tatil-sepeti
Yerli üretim logosu tanıtıldı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan,Türkiye'de üretilen ürünler için yerli üretim logosu geliştirdiklerini belirterek, "Böylece vatandaşlarımız, etiketlerden, bu ülkede üreten, yatırım yapan, istihdam sağlayan insanlarımızın ürettikleri ürünlerin ayrımını yapabilecekler" dedi. Bakanlık'ta gerçekleştirilen Yerli Üretim Logosu Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Bakan Pekcan, "Yerli üretimimize sahip çıkmak, çocuklarımızın zengin geleceğine sahip çıkmak demektir. Vatandaşlarımıza bu ülkede üretilmiş ürünleri gösterecek yerli üretim logomuzun hepimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. DÜNYA PAZARINDA RÜZGAR GİBİ GEÇEN TÜRK ÜRÜNLERİ Pekcan, Türkiye'de yatırım yapan, istihdam yaratan, Türkiye ekonomisine inanan, ürünlerini Türkiye'de üreten yabancı firmaların ürünlerinin de yerli kabul edileceğine dikkati çekerek, "Onların da Türkiye'de üretilen ürünlerde alın teri vardır. Onlar da yerli üretim logosu kullanacaktır, onların da buradaki varlıklarını destekliyoruz. Dünya pazarında rüzgar gibi geçen Türk ürünleri ile insanımızın tüketicimizin gurur duymasını istiyoruz, kalitesiyle onurlanmasını istiyoruz. Bu topraklarda üretilen ürünleri hep beraber tüketip tükettiklerimizi hep beraber üretmek için buradayız. Çünkü yerli üretim bizim zenginliğimiz, mirasımız, gücümüz, çocuklarımızın mutlu geleceğidir” değerlendirmesinde bulundu.

19 Eylül 2018 Çarşamba

Ebruda Lafz-ı Celal Hünkar Kasrı’nda

HABER: YAHYA GÜL Geleneksel Türk el sanatlarından ebru eserleri, Hünkar Kasrı’nda sergileniyor. Lafz-ı Celal konulu serginin açılışı, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, İTO Meclis Üyeleri ile ebru sanatçıları Gürsel Uğurlu ve Emine Uğurlu’nun katıldığı törenle yapıldı. Açılışta konuşan İsrafil Kuralay, İTO olarak her zaman sanatçılara değer verdiklerini belirterek, bu sanatçıların eserlerinin Hünkar Kasrı’nda sergilenmesini geleneksel hale getirdiklerini söyledi. Kuralay, eserlerin toplumun ilgisine sunulmasının, sanat bilincinin yükselmesine de vesile olduğunu belirtti. Yeni Camii Hünkar Kasrı’nda sergilenen eserler 28 Eylül’e kadar görülebilecek.

19 Eylül 2018 Çarşamba

Dev organizasyon için geri sayım

2024 Avrupa Şampiyonası’na aday statlar HABER: CEYHUN KUBURLU Avrupa futbol otoritesi UEFA, 2024 Avrupa Şampiyonası’na (EURO 2024) ev sahipliği yapacak ülke için kararını 27 Eylül’de vereceğini açıkladı. Almanya ile yarıştığımız organizasyon için rüzgar Türkiye’den yana eserken uzmanlar, “Artık futbol turisti yeni bir ülke arıyor. Türkiye, bu organizasyona ev sahipliği yaparsa UEFA’da rekor gelir elde eder. 1 milyona yakın futbol turisti Türkiye’ye gelir. Bu turistler en az 2 milyar Euro bırakır” dedi. 10 YENİ STADYUM UEFA’nın da artık şampiyonayı farklı ülkelerde düzenleyerek daha fazla turist çekmek için girişimlerde bulunduğunu belirten uzmanlar, şu değerlendirmeyi yaptı: “UEFA, EURO 2024’ü daha geniş kitle ile buluşturmak ve bu önemli deneyimi tüm uluslar ile paylaşmak istiyor. Türkiye, 53 ülkeden 132 destinasyona 4 saatten daha yakın mesafede ve farklı ülkelerden 1.1 milyar kişinin kolaylıkla