tatil-sepeti
Milyonlar imar barışına koştu

HABER: ADEM ORHUN Türkiye genelinde 13 milyon yapıyı ilgilendiren ‘imar barışı’ kangren olmuş birçok sorunun çözülmesini sağlayacak. Kanunda yapılan değişikliğin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ başlıklı tebliği 6 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandı. O tarihten itibaren hem vatandaşların hem şirketlerin konuya ilgisi daha da arttı. Bakanlık ve belediyeler eliyle ilçelerde bilgilendirme masaları kurulurken, başvurular hakkında toplantılar yapılıyor. SORULAR CEVAP BULDU Bu toplantılardan biri de İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) düzenlendi. İTO ile Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) işbirliğinde düzenlenen ‘İmar Barışı Paneli’ yoğun ilgi gördü. Panelin açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Köç gerçekleştirdi. Köç, Oda’ya ve Oda’nın ilgili kurullarına imar barışı ile ilgili çok fazla sayıda soru geldiği için bu paneli düzenlediklerini belirterek, hem vatandaşların hem de inşaat, ticaret ve sanayicilerin bu panelde sorularına cevap bulacağını kaydetti. HAK KAYIPLARINA SON GYODER Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören’in oturum başkanlığını yürüttüğü panelde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mücahit Demirtaş, devletin vatandaşlar için büyük bir fırsat sunduğunu söyledi. Müsteşar Yardımcısı Demirtaş, “Toplam 26 milyon konutun yarısının imarla ilgili sorunu var. Bu sorunlar, vatandaş, belediye ve devlet için de hak kayıplarına sebep oluyor. Bununla birlikte her inşaatın ayrı bir durumu var. Tüm bunları kapsayan bir yasal düzenleme hazırlamaya çalıştık. Hedefimiz yerel yönetimleri devreye sokmak. Onlar da finans desteği istiyor. Biz de onun kurgusunu yaptık. Bu imar barışı kendi içinde finans kaynağını ortaya çıkarıyor. Meskenler için birkaç bin TL ödeme çıkıyor. Bu da mali bir kaynak olacak” diye konuştu. KENTSEL DÖNÜŞÜME DESTEK Demirtaş, imar barışı sayesinde vatandaşın binasıyla ilgili yasal kovuşturmaların ortadan kalktığını ve tapusunun kendisine verildiğini kaydederek, “Aynı zamanda oradan elde edilen gelirle o binalar arasında sıkıntı varsa onların dönüştürülmesiyle ilgili bir imkan sunuyoruz” dedi. İmar barışı kapsamında ‘Yapı Kayıt Belgesi’ (YKB) için başvuruların e-devlet üzerinden 8 Haziran’da alınmaya başlandığını hatırlatan Demirtaş, 26 Haziran itibariyle 2 milyon 806 bin başvuru yapıldığını ve bunun 1.3 milyonun kaydının tamamlandığını belirtti. KARIŞIKLIK GİDERİLECEK GYODER Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin ise, “Yaklaşık 7.5 milyon konutun dönüşmesi gerekiyor. Dönüşüm kapsamında her yıl 500 bin yeni konut yapılması halinde 15 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. İmar konusunda şu anki vaziyet sebebiyle undo (geri al) işlemi yapma imkanı yok. Binaların izni, ruhsatı, iskan belgesi olmadığı veya sorunlu olduğu için yaşanan bu kaotik durumu ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu yasal düzenleme de bu yönde ciddi bir imkan” dedi. TİCARİ KULLANIM Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürü Dr. Av. Veli Böke de ‘Yapı Kayıt Belgesi’ (YKB) için başvuru sırasında alınan ücretlere açıklık getirdi. Böke, konutlarda yüzde 3, ticari kullanımlarda yüzde 5 ödeme hesaplandığını kaydetti. Böke, karma kullanımlarda da kullanım oranına göre sistemin hesaplama yaptığını belirtti. Böke, tek veya iki katlı mesken amaçlı binalarda 2.500-3.000 TL’den başlayan ödemelerin miktarının; binaların büyüklüğü, kat sayısı, entegre sanayi yapısı veya lüks olup olmamasına göre değiştiğini söyledi. NE SAĞLAYACAK? Böke, “Eğer vatandaş, binam yıkılmasın, binama kimse kaçak demesin, para cezasıyla tehdit edilmeyeyim, elektrik-su gibi ihtiyaçlarım bağlansın derse yasa kapsamında bunlar derhal sağlanabiliyor. Öyle geniş işlemlere de gerek yok. İnternet üzerinden e-devlet şifresiyle girip formu doldurup beyanda bulunmanız