tatil-sepeti
Meslek liselerine talep zirve yaptı

HABER: ADEM ORHUN İş dünyasının en önemli sorunu olan vasıflı teknik eleman ihtiyacını karşılamak için atılan adımlar netice vermeye başladı. Metalden elektroniğe, makineden bilişim teknolojilerine kadar birçok alanda gençlere ‘altın bilezik’ kazandıran meslek liselerine ilgi yeniden artmaya başladı. Bu yıl Liselere Giriş Sınavı (LGS) ilk yerleştirme sonuçlarına göre mesleki ve teknik Anadolu liseleri (MTAL), yüzde 1’lik dilimden öğrenci aldı. Artık, yüksek puanlara sahip öğrenciler de meslek lisesini tercih ediyor. TAM PUANA YAKLAŞTI 500 tam puan üzerinden 420 taban puanın üzerindeki puanlara sahip öğrenciler tarafından tercih edilen meslek liseleri (MTAL), Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Meslek Liseleri ardından en yüksek puanlı okullar arasına girdi. Bu sonuçlar ‘Kolunda altın bileziği olmak’ deyimiyle ifade edilen ‘kazanç getiren beceri, meslek sahibi olmak’ yeniden velilerin ve öğrencilerin gözdesi olduğunu gösterdi. Eskilerin “Zanaatkâr olsun, kolunda altın bileziği olsun” diye ifade ettiği ‘mesleki eğitim’ tercihi, sanayicinin gönlündekinin, ailelerin gönlünde de yer bulmaya başladığını gösteriyor. KONTENJAN ARTTI Mesleki ve teknik eğitimi güçlendirmek için özellikle son bir yılda atılan adımlar ve hayata geçirilen projeler meslek liselerine ilgiyi artırdı. Geçen yıl merkezi sınav yerleştirmelerinin ardından mesleki ve teknik Anadolu liselerinin 19 bin 140 olan kontenjanı, bu sene 24 bin 360’a çıkarıldı. Bununla birlikte okullardaki yüzde 74 olan doluluk oranı, bu yıl yüzde 24 artarak yüzde 98’e yükseldi. İTO ÖRNEK OLDU Meslek liselerine ilginin artmasında, okullarla işbirliği yapan iş adamlarının ve sektör temsilcilerinin çalışmalarının büyük etkisi oldu. İstanbul Ticaret Odası’nın öncülüğünde başlatılan ve yurt geneline yayılan meslek liselerine ‘hamilik projesi’ de bu çalışmalara örnek teşkil etti. EN BAŞARILI YÜZDE 1’İN TERCİHİ LGS kapsamındaki birinci yerleştirmede, Ankara’daki ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde elektrik-elektronik teknolojisi alanına 0.46’lık yüzdelik dilimden öğrenci alındı. Böylece ilk defa bir mesleki ve teknik Anadolu lisesine yüzde 1’lik dilimden öğrenci girdi. Savunma sanayisinin en büyük oyuncularından birinin desteğiyle faaliyete başlayacak okulu tercih edip yerleşen gençler, altın bilezik sahibi olma yolunda büyük bir avantaj elde ettiler. İTÜ’NÜN MESLEK LİSESİNE YOĞUN İLGİ İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) de LGS ilk yerleştirme sonuçlarına göre 1.26’lık yüzdelik dilimden öğrenci aldı. Beşiktaş’taki okul, İngilizce hazırlığı olan bilişim teknolojileri alanında 424 taban puanla öğrenci aldı. Yine İngilizce hazırlığı olan elektrik-elektronik teknolojisi alanı da en düşük 