tatil-sepeti
İTO’nun emektarları emekliliğe adım attı

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası’nda uzun süre görev yapan emektar çalışanlardan bazıları emekli oldu. Bu ay emekliye ayrılacak Oda çalışanları için İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreteri Ömer Bal’ın da katıldığı bir tören düzenlendi. Oda’da her birinin 30 yıldan fazla hizmeti bulunan Orhan Abay, Orhan Yerli, Recep Kaçmaz ve Mehmet Metin Küçükaydınoğlu yeni bir hayata adım attı. Kesilen pastanın ardından İTO Genel Sekreteri Ömer Bal, tamamı İdari İşler ve Satınalma Koordinatörlüğü personeli olan emektarlara hayatlarının yeni dönemini sağlıklı ve huzurlu geçirmeleri temennisini dile getirdi. Tören sırasında Genel Sekreter Yardımcıları Hasan Uluç Hacıhasanoğlu, Halil Aslan ve Koordinatörler de çalışma arkadaşlarının emeklilik mutluluğunu paylaştı.

09 Ocak 2017 Pazartesi

Kaybolan mesleğin kaybolan tarihle buluştuğu mekan

HABER: MÜGE BİBER Giritli Mustafa Paşa Han; Eminönü, Mercan Mahallesi’nde, Fincancılar Sokak ile Çakmakçılar Yokuşu’nun kesiştiği noktada yer alıyor. Bu hanın tek girişi ise Fincancılar Sokak’ta, 32 numarada karşımıza çıkıyor. Mimari özellikleri hem Osmanlı hem Avrupa etkisini yansıtan hanın tarihçesi ve mimarı bilinmiyor. 1868 yılına ait ticaret yıllıklarında adının geçiyor olması, hanın bu tarihten önce yapıldığına işaret ediyor. Giritli Mustafa Paşa Han’da, ilk yapıldığı yıllarda tüccar, komisyoncu, manifaturacı ve kumaş ithalatçıları bulunuyordu. Ayrıca, Giritli Mustafa Paşa ailesinin temsilcisinin bürosu da handaydı. Tarihi mekanda günümüzde ise sayıları giderek azalan tül perde diken terziler faaliyet gösteriyor. AVLULU HANLARDAN Üç katlı kagir bir yapı olan Giritli Mustafa Paşa Han, Osmanlı mimarisinde avlulu hanlar grubunda yer alıyor. Günümüzde avlu, dört yana eğimli cam bir çatı ile örtülü olsa da Goad Sigorta haritalarından, zamanında avlunun üzerinin açık olduğu, cam çatının sonradan eklendiği anlaşılıyor. Han, 644 metrekarelik bir alana sahip. Oldukça düzgün bir planı olan Giritli Mustafa Paşa Han’da, kat planları arasında pek fark yok. İKİ CEPHELİ Hanın, Fincancılar Sokak ve Çakmakçılar Yokuşu’na bakan iki cephesi var. Oldukça sade olan cepheler, benzer özellikler gösteriyor. Fincancılar Sokak üzerindeki tek giriş cephenin simetri aksından sola kaydırılmış. Giriş, yuvarlak kemerli, üzerinde tepe penceresi olan bir açıklık şeklinde. Zemin katın cephesi ise dükkan vitrinleri ve tabelaları yüzünden oldukça bozulmuş. Üst kat revaklarının dökme demir korkulukları ve pencerelerin demir parmaklıkları da iç cephelerin dekoratif unsurları arasında yer alıyor. 20 ODADAN 10’U BOŞ İlk yıllarda tüccar, komisyoncu, manifaturacı ve kumaş ithalatçılarının faaliyet gösterdiği Giritli Mustafa Paşa Han’da, günümüzde ise tül perde diken terziler yer alıyor. Ayrıca hanın 20 odasının 10’u boş. AVRUPA ETKİSİ Giritli Mustafa Paşa Han, üzeri açık avlusu, katlardaki revaklar ve cephelerin sadeliği dolayısıyla klasik Osmanlı hanlarını çağrıştırıyor. Revakların dökme demir korkuluğu, pencerelerin genişliği ve sayılarının çokluğu, kilit taşları, sahte parapet gibi özellikleriyle handa Avrupa etkisi hissediliyor. Ayrıca 19. yüzyıla ait olması da hanı diğer hanlardan ayırıyor. KORUNMASI GEREKİYOR Mustafa Paşa tarafından yaptırılan han, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 15 Şubat 1970 tarih ve 5256 sayılı kararıyla ‘korunması gerekli tarihi eser’ olarak tescil edildi. SOKAĞA VE AVLUYA AÇILAN TARİH Giritli Mustafa Paşa Han’ın zemin katındaki on bir dükkandan dördü avluya açılmıyor. Bu nedenle girişler sokaktan. Diğer dördü ise hem avluya hem sokağa bakıyor. Geri kalanları da sadece avluya açılıyor. Çakmakçılar Yokuşu cephesine bakan dükkanlar, bağımsız bir merdivenle bir üst katla buluşuyor. Bu tarafa bakan dükkanlar iki katlı ancak ikinci katları, hanın içine açılmıyor. Çakmakçılar Yokuşu tarafında ise revak koluna açılan sadece bir oda var. Zemin kat dükkanlarıyla bağlantılı diğer odaların han içine açılan kapı veya pencereleri bulunmuyor.

