Asya Kalkınma Bankası’nın, Asya’nın Altyapı İhtiyaçlarını Karşılamak başlıklı raporundaki verilere göre,bölgede altyapı yetersizliğinden dolayı 400 milyondan fazla insanelektrikten, yaklaşık 300 milyonu ise içme suyundan yoksun yaşıyor. Asya Pasifik Bölgesi’nde yer alan 45 ülkenin iklim değişikliği ve yoksullukla mücadelesini kazanabilmesi için halen bölgede yıllık yaklaşık 63 milyar dolar yatırım yapan özel sektörün, her yıl 250 milyar dolar olmak üzere orta vadede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yatırım yapması gerekiyor. YÜZDE 90’I KAMU Asya’daki altyapı yatırımlarının yüzde 90’ı halen ağırlıklı kamu tarafından gerçekleştirilirken, özel sektör yatırımları daha çok telekomünikasyon alanında yoğunlaşıyor. İHTİYAÇ ÇOK FAZLA Asya Kalkınma Bankası Başkanı Takehiko Nakao,Asya Pasifik’teki altyapı talebinin mevcut arzın çok ötesinde olduğunu kaydetti. Nakao, Asya kıtasındakiülkelerin kalite standardını belirleyecek, ekonomik büyümeyi teşvik edecek ve iklim değişikliğiyle mücadele eden küresel zorluğa cevap verecek, yeni ve iyileştirilmiş altyapıya ihtiyaç duyduğunu belirtti. Nakao, “Altyapı boşluklarını doldurmak için özel sektör yatırımları hayati öneme sahip. Banka olarak kamu-özel ortaklıkları ve yatırım dostu politikalarla kurumsal reformları daha çok teşvik edeceğiz” dedi. SÜREKLİ KESİNTİ KALKINMAYI ZORLUYOR Son yıllarda, Asya ve Pasifik bölgesinin altyapısı gelişmesine karşın, yeterli kapasite ve altyapı bulunmadığı için sürekli yaşanan elektrik kesintileri ekonomik kalkınmayı da güçleştiriyor.

07 Mart 2017 Salı

Dünya Bankası’nın bu yıl ilk defa yayımladığı ‘Sürdürülebilir Enerji için Mevzuat Göstergeleri’ raporuna göre, Türkiye geçen yıl enerjiye erişim, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjideki başarısı sayesinde küresel sürdürülebilir enerji sıralamasında 111 ülke içinde 23’üncü sırada yer aldı. Raporda, dünyada tüketilenenerjinin yaklaşık yüzde 90’ının ise bu 111 ülkede gerçekleştiği kaydedildi. TEŞVİKLER ETKİLİ Türkiye’nin bu başarısında,binalardaki enerji verimliliği uygulamaları, beyaz eşyalardaki enerji verimliliği derecelendirme sistemi ve uyguladığı teşvikler ile ulusal eylem planı çalışmalarının etkili olduğu belirtildi. AFRİKA ‘SIKINTILI’ Rapora göreDanimarka, yürüttüğü çalışmalar neticesindesürdürülebilir enerjide 94 puanla birinci sırayı aldı.Danimarka’yı, 91 puanla Kanada ve ABD takip etti. Dünyada 56 ülkede enerjiye erişim sorunun yaşanmadığının belirtildiği raporda,Sahra Altı Afrika’sınınelektrik erişiminde en sıkıntılı bölge olduğu ifade edildi.

