tatil-sepeti
Turist sayısı yüzde 18 arttı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ocak-nisan dönemini kapsayan ilk 4 ay verilerine göre Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 5 milyon 872 bin 636 oldu. Geçen yıl aynı dönemde 5 milyon 816 bin 522 kişi Türkiye’yi ziyaret etti. Rakamlara göre 2017’de ilk 4 ayda geçen yıla göre yüzde 0.96’lık artış yakalanmış oldu. 20 AY SONRA 4 aylık dönem gibi nisanda da artış yaşanması turizmcinin umutlarını canlandırdı. 20 ay sonra ilk kez gelen turist sayısı aylık olarak geçen yıla göre yüzde 18 yükseldi. Nisanda 2 milyon 70 bin 322 turist Türkiye’yi ziyaret etti. Geçen yıl aynı ayda sadece 1 milyon 753 bin 45 turist geldi. Nisanda yakalanan bu yükseliş Temmuz 2015’ten bu yana ilk kez gerçekleşti. RUSLAR GERİ DÖNDÜ Nisan ayında yaşanan yüzde 18’lik yükselişin en önemli sebebi ise Rus turistin yeniden Türkiye’yi tercih etmesi oldu. Rus turist sayısı 2017’nin nisan ayında 181 bin 865’e ulaşırken, bu rakam 2016’da 31 bin 50 olmuştu. Turizm verilerindeki bir diğer sürpriz gelişme ise Almanya’da yaşandı. Almanya’dan gelen turist sayısı yüzde 6.7 arttı. 2016 Nisan’da Türkiye’ye gelen turist sayısı 246 bin 226 iken 2017’de 262 bin 730’a ulaştı.

