde ülkemizin daha çok istihdam oluşturarak, daha hızlı büyümesi ve daha çok ihracat yaparak daha düşük cari açık vermesini desteklemeyi öngörüyoruz” dedi. KÂRLILIĞI NEGATİF ETKİLEYEN GELİŞMELER Öztürk Oran, özellikle TL mevduatındaki rekabetin, bankaların kaynak maliyetini artırdığını belirtti. Oran, maliyetlerin rekabet nedeniyle kullandırılan kredilere yeteri kadar yansıtılamaması sonucunda, net kâr marjlarındaki daralmanın banka kârlılıklarını oldukça olumsuz etkilediğini söyledi. Oran, bankaların kârlılıklarını negatif etkileyen diğer gelişmeleri ise şöyle açıkladı: Aracılık maliyetlerinin yüksekliği Komisyon gelirlerinin yasayla sınırlandırılması Tüketici hakem heyetleri ve mahkemelerinin geçmişe yönelik alınan komisyonların iptaline karar vermeleri.

22 Şubat 2016 Pazartesi

Arap turistlerin favorisi İstanbul

Körfez ülkeleri vatandaşlarından oluşan uluslararası turist sayısı 2012’de 46 milyona ulaşırken, bunun yüzde 75’i bölge içi ülkelere turist hareketi oldu. Arap ülkelerinde 21.6 milyon turist ile Suudi Arabistan birinci sırada yer alırken, Kuveyt 10.1 milyon turist ile üçüncü sıraya yerleşti. Yüzde 31’lik bölüm ile 14.2 milyon turist ise diğer Körfez ülkelerinden oluştu. BÜYÜK BÖLÜMÜ YERLİ Körfezden seyahat eden turistler, Ortadoğu’dan toplam turist çıkışının yüzde 60’ını oluştururken, uluslararası turizm harcamasında Körfez ülkelerinin payı tüm Ortadoğu’nun yüzde 75’ini oluşturuyor. Yurtdışına seyahat eden turistlerin büyük bölümü yerli nüfustan oluşuyor. Ortadoğu’nun aksine Körfez ülkelerinden uluslararası turist çıkışının yüzde 60’ını yerli nüfus, yüzde 40’ını göçmenler oluşturuyor. YENİ TRENDLER Yüksek harcama yapan turist grubu olarak dikkat çeken Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, BAE, Kuveyt ve Umman gibi Körfez ülkeleri petrol gelirleri sayesinde yeni turizm trendleri ve yeni rotalar oluşturdu. Kültür yakınlığı ve iklim koşullarının elverişliliği nedeniyle Arap turistlerin rotalarındaki en önemli ve en çok rağbet gören ülke olan Türkiye, rakip ülkeler karşısında her bakımdan avantajlı konumda yer aldı. 3 YILDA 7.5 MİLYON Arap ülkelerinden Türkiye’ye 2013’te 2 milyon 77 bin 708 turist gelirken, 2014’te 2 milyon 495 bin 783 turist ile bir önceki yıla oranla yüzde 20.12 oranında artış sağlandı. 2015’te bu sayı 2 milyon 954 bin 92’ye yükseldi. EN FAZLA İLGİ IRAK’TAN Türkiye’ye en fazla Irak’tan turist geliyor. Bu ülkeyi Libya, Suudi Arabistan, Lübnan, Cezayir, Mısır ve Ürdün takip ediyor. KİŞİ BAŞI 3 BİN DOLAR Arap turistler, 2014’te Türkiye’de kişi başı 3 bin dolar harcama yaptı. 2015’in yaz aylarında ise sadece Suudi Arabistanlı turistler, 93.7 milyon Euro para harcadı.