ulaşabileceği bir noktada. Türkiye’ye toplam 120 ülkeden doğrudan uçak seferleri bulunuyor. Türkiye’nin futbol tutkusu ve kültürel çeşitliliği de turnuvaya damga vurabilecek etkenlerden biri. Turnuvaya Türkiye’nin ev sahipliği yapması halinde Avrupa futbol otoritesi UEFA’nın da pekçok kazanımı olacak. Takımlar en son teknoloji ile donatılan 10 yeni stadyumun yanı sıra 48 antrenman tesisinden faydalanma imkanı bulacak. Tüm ülkenin organizasyon coşkusunu yaşaması için halka açık noktalarda kurulacak alanlarla 81 ilde EURO 2024 heyecanı yaşanacak.” 1 MİLYON TURİST Turnuvaya Türkiye’nin ev sahipliği yapmasıyla rekor gelire ulaşılacağına dikkat çeken uzmanlar şöyle devam etti: “Türkiye’ye en az 1 milyon turist gelmesi hedefleniyor. Bunların hepsi maçları yerinden izlemeyecek. Ancak biletli seyircinin yanında ailesi de gelecek. Ya da sadece turnuva atmosferini yaşamak isteyen genç turistler Türkiye’yi tercih edecek. Bu turistler kişi başı ortalama 2 bin Euro harcıyor. Bu durumda toplam gelir 2 milyar Euro’ya ulaşıyor. EURO 2024, aynı zamanda muazzam bir tanıtım fırsatı. Buraya gelen gazeteciler, ünlü isimler ve taraftarlar sosyal medyadan muazzam bir tanıtım yapacak. Bu da Türkiye için büyük fırsat.” ALMANYA’YA GÖRE DAHA AVANTAJLIYIZ EURO 2024 ev sahipliği için Türkiye’nin Almanya’ya göre daha avantajlı olduğunu dile getiren uzmanlar, şu yorumu yaptı: “Türkiye, 2023 vizyonu doğrultusunda dünyanın sayılı altyapı projelerine ve stadyum yatırımlarına önemli miktarda kaynak ayırdı. Bu yatırımların önemli bir bölümü de hayata geçti. 2024’e kadar da tüm işlemlerin tamamlanması sözü veriliyor. Almanya, özellikle konaklama alanlarının eski olması nedeniyle bir adım geride. Türkiye ise bugün konaklamadan ulaşıma, spor tesislerinden eğlence mekanlarına kadar birçok alanda yeni yatırımlara sahip. Türkiye’ye futbol için gelecek turist, kum ve güneş turizminden de yararlanacak.”

19 Eylül 2018 Çarşamba

OVP Türkiye’nin özgün çıpası olacak

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) eylül ayı Meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, sözlerine Muharrem ayı nedeniyle Kerbela şehitlerini ve eski Başbakanlardan Adnan Menderes’i anarak başladı. Avdagiç, “Türk siyasi hayatında dönüm noktası olmuş, Türkiye’nin istikametini kökleriyle buluşturmuş, demokrasi ve serbest ekonomiyi hayatımıza sokmuş Menderes, darbeciler tarafından sözde yargılamadan sonra haince idam edildi” dedi. Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte 5.2 büyüdüğünü hatırlatan Avdagiç, şöyle konuştu: “Bu rakam, Türkiye üzerine senaryo yazanlara ekonominin tüm paydaşlarının verdiği önemli ve anlamlı bir cevaptı. Bu, dışa yönelikti. İkincisi ise bu rakamın arkasındaki verileri okuduğumuzda görüyoruz ki büyüme rakamı, aynı zamanda bize bundan sonraki süreçte takip edilecek yeni yol haritasının ipuçlarını veriyordu.” EN ÖNEMLİ KATKI Bu yol haritasının en önemli ipucunun, büyümeye net yüzde 1 katkısıyla ihracat olduğunu vurgulayan Avdagiç, “İşletmelerin ve ekonominin maruz kaldığı krizden kurtulmasının yolu, ihracatı ve üretimi artırıp yeni pazarlara satmaktır. Özellikle iç talebin soğuduğu bir süreçte ihracat, Türk