tatil-sepeti
İstanbul, 100 güne jet hızıyla giriyor

HABER: ADEM ORHUN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘100 Günlük İcraat Programı’na göre önümüzdeki aylarda, ticaret ve yatırım için yeni adımlar atılacak. Ulusal hedefler için atılacak adımların yanı sıra İstanbul’daki projelerin önemli bölümleri de program dahilinde ilk 100 günde tamamlanacak. Programa göre ülke ekonomisinin üretim, istihdam ve ihracatta yükünü omuzlayan İstanbul’da şunlar gerçekleşecek: İstanbul Yeni Havalimanı’nın 1’inci fazı, 29 Ekim’de hizmete açılacak. Hasdal Kavşağı-Kemerburgaz-Yassıören Bölünmüş Yolunun (44 km) İstanbul Yeni Havalimanı bağlantısını sağlayacak 14 km’lik kesimi hizmete sunulacak. 3 katlı büyük İstanbul Tüneli Projesi’nin YİD modeli ile ihale ilanına çıkılacak. Kanal İstanbul etüt proje işi tamamlanacak ve yapım ihale ilanına çıkılacak. Kanal İstanbul Projesi kapsamında taşınmaz devri ve planlama çalışmaları tamamlanacak. Halkalı-Kapıkule Hızlı Demiryolu (230 km) yapım ihalesi yapılacak. İstanbul’da uluslararası nitelikte büyük ve modern bir fuar alanı kurulmasıyla ilgili fizibilite çalışmasına başlanacak. HEDEF PAZARLAR İstanbul için önemli bir değişim içeren İcraat Programı, makro ekonomide de kısa vadede gerçekleştirecekleri ortaya koyuyor. Bunun başında da özellikle pazarların genişletilmesi yer alıyor. Bu adımlar atılırken, özel sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve yurtdışı paydaşların sürece aktif şekilde dahil olması sağlanacak. İcraat Programı’na göre büyük bölümü Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı görev alanlarında olmak üzere 100 gün içinde şunlar yapılacak: Hedef ve öncelikli ülkelere özgü pazara giriş stratejileri hazırlanacak. Ticaret hacmini artırmak amacıyla mevcut 5 merkeze ilave olarak 35 yeni Türkiye Ticaret Merkezi’nin (TTM) açılacağı ülkeler ve şehirler belirlenecek. Yeni nesil serbest bölgeler kurulacak ve mevcut serbest bölgelerin katma değerli yatırım ve ihracata yönlendirilmesi sağlanacak. AVRUPA İLE İLİŞKİLER Brexit sonrası süreçte Birleşik Krallık ile ticari ve ekonomik ilişkilerin zemininin sağlamlaştırılmasına yönelik çalışma yapılacak. Gümrük Birliği’nin güncellen-mesi sürecinde özel sektör ve STK’larla istişareler tamamlanacak. EXIMBANKLI ARTACAK Türk Eximbank’ın müşteri sayısı artırılacak. Bu kapsamda Eximbank’ın hizmetlerinden faydalanan KOBİ’lerin payı genişletilecek. Türk müteahhitlik-müşavirlik sektörünün, Eximbank ve Türk bankalarının tanıtımını da içeren II. Türkiye ve Afrika Ekonomi ve İş Forumu düzenlenecek. Dış ticarette yerel paraların kullanımının artırılmasına ve barter ticaretinin önünün açılmasına yönelik olarak hedef ülkelerde çalışmalar yapılacak. TAŞINIR REHNİ Taşınır rehninin etkinliği artırılarak KOBİ’lerin finansmana erişimi kolaylaştırılacak. Esnaf ve Sanatkârların Coğrafi Bilgi Sistemi oluşturulacak. Bu sistem, Perakende Bilgi Sistemi (PERBİS) ile entegre edilerek kuruluş işlemleri elektronik ortamda tek noktadan