07 Mart 2017 Salı

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Kağıthane Deresi üzerinde yükselen Aziziye Camii, minaresindeki incelik ve zarafet ile dikkat çekiyor. Diğer camilerden farklı olarak minareye iki kişi farklı merdivenlerden çıkıyor ve birbirini görmüyor. Bu sayede iki müezzin aynı anda ezan okuyabiliyor. Aziziye Camii ya da Sadabad Camii olarak da bilinen bu caminin bulunduğu alana ilk cami 1722’de Sadabad Sarayı ile birlikte yaptırılır. İSYANDA YIKILDI Patrona Halil Hareketi’nde yıkılan camiyi Sultan III. Selim yeniden yaptırır. Daha sonra Sultan II. Mahmud, Sadabad Sarayı ile birlikte camiyi de yeniden inşa ettirir. Zamanın tahribatına uğrayan saray ve camiyi, bu defa Sultan Abdülaziz restore ettirir. Aziziye Camii adıyla halen ayakta olan cami, 1863’te saray baş mimarları Sarkis ve Agop Balyan Biraderlerin inşa ettiği camidir. 100 TAŞ BASAMAK Cami, döneminin Batı mimarisi etkileriyle yapılır. Çift sıra pencereli ve muntazam kesme taştan duvarlar üzerinde ahşap bir kubbe bulunur. Mihrap ve duvarlarındaki süslemelerden günümüzde sadece mihraptakiler kalır. Kare bir yapıda olan caminin neogotik üsluba sahip minaresinin içinde her biri 100 taş basamaktan oluşan iki ayrı merdiven bulunur. Birine caminin içinden, diğerine ise bahçeden girilir. Şerefesinde zarif sütunlar ve sütun başları ile yapılmış gölgeliği ise 1940 tamiratında sökülür ve bir daha da yerine takılmaz. Caminin minare alemi 1939 depreminde düşüp kubbeyi deler. İkinci Dünya Savaşı sırasında kandilleri, kapı ve pencere kanatları yağmalanır, camları kırılır, kristal avizesi, kubbe ve kurşunları sökülür. SADABAD PROJESİ Gül ve lalelerle bezeli, içinde bir de namazgâhı bulunan bahçesindeki mermer süs havuzu ise 1974’lerde yok edilir. Şerefe ve havuzdan geriye kalan parçalar 1997’de Kağıthane Belediyesi tarafından korumaya alınır. 1997 Aralık ayında Sadabad Projesi çerçevesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan restorasyon 1998 Kasım’ında tamamlanır. HÜNKAR VE VEZİR İSKELELERİ Aziziye Camii’nin biri Hünkar İskelesi, diğeri Vezir İskelesi olmak üzere iki iskelesi bulunur. İskeleler, derenin cami önünde kıvrım yaptığı yerde konumlandırılır. 1987’de derede yapılan yatak değiştirmeler ile kaldırılan iskeleler, 1998’deki restorasyon ile yeniden kurulur.

06 Mart 2017 Pazartesi

HABER: CEYHUN KUBURLU Avrupa’da futbol otoritesi UEFA tarafından 2010 yılında yürürlüğe giren “Finansal Fair Play” (Mali Kriterler) Avrupa futboluna adeta nefes aldırdı. UEFA’ya üye ülkeler tarafından onaylanan ve bugüne kadar 50’den fazla ülkede 60’a yakın kulübe verilen cezalar sonrası Avrupa futbolu ekonomik anlamda önemli bir büyüme kaydetti. 