ekonomisinin sağlam büyümesinin sigortası olacak. Bizi her türlü küresel dalgalanmadan koruyacak doğal hedge(riskten korunma) mekanizmasıihracat” dedi. Kur üzerinden oluşturulan zorlukların aşılması için imalat sanayine dayalı bir dönüşüm hikayesi yazmak gerektiğini söyleyen Avdagiç, şöyle devam etti: “Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yeni hikaye bu. Tıpkı Mevlânâ’nın dediği gibi: ‘Dün dün ile gitti cancağazım / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.’ Ekonomik büyümemizde yeni şeyler söylememiz, büyüme kompozisyonumuzu değiştirmekle mümkün olacak. Hükümetin bu yönde ciddi adımlar attığını, çalışmalar içinde bulunduğunu biliyoruz. Yeni parolamız; her daim, ‘üretim, ihracat ve iç tasarruf’ olmalı.” Her biri ekonomimiz için altın değerinde olan firmaları ayakta tutmanın, onların sorunlarıyla ilgilenmenin hem İTO’nun hem de hükümetin temel görevi olduğunu ifade eden Avdagiç, şunları söyledi: “Devletimizin yaptığı ekonomik savaşta, en büyük destekçisi biz iş dünyasıyız. Devletimizin ihtiyaç duyduğu gücü iş dünyası olarak sağlayabilmemiz için iş dünyasını güçlü kılan tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu hassas süreci, firmalarımızın en az zararla atlatması, bu şerden bir hayır çıkarması için biz, alınacak tedbirler ve önerilerle ilgili kapsamlı çalışma yaptık. Bu çalışmamızda üyelerimizin ve reel sektörün karşı karşıya olduğu sorunları belirledik. Belirlenen konuları ve çözüm önerilerini bakanlarımızla, bakan yardımcılarımızla ve bürokratlarımızla Ankara’daki görüşmelerde gündeme taşıdık. Gördük ki Hükümetimiz, bu sorunları çözmekte oldukça iyi niyetli ve istekli davranıyor.” ORTA VADELİ PROGRAM Türkiye’nin en özgün çıpalarından birinin yakında açıklanacak Orta Vadeli Program (OVP) olduğunu kaydeden Avdagiç, “Programın, IMF kurallarının da çok üstünde olacağını ümit ediyoruz. Son dönemdeki ekonomik saldırıyla oluşan kırılganlıklar ve engelleri geride bırakan bir yol haritası, bu programla ortaya konulacak. Program, ekonomimizin bu süreçteki yeni anayasası olacağından, tüm aktörlerin de bu anayasaya sadakatle uyacağından şüphemiz yok” dedi. Program şemsiyesinin tüm ekonomik aktörlerin altında güvenle yer alacağı büyüklükte olacağını kaydeden Avdagiç, “İnanıyoruz ki, program, iç ve dış yatırımcılara güven veren bir anlayışı yansıtacak. Dolayısıyla program, bugün yaşadığımız süreci olumlu yönde etkileyecek” diye konuştu. YERLİ ÜRETELİM ‘Yerli üretelim–yerli tüketelim’ sloganını hakim kılmaya çalıştıkları bir süreçte, bazı uygulamaların kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını belirten Avdagiç, “İstanbul’da taksilerde bir dönüşüm başlatıldı. Büyükşehir Belediyemiz, taksilerde D segmenti zorunluluğunu getirdi. Ancak konfor bakımından hiç de onlardan aşağı kalmayan, ülkemizde üretilen ve yerli diye nitelendirdiğimiz C segmenti araçların kapsam dışı bırakılması üreticileri üzdü. Belediye Başkanımız Mevlüt Uysal, bu sıkıntıyı hemen fark ederek, talepleri de dikkate alarak, Türkiye’de üretilen Fiat, Toyota, Renault ve Honda araçları da bu kapsama dahil ettirdi. Bunu alkışlanacak bir hareket olarak görüyoruz. Türkiye’de üretim yapan