tatil-sepeti
Tahkimde üç ayda çözüm

Ticarette ortaya çıkan uyuşmazlıkların devlet mahkemelerinde uzun dava süreçlerine girilmeden çözülmesini sağlayan tahkim (arbitration), şirketlere zaman ve para kazandırıyor. Gelişmiş ülkelerde yoğun şekilde tercih edilen tahkim hizmeti, ülkemizde de İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından 1979’dan bu yana veriliyor. İTO çatısı altında 2014’te daha kurumsal yapıda kurulan İTO Tahkim Merkezi (İTOTAM), uluslararası metinlere uygun kuralları ve ilgili yönetmeliğiyle titiz bir şekilde çalışıyor. Nisanda son gelişmelere göre kurallarında revizyona giden İTOTAM, hizmetlerini daha geniş kapsamlı ve daha nitelikli hale getirdi. Tahkimde yeni bir dönemin kapılarını açtıklarını vurgulayan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, İTOTAM’ın çalışmaları ve iş dünyasına sağladığı kolaylıklar hakkında soruları cevapladı. İTO, TAHKİMDE ÖNCÜ İTOTAM nasıl kuruldu, nasıl çalışıyor? Esasen biz Oda olarak tahkim hizmetini 1979’dan beri veriyoruz. Şimdiye kadar gerek ulusal, gerekse uluslararası alanda, çok sayıda uyuşmazlık Odamız çatısı altındaki tahkim yoluyla çözüme kavuşturuldu. Bu açıdan baktığınızda İTO, ülkemizdeki kurumsal tahkimin ve tahkim kültürünün öncüsü olmuştur. İşte... Biz bu tecrübeyi, kurumsal kimlikle buluşturduk. Hakikaten Odamızın tahkimle ilgili bu tecrübesi dikkate alındığında İTOTAM’ın, bu hizmeti en iyi şekilde sunabilecek ve yönetecek tahkim merkezi olduğu aşikârdır. 2014’te Oda Meclisi kararıyla kurulan Türkiye’nin ilk tahkim merkezi İTOTAM, güncel tahkim kurallarının uygulandığı bağımsız bir kurumdur. Bu çok önemli. Nitekim tahkim hizmetini en iyi ve en etkin şekilde veriyoruz. HIZ VE GİZLİLİK Tahkim kullanmak, şirketlere ticari uyuşmazlıkları çözmek dışında nasıl bir avantaj sağlar? Malumunuz... Tahkim, çözüme giden yolda en kısa mesafedir. Özellikle, asgariye indirilmiş usul konusundaki formaliteler sürecin hızlandırılmasını ve hızlı şekilde çözüme gidilmesini sağlıyor. Bunun yanında tahkim, alanında uzman ve tanınmış hakemlerle çalışma imkânı veriyor. Dolayısıyla herhangi bir tacir karşılaştığı uyuşmazlığı, hangi alanda iş yapıyorsa, gider bunu tahkime götürür ve en adil çözümü elde eder. Ticaret erbabı, yargılamanın gizliliğiyle ilgili oldukça hassas. Çok doğaldır ki, hiçbir işadamı ticari sırlarının herkesçe bilinmesini ve şirket bilgilerinin kamuoyu önünde gündeme getirilmesini arzu etmez. Tahkim bu bakımdan büyük avantaj sağlar. Zira tümüyle gizli olan bu yargılamada, kimin kiminle uyuşmazlık yaşadığı bilinmeyeceğinden, tarafların sonraki ticari ilişkileri de korunmuş olacak. YILLAR KAYBETMEYİN Tahkim yargılaması devlet mahkemelerindeki yargılamalardan farklı olarak ne sunuyor? Bildiğiniz gibi devlet mahkemelerindeki dosya sayıları çok