yeterli. Üstelik beyanı kayda alınanların, daha önce imar kanununa göre verilmiş idari para cezaları da kalkıyor” dedi. CİNS DEĞİŞİKLİĞİ YKB aldıktan sonra arsa tapusu görünen gayrimenkulü binaya çevirmek için (cins değişikliği) birtakım işlemler gerektiğini belirten Böke, şunları söyledi: “Öncelikle zemin tespit raporu çıkarılmalı. Vatandaşın kat planını çıkarması da lazım. Bunu Mimarlar Mühendisler Odası (MMO) desteğiyle alabilirler. Tapuya aktarılması gereken mimari proje hazırlanmalı. Bu da MMO desteğiyle yapılabilir. Çok da detaylı olması gerekmiyor. Belediyeden terkine yönelik belge de alınmalı. İstanbul’da 39 ilçede ve ayrıca il müdürlüğü binamızda bilgilendirme ve giriş ofislerimiz var. İTO gibi bazı önemli noktalarda da bu yönde hazırlığımız var.” PLANLI OLMALI GYODER İcra Kurulu Üyesi ve Küçükçekmece eski belediye başkanı Aziz Yeniay, “Daha önce imarda ‘af’ olarak çıkan düzenlemeler sorunları derinleştirdi. Hem hisseli arazilerdeki mülkiyet problemi hem de kentsel dönüşümde kamu zararı gibi sorunlara yol açtı. Bundan sonra benzeri sorunlar yaşanmaması için ‘müktesep hak’ konusunun bir an önce yasalaşması lazım” dedi. Yeniay, “13 milyon sorunlu binanın 5 milyonu hakkında idari para cezası kararı var. Bir şekilde devletle toplumun barışması lazım. Daha önce küçük problemlerin etrafından dolaşıyorduk. Sonra bu problemler içinden çıkılmaz hale geliyordu. Bu barışın ardından artık imar işlerinin kanunlara ve planlama kriterlerine uygun yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu. KREDİ SAĞLANMALI KTÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Uzun da, imar barışı hakkında önerilerde bulundu. Prof. Uzun, şunları söyledi: “İmar barışı için kendi mülkü dışında Hazine, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde Yapı Kayıt Belgesi edinmiş yapılar için işgalindeki arazi satışı yerine üst hakkı kurulması düşünülmeli. Yapı Kayıt Belgesi almış gecekondu nitelikli binaların tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesi de yararlı olur. Ödemelerin taksitlendirilmesi de önemli bir konu. İmar barışı kapsamında bankaların kredi vermesi sağlanabilir. Ayrıca, halen yürürlükte olan 2981 sayılı yasadaki önemli kolaylaştırıcı hükümlerden yararlanılması düşünülmeli.” MALİYET HESABI YAPILMALI Panelde, yeni imar barışı kapsamında başvuracakların, maliyet hesabını iyi yapması istendi. 2004 sonrası yapılan binaların yapı ömrü ve dayanıklılık açısından avantajlı olduğunu kaydeden yetkililer, eski binaların ömrünün azalması, deprem riski ve kentsel dönüşüm projeleri nedeniyle gereksiz bir masrafa yol açabileceğini belirtti. BİLGİ HATTI VE REHBER DOSYA Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürü Dr. Av. Veli Böke, “İmar barışı hakkında çağrı hattımız 02123184100. Ayrıca Bakanlık, Alo 181 üzerinden de sorularınızı cevaplıyor. En önemlisi Bakanlığın internet sitesinde (http://imarbarisi.csb.gov.tr) başvuru işlemlerinin nasıl yapılacağına dair rehber dosyaları incelemenizi tavsiye ediyoruz” dedi. DÜZENLEMELER YAPILMALI İTO Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi Üyesi Murat Özdemir, kanunun uygulanmasında karşılaşılabilecek bazı eksikliklere işaret etti. Özdemir, “YKB bedeli tespitinde tüm yapıların aynı şekilde ücretlendirilmesi, yapının depreme dayanıklılığının malikin sorumluluğuna bırakılması ve iskan izni bulunmayan yapılarda maliklerin herhangi birisinin YKB bedelini ödemesi halinde diğer yapı maliklerinden kendi paylarına düşen miktarı talep hakkının bulunmaması, uygulamada sıkıntılar doğurabilir. Bu konuda düzenleme yapılması gerekiyor” dedi. EKİMDE BİTİYOR Başvuruların 31 Ekim’e kadar süreceğini dile getiren yetkililer, son ödeme tarihinin ise 31 Aralık olduğunu hatırlattı. Başvurular e-devlet sistemi üzerinden kabul ediliyor. İTO Başkanı Şekib Avdagiç de twitter mesajında, kısa sürede imar barışı ile ilgili bir bilgilendirme merkezinin hizmete gireceğini belirtti. 