yürütülecek. Piyasa Gözetimi ve Denetimi (PGD) sisteminin daha etkin olması için ihtiyaç duyulan mekanizma belirlenecek ve gerekli mevzuat çalışmaları yapılacak. Rekabet Kurumu, yeniden yapılandırılacak. Kurumun piyasa işlerliği, uzlaşma ve taahhüt müesseselerinin tesisiyle artırılacak. ÜRÜN BORSASI VE LOJİSTİK Ürün İhtisas Borsası hayata geçirilerek, tarım ürünleri finansal piyasalara entegre edilecek. Modern toptancı halleri kurulacak ve ürün izlenebilirliği sağlanacak. Mersin ve Konya’da 2 bin 596 ton kapasiteli iki adet lojistik merkezi kurulacak. İŞLEMLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM 100 Günlük İcraat Programı’nda, resmi işlemlerin online sistemler üzerinden yapılması ve ticaretin e-ihracat ile büyümesine yönelik adımlar da yer alıyor. Programa göre bu yönde şu adımlar atılacak: Gümrük işlemleri dijitalleştirilecek ve tek pencere sistemi üzerinden hizmet verilecek. Kaynak ve zaman tasarrufu için e-haciz uygulamasına geçilecek. Çevre mevzuatı kapsamında ithalat ve ihracat izinleri elektronik ortamda verilecek. e-ticarette güvenliği ve hizmet kalitesini artırmak için uluslararası bir sembolü de içerecek şekilde ‘Elektronik Ticarette Güven Damgası’ sistemi oluşturulacak. Esnafın ve küçük işletmelerin e-ticaret işlem hacmindeki payının artırılması için destek programı başlatılacak. Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi (U-ETDS Yolcu Taşımacılığı Kısmı) faaliyete geçirilecek. Akıllı şehir uygulamalarına yönelik eylem planı hazırlanacak. e-devlete (Türkiye.gov.tr) 135 yeni hizmet entegre edilerek sunulan hizmet sayısı 3 bin 500’e çıkarılacak. Türkiye Kart projesi Mahsuplaşma Merkezi kurulacak. ULAŞIM AĞI BÜYÜYOR 100 Günlük İcraat Programı dahilinde toplam 246 km uzunluğunda Aydın-Denizli ve Mersin-Taşucu otoyol projelerinin ihalesine çıkılacak. Şehir içi raylı sisteme eklenecek 73 km hattın yapımı ile 248 adet araç alımının ihale ilanına çıkılacak. 376 km elektrikli, 182 km sinyalli hat dönüşümü daha yapılacak. Raylı sistem araçlarının yurt içinde üretilmesi sağlanacak. Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Demiryolu’nda 120 km hat serimi tamamlanacak. Konya YHT Garı hizmete açılacak. YATIRIMCILARA YENİ ARAZİ Atıl gayrimenkullerin ekonomiye kazandırılması için önümüzdeki aylarda yeni adımlar atılacak. Bu kapsama kamu konutları da girecek. Arazi ihtiyacı olan iç ve dış yatırımların önünü açacak ‘Türkiye Mekânsal Strateji Planı’ çalışmalarına başlanacak. Büyüme tahminleri doğrultusunda ‘Yatırımlar İçin Arazi İhtiyacı Analizi’ yapılacak. Planlı sanayi yatırım alanları için 6 ilde Yeni Sanayi Dönüşüm Projesi başlatılacak. 20 ilde kamu kurumlarına tahsisli atıl durumdaki Hazine taşınmazları işleme konulacak. Ayrıca 13 bin km’lik tescil harici alan belirlenecek. Belirlenecek Hazine taşınmazlarının uygulayıcı kuruluşlara devri işlemleri tamamlanacak. Diğer yandan çiftçilerin kullandığı ‘tarım arazilerinin hak sahiplerine doğrudan ve uygun bedellerle kiralanması’ işlemleri yapılacak.

