tatil-sepeti
Savunmanın 5 devi yan sanayiciyle buluştu

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) dört stratejik sektörde başlattığı yerlileştirme seferberliği kapsamında düzenlediği Türkiye Tedarikçi Haftaları devam ediyor. İTO, savunma, havacılık, ulaştırma ve perakende sektörlerinde yerlileştirme seferberliği ile Türkiye’nin bu sektörlerdeki ithalatının en asgari düzeye inmesini hedefliyor. Havelsan, Aselsan, THY Teknik, Roketsan ve TAI Tusaş Tedarikçi Günleri olarak düzenlenen Savunma Sanayi Tedarikçi Haftası’na yüzlerce yan sanayici katıldı. İTO bünyesindeki Türk Yan Sanayi Borsası’na (TYSB) üye firmaların davet edildiği Tedarikçi Günleri, 27 Şubat Pazartesi günü Havelsan ile başladı. Tedarikçi Haftası’nda İTO’yu Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uluç Hacıhasanoğlu temsil etti. HAVELSAN İLK KEZ GELDİ Havelsan, savunma, güvenlik ve bilişim alanlarında ileri teknolojili yazılım yoğun ürün ve çözümler üretiyor. Havelsan Pazarlama Müdürü Hakan Çiftçi, TYSB üyelerine firması ile ilgili bir seminer verdi. Çiftçi, silahlı kuvvetler projeleri, e-devlet projeleri ve global firmalarla işbirlikleri yapan Havelsan’ın savunma, güvenlik ve bilişimde ileri teknolojiye dayalı yazılımlar yaptığını, özgün çözüm ve üretimler gerçekleştirdiğini söyledi. ANAHTAR TESLİM İHRACAT Yazılım yoğun sistemlerde özgün ve çözüme dönük üretim yapan Havelsan, simülatör teknolojisinde dünya markası. Havelsan; komuta kontrol ve savaş sistemleri, eğitim ve simülasyon teknolojileri, yönetim bilgi sistemleri, ülke ve siber güvenlik sistemlerinde dünyaya anahtar teslim ihracat yapıyor. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin her türlü gemi, uçak, silah ve araçlarının simülatörlerini üretiyor, bakım ve onarım hizmeti sunuyor. 12 ÜLKEYE TEKNOLOJİ SATTI Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Güney Kore, Pakistan, Singapur, Umman, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Irak ve Suudi Arabistan’a yaptığı özel projelerle teknoloji ihraç eden Havelsan, Almanya, ABD, Kanada ve Fransa ile de iş ortaklığını sürdürüyor. BOEING’LER İÇİN SİMÜLATÖR ÜRETTİ Türk Hava Yolları’na (THY) yaptığı simülatör üretimini Boeing uçakları için de yapan Havelsan, sertifikasyon sürecinin bitmesini bekliyor. Uçaklarda kabin içi eğlence ve internet sistemlerini üreten firmanın ürünlerinin milli uçak ve milli trenlerde de kullanılması gündemde. ‘GÜVENLİK’ ÜRETİYOR Savaş yönetim sistemleri, hava platformları, simülasyon ve eğitim teknolojileri, meskun mahallerde terörizm ile mücadele eğitim ve simülasyon teknolojileri, yüz tanıma sistemleri, araç tanıma sistemleri, e-devlet sistemleri, ülke ve siber güvenlik çözümleri, kritik tesisler ve sınır güvenliği, boru hatlarının güvenliği, sahil gözetleme radar sistemi, kara kuvvetleri muharebe sahası yönetim sistemleri, kara kuvvetleri lojistik karar destek sistemi, hastane yönetim sistemi, sağlık bilişimi Havelsan’ın üretim yelpazesi arasında başı çeken ürünler. İŞ ORTAĞINIZ OLALIM! İş ortakları ve Tedarik Yönetimi Müdürü Yavuz Ekinci, Havelsan ile iş ortaklığı kurmak isteyen TYSB üyelerine ‘Havelsan İş Eko Sistemi’ başlıklı bir sunum yaparak, firmalardan istedikleri 13 kriter hakkında bilgi verdi. Ekinci, alt yükleniciden ürünün son kullanıcıya teslimine kadar birlikte hareket edecekleri firmaları nasıl seçtiklerini anlattı. 