herkese destek verilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz” dedi. Türkiye’ye yönelik her saldırının karşısında olduklarını vurgulayan Avdagiç, “Bu mücadelenin daha çok üretimle, reel sektörün gerçek anlamda desteklenmesiyle başarıya ulaşacağına inanıyorum. Reel sektörü güçlendirecek adımlar atılmalı; desteklerin reel sektöre ulaşmasını garanti edecek yöntemlere ve mekanizmalara işlerlik kazandırılmalı” diye konuştu. ÖZEL SEKTÖR GÜÇLÜYSE TÜRKİYE GÜÇLENİR Sağlam bir bütçenin özel sektörle mümkün olacağını ifade eden Başkan Şekib Avdagiç, “Devlet daha çok vergi toplayacaksa bu, özel sektörle olacak. İstihdamda artış sağlanacaksa bu, özel sektörle olacak. Sosyal barış tesis edilecekse bu, özel sektörle olacak. İhracatı artıp ülkeye daha çok döviz girecekse bu, özel sektörle olacak. Bu mücadelenin en temel unsuru özel sektör güçlü olursa Türkiye güçlü olacak. Özel sektör güçlü olursa dünyanın her köşesindeki mazlumlar için Türkiye’nin sesi daha gür çıkacak” dedi. KREDİ KANALI AÇIK TUTULMALI Nefes Kredisi’ne bugüne kadar en büyük nakit desteğini sunan Oda olduklarını belirten Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Yeni etapta da gereken desteği veriyoruz. Bu kredi, hükümetin reel sektöre yönelik aldığı önlemlerin uygulamadaki başarısını garanti edecek. Bu hassas günlerde reel sektörün kredi kanalını tümüyle açık tutmamız gerekiyor. İşte Nefes Kredisi’nin yeni etabı bunun somut bir göstergesi. Üyelerimiz Nefes Kredisi için müracaatlara başlayabilecekler.” IMF’DEN ÖĞRENECEK BİR ŞEY KALMADI Son aylarda bazı çevrelerin IMF’yi dillendirdiğine dikkat çeken Avdagiç, “Türkiye’nin IMF’den öğreneceği bir şey kalmadı. Türkiye artık kendi çıpasını oluşturabilecek, kendi krizden çıkış kitabını yazabilecek yetkinlikte. ‘Sıkıntıya düşünce IMF’ye gideceksin’ söyleminin devri kapandı” dedi. FAİZ ARTIŞI İLE PİYASAYA ÖNEMLİ BİR AŞI YAPILDI Başkan Şekib Avdagiç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 13 Eylül’de politika faizini 625 baz puan artışla yüzde 24’e çıkarma kararıyla ilgili olarak, “Merkez Bankası, faiz artışı ile piyasaya çok önemli bir aşı yaptı. Merkez Bankası’nın bu hamlesi, reel sektör için asıl anlamını OVP hedefleri ile birlikte okunduğunda kazanacaktır” diye konuştu. Söz konusu artışın, piyasalara ihtiyaç duyduğu güveni vermesi açısından kayda değer olduğunu belirten Avdagiç, “Merkez Bankası, faiz artışı ile piyasanın önüne geçmiştir” dedi. VİCDANİ DURUŞLA YENİ TÜRKİYE İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, oturumu açarken yaptığı konuşmada, siyasetin adeta yeniden şekillendiğini, önemli bir süreçten geçildiğini söyledi. Ülkelerin dış politikalarının ve bölgesel entegrasyon çabalarının bu değişim ekseninde yeniden tanımlandığını vurgulayan Oran, şöyle devam etti: “Türkiye; coğrafyasıyla, dinamik nüfusuyla, siyasi tecrübesi ve gücüyle birlikte yeni bir hikaye, yeni bir ‘Türkiye düşüncesi’ inşa ediyor. Millet bir kez daha, sadece diplomatik ve askeri değil, aynı zamanda insani ve vicdani bir duruşun da mimarı oluyor.” İdlib ile ilgili gelişmelere de değinen Oran, tüm tarafların ajandasında barışın yer alması gerektiğini söyledi. Oran, “Hangi