27 Ağustos 2018 Pazartesi

Yerli sanayi ihracat rüzgarını kullanacak

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası, sektörleri mercek altına aldığı istişare toplantılarının dördüncüsünü sanayide gerçekleştirdi. Makine, takım tezgahları, teknik hırdavat, döküm, demir çelik gibi alanlarda faaliyet gösteren firmaların temsilcileri, İTO’daki toplantıda bir araya geldi. Toplantıda Meclis Üyesi ve Komite Üyesi iş adamlarına seslenen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, geçtiğimiz günlerde döviz kurunda yaşanan aşırı dalgalanmada iş dünyasının yükü artarken, üretimin ülke ekonomisi için kritik öneminin ortaya çıktığını kaydetti. Avdagiç “Kurun ani çıkışında piyasanın en büyük problemi fiyatlama yapamamak oldu. Bu şerrin bazı açılardan faydaları da olabilir. Bundan en az hasarla nasıl hayırla çıkabiliriz, makro anlamda neyi başarabiliriz görmemiz lazım” dedi. İTHALATA TEŞVİK Toplantıda, finansman başta olmak üzere problemlerini paylaşan iş adamları, sektörün büyümesinin önündeki en büyük engelin ithalatı teşvik edici şartlar olduğunu belirttiler. Yıllarca olması gerekenden düşük seviyede seyreden döviz kurunun, birçok malı üretmeyi anlamsız kıldığını vurgulayan iş adamları, “İthal sanayi ürünlerini satanların birçoğu eski imalatçı. Zira doların senelerce yerinde saydığı dönemde fabrikalarını kapatıp ithalata yöneldiler. Bu sebeple, imalatı da destekleyen bir kur seviyesinin olması, ülkemize daha faydalı olacaktır” dediler. KAMU ALIMLARI Kamu ihalelerinde dahi çok büyük bir ithal ürün hacmi oluştuğunu kaydeden bazı sanayiciler, “40 milyar TL’lik alım yapılıyor. Bunun büyük bölümü ithal ürün. Fiyat kriterine göre ihaleyi kazananlar, Türkiye’yi Çin mallarıyla dolduruyor. Bu durum, üretmek isteyene de köstek oluyor. Bunu Yeni İstanbul Havalimanı gibi büyük projelerde de görüyoruz. Yatırımda ve kamu ihalelerinde, yerli ürün kullanımını artıracak daha ciddi düzenlemeler yapılmalı” diye konuştular. YERLİ ÜRÜN BİLİNCİ İstişare toplantısında birçok iş adamı, ‘yerli ürün bilincini’ geliştirmek gerektiğini vurguladı. Reel sektörün temsilcileri şunları söylediler: “Bir an önce, Türk ürünü kullanma atağına kalkmalıyız. İnsanımız, kolayca kendi ürününü kötüleyebiliyor. Çocuklardan başlayarak, toplumsal farkındalık çalışması yapılmalı. Yerli ürün tercih oranını yüzde 5 artırmak, birkaç milyar dolarlık mal anlamına geliyor.” DİKİŞ MAKİNESİ Toplantıda, tekstilde sanayi tipi dikiş makineleri satışı yapan iş adamları, bu ürünün ithalata dayalı olduğunu belirttiler. İthal ürünün TL üzerinden satıldığını kaydeden firma yetkilileri, döviz kuru sebebiyle iki yıllık kârın eridiğini ifade ettiler. Türkiye’de sanayi dikiş makinesi üretimi olmadığını kaydeden sektör temsilcileri, “Bu ürün Çin, Tayvan ve Almanya’dan geliyor. Yılda 200 milyon dolarlık ithalat yapılıyor” dediler. Bu tabloda aslında büyük bir iş fırsatı olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, “İthalata bağımlılığı azaltarak, cari açığı düşürebiliriz. Bu konuda makinecilere büyük iş düşüyor” diye konuştular. SİPARİŞLER DOLU Türk sanayisinin, cari açıkta 28 milyar dolara tekabül eden sektör mallarının yüzde 70’ini üretebilecek durumda olduğunu vurgulayan iş adamları, “Yüksek kurun özellikle makine üreten ve ihraç eden için olumlu etkisi var. Tekstil makineleri üreten