tatil-sepeti
İTO Başkanı Avdagiç: Ekonomi idaresi kaptan köşküne çıktı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bugün yemin ederek göreve başlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ederek, başkanlığında göreve başlayan kabine üyelerine de başarılar diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin politik hayatında yeni bir dönemin başladığını hatırlatan Avdagiç, “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ndeki teknik hakimiyetinin Türkiye’ye kazanç olarak yansıyacağına eminim. Bana göre bunun ilk işareti de ekonomiyle ilgili bakanlıklara yapılan atamalarla kendini gösterdi. Ekonomiyle ilgili yapılan atamalar, iş dünyası olarak bize güven verdi. Bu isimlere bakarak ekonomi idaresinin kaptan köşküne çıktığını söyleyebilirim” dedi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Kabinede iş dünyasını yakından tanıyan isimlerin bulunması, hem iş alemi için hem Türkiye ekonomisi için büyük kazanımdır” diye konuştu.

09 Temmuz 2018 Pazartesi

Güçlü sistem dengeyi getirecek

HABER: ŞEREF KILIÇLI TRT Haber’de yayınlanan Ekonomi 7/24 programına katılan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından yeni ekonomi yönetiminin yurtiçi ve yurtdışındaki piyasalara vereceği olumlu mesajın çok önemli olduğunu söyledi. Başkan Avdagiç, yeni dönemde gıda fiyatlarının ve döviz kurlarının daha dengeli bir noktaya gelmesini beklediklerini de kaydetti. KAMU ALIMLARINDA YERLİLİK Necmettin Batırel’in sorularını yanıtlayan Avdagiç, kamu alımlarında yerli ürünlere öncelik verilmesi konusundaki düşüncelerini paylaşarak, şunları söyledi: “Cari açığın düşürülmesine yapacağı katkı çok açık. Görülmeyen unsurlar da var. Yerli üretim yaptığınız zaman istihdamı artırıyorsunuz. İstihdam ile beraber çalışanlara ücret ödüyorsunuz, çalışanların yurtiçinde harcayacağı para artıyor. Bu, birbirini olumlu yönde tetikleyen bir mekanizma haline geliyor. Bir taraftan cari açığa katkı sağlıyor, ithalat azalıyor, yurtiçinde üretim artıyor, diğer taraftan istihdamdan dolayı Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü ve refahı artıyor.” KANADA’DAN SONRA İKİNCİYİZ ‘Yerli üretim acaba yabancının yerini tutacak mı?’ şeklinde bir endişenin gereksiz olduğunu da belirten Başkan Avdagiç, şu örneği verdi: “Türkiye şu anda yılda 2 milyona yakın taşıt üretiyor ve ürettiği taşıtların yüzde 82’sini ihraç ediyor. Üretilen taşıtların ihracat oranlarına bakıldığı zaman, Türkiye oransal olarak Kanada’dan sonra ikinci en büyük ülke. Beyaz eşyada da bu şekilde. Türkiye’nin global şirketleri var. Bu tip önemli ürünleri dünyaya pazarlama kabiliyetine sahip bir ülkenin böyle bir hamle olması durumunda yine aynı kalitede tüketicilerin beklentisini karşılayacak ölçüde üretim yapması mutlaka beklenmeli.” Kamu alımlarında yerli ürünlere öncelik verilmesi konusunda ilave bir taleplerinin olduğunu açıklayan Avdagiç, “Yap-İşlet-Devret projelerinin inşasında mutlaka yurtiçi kaynaklardan malzemeler ve komponentler tedarik edilmeli. Onlar şu anda bu kapsamın dışında. Yap-İşlet Devret projelerinin inşasında mutlaka daha fazla yerli malzeme kullanılmalı” dedi. Tüketici fiyatlarında haziran ayı yıllık enflasyon oranının yüzde 15.39 seviyesine