tatil-sepeti
İstanbul'un resmi web sitesi 'howtoistanbul'dan yeni hizmet

İstanbul Valiliği ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu(ICVB) tarafından yönetilen İstanbul’un tek resmi web sitesi “howtoistanbul.com”, İstanbul’un hem global hem ulusal alanda tanıtımına destek olmaya devam ediyor. 2013 yılından beri hizmet veren ve bugün ayda ortalama 75.000 kişi tarafından ziyaret edilen site; şehir rehberi, tarihi bilgiler, ulaşım, yol tarifleri, rezervasyonlar, alışveriş, gezi ve lezzet önerileriyle İstanbul’a ilişkin tüm detayları barındırıyor. İngilizce ve Türkçe dillerinde hizmet veren web sitesi özellikle İstanbul’u keşfetmek isteyen yerli ve yabancı ziyaretçilerin İstanbul ile ilgili a’dan z’ye tüm sorularına cevap veriyor. Web sitesinin kurulduğu günden bu yana sürekli geliştirildiğinin ve ziyaretçi sayısında düzenli olarak artış sağlandığının altını çizen İstanbul Ticaret Odası ve TUGEV-ICVB Başkanı İbrahim Çağlar: ‘‘Her zaman güncel tuttuğumuz sitemize son olarak eklediğimiz ‘What’s On’ başlığı altında şehrimizde gerçekleşecek olan tüm etkinlikleri tek çatı altında topladık. İstanbulluların da şehre dair her şeyi bulabilecekleri bir platform olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.” dedi. İstanbul’u ziyaret etmek ya da şehri hakkında önceden fikir sahibi olmak isteyen tüm yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğunlukla takip ettiği platform; İstanbul’u Keşfet, Şehir Ajandası, Alışveriş, İstanbul’un Lezzetleri, Etkinlikler ve Faydalı Bilgiler başlıklarıyla ziyaretçilerin şehir ile ilgili A’dan Z’ye tüm bilgileri edinebilmesini sağlıyor. “howtoistanbul.com”’un en önemli özelliklerinden birisi de; Türk Hava Yolları’nın kendi web sitesi dışında arama motorunu paylaştığı tek web sitesi olmasıdır. İstanbul hakkında tüm güncel bilgilere ve etkinliklere www.howtoistanbul.com adresinden ulaşabilirsiniz. Ramazan etkinlikleri için howtoistanbul.com sizleri bekliyor

13 Haziran 2017 Salı

Otistik çocuk annesiyle tatile gidebilir mi?

HABER: SOYHAN ALPASLAN Otistik, down sendromlu, bedensel, ağır zihinsel ve işitme engelli çocuklar için bir yaşam köyü kurmak amacıyla mücadele eden girişimci Hülya Birgül Dede, herkesin engelli adayı olduğunu hatırlatarak, toplumun tüm kesimlerinin bu konuda duyarlı olması gerektiğini söylüyor. Dede, “Anneleri öldükten sonra, öz bakımlarını bile yapamayan engelli çocuklarına ne olacağı endişesinden kurtarmak için tüm engelli çocuklarımızın bir yaşam köyüne ihtiyaçları var” diyor. OTİSTİK OLMANIN ZORLUĞU Hülya Birgül Dede’yi bu alanda sorumluluk almaya iten olay ise engelli bir çocuk annesinin son nefesinde çocuğunu kendisine emanet etmesi olur. Dede, o tarihten bu yana kendini engelli çocukların rehabilitasyonuna adar. Kurduğu rehabilitasyon ve eğitim merkezinde hiç yürümeyen çocukların yürüdüğünü görmek, hiç konuşamayan çocukların konuştuğunu duymak, hayatının akışını tümüyle değiştirmesine zemin sağlar. 