06 Haziran 2017 Salı

Fed’e takılmayın emtiaya bakın

HABER: ADEM ORHUN Uluslararası piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu ay faiz artıracağı yönündeki beklenti yüzde 90’a çıkarken, sermaye piyasaları bu beklentiyi çoktan fiyatlandırdı. Bundan sonra gözler sanayiyi ve üretimi etkileyen emtia fiyatlarına çevrildi. Emtiaya en çok talep oluşturan ülke Çin. Çin’in büyümesi emtia fiyatlarına ve dünya ekonomisine yansıyor. Emtia fiyatları üretimi Avrupa ülkelerini, gelişmekte olan pazarları ve küresel ölçekte borçlu olan şirketleri etkileyecek. Uluslararası finans uzmanları ve reel sektör temsilcileri bu nedenle, “Fed’e takılmayın, emtia fiyatlarına bakın” diyor. Emtia fiyatlarının seyri Türkiye’nin makro hedefleri ve üretim maliyetleri için de önemli. FED’İN FAİZ POLİTİKASI Küresel piyasalar, Fed’in kararlarına kilitlenmiş durumda. Zira Fed’in sıkılaştırma adımlarını sürdüreceği beklentisi iyice güç kazandı. Mart ayında politika faizini 25 baz puan artırarak 0.75-1.00 aralığına yükselten Fed, mayıs ayında faizi sabit tuttu. Hemen ardından Fed Dallas Şubesi Başkanı Robert Kaplan, bu yıl toplam üç faiz artışının mümkün olduğunu söyledi. Bu gelişmelerle, nisan ayında yüzde 67’lerde olan faiz artış beklentisi de hızla yükselmeye başladı. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard ise küresel ekonomideki iyileşmenin riskleri düşürdüğüne işaret etti. Brainard’ın sözleri de, bu ay faiz artırılacağı yönünde yorumlandı. Nitekim, Fed’in 13-14 Haziran’daki toplantısında faiz artırmasına yönelik piyasa beklentisi, büyüme verilerinin tahminlerden iyi çıkması üzerine yüzde 88’e yükseldi. DOLAR EMTİAYI ETKİLER Mİ? Fed’in faiz artırmasıyla birlikte ABD Doları’nın daha da güçlenmesi bekleniyor. Bununla birlikte ekonomide oyun sahasını daraltan düşük enflasyon oranı ve kredi geri dönüşlerindeki yavaşlama, ABD ekonomisini zorluyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise dolardaki yükselişin emtia fiyatlarına nasıl yansıyacağı merakla bekleniyor. ALTININ HIZI KESİLİR Öte yandan piyasaların, Fed’in bu ay 25 baz puanlık faiz artırımına gitmesine yüzde 90 ihtimal verdiğini belirten Vakıf Yatırım Araştırma ve Strateji Müdür Yardımcısı Selahattin Aydın, altında görülen yukarı yönlü fiyat artışlarının Fed’in faiz artışlarına devam ettiği bir ortamda uzun soluklu olamayacağını belirtti. PETROL 50-60 DOLAR ABD’deki kayaç petrolü üreticilerinin üretimlerini artıracağı beklentisi ile birlikte son dönemde sondaj kulelerinin sayısında gözlenen sürekli yükseliş, petrol fiyatlarındaki geri çekilmeyi destekledi. Yıl sonuna kadar da petrol fiyatlarında dalgalanmalar olabileceği belirtiliyor. Ancak, mevcut durumda 50 dolar üzerinde seyreden Brent tipi petrol fiyatlarındaki yukarı yöndeki hareketlerin, 60 dolar seviyelerini aşması potansiyeli düşük ihtimal olarak görülüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da Ocak Enflasyon Raporu’nda 57 ABD doları olarak varsayılan ham petrol fiyatını, 2017 yılı için ortalama 55 ABD doları olarak belirledi. YOL ÇİN’E ÇIKIYOR Diğer yandan sanayi üretimine konu olan metaller küresel üretimin yapı taşını oluşturuyor. Burada da Çin öne çıkıyor. Moody’s’in, artan borçluluk ve potansiyel büyümenin yavaşlayacağı gerekçesiyle 1989’dan bu yana ilk kez Çin’in kredi notunu indirmesi, bakır, çinko, nikel ve alüminyum gibi birçok sanayi metalinin fiyatına düşüş olarak yansıdı. 2010’da yüzde 10.6 büyüyen Çin ekonomisinin resmi büyüme hedefi yüzde 6.5. Moody’s ise Çin’in hızının beş yılda yüzde 5’e düşeceğini öngörüyor. Yılın kalanında, ilk çeyrekte açıklanan yüzde 6.9 altında gelecek her büyüme verisi, Moody’s’in çekincelerini gündeme taşıyacak. Bu da sanayi emtialarındaki yukarı yönlü fiyat hareketlerini sınırlamaya devam edecek. DIŞ PAZARLARDA BÜYÜME BEKLİYORUZ İTO Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi Başkanı Ali Bakaner, sanayinin ham alüminyum ihtiyacının yüzde 95’ini ithalatla karşıladığına dikkati çekti. Bakaner, “Dolar kurunun TL karşısında artması, ithal hammadde girdi fiyatlarının artmasına sebep oluyor. Yüksek stok seviyesine rağmen başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden gelen talep, metal fiyatlarında etkili olmaya devam ediyor. Fakat Rusya ve Irak’ta kayıplar bu yıl telafi edilebilir. 2017 yılında net ihracat, büyümeye pozitif katkı verebilir. Petrol fiyatı artarsa petrol ihracatçısı ülkelere ihracat da pozitif etkilenir” dedi. HAMMADDE MALİYETİ ÇOK ÖNEMLİ ETKEN İTO Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi Başkanı Rüknet Yeşilyurt, sektörün hammadde temininde güçlük yaşadığını belirtti. Yeşilyurt, “Hammaddeyi ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bir yandan hammadde fiyatı, diğer yandan Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerinin düşük fiyatının baskısıyla zorlanıyoruz” dedi. Üretici firmaların küresel pazarlarda rekabet için ucuz hammadde tedarikine acil ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yeşilyurt, “İthalat vergileri de başka bir yük. Global riskleri tartışırken; göçleri, afetleri, terörü, işsizliği, su, petrol ve enerji krizlerini dikkatle izlemeliyiz” diye konuştu. FED’İN ETKİSİ DÜŞÜK OLUR Yatırımcılara özel bir konferansa katılmak için geldiği İstanbul’da görüştüğümüz Saxo Bank Makro Strateji Müdürü Christopher Dembik, yatırımcıların faiz oranının ne olacağına çok fazla odaklandığını söyledi. Buna çok takılmamak gerektiğini vurgulayan Dembik, “Fed Başkanı Janet Yellen 2018’de görevini bırakırken yüzde 2’lik faiz hedefine ulaşmış olsa bile bunun sanıldığı kadar yüksek bir etkisinin olmayacağını düşünüyoruz. ABD için asıl kritik olan kredi geri döngüsünün yavaşlıyor oluşu” dedi. Emtia fiyatları konusunda ‘süper döngü’yü hatırlatan Dembik, şöyle devam etti: “19. yüzyılın sonunda fiyatlar evrim geçirmişti. Yine fiyatların yükselmesini beklemek yerinde olacak. Tabi bununla birlikte başka trendler de var. Mesela çoğu emtia şu an artıda görünüyor. Altın ise politik riskten çok etkileniyor.” Petrol fiyatının düşük olduğunu belirten Dembik, şunları söyledi: “OPEC ülkeleri, ABD ayağında üretim çok artışa geçmeden zaman kazanmaya çabalıyor. Genel anlamda emtia fiyatları yüksek ama özellikle petrolün, enflasyonu destekleyebileceğini söyleyebiliriz. Çünkü enflasyon artarsa bu özellikle yüksek borca sahip ülkelere fayda getirecektir diye düşünüyoruz. Emtia fiyatlarının yüksek olması borç ve bunu telafi edilmesi adına faydalı olacaktır.” ÇİN’İN BÜYÜMESİ METALİ ETKİLER Saxo Capital Markets Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, üretimi etkileyen endüstriyel metalde talep etkisine dikkati çekti. Divanlıoğlu, “Endüstriyel metalde en önemli etken olan Çin’i çok iyi takip etmek gerekiyor” dedi. Metalde talebin yeterince karşılandığını belirten Divanlıoğlu, şunları söyledi: “Talebin bakırda yüzde 50’si; kömür, nikel, çinko ve demirde yüzde 40-50’si Çin’den. Çin, büyüme hızını artırırsa, sanayide talebi artacak, metal fiyatı da hızla artacak. İpekyolu projesiyle de dış altyapı çalışmalarına büyük harcama yapılacaktır.” KÜRESEL ŞİRKETLERE BORÇ UYARISI Franklin Templeton Investments Gelişen Piyasalar Grup Fon Yöneticisi Mark Mobius, “Fed’in faiz artırmasının gelişen piyasalar üzerinde fazla etkisi olmaz” dedi. İnsanların, Fed faiz artırımı ve bunun gelişen piyasalar üzerindeki etkisine çok fazla odaklandığını savunan Mobius, “Bu yıl üç faiz artırımı gayet mümkün. Ekonomi iyi gidiyor” dedi. Mobius, borçlarına yeterli ilgi göstermeyen borçlu şirketlerin faizler yükseldiğinde sorun yaşayabileceğini, bu yüzden iflaslar beklediklerini de belirtti.