02 Temmuz 2018 Pazartesi

‘Bize düşen bu olumlu rüzgarı ileri taşımak’

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, çeşitli TV kanallarının seçim sonrası Türkiye ekonomisine ilişkin sorularını yanıtladı. Avdagiç, seçim sonrası piyasalarda ılımlı bir hava estiğini ve bunun iş dünyası açısından sevindirici olduğunu belirterek, “Bize düşen bu olumlu rüzgarı ileri taşımak” diye konuştu. DEMOKRATİK BİR SEÇİM Avdagiç, Bloomberg HT’de katıldığı Sektör Raporu programında, seçimlerin demokratik bir ortamda geçtiğini söyledi. Pek çok gelişmiş demokraside seçime katılım oranının yüzde 40’lar, 50’ler seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye’de neredeyse yüzde 90’lara ulaştığına dikkat çeken Avdagiç, “Bizim öngörümüz en kısa zamanda Bakanlar Kurulu’nun oluşması ve ekonomik politikaları yürütecek ekibin ortaya çıkması. Buna bağlı olarak ümit ediyoruz ki hızlıca başlayacak” dedi. OLUMLU ALGI Avdagiç, şu şekilde konuştu: “Seçim sonuçlarından sonraki ilk gün dünya piyasalarına baktığımızda negatif bir tablo görüyoruz. Bizim gibi gelişmekte olan diğer ülkelere baktığımız zaman yüzde 2-2.5’le dolar öne çıkmış durumda. Biz, seçim öncesi kuru dikkate aldığımızda 4.70’lerden şu anda 4.58’lere düştüğünü görüyoruz. Yani burada yaklaşık olarak yüzde 3-3’lük geriye doğru gidiş var. Dünyada yüzde 2’lik geri gidiş olduğunu da varsayarsak burada yüzde 5’lik bir fark var. Borsada da yüzde 2’lik bir yükselme var. Dolayısıyla borsamız seçim günü öncesine kadar yüzde 6’lık bir yükselme göstermiş durumda. Bu durumun yurtdışında olumlu bir mesaj ve olumlu bir algı oluşturacağını görüyoruz.” DAHA ÇOK TASARRUF Avdagiç, değerlendirmesinde toplum olarak parasal bir sıkılaşma dönemine girilmesi gerektiğini de ifade etti. Daha çok tasarruf ve öz kaynak kullanımımın olması gerektiğinin altını çizen Avdagiç, “Üretim, yatırım ve ihracat odaklı bir politikanın acilen hayata geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu. Başkan Avdagiç, şöyle devam etti: “Konvansiyonel üretim yöntemleriyle ilerlemek yerine daha üst sınıf ürünlerle üretim ve yatırım yapmamız lazım. Bütün iç ve dış tehditlere engel olmak için en önemli silahımız ihracat. Bizim ne yapıp edip bir taraftan ithalatı nasıl azaltabiliriz, bir taraftan ihracatı nasıl artırabilirizin üzerinde durmamız lazım. Bu anlamda bir doğal politika öneriyoruz. Kısa bir süre önce birtakım süper teşvikler verildi. Süper teşviklerin tam da bu anlamda bu konu için yapıldığını görüyoruz ve bunu fevkalade önemsiyoruz. Bu yaklaşımların çok büyük projeler bazında değil, orta ve makul ölçekli projeler bazında da devam etmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Türkiye’de ana eksen KOBİ bazlı gidiyor.” FİNANSMANA