maddi emel uğruna olursa olsun, hangi hedef nedeniyle gerçekleşirse gerçekleşsin, medeniyet bir çocuğun gözyaşları üzerinde yükselmemeli” dedi. Türkiye’nin küresel ekonominin seyir defterini yazabilecek bir güce sahip olması gerektiğini belirten Oran, “Bunun için büyümeliyiz. Merkez Bankası 6.25 puan faiz artışı gerçekleştirdi. Dileğimiz, en kısa sürede bu faiz oranlarının yeniden düşük seviyelere çekilmesi” diye konuştu. MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE HESAP KOMİSYONU TİTİZLİKLE ÇALIŞTI Hacı Demir - Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: İTO gelir ve gider yönetiminde ciddi başarı sağladı ve tasarruf etti. Bu dönemde her kuruşun böyle dikkatle harcanması bizi memnun etti. Hesap komisyonunu, titiz çalışmasından dolayı tebrik ediyorum. Fuar harcamalarında yapılan çalışmaların dönüşlerinin raporla sunulması, faaliyetlerin yerindeliği açısından bizlere yön verecek. İştiraklerimiz ile ilgili mali tablolarının, bilançoların, detaylı mizanların bizlere sunulması, bizi detaylı fikir sahibi yapacak. İTO olarak sicil suretleri gibi belgeleri e-devlet içinde sunabiliriz. Bu ilk uygulamalar içinde olmamız yerinde olacak. KOBİ’LER BİRLEŞMELİ Ayhan Etyemez - Makine ve Ekipmanları Meslek Komitesi: Üyelerimizin büyük kısmı KOBİ’lerden oluşuyor. KOBİ’lerin ömürleri uzun değil. KOBİ’lerin tecrübelerini gelecek nesillere taşımalıyız. Kurumsal hafızalar bizimle birlikte yok olmamalı. 100 yaşın üzerinde firmalarımız olmalı. Firmaların nasıl devam edeceklerine odaklanmamız gerekiyor. KOBİ’lerimizi daha kârlı bir hale nasıl getirebiliriz? İTO bir grup oluşturup KOBİ’lere destek verebilir. Teknoloji kullanımının artmasını sağlamalıyız. KOBİ patronlarına finansal okuryazarlık öğretilmeli. Böylece çok küçük desteklerle batmaları engellenebilir, hayatlarına devam edebilirler. Başka firmalarla iş birliği yapabilirler, güçlerini birleştirebilirler. Ekonomideki problemin en büyük sebebi yüksek teknolojinin iş hacminde aldığı düşük pay. Katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. ANTREPOLARDA GÖTÜRÜ VERGİYE DÖNMELİYİZ Ali Bakaner - Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: Metalik magnezyum üretemediğimiz için ithal magnezyumdaki verginin kaldırılmasını istiyoruz. Antrepodaki mallarımızı götürü vergi ile çekebiliyorduk. Ama Mersin gümrüğündeki bir usulsüzlük ile bir ek teminat mektubu şartı getirildi. Böylece KDV de arttı. Antrepo sahibi ve metal üreticisi sanayici zor durumda kaldı. Ek teminat mektubu için bankalara yönlendirildik. Londra metal borsası ve diğer borsalarda bu engelleyici maddeler bulunmuyor. Eski uygulamaya, götürü usule dönülmesi daha hacimli iş yapmamızı sağlayacak ve ülke ekonomisine katkı sunacak. İSTİŞARE RUHUMUZU KAYBETMEMELİYİZ Rasim Mazlum - Dokuma Meslek Komitesi: Görevler ve makamlar gelip geçicidir. Önemli olan bu makamlarda gayret ve teveccüh içinde görev yapabilmektir. Birbirimizin arkasından değil yüzüne konuşabilmeli ve istişare ruhumuzu kaybetmemeliyiz. 