06 Haziran 2017 Salı

Yabancı yatırımcı Türkiye’ye dönmeye istekli

Merkezi Londra’da bulunan Bluebay Varlık Yönetimi’nin Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, 16 Nisan referandumundan sonra Türk hükümetinin ekonomi gündemine dönme isteğine ilişkin net bir algı oluştuğunu belirterek, “Referandumdan sonra yabancılar paralarını yüksek faiz oranları, küresel piyasalardaki gelişmeler ve düşük kurdan dolayı Türkiye’ye getirmeye istekli görünüyor” dedi. Ash, müşterileri için hazırladığı bilgi notunda, Türk ekonomisinde bir toparlanma hissinin oluştuğunu düşündüğünü bildirdi. TURİST SAYISINDA ÖNEMLİ GELİŞME Ash, Nisan’da turist sayısındaki artışın önemli bir olumlu gelişme olduğunu vurgulayarak, Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı yaptırımların sona ermesinin ve artan iç güvenliğin turizm sektörünün gelişmesine yardımcı olabileceğini aktardı. Ash, daha sıkı bir para politikası izlemesi için ‘ipleri biraz daha Merkez Bankası’nın eline verme’nin bunun bir parçası olduğunu belirterek, istikrarlı ve güçlü döviz kurunun ekonomide daha geniş bir güven sağlamak için önemli görüldüğünü ifade etti. RUSYA İLE İLİŞKİLER Türkiye’deki iç güvenliğin dikkate değer bir gelişme gösterdiğine işaret eden Ash, Rusya ile düzelen ilişkilerin de bu ülkeyle daha çok ticaret, turizm ve yatırım imkanı sunduğunu vurguladı. EKONOMİK GÖSTERGELER Göstergelerin, Türk ekonomisinin görünümünün iyiye gittiğine işaret ettiğini kaydeden Timothy Ash, “Belki de bu, referandumla birlikte iç siyasetin istikrara kavuşacağı, AK Parti’nin iş dünyasını destekleyen gündemine, aynı zamanda Merkez Bankası’nın sıkı politikalarına döneceği ve iç güvenliğin iyileşmesine dairiyimserliği yansıtıyor” değerlendirmesinde bulundu.