82 yan sanayici KOBİ ile 24 milyon dolarlık işbirliği yaptıkları bilgisini verdi. Dünyanın en büyük 100’ü arasında Savunmada dünyanın ilk 100 şirketi arasında 58. sırada bulunan ve onlarca ülkeye yüksek teknolojili özgün savunma sistemleri ihraç eden Aselsan, İTO TYSB üyesi yan sanayicilere ürün numunelerini ve yan sanayi faaliyetlerini tanıttı. Savunma Sanayi Tedarikçi Haftası’nın ikinci gün konuğu, savunmada dünyanın ilk 100 büyük firması arasında bulunan Aselsan oldu. Aselsan, yüksek teknolojili özgün ve milli ürünler üreten ve sistemler tasarlayan Türkiye’nin en büyük savunma elektronikçisi. Aselsan Tedarikçi Günleri’nde İTO TYSB üyesi firmalara seminer verdi. KOBİ’LERE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ Aselsan Merkezi Tedarik Direktörlüğü yetkilisi Merve Seçen, savunma elektroniğinin her alanında faaliyet gösteren Aselsan’ın KOBİ’lerle çalışmaya çok önem verdiğine dikkat çekti. Geçen yıl yurt içinde verilen siparişlerin büyük çoğunluğunu KOBİ niteliğindeki tedarikçilerden karşıladıklarını dile getiren Seçen, Aselsan’ın tedarik faaliyetlerinin her geçen yıl yüksek miktarda artış gösterdiğini söyledi. 172 ÜNİVERSİTE İLE SANAYİ İŞBİRLİĞİ Üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem veren Aselsan, halen 172 farklı üniversiteyle yoğun işbirliğini sürdürüyor. Büyük çoğunluğu mühendislerden oluşan 5 binin üzerinde çalışanı bulunan Aselsan, bünyesindeki 6 Ar-Ge Merkezi ile Türkiye’nin en büyük teknoloji merkezi durumunda. TEDARİKÇİYE KREDİ TEMİNİ Aselsan, tedarikçilerini geliştirme konusunda birçok imkân sağlıyor. İşte bu imkânlardan en dikkat çekenleri satır başları ile şöyle: Eğitim ihtiyacı tespit ettiği tedarikçi firmalarına mesleki eğitimler ve işbaşı eğitimleriyle destek oluyor. Çalışan, ancak atıl durumda bulunan makine, tezgah, cihaz vb. ekipmanları yan sanayilerine aktarıyor. Tedarikçi firmaların yatırımlarına yön verme konusunda teknik danışmanlık sağlıyor. Tedarikçi firmaların ‘Aselsan sipariş emriyle’ uygun koşullarda kredi kullanabilmesi için bankalarla sözleşmeler imzalıyor. Tedarikçilerle farklı gündemlerle bir araya geliyor. ÇOK GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ Aselsan, haberleşme ve bilgi teknolojileri, radar ve elektronik harp, elektro-optik, aviyonik, insansız sistemler, kara, deniz ve silah sistemleri, hava savunma ve füze sistemleri, komuta kontrol sistemleri, ulaştırma, güvenlik, trafik, otomasyon, enerji ve sağlık teknolojilerine yönelik çok geniş bir faaliyet alanına sahip. THY Teknik, Roketsan ve TAI Tusaş Tedarikçi Günleri haberlerini 13 Şubat tarihli İstanbul Ticaret’te okuyabilirsiniz.