404 puan ile kontenjanını doldurdu. MESLEKİ EĞİTİMDE GÜNCEL HEDEFLER KALKINMA PLANI’NDA Gençlerin ortaokuldan itibaren mesleki eğitime yönlendirilmesi hedefi 11. Kalkınma Planı’nda da yer buldu. Planda mesleki eğitimle ilgili şu maddeler yer aldı: Mesleki ve Teknik Eğitimde Üretime Yönelik Yapısal Dönüşüm ve İstihdam Seferberliği’ne başlanacak. Mesleki eğitim haritası çerçevesinde ülke çapında il ve bölgelerde mesleki ve teknik eğitim verilen alanlarla sektör kümelenmesi arasında uyum sağlanacak. Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Ankara, İzmir, Aksaray, Adana’da otomotiv endüstri meslek liseleri ve meslek yüksekokulları açılacak. Başta OSB’lerde olmak üzere meslek liseleri ile yükseköğretim kurumları program, yönetim, insan kaynakları, finansman ve fiziki altyapı açısından birbirini destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılacak. Bütün meslek liselerinin atölye ve laboratuvarları modernize edilecek. Mesleki eğitimdeki atölyelerin döner sermaye gelirleri artırılacak. Öğrencilerin meslek alanları arasında geçişleri ve birden fazla dalda sertifikasyon alabilmeleri sağlanacak. Stajyer destekleri etkinleştirilecek. Belirli bir ölçeğin üzerindeki firmaların stajyer çalıştırması desteklenecek. Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında parasız yatılılık imkânları artırılacak, burs ödemeleri ve öğrenci sigortaları iyileştirilecek. Öğrencilerin buluş, patent ve faydalı model başvurusu yapmaları teşvik edilecek. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının mesleki eğitim alanları ve seviyelerine göre farklı ücret uygulaması teşvik edilerek istihdamlarına öncelik verilecek. Özel sektörün özel mesleki eğitim merkezi kurabilmesine yönelik mevzuat düzenlemesi yapılacak. Özel sektörün okul açmasına yönelik yatırım teşvikleri artırılacak. Özel mesleki ve teknik okullardaki öğrencilere yönelik destek ödemeleri sağlanacak. İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜYLE GÜÇLERİ BİRLEŞTİRDİLER İTO’nun başarıyla uyguladığı ve benzerlerine örnek olduğu ‘hamilik projesi’, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından genişletildi. Bu amaçla 25 Ocak’ta “Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü” imzalandı. Maçka MTAL’de düzenlenen törende protokole, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ile İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç imza attı. İTO 54 OKULA HAMİLİK EDİYOR İstanbul Ticaret Odası, sektörlerini temsil eden meclis ve komite üyelerinin desteğiyle okul-sanayi işbirliğine öncülük ediyor. 2015’te başlatılan ve ‘hamilik projesi’ olarak ifade edilen Okul Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli Projesi, İTO Yönetim Kurulu’nun desteğiyle gelişti. 