ERİŞİM ZOR İTO Başkanı Şekib Avdagiç, TV NET’de katıldığı Kahve Molası programında da seçim sonuçlarını değerlendirdi. Avdagiç, seçim öncesi Türkiye ile ilgili gerek yurtiçi gerek yurtdışında yapılan algı operasyonlarına dikkat çekerek, “Herkes görevini yapıyor. Bize düşen bu algıyı yükseltmek. Bu konuda her şeyi devletten beklemek doğru değil. Kurumlara da çok iş düşüyor” dedi. Avdagiç, dünyada bir finansal daralma gerçekleştiğini, bunun elbette Türkiye’ye de yansımalarının olacağını ifade ederek, “Finansmana erişim daha evvelki dönemlere göre daha zor ve pahalı olacaktır. Bütün ekonomi yönetimleri planlamasını buna göre yapmak durumunda. Bizim de önümüzdeki dönemde bundan şikayet etmek yerine bunun olumsuz etkilerini ortadan kaldıracak çalışmalar yapmamız lazım” diye konuştu. BORÇ YERİNE ORTAKLIK Başkan Avdagiç, seçim sonrası önümüzdeki dönem beklentilerinin ise Türkiye’nin geçtiğimiz yıllarda uyguladığı mali disiplin olduğunu belirterek, “Bu süreçte olabildiğince öz sermaye, olabildiğince borçlanma yerine ortaklıklar yapma, birleşmeler yolu ile dış kaynak kullanımını azaltma önemli bir unsur olacaktır. Türkiye’nin yeni bir üretim sürecini yukarı doğru kaldırmak için mutlaka bir yatırım dönemine girmesi gerekiyor” dedi. YENİDEN 22 MİLYAR DOLAR Avdagiç, Türkiye’nin geçtiğimiz yıllarda 22 milyar dolar yatırım çektiğini, bunun şu anda 10 milyar dolar seviyesinde olduğunu dile getirerek, “Yeniden 22 milyar dolar seviyesine çıkabiliriz” dedi. Avdagiç, şöyle konuştu: “Yeni sistemle birlikte bu konudaki süreçlerin daha hızlı ve etkin bir şekilde hayata geçirileceğini umuyoruz. Karar verme ile kararı hayata geçirme arasındaki sürecin kısalacağını öngörüyoruz.” KURUN MUHAFAZASI Şekib Avdagiç, Kanal 24’te katıldığı Moderatör programında, “Türkiye’nin üretim, yatırım ve ihracat odaklı bir politika ile çok daha iyi yerlere geleceği kanaatindeyiz. Dövizde kısa süre içinde hızlı bir yükseliş oldu. Bundan sonra geldiğimiz kurun makul bir şekilde muhafazası bile iş dünyasının kendi fiyatlamalarını yapma, politikalarını belirlemeleri açısından önemli olacaktır. Dolayısıyla seçimleri başarıyla atlatmış olmamızdan dolayı stabil bir döneme girdiğimiz kanaatindeyim” diye konuştu. Avdagiç, Akit TV’ye yaptığı açıklamada da, “Türkiye’nin hem yurt içinde hem yurt dışında algısının yükseleceğini ve bundan da piyasanın olumlu etkileneceğini öngörüyorum” dedi. ‘PİYASALAR OLUMLU’ Türkiye’nin CDS puanlarında düşme oldu, Türkiye’nin uzun vadeli devlet tahvillerinde 100 baz puana yakın düşme oldu. Dolayısıyla hem iç hem dış piyasa şu anda olumlu tepki verdi. Yeni alınacak ek tedbirlerle bu olumlu hali kuvvetlendirme ve ülke ekonomisi için daha verimli hale devşirmemiz gerekiyor.