15 yıldır özel eğitim ihtiyacı olan çocuklara hizmet eden Dede, İstanbul Ticaret Odası Eğitim Meslek Komitesi’nin üyesi. SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ Şimdi en büyük hedefi, engelli çocuklar için bir yaşam köyü kurmak. “Engelli çocukların eğitimden rehabilitasyona, sosyal etkinliklere kadar tüm ihtiyaçlarının karşılanacağı yaşam köyleri için Hülya Dede, “Anneleri, kendi ölümlerinden sonra çocuklarına ne olacağı korkusundan kurtarmalıyız. Bu hayale hepimiz sahip çıkabiliriz” diyor. 22 yaşında otistik bir erkek çocuğu olan bir annenin oğluyla birlikte tatil yapmak istemesi üzerine yaşadığı hüzün dolu hikâyesini farkındalık oluşturmak için anlatan Dede; “Anne ve oğul yola çıkarlar. Çocuk araca binince yüksek sesle konuşmaya başlar ve çevredekiler rahatsız olup susması için uyarırlar. Anne ‘çocuğum otistik’ diye cevap verir. Anne onları duyarlı olmaya davet eder, ama nafile. Araç mola verir ve anne, tuvalet ihtiyacını dahi gideremeyen oğlunu mecburen bayanlar tuvaletine götürür. Tuvaletteki bayanlardan biri çığlık atarak, ‘Koca adamsın senin ne işin var burada’ der. Çocuk daha çok korkar ve bağırır. En sonunda anne ve oğul dönüş için başka araca biner ve arkalarında hüzün kalır.” İLK KEZ TATİLE ÇIKTILAR Bu olaydan sonra Dede, engelli çocukları ve ailelerini evlerinden çıkaracağı projeler hazırlar ve bu projelerine destek de bulur. Bakırköy Belediyesi’nin verdiği bir araçla Antep’e giden çocukları ve ailelerini Antep Belediyesi konuk eder. Milas Ticaret Odası ve Milas Belediyesi işbirliğinde 3 gün Milas’ta ağırlanırlar. Bodrum, Eskişehir ve Konya belediyeleri de projeye destek verir. ENGELLİLER BULUŞSUN Dede, su sene de engelli çocuklara ve ailelerine İstanbul’u gezdirmek ve tatil imkanı sağlamak için kolları sıvar. İstanbul’da büyük bir “Engelliler Buluşuyor” programı düzenlemek istediğini söyleyen Dede, çalışmalarını şöyle özetliyor: “Bu projeye ortak olacak hayırseverlerin çıkacağını umut ediyorum. Çünkü hâlâ hayatları boyunca tatil imkanı bulamayan engelli çocuklarımıza ve ailelerine bu fırsatı sağlamaya devam edeceğiz. Hayatları boyunca deniz görmemiş, mahallesinden çıkamamış, Anadolu’da yaşayan özel meleklerimizi İstanbul’u gezerek, görerek, yaşatarak öğretebilmek ve tüm insanların dikkatini çekebilmek adına İstanbul’da ‘Engelliler Buluşuyor’ adı altında büyük bir program yapabiliriz.” ENGELLİ İSTİHDAMI İÇİN BİZİ ARAYIN Hülya Birgül Dede, engelli istihdam etmek isteyen ve bulamayan işyerlerine İstanbul Ticaret aracılığı ile şu mesajı gönderdi: “İTO’da birçok arkadaşımın engelli istihdam etmek istediğini ama bulamadığını öğrendim. Bunu istiyorsanız bize başvurmanız yeterli.” ENGELLİ ÇOCUKLAR YAŞAM KÖYÜ HAYAL OLARAK KALMASIN Türkiye’de bir ilk olacak bu projede, her detay engelli bireyler düşünülerek yapılacak. İçinde çocukların kalabileceği yurtlar, eğitim alacakları okullar, çalışabilecekleri atölyeler, spor yapabilecekleri alanlar ve oynayabilecekleri parklar olacak. Bir kampus yapılanmasında olması hedeflenen yaşam köylerinde çocukların tüketici konumundan üretici konumuna geçebilecekleri ve garson olarak çalışabilecekleri kafeler ile restoranlar yer alacak.