8 okulla başlayan hamilik projesi bu yıl 54 okula ulaştı. Artık, İstanbul’da 54 meslek lisesinde öğrencilerin meslek kazanması için elini taşın altına koyan İTO meclis ve komite üyesi iş insanları var. GENÇLERLE KALKINMADA YENİ BİR EVRE BAŞLAYACAK İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Liselere Giriş Sınavı (LGS) yerleştirme sonuçlarının, mesleki eğitimin geleceği için umut verici olduğunu söyledi. İlk kez, en yüksek başarı diliminden öğrencilerin teknik liseleri tercih etmesini değerlendiren Avdagiç, şunları söyledi: “İTO hami oldu, gençler mesleki eğitimi keşfetti. En başarılı öğrencilerin, geleceklerini teknik Anadolu liselerinde görmeleri, iş dünyası olarak tam da istediğimiz neticedir. Meslek liseli olduk, sınıfları doldurduk.” Avdagiç, “LGS tercihlerinde kendini gösteren gelişme,meslek liseleri hakkındaki yanlış algının da değiştiğini gösteriyor” dedi. ENGEL KALKACAK Gelişen sanayiyle birlikte tüm sektörlerde kalifiye eleman ihtiyacının arttığına dikkati çeken İTO Başkanı Avdagiç, gençlerin mesleki eğitime yönelmeleriyle, Türkiye’nin sanayileşmesinin önündeki en büyük engelin ortadan kaldırılacağını kaydetti. Avdagiç “Bana göre gençlerimizin mesleki eğitimi keşfetmeleriyle Türkiye’nin kalkınması da yeni bir evreye girecektir” diye konuştu. EHLİNE EMANET İTO’nun yürüttüğü ‘hamilik’ projesinin olumlu etkisine de dikkati çeken Avdagiç şunları söyledi “İTO’nun Meclis ve Meslek Komitesi üyelerinden oluşan hamilerimizi, ilgili oldukları mesleki ve teknik Anadolu liseleriyle eşleştiriyoruz. Gençlerin, mesleği okulda öğrenmeleri için, onları meslek komitelerimize emanetediyoruz. Böylece öğrenciler aracılığıyla, reel sektörle dinamik bir ilişki içinde de oluyoruz. Gençlerimizin mesleki ufukları genişliyor, yeni hedefler ediniyorlar.” MESLEK LİSESİ TERCİHTE ZİRVEYE TIRMANIYOR Liselere Giriş Sınavı (LGS) ilk yerleştirme tercihlerine göre, mesleki eğitim veren Anadolu Teknik Liseleri, 500 tam puan üzerinden 420’nin üzerindeki taban puanlara sahip öğrenciler tarafından tercih edildi. Meslek liseleri (MTAL), Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Meslek Liseleri ardından en yüksek puanlı okullar arasına girdi. Bu sonuçlar ‘altın bilezik’ denilen meslek kazanmanın yeniden öğrencilerin gözdesi olduğunu gösterdi. Fen liselerinin 463-497 taban puanlarla öğrenci aldığı İstanbul’da, Beşiktaş İTÜ MTAL’e 478 puanlı aday yerleşti. Anadolu teknik liseleri, tam puanla öğrenci alan Galatasaray Lisesi ve İstanbul Erkek Lisesi’nin ardından Türkiye’nin en popüler liseleri arasına girdi. Beşiktaş İTÜ MTAL Bilişim 424 Bağcılar MTAL Uçak Bakımı 386 Esenyurt Borusan MTAL E-Elektronik 368 Tuzla Piri Reis MTAL Gemi Yapımı 352 Şişli Maçka MTAL Sanat ve Tasarım 340 Avcılar MTAL Makina 315 * 22 Temmuz 2019 tarihli LGS ilk yerleştirme sonuçlarının yer aldığı verilerden derlenmiştir.