yükselmesi konusundaki soruyu da cevaplayan Avdagiç, şöyle konuştu: “Bu hafta yeni Bakanlar Kurulu açıklanacak, ekonomi takımı da ortaya çıkacak. Ekonomi takımının yurtiçi ve yurtdışındaki piyasalara vereceği olumlu mesaj ve güven çok önemli. Ayrıca şu anda gıda fiyatlarının tepe yaptığı dönemdeyiz. Önümüzdeki aylarda gıda fiyatlarının daha stabil bir noktaya gelmesi, döviz kurlarında da daha dengeli ve stabil bir döneme girmemizle birlikte bu rakamların daha yönetilebilir bir noktaya geleceğinin beklentisi içindeyiz.” KOSGEB DESTEKLERİ ARTMALI KOSGEB’in KOBİ’lere sağladığı teşviklerin memnuniyet verici olduğunu ve daha da artırılması gerektiğini ifade eden Başkan Avdagiç, “Özellikle finansman maliyetinin ve dış kaynak kullanımının bu kadar yüksek olduğu dönemde bu teşviklerin önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Finansmana ulaşma konusunda güçlük çeken KOBİ’ler için KOSGEB destekleri çok önemli. Bizim bir talebimiz de KOBİ’lere KOSGEB’den tahsis edilen mali kaynakların daha da artırılması” diye konuştu. TASARRUF ÖNCELİKLİ OLMALI “Türkiye’nin üretim, yatırım ve büyüme oranlarının yükseltilmesi konusunda kaynakları nereden bulabileceği” şeklindeki soruya cevap veren İTO Başkanı Avdagiç, şu öneride bulundu: “Türkiye’de tasarruf oranları çok düşük; toplum olarak tasarruf oranlarını yükseltmemiz gerekiyor. Türkiye’de, gelirden tasarrufa pay ayırma oranı dünyanın yaklaşık yarısı seviyesinde. Bunu mutlaka artırıp içeriden bir kaynak oluşturmamız gerekiyor. İnsanlar tasarruf ettiği zaman bunu birtakım yatırım araçlarına götürecek veya dönüp kendi işine sermaye olarak ilave edecek. İkinci önerim; Türkiye, dışarıdan sadece sıcak para değil, doğrudan yabancı sermaye yatırımı konusunda çalışmalarını hızlandırmalı. Türkiye, geçmiş yıllarda yıllık 22-23 milyar dolara çıkan doğrudan yabancı sermaye yatırımı sağlamıştı. Yeni Bakanlar Kurulu ve ekonomi ekibinin kurulmasına bağlı olarak daha da olumlu bir hava yakalayabileceğimiz kanaatindeyim.” CUMHURBAŞKANI YABANCI YATIRIMCIYA GÜVEN VERİYOR Doğrudan yabancı yatırımların gelmesinde gözlemlerini paylaşan Şekib Avdagiç, şöyle konuştu: “Mesela Sayın Cumhurbaşkanımız, önemli yabancı yatırımcıların CEO’larıyla doğrudan görüşme yapıyor. O insanların, Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşüp ondan birtakım güvence almaları, karar verme mekanizmalarını olumlu etkiliyor. Bu, bir proje olarak hayatımızda olmalı. Yabancı yatırımcı, Türkiye’ye gelmeye karar verdiği zaman diğer yatırımcıları da cesaretlendirmiş oluyor. Dolayısıyla öncelikli hedeflerimizden biri de doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının miktarını ve sayısını artırmak olmalı.” HAZİRAN ENFLASYON RAKAMLARI AÇIKLANDI İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı verilerine göre, Haziran 2018 itibarıyla Ücretliler Geçinme İndeksi yıllık ortalama yüzde 9.79, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yıllık ortalama yüzde 12.34 artış gösterdi. İstanbul’da haziranda bir önceki aya göre perakende fiyatlarda yüzde 1.27, toptan fiyatlarda da yüzde 1.4 artış kaydedildi. Geçen yılın aynı ayına göre ise perakende fiyatlarda yüzde 12.15, toptan fiyatlarda da yüzde 16.34 yükseliş yaşandı.