06 Haziran 2017 Salı

22 kapısı için 22 saat belgesel

HABER: ADEM ORHUN Dünyanın en eski tarihi çarşısı Kapalıçarşı’nın ihtişamına yaraşır bir şekilde tanıtılması için yeni adımlar atıldı. 555 yıllık tarihinde esnafın ilk kez sandık başına giderek çarşı yönetimini seçtiği Kapalıçarşı’da tanıtım projeleri de hayata geçiriliyor. Çarşı bu kez 22 saatlik bir belgesel ile tanıtılacak. Çarşının 22 kapısına işaret eden 22 saatlik belgesel, aynı zamanda dünyanın en uzun belgeseli rekoruna da sahip olacak. TİCARETİ CANLANDIRACAK Kapalıçarşı Yönetim Kurulu’nun desteği ile çekilen belgesel, çarşının bilinirliğini artırmak, dünya çapında tanıtımını sağlamak amacıyla yapılıyor. Belgeselin yönetmeni Mustafa Karadiş, “İstanbul’a gelen turistlerin hemen hepsi Kapalıçarşı’yı geziyor. Ancak çarşının isminden daha fazla söz edilmesi, son yıllarda küresel ve bölgesel gelişmelerden olumsuz etkilenen ticaretin canlandırılması ve Kapalıçarşı’ya dünya çapında bir tanıtımın yakışacağı fikri ile yola çıktık” dedi. Kapalıçarşı’nın ticareti, bir ölçüde İstanbul’un ticareti anlamına geliyor. Belgeselin yönetmeni de bu noktaya dikkat çekerek, “Türkiye’nin özeti olarak çarşıyı İstanbul merkezli anlatma zorunluluğumuz var. Örneğin, Osmanlı döneminde ilk banka olarak nitelendirilen Cevahir Bedesten çarşının içinde. Ayrıca Kapalıçarşı, kültürlerin ve dinlerin bir arada yaşayabildiği yegane bir mekan. İstanbul da öyle değil mi? Çarşıyı anlatırken şehri de anlatmış olacağız. Zaten belgeselimiz İstanbul ve Kapalıçarşı. Yani aslında bu belgesel bir İstanbul tanıtım belgeseli de olacak” şeklinde konuştu. 22 SAATTE NELER VAR? Belgeselin 22 saat olması, 22 saat oturup belgeselin izlenmesi anlamına gelmiyor. Baştan sona izleyebileceğiniz bir kurguyla planlanan belgeseli, aynı zamanda birer saatlik bölümlere ayırarak izlemek de mümkün olacak. Orhan Veli’nin şiirinde, “Kapalıçarşı deyip geçme. Kapalıçarşı, kapalı kutu” dediği çarşının, sadece taş duvarlardan ibaret olmadığına dikkati çeken Karadiş, “Çarşı, 5.5 asırlık yaşanmışlığı da kapsıyor. Unutulmuş meslekler, değişen dünyanın değişen insan davranışları, özlemle anılan komşuluk ilişkileri, çarşıdan çıkan başarı hikayeleri, meslek değiştirenler, 4-5 kuşak çarşının yerlileri, baba oğul ya da kız yeni kuşak ticarethaneler de belgeselin içeriğini zenginleştiriyor” dedi. 2018’DE İZLENECEK Günümüzde en uzun belgesel Suudi Arabistan ve Mekke hakkında. Kapalıçarşı, 21 saat 52 dakikalık bu belgeselin rekorunu kıracak. Çekimleri süren belgeselin saha çalışmaları ve söyleşileri bu yıl içinde tamamlanacak. Son şekli de verildiğinde belgesel 2018 yılında izleyici ile buluşacak. ARAP BLOGGER’LAR ÇARŞIDA Son yıllarda özellikle Arap turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Kapalıçarşı’ya Suudi Arabistan’ın ve Dubai’nin en çok takip edilen blogger’ları davet edildi. Arap blogger’ların gezisi aynı zamanda reklam filmi yapıldı. ÇOCUKLAR DA GÖRMELİ Kapalıçarşı’nın tanıtımı sadece yabancılar için yapılmıyor. Yerli turistlerin de çarşıya gelmesi için etkinlikler ve kampanyanlar hazırlandı. Video çekimleri devam eden ‘Tarihine Sahip Çık’ projesi de bunlardan biri. Ayrıca öğrencilerin çarşıyı en az bir kez görmeleri için okullarla görüşmeler yürütülüyor. Kapalıçarşı’nın bir de ‘gramafon babası’ var. 57 yıldır gramafon tamiri ve satışı yapan güzide esnaf, kira geliriyle geçinmek yerine sanatıyla çarşıyı zenginleştirmeyi tercih etmiş.