08 Mart 2017 Çarşamba

Organik çay üretimi 2018’de

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, çayda organik üretim ile ilgili Bakanlık bünyesinde yoğun çalışmaların olduğunu belirterek, “2018’de bütün çay alanlarındaki üretim organik olacak” dedi. Çelik, söz konusu düzenlemenin kısa süre içerisinde yayımlanacağına dikkat çekerek, “Hazırlıklarımızı 6-7 ayda tamamlayacağız. Ayrıca diğer bazı illerimizin, alanların veya bölgelerin de organik tarım alanı ilan edilmesi ile ilgili çalışmamızda son aşamaya gelmiş bulunuyoruz” dedi.

08 Mart 2017 Çarşamba

İstanbul’un kayıp renkli fotoğrafı

HABER: MÜGE BİBER Kara kutu, nam-ı diğer fotoğraf makinesi… Bu ‘kutu’nun öyküsü, kimya ile başladı. En ilkel fotoğraf makinasını kullanan, M.S. 965-1030 yılları arasında yaşayan ünlü İslam optik bilgini Basralı El-Hasan’dı. El-Hasan, karanlık kutuyu, Ortaçağ’da güneş tutulması sırasında güneş ışınlarını incelemek için kullandı. Batı ise bu kutuyu, 13. yüzyılda Roger Bacon’ın El-Hasan’dan öğrendiği ‘karanlık kutu’nun ayrıntılı bir tanımını yapması sonucu tanıdı. TARİHTE İLK: RENKLİ KURDELE 1861’de İskoç fizikçi James Maxwell’in farklı bir renkli lens filtresi ile çektiği kurdele fotoğrafı, tarihe ilk renkli fotoğraf olarak geçti. Türkiye’de de ilk renkli fotoğraf çekimini Ermeni sanatçı Osep Minasoğlu gerçekleştirdi. İstanbul’un ilk renkli fotoğrafının ne zaman çekildiği ise kesin olarak bilinmiyor. Kentin şu ana kadar tespit edilen en eski renkli fotoğrafları; 1890’ların sonunda William A. Livingstone Jr. ve Edwin H. Husher tarafından kurulan Detroit Photographic Company’deki İstanbul’a ait görüntüler. Bu görüntüler, 1895’te siyah-beyaz çekilip sonradan renklendirilen görüntülerden oluşuyor. Renklendirme işlemi kimyasal teknikler kullanılarak yapılırken, renklendirilmiş İstanbul fotoğrafları bugün Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi’nin arşivinde bulunuyor. İLK RENKLİ ÇEKİM Türkiye’de ilk renkli fotoğrafı çeken Osep Minasoğlu, 1962’de Beyoğlu’nda kurduğu Stüdyo Osep’te, Fransa’da öğrendiği laboratuvar tekniklerini uygulamaya başladı. O yılların en büyük fotoğraf stüdyosunu kuran Minasoğlu; Zeki Müren, Cüneyt Arkın ve Yılmaz Güney gibi dönemin ünlü isimlerinin fotoğraflarını çekti. DİA’YA ÇEVİRDİ Öte yandan Minasoğlu, Türkiye’de ilk renkli fotoğraf baskısını da gerçekleştiren isim oldu ve dünyada 35 mm sinema filmini, dia haline getiren ilk kişi olarak tarihe geçti. Türkiye’ye ilk otomatik baskı makineleri, dia pozitifler ve renkli negatif filmleri getiren Minasoğlu’nun arşivi, 2009’da bir sergiyle halka açıldı. TEKNİĞİNİ FRANSA’DA ÖĞRENDİ Türkiye’de ilk renkli fotoğrafı çeken Osep Minasoğlu, 26 Şubat 1929’da İstanbul Samatya’da doğdu. Minasoğlu, 1952’de babadan kalma bakkal dükkanını stüdyoya çevirerek Foto Paris’i açtı. 1955’te Paris’e göç eden Minasoğlu, 1962’de tekrar İstanbul’a döndü ve Stüdyo Osep’i kurdu. Minasoğlu, Fransa’da öğrendiği laboratuvar tekniklerini Beyoğlu’ndaki stüdyosunda uygulamaya başladı. FOTOYLA GELEN YABANCI ORTAK İstanbul Ticaret Odası Fotoğrafçılık Meslek Komitesi Meclis Üyesi Turan Kocaalp, ilk fotoğraf stüdyolarından biri olan ve Türkiye’ye yabancı ortak getiren Serengil Fotoğraf Stüdyosu’nun öyküsünü şöyle anlatıyor: “Serengil Fotoğraf Stüdyosu 1954’te Kadıköy’de kurulmuş. Daha sonra stüdyo sahibi Ömer Seyfettin Serengil, 1961’de Almanya’ya giderek, Herbert Heinze’den renkli fotoğraf baskısı eğitimi almış. Türkiye’ye döndüğünde Alman ortağıyla Serengil Heinze Fotoğrafçılık adıyla İTO’ya kayıt yaptırarak Valikonağı Caddesi’nde Agfa marka baskı makineleriyle faaliyete geçmiş.”