7 yıl önce 16 milyar Euro seviyesinde olan Avrupa futbol endüstrisinin büyüklüğü bugün 20 milyar Euro sınırına dayandı. Bu gelirlerde kulüplerin oluşturduğu ticari kalemler önemli rol oynadı. Sponsorluk ve lisanslı ürün satışlarının arttığı gözlenirken, aynı dönemde yayın gelirleri de hızla yükseldi. BAĞIMSIZ KURULUŞ DENETLİYOR UEFA’nın kulüplerin eşit mücadele etmesini sağlamak ve futbolda kara paranın önüne geçmek için duyurduğu kriterler tam anlamıyla 2011 yılında başladı. UEFA turnuvalarına katılma hakkı kazanan kulüpler, diğer kulüplere, futbolculara ve vergi dairelerine borçlarının olmadığını kanıtlamak durumunda bırakıldı. 2013 yılından itibaren ise kulüplerin mali gelir-gider dengesi bağımsız olarak çalışan Mali Kontrol Kurulu (Club Financial Control Body) tarafından denetlenmeye başlandı. Kurul, UEFA turnuvalarına katılacak kulüplerin son üç yıllık mali raporlarını analiz ederek borçlarının olup olmadığını kontrol ediyor ve şartları yerine getiremeyen kulüplere gerekli yaptırımları uyguluyor. GÜVENİLİR YATIRIM İÇİN UEFA, Haziran 2015’te kulüplerin daha güvenilir yatırımlar yapması ve gereksiz harcamalarını engellemek için yeni düzenlemeler getirdi. Ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan kulüpler yeniden yapılanmalarını bu düzenlemeler üzerinden şekillendirmek durumunda kaldı. UEFA’nın getirdiği kriterlere göre kulüpler üç yıllık değerlendirme sürecinde gelirlerinin 5 milyon Euro kadar fazlasını harcayabiliyor. ŞEFFAF LİGLERE YATIRIM ARTTI Rusya, Ukrayna, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde birçok önemli kulüp, kriterleri yerine getiremediği için bir ya da iki sezon kupalarda yer alamadı. Türkiye’den Beşiktaş ve Galatasaray gibi önemli kulüplerin de bulunduğu takımlar Avrupa Kupaları’na katılamadı. Aradan geçen zamanda kulüpler önce gelirlerini artırıcı formül üzerinde çalıştı. Borçlarını minimize eden kulüpler, transfer harcamalarını da gelirlere göre yapmak zorunda kaldı. Tüm bunlar kulüplerin daha aktif çalışmasını ve kalıcı gelirler üzerinde yoğunlaşmasını sağladı. Bu durum Avrupalı şirketleri de harekete geçirdi. Yayıncı kuruluşlar daha şeffaf liglere yatırımını artırırken, sponsorlar da kulüplere daha fazla destek vermeye başladı. Bütün bunlar Avrupa futbolunda gelirleri artırdı. MALİ KRİTERLER NEDEN YÜRÜRLÜĞE GİRDİ? Avrupa futbolunun standartlarını bütünüyle iyileştirmesine ve kulüplerin genç oyuncuları yetiştirmesine öncelik vermek Kulüplerin yönetimlerinin ve organizasyonlarının yeterli seviyeye ulaşmasını sağlamak Kulüplerin spor altyapılarını geliştirerek yeni oyuncular yetiştirmelerini, taraftarlara ve medya görevlilerine yeterli ve güvenli olanaklar sunmalarını sağlamak UEFA müsabakalarını adil ve düzgün bir şekilde devam ettirmek Kulüplerin şeffaflığını ve güvenilirliğini artırarak ekonomik açıdan gelişmelerini sağlamak Yatırımcıların korunmasına gerekli önemi vermek ve kulüplerin çalışanlarına, vergi dairelerine ve diğer kulüplere yükümlülüklerini zamanında yerine getirmelerini temin etmek Futbol ekonomisinin daha disiplinli ve gerçekçi bir hale gelmesini sağlamak Kulüplerin kendi gelirleriyle idare edilmesini teşvik etmek Kulüpleri daha sorumlu bir anlayışla harcama yapmaya yöneltmek Avrupa futbolunun sürdürülebilirliğini ve finansal kapasitesini uzun yıllar boyunca korumak

