tatil-sepeti
Berlin’deki gıda fuarı için geri sayım

Yaş meyve sebze ve paketleme sektörlerine mensup küresel yatırımcılar için Almanya’nın başkenti Berlin’de ‘Fruit Logistica’ fuarı düzenlenecek.Fuarın Türkiye milli katılım organizasyonunu ise Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği üstlenirken, söz konusu fuar 5-7 Şubat 2020 tarihleri arasında organize edilecek. Fuarda yer almak isteyen Türk girişimciler ise başvuru formuna www.akib.org.tr adresinden erişilebilecek.

31 Temmuz 2019 Çarşamba

100 yıllık kararlılık: Vatan bölünemez

ERZURUM KONGRESİMustafa Kemal Atatürk, Erzurum Kongresi’nin yapıldığı hükümet konağı önünde Vali Zühtü Bey, memurlar ve subaylarla. (23 Temmuz 1919) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk yönetiminde, ‘Milli sınırlar içinde vatan, bölünmez bir bütündür, parçalanamaz’ kararıyla Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi’nin 100’üncü yıl dönümü kutlanıyor. 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında yapılan kongre adına düzenlenen etkinliklerden biri de Erzurum’da organize edildi. ‘100. Yılında Erzurum Kongresi Uluslararası Sempozyumu,’ Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ve Türk Tarih Kurumu’nca gerçekleştirildi. Sempozyumda; TBMM Başkanı Mustafa Şentop başta olmak üzere siyasi parti liderleri, milletvekilleri ile çok sayıda akademisyen yer aldı. Sempozyuma ayrıca Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir ve öğrenciler katıldı. KAHRAMANLAR ANILDI TBMM Başkanı Şentop, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarını rahmetle andığını söyledi. Şentop, şöyle konuştu: “2019, Milli Mücadele’nin başlamasının 100’üncü yıl dönümü. 2020, TBMM’nin kuruluşunun, 2021 İstiklal Marşı’nın kabulünün, 2022 İstiklal Savaşı’nın zaferle neticelenmesinin ve nihayet 2023 de Cumhuriyetin ilanının 100’üncü yıl dönümü. Çabamız, bu yıldönümlerinin 100 yıl evvelki ruhu anlamaya vesile olmasıdır.” Şentop, “Kongre, Milli Mücadele’nin niteliğini ve gidişatını belirleyen bir içtima olması bakımından büyük öneme sahip. İlk kez bu kongre sayesinde vatanın işgal ve ilhakı karşısında milli kuvvetlerin harekete geçeceği ve bunun da milli iradeye dayanan bir hükümetçe yapılacağı ilan edildi. Kongrenin mühim neticelerinden birisi de işgal ve ilhak ile karşı karşıya olan memlekette, dış güçlere dayanarak kurtuluşun elde edilebileceği fikrine kararlı bir dille karşı çıkılmış olması. Kongre, ortaya çıkan kararlar bakımından milli hususiyete sahip bağlayıcı bir toplantıdır.” Şentop, “Milli Mücadele’nin en önemli safhalarından birisi olan Erzurum Kongresi’nde manda ve himaye fikri kesin bir dille reddedildi” dedi.