12 Haziran 2017 Pazartesi

Türkiye yeniden büyük oyuncuları çekecek

HABER: ADEM ORHUN İngiltere, Avrupa Birliği’nden ayrılmak için yeni adımlar atarken; birliğin büyük ekonomileri ülkelerindeki seçimler sebebiyle siyasi gündeme boğulmuş durumda. ABD’de ise Başkan Donald Trump hakkındaki tartışmalar büyürken, küresel rakibi Çin, geleceği şekillendirecek projelerini bir bir uygulamaya koyuyor. ODAK ÜLKE Bu gündem içinde küresel şirketler ve uluslararası sermaye grupları, ABD ve Avrupa dışındaki yatırım ve kazanç fırsatlarını yakından takip ediyor. 2006-2015 yılları arasında yıllık ortalama 16 milyar dolardan fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken Türkiye, bu potansiyelini halen koruyor. Darbe girişimi ve terör olaylarına rağmen bütçe disiplinini ve reel sektörün iş yapma beceresini koruyan Türkiye, uluslararası finans ve yatırım şirketlerinin odak ülkelerinden biri durumunda. SİYASİ İSTİKRAR Dünyanın önde gelen çoklu varlık, trading ve yatırım hizmetleri şirketlerinden Saxo Bank’ın Makro Strateji Müdürü Christopher Dembik de İstanbul’da global piyasalar ve Türkiye hakkındaki beklentilerini açıkladı. Türkiye ekonomisinde, darbe girişimi sonrası kriz yönetiminin devam ettiğini hatırlatan Dembik, “Siyasi durumun istikrara kavuşması şartıyla yatırımcının güveni sürecektir. Son tüketici güven araştırmasındaki pozitif gelişmenin de gösterdiği gibi durum o kadar da kasvetli değil. Esas zorluk enflasyonu düşürmek; daha sağlıklı ve güçlü bir ekonomi için en önemli şart bu” dedi. FIRSAT DOĞACAK İstanbul Ticaret’in sorularını cevaplandıran Christopher Dembik, “Türkiye için politik istikrar bu noktada kritik öneme sahip. Politik istikrarın da artık zemin kazanmaya başladığını söyleyebiliriz. Tam anlamıyla toparlanması zaman alacaktır. Ancak bu toparlanma tamamlandığı zaman da büyük fırsatlar beraberinde gelecektir” dedi. Türkiye’nin gelişmekte olan bir ekonomi olduğunu vurgulayan Dembik, şunları söyledi: “Bu noktada bazı regülasyonlar sıkıntı oluşturabilir. Veya büyük oyuncuların Türkiye’de varlığının az olması problemmiş gibi görülebilir. Fakat bu bahsettiğimiz toparlanmalar tamamlandığı zaman, özellikle küresel pazarlarda büyük paya sahip olmak isteyen büyük oyuncular için Türkiye’de büyük fırsatlar doğacaktır.” BASKI AZALIR ABD Doları’ndaki gelişmelerin ve dolar cinsinden borçlanmanın Türkiye’de önemli olduğunu vurgulayan Dembik, “Bunun da iyi yönetilmesi gerekir. Önümüzdeki aylarda dolar düşerse özellikle sektörler tarafında baskıyı azaltacaktır. Çünkü dolar cinsinden borçlanmanın Türkiye’de yoğun olduğunu biliyoruz. Eğer dolar düşüşünü sürdürürse, omuzlardaki baskıyı hafifletmek adına faydası olacaktır” dedi. MERKEZ BANKASI İYİ ÇALIŞTI Dolar-TL bazında kısa vadede dengelenme beklediğini belirten Dembik, şöyle konuştu: “Türkiye’de politik risk fiyatlanmıştı. Referandum da geride kaldı. Gidişata baktığımız zaman, istikrarın yeniden kazanılacağının, o istikrar ortamının geri geleceğinin sinyallerini