tatil-sepeti
Türkiye dağcılıkta zirveye tırmanıyor

HABER: CEYHUN KUBURLU Türkiye, turizmi çeşitlendirmek ve farklı spor dallarını öne çıkarmak için son yıllarda büyük mücadele veriyor. Golften atletizme kadar birçok farklı spor dalı için yapılan tesislerle turist sayısını artırmaya çalışıyor. Bu spor dallarından biri de dağcılık. Kendine özgü disiplinleri olan dağcılık sporunu yapmak için Türkiye’ye her yıl binlerce turist geliyor. 50 bine yakın lisanslı dağcının bulunduğu Türkiye, doğa şartları ve yeni tesislerle de bu spor dalı için öne çıkıyor. Yetkililer, “Türkiye doğal yapısı ve genç nüfusu ile dağcılık sporunda adeta merkez olmak üzere” yorumunu yapıyor. TESİSLER DE UYGUN, FİYATLAR DA... Verilere göre, Türkiye’de 7 bini aktif sporcu olmak üzere 50 bine yakın lisanslı dağcı bulunuyor. Bu sporcuların yüzde 70’i erkek, yüzde 30’u ise kadın dağcılardan oluşuyor. Uludağ, Hasandağı, Erciyes, Büyük Demirkazık, Medetsiz, Verçenik, Kaçkar, Ağrı, Süphan ve Cilo dağları başta olmak üzere ülkenin pek çok bölgesinde dağcılık yapılabiliyor. Türkiye’ye dağcılık sporu için gelen turist sayısının her geçen gün arttığını anlatan yetkililer, şu bilgiyi veriyorlar: “Hem doğal güzelliği hem de dağcılık için elverişli şartlar Türkiye’yi bu alanda öne çıkarıyor. Dağcılıkta ilk sıralarda yer alan Japonya, ABD ve İsviçre’yi Türkiye izliyor. Yeni tesisler de Türkiye’nin tercih edilmesinde önemli rol oynuyor. Turistler sadece dağcılık sporu için değil, aynı zamanda dinlenmek için de Türkiye’yi tercih ediyor. Üstelik fiyatlar da diğer ülkelere göre daha uygun.” HANGİ MALZEMELER GEREKLİ Dağcılık sporuna küçük yaşlardan itibaren başlanması gerektiğine dikkat çeken yetkililer, “Maliyetli bir spor dalı olduğu için süreklilik gösterilemiyor. Ancak son dönemlerde aktif dağcılık sporu yapanların sayısının arttığı gözleniyor” diyor. Dağcılık yaparken uyku tulumu, çadır, ayakkabı, çanta, mat, emniyet kemeri, alın feneri, dış katman giysisi, eldiven, kask, baton ile yiyecek hazırlamak için ocak ve pişirme seti dahil çeşitli malzemelere ihtiyaç duyuluyor. KÖYLERİNE TURİST ÇEKMEK İÇİN SOSYAL TESİS YAPTILAR Iğdır’ın Tuzluca ilçesine bağlı Akoluk köyü sakinleri, Tekelti Dağı’nın eteklerindeki köylerine turist çekebilmek için dağ evi ve sosyal tesis yaptı. İçinde mutfak, cami, dinlenme ve sosyal faaliyet alanları gibi bölümleri barındıran tesisin açılışı, dağcılar ve yöre sakinlerinin katılımıyla yapılarak hizmete sunuldu. KULÜP ÜYELİĞİ DAHA AVANTAJLI Dağcılık sporu için başlangıçta ders ücretleri dahil en az 3 bin lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Maliyet; rota, kullanılan ekipmanlar ve yaz-kış şartları dikkate alındığında 12 bin liraya kadar çıkabiliyor. Dağcılığın sporculara maliyetini, mevsimlere göre farklılık gösteren ekipmanlar belirliyor. Doğa sporlarından biri olan dağcılık, dağlarda yürüyüş, kamp kurma ve tırmanma faaliyetlerini kapsıyor. Ferdi sporcu lisansı bulunanlar bireysel olarak dağcılık yapabilirken, kulüp üyeliğiyle de bu sporla meşgul olunabiliyor. Bir kulübe bağlı olarak gerçekleştirilen dağcılık faaliyeti sporculara maliyet açısından avantaj sağlıyor. Dağcılıkla ilgili spor kulüplerine üyelik için yılda 10 ile 120 lira arasında değişen fiyatlarda ödeme yapmak gerekiyor. FİYATLARDA MEVSİM ETKİLİ Dağcılık sporuna başlangıç için yürüyüş botlarının fiyatları 300-1000 lira, çanta fiyatları 300-700 lira arasında değişiyor. Çadır, uyku tulumu ve matların fiyatları da yaz veya kış şartlarına göre 750 liradan başlayıp 5 bin liraya kadar çıkabiliyor. Emniyet kemeri, kask ve alın fenerinin fiyatları ise 500 lira ile 2 bin lira arasında farklılık gösteriyor. Dış katman giysisi, eldiven ve batonların fiyatları 400 liradan başlayarak bin 600 liraya kadar yükselebiliyor. Ocak ve pişirme setleri 70 lira ile 500 lira arasında değişiyor.