09 Ocak 2017 Pazartesi

Kendisi İstanbul’da çinileri Fransa’da

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Fransa’nın meşhur Louvre Müzesi Osmanlı’nın yükselme devri padişahlarından II. Selim’in türbesinin çinilerine ev sahipliği yapıyor. Türbenin en değerli parçası olan çinilerin gurbet yolculuğu ise ne yazık ki restorasyon bahanesiyle gerçekleşen bir hırsızlık hikayesiyle başlıyor. Padişahın vefatından 19. yüzyıla kadar sağlam bir şekilde korunan değerli çiniler, İstanbul’da yaşayan Fransız bir diş doktorunun türbenin restorasyon hakkını elde etmesiyle yerlerinden olur. TARİHE DÜŞKÜN Osmanlı Devleti 1800’lü yılların başında, II. Selim ve III. Murat türbeleri ile I. Mahmut kütüphanesinin çinilerinin restorasyonu için çalışmalar başlatır. Bu doğrultuda Ayasofya Müzesi bahçesinde bulunan II. Selim’in türbesinin restorasyonu için İstanbul’da diş doktorluğu yapan ve tarihi eserlere düşkünlüğüyle tanınan Albert Sortin Dorigny müracaat eder. Başvurusunun kabul edilmesiyle birlikte çalışmalara başlayan Dorigny, koleksiyonu için değerli bir parça kazanma şansı elde eder. EN DEĞERLİ ÇİNİLER Türbenin hemen girişi özellikle 16’ncı yüzyılda, çini sanatının en muhteşem eserlerinden olan İznik çinileriyle süslenmiştir. Mimar Sinan, yaptığı cami ve türbelerde, özellikle bu çinileri kullandı. II. Selim türbesi de, Mimar Sinan tarafından yapıldığı için bol miktarda İznik çinisi bulunur. Ancak Albert Sortin Dorigny, 1894 yılında II. Selim türbesinin çinilerinin benzerlerini, Fransa’da bir fayans fabrikasında yaptırır. Bu fayanslar geldikten sonra, orijinal çinileri yerinden söktürür ve yurt dışına kaçırarak satar. Türbeye ise fabrika yapısı çiniler yerleştirir. Bir gecede,60 parçadan oluşan çini pano yerinden sökülür ve önceden hazırlanan sahte pano buraya yerleştirir. ASIRLARCA ANLAŞILMADI Türbenin girişindeki bu çini levhanın sahte olduğu maalesef uzun yıllar anlaşılmaz. Bir süre sonra türbenin revaklı girişinin sol yanında bulunan çini pano solgun görülmeye başlar. 2003 yılında da iki çini yerinden koparak düşer ve kırılır. Kırılan çinilerin arkasında Paris’teki “Choisleroi Seine” fayans fabrikasının mühürü çıkar. Böylece hırsızlık anlaşılır. LOUVRE MÜZESİ’NE SATTI Türbeden çalınan çiniler araştırıldığında Louvre Müzesi’nde sergilendikleri anlaşılır. Hatta müze yetkilileri bu panonun altında “Ayasofya Müzesi’nin haziresinde bulunan Sultan II. Selim türbesinin çinileri” ibaresini kullanır. Çini pano 1905 yılında, Dorigny tarafından müze müdürlüğüne satılmıştır. Bu paha biçilmez çiniler, tüm iade girişimlerine rağmen geri alınamadı.