alıyoruz. Merkez Bankası’nın en büyük hedeflerinden biri, kolay olmasa bile para biriminde istikrarı elde etmektir. Türk Merkez Bankası önceki ay çok iyi çalıştı.” SERMAYE, TEMİZ ENERJİ ÜRETİMİNE YÖNELİYOR “Dünyadaki gelişmelere baktığımız zaman, enteresan bir durum olduğunu görüyoruz” diyen Christopher Dembik, “Para nereye gidecek? Hükümetler, parayı nereye harcayacak? Bu konuya çok fazla odaklanılıyor” dedi. Dembik, çoğu ülke için savunma harcamaları ön planda gibi görünse de kritik gördükleri alanın enerji olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Özellikle temiz enerjinin üretilmesi, Avrupa’da çok önem kazanmış durumda. Küresel ölçeğe de yayılabileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte altyapı ve alt yapıya olan yatırımlar da bir o kadar önemli. Çünkü alt yapı yatırımları ekonomiyi ciddi şekilde destekleyecektir. Almanya’da bu konuyla ilgili alt yapı yatırım planı vardı. Şimdi Macron ve Merkel’in ortak liderliğinde bu alt yapı yatırımlarının zemin kazanabileceğini düşünüyoruz.”

12 Haziran 2017 Pazartesi

Arzı yapalım, talep mutlaka gelir

İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, bu yıl Türkiye ekonomisi için yüzde 4’ün üzerinde büyüme öngördüğünü söyledi. Oda’nın haziran ayı Meclis toplantısında konuşan Çağlar, büyüme tahmininin Dünya Bankası’nın da üzerinde olduğuna dikkat çekerek, yaz aylarına rağmen ticari beklenti endeksinin yükseliş öngördüğünü belirtti. Son 10 günde Rakka operasyonundan Katar krizine kadar bir dizi gelişme yaşandığına dikkat çeken Çağlar, “Bizler büyük fotoğrafı ticari açıdan iyi okumalıyız. Çin’e, Güney Amerika’ya ve Afrika’ya gereken arzı yapalım, talep mutlaka gelecektir” diye konuştu. ÖNEMLİ KAZANIM 16 Nisan sonrası başlayan “Güçlü Türkiye’yi inşa” sürecinde önemli gelişmeler yaşandığını hatırlatan Çağlar, şöyle devam etti: “Öncelikle 21 Mayıs’ta gerçekleşen AK Parti Genel Kurulu ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Genel Başkanlığına geri döndü. Vizyonuyla ve duruşuyla ülkemizin ufkunu açanSayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti ile yaşadığı bu vuslat ülkemiz için önemli bir kazanımdır.” OPERASYON BAŞLATILDI Özellikle siyasette son derece sert bir uluslararası iklim kuşağına girildiğini belirten Çağlar, şunları söyledi: “Her konuda hızlı ve net bir devlet refleksi zaruri. Uluslararası ortamdaki her yeni durum ‘an’ itibariyle geçerli. Sabit bir denge durumundan söz etmek imkansız. Sadece son 10 güne bakalım. Rakka operasyonu, Trump’ın NAFTA müzakerelerini yeniden başlatması ve 7 Müslüman ülkenin Katar’a karşı takındığı ortak tavır. Dünyadaki teröristlere Müslüman diyenler ve bir Müslüman, İslam ülkesine ‘teröristleri destekliyorsun’ diyenler, bir operasyon başlattılar. Müslüman terörist olmaz. 