06 Temmuz 2018 Cuma

Destekler artık proje bazlı olacak

Sakarya, Kayseri, Bursa, Yalova, Adana, İzmir ve Niğde’de yapılacak çeşitli yatırım projelerine, proje bazlı devlet desteği sağlanacak. Bakanlar Kurulu’nun bu kapsamda sağlanacak proje bazlı devlet desteği kararları, 23 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ne yönelik yapılan değişiklikle de nitelikli personele sadece yatırım döneminde ücret verilmesi hükme bağlandı. SİSTEMDE DEĞİŞİKLİK Karar ile Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ne yönelik değişiklik yapıldı. Daha önceki nitelikli personelin ücret desteğinin işletme döneminde de verilebilmesi mümkündü. Bundan vazgeçilerek, Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında yapılan yatırımların sadece yatırım döneminde kilit personele ücret desteği verilmesi kararlaştırıldı. İlgili kararname değişikliği, 23 Haziran günlü Resmi Gazete’de yayımlandı. YATIRIM DÖNEMİ TANIMI Yatırım dönemi tanımı ‘destek kararında belirtilen yatırıma başlama tarihinden itibaren yatırım süresinin sonuna veya işletme döneminin başlangıcına kadar geçen süre’ olarak belirlendi. ÜCRET DÜZENLEMESİ Ücretin ne kadar olacağına dair ölçüt de değiştirildi. Her bir proje için yayımlanan destek kararında belirlenen personel sayısı ve brüt ücretler dikkate alınarak destek belirlenecek. Ücret hesabında SGK kayıtları esas alınacak. 10 NİSAN’DA İLAN EDİLMİŞTİ Kamuoyunda ‘süper teşvik’ olarak isimlendirilen Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında, Cumhurbaşkanlığı’nda 10 Nisan günü yapılan bir törenle bazı projeler ilan edilmişti. 23 Haziran günü de bazı projeler için kararnameler yayımlandı. Daha önce ilan edilmeyen projelerden Oyak-Renault’un hibrit araçlar için yapacağı yatırımın da süper teşvik kapsamında kararnamesi yayımlandı. İŞTE RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANAN PROJELER Kahramanmaraş’ta yapılacak toplam 3 milyar 472 milyon lira sabit yatırım tutarlı ham petrol işleme rafinerisi. Niğde’de yapılacak toplam 3 milyar 822 milyon lira sabit yatırım tutarlı fotovoltaik güneş paneli üretimi tesisi. İzmir’de yapılacak savunma sanayi, makine, tıbbi cihaz, gemi inşa, otomotiv ve enerji sektörlerine yönelik muhtelif ürünlerin üretim tesisi desteklenecek. Yalova’da yapılacak toplam 2 milyar 233 milyon 200 bin lira sabit yatırım tutarlı karbon elyaf ve ara ürünlerinin üretimi desteklenecek. Sakarya’da yapılacak toplam 3 milyar 715 milyon 558 bin lira sabit yatırım tutarlı direkt soğutmalı slab döküm ve sıcak haddeleme yöntemi ile alüminyum yassı mamul üretimine yönelik entegre üretim tesisi yatırımı desteklenecek. ALTAY tankı üretimini de kapsayan, Sakarya ve İzmir’de yapılacak toplam 440 milyon liralık sabit yatırım tutarlı savunma sanayine yönelik muhtelif sistemler ve araçlar ile üretim tesisi desteklenecek. Bursa’da yapılacak 520 milyon lira sabit yatırım tutarlı hibrit araç için motor, batarya ve alüminyum motor bloğu döküm üretim tesisinde nitelikli personel desteği azami 42 milyon lira olarak belirlendi. Kayseri’de yapılacak 1 milyar 100 milyon 700 bin lira sabit yatırım tutarlı cevherden elektrolitik çinko metali üretim tesisine verilecek faiz ve/veya kâr payı desteği ise 250 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlendi. Adana’da yapılacak 1 milyar 509 milyon lira sabit yatırım tutarlı polimer/çips üretim tesisine, verilecek faiz ve/veya kâr payı desteği ise 105 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlendi.