fazla. İş yükü nedeniyle davalar uzun yıllar sürebiliyor. Ne kadar özverili ve yoğun bir çalışma içinde olursa olsunlar, hukuk camiamızın bu yükü karşılamaları zaman alıyor. Böyle bir tablonun yanında, tahkim seçeneği ve uyuşmazlıkların çok daha kısa bir sürede çözülebilmesi imkânı var. Burada hakemlerin seçimi konusu önem taşımaktadır. Uyuşmazlık konusuna hâkim ve tahkim tecrübesi olan bir hakem seçildiği takdirde yargılama süreci son derece kısa olacaktır. Tahkimin esnek yapısı sayesinde, usulden kaynaklanan gecikmelerin de önüne geçiliyor. KOBİ’LERE DE AÇIK İTOTAM Tahkim Kuralları’nda yeni dönemden bahsettiniz. Öne çıkan temel değişiklikler neler? Tahkim ne yazık ki sadece büyük ve çok uluslu firmaların tercih edebileceği bir çözüm yolu olarak algılanıyor. Açık ifade edeyim; biz bu algıyı kırıyoruz. Tahkimin kapılarını KOBİ’lere açtık. Yaptığımız başlıca yenilik, küçük uyuşmazlıkların daha hızlı bir şekilde çözülmesi amacıyla getirilen kurallar. KOBİ’lerin tahkim hizmetlerinden çok daha etkin şekilde yararlanmasına imkân sağlayacak bir usul getirdik. Elbette üyelerimizin, hiçbir hukuki sıkıntı yaşamamasını dilerim. Ama hayatın gerçekleri var. Her şey insanlar için. Dolayısıyla sorun yaşamaları halinde küçük uyuşmazlıklarını da hızlı bir şekilde ve oldukça uygun ücretlerleçözebilecekleri bir usulü, üyelerimizin hizmetine sunduk. MALİYET DAHA DÜŞÜK OLACAK İTOTAM tahkim ücretleri pahalı değil. Masraflar mümkün olan en makul şekilde hesaplanarak, ücret tarifesi ona göre belirlenmiş durumda. Zaten tahkim yargılamasında sürelerin kısa olması da sürecin uzayıp gereksiz masrafların ortaya çıkmasına engel oluyor. Üstelik mahkeme yoluyla çözümü aradığınızı düşünelim? Hem zaman hem de daha fazla para kaybı demek. Her halükârda tahkim hızlı çözüm, en az maliyet demek. Hem KOBİ’ler için de yeni bir imkan var. Buna göre; 200 bin lirayı aşmayan uyuşmazlıklar üç ayda çözümleniyor. Üstelik söz konusu uyuşmazlıklar, tek hakem tarafından çözüme kavuşturulacak ve böylelikle de daha az maliyetli olacaktır. TARAFSIZ YARGILAMA Tahkimin, yabancı şirketlerle ilişkilerde de bir avantajı oluyor mu? Özellikle üyelerimizin yabancı şirketlerle yaşadıkları uyuşmazlıklarda, taraflar, birbirlerinin devlet mahkemelerini tercih etmek istemiyorlar. Herkes kendi devletinin mahkemesinin çözümüne güvenir. Bu da doğal. İşte İTOTAM, tarafsız bir yargılama zemini oluşturması bakımından ciddi ve ikna edici bir alternatif durumunda. HIZLI ÇÖZÜM AVANTAJI Bugünün dünyasında firmaların başarısı, zamanı kullanma becerileriyle ölçülüyor. Ne kadar hızlı ve etkin olursanız, o kadar avantajlısınız. O nedenle uyuşmazlıkların sürüncemede kalması, işlerin bürokratik ve yasal süreçler nedeniyle akamete uğraması zaman kaybı olacağı için tahkimin önemi de burada ortaya çıkıyor.