04 Eylül 2018 Salı

Çinliler yapı malzemeleri için geldi

Çinli firmaların temsilcileri ile Türk iş adamları, işbirliği için İTO’da ikili görüşmeler gerçekleştirdi. HABER: İLKER BAŞÖZ Çin Halk Cumhuriyeti’nin Guangdong eyaletinden gelen bir heyet, İstanbul Ticaret Odası’nı (İTO) ziyaret etti. Guangdong Yapı ve Dekorasyon Malzemeleri Derneği üyelerinden oluşan heyet, Türk firmalarla B2B görüşmeleri gerçekleştirdi. İkili görüşmeler öncesinde konuşma yapan İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, yapı ve dekorasyon malzemelerinin, işbirliği için potansiyeli yüksek bir sektör olduğunu vurguladı. Topçu, “Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR’nin geçtiğimiz yıl açıkladığı ‘Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi’ listesine Türkiye 46 firmayla girdi. Ülkemiz, lider durumda bulunan Çin’in ardından ikinci sırada yer aldı. Türkiye ve Çin, kuracakları yeni işbirlikleri ile sahip oldukları gücü avantaja çevirebilirler” diye konuştu. GUANGDONG EKONOMİSİ Guangdong eyaletinin ekonomik verilerine de değinen Topçu, “Guangdong’un 2018 yılında bir eyalet olarak gayrisafi yurtiçi hasıla sıralamasında dünyada 11’nci sırada yer alması, muazzam bir ekonominin tablosudur” dedi. Topçu, Çin Halk Cumhuriyeti’nin en büyük ekonomisine sahip eyaleti ve Türkiye’nin en büyük potansiyele sahip şehrini bir araya getirerek yıkılmayacak köprüler kurulabileceğini vurguladı. JEOPOLİTİK YAKINLIK Guangdong Yapı ve Dekorasyon Malzemeleri Derneği Başkanı Lan Fang ise İstanbul ve Guangdong’un jeopolitik açıdan ortak çok yönünün olduğuna dikkat çekti. Lan Fang konuşmasında, iki bölgenin yapı malzemeleri dışında başta tekstil olmak üzere birçok farklı sektörde işbirliği yapabileceklerini dile getirdi.