7 Müslüman ülkenin Katar’a karşı tavır almasını çok yanlış buluyoruz.” ANAHTAR ÜLKE İş dünyasının uluslararası arenadaki bu fotoğrafları ticari bir bakış açısıyla yorumlaması gerektiğini vurgulayan Başkan Çağlar, özellikle Katar meselesinde ortak akıl çerçevesinde itidalli bir şekilde çözüme ulaşılmasının çok önemli olduğunun altını çizdi. Çağlar, Türkiye’nin özgüvenli tutumunun bölge ülkelerine de örnek olursa, ‘temiz ticaret’le barışın gerçekleşebileceğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede anahtar ülke biziz. İş dünyasının mücadele göstereceği cephe de elbette ekonomi cephesi. Bu mücadelede; bazılarımız bileğiyle, bazılarımız zekasıyla, bazılarımız da servetiyle yapabileceklerini yapmalı. Üretime, yatırıma ve istihdama katılmalı. Önümüzdeki fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.” MODERN İPEK YOLU Çin önderliğinde yürüyen Modern İpek Yolu projesinin Türkiye için büyük bir fırsat kapısı olduğunu vurgulayan İbrahim Çağlar, iş dünyasının yönelmesi gereken hedef pazarları şöyle değerlendirdi: “Dünya nüfusunun yüzde 70’inin yaşadığı 60 ülke birbirine bağlanacak. Türkiye ise projenin en stratejik noktası. Çünkü Çin, Afrika ve Avrupa’ya Türkiye üzerinden açılacak. Güney Afrika pazarı ayrı bir fırsat kapısı. Bizler de firmalarımız bazında, kişisel ilişkilerimiz bazında ve sivil toplum ayağıyla ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. İktisatta bir kural vardır. Her arz kendi talebini doğurur. İşte o nedenle biz Çin’e, Güney Amerika’ya ve Afrika’ya gereken arzı yapalım, talep mutlaka gelecektir. Bunun için İTO, çalışmalarını yurt dışında yoğunlaştırdı. 2017’deihracatı yeniden 150 milyar dolar seviyelerine ulaştıracağız.” BÜYÜME BEKLENTİSİ Dünya Bankası ve birçok uluslararası kuruluşun Türkiye ile ilgili büyüme beklentilerini yukarı yönlü revize ettiğini hatırlatan Çağlar, Dünya Bankası’nın yüzde 3.5 tahmininin şaşırtıcı olmadığını söyledi. Çağlar, “Hatta daha önce de söylediğim gibi benim 2017 yılı büyüme beklentim yüzde 4’ün üzerinde” dedi. Oda’nın Genel Ticari Faaliyet Endeksi’nin haziran beklentisinin 52.5, gelecek üç aya ilişkin beklentinin ise 55.1 puan olduğunu açıklayan Çağlar, “Yaz aylarının genel durgunluğuna rağmen beklentiler olumlu” değerlendirmesinde bulundu. 5 AYDA ŞİRKET SAYISI ARTTI İTO Başkanı İbrahim Çağlar, 5 aylık firma açılış sayısının da ekonomideki dinamizmi gösterdiğini söyledi. Yılın ilk 5 ayında açılan firma sayısının yüzde 7.3 artışla 22 bin 109’a ulaştığını kaydeden Çağlar, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 20 bin 612 olduğunu hatırlattı. Aynı sürede açılan yabancı firma sayısı da bin 707 oldu. ENERJİ FUARINA DAVET İbrahim Çağlar, başkanlığını yürüttüğü Enerji Verimliliği Derneği ve İstanbul Dünya Ticaret Merkezi işbirliği ile 23-26 Kasım 2017 tarihleri arasında Enerji Verimli Ürünler Fuarı (ENIPE) düzenleneceğini söyledi. İstanbul Fuar Merkezi’nin ev sahipliğinde yapılacak fuarın kapsamı itibariyle Türkiye’de bir ilk olacağına dikkat çeken Çağlar, “Ürününe güvenen tüm arkadaşlarımı ve bu alandaki ihtiyaçlarını karşılamak isteyen tüm firmaları fuarımıza davet ediyorum” çağrısında bulundu. FENERBAHÇE VE KARA KARTALLAR Eurolig şampiyonu