20 Eylül 2016 Salı

Büyüme bütün ülkeleri kapsamalı

G20 Hangzhou zirvesi, dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluşturan üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. 4-5 Eylül tarihlerinde Hangzhou’da yapılan zirve Çin’in ev sahipliğindeki ilk G20 zirvesi olarak tarihe geçti. Zirvenin bir diğer önemli yanı ise ev sahibi Çin’in yanısıra Türkiye ve Rusya’nın ağırlığının artmasıydı. Bu durum zirvede çektirilen geleneksel aile fotoğrafına da yansıdı. Zirveye katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ön sırada birlikte yer almaları dikkat çekti. BÜYÜMENİN KAPSAMI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi’nin ardından Çin’de bir basın toplantısı yaptı. Erdoğan, zirveyi şöyle değerlendirdi: “Küresel büyümenin uzun vadede sürdürülebilir, kapsayıcı bir şekilde devam ettirilebilmesi için konuşulan reformlar en önemli gündem maddelerimizden biriydi. Atılması gereken adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye olarak büyümenin G20 ülkeleriyle birlikte tüm dünyaya yayılmasını içeren kapsayıcılık konusuna özel önem veriyoruz.” MÜLTECİ SORUNU Terörizm ve mülteci sorununu Antalya’da G20’nin gündemine getirdiklerini hatırlatan Erdoğan, bu konuda iyi bir sınav verilemediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mülteci sorunu konusunda maalesef iyi bir sınav verilemedi, verilemiyor. Topraklarında 3 milyon Suriyeli ve Iraklı’yı barından bir ülke olarak Türkiye bu konunun en önde gelen muhataplarından biridir. Türkiye’nin ev sahipliğini üstlendiği 3 milyon mülteciye yapılan harcama 12 milyar doların üzerindedir. Bunun yanında STK’larımızın harcamalarını ele aldığımızda 25 milyar doları aşmaktadır.” Zirvenin sonuç bildirgesinde, uluslararası ticaret ve kalkınmanın canlandırılması, yoksulluğun ortadan kaldırılması, kapsayıcı ve sürdürülebilir küresel kalkınma, yenilikçi ekonomik büyüme, terörle ortak mücadele ve istihdamın artırılması gerektiği vurgulandı. YENİLİKÇİ KALKINMA MODELİ G20 ülkeleri, kısa vadeli ekonomik büyümenin sürdürülmesinin önemine işaret ederken, arz kısıtlamalarının ortadan kaldırılarak orta ve uzun vadeli potansiyelin ortaya çıkarılması gerektiğine dikkat çektiler. Zirvede yenilikçi küresel kalkınma modeli ile uluslararası ticaret ve yatırım işbirliğinin artırılması, gelişmekte olan ülkelere gerekli desteğin sağlanması gerektiğine işaret edildi. YAPISAL REFORMLAR Yapısal reformların, G20’nin sürdürülebilir, güçlü ve dengeli ekonomik büyüme hedefi için hayati önemde olduğu belirtilen bildirgede, öncelikli yapısal reform başlıkları, 9 madde halinde şöyle sıralandı: Uluslararası ticaret ve yatırımın canlandırılması İstihdam reformlarını teşvik ederken, eğitim ve becerilerden yararlanma İnovasyonu teşvik Altyapının iyileştirilmesi Finansal reformların desteklenmesi Rekabetin desteklenmesi ve ticaret ortamının iyileştirilmesi Finans sisteminin iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi Çevresel sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi Kapsayıcı kalkınmanın desteklenmesi