arkadaşlarımızın önümüzdeki altı ayı dolu. Siparişleri hazırlıyorlar. Üstelik dövizle ihracat yapıyorlar” dediler. Tekstil makineleri ihracatının önceki yıl 700 milyon dolara çıktığını belirten sektör temsilcileri şöyle devam ettiler: “İhracattaki artışa rağmen 2 milyar dolarlık makina alımı yapıldı. İhracatımız yüzde 25 artarken, ithalatımız yüzde 82 arttı. Dolayısıyla tarımdan sanayiye her şeyi üretir hale gelmeliyiz. Makine üretmiyorsan fasoncu olursun.” HAMMADDE TEMİNİ Toplantıda bazı sektör temsilcileri, kur artışı ve finansman güçlüğünün ithalat problemine de sebep olabileceği uyarısında bulundu. Döküm sektörünün, makinenin, sanayinin ve savunmanın olmazsa olmazı olduğunu belirten iş adamları şöyle konuştular: “Türkiye’de döküm sektörü Almanya’ya çalışıyor. Döküm ürünleri ihracatının azalmaması için almamız gereken tedbirler var. Zira kurdaki yükseliş sebebiyle hammadde sıkıntısı başgösterdi. Zaten Alman firmaları hurda malı, toplayıcılardan, bizim aldığımızdan daha ucuz fiyata temin ediyor. Dolayısıyla orada da bir haksız rekabet oluşuyor.” FABRİKA ARAZİSİ İstişare toplantısında sanayi arsası ihtiyacı da dile getirildi. İş adamları, “Büyümek istiyoruz, ancak arsa bulamıyoruz, bulsak da çok pahalı. Sanayici yatırım sermayesini fabrika kurmaya mı harcayacak arsaya mı verecek?” şeklinde konuştu. İkitelli’deki sanayicilerin sıkıştığını kaydeden sektör temsilcileri şunları söylediler: “Artık dar gelen atölyelerin-den çıkıp fabrika kuramıyorlar. Sanayi bölgelerinde ise geçmişte yaşanan fiyat artışları malum. Devlet yatırımcıya, sanayiciye, fabrika kurmak isteyene daha hızlı ve daha kolay bir şekilde arazi tahsis etmeli.” Şehirde sanayiye ihtiyaç olduğunu anlatan sektör temsilcileri, “Avrupa’da sanayi şehirle iç içe üretim yapıyor. Bunun lojistiği, insan kaynağı, tüketicisinin ulaşımı da düşünülmeli. Sanayiyi şehirden çıkarmadan buna çözüm bulunmalı” dediler. ZİHİN AYDINLANMASI ÜRETİMİ ARTIRACAK Sanayi istişare toplantısında konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, “Cari açığı büyüten enerjiyi kapatamayız ama makine stratejik bir sektör. Önümüzde bir fırsat var. Bu musibet, bir zihin açılmasına vesile oldu. Daha çok üretim yapmamız gerektiği ortada. Milli üretimle ilgili kampanya üzerinde çalışmalıyız. Bunu da İstanbul’dan Türkiye’deki bütün sektörleri kapsayacak seviyeye yaymalıyız” dedi. CİVATAYI DA İTHAL EDİYORUZ Civata, gönye, flanş, somun ve hidrolik sistem parçaları gibi düzinelerce çeşit bağlantı elemanı 80’e yakın sektörde kullanılıyor. Diğer yandan mali yükümlülüklere rağmen, civata ithalatının sürdüğünü belirten sektör temsilcileri, “700 milyon dolarlık ithalat yapılıyor. İthal edilenleri ve ara malını biz kesinlikle üretebiliriz. Fakat üretenle tüketeni bir araya getiremiyoruz” dediler. ÜRETENE TANITIM DOPİNGİ LAZIM Sektör temsilcileri, sanayide metal kesme testeresi üreten ve ihraç eden firma olduğu halde, bu üründe ithalatın yüzde 75 olduğuna dikkat çektiler. Sektör temsilcileri şunları söylediler: “Yapı marketler, kendi ülkelerinin mallarını satmaya öncelik veriyor. Yerli ürün raflarda yer bulamadığından iç piyasada satışı neredeyse imkansız hale geliyor. İki tarafı buluşturamıyoruz. Böyle bir üretim olduğunu duyurabilsek, ithalat bağımlılığımızı yok ederiz. Bunun için yeni sektör buluşmalarına ihtiyaç var.”