05 Temmuz 2018 Perşembe

Yurt dışı varlıklara barış fırsatı

Maliye Bakanlığı’nınVergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği, Resmi Gazete'de yayımlandı. ‘Varlık Barışı’ olarak bilinen, gerçek ve tüzel kişilerin yurtdışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına ilişkin esaslarda düzenlemeler yapıldı. SERBESTÇE TASARRUF Buna göre, yurtdışında bulunan varlıklarını 30 Kasım'akadar Türkiye'deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecek. Bu varlıklara ilişkinbildirimler, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilecek. Söz konusu varlıklar, bu amaçla hazırlanan formla bankalara veya aracı kurumlara bildirilebilecek. Söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacak. EK BİLDİRİM İMKANI Gerçek ve tüzel kişiler, yurtdışında bulunan varlıklar için 30 Kasım’a kadarbirden fazla bildirimde bulunabilecek. Yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla yeni bir bildirimde bulunmak istenilmesi halinde de 30 Kasım'akadar söz konusu bildirimin düzeltilmesi mümkün olacak. 30 Kasım'dan sonra ise düzeltme talepleri dikkate alınmayacak. ÜÇ AY SÜRE Bildirilen varlıklar nedeniyle, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya buradaki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekecek. Yurtdışında bulunan varlıklar, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılankredilerin kapatılmasında kullanılabilecek. Bu hükümden yararlananlar, kredilerini kapattıklarına dair yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini bildirimlerine ekleyecek. 31 ARALIK'A KADAR BEYAN EDİLECEK Yurtdışında bulunan taşınmazlar gibi kapsama girmeyen varlıklar, düzenleme kapsamındaki varlıklara dönüştürülerek ülkeye getirilebilecek. Yurtdışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlar kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin yüzde 2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31 Aralık'a kadar vergi sorumlusu sıfatıylabağlı bulundukları vergi dairesinebeyan edecek. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince yüzde 2 tarh edilen vergi, bu tarihe kadarbanka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecek. TÜRKİYE'DEKİ VARLIKLARI DA KAPSIYOR Düzenleme, yurtiçinde bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıkların kayda alınmasını da kapsıyor. Buna göre, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar da 30 Kasım'a kadar beyan edilebiliyor. Bu varlıklar için de yüzde 2 oranında vergi 31 Aralık'a kadar ödenecek. GETİRİLDİĞİNE DAİR BELGE BANKAYA İBRAZ EDİLMELİ Varlıkların31 Temmuz'a kadar bildirilerek Türkiye'ye getirilmesi halinde, bu varlıklara ilişkin vergi uygulanmayacak. Vergi uygulanmaması, söz konusu varlıkların Türkiye'ye getirildiğine dair belgelerin anılan tarihe kadar ilgili banka veya aracı kuruma ibraz edilmesi gerekecek.