85 NO’LU KARARNAMEDEKİ EKSİKLER GİDERİLMELİ Numan Sağ - Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Nefes kredisinde birkaç sektör kapsam dışı kalmıştı. Başkanımız, yönetim kurulumuz ve genel sekreterimizin Ankara ziyareti ile söz konusu sektörler de kapsama dahil edildi, kendilerine teşekkür ediyorum. KOBİ’lerin kurumlaşmasında İTO’da eğitim çalışmaları yapılmalı. Gerek SGK, gerek Gelir İdaresi 2019 hazırlıklarına başladı. E-defter, e-fatura, e-arşiv geçişi 2019’da başlıyor. Gelir İdaresi faturanın renkli bastırılmasını istiyor, bu durum işletmelere ekstra yük getirecek. Para Kurulu’nun İhracat Tebliği çok önemli. İhracatçıya ihracat bedelinin tamamını 180 gün içinde bankaya getirip bozdurma zorunluluğu getirildi. 180 günlük sürede getirilmeyen dövizlere idari para cezası geliyor. Ek 90 günlük sürede de getirmezse ihracat bedeli kadar ceza geliyor. Dövizle yapılmış sözleşmeler TL’ye nasıl çevrilebilir? 85 No’lu kararnamedeki eksikliklerin düzeltilmesi gerekiyor. İstisnalar açıklanmalı. 30 günlük sürede döviz sözleşmesi TL’ye çevrilirken hangi günün kuru ile çevrilecek? Tekrar noter sözleşmesi yapılıp masraf edilecek mi? Damga vergisini tekrar mı ödeyecek? Bunlara açıklık getirilmeli. SİGORTA HAVUZU KURULMALI Eyyup Çelik - Sigortacılık Meslek Komitesi: ABD ve gelişmiş ülkeler sigorta sektörü sayesinde bugünkü seviyelerine ulaştı. Büyük yatırımlarını sigorta sektörü olmadan yapmaya cesaret edemezlerdi. Sigorta bilincini Türkiye’de yaygınlaştırmalıyız. Sigortacılıkta Afrika’nın gerisindeyiz. 17. büyük ekonomi Türkiye, sigortacılıkta 50’inci sırada. Tedbir almalıyız. Sektör zarar etmeye devam ediyor. Devlet fiyatlara müdahale ediyor. Sigorta sektörü ülkeye yurtdışından para gelmesini temin eder. Depremde yıllardır birikmiş milyar dolarlık fonlarla sigorta geri prim transferi oldu. Kur artışı olan şu günlerde sigortacılarla görüşüp poliçelerinizi revize edip bedellerinizi artırmalısınız. Makineleriniz TL cinsinden değerlendirildiyse hasar durumunda eksik para alacaksınız. Alacak sigortası ve kefalet sigortaları için çalışıyoruz. Bankanın teminat mektubuna ihtiyaç hissetmeden kefalet mektubu ile işinizi yapacaksınız. Bazı iş kollarımız sigortalanamıyor. Terör ve güvenlik nedeniyle Güneydoğu ve Doğu’da sigorta yapılamıyor. Devletin taraf olduğu ortak bir sigorta havuzu ile buralardaki fabrikalara teminat verebilmeliyiz. SHOPPING FEST ALGI İÇİN ÖNEMLİ İlhan Soylu - Bilgi İletişim ve Medya Meslek Komitesi: Shopping Fest A.Ş. zaman zaman bazı talihsizlikler nedeniyle ivme kaybettiyse de şehre kattığı katma değer ve tanıtım önemli. Shopping Fest, bir işbirliği projesi olmuştur. İstanbul’un ticaretini konuşmak ve şehre katacağımız dinamikleri değerlendirmek için bu mecliste toplanıyoruz. İstanbul’un bir festival yapamamasını üzüntüyle karşılıyorum. En azından bu marka yaşatılmalı. Bu proje Türkiye için önemli. İstanbul’un algısı için önemli. TEKNİK İFLAS RİSKİNE DİKKAT Bayram Bilgin - İşletme ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: Başkanlık kararnamesi ile öğrendik ki döviz üzerinden tüm sözleşmelerimiz TL’ye çevrilecek. Bu basit bir iş değil. Müşteri kaybetme sorunu ile karşı karşıya kalacağız. Büyük bir sıkıntı olmaması için kanun koyucunun bu konuyu dikkate almasında fayda var. İthalat yapan işletmelerin kur farkından dolayı giderleri artacak. Gider