27 Ağustos 2018 Pazartesi

'KOBİ'lere yeni kredi paketi, tüm önlemlerin sigortası'

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, KOBİ'lerin finansmanı amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), özel ve kamu bankalarının katılımıyla hazırlanan yeni kredi paketine ilişkin, "Hazırlanan kredi paketi, hükümetin bugüne kadar aldığı tüm önlemlerin başarısını garanti eden bir sigortadır." dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın, KOBİ’lerin finansmanı amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve çatısı altındaki odaların iş birliği, özel ve kamu bankalarının gönüllü katılımıyla tabana yaygın yeni bir kredi paketi üzerinde çalışıldığını açıklaması üzerine, çalışmaya iş dünyasından da destekler geldi. İTO Başkanı Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada paketin sadece işletmeler için değil, Türkiye ekonomisi için de güzel bir bayram müjdesi olduğunu söyledi. Hazırlanan kredi paketini, "Hükümetin bugüne kadar aldığı tüm önlemlerin başarısını garanti eden bir sigorta." şeklinde nitelendiren Avdagiç, "İTO, daha önce büyük başarıyla uygulanan Nefes Kredisi'ne en büyük nakdi sunan oda olarak, yeni kredi paketine de tam destek vermektedir." şeklinde konuştu. "Reel sektörün kredi kanalı tümüyle açık tutulmalı" Yeni pakette KOBİ'lere en iyi şartlarda kredi verilmesi için bankaların desteğini de beklediklerine işaret eden İTO Başkanı Avdagiç, şunları kaydetti: "Bu hassas günlerde reel sektörün kredi kanalının tümüyle açık tutulması gerekiyor. KOBİ'ler bu kanallardan nefes aldıkça, kesintisiz üretime devam edecek, böylece Türkiye ekonomisi de nefes alacaktır. Hazırlanan yeni kredi paketi, büyümede istikrarı ve piyasada güveni perçinleyecektir. Hükümet seferberlikte tam bir eş güdüm yakaladı. Son 10 günde alınan tedbirlerle bankaların likidite imkanları artırırken, reel sektör de önlem paketiyle ciddi destekleniyor. Bu destek reel sektörün arkasında olduğu sürece Türkiye ekonomisini hiçbir güç sarsamayacaktır." "Ne mutlu ki herkes taşın altına elini koyuyor" Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da, açıklanması beklenen kredi paketinin KOBİ'lerin finansmana ulaşması noktasında yaşadıkları sıkıntıya çare olacağının aşikar olduğunu söyledi. Verilecek olan kredinin KOBİ'lerin finansman ihtiyaçlarına göre, düşük faizli ve uzun vadeli olması gerektiğini belirten Cesur, şu değerlendirmelerde bulundu: "Ülkemizin hassas bir süreçten geçtiği herkesçe malum. Bu süreçte hükümetimizin almış olduğu ekonomik tedbirleri yerinde buluyoruz. Buna ilaveten odaların işbirliği, özel ve kamu bankalarının gönüllü katılımıyla KOBİ’lerin finansman ihtiyacına göre yeni bir kredi paketi üzerinde çalışılması da ayrı bir memnuniyet verici bir durum. Ne mutlu ki herkes taşın altına elini koyuyor. Reel piyasaya verilecek bu krediler ile piyasa muhakkak canlanacaktır. KOBİ'lerimize verilecek bu kredi, KOBİ'lerimizin ihtiyaçları miktarında, düşük faizli ve uzun vadeli olmalıdır. Hatta müracaat eden KOBİ'nin ihtiyacı miktarında ve uzun vadeli geri ödemeli bir şekilde verilmelidir. Dönem tasarruf dönemi. KOBİ'lerimiz bu fırsatı iyi değerlendirmeli, şirketlerine en iyi şekilde nasıl faydalı olacaksa o şekilde parayı yönetmelidirler. Kendi bünyelerinde bu finansmanı en verimli şekilde nasıl kullanmaları gerektiği noktasında gerekli çalışmayı yapmalıdırlar. Zira düne oranla bugünkü sorumluluklarımızın çok daha fazla olduğu bilinci ile hareket etmeli, ülke kaynaklarını hoyratça harcamamalıyız."