20 Eylül 2016 Salı

15 Temmuz’u unutmadan büyüme için çalışacağız

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, gerek uluslararası ekonomik ortamın gerekse hükümetin aldığı son ekonomik kararların, olumlu bir iklim oluşturduğunu vurgulayarak, “Artık ekonomiye adapte olalım” dedi. Oda’nın eylül ayı meclis toplantısında konuşan Çağlar, vergisini düzenli ödeyen mükelleflere gelir ve kurumsal vergisinde yüzde 5 oranında indirim yapılmasını önerdi. Çağlar, “Gelir ve kurumlar vergisini son 3 yılda düzenli ödeyen mükellefe, 5 puanlık bir indirim sağlanmasını talep ediyoruz” dedi. BAŞA ÇIKAMAYACAKLAR Çağlar, Oda üyelerine Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri için yatırım seferberliği çağrısında da bulundu. Konuşmasına Ortadoğu’yu kendi menfaatleri uğruna dizayn etmek isteyenlerin Türkiye üzerinde de kaos stratejisi uygulamak istediklerini anlatarak başlayan Çağlar, “Bu ülkeyi de Suriye’ye, Libya’ya, Mısır’a benzetmek için planlar yapadursunlar. Türkiye’nin olduğu bir bölgede, kimse dilediği gibi at koşturamaz” dedi. Türkiye’nin Ortadoğu’nun siyasi dilini güçlendirebilecek, ayrışma senaryolarını birleşme ve dayanışma zeminine dönüştürebilecek tek millet olduğunu vurgulayan Çağlar, şöyle devam etti: “İşte bugün hesaplı bir suskunluk içinde olan Batı, bunun tedirginliğini yaşıyor. Türkiye’yi durduramadılar, yıldıramadılar, başa çıkamayacaklar. Nitekim, mazluma Yunus, zalime Yavuz olan kahraman ordumuz, Fırat Kalkanı operasyonuyla bugün Suriye’de. Ordumuz çıkar için değil, hakkaniyet için Suriye’de.” ORDUMUZUN DESTEKÇİSİYİZ Türk ordusunun başka bir ülkenin toprak bütünlüğüne kastetmek için değil, sınırlarını korumak, can güvenliğini sağlamak ve Suriye halkına nefes aldıracak tampon bölgeyi kurmak için mücadele ettiğini anlatan Çağlar, şunları söyledi: “İşte bizim ordumuzun onların ordularından farkı budur. Bizim ordumuzun adım attığı topraklarda korku değil güven hakim olur. Biz İstanbul Ticaret Odası olarak söz konusu harekâtta hükümetimizin ve ordumuzun her daim destekçisi olmaya devam edeceğiz.” ELİMİZ RAHATLAYACAK “Ne terör, ne 15 Temmuz, ne sınır ötesi operasyonlar. Ülkemiz evvelallah bunların hepsinin altından kalkmayı bilmiştir” diyen Çağlar, ekonomik gündem ile ilgili olarak da şöyle konuştu: “Biz bir an önce bu olayların psikolojisinden sıyrılıp, ekonomiye adapte olmalıyız. Önümüzde gayet uygun bir ticari ortam var. Kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılması, kayıt dışı faaliyetlerin kayıt altına alınması, vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözümlenmesi ve varlık barışı uygulaması gibi iş adamının elini bir hayli rahatlatacak başlıklar var. Bu konuda Odamızın taleplerine kulak verdikleri için hükümetimize teşekkür etmek istiyorum.” DÜZENLİ MÜKELLEF Vergi afları gelirken, borcunu düzenli ödeyen mükellefin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Çağlar, konuyla ilgili olarak şu öneriyi gündeme getirdi: “Bugün vergisini düzenli ödeyene yüzde 1’lik bir indirim yapılıyor. Bu, varla yok arasındaki indirim tutarı, elbette sorumluluk sahibi mükellefi mutlu etmiyor. Bizim bu konuda bir çalışmamız var. Gelir ve kurumlar vergisini son 3 yılda düzenli ödeyen mükellefe 5 puanlık bir indirim sağlanmasını talep ediyoruz.” FETÖ soruşturması kapsamında elkonulan şirketlerin yönetiminin kayyumlardan alınarak TMSF’ye devredildiğini hatırlatan Çağlar, “Bunu da olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Çünkü TMSF, bu konuda oldukça deneyimli. Ekonomideki işleyiş bozulmadan süreç daha sancısız devam edecek” dedi. KALKINMA İÇİN EL ELE VERELİM Hükümetin Doğu ve Güneydoğu Anadolu için açıkladığı yeni teşvik önlemlerinin Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu belirten İbrahim Çağlar, şu çağrıyı yaptı: “Bu meclis ve komite çatısı altında, neredeyse 81 ilden iş