31 Temmuz 2019 Çarşamba

Geçen yıl 5 bin 962 yayın yapıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018’e ilişkin yazılı medya istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2018’de yayımlanan gazete ve dergilerin sayısı 2017’ye göre yüzde 2.6 azalarak 5 bin 962 oldu. Bu yayınların yüzde 58.7’sini dergiler oluşturdu. Gazete ve dergilerin tirajı, geçen yıl 2017’ye göre yüzde 17.6 azaldı. Türkiye’de geçen yıl yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 1 milyar 368 milyon 287 bin 463 olurken, bunun yüzde 94.2’sinin gazetelerden oluştuğu kayıtlara geçti. YÜZDE 91.3’Ü YEREL Geçen yıl gazetelerin yüzde 91.3’ü yerel, yüzde 6.9’u ulusal, yüzde 1.8’i bölgesel yayın yaptı. Dergilerin ise yüzde 64.3’ü ulusal, yüzde 31.4’ü yerel, yüzde 4.3’ü bölgesel yayın gerçekleştirdi. Gazetelerin toplam tirajının yüzde 81.6’sı ulusal, yüzde 17.6’sı yerel ve yüzde 0.7’si bölgesel yayımlanan gazeteler, dergilerin ise yüzde 75.6’sını ulusal, yüzde 20.9’unu yerel ve yüzde 3.6’sını bölgesel yayımlanan dergiler oluşturdu. YÜZDE 29.6’SI HAFTALIK Geçen yıl gazetelerin yüzde 29.6’sı haftalık, yüzde 28.2’si haftada 2-6 gün arası, yüzde 16.2’si aylık olarak yayımlandı. Dergilerin yayımının ise yüzde 24’ü aylık, yüzde 22.4’ü üç aylık, yüzde 15.9’u altı aylık olarak gerçekleşti. Gazetelerin yıllık tirajının yüzde 87.1’i günlük, yüzde 8.3’ü haftada 2-6 gün arası, yüzde 2.3’ünü haftalık olarak yayımlanan gazeteler, dergilerin ise yıllık tirajının yüzde 8.3’ünü haftalık, yüzde 56.3’ünü aylık, yüzde 10.2’sini iki aylık ve yüzde 11.4’ünü üç aylık yayımlanan dergiler oluşturdu. REKLAM ÖDEMESİ ARTTI Yayımlanan gazetelerin yüzde 87.8’i siyasi-haber-güncel, yüzde 2.2’si yerel yönetim, yüzde 1.9’u sektörel-mesleki içerikli olurken, dergilerin yüzde 17.5’i sektörel-mesleki, yüzde 13.8’i akademik, yüzde 8.5’i eğitim-sınav içerikli gerçekleştirildi. Gazetelerin yüzde 10.4’ü, dergilerin ise yüzde 8.2’si geçen yıl ek verdi. Basın İlan Kurumu’nun idari kayıtlarından elde edilen bilgilere göre, 2018’de resmi ilan ve reklama yapılan ödemeler yüzde 2.2 artarak 454 milyon 398 bin 951 lira oldu.

31 Temmuz 2019 Çarşamba

İlk altı ayda ihracatta rekor

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Bizim bir numaralı ihracat pazarımız olan, ihracatımızın yüzde 50’sini gerçekleştirdiğimiz Euro Bölgesi’nde büyüme aşağı yönlü revize ediliyor, ciddi rakamlarla. Buna rağmen 2019’un ilk altı ayında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık, ihracatımızı 88.2 milyar dolara çıkardık” dedi.Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası’ndakiBölge İstişare Toplantısı’nda konuşan Bakan Pekcan, gümrüklerin dijitalleşmesine çok önem verdiklerini, kolay, hızlı, güvenli ve dürüst ticaretten yana olduklarını kaydetti. KAĞITSIZ İHRACAT Pekcan, şunları söyledi: “Kağıtsız ihracat dönemine başladık. 9 Temmuz itibariyle bir reform daha yaptık ülke genelinde. Teminat mektuplarının dijitalleşmesini sağladık. Artık bankalarımız bütün gümrük kapılarımıza online teminat mektubu verebiliyor.TOBB ile hazırladığımız projelerden biri de tarım ürünlerinin sağlıklı ortamlarda depolanması için lisanslı depoculuğu geliştirmek.Bu bölgede bir lisanslı depo yok. Hiç kimse müracaat etmemiş. Ancak artık lisanslı depodaki ürününüzü bilgi işlem üzerinden bugün Türkiye’de yarın dünyanın her yerinde satabileceksiniz. E-ticarette güven damgasını geliştirdik. E-ticaret sitelerinde dolandırılmadan güvenilir ticaret yapmak için bunu da geliştiriyoruz.”