04 Eylül 2018 Salı

Türk savunma sanayi Guinness Rekorlar Kitabı’nda

Türk savunma sanayine 30 yıldır katkı veren, yüzde 87’lik yerlilik oranına ulaşan ROKETSAN, yenilikçi ve özgün ürünlerle elde ettiği başarılara bir yenisini ekledi. ROKETSAN tarafından Birleşik Arap Emirlikleri’nin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen ve dünyanın en güçlü 122 mm topçu roket sistemi kabul edilen Jobaria Çok Kundaklı Lançer, ‘ordu araçları’ kategorisinde Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. TEK SEFERDE 240 ADET ‘Namlu sayısı bakımından dünyanın en büyük roket topçusu’ olarak Guinness Rekorları arasına katılan Jobaria Çok Kundaklı Lançer, 10 tekerlekli yarı römork üzerine yerleştirilen 4 adet 122 milimetre roket kundağına sahip. Sistem, tek seferde 240 adet 122 milimetrelik roketi 2 dakikada atabiliyor. Jobaria Çok Kundaklı Lançer’ın azami menzili 37 kilometre, bütün roketlerle tahrip edilebilen alan büyüklüğü ise 4 kilometrekare olarak ifade ediliyor. 1992’DE STİNGER İLE BAŞLAMIŞTI ROKETSAN, 1992’de Stinger Avrupa Ortak Üretim Projesi kapsamında teknoloji transferi ile lisans altında üretimle başladığı yolculuğunda kısa sürede roket ve füze alanında dünyanın öncü firmalarından biri haline geldi. Şirket halen bir dizi özgün ürünün seri üretimini gerçekleştiriyor ve uluslararası projelerde rol alıyor.

04 Eylül 2018 Salı

CERN’e yeni ihracat fırsatı

HABER: ŞEREF KILIÇLI Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin (CERN) önümüzdeki döneme ilişkin 200 bin İsviçre Frangı’nı aşması beklenen piyasa araştırması ve planlanan alımlarının listesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) CERN-Türkiye Sanayi İrtibat Ofisi tarafından derlendi. Alım listesi, koordineli olarak İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) CERN İrtibat Ofisi tarafından üyelere duyuruldu. Türkiye’nin 2015’te CERN’e ortak üye olmasının ardından yerli firmaların da ihalelere katılma hakkı doğdu. Bugüne kadar toplam 20 Türk firması CERN’e ihracat yaptı. CERN, evrenin sırlarını incelemeleriyle ve parçacık fiziği araştırmalarıyla alanında dünyanın en büyük bilim kurumu olma vasfını taşıyor. Firmalardan alım yapılacak alanlardan bazıları şunlar: Mevcut binanın (196) yıkım çalışmalarının temini ve CERN Meyrin sahasının Fransızca kısmına yeni bir bina inşaatı, CMS İç Takip (IT) dedektörü için 4’100 düzlemsel silikon piksel sensörü temini, ATLAS deneyi için operasyonel yedek merkezi berilyum haznesi temini, 2-kadranlı 18 kA güç dönüştürücüsü için enerji depolama sistemi temini, RFQ ve IH-DTL Tank1 için 101MHz solid-state 350kW amplifikatör temini, CERN Sağlık Sigortası Şeması (CHIS) için global saklama hizmetleri sağlanması, CERN 18 kW helyum buzdolaplarının STAL® helyum vidalı kompresörlerinin bakımının yapılması, alçak gerilim çok çekirdekli bakır kabloların temini, CERN sitesinde metalik yapı ile ilgili hizmetlerin sağlanması, dört kanallı VCSEL dizileri ve singlet fotodiyotlarının tedarikiyle ilgili çerçeve pazar araştırması, tekli fotodiyotların temini, 10t’a kadar kapasiteye sahip elektrikli gezer vinçlerin temini, modüler ultrasonik daldırma test sisteminin temini ve kurulumu, HL-LHC korumalı kiriş ekranları için TiAl6V4 halka ve yaylarının temini, 3.3 kV ve 400 V elektrik motorlarının revizyonu, 3.3 kV ve 400 V elektrik motorlarının revizyonu, LS2 ve LS3 için mineral yalıtımlı koaksiyel kablo tertibatlarının temini, vida, civata ve aksesuar temini, CERN araç filosu için hafif araçların temini ve bakımı, CERN’deki yüzey binalarının elektrik alçak gerilim tesislerinin işletilmesi, bakımı, tasarımı ve tadilatı için servis sözleşmesi. BAŞVURU EKİM SONUNA KADAR Firmalar ekim ayı sonuna kadar başvuru yapabiliyor. Alımların tam listesi ve detaylı bilgi; https://www.tobb.org.tr/CERNSanayiIrtibatOfisi/Sayfalar/TOBBFaydaliBilgiler.php adresinden edinilebiliyor.