adamımız var. Ekonomimizi el ele vererek hep birlikte bugüne getirdik. Şimdi de el ele verme zamanı. Özellikle Doğu ve Güneydoğulu arkadaşlarıma sesleniyorum. Önderlik edin, memleketinize yatırım yapalım. Devletimizin sunduğu bu imkanlardan birlikte faydalanalım.” TÜRKİYE MENGENELERİ KIRIYOR Oda’nın eylül ayı meclis toplantısını açan Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, tek kutuplu dünyanın sona erdiğini ilan eden tarihi bir kırılmanın yaşandığını söyledi. Suriye eksenindeki küresel politikaların bu dönüşümü çok net hissettirdiğini belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Türkiye’nin Cerablus Harekatı, bu noktada çok önemli. Türkiye, terörden arındırılmış bir bölgenin inşasında öncü rol oynuyor. Cerablus’un ardından, Doğu-Batı ekseninde derinleşen Fırat Kalkanı, bölgedeki kaos severlere verilen bir cevaptır. Meşru müdafaa hakkından doğan bir gerekliliktir.” Fırat Kalkanı operasyonunun mazlumlar için de umut olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Terörle sindirilmek istenen, darbeyle parçalanması amaçlanan Türkiye, mengeneleri kırıyor. Ayağına geçirilmek istenen prangaları atıyor” dedi. ORTAM TÜRKİYE İÇİN UYGUN İş dünyasına ekonomiye adapte olunması gerektiği çağrısını yapan İbrahim Çağlar, Türkiye için olumlu koşulları da şöyle anlattı: Dünyada dostlarımızı artırmaya dönük dış politikamız meyvelerini vermeye başladı. Rusya ile normalleşen ilişkilerimiz neticesinde charter seferler yeniden başladı. Turizmde önemli bir rahatlama olacağı şüphesiz. Enerji, tarım, tekstil, gıda gibi diğer sektörlerde de normalleşmedevam edecek. Tüm hadiselere rağmen yabancının Türkiye’ye güveninde olumsuz bir seyir yok. Tam tersi, yabancı sermaye girişi artıyor. Ağustosta 916 milyon dolar yabancısermaye girişi var. Amerika’dan gelen son veriler, Fed’in de faiz artırımının gecikeceğini teyit ediyor.Bu durum önümüzdeki dönemde ülkemize yabancı sermaye girişini destekleyecek. İhracatımızda ağustosta yüzde 7 ile son 28 ayın en hızlı artışı yaşandı. Ülkemizde not indirimini gerektirecek bir durum yok. Yavuz Sultan Selim Köprüsü Asya ve Avrupa’yı bir kez daha birbirine kavuşturdu. Sırada 20 Aralık’ta Avrasya Tüp Geçidi’nin açılışı var. MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE MAHMUTBEY GİŞELERİ KANGREN OLDU Nuri Özelmacıklı / Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi: Mahmutbey gişeleri artık kangren oldu ve çekilecek hali kalmadı. Yakın bir zamanda 7 dakikalık yolu 2.5 saatte gittim. Gişeler yapıldığı zaman Başakşehir 1-2-3-4-5 yoktu. Bölgede sanayi siteleri ve yeni konut projeleri arttı. Sadece Ispartakule’de 300-400 bin kişi yaşıyor. Sabah ayrı dert, akşam ayrı... Devletin gişeden kaybı varsa bunu karşılamanın yolunu bulalım. Bu sorun kaldırılırsa memlekete çok büyük faydası olacak. Harcadığımız akaryakıt, gişelerde toplanan paranın bin misli. Çok büyük bir israf söz konusu. Geçen yıl karayolları genel müdürü, ‘Mahmutbey gişelerini kaldıracağız’ demişti ama olmadı. Bu ülke için şehitlere rahmet okuyorum. TRAFİKTE 1.6 MİLYARLIK AKARYAKIT TÜKETİYORUZ Mustafa Yıldırım / Yolcu Taşımacılığı ve Seyahat Acenteleri Meslek Komitesi: İkinci Boğaz Köprüsü, otobüslere yasaklanınca yolumuz 70 kilometre uzadı. Artık İstanbul’dan 2-3 saatte çıkamıyoruz. Alt yapıları hazır olmayan 3. Köprü, hizmet mi eziyet mi? İnsanlara eziyet, işletmelere maliyet. Şimdi hiçbir firmanın otobüsü İstanbul’a gelmek istemiyor. İstanbul’da yaşayanlar olarak burada bir irade koymalıyız. Yanlış hesap Bağdat’tan döner. 