30 Temmuz 2019 Salı

83 yıllık ‘göklerdeki istikbal mücadelesi’ devam ediyor

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Türkiye’nin ürettiği ilk milli muharip uçağı geçen ay Uluslararası Paris Airshow’da tanıtıldı. Yerli yolcu uçağı içinse çalışmalar devam ediyor. Ancak Türkiye’nin yerli yolcu uçak üretimi çabaları yeni değil. Aslında ilk yerli yolcu uçağı, motor hariç tüm aksamıyla 1938’de Beşiktaş’ta bulunan Nuri Demirağ Uçak Fabrikası’nda üretildi. Tüm denemeleri başarıyla geçen ancak bir türlü seri üretime geçemeyen bu ilk yerli yolcu uçağının ardından “Bir kere yaptıysak ikinci kere neden yapmayalım” düşüncesi miras kaldı. Nuri Demirağ’ın yerli uçak ve demir yolları macerası İstanbul Ticaret Odası tarafından2. baskısı yapılan ‘Hayallerini Uçuran Adam Nuri Demirağ’ kitabında anlatıldı. Kitap Bahattin Adıgüzel tarafından kaleme alındı. BİR HİLAL AŞKINA Türkiye’nin sahip olduğu en önemli işadamlarından biri olan Nuri Demirağ, girişimcilik hayatına I. Dünya Savaşı yıllarında başladı. Ziraat Bankası’nda 400 kuruşla memur olarak çalışma hayatına başlayan Demirağ, 1911’de İstanbul Maliyesi’nde çalışmak üzere görevlendirildi. I. Dünya Savaşı sırasında işgalci devletlerin kontrolünde çalışan bir memur olmamak için memuriyetten istifa edip, sigara kâğıdı üretimine başladı. O yıllarda sigara kağıdı imalatı yapan bir gayrimüslimin ürettiği üründeki ay yıldız kompozisyonunun biçimsizliği dikkatini çekti. O firmanın tek olan ay yıldız kompozisyonuna karşılık çift ay yıldızlı ‘Türk Zaferi’ isimli kâğıdı üretmeye başladı. 256 SARI LİRALIK SERMAYE Demirağ, girişimcilik hayatına başladığında sermayesi yalnızca 256 liraydı. Demirağ, yaklaşık 3 buçuk yılın sonunda sermayesini 84 bin liraya kadar çıkardı. Demirağ’ı gerçekten Demirağ yapan proje ise demiryolları projesi. Sivas-Samsun demiryolunun yapımı için 1908’de başlayan projede bir türlü yapım aşamasına gelinemedi. Fransa, İngiltere ve Almanya’nın talip olduğu ancak karışıklıklar nedeni ile tamamlanamayan ihale, işadamı Nuri Demirağ’a verildi ve Demirağ, ‘Nihayet hayaller gerçek oluyor’ diyerek işe girişti. İlk etapta 7 kilometrelik kısım için ihale alan Demirağ, demiryolu serüvenini 1926 ile 1939 arasına sığdırdığı toplam bin 141 kilometreye ulaştırdı. ‘NEDEN BİZ YAPMAYALIM’ Aslında Sivas Divriğili Mühürdarzade ailesinden gelen ve Soyadı Kanunu’na kadar Mühürdarzade Nuri Bey olarak anılan Nuri Demirağ’a soy ismi, demiryollarındaki başarısından dolayı Atatürk tarafından verildi. Demirağ, Türkiye’nin en zorlu dağlarını milli sermaye ile aşarak ülkeyi demiryolları ile döşeyip, Türkiye’nin en güçlü işadamlarından biri haline geldi. O yıllarda askeri uçak almak için düzenlenen bir kampanya gereği Nuri Demirağ’ın da kapısı çalındı. Demirağ, “Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim” diyerek uçak macerasına başladı. UÇAK FABRİKASI KURULUYOR Demirağ, uçak konusundaki ilk girişimlerini 1936’da