tatil-sepeti
Öncelikli yatırımda başvurular başladı

Teknolojiİ Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nda başvuru süresi başladı. Resmi Gazete’nin 7 Ağustos 2019 tarihli sayısında yayımlanan Devlet Yardımları Hakkında Karar ile Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Karar gereği uygulamaya geçildi. Programa ilişkin uygulama esasları ile öncelikli ürün listesi tebliğleri 18 Eylül 2019’da yayımlandı. İlk olarak makina sektörüne ilişkin öncelikli ürün listesi açıklandı. Program kapsamında tanımlanan destekler, öncelikli ürünler listesindeki ürünlerin üretilmesine ilişkin yatırım projelerine münhasıran kullandırılacak. WEB SİTESİ Program kapsamında yatırım yapmak ve desteklerinden yararlanmak isteyenler için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından www.hamle.gov.tr web sitesi kuruldu. Yatırımcı adayları ilgili bilgileri bu siteden alıp, buradan başvuru yapabilecek. Program ve çağrı duyurusu kapsamında belirlenen temel kriterleri sağladığı tespit edilen firmalar kesin başvuru yapmaya davet edilecek. FİZİBİLİTE TALEBİ Kesin başvuru yapmaya davet edilen firmanın, çağrı planlarında öngörülen takvim dahilinde, proje fizibilitesi ve bağımsız değerlendirme raporunu, program portalında yayınlanan diğer bilgi ve belgeleri ile kesin başvurusunu tamamlaması gerekecek. Çağrı kapsamında sadece Türkiye’de yerleşik sermaye şirketleri başvuruda bulunabilecek. Başvurusu yapılan yatırım projeleri için Ar-Ge ihtiyacı bulunması durumunda, Ar-Ge sürecine ilişkin bilgiler de başvuru kapsamında sunulacak. Başvuru tarihleri: Ön başvuru tarihi: 3 Ekim-22 Kasım 2019 Kesin başvuru başlangıç: 12 Kasım 2019 Belge ve formların tesliminde son gün: 13 Aralık 2019 Bağımsız değerlendirme raporunun tesliminde son gün: 7 Ocak 2020 Karar tebliği ve destek sürecinin başlatılması: 23 Mart 2020 Başvuru yeri: www.hamle.gov.trDestek unsurları: Gümrük vergisi muafiyeti KDV istisnası Vergi indirimi Sigorta primi işveren hissesi desteği Yatırım yeri tahsisi Faiz veya kâr payı desteği KDV iadesi Gelir vergisi stopajı desteği Sigorta primi desteği

06 Kasım 2019 Çarşamba

Emlak müşavirleri - üniversite işbirliği için istişareler sürüyor

İTO heyetinde yer alanlar: Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi Başkanı veMeclis Üyesi İbrahim Bozan, Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Resul Nesrullah Dizeci ve Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi Üyesi Ahmet Kalay. İstanbul Ticaret Odası Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi üyelerinden oluşan heyet, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim’i ziyaret etti. Ziyarette özellikle İstanbul Ticaret Üniversitesi bünyesinde emlak ve emlak yönetimi bölümü açılmasına ilişkin sektörün talebi dile getirildi. Toplantıda, sektörde emlak değerlemesi, emlak pazarlaması, emlak yönetimi konularında mesleki bilgilerle donatılmış nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyulduğu ve üniversitede açılacak söz konusu bölümün bu ihtiyacı giderebileceği ifade edildi. STAJ İMKANI Söz konusu ziyarette şu konular üzerinde duruldu: Açılacak bölümde iki yıllık temel iktisat ya da işletme fakültesi eğitiminden sonra kalan iki yıllık eğitim süresinde değerleme, pazarlama ya datesis yöneticiliği gibi uzmanlık imkanı tanınabilir. Emlak ve emlak yönetimi bölümünün müfredatının hazırlanması aşamasında sektör temsilcileri yardımcı olabilir. Bölüm öğrencilerine sektörü yakından tanımaları için staj imkanı sunulabilir. Üniversite bünyesinde halihazırda emlak sektörüne ilişkin yüksek lisans programları mevcut. Emlak ve emlak yönetimi bölümüne ilişkin norm kadro çalışması yapılmalı. Yüksek Öğretim Kurumu tarafından yapılan denetimlerde sorun yaşanmaması adına söz konusu bölümde ders verecek öğretim üyelerinin uzmanlıklarının emlak sektörüne yönelik olması gerekiyor. Üniversitenin Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ile yapılacak anlaşma kapsamında, Sürekli Eğitim Merkezi’nde emlak sektörüne ilişkin eğitim programı organize edilebilir. Akabinde MYK tarafından kabul edilmiş emlak sektörüne ilişkin mesleki yeterlilik sınavı düzenlenebilir.