05 Haziran 2017 Pazartesi

Engellilere iş için kredi desteği

HABER: GÖZDE YENİOVA Engelli kişilerin devlet desteğiyle temin edebilecekleriengelli kredisialma hakları bulunuyor. Özellikle herhangi bir işe ya da kuruma bağlı olarak çalışma açısından sıkıntı yaşayan engellilere KOSGEB destekli kredi veriliyor.Bunun dışında özel bankalardan da kredi almak mümkün. NASIL BELİRLENİYOR? Destekler; gelirlere, banka kredi notuna, harcamalara ve gelir düzeyine etki eden taşınmazlara ve borçlara göre belirleniyor.Kredi veren bankaların başında Vakıfbank, Halk Bankası ve Ziraat Bankası geliyor. Engelli kredisi veren bankalar engel durumuna ve engellilik yüzdesi ile farklı gelir seviyelerine göre vade süresi belirlediği gibi faiz oranlarını da buna bağlı olaraktespit ediyor. Engelli kredisi almakiçin mutlaka bireylerin bir gelirleri olmalı. Sigortalarının en az altı ay yatmış olması, beyan edebilir bir iş tanımı ve belgelenebilir bir gelirlerinin olması oldukça önemli. Ayrıca banka kredi notunun yüksek olması, maaşında haciz icra olmaması, engel durumunun fiziki olması gerekiyor. Zihinsel engelliler bu kapsama dahil değil. BAŞVURU NASIL YAPILIR? Engelli kredisi başvurusu,telefon, internet veya banka şubeleri aracılığıyla yapılabiliyor. Kredinin ön onaydan geçmesi halinde kredi talep eden kişi, engel durumunu gösteren rapor, belirlenebilir gelir beyanı, sigorta durumunu gösteren belge, maaş bordrosuna ek olarak varsa diğer gelir belgeleri ve ikametgah adresini gösteren belge ile başvurmak zorunda. Engelli kredi başvurusu ile bankalar belgeleri inceliyor. Kredi için engel sebebi, gelir durumu ve banka kredi notu son derece önemli. İKİ FARKLI SEÇENEK Engellilere, kendi iş yerlerini kurma için iki farklı seçenek sunuluyor. Bunlardan biri KOSGEB üzerinden alınan kredi, diğeri ise Ziraat Bankası’nın verdiği kredi. KOSGEB’in kredi avantajları içinde hibe ve faizsiz kredi imkanı sunulurken, Ziraat Bankası’nın engelsiz destek paketinde ise düşük faizler eşliğinde uzun süreli geri ödeme imkanları bulunuyor. Ziraat Bankası, Engelsiz Destek Kredisi60 aya kadar geri ödeme olanağı ile birlikte vatandaşlara kendi işini kurma imkanı tanıyor. Bunun yanı sıra kredi paketine engelli kişiler için bireysel emeklilik hizmetlerinde ekstra avantajlardan yararlanma imkanı var.Kredi için başvurularını şahsen yapma zorunluluğu bulunuyor.

02 Haziran 2017 Cuma