olan Fenerbahçe’yi tebrik eden İbrahim Çağlar, “Beşiktaş da, Süper Lig’de ipi göğüsledi. Kara Kartalları da, bu uzun maratondan şampiyon olarak çıktıkları için tebrik ediyorum. Konyaspor’un Ziraat Türkiye Kupası başarısına değinmesem olmaz. Bir Konyalı olarak da ayrıca mutlu olduk” dedi. BÖLÜNMEK YAKIŞMIYOR Haziran ayı Meclis oturumunu açan İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, Ramazan ayında İslam dünyasının üzücü olaylar yaşadığını söyledi. Pek çok Müslüman ülkede savaş ve gözyaşının olduğunu belirten Avdagiç, şöyle konuştu: “Bilhassa şu kutsal günlerde, İslam dünyasının yaşadığı acıları nasıl açıklayabiliriz? ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyen Hazreti Peygamber’in ümmetine bölünmek, ayrı düşmek yakışır mı? O nedenle diyorum ki ayrılığa, gayrılığa sebep olan engelleri sen kaldır Yarabbi. Kardeşin kardeşe diş bilediği karanlığı sen aydınlat.” MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE ÖZ KAYNAKLARLA ÜRETİM Ender Yazıcıoğlu / Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi: Ekonomiye büyük ölçüde yoğunlaşmamız gereken bir noktadayız. Anlayamadığımız oyunlar oynanıyor. Kadim dostluklar vardır. Çanakkale’de bunu gördük. Bu mübarek günlerde kadim dostlarımızı unutmamamız gerekiyor. İhracatla ayakta duruyoruz ama iç piyasada sektör çok zorlanıyor. İhracat artarken, ithalat da artıyor. Ara malı ve hammadde ayağını çözemediğimiz sürece kantarın diğer tarafı ayağa kalkacak. Özkaynaklara dayalı bir üretime girmemiz lazım. Büyük şehirlerde büyükşehir yasaları nedeniyle destek alamıyoruz. Türkiye olarak ufkumuzu açacak her üretimi yapabilmeliyiz. Ar-Ge kaynaklı üst düzey tasarımlı modaya dönük üretim yapmalıyız. Bunun da bölgesi olmamalı; her işi her bölgede yapamıyorsunuz. OSB’ler rant bölgeleri olmaktan çıkarılmalı. Bundan böyle çıkacak yasalarda sanayi bölgelerinin yalnızca sanayi amaçlı kullanılması sağlanmalı. Şehircilik imar planının yüzde yüz uygulanması lazım. Proje bankacılığı hayata geçirilmeli. TELİF BİRÇOK SEKTÖRÜ İLGİLENDİRİYOR Mustafa Yıldırım / Yolcu Taşımacılığı ve Seyahat Acenteleri: Telif hakları oldu bittiye getiriliyor. Konu, restorandan otele, berberden taksiciye, otobüsçüye kadar birçok sektörü ilgilendiriyor. Sanatçıya ve sanatçının hakkına saygılıyız ama bir koyundan üç-dört post çıkarılmaya çalışılmasına karşıyız. Bakanlık sadece sanatçıyı koruyan, toplumu yok sayan bir anlayış içinde olmamalı. Bakanlığa fikir ve sanat eserleri kanunu için 712 görüş iletilmiş. Yasanın oldu bittiye getirilmemesi için Kültür Bakanımızı İTO’da ağırlayalım. Sanatçılar telif haklarını yayıncı kuruluşlardan almalı. Bu konunun kaos ortamına dönüşmemesi için önlem alınmalı. Tek taraflı alınan kararları kabul etmiyoruz. Toplumsal uzlaşma sağlamalıyız. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile ilgili sorunlarımıza çözüm bekliyoruz. Ulaşım maliyetleri sofranıza yansıyor. Bunlar Türkiye’ye çıta atlatan yatırımlar ama uygulamalar doğru değil. Yap işlet devret süresini uzatarak ya da karayolları bütçesinden destek vererek sorunlarımıza çözüm bulabiliriz. MEVCUT İSTİHDAM TEŞVİK EDİLMELİ Berke İçten / Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi: Diğer sektörlere nazaran daha fazla istihdam üreten sektörümüz ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluşuyor ve düşük gelir elde ediyor. Firmaların istihdam maliyetindeki artış, kârdaki düşüş, rekabet dengesizliği ve bölgesel sorunlar nedeniyle sıkıntıları var. Devlet yeni istihdam için verdiği teşviki mevcut istihdamlar için de vermeli. Sanayicinin üretimi bırakarak ticaretin farklı alanlarına yöneldiği bu dönemde mevcut istihdamlara da teşvik verilmeli. KOBİ’lerin istihdam teşviklerini takip etmeleri ve bürokrasiyi aşmaları zor. Bu nedenle teşviklerden yeterince yararlanamıyorlar. İstihdamın ana omurgasını oluşturan sektörler rahatlatılmalı, teşvikler tabana yayılmalı. Böylece kayıt dışı da önemli ölçüde azalacaktır. Yasal düzenlemeler üretimi destekleyecek şekilde gözden geçirilmeli. TEKNOLOJİ GELİŞTİRİP KORUMALIYIZ Kemal Yamankaradeniz / İşletme Destek Hizmetleri: Uluslararası Markalar Birliği’nin yurt dışında düzenlediği toplantıda 50 marka vekili ile Türkiye’yi temsil ettik. Türkiye sınai mülkiyet konusunda dünyanın en yeni düzenlemelerinin bulunduğu bir ülke artık. Ama işleyişte Türkiye’nin patent başvuruları gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. Teknolojimizi geliştirmez, koruma altına almazsak gelişmeler çok sığ kalacak. Gelişmiş ülkeler teknoloji ve yeni patentlerle çıtayı yükseltiyorlar. Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasında olmak istiyorsak patent ve teknoloji ile ilgili stratejiler üzerinde durmalıyız. Bu kısır zinciri ancak kaliteli eğitimle kırabiliriz. 2023 yılında patent sayısını 50 bine çıkarmalıyız. Bu noktada Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi için Başkanımızı tebrik ediyorum. Ümit ediyorum, gelecek yıllarda büyük çalışmalara hizmet edecek. SEBZE VE MEYVENİN YÜZDE 25’İ ÇÖP OLMAMALI Abdulmuti Baran / Meyve ve Sebze: Dağınık yapı nedeniyle sektörümüzün ihracatı ancak 3 milyon ton. Ölçek ekonomisinden uzak yapı iç pazarda birçok aracı doğurdu. Tarla ve perakende arasındaki devasa fiyat farkları da böylece ortaya çıktı. İhracatı artırarak ülkemize doğrudan döviz sağlamak adına iç pazarda şeffaf ve doğru fiyat yolunu bulmalıyız. Çözüm için toptancı hal sistemi modernize edilmeli. Güçlü üretici, üretici birlikler, lojistik merkezleri, aracısız şeffaf pazarlama zincirine sahip olmalıyız. Üretimimizin yüzde 25’ini çöpe atma lüksümüz yok. Anadolu yakasında yeni hal inşaat aşamasına geldik. Çalışmalarımızda Başkanımız bizi hep destekledi. Büyük projemiz şu: Türkiye sebze meyve zirvesi ve fuarını 28 Eylül-1 Ekim tarihlerinde gerçekleştireceğiz. Dünyayı İstanbul ile buluşturacağız. İstanbul’un pazar özelliğini güçlendireceğiz. İstanbul ile birlikte tüm üreticilerimize kazandırmış olacağız. SAVUNMADA YERLİ ÜRETİM Adil Nalbant / Makina