05 Ağustos 2019 Pazartesi

Kadın girişimciler ‘takı’ya yatırıyor

HABER: CEYHUN KUBURLU Bijuteri ve takı, son yılların en hızlı büyüyen sektörleri arasında yer alıyor. Sektöre sürekli yeni markalar girerken, mevcut markalar da kurumsallaşıyor. Sektörün 1.5 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştığı tahmin edilirken, yıllık büyümesinin yüzde 10’un üzerinde olduğu belirtiliyor. NEDEN CAZİP? Daha çok alışveriş merkezleri ve alışveriş caddelerinde görmeye başladığımız aksesuar mağazaları bugün kadın ve genç girişimcilerin hedefinde. Türkiye’de 10’a yakın marka bu alanda hizmet veriyor. Sektör temsilcileri, bu alanda franchise veren markaların sayısının hızla arttığına dikkat çekerek, Ortalama 100 bin liralık yatırım gerektiren bir mağazanın yatırımı yaklaşık 24 ayda geri dönebiliyor. Bu da takı sektörüne yapılan yatırımı cazip hale getiriyor” diyor. YÜZDE 10’LU BÜYÜME Yetkililer, bu alana yatırım yapmak isteyen girişimcilere şu tavsiyelerde bulunuyorlar: “Hazırgiyim markalarının yeni sezon tanıtımlarında takı ve aksesuarları yoğun kullanması, tüketicileri bu alana yönlendirdi. 7’den 70’e her türlü tasarım takıya sahip bu mağazalara ilgi bir anda arttı ve sektörün büyüklüğünün 1.5 milyar lirayı aştığı tahmin ediliyor. Bugün takı ve bijuteri sektörü yılda yüzde 10 büyürken, hazırgiyim markaları da bu alana yatırım yapıyor. Türkiye’de bu alanda markalaşan ve franchise veren 10’a yakın marka bulunuyor ve bu sayı her geçen yıl artıyor.” 100 BİN LİRA Markaların bu alanda yatırımcılarına destek olduğunu anlatan sektör temsilcileri, sektördeki durumu şöyle anlatıyorlar: “Yaklaşık 30-50 metrekarelik bir mağazanın anahtar teslim maliyeti ortalama 100 bin lira. Franchise giriş bedeli talep etmiyoruz. Sadece ürünlerin ücreti alınıyor. Cirodan pay ya da tanıtım için ayrıca ücret talep etmiyoruz. Mağazanın kurulum, dizayn, teşhir personelin yetiştirilmesi gibi hizmetler ekibimiz tarafından ücretsiz yapılıyor. Kiralar cadde ve alışveriş merkezlerinde değişkenlik gösteriyor. Mağazalarda ortalama çalışan sayısı 2. yatırımın geri dönüş süresi ise 12 ile 24 ay olarak hesaplanıyor. Dünyadaki pazarın büyük bir bölümü Uzakdoğu ülkeleri tarafından tedarik ediliyor. Ancak bu oran Türkiye’de diğer ülkelere göre düşük kalıyor. Hareketli bir lokasyonda yer temin etmeleri gerekiyor. Mağaza açıldıktan sonra güncel ürün takibi yapılmalı. Kurumsal bir markanın çatısı altında olmak maliyetleri düşürür.” YATIRIMCIDA HANGİ ÖZELLİKLER ARANIYOR? Markaların yatırımcıda aradığı özellikleri anlatan uzmanlar, şu noktalara dikkat çekiyor: “Geçmişte imitasyon takılar tercih edilmezken bugün gerek fiyatların düşüklüğü, gerekse moda olması nedeniyle imitasyon ürünlere talep artıyor. Takı ve aksesuar üreticileri, tüketici tercihlerine ve moda dünyasının beklentilerine uygun olarak sürekli ürün çeşitliliğini artırarak dikkat çekiyor. Pazar, büyükşehirlerin yanı sıra özellikle Anadolu şehirlerinde ciddi bir büyüme potansiyeline sahip. Bu alana yatırım yapmak isteyen girişimci sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bizim de bu konuda bazı kriterlerimiz var. Her önüne gelene yatırım imkanı vermiyoruz. Bu alanda biraz daha girişimci ruh önem taşıyor. İlk önce yaptığımız işin bilincinde olarak heyecanlı ve enerjik olmamız gerekiyor. Müşteri grubunun çoğunluğunun kadın ve çocuklar olmasından dolayı her zaman pozitif görünüm önemli.”