06 Kasım 2019 Çarşamba

‘Hikayeli Ürünler’ Kazandırıyor

HABER:OSMAN KUVVET Dünyada50 milyar dolarlık hacme ulaşan promosyon ürünleri sektörü, Türkiye’de 3 milyar dolarlık büyüklüğe sahip. Gelişen teknoloji, promosyon ve tanıtım sektörünü dönüştürürken, firmalar artık geri dönüşümlü malzemeden üretilen ve hikayesi olan ürünlere yöneliyor. KATMA DEĞERLİ ÜRÜN Hediyelik eşya ve promosyon ürünleri ile ilgili değişimler, geleceğe yönelik atılması gereken adımlar, İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen ‘Alternatif Bir Reklam Mecrası Olarak Promosyon ve Tanıtım Ürünleri Paneli’nde masaya yatırıldı. İTO Bilgi, İletişim ve Medya Meslek Komitesi tarafından organize edilen panelde, sektörün tüm tarafları, promosyon pazarında kültürümüzden esinlenen, katma değeri yüksek ve inovatif ürünlere yönelmek gerektiğinin altını çizdi. KÜLTÜRÜMÜZDEN ESİNLENMELİ Panelin açılışında konuşan İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, promosyon ve tanıtım ürünlerinin büyük potansiyeli olduğunu ve pek çok sektörü domine ettiğini söyledi. Sektörün inovatif ürünlere odaklanması gerektiğini vurgulayan Kuralay, “Promosyon ve tanıtım ürünlerinde kültürümüzden de esinlenilerek yeni tasarımlar yapılmalı. Yenilikçi bir yaklaşımla üretim gerçekleştirilmeli. Sektör olarak tanımlamalar, tarifler ve veriler konusunda sıkıntılarımız var. Bilgiye dayalı çalışma, verilerin kaydedilmesi ve yorumlanması, sektörümüzü daha ileriye taşımak adına çok önemli” diye konuştu. PROMOSYONUN İHTİYACI VAR Prof. Dr. İbrahim Kırcova’nın hazırladığı ‘Türkiye Endüstriyel Reklam Ürünleri Sektörü’ adlı kitabın sektör için önemine değinen Kuralay, “Benzer bir çalışmanın, promosyon ve tanıtım sektörü için de yapılması faydalı olacak” dedi. Panelin oturum başkanlığını ise İTO Bilgi, İletişim ve Medya Meslek Komite Üyesi Ömer Karatemiz yaptı. AVRUPA PAZARINA ODAKLANALIM Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Delegesi Kemal Kaşo, panelde yaptığı konuşmada, promosyon ürünlerinde hammaddenin büyük oranda ithal edildiğini, dolayısıyla katma değeri yüksek ürünler hazırlanması gerektiğini vurguladı. Kaşo, “Yeni nesil ürünler ile piyasayı canlandırmamız gerekiyor. Promosyon ürünleri için Avrupa en önemli pazarlardan biri. Bu pazara daha çok eğilmeliyiz” dedi. GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLEN MALZEME KULLANILMALI İstanbul Sanayi Odası (İSO) Basım, Yayın Meslek Komitesi Başkanı Zekeriya Acar, promosyon ürünleri sektörünün dünyada 50 milyar dolarlık hacme ulaştığını belirterek, şöyle konuştu: “Türkiye’nin bu pastadaki payı sadece 3 milyar dolar. Promosyonun tanımı değişiyor; promosyon bir tanıtım materyali olarak değerlendiriliyor. Teknoloji, promosyon ve tanıtım sektörünü de dönüştürüyor. Firmalar artık hikayesi olan ve geri dönüşümlü malzemeden üretilen promosyon ürünlerini tercih ediyor.” PROMOSYONUN TEMEL TAŞLARI Prof. Dr. İbrahim Kırcova, promosyonun olmazsa olmazlarını şöyle sıraladı: Fiyat değişkeni çok göz önünde olmamalı. Tasarım ve materyal seçimi önemli. Dağıtım sistemi doğru kurulmalı. Promosyon iletişim malzemesi olarak görülüyor. Promosyonun kendisi de bir rekabet unsuru. PSI 2020 İÇİN YERİNİZİ AYIRTIN Panel kapsamında, Avrupa’nın en etkin promosyon ürünleri fuarı olan PSI 2020 Fuarı’nın tanıtımı da yapıldı. Almanya’nın Düsseldorf kentinde 7-9 Ocak 2020’de düzenlenecek fuarın Türkiye milli katılımını İTO yürütüyor. 58 yıldır 80’den fazla ülkeden profesyonelleri ağırlayan fuarda, Türk firmaları da İTO çatısı altında stand açacak.