02 Temmuz 2018 Pazartesi

Aziz şehitlerimizin yadigârısınız

HABER: İLKER BAŞÖZ TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu, şehit aileleri için İTO Cemile Sultan Korusu Tesisleri’nde bir organizasyon düzenledi. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş, İstanbul Valisi Vasip Şahin’in eşi Şeyma Şahin, TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu (İKGK) Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Hatice Güner Kal ve İKGK İcra Komitesi üyeleri şehit aileleri ile bir araya geldi. HİZMETLERİMİZİ ARTIRACAĞIZ Toplantıda konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş, Oda olarak ülkemizin kıymetli değerlerini kucaklayacak hizmet ve faaliyetleri yeni dönemde daha da arttıracaklarını belirtti. Taş, şöyle devam etti: “Ülkemiz, gerek komşu coğrafyamızda yaşanan çalkantılar, gerekse yurtiçi yoğun gündemden dolayı son zamanlarda oldukça hareketli günlerden geçiyor. Bu sıcak gündem siyasi olduğu gibi sosyal ve ekonomik alanda da hayatlarımızı günden güne etkiliyor. Şundan eminiz ki; ekonomik, sosyal ve siyasi gündemler ne olursa olsun, asıl olan yurdumuzu savunmak, birlik ve bütünlüğümüzü muhafaza etmek için canlarını ortaya koyan evlatlarımızdır. Sizler, bugün dünyada pek az kişinin nail olabildiği şehitlik mertebesine ulaşmış evlatlarımızın aileleri olduğunuz kadar her Türk vatandaşının da ailesi olmuş durumdasınız.” Şehit ailelerine “Sizler aziz şehitlerimizin yadigârısınız” diye seslenen TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu (İKGK) Başkanı Hatice Güner Kal ise “Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek için en değerli varlıklarınızı, sevdiklerini feda ettiniz. Bizler bugün burada sizleri ağırlamaktan onur duyuyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmasında şehadetin milletimiz için tarifi mümkün olamayacak derecede kıymetli bir makam olduğunu vurgulayan İstanbul Valisi Vasip Şahin’in eşi Şeyma Şahin de “Bugün şehit eşi, evladı, anası, babası olmak herkese nasip olmaz. İnancımız budur ki, bu makam Yaradan’ın sizlere bahşettiği bir lütuftur” dedi.