04 Eylül 2018 Salı

Enflasyon ve kurun ilacı üretim, ihracat ve yatırım

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Haberturk.com'un sorularını yanıtladı. Kurdaki hareketliliğin tüm iş dünyasını yönetilmesi güç bir sürece soktuğunu vurgulayan Avdagiç, çözüm olarak üçlü sarmaldan üçlü yapılanmaya geçilmesini önerdi. Türkiye’nin faiz, enflasyon ve kur sarmalından üretim, ihracat ve yatırımla kurtulabileceğini belirten Avdagiç, bunun için kaynakların üretime yönlendirilmesi ve katma değerli süreçlere yatırım yapılması gerektiğinin altını çizdi. Başkan Avdagiç, Sert’in sorularına şu cevapları verdi: PİYASA ‘DUR-BAKALIM’ DİYOR Kurdaki hareket nedeniyle para her zamankinden daha pahalı. Bu durum İTO üyelerini nasıl etkiledi? Kurun bu kadar hızlı yükselmesi sadece İTO üyelerini değil Türkiye’de iş yapan herkesi olumsuz etkileyen bir unsur. Böyle durumlarda piyasadaki alım -satım ve fiyatlama süreçlerini akamete uğratır, piyasanın önemli kısmı ‘Dur bakalım’ moduna girer. STABİL YATAY SEYİR BEKLENTİSİ Bazı firmaların kurları bahane ederek ürünlerine zam yaptığı ortaya çıktı, Ticaret Bakanlığı harekete geçti. Üretici de tüketici de mağdur olmak istemiyor. Bu durum nasıl aşılacak? Bu konunun çözümü için piyasada dengelerin kurulması lazım. Stabil bir piyasaya geçilirse, kısa ve orta vadede firmalar daha doğru fiyatlama yapacaktır. PARANIN MALİYETİ ARTTI İş dünyasının yatırım yapmaya devam etmesi için TL maliyetinin hangi seviyeye çekilmesi lazım? En önemli beklentilerimizden biri; kurun seviyesini bir tarafa bırakıyorum en azından stabil yatay bir seyre girilmesi. Yatay seyirde piyasa kendi içinde dengelerini oluşturup, mekanizmalarını harekete geçirir. Şu anda Türkiye’de paranın maliyeti çok arttı. Özellikle Türk Lirası’nın maliyeti oldukça yüksek. Türk Lirası fon kullanıp yatırım yapmak rantabl olmaktan çıkmış gözüküyor. ‘PİYASAYI RAHATLATICI BİR KARAR BEKLİYORUZ’ Ayın 13’ünde Merkez Bankası’nın kararı açıklanacak, ardından Orta Vadeli Program (OVP) ile Türkiye ekonomisinin yakın vadedeki yol haritasının ayrıntıları belli olacak. Sizin beklentiniz ne? Piyasalar için Merkez Bankası’nın yapacağı toplantıdan çıkacak kararlar çok önemli. En önemli beklentimiz alınacak kararın piyasayı rahatlatıcı, dengeleri sağlayıcı, Türkiye’ye fon sağlayan grupların yerli ve yabancı kurumların da beklentilerini karşılayacak bir adım olması. FON VERENLERİN BEKLENTİSİ Faiz artırımını mı kastediyorsunuz? Bu bir paket, net bir faiz artırım da onun içinde bir cüz. Şu anda Türkiye’nin içinde olduğu bir finansman yapılanması var. Türkiye bugüne kadar dış borçla büyüyen bir ülke. Size fon verenlerin beklentilerini karşılamak gibi bir teknik mecburiyetiniz var. ÜRETİM DESTEKLENSİN Bu sarmaldan kurtulmak için sizin öneriniz ne? Biz zaten çok sıkça bundan sonraki dönemde üçlü sarmaldan üçlü yapılanmaya geçilmesini öneriyoruz. Faiz enflasyon ve kur sarmalından