05 Ağustos 2019 Pazartesi

e-ihracata teşvik e-ithalata tedbir

HABER: ŞEREF KILIÇLI Şirketlere e-ticaret sitelerine üyelik giderlerinde yüzde 80 destek var. Öte yandan, brüt ağırlığı 300 kilogramı ve değeri 15 bin Euro’yu geçmeyen ürünler standart ihracat işlemlerinden muaf. e-ithalata tedbir kapsamında ise bedeli 22 Euro’yu aşmayan ürünlere tanınan vergi muafiyetin kaldırılmasının ardından yurtdışından sipariş edilen ürünlere ‘aylık en fazla 5 ürün’ limiti getirildi. Global e-ticaret pazarı büyüklüğünün 2021’de 12 trilyon doları aşması bekleniyor. Bunun yaklaşık 8 trilyon dolarlık kısmının B2B ticaret hacminden, 4.5 trilyon dolarlık bölümünün ise B2C ticaret hacminden oluşacağı öngörülüyor. Geleneksel ticaret hızla e-ticaret platformuna yönelirken Türkiye de dijital dönüşümünü tamamlayarak yeni döneme adapte olmaya çalışıyor. İhracatın da bu dönüşüm sürecinde yerini almasına özel önem veriliyor. YOL HARİTASI 2018 yılında hazırlanan e-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı, bu noktadaki yol haritasını da gösteriyor. Bu plan ile e-ihracatı, ihracatçılar için daha kolay ve ulaşılabilir kılınması ve Türk mal ve hizmetlerinin uluslararası piyasalarda e-ihracat yoluyla yer almasını sağlamak hedefleniyor. e-ticaret alanında ülkenin kalkınmasına katkı sunacak bir ekosistem oluşturmak ve böylelikle Türkiye’nin dünya geneline hizmet sunan bir e-ticaret merkezi haline gelmesi de yine hedefler arasında yer alıyor. E-TİCARET ÜYELİK DESTEĞİ KOBİ’leri e-ticarete yönlendirmek için çeşitli destekler aktif olarak uygulanmaya başlandı. Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ ile desteklenecek e-ticaret siteleri, uluslararası ticarete yönelik elektronik ticaret siteleri veya elektronik pazar yerleri olarak belirlenmiş durumda. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığı tarafından onay verilen ve projesi olan e-ticaret sitelerindeki üyelik giderlerinin yüzde 80’i Bakanlık tarafından karşılanıyor. Faydalanmak isteyen şirket, yetkili meslek kuruluşlarının oluşturacağı en az 250 şirketten oluşacak gruba dahil oluyor. Grubun toplu üyeliğini işbirliği kuruluşu gerçekleştiriyor. Şirket bir e-ticaret sitesi için 3 yıl süresince, her yıl 2 bin ABD Dolarına kadar destek alabiliyor. Farklı tiplerden istediği kadar e-ticaret projesine dahil olabiliyor. LOJİSTİK YATIRIMLAR E-ticaretin ve e-ihracatın yaygınlaştırılması amacıyla, lojistik yatırımlarını yüksek yardımlar ile desteklenmesine yönelik düzenlemeler de yapılmış durumda. Mevzuatta, lojistik merkezi yatırımları, gümrükleme ve sigortacılık hizmetlerinin sunulduğu antrepo, elleçleme-paketleme ve otomasyon hizmetlerini birlikte içeren asgari toplam kapalı alanı 10 bin metrekare olan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan alınmış L2 belgesine haiz yatırımlar olarak tanımlanıyor. Bu tanıma uyan yatırımlara