06 Mart 2017 Pazartesi

HABER: DOÇ. DR. E. SARE AYDIN 21. yüzyılı diğer yüzyıllardan ayıran en önemli özelliklerden biri, hiç kuşkusuz kadının kamusal alanda görünürlüğünün artması ile kazandığı bağımsızlıktır. Bu bağımsızlık ile kadının kendine olan güveni artmış, hemen hemen her alanda, ev içi rolleri de göz önünde bulundurularak yapılan birtakım düzenlemeler, kadında başaracağı duygusunu pekiştirerek hâlihazırda aktif ve üretken bireyleri cesaretlendirmiş ve iş hayatında daha da görünür kılmıştır. MEDYA SİSTEMLERİNDE UZMANLAŞIYOR ‘Başarılı kadın hikayeleri’ yazı dizimize bu hafta kaldığımız yerden, içerisinde bulunduğumuz yüzyılın ve geleceğin en önemli sektörlerinden biri olarak nitelendirilebilecek internet teknolojileri alanında önemli çalışmalar yapan Servet Akçaalan ile devam ediyoruz. Akçaalan, dünya çapında günden güne büyüyen ve hızlı bir şekilde gelişen internet ve teknoloji tabanlı medya sistemleri konusunda ülkemizin ihtiyaçlarını görerek bu alanda uzmanlaşma yolunda emin adımlarla ilerleyen bir isim. Kadın sayısının oldukça az olduğu bu alanda yenilikçi fikirler üretip bunları uygulamaya geçiren Akçaalan, aynı zamanda kadın girişimciliğinin de başarılı bir örneği. İNTERNET ALTYAPI HİZMETİ Girişimcilik hayatına 2002 yılında kurduğu Bodrum Net İnternet Bilişim Sistemleri ile başlayan Akçaalan, Bodrum Online Gazetesi, Bodrum FM ve Bodrum TV’nin de kurucusu. Bu şirketlerde firmaların interaktif web sistemlerini, dijital dergilerini ve hızlı internet bağlantılarını kuran Akçaalan, tüm bunların yanısıra internet altyapıları ile ilgili büyük ISP çözüm ortaklığını yaparak birçok yerel, bölgesel ve ulusal televizyonun altyapı hizmetlerini de vermiş. Bunların yanısıra Bodrum Online isimli yerel gazetenin imtiyaz sahipliğini ve genel yayın yönetmenliğini üstlenerek özel sektörde çeşitli firmalarda yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulunmuş. ‘İLK GİRİŞİMİM YANLIŞ YERDE’ Girişimcilik alanında bir anısını da bizimle paylaşan Akçaalan, firmaların yeni yeni internet sitesi yaptırmaya başladıkları dönemde interaktif web siteleri yaptıklarını, bunun için firmalardan içerik istediklerini fakat firmaların bu içeriği kendilerinden beklediklerini anlatıyor. Birçok firmanın web sitesinin içeriklerini de birlikte oluşturduklarını söyleyen Akçaalan, aslında ilk girişimini yanlış yerde yaptığını bir süre sonra anladığını ifade ediyor. “Çünkü benim verdiğim hizmetler aslında büyük şirketlerin ihtiyacı olan hizmetlerdi. Bodrum gibi sadece 6 ay iş yapan bir yer için ihtiyacın çok üstünde çözümler üretiyorduk. Bu benim girişimcilikte bedelini ödeyerek öğrendiğim bir tecrübe olmuştur” cümlesini de sözlerine ekliyor. İnternet ve teknolojileri, sürekli gelişen ve yenilikler üreten bir sektör olduğu için her zaman Servet Akçaalan’ın ilgisini çeken ve üzerine yoğunlaştığı bir alan olmuş. Bu alanla ilgili bir iş yapmak ve iyi bir konuma getirmek istiyorsa mutlaka İstanbul’a yerleşmesi gerektiğine karar vererek 2009 yılında Bodrum’dan İstanbul’a taşınmış. Bu dönemden sonra daha yoğun bir şekilde iş hayatının içerisinde olan Akçaalan, aynı zamanda iki çocuk annesi. BAŞARISININ MİMARI BABASI Yeni bir şey öğrenmenin ve bilginin kendisini çok heyecanlandırdığını söyleyen Servet Akçaalan, girişimcilik yolunda kendisini en çok destekleyenin ailesi olduğunun altını çiziyor. Babasının kendisine çok küçük yaşlardan itibaren her fırsatta, “Biri bir şeyi yapabiliyorsa sen de yapabilirsin. Allah onlara ne vermişse sana da aynısını vermiş. Eğer bir şeyi gerçekten istersen, gerekli özeni, kararlılığı ve inancı gösterirsen, başarılı olmaman için hiçbir sebep yok” diyerek kendisini cesaretlendirdiğini, bugünlere gelmesinin önemli mimarlarından birinin babası olduğunu ifade ediyor. 400 PROJE İLE YARIŞTI TV yayınının internet üzerinden aktarılması anlamına gelen IPTV İnteraktif Yayıncılık Teknolojileri alanında çalışmalarını sürdüren Servet Akçaalan, 30’a yakın interaktif kanal kurulumu ve genel yayın yönetmenliği yapmış. Geçmişte yaptığı işler nedeniyle yayıncıların altyapı sorunlarını bildiği için “ICMs İnteraktif Cloud Media Sistemleri” projesini hayata geçirmeye karar veren Akçaalan, söz konusu proje ile yayıncıların internet kullanıcılarına, internet kullanıcılarının da yayıncılara çok hızlı ulaşıp cloud içerisinde kendi online rejisinde kanalını yönetebileceği bir sistem oluşturulmasını amaçlamış. Akçaalan, bu proje ile TÜBİTAK Marmara Teknokent ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) işbirliğinde düzenlenen ‘İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı’na katılarak yaklaşık 400 proje arasından Türkiye’nin en inovatif 5 kadın girişimcisi arasına girmeyi başarmış. TEK İHTİYACIMIZ CESARET VE GÜVEN Kadın sayısının oldukça az olduğu ileri teknoloji ve medya sektöründe yenilikçi çalışmalarıyla birçok kadına cesaret verecek bir hikayesi olan Servet Akçaalan, kadınların güçlü hayalleri olduğuna dikkat çekiyor. “Kadınlar iş yaşamında ve sosyal hayatta birçok problemi yaşayarak görüyorlar. Önemli olan o problemi çözecek fikri ortaya çıkarıp cesurca hayata geçirmek” sözleriyle Akçaalan, bu noktada en önemli şeyin cesaret ve kendine güven olduğunu belirtiyor. Akçaalan’ın başarı hikayesinde kadının, sosyal hayatta geleneksel toplumlarda her şeyi başarabilen bir imaja sahip olan ve bu güdüyle yetiştirilen erkekten hiçbir farkının olmadığı düşüncesi ortaya çıkıyor. Akçaalan gibi potansiyeli olan ve yenilikçi fikirler üretebilen kadınların desteklenmesi, daha sağlıklı toplumların oluşmasına ve kapsayıcı ekonomik büyümeye katkı sağlayacak.

06 Mart 2017 Pazartesi