üretim ihracat ve yatırımla çıkılabileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin katma değer oluşturacak süreçlere yatırım yapması gerekiyor. İş yapma kabiliyeti olan, elinde siparişi olan şirketin finansmana erişememekten dolayı işlerinde akamete uğramaması lazım. Öncelikli tedbirler bu kesimde olmalı. Eximbank kaynaklarını güçlendirmemiz lazım. TEŞVİKLERDE DENGE SAĞLANMALI Son dönemde teşviklerin daha çok konut sektörüne yönelik olduğu yönünde eleştiriler var. Sizin değerlendirmeniz ne? Eleştirilere katılıyorum. Türkiye’nin şu anda sınırlı bir kaynağı var ve bu kaynağın önemli bir kısmını katma değer sağlayan üretimle ilgili müesseselere tahsis etmek zorunda. Piyasadaki tacir/üretici aylık yüzde 4 faizle finansman kullanırken, konut stoğunu eritmek için yüzde 0.98 faizle 10 yıl vadeli fon tahsis etmek açıkçası benim açımdan çok kabul edilebilir görünmüyor. Mutlaka o tarafı da koruyacak kollayacak politikalar, paketler açıklanabilir ama bu dengenin çok iyi sağlanması lazım. FUARLARDA KURU SABİTLEDİK Oda yönetimi, küresel fuarlara katılan firmalar için önceki ay ‘Dolar kurunu 4 lira, Euro da 4,8 lirada sabitlemişti. Bu tarifenin İTO’ya maliyeti ne kadar olacak? Biz buna maliyet olarak bakmıyoruz, Türkiye’ye ve ihracatçıya hizmet olarak bakıyoruz. Burada hedef ihracatçılarımızın bir nebze olsun kontrol edebilecekleri maliyette yurtdışına çıkmalarını sağlamak mümkünse ek iş almalarını sağlamak. Biz bunu odamızın sorumluluğu olarak görüyoruz. Bu adım belli fuarlarda katılımı çok artırdı. ABD İLE KARŞILIKLI GERİ ADIM ABD ile ticaret savaşının etkileri giderek daha fazla hissediliyor. Türk ticaret erbapları bu işten nasıl sıyrılacak? Ek gümrük vergilerine konu olan paket Türkiye için önemli değil ABD için hiç önemli değil. Her iki ülkede de vergi getirecek kalemlerde ciddi daralma yaşanacaktır. Siyasi gerilim sona erince bu konuda karşılıklı geri adım atılacağını düşünüyorum. 5 BİN YAPILANDIRMA TALEBİ Üyelerinizin 31 Mart 2018’e kadar olan borçlarını yeniden yapılandırıyorsunuz. Şu ana kadar başvurular ne durumda? Şu ana kadar 5 binin üzerinde firma yapılandırma için müracaat etti. İTHALAT LÜKSÜMÜZ YOK Dünyadaki korumacılık rüzgârıyla birlikte yurtiçi üretimle ilgili duyarlılık artmaya başladı. Bu konuda İTO’nun çalışması var mı? Yerli ürün gündemimizdeki en önemli konulardan biri. Bugüne kadar bu konuda belli makamlar nezdinde duyarlılık vardı ama uygulamada çok önemli sıkıntılar yaşıyorduk. Diyelim ki Anadolu’da bir belediye tramvay alacak yerli tramvay üreticisi var. Benim yerli üreticiyi bekleyecek vaktim yok diyerek ithal ediyordu. Türkiye’nin böyle bir lüksü yok. Planlamanızı doğru yapacaksınız ve o tramvayı Türkiye’deki üreticiden alacaksınız. Aslında birey olarak her satın aldığımız ürünün Türkiye’de üretilip üretilmediğine dikkat etmeliyiz. Bu her dönem gündemde olması gereken bir konu.

03 Eylül 2018 Pazartesi