29 Haziran 2018 Cuma

Türk ihracatçısı Dünya Kupası’nda

HABER: CEYHUN KUBURLU Ekonomik açıdan dünyanın en değerli spor organizasyonlarından biri olan FIFA 2018 Dünya Kupası, bu yıl Rusya’da düzenleniyor. 15 Temmuz’a kadar sürecek Dünya Kupası için Rusya’nın birçok gıda ürünü talebini ise Türkiye’den karşılayacağı açıklandı. Ülkeye gelen milyonlarca futbol turisti Türk ürünlerini tüketecek. Rusya’nın 11 kentinde düzenlenecek organizasyon için en çok talep gösterilen ürünler, yaş meyve ve sebze ile su ürünleri. TALEP ARTTI Yaklaşık bir ay boyunca kupa maçlarının oynanacağı 11 şehirde, Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği ürünlere talebin önemli ölçüde artması bekleniyor. Yetkililer yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yaş meyve ve sebze ihracatında da en önemli pazarlarından birinin Rusya olduğunu söyledi. Rusya’nın Türkiye’den hemen hemen bütün ürünleri aldığını dile getiren yetkililer, iki ülke arasında düzelen ilişkiler sonrası son dönemde özellikle yaz meyveleri ihracatında artışın dikkat çektiğini bildirdi. Dünya Kupası organizasyonuyla Rusya’ya milyonlarca ziyaretçinin gelmesinin beklendiğini ifade eden yetkililer, “En büyük pazarımız Rusya’da düzenlenen bu organizasyonun Türk ihracatçısına, üreticisine ve son olarak Türkiye ekonomisine çok büyük katkısı olacak. Taleplerin zirve yaptığını sektördeki arkadaşlarımızdan duyuyoruz. Organizasyonun başlamasıyla bu talep de arttı. Biz sektör olarak hazırlıklıydık” dedi. TURİZMİ DE ETKİLİYOR Organizasyondan birçok sektörün olumlu etkilendiği mesajını veren yetkililer, şöyle konuştu: “Dünya Kupası organizasyonu ekonomiyi canlandırıyor. Böylesine büyük bir turnuvanın Rusya’da yapılması da çok önemliydi. Komşumuz Rusya’nın Türk ürünlerine olan talebi arttı. Organizasyon sadece gıda ürünlerinde değil, mobilyadan beyaz eşyaya, hizmetten elektroniğe kadar birçok farklı sektörde canlılık yarattı. Türkiye, Rusya’da da ihracatçısıyla var olacak. Rusya’ya giden milyonlarca taraftarın seyahat programlarına Türkiye’yi de dahil ettiğini gözlemliyoruz. Yani sadece ihracatı değil, turizmi de canlandırıyor.” 32 TAKIM 64 MAÇA ÇIKACAK Futbolun en büyük uluslararası organizasyonu FIFA Dünya Kupası, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen açılış töreniyle başladı. Luzhniki Stadı’nda gerçekleştirilen 2018 FIFA Dünya Kupası açılış maçında ev sahibi Rusya, Suudi Arabistan’ı 5-0 mağlup etti. Yüz milyonlarca futbolseverin televizyonlardan canlı takip edeceği 2018 FIFA Dünya Kupası’nda yer alacak 32 takım, toplamda 64 maça çıkacak. Turnuva, 15 Temmuz’da düzenlenecek final maçıyla son bulacak.

28 Haziran 2018 Perşembe

En cömert ülkeyiz

KüreselİnsaniYardım2018Raporu’na göre, Türkiye geçen yıl en çok insani yardımyapan ülke oldu. Dünyada her yıl yapılan insaniyardımların haritasını çıkaran İngiltere merkezli Kalkınma İnisiyatifleri Örgütü’nün raporuna göre Türkiye, geçen yıl 8.07 milyar dolar yardım ile dünyada en çok insani yardım yapan ülke konumuna yükseldi. Türkiye’yi 6.68 milyar dolar ile ABD, 2.99 milyar dolar ile Almanya ve 2.52 milyar dolar ile İngiltere izlerken, AB kurumları 2.24 milyar dolar ile dördüncü sırada yer aldı. ABD 19. SIRADA İnsani yardımların milli gelire oranı temelinde yapılan sıralamada da Türkiye yüzde 0.85 ile birinci sırada gelirken, en yakın takipçileri Norveç ve Lüksemburg için bu oran sadece yüzde 0.17’de kaldı. ABD ise yüzde 0.04 ile 19’uncu sırada yer aldı. Dünyada 134 ülkede 201 milyon kişinin uluslararası insani yardıma muhtaç durumda olduğu belirtilen raporda, krizlerden ve çatışmalardan etkilenen bu kitlenin önemli bir bölümünün Suriye, Yemen ve Türkiye’de olduğu vurgulandı. 3.5 MİLYON SURİYELİ Raporda Türkiye’nin 3.5 milyon Suriyeli ile dünyada en çok sığınmacıyı barındıran ülke olduğunun altı çizildi. YARDIMLARIN YÜZDE 60’I 10 ÜLKEYE İnsani yardımların yüzde 60’ı 10 ülkeye kanalize edilirken, Suriye yüzde 14 ile birinci, Yemen yüzde 8 ile ikinci en çok yardım alan ülke. Suriye, beşinci yılda da en çok insani yardım alan ülke konumunda.

28 Haziran 2018 Perşembe