22 Şubat 2016 Pazartesi

CERN kapısını İTO aralıyor

HABER: SOYHAN ALPASLAN İTO, Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN) ihaleleri hakkında Borsa Birimi aracılığı ile üyelerine hizmet veriyor. Borsa Birimi, CERN’deki iş fırsatları ve ihaleleri hakkında bilgilendirme yapıyor. Birim, TOBB İrtibat Ofisi ile bağlantı içinde çalışıyor, ihale duyurularını dağıtıyor. 200 bin İsviçre Frangı ve üzeri tutarlardaki ihalelerin şartnamelerinin incelenmesi aşamasında ise Borsa Birimi üyeleri yönlendiriyor. CERN’in 200 bin İsviçre Frangı altındaki tedarik ihaleleri TOBB İrtibat Ofisi aracılığıyla İTO’ya yönlendiriliyor. İTO, sanayici ve yan sanayici üyelerini, CERN’e mal ve hizmet satabilmenin yollarını anlatmak için toplantı düzenledi. İTO’da yapılan TOBB-CERN Sanayi İrtibat Ofisi Bilgilendirme ve Tanıtım Semineri’nin açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, “TOBB ile işbirliği halinde, firmalarımızın dikkatini CERN’de açılan ihalelere çekmek amacıyla buradayız. İnanıyorum ki, bu çabalarımız özel sektör için yeni bir pazar oluşturulması yanında Ar-Ge faaliyetlerine de ivme kazandıracak” dedi. 200 TÜRK BİLİMCİ TOBB Başkanlık Özel Müşaviri ve CERN Türkiye Sanayi İrtibat Görevlisi Hakan Kızıltoprak, 12 bin 100 bilim insanının çalıştığı CERN’de 200’den fazla Türk bilim insanının bulunduğunu söyledi. CERN-CMS Deneyi Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Erhan Gülmez ise “CERN, ihale öncesinde firma hakkında bilgi alıyor. Bu işi layıkıyla yapabilir mi diye firmaya bakıyor. İhalelerden iş almak önemli referans” diye konuştu. HER ŞEY SATABİLİRSİNİZ Türk firmalarının CERN’e kağıttan kaleme, mobilyadan gıdaya, inşaattan ileri teknolojili malzemelere kadar hemen her sektörden mal satabilmeleri mümkün. Yıllık 550 milyon İsviçre Frangı değerindeki bu pazar için CERN tedarikçi veri bankasına üye olma şartı aranıyor. TOBB-CERN İRTİBAT OFİSİ TOBB–CERN Sanayi İrtibat Ofisi, CERN ve üye ülkelerdeki firmalar arasındaki bilgi akışını sağlamak amacıyla kuruldu. 2015 yılı Mayıs ayında CERN’e ortak üyeliğin başlaması ile Türkiye’de üretim yapan firmalar CERN’de yapılan alım ve ihalelere katılma hakkı elde etti.

22 Şubat 2016 Pazartesi

AB’nin en fazla ticaret yaptığı 5. ülke Türkiye

Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre, 28 üyeden oluşan Avrupa Birliği (AB), 2015’te 1 trilyon 789.1 milyar Euro’luk ihracat yaptı. Birliğin, bu dönemde Türkiye’ye ihracatı ise 79 milyar Euro seviyesinde gerçekleşti. AB’nin Türkiye’ye ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6 arttı. AB, 2015’te Türkiye’den 61.6 milyar Euro’luk da ithalat yaptı. AB’nin Türkiye’den ithalatı geçen yıl 2014’e kıyasla yüzde 13 yükseldi. Böylece Türkiye, AB’nin en büyük 5. ticaret ortağı haline geldi. BÜYÜK ORTAK ABD 2015’te AB’nin en büyük ticaret ortağı, 369.5 milyar Euro’luk ihracat ve 246.2 milyar Euro’luk da ithalat ile ABD oldu. AB’nin bu ülkeye ihracatı ve ithalatı geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 19 yükseldi. Söz konusu dönemde AB’nin ikinci ticaret ortağı ise 170.4 milyar Euro’luk ihracat yaptığı Çin oldu. Bu dönemde AB, Çin’den 350.3 milyar Euro’luk ithalat gerçekleştirdi. Birlik üyesi ülkelerin Çin’e ihracatı yüzde 4 ve Çin’den ithalatı yüzde 16 arttı. RUSYA’DA DÜŞÜYOR AB’nin 150.8 milyar Euro’luk ihracat ve 102.3 milyar Euro’luk ithalat yaptığı İsviçre, 3’üncü en önemli ticari partneri olarak kayıtlara geçti. AB ülkelerinin 73.9 milyar Euro’luk ihracat ve 135.9 milyar Euro’luk ithalat gerçekleştirdiği Rusya da en büyük 4. ticaret ortağı oldu. Ancak AB’nin Rusya’ya geçen yılki ihracatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 28, bu ülkeden ithalatı da yüzde 25 azaldı. Öte yandan AB’nin en büyük ticaret partnerleri sıralamasından Türkiye’yi, Norveç, Japonya, Güney Kore, Hindistan ve Brezilya izledi.