kalemlerinin artması ile bilançoları eksiye gidecek ve teknik iflasa sürüklenecekler. Dövizle satış yapıp gelir elde edecek ve kazanmadıkları paradan yüksek miktarda kâr elde edecek olanlar da var. Bu duruma çözüm getirilmeli. Zararları dönemsel olarak bilançolardan ayrıştırma imkânı var ise bu çalışmaya katkıda bulunmalıyız. Yansımaları sıkıntılı olabilir. Firmadan ayrılmış bir mükellefin durumundan haberdar olmayan gelir idaresi, vergi incelemesi yapıyor ve haciz gönderiyor. Vergi idarelerinin yazılım sistemleri ile ticaret odalarının sicil sistemleri birleştirilmeli. Böylece bir çok problem ortadan kalkar. OKUL SERVİSLERİNE YERLİ TEÇHİZAT Turgay Gül - Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi: İBB toplantılarına katılamıyoruz. İTO İstanbul’un en önemli kuruluşu ama UKOME’de imza yetkisi yok. Öte yandan konu ile alakası olmayan kurumlar UKOME’deler. Geçen perşembe okul servis araçlarının fiyat tarifesi açıklandı, gündem başlar başlamaz yüzde 10 zam yaptıklarını söylediler. Biz de bu rakamı kabul edemeyeceğimizi söyledik. Çünkü geçen seneden bugüne kadar akaryakıta yüzde 40 zam geldiği için sektör olarak yüzde 26 zam istedik. Hosteslerin bile lise mezunu olması gerektiği konusunda karar alındı şoför ve hostes istihdamı yapan sektör zamlarla maliyetlerini ve hizmetlerini karşılayamayacak duruma geldi, çok zor durumdayız. Servis araçlarındaki teçhizat, kameralar ve sensörler milli ve yerli olsun, araçlara üretim esnasında konulsun istiyoruz. YERLİ DOĞAL TAŞ MİLLİ BİR MESELE Nedim Yusuf Baş - Mermercilik ve Madencilik Meslek Komitesi: Sektörümüzün her alanda gelişmesi için çalışıyoruz. Dünyaya Türk doğal taşlarını Türk taşı markası ile satmak için tüm imkânlarımızı kullanıyoruz. Doğal taşlarımızın kaliteli ve konforlu olduğunu anlatmak için imkânlarımızı kullanıyoruz. Zengin çeşit ve uygulama örnekleri ile mimarlarımızın, tasarımcılarımızın, kamu kurumlarımızın ve özel sektörün projelerde Türk doğal taşlarını kullanmaları için çalışıyoruz. Bunun milli bir mesele olduğunu anlatıyoruz. SÜRÜCÜ KURSU ARACINA VERGİ MUAFİYETİ Onur Gözen - Eğitim Meslek Komitesi: İstanbul genelindeki bazı sürücü kursları taban fiyata uymayarak haksız rekabete neden oluyor. Taban fiyatlar belirlenirken İTO temsilcisi de yer almalı. Taban fiyata uymayan kurumlar tespit edilmeli. Ülkemizde faaliyet gösteren motorlu taşıtlar, sürücü kursları sayısı ile talep arasında dengesizlik var . Her bölgede ihtiyaç kadar sürücü kursu olmalı. Var olan sürücü kurslarının eğitim öğretim faaliyetlerinin etkili denetimi yapılmalı. Sürücü kursu araçları, donanımları özel olduğu için günümüz şartlarında yenilenemiyor ve bireysel kullanıma uygun değil. Dolayısıyla yatırım maliyetleri ve kasko giderleri yüksek. Son teknolojili araçlarla daha konforlu ve daha güvenli sürücü eğitimi hizmeti vermemiz, sektöre canlılık katacak. Taksi ve dolmuşlara uygulanan ÖTV ve KDV muafiyetleri, sürücü kursu araçları için de geçerli olmalı. KONUŞMA SÜREMİZİ 10 DAKİKA YAPALIM Mustafa Balkuv - Örme Kumaş Çorap ve Trikotaj: Meclis toplantılarımızda özellikle bu dönemde daha fazla hassasiyet göstermeliyiz. Kürsüde konuşma süremizi en azından 