08 Mart 2017 Çarşamba

Yeni Camii’de tarihi restorasyon

HABER: YAHYA GÜL İstanbul Ticaret Odası (İTO) Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi, restorasyonu devam eden Eminönü’ndeki tarihi Yeni Camii’yi ziyaret etti. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Yeni Camii restorasyonu şantiyesinde, onarım çalışmalarıyla ilgili bir video sunum yapıldı. Sunumda, 1597 yılında inşaatına başlanıp 1663 yılından itibaren ibadete açılan Eminönü Yeni Camii’de minareden kubbeye, çini işçiliğinden mermerlere kadar birçok kalem işi ve çalışmalarla ilgili bilgi verildi. Yeni Camii’nin 354 yıllık tarihindeki en kapsamlı restorasyon olduğu belirtilen çalışmanın gelecek yıl haziran ayında tamamen bitirilmesi planlanıyor. Başkanlığını İTO Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi Başkanı Sultan Hızıroğlu’nun yaptığı heyette, İTO Meclis Üyesi Serkan Bilir, Komite Üyeleri Osman Arıtürk, Turgay Kırmızı, Bülent Özen, İTO Disiplin Kurulu Üyesi Şevket Can Tülümen, Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, İBB KUDEB Müdürü Murat Tuncay ve iş adamları yer aldı.