tüm illerde bölgesel teşvik destekleri sağlanıyor. E-İHRACAT EYLEM PLANI’NDA 7 STRATEJİK HEDEF Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen e-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı’nda stratejik hedefler şöyle sıralanıyor: Lojistik kapasite geliştirilecek. Gümrük işlemleri sınır ötesi e-ticaret ihtiyaçları çerçevesinde geliştirilecek. Sınır ötesi e-ticarette ürün güvenliği ve denetimin etkinleştirilmesi sağlanacak. E-ihracat yapan firmaların uluslararası rekabetçiliği geliştirilecek. Ülkedeki e-ihracatçı firma sayısı artırılacak. Mikro girişimcilerin e-ihracatçı olması sağlanacak. E-ihracatın geliştirilmesine yönelik uluslararası işbirlikleri yapılacak. E-İHRACATA GÜMRÜK KOLAYLIĞI Geleneksel yollarla yapılan ihracatta bir ürünün gönderiminden önce firma tarafından beyanname hazırlanması gerekiyor. E-ihracatta ise gümrük süreçlerini hızlandırmak ve maliyetleri düşürmek için 2013 yılında gümrük mevzuatı yeniden düzenlendi. Buna göre ağırlığı brüt 150 kilogramı ve değeri 7 bin 500 Euro’yu geçmeyen ürünler standart ihracat işlemlerinden muaf tutuldu. Haziran ayında yapılan mevzuat değişikliği ile limitler artırılarak,14 Temmuz 2019 itibariyle, brüt ağırlığı 300 kilogramı ve değeri 15 bin Euro’yu geçmeyen ürünler standart ihracat işlemlerinden muaf tutulmaya başlandı. Bu sınıfa giren eşyalar Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) kullanılarak beyan edilebiliyor. ETGB’nin avantajı beyanın gönderimin ertesi günü yapılabilmesi ve beyanname işlemlerinin gönderen şirketler yerine, akredite olmuş kargo firmaları tarafından gerçekleştirilmesi. EİTHALATA YÖNELİK TEDBİRLER Türkiye bir taraftan KOBİ’leri e-ihracata yönlendirirken, diğer taraftan KOBİ’lerini global devlerin haksız rekabetine karşı koruyacak ve cari açığı dengeleyecek tedbirleri de alıyor. 2019 yılında bu kapsamdaki ilk düzenleme Mayıs ayında yapıldı. Yapılan mevzuat değişikliği ile uluslararası elektronik ticaret şirketlerinden sipariş edilerek kargoyla gönderilen ve bedeli 22 Euro’yu aşmayan ürünlere tanınan vergi muafiyeti kaldırıldı. Avrupa Birliği ülkelerinden getirtilen ürünlere yüzde 18, diğer ülkelerden getirtilen ürünlere yüzde 20 oranında gümrük vergisi uygulanmaya başlandı. 14 Temmuz’da yürürlüğe giren bir başka düzenleme ile yurt dışından posta veya hızlı kargo yoluyla gelen ürünlere limit getirildi. Düzenleme uyarınca kişiler yurt dışından ayda en fazla 5 ürün sipariş edebiliyor. Şirketler de ayda en fazla beş adet numune alabiliyor. GÜVEN DAMGASI Dünya genelinde tüketicilerin e-ticarete yönelik endişelerinin başında güven unsuru geliyor. Alıcı ile satıcının birbirini yüz yüze görmediği bu ticaret türünde, güvenin tesisi büyük önem taşıyor. Türkiye, 2018’in sonunda bu doğrultuda “e-Ticaret Siteleri için Güven Damgası Sisteminin Oluşturulması” başlıklı projeyi devreye aldı.