10 dakikaya çıkarabiliriz düşüncesindeyim. YERLİ KULLANALIM YERLİ ÜRETELİM Adil Nalbant - Makine ve Ekipmanları Meslek Komitesi: SAHA İstanbul’un bir faaliyeti olan SAHA Expo 2018’i açtık. Odamızın ürünü olan SAHA İstanbul’a ve SAHA EXPO’ya desteklerini esirgemeyen rahmetli Başkan İbrahim Çağlar’a, Başkan Öztürk Oran ve Başkan Şekib Avdagiç’e, bütün yönetim kurulu üyelerimize, meclis üyesi ve bu faaliyetin içinde bulunan İhtisas Komitesi içindeki arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. ‘Yerli kullanalım, yerli üretelim’ sloganını orada göreceksiniz. Çünkü bir ambargo ya da ekonomik kriz olduğunda ilk kesilen şey ülke savunması ve güvenliği. SAHA Expo’da 135 firmamız ve 20 ana yüklenicimiz ile müthiş bir fuar yapıyoruz. B2B görüşmeleri ve paneller yapıyoruz. Panellere müthiş ilgi var. KIZILAY’A KAN BAĞIŞI İstanbul Ticaret Odası eylül ayı olağan Meclis toplantısında, Türk Kızılayı’na kan bağışında bulunuldu. İTO’da geçekleştirilen bu organizasyona katılım oldukça yoğundu. Bağışçılara hem kendileri hem de kan ihtiyacı bulunan kişiler açısından kan vermenin önemi anlatıldı.

18 Eylül 2018 Salı

İTO Başkanı Avdagiç: E-ihracatta ‘22 Euro’ fırsatı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Avrupa Birliği’nin (AB) birçok ülkesinde posta taşımacılığı yoluyla uygulanan 22 Euro’luk gümrüksüz sipariş limitine dikkati çekti. Avdagiç, herkesi bu kategoride daha çok ürün geliştirme ve perakende e-ticaret yoluyla ihracat yapmaya çağırdı. Avdagiç,Türkiye’den birçok Avrupa ülkesine yapılan e-ihracat işlemlerinde 22 Euro’nun altındaki siparişlerde gümrük vergisi ve yurtdışı KDV vergileri alınmadığına dikkati çekti. FIRSAT BÜYÜK Şekib Avdagiç, küresel perakende e-ticaret hacminin 2.4 trilyon dolar olduğunu belirterek, “Dünya perakende e-ticaret pazarı 2021’de 4.5 trilyon dolar olacak. Avrupa’da perakende internet alışverişinin yüzde 71’i sınır ötesinde yapılıyor.28 AB ülkesinde hane halkının yüzde 85’inde hızlı internet var. 16 ile 74 yaş arasındaki nüfus içinde internetten özel kullanımları için ürün ve hizmet satın alanların oranı yüzde 57. Bu rakamlar fırsatın büyüklüğünü gösteriyor” dedi. VERGİSİ YOK Avdagiç, “Değişen ve gelişen trendleri daha yakından takip etmemiz gerekiyor. Hızla sisteme dahil edilecek firma ve ürün sayısını artırmamız lazım. Özellikle belli ürün gruplarında çok avantajlı olabiliriz. 22 Euro’nun altında yapılan e-ihracatın vergisi yok. Bu girişimcilerimiz için büyük bir fırsat. 22 Euro bir kişi için belki küçük ama binlerce 22 Euro ekonomimiz için büyük adım. E-ihracatta 22 Euro fırsatını kaçırmayalım” dedi. 2023 E-TİCARET HEDEFİ 50 MİLYAR DOLAR Avrupalı tüketicinin online alışverişini, mobil cihazlarıyla global platformlardan yaptığını kaydeden İTO Başkanı Avdagiç, “Çin, perakende e-ticarette en hızlı büyüyen pazar. Çin, dünya perakende e-ticaretinin tek başına yüzde 47’sini, yani 1.1 trilyon dolarını gerçekleştiriyor. 2020’de Çin’in sınır ötesi e-ticaret hacmi 1 trilyon doları aşacak” dedi. Avdagiç, 2023’ekadar perakende e-ticaret alanında yapılacak ihracat için iddialı hedefler koymalı ve bunu başarmalıyız. Benim hedefim 50 milyar dolar.”

18 Eylül 2018 Salı