08 Mart 2017 Çarşamba

Birlikte işleyip birlikte kazanalım

HABER: ADEM ORHUN Özbekistan-Türkiye İş Forumu’na katılmak ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Türkiye’ye gelen Özbekistan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Rustam Azimov’un İstanbul’daki önemli temas noktalarından biri de İstanbul Ticaret Odası (İTO) oldu. İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Cemile Sultan Korusu’nda Özbekistan heyetini ağırladı. Heyette, Başbakan Yardımcısı Azimov’un yanı sıra, Özbekistan Dış Ekonomik İlişkiler Yatırım ve Ticaret Bakanı Elyor Ganiev ve Özbekistan’ın Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadirov da yer aldı. İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Öztürk Oran ve Adil Coşkun, İTO Meclis Üyeleri, İTO Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uluç Hacıhasanoğlu ile birlikte hedef sektörlerden iş adamları muhataplarıyla görüşme imkanı buldu. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık’ın da katıldığı programda konuşan Çağlar, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev arasındaki temas iki ülkenin ilişkilerini daha da geliştirecek” dedi. “Biz Taşkent’i İstanbul’dan, Semerkant’ı Konya’dan, Buhara’yı da Bursa’dan farklı görmüyoruz” diyen Başkan Çağlar, “Aramızdaki 1.2 milyar dolarlık ticaret hacmi çok zayıf. Fakat Özbekistan’dan İstanbul’a yapılan yüksek seviyedeki ziyaretin ardından, geniş bir iş adamı heyeti şeklinde Özbekistan’a gitmek de şart oldu” diye konuştu. ÜNİVERSİTE VE TEKNOPARK İTO’nun bünyesinde İstanbul Ticaret Üniversitesi, Teknopark İstanbul, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi bulunduğunu hatırlatan Çağlar, “Buraların kapısı sizlere sonuna kadar açık. Bu imkanları birlikte kullanalım, ilişkilerimizi daha da geliştirelim. İTO olarak, ilişkilerimizin gelişmesi için her türlü desteği sağlamaya hazırız, Özbek iş adamlarının yanındayız, yardımcısıyız” dedi. YENİ DÖNEM AÇILDI Özbekistan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Rustam Azimov ise konuşmasının başında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen yıl vefat eden Özbekistan’ın Birinci Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un kabrini ziyaret etmesinin Özbek halkını derinden etkilediğini belirtti. Azimov, “O ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özbekistan’ın yeni Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev bir araya geldi ve iki ülkenin birlikte gelişmesi için yeni bir dönem açıldı. Nitekim Mirziyoyev, Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez, dışarıya gönderilecek ilk ekonomik resmi heyet için Türkiye’yi seçti” dedi. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen DEİK Türkiye-Özbekistan İş Forumu’na dikkati çeken Azimov, “Bu forumdaki görüşmelerde 953 milyon dolarlık yeni protokol imzalandı. Sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bizi kabul etti” diye konuştu. İkili ticari ilişkilerde ana amaçlarının ortaklık yapmak olduğunu belirten Azimov, “İki ülke arasındaki ticaret hacmi 1.2 milyar dolar. Sayın İbrahim Çağlar’ın sözlerine katılıyorum; gerçekten ticaret hacmimiz çok düşük. Fakat potansiyel çok yüksek, bu rakamı artırmak için önümüzde hiçbir engel yok. Yeter ki omuz omuza çalışalım, istekli olalım” dedi. TAŞKENT’E DAVET Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, Taşkent’teki hükümetler arası görüşmede Türk-Özbek iş adamları forumu düzenlenmesini konuştuklarını belirten Azimov, “Dolayısıyla Sayın Çağlar Bey sizin başkanlığınızda 400 bin üyenizi en kısa zamanda Taşkent’e bekliyoruz. Çok samimi konuşuyorum. 