06 Ocak 2017 Cuma

2016’da 7.7 milyar dolarlık 248 birleşme oldu

Deloitte Türkiye'nin 2016 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu’na göre, geçen yıl yaklaşık 7.7 milyar dolarlık 248 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Türkiye’de birleşme ve satın almaların genel görünümünü ortaya koyan rapora göre, 2016'da, iç ve dış politik gelişmelerin olumsuz etkisi hissedildi. Rapora göre, geçen yıl 248 adet işlem gerçekleşti, toplam işlem hacmi de yaklaşık 7.7 milyar dolar oldu. Söz konusu tutar, 2009 finansal krizinden sonra gerçekleşen en düşük işlem hacmi olarak kayıtlara geçti. İşlem hacmi 2015'e göre yaklaşık yüzde 53'lük düşüş gösterdi. MELEK YATIRIMCI İŞLEMLERİ Toplam işlem adedi, rekor sayıdaki girişim sermayesi ve melek yatırımcı işlemlerinin etkisiyle geçmiş yıllardaki seviyesini korudu. Söz konusu girişim sermayesi işlemleri hariç tutulduğunda, toplam işlem adedinde 2015'e göre yüzde 21 azalma gerçekleşti. Özel sermaye fonları ise daha temkinli oldu. BU YIL AKTİF SEKTÖRLER TEKNOLOJİ, ÜRETİM VE ENERJİ OLACAK Büyük ölçekli işlemlerin sayısı ve işlem hacmine katkısı son derece sınırlı kalırken, piyasayı küçük ve orta ölçekli işlemler domine etti. Yabancı yatırımcıların işlem hacmi 2015'e göre yüzde 67 daralma ile 3.8 milyar dolara geriledi ve tarihsel olarak en düşük seviyelerinden birini gördü. Batılı yatırımcıların işlem sayısında 2015'e göre yüzde 36 azalma olurken, Uzak Doğulu yatırımcıların işlemleri en yüksek seviyesine ulaştı. Deloitte'a göre, 2017 yılında en aktif sektörlerin teknoloji, üretim ve enerji sektörleri olması bekleniyor.

06 Ocak 2017 Cuma

Kapalıçarşı’daki SAKLI HAZİNE

HABER: MÜGE BİBER Çuhacı Han, Nuruosmaniye Camii avlusunun kuzeyinde, Kapalıçarşı’da Mahmutpaşa girişinin başında yer alıyor. 1718-1730 yılları arasında Sultan III. Ahmed’in Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından hayır eserlerine gelir sağlamak üzere yaptırılan han, 18. yüzyıl hanları arasında ışıldıyor. Çuhacı Han, diğer hanların aksine bugün de barındırdığı kuyumcular ve kuyum atölyeleri ile canlılığını koruyor. Serbest döviz piyasası da tarihi mekana ayrı bir hareketlilik kazandırıyor. TEK AVLULU Temiz bir işçilikle tuğla ve taştan karma teknikle yapılan Çuhacı Han, iki kattan oluşuyor. İki giriş kapısı bulunan hanın ortasında dikdörtgen biçiminde bir iç avlu yer alıyor. Önceden mevcut sokağa uyması için bir cephenin üst katı taş konsollar üzerinde çıkmalı olarak yapılmış. Üst kattaki odaların üstleri ise kurşun kaplı olan manastır tonozları ile örtülmüş. DEHLİZİ DİKKAT ÇEKİYOR Girişte ise başka hanlarda rastlanmayan biçimde uzun bir dehliz halinde olup iki yanında bu dehlize dönük odalar bulunuyor. Bu mimari özelliği, Çuhacı Hanı benzerlerinden ayırıyor. Eski zamanlarda içinde yer alan mescid, 1914 yılına kadar kullanılmış. Günümüzde ise atölye haline getirilmiş. YANGINDA ZARAR GÖRDÜ Han, 1750 yılındaki Hocapaşa yangınında büyük zarar görmüş. Bu yangında içindeki eşyalar ile ahşap kısımlar tahrip olmuş. Günümüzde yapılan ilavelerle orijinal özelliklerini tamamen kaybetmiş olan hanın, 1964’te 1/4 hissesi Vakıflar’a verilmiş. Hisselerin geri kalanı ise şahıslara ait. ÇUHACILAR LONCASI Hanın ilk yapıldığı yıllarda çuha tüccarı ve esnafından başka Çuhacılar Loncası Kahyası da bu handa otururdu. Mekan bu nedenle Çuhacılar Hanı olarak da anıldı. 19. yüzyıl başlarında çuha tüccarı ve esnafı handan uzaklaşıp bunların yerini kuyumcu kakmacıları aldı. Bunların dışında gümüş, elmas ve altın işleyen sanatkârlar da 19. yüzyıldan bugüne handa varlığını sürdürüyor. AYAKLI BORSA Günümüzde gümüş ve altın dükkanları ile kuyumcu atölyeleri hâlâ handa faaliyet gösteriyor. Hanın önünde ise “ayaklı borsa” olarak bilinen serbest döviz piyasası ile yoğunluk günün her saatinde sürüyor.

06 Ocak 2017 Cuma