04 Temmuz 2018 Çarşamba

500 yıllık hamam eski ihtişamına kavuştu

İstanbul Köşe Bucak'ın bu haftaki konuğu şehirdeki en görkemli çifte hamamlardan biri olan II. Bayezid Hamamı. Her gün önünden on binlerce İstanbullunun geçtiği bu hamamı muhakkak görmüşsünüzdür. Peki tarihini ne kadar biliyorsunuz? Ya hiç ziyaret ettiniz mi? Erken dönem 16. yüzyıl Osmanlı hamamları içinde özel bir yere sahip olan II. Bayezid Hamamı, 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültürel Miras Listesi’ne alınan “İstanbul Tarihi Alanları” içindedir. Kısa süre önce restore edilen hamam bu gün asli fonksiyonunu sürdürmese de özgün kullanımını yansıtacak şekilde Türk Hamam Kültürü Müzesi'ne dönüştürülmüş durumda… GELİRLE VAKFA Şehrin merkezinde, İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nin bitişiğinde, tramvay yolunun kenarında, Bayezid Meydanı çeperinde yer alan hamam, her ne kadar diğer unsurlarından biraz uzak kalsa da Bayezid Camii Külliyesi'nin bir parçası kabul edilir. Bir inşa kitabesine sahip olmayan hamamın, yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Fakat, geliri II. Bayezid'in eşi, I. Selim'in annesi Gülbahar Hatun'un vakfına tahsis edilen hamamın, 1500-1505 yılları arasında inşa edildiğine dair genel bir kanıya varmak mümkündür. Hem vakıf kayıtları hem seyyahların aktardıkları, araştırmacılara bu tarihi işaret eder. YILLARCA ATIL KALDI II. Bayezid Hamamı, ayrı ayrı, kadınlar ve erkekler kısımlarına sahip bir çifte hamamdır. Yapının her iki kısmı aynı plana sahiptir, sadece kadınlar hamamının camekân bölümü erkekler bölümünden biraz daha küçüktür. Hamam, Patrona İsyanı gibi çok bilinen bir tarihi hadise ile meşhurdur ve hatta bir dönem Patrona Hamamı olarak anılmıştır. İnşa edildiği günden itibaren, şehrin en işlek hamamlarından biri olan yapı, 1930'lu yıllara kadar çalışmış, bu tarihten sonra şahsi mülkiyete geçerek depo ve demirci atölyesi olarak kullanılmış ve zamanla terk edilmiştir. Şehrin kalbindeki hamam uzun yıllar boyunca atıl vaziyette kalmış, çeşitli biçimlerde tahrip edilmiş, hırsızlıklara maruz kalmış, hatta 1950-60 yılları arasında yıkım tehlikesiyle yüzleşmiş ve neticede bir harabeye dönüşmüştür. Hamam, 500 yıllık tarihinin son 70 yılında içler acısı bir halde kalmış ve tarihi yarımadanın merkezinde yer almasına rağmen yakın zamana kadar restore edilememiştir. İstanbul tarihinde özel bir yeri olan hamamın, kültür mirasının bu çok özel örneğinin kaderi, kısa süre önce gerçekleştirilen kapsamlı bir restorasyon neticesinde değişmiştir. Titizlikle yürütülen çalışmaların ardından hamamın eski günlerdeki ihtişamına kavuştuğunu söyleyebiliriz. Üstelik yepyeni bir işlev kazanarak ve Türk Hamam Kültürü Müzesi'ne dönüşerek… SULTANLARI HALK İLE BULUŞTURAN KÖPRÜ Hamam yapıları, Osmanlı mimarisinin ve sosyal hayatının vazgeçilmez parçasıdır. Günümüzde hamama gitmek neredeyse turistik/ eğlencelik denebilecek bir faaliyete indirgenmiş olsa bile asırlar boyunca devam etmiş bir hamam kültürünün izlerini bugün de sürmek mümkündür. Osmanlı gündelik hayatında büyük yer tutan hamamlar, özellikle kadınların sosyal yaşantısının önemli bir parçasıdır ve bunun çevresinde kuşaklar boyu aktarılan köklü bir hamam kültürü oluşmuştur. Hamam, yıkanma ihtiyacını karşılamasının yanısıra bir sefa aracı olarak görülmüş ya da gelin hamamı, loğusa hamamı, bebeğin kırk hamamı gibi özel etkinliklerin mekânı olmuştur. Bu nedenle hanım sultanların, özellikle kadınların sosyal hayatında büyük yer tutan hamamlar yaptırması önemli bulunmuş, bu hizmet onları kadın teba ileyakınlaştırmanın, ilişki kurmanın bir yolu olmuştur. Hamam su kültürü demektir, toplumun temizlik anlayışını yansıtır. Sosyal yaşantıdaki yeri, konusu ve mekanı olduğu ritüelleri ile etnografik önem taşır. Giyim kuşamı, havlusu, peştemalı, türlü çeşitli adetleri, sabunu, tarağı ve nice özel araç gereciyle hamam kültürü çok renklidir. Bu çerçevede II. Bayezid Hamamı içinde hazırlanan Türk Hamam Kültürü Müzesi'ni gezmenizi ısrarla tavsiye ediyorum. Türk hamam geleneğine ait etnografik eserlerin sergilendiği müze, şehrin Roma ve Bizans tarihine de ayrıntılı yer vererek, hatta hamam kültürünün dünyadaki etkilerini, yansımalarını da anlatarak sizi tarihte uzun ve keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Ücretsiz olarak ziyaret edilebilen müze, Pazartesi günleri, dini bayramların 1. günü ve 1 Ocak hariç her gün 09.30-16.30 saatleri arasında açık. II. Bayezid Hamamı gibi bir yapıyı görürken, özgün kullanımını yansıtan bir müzeyi ziyaret edebilmek sahiden kaçırılmayacak bir fırsat. Haftaya bu köşede görüşünceye dek iyi gezmeler, iyi seyirler.

04 Temmuz 2018 Çarşamba