400 bin misafiri kolayca ağırlayabiliriz” dedi. HAMMADDEYİ İŞLEYELİM Özbekistan’ın ekonomi politikasının hedeflerine dikkati çeken Azimov, ana faktörleri sıraladı. Önceliklerinin; hammaddenin işlenmesi olduğunu belirten Azimov şunları söyledi: “Özbekistan, petrol, gaz, altın, uranyum, bakır, kurşun gibi yeraltı zenginliklerine sahip. Tarımda da muz dışında her şey yetişiyor. Tek eksik tarafımız, bu hammaddeyi hammadde olarak satıyor olmamızdır. Örneğin pamuk, ham hali kg başına 1 dolar 20 cent. Bunu ipliğe dönüştürürseniz 3.5 dolar, kumaşa çevirirseniz 5 dolar. Tekstil, hazır giyime dönüştürürseniz markasız bir ürünse 7 dolar, markalı ise 70 dolar ediyor. Lakin biz, ürettiğimiz pamuğun sadece yüzde 34’ünü işleyebiliyoruz. Geri kalanı hammadde olarak satılıyor. Maalesef diğer hammaddelerin durumu da bu şekilde. Onun için bütün iş adamlarını bu konuya davet ediyoruz. Amacımız, Özbekistan’daki bütün hammaddenin işlenmesi ve hazır ürün olarak bütün dünyaya ihraç edilmesidir.” İHRACAT VE İSTİHDAM Diğer önemli konunun ihracat olduğunu belirten Azimov, “İhracat potansiyelimizin artırılması bizim için olmazsa olmaz. Özbekistan’ın toplam ihracatı 15 milyar dolar. 32 milyonluk bir ülke için bu rakam çok düşük” dedi. Üçüncü konunun istihdam olduğunu kaydeden Azimov, “Özbekistan’da her yıl 600 bin genç mezun oluyor. Bunlara iş lazım. Bu yüzden yeniden ürün işleme sanayisinin geliştirilmesi bizim için olmazsa olmaz. Bu şekilde yeni iş yerleri açılacak” şeklinde konuştu. ORTAK ARIYORUZ Özbekistan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Rustam Azimov, “Biz buraya para istemeye gelmedik. Biz projeler açısından şunları söylemek istiyoruz; biz ortak aramaya geldik. Ortak projeler çerçevesinde birlikte gelir elde etmek istiyoruz. Gerekli finansmanı sağlamak için yeterli kaynaklarımız var, bankalarımızın hepsi çok sağlam. Dünyanın önde gelen bankaları da Özbekistan’a çok kolay bir şekilde kredi verebiliyor. Kredi geri ödeme geçmişimiz çok çok iyi” diye konuştu. İTO GİBİ ‘ODA’MIZ OLSUN Özbekistan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Rustam Azimov konuşmasında “Ülkemizde her türlü imkan var. Sadece bir şeyimiz eksik: Bizde İstanbul Ticaret Odası gibi 135 yıllık bir oda yok. Sayın Çağlar’ın saymış olduğu üniversitesi, teknoparkı olan bir ticaret odamız yok. Fakat bizde de olacak. Düşünüyoruz ki sizin yardımlarınızla olacak. Sayın Çağlar çok güzel bir şey söyledi; Semerkant’ı Konya’dan ayırmıyoruz, İstanbul’u Buhara’dan ayırmıyoruz diye. Biz de aynı şekilde düşünüyoruz. Şimdiden Özbekistan’a hoş geldiniz diyorum” dedi. ÖZBEKİSTAN İÇİN ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde öncelikli konularda nasıl ilerleyecekleri hususunda anlaştıklarını ifade eden Rustam Azimov, şunları söyledi: “Tarım ürünlerinden başlayacağız. Yaş meyve ve sebzeleri tekrar işleyerek onları hazır ürün halinde ihraç edeceğiz. İkincisi tekstil. Pamuk hammadde-sinin derin işlenmesi ve iplik. Üçüncüsü deri, yıllık 20-25 milyon dolarlık bir üretimimiz var, bunun sadece yüzde 2’sini işleyebiliyoruz. Dördüncüsü ilaç, eczacılık. Sonrası kimya sanayisi. Hem ev kimyası hem sanayi kimya ürünleri. Çok önemli bir konu da beyaz eşya üretimi. Bunun yanı sıra televizyon ve klima gibi diğer elektronik ürünlerin üretilmesi. Özbekistan’da 7 milyon aile var. Her yıl 250 bin aile (ev) daha kuruluyor. Her bir aile eşyalarını yenilerse bu piyasaya büyük bir katkı olacaktır.” HÜKÜMETLER ARASI KOMİSYON Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Özbekistan ile hükümetler arası komisyon faaliyetlerinin tekrar canlandırılacağını söylediğini belirten Rustam Azimov, “Eskiden bu komisyonun başkanı bakan seviyesindeydi. Şimdi Tuğrul Türkeş Bey ile başbakan yardımcısı seviyesinde olacak. Bu sene yapılacak ilk hükümetler arası komisyonun toplantısı Taşkent’te gerçekleştirilecek” dedi. KALKINMA FONU BÜYÜYOR Özbekistan’da devlet bütçesi, ticaret dengesi ve ödeme dengesi artıda. İç borç ise sıfır. Kurulan kalkınma ve destekleme fonunun ödenmiş sermayesi 18 milyar dolar. Bu fon, petrokimya, demiryolu inşaatı, elektrik alanlarında öncelikli projelere kaynak sağlıyor. KÜLTÜR TURİZMİ FIRSATI Turizmin Özbekistan ekonomi politikası için önemli olduğunu belirten Rustam Azimov, “Semerkant, Buhara... Bunların hepsi dünya markası şehirler. İmam Buhari, İmam Tırmizi, İbni Sina, Ebu Reyhan Biruni, dünya çapında çok bilinen zatlar. Bu nimetleri henüz değerlendiremedik. Yılda 1.2 milyon turist geliyor. Bunu artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

08 Mart 2017 Çarşamba