3. Köprü’yü zorlarsak İstanbul trafiğinden ancak yüzde 12 yük alır. Bu durumu Cumhurbaşkanımıza iletelim. İstanbul’da trafikte beklerken 1 milyar 600 milyonluk akaryakıt tüketiyoruz. Kullanmadığımız akaryakıtın bedelini ödüyoruz. Yanlışlara dur demesini bilelim. TERÖR VARSA YATIRIM OLMAZ Ender Yazıcıoğlu / Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi Meslek Komitesi: Bahçeşehir’den Topkapı’ya 2.5 saatte gidiliyor. Mahmutbey gişelerinin Silivri’ye, Çamlıca’daki gişelerin Tuzla’ya taşınması gerek. Teşvik verilen bölgelere ne kadar yatırım yapılıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da teşvikten önce terör bitmeli. Terör biterse teşvike ihtiyaç da kalmaz. Terörün olduğu yerde de yatırım olmaz. Türkiye’nin öncelikle bir yatırım haritası çıkarılmalı. Tarım, sanayi, hayvancılık envanteri çıkarılmalı. Sibirya’da 40 bin baş koyun çiftliği gördüm. Arabistan’a 300 dolara kurbanlık satıyorlardı. Türkiye’nin envanterini çıkarmalıyız. Kültürümüzün ne olduğunu, ne yapabileceğimizi çok iyi bilmeliyiz. Vatanımızı seviyorsak çözüm burada. Nereye nasıl yatırım yapacağımızı bilmiyoruz. Bir taraftan terör var. Diğer taraftan üretmek zorundayız. Üretmezsek tükeniriz. TERÖRE SON VERMELİYİZ Ali Uluoğlu / Fotoğrafçılık Meslek Komitesi: Ben Kıbrıs gazisiyim. 19 Eylül Gaziler Günü’nün 95’inci yılını kutluyoruz. Başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimiz ve gazilerimiz önünde saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyorum. Her gün teröre verdiğimiz şehit sayısı artıyor. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda sadece 488 şehit verdiğimizi hatırlatmak istedim. Teröre son vermeliyiz. KURBANIN MANEVİ ÖNEMİNİ BİLELİM Osman Uluçay - Et ev Et Ürünleri Meslek Komitesi: Kurban ibadeti Rabb’e yaklaşmak demektir. Ancak görüyoruz ki artık Kurban Bayramı’nın manevi önemi pek önemsenmiyor. Evet, kurban kesilince fakirlere et dağıtılır, o kurbanın maddi boyutudur. Müminin idrakini artıracak şeyler yapmak gerek. Manası üzerinde tekrar düşünelim. Kurban ibadeti kişiyi Allah’a yaklaştırır. Kurban aynı zamanda hac ibadeti ile iç içedir. Metropollerde kurban kesmek zorlaştıkça insanlar kurban kesmekten uzaklaşıyor. Kurban Hakk’ı zikir ve tefekkürdür ve sosyal adaletin sağlanmasında etkilidir. MESLEKİ TEMSİL İÇİN BURADAYIZ Rıza Kaymakçı - Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi: Ben de FETÖ’cü alçaklarla aynı çatı altında olmak istemiyorum ve bunların ayıklanması gerektiğini düşünüyorum. Beni seçen ve beni buraya gönderen meslektaşlarım, mesleğim dışında konuşmak için değil varsa mesleğimizle ilgili hususlarda onları temsil etmek için buraya gönderdiler. Bugüne kadar bu bilinçle hareket ettim ve bundan sonra da bu bilinçle hareket edebilmek ümidiyle geçmiş 30 Ağustos Zafer Bayramı’nızı kutluyorum, önümüzdeki Kurban Bayramı’nı da tebrik ediyorum. TEŞVİK YASASI HAKSIZ REKABET OLUŞTURMASIN Veysi Cengiz Balçık / İlaç ve Tıbbi Cihaz Meslek Komitesi: Urfa OSB’de bir tesis kurdum ve çok memnunum. Ama teşvik yasası nedeniyle sıkıntılar yaşıyoruz. Teşvik yasasında küçük işletmeleri büyütme hedefi olursa çok daha faydalı olur. Mevcut firmaları mağdur edip yeni firmaları teşvik ederseniz iki grup arasında haksız rekabet oluşur. Yeni teşvikten eski firmalar yararlanamadığında yeni firmalar gelir ve eskiler kapanır. Teşvik bir işe yarasın. Yeni teşvik yasası ile ilgili bölge insanı çok heyecanlı. Devletimize güveniyoruz, devlet bizim her türlü güvenliğimizi sağlıyor o bölgede. Üretmeliyiz, bu ülkenin çarklarının dönmesi lazım. Ekonomi yönetimimiz gerçekten çok iyi. İçeride ve dışarıdaki sarsıntılardan fazla etkilenmedik. Konutla değil, sanayi ile büyümeyi hedeflemeliyiz. Sanayinin bütün Türkiye’ye yayılması lazım. Biz işimiz gereği kamu hastaneleriyle çalışıyoruz ancak devlet hastaneleri ödemelerini çok uzatıyor. Bu, sektörümüzün en büyük sıkıntısı. YARDIM ETTİĞİMİZ ÇOK İNSAN VAR Numan Hocaoğlu / Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi: Türk Kızılayı Kadıköy Şubesi Başkanıyım. İnsani ve İslami bir vazife olan kurban için bağışlarınızı alıyoruz. Talepler çok fazla. Yardım ettiğimiz çok sayıda insan var.