19 Ağustos 2018 Pazar

İki ucu iki çeşme

ORDUYU DA UĞURLADI HACI KAFİLELERİNİ DE Kadıköy’de İbrahimağa Mahallesi’nde yer alan Ayrılık Çeşmesi’ni Darüssaade Ağası Gazanfer Ağa, 17. yüzyılın başında yaptırır. Çeşmenin üzerindeki tamir kitabesi ise bir başka darüssaade ağasını, Ahmed Ağa’yı işaret eder. Ahmed Ağa, çeşmeyi 1741’de yani yapıldıktan kısa süre sonra tamir ettiren kişidir. Çeşmeyi Osmanlı döneminde son olarak tamir ettiren kişi V. Mehmed’in torunu Dürriye Sultan’dır. Bu tamire ilişkin kitabenin tarihi ise 1921-22’dir. Ayrılık Çeşmesi, küfeki taşından inşa edilmiş, klasik Osmanlı üslubunda bir yapıdır. Mütevazı ve sade bir görünümü olan çeşmeyi böylesine tanınır kılan, adını bir semtte yaşatan yapının şehrin sosyal ve kültürel hayatındaki yeridir. IV. MURAD’IN YADİGARI Osmanlı ordusu, doğu seferlerine çıkarken bu çeşmeyi ve çevresindeki alanı ilk menzil noktası olarak uzun yıllar boyunca kullanır. Hacı kafileleri de bu çeşme önünde şehirden ayrılır. Çeşmenin Ayrılık Çeşmesi adını alması, 1638 yılında Bağdat Seferi’ne çıkan IV. Murad’dan yadigardır. Sultan sefere çıkarken bu çeşme önünden uğurlanır. Buradan sonra ordunun izlediği güzergah ise ileride bugünün Bağdat Caddesi’ne dönüşecek Bağdat Yolu adını alır. RESTORASYON TAMAMLANDI Günümüzde çeşmenin arkasında yer alan sokak Ayrılık Çeşmesi Sokağı adını taşıyor. Çeşmenin son restorasyonu 2018 yılının nisan ayında tamamlanarak, yapının yol kotu ve toprak altında kalan kısımları gün yüzüne çıkarıldı. Ayrılık Çeşmesi’ni görmenin tam zamanı… KİTABELERE GÖRE TAMİRLER Ayrılık Çeşmesi üzerindeki ilk kitabede 1741’de Ahmet Ağa’nın yaptırdığı tamir anlatılır: “Geldi bir hayır ehli tarihin dedi Pak ihya eyledi Ahmet Ağa / 1154” İkinci kitabe ise Dürriye Sultan’ın yaptırdığı tamire ilişkindir: “Dürriye Sultanın ruh içün El Fatiha 1340” 500 YILDIR KESİNTİSİZ AKIYOR Bir rivayete göre, İstanbul’un fethi sırasında susuz kalan askerler su ararken uzakta havalanan kazları fark ederler. Kazları gören sakabaşı, yardımcılarına kazların konduğu yeri bulmalarını söyler ve ekler: “Orada muhakkak su vardır.” Su bulunur ve fetihten sonra askerlerin suyu bulup konakladıkları bu noktaya kazları ve bu hikâyeyi anımsatacak bir çeşme inşa edilir. SEMTE ADINI VERDİ Yaklaşık 500 yıldır kesintisiz akan çeşme, bir kaz figürüyle süslüdür ve bu kaz kabartmasından dolayı adı Kazlıçeşme’ye çıkar. Çeşmenin adı, tüm semtin adına mal olur: Kazlıçeşme… KAZ KABARTMA ÇALINDI Çeşmenin renkli öyküsü, yapım tarihi için fetih sonrasını işaret etse de üzerindeki kitabe 1537 tarihini taşır. Bu sade çeşmeyi inşa eden yine kitabesine göre Mehmed adında biridir. Bu çeşmeden önce, fetihten sonra burada bir ilk çeşme inşa edildiyse de buna dair bilgiye sahip değiliz. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde, “Yedikule kasabasının dışında bir çeşme-i can fezarin kemeri altında car köşe bir beyaz mermer üzerine üstad-ı mermer bir kaz tasvir etmiştir ki, dillerle tabiri imkansızdır” şeklinde anlattığı çeşmenin meşhur kaz kabartması 2002 yılında kırılarak çalınır. 2010’daki restorasyonla yerine bir replikası yerleştirilirken, kırık taşın analizi neticesinde, çalınan orijinal kaz figürünün Bizans döneminden kalma olduğu anlaşılır. KAZLIÇEŞME’NİN KİTABESİ Gördü bir âşık didi tarihini Nûş iden yârane sahha âfiye (953) Mehmet Bey ki yapdı hayr-i âli Getürdü âleme bir mâ-i câri

17 Ağustos 2018 Cuma

İstanbul’un hazineleri ‘Hünkâr Kasrı’nda

HABER: SERRA ÇIYRAK Yeni Camii Hünkâr Kasrı; Mor Kaftan Sanatçıları’nın porselen, hat, ebru, resim, minyatür, seramik, çini ve tezhip sanatı eserlerinden oluşan bir sergiyle sanatseverlere kapılarını açtı. Restore edildiği günden bu yana her ay bir sergiye ev sahipliği yapan Hünkâr Kasrı’nın bu ayki konuğu, ‘İstanbul’un Hazineleri’ isimli karma sergi oldu. Mor Kaftan Sanat Galerisi öncülüğünde gerçekleşen sergide birbirinden farklı alanlarda onlarca eser sergileniyor. HATTAN YAĞLI BOYAYA Sergide 12 ayrı sanatçının; hat, minyatür, tezhip, ebru, çini, seramik, suluboya, yağlıboya alanlarında farklı eserleri bulunuyor. 31 Ağustos’a kadar ücretsiz olarak gezilebilecek serginin açılışını, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay gerçekleştirdi. Açılışta sergideki eserlerin sanatçıları ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeleri de hazır bulundu. ‘SANAT HAKİKATİ ARAMAKTIR’ Serginin açılışında konuşan İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, “Gerçek sanat, hakikati aramaktır. Değilse zanaat olur. Bu sergide bir hazine ile karşılaşacaksınız. İki manada hazine; hem İstanbul bir hazine hem de buradaki eserler birer hazine” dedi.

17 Ağustos 2018 Cuma