21 Şubat 2016 Pazar

Kalkınma ajanslarından 8 yılda 2.4 milyarlık destek

Türkiye’de bölgesel kalkınmayı hızlandırmak ve rekabet gücünü yükseltmek üzere yatırımcının her zaman yanında olmaya gayret gösteren 30’a yakın kalkınma ajansı faaliyet gösteriyor. Bine yakın personeli ile hizmet veren kalkınma ajanslarına bu yıl için merkezi bütçe payından 496 milyon lira tahsis edilmesi öngörülüyor. 38 BİN BAŞVURU Kalkınma ajansları tarafından yürütülen proje teklif çağrılarına, 2008’den bu yana yaklaşık 38 bin proje başvurusu yapıldı. Bu başvurulardan yaklaşık 8 bini desteklendi ve 2.4 milyar lira kaynak tahsis edildi. Yararlanıcılar tarafından harcanan eş finansman tutarıyla birlikte gerçekleşen toplam yatırım büyüklüğü ise 4.3 milyar liraya ulaştı. 2015 yılı da eklendiğinde 5 milyar liranın üzerinde bir yatırım harekete geçirilmiş oldu. Öte yandan kalkınma ajansları bünyesinde, yatırımcının izin ve ruhsat işlerini tek elden yürütmek üzere kurulan Yatırım Destek Ofisleri de (YDO) faaliyetlerini 81 ilde 220 kişiyle sürdürüyor. Bölgelerin yatırım olanaklarının ulusal ve uluslararası tanıtımını yapmak amacını da güden YDO’lar bugüne kadar 85 binden fazla yatırımcıya çeşitli konularda danışmanlık hizmeti verdi. 400 TEŞVİK BELGESİ Kamu, özel ve diğer kurum ve kuruluşlara 25 binden fazla bilgilendirme ve danışmanlık ziyareti de yapan YDO’lar, 4 binden fazla yurtiçi ve yurtdışı iş ve tanıtım organizasyonuna katıldı. YDO’lar yaklaşık 2 bin 500 rapor, analiz ve tanıtıcı broşür yayımlarken, 6 binden fazla kişiye girişimcilik ve dış ticaret konularında eğitim verdi. Ofisler ayrıca 4 binden fazla teşvik izleme ziyareti yaparak 400’den fazla teşvik belgesinin kapatma işlemini gerçekleştirdi. BELEDİYELERİN ADRESİ İLBANK Su, Kanalizasyon ve Altyapı Projesi (SUKAP) ile nüfusu 25 bin ve daha az olan belediyelerin programda yer alan içme suyu ve kanalizasyon işleri için yüzde 50 hibe sağlandı. Geriye kalan yüzde 50’lik kısım için ise belediyeler İLBANK’tan uygun koşullarda borçlandırıldı. Projeye 2011’den bu yana yaklaşık 2.6 milyar lira ödenek ayrıldı. Bu yıl için yaklaşık 631 milyon lira ödenek tahsisi planlanıyor. KÖYLERE 392 MİLYON LİRA Köylerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi’ne (KÖYDES), 2005-2015 döneminde toplamda yaklaşık olarak 9.6 milyar lira ödenek tahsis edildi. 2016’da ise projeye 392 milyon lira ödenek aktarılması planlanıyor. SOSYAL DESTEKLER DEVAM EDİYOR Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında bugüne kadar 975 milyon lira tutarında 7 bin 977 proje desteklendi. Programa bu yıl ise yaklaşık 247 milyon lira kaynak aktarılması planlanıyor.

21 Şubat 2016 Pazar