gerçekleştirdi. Bugünkü Deniz Müzesi’nin olduğu yere kurulan uçak fabrikasında ilk uçak, tek motorlu olarak üretildi. İlk yolcu uçağı ise 1938’de 7 yolcu kapasite ile üretildi. Nu-D 38 isimli bu uçağın motor hariç tüm aksamı yerli olarak üretilir. İlk seferini İstanbul’dan Ankara’ya başarılı bir şekilde gerçekleştiren yolcu uçağı daha sonra Bursa, İzmir, Kayseri, Sivas gibi şehirlere de uçtu. Büyük başarı ile sonuçlanan bu girişim sonucu, Tük Hava Kurumu da uçak alımı için sipariş verdi. HURDACIYA SATILDI Türk Hava Kurumu tarafından alınacak uçakların tecrübe edilme vakti geldi. Sözleşme gereği Yeşilköy’de yapılacak tecrübe, yoğun ısrarlar neticesinde son anda Eskişehir’de yapıldı. Uçağın ineceği bir yerde bulunan hendek ve tümsek ise fark edilmedi ve pilot, bu tümsek yığınına takıldı. Kaza yapan uçağın içindeki pilot hayatını kaybetti. Bu olay üzerine Türk Hava Kurumu tüm siparişlerini iptal etti. Nuri Demirağ ile Türk Hava Kurumu arasında yıllarca sürecek dava süreci başladı. Tüm servetini havacılığa yatıran Demirağ, yerli uçak fabrikasının devamı için siparişleri bir türlü alamadı. Türk Hava Kurumu’nun sipariş iptali yanı sıra yurtdışına uçak ihracatı yapması da yasaklandı. Ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği fabrika, 1950’de kapandı ve ilk yerli yolcu uçağı da Demirağ’ın vefatının ardından hurdacıya satıldı. AYNI ZAMANDA SAVAŞ UÇAĞI Nuri Demirağ Uçak Fabrikası’nda üretilen ilk yerli yolcu uçağı, çeşitli özelliklerle tasarlandı. Uçak, çift kumandalıydı. Saatte 325 kilometre yol yapabiliyordu ve 5 bin 500 metre irtifaya kadar çıkabiliyordu. Modeli tamamen Türk mühendisler tarafından çizilmişti ve motor hariç tüm parçaları yerliydi. Uçak aynı zamanda savaş uçağı olarak da kullanılabiliyordu. BOĞAZA KÖPRÜ PROJESİ Demirağ çok yönlü bir işadamıydı. Ülkesinin gelişmesi için hiçbir işten çekinmeyen Demirağ, 1931’de Boğaz’ın iki yakasını birleştirecek bir köprü projesini de dönemin hükümetine sundu. Demirağ, San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden firmayla anlaştı. Projeyi Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk beğense de proje hükümetten onay alamadı. Böylece köprü projesi rafa kalktı. DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ Demirağ, havacılık serüveninde uçak fabrikası yanında Gök Okulu da yer alıyor. Yeşilköy’deki Elmas Paşa Çiftliği’ni satın alan Demirağ, burayı uçuş denemeleri için kullanmaya başladı. Uçuş sahası, Avrupa’nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğündeki bu alana bir de pilot yetiştirmek için Gök Okulu kuruldu. 1943’e kadar 290 pilot yetiştiren bu okulun yanı sıra bir de Divriği’ye Gök Ortaokulu kuruldu. Bu okulda öğrencilerin masrafları karşılandı ve öğrenciler, İstanbul’daki Gök Okulu’nda okumaları için İstanbul’a getirildi. İstanbul’daki Gök Okulu’nun bulunduğu arazi yıllarca Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak hizmet verdi.

29 Temmuz 2019 Pazartesi