ve Ekipmanları: Saha İstanbul- Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği, İTO’nun bir nüvesi. Derneğin kuruluş gayesi ülkenin savunma sanayinin Ankara ekseninden gerçek sanayinin olduğu Marmara’ya kaydırılması idi; 220 üyeye ulaştık. Yerli üretimi ancak ve yine biz yapabiliriz. İDEF Fuarı’nın karşılığı olan saha üyelerinin katılacağı bir fuar yapmayı düşünüyoruz. Odamızın desteğini bekliyoruz. TEAMÜL KARARLARINI UYGULAYALIM Fatih Güner / Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri: Yemek çekleri ile ilgili teamül ile yaptırım uygulamaya çalışacağız. Diğer illere de aynı şekilde hareket etmelerini rica ediyorum. Sektörün içindeki bazı firmalar kendilerine göre kanunlar koyarak yeni yaptırımlar getiriyor, haksız rekabet yapıyorlar. Telif hakları da büyük sıkıntı. Bakanlık görüş toplama süresinde 712 görüş aldı. Bu aşamada işin peşini bırakmayalım ve iki aylık süreci de sıkı takiple kendi lehimize sonuç alacak şekilde sonuçlandıralım. KASAYA GİRMEYEN PARANIN KDV’Sİ Kazim Ekinci / Metal Ürünler ve Mutfak Ekipmanları: Satışlarda vade her geçen gün artarak neredeyse 180 güne çıktı ama biz hâlâ şirketin kasasına girmeyen paranın KDV’sini ödüyoruz. Hükümetimiz inşallah bu soruna kalıcı bir çözüm bulacak. Teknopark İstanbul’a, Odamızın daveti ile gittik. Tüm meclis üyesi arkadaşlarımız gitmeli, görmeli ve incelemeli. Bu harika yatırımda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Akla hayale gelmeyen çalışmalar yapıyorlar. İTO, Teknopark İstanbul’a sahip çıkmaya devam etsin. Ülkemizin geleceği orada. BAKANLIKTAN SONUÇ BEKLİYORUZ Serkan Bilir / Restorasyon ve İzolasyon: 2016 sonunda Konya’ya bir ziyaret gerçekleştirdik. Beyşehir’e gittik, Mevlana türbesini ziyaret ettik. Bu ziyarete ilişkin tespitlerimizi yönetime yazdık. Yönetim de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yazdı. Sonuçlarını bekliyoruz.

12 Haziran 2017 Pazartesi

Ramazan etkinlikleri için howtoistanbul.com sizleri bekliyor

İstanbul’un resmi tanıtım sitesi howtoistanbul.com, şehrin yerli ve yabancı ziyaretçilerinin hayatlarını kolaylaştırıyor. İstanbul severlerin tüm yıl boyunca düzenlenecek etkinliklere bir tıkla ulaşabildiği howtoistanbul.com'da Ramazan ayı boyunca düzenlenen etkinliklerin ayrıca takip edileceği bir bölüme de yer veriliyor. Ramazan’ın gelmesi ile şenlenen İstanbul’un her bir köşesinde iftar öncesi ve sonrasında; Mehteran konserlerinden sahne gösterilerine; Hacivat-Karagöz gösterilerinden saray tiyatrolarına ve orta oyunlarından, yazlık sinemaya kadar pek çok etkinlik ziyaretçileri ile buluşuyor. Ramazan boyunca etkinlik alanlarında kurulan stantlarda, kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarını tanıma ve geleneksel lezzetleri tatma fırsatını da yakalayarak Ramazan coşkusunu doyasıya yaşayabileceksiniz. Tüm bu etkinlikleri ve daha fazlasını keşfetmek için howtoistanbul.com sizleri bekliyor. İstanbul’un resmi web sitesi howtoistanbul.com 'dan yeni hizmet

12 Haziran 2017 Pazartesi