05 Ağustos 2019 Pazartesi

Dijitale dönüştüler büyümeyi katladılar

HABER: NAZLICAN TAVŞANCI Tim Berners-Lee, bundan 30 yıl önce (1989), World Wide Web’i (dünyayı saran ağ - www) kurarak dünyada dijital iş yapma biçiminin de temelini attı. Geçen sürede yeni iş yapma biçimini kullananlar büyümeyi katlayarak dünya devi haline geldi. Aynı kategoride piyasanın hakimi konumunda olanların bir çoğu piyasadan silinirken, kimileri ise lokal konumda kaldı. İşte bu durum, dünya genelinde ve sektörlerde dijital dönüşüm rüzgarlarının esmesine neden oluyor. İTO’DAN DÖNÜŞÜM PROJESİ Birçok kurum ve şirket gelişmek için dijital dönüşümü planlarına dâhil ediyor. İTO da bu dönüşümü dikkate alarak Paris Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte dijital dönüşüm projesini hayata geçirdi. Peki, müşteri deneyimini esas alan dijital dönüşümün kurumlara ve şirketlere getirisi neler? Son 30 yılda dijital dönüşümü başaranların, dönüşemeyenlere kıyasla neler kazandığını karşılaştırmalı olarak dikkatinize sunuyoruz. AMAZON ÖRNEĞİ Dünya genelinde elektronik ticaret denilince akla gelen ilk isim Amazon… İlk olarak işe kitap ve kültür ürünleri satışıyla başlamıştı. Faaliyete başladığında ABD’depiyasanın hakimi Barnes & Noble idi. Analistler, “Bakalım web üzerinden ticaret yapan Amazon mağazalar zinciri olan Barnes & Noble ile rekabet edebilecek mi?” diye uzun uzun tartışmışlardı. Gelinen noktada Barnes & Noble ABD’de lokal bir perakendeci olarak kalırken, Amazon tartışmasız bir dünya devi oldu. ‘Dünyanın her tarafına satış yapan bir global perakendeci’ unvanını aldı. B&N 1886’da kurulan Barnes & Noble 479.50 milyon dolarlık piyasa değerine sahip. Şirket sadece ABD’de bilinen bir kitap perakendecisi olarak kaldı. Amazon 1994’te kitap satışı yapmak için kurulan Amazon bugün 232 milyar dolarlık değeriyle dünyadaki en büyük e-ticaret sitelerinden biri haline geldi. DİJİTALE DİRENEMEDİ Herkesin fotoğraf makinesi sahibi olmasını sağlayan George Eastman’in şirketi Eastman Kodak, aslında dijital fotoğraf işine ilk adım atan şirketlerden de biriydi. Ancak piyasanın bu kadar çabuk dönebileceğini hesaplayamadı. 1994’te pazara sürdüğü ilk dijital fotoğraf makinesini geliştirmek için gerçekleştirdiği yatırım 5 milyar doları bulmuştu. Fakat ‘dijital yolla elde edilen görüntülerin baskı kalitesi asla klasik yöntemin yerini alamaz’ mantığıyla bu dönüşümden vazgeçti. Piyasaya dijital fotoğrafçılık alanında güçlü alternatifler de girince krizi yönetemedi. Daha sonra farklı dijital alanlarda üretim yaparak durumu toparlamaya çalıştıysa da yıllık 700 milyon dolar borçlandı. Kodak 1888’de kurulan şirket bir zamanların fotoğrafçılık denilince akla gelen marka-sıydı. Dijital-leşmeye ayak uydurmayı başaramadı. Toshiba 1875’de kurulan Toshiba ürünleri, elektronik cihazları ve parçaları konusunda dünyanın sayılı markalarından biri oldu. BOYNUZ KULAĞI GEÇTİ Filmlerin sonunda kükreyen aslan ikonunu hatırlarsınız. Birçok filmin sonunda Metro-Goldwyn-Mayer (MGM) yazısı altında kükreyerek, “Bu filmi ben yaptım” der gibiydi… Evet birçok filmi o yapıyordu ve global film piyasasının hakimlerindendi. Ancak şimdilerde pek kükremesini duyamıyoruz. Ancak Netflix markasını sıklıkla duyuyorve karşılaşıyoruz.Reed Hastings ve Marc Randolph’un 2.5 milyon dolarlık başlangıç yatırımıyla kurulan Netflix, satış yapmaya başladığında sadece 30 çalışanı ve 925 DVD’si vardı. Başta MGM gibi firmaların filmlerini satan, kiralayan bir işletmeydi. Bugün ise kendi orijinal içeriklerini de üreterek bayisi olduğu dünya devlerini çoktan geride bırakmış durumda. Çünkü Netflix, dijital dönüşümü başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. MGM 1924’de kurulan şirket MGM ABD’nin film üretim merkezi Hollywood’dabulunan en önemli film stüdyosuydu. Netflix 1997’de kurulan Netflix, DVD satışı yapan bir şirketken, dizi ve film izleme platformu halini aldı. 2016 itibariyle tüm dünyaya yayıldı.

05 Ağustos 2019 Pazartesi

İngiltere’deki girişimcilik ekosistemine ziyaret

İTO heyeti, ‘Bilişim Kenti İstanbul’ projesi kapsamında Londra’da teknik incelemeler yaptı. Heyete İTO Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık ile İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgiyi Ticarileştirme ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Doğan Salman başkanlık etti. BTM Direktörü İbrahim Elbaşı’nın da aralarından bulunduğu heyet; Open Data Institute, British Standards Institution ve Level39 kurumlarını ziyaret etti. Özellikle Level39 kurumu ziyareti sırasında Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi anlatıldı.

01 Ağustos 2019 Perşembe