19 Eylül 2016 Pazartesi

Hünkar Kasrı’nda Tahayyül Sergisi

HABER: MÜGE BİBER YeniCamii Hünkar Kasrı, geçmişten günümüze Türk medeniyetlerine ışık tutan, sanat tarihinde birçok sanatçı tarafından benimsenen tekniklerin kullanıldığı, hayallerin murakkalarda hayat bulduğu ‘Tahayyül’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Gülce Sanat Grubu’nun hazırladığı hat, tezhip, minyatür ve ahşap kesme dallarından çeşitli eserlerin yer aldığı sergi, tüm sanatseverleri bekliyor. 30 EYLÜL’E KADAR AÇIK Serginin açılışına İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu, İTO Meclis Üyeleri, sanatçılar ve sanatseverler katıldı. Sergi, 30 Eylül 2016 tarihine kadar kapılarını açık tutacak.

09 Eylül 2016 Cuma

4. Sanayi Devrimi İTO’da anlatılacak

‘Her şey için internet’ veya ‘endüstriyel internet’ olarak da bilinen Sanayi 4.0 veya 4. Sanayi Devrimi, İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) düzenlenecek seminerde tüm yönleriyle ele alınacak. Akıllı bir fabrika vizyonuyla bugünkü üretimin teknolojik değişimini tarif eden ve geleceğin üretim tekniklerini tanımlayan 4. Sanayi Devrimi, küresel firmaların üst düzel temsilcileri tarafından katılımcılara seminer boyunca anlatılacak. ‘Sanayi 4.0’ isimli seminer, 27 Eylül 2016 Salı günü 09.30-14.45 saatleri arasında İTO’nun 4. kat Meclis Salonu’nda gerçekleştirilecek. Seminerde 4. Sanayi Devrimi’nin doğuracağı fırsatlar ve muhtemel tehditler dile getirilecek. Ayrıntılı bilgi için:

07 Eylül 2016 Çarşamba