06 Kasım 2019 Çarşamba

Artık daha güçlü olan değil ‘daha akıllılar’ ayakta kalacak

Smart Future World Expo, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Etkinliğin açılışına video konferans ile bağlanan Enerjive Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir garajın içerisinde icat edilen, milyonların kullandığı sosyal medya platformlarının, dünyanın bir ucundaki bilginin yayılma hızının ve yerel ile genel seçimlerin online platformlarda yapılmasının, günümüzdeki inovasyon anlayışının bir yansıması olduğunu söyledi. DİNAMİK VE DEĞİŞKEN “Artık daha güçlünün ya da daha çok üretenin değil, daha smart olanın ayakta kalacağı bir dünya düzenine doğru ilerliyoruz” diyen Dönmez, şu değerlendirmelerde bulundu: “Çok dinamik ve değişken bir dünyada yaşıyoruz. Bilgiye erişimin kolaylaştığı, enformasyonun hızla yayıldığı günümüzde inovasyon, öğrenim ve gelişim fırsatlarını da kolay,ucuz ve hızlı kıldı. Sanayinin, üretimin ve Ar-Ge’nin omurgasını oluşturan KOBİ’ler ise inovasyonun yani bir başka deyişle ‘akıllı ve teknolojik geleceğin’ tam merkezine yerleşti. Yenilikçi düşünmenin, nitelikli insan gücünün ve üretimin ilk basamağı KOBİ’ler, dünyada olduğu gibi ülkemiz ekonomisine de destek vermeye devam etti.” Dönmez, “Enerji teknolojilerinde yerli üretim şartı arayarak, üretimi desteklemek, KOBİ’lerimize yeni Ar-Ge ve üretim alanları açmak, üniversite-sanayi iş birliğini teşvik etmek istiyoruz” dedi. DEĞİŞİME AYAK UYDURUN Etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç ise Smart Future World Expo’nun akıllı teknolojilere ilişkin teorik yaklaşım verdiğini, diğeryandan, bu düşüncelerin teknolojiye bürünmüş sonuçlarının sergilendiğini söyledi. Türkiye’nin çok önemli bir zihinsel eşikten geçtiğini belirten Avdagiç, şunları kaydetti: “Tarihin sıçrama anları, böylesi vasatlarda olur. Biz de dijital devrimi, KOBİ’lere kadar indirmeyi başardığımız zaman sıçrama anını, bu tür organizasyonlarla daha kolay başaracağız.Dünya, büyük ve hızlı bir değişimin içinde. Değişim kendini o denli hızlı gösteriyor ki, buna ayak uyduramayanlar, hemen yarış dışı kalıyor. Gidişatı belirleyen olmaktan çıkıp, maruz kalanlar haline geliyor.Dijital dönüşüm bambaşka bir değişimi anlatıyor. Nesnelerin interneti, büyük veri, sosyal medya, sanallaştırma, bulut bilişim, 3D yazıcılar gibi teknolojiler,şirketlerin iş yapış biçimlerini çok daha devrimsel olarak değiştiriyor. Dijitalleşmeyi, üretim, dağıtım, pazarlama gibi iş süreçlerimize yayamazsak, hiçbir şey başaramayız. Bunun için de dijitalleşmeyi, ülkemizde de ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerlebütünleştir-mek zorundayız.” KÂRLILIK ARTACAK Avdagiç, bunun başarılamaması halinde,KOBİ’lerin ekonomiye katkısının giderek düşmesi, bunun daTürkiye ekonomisinin küçülmesi anlamına geleceğini aktardı.Çağın şartlarına en hızlı uyum sağlayıp dönüşmesi gerekenlerin KOBİ’ler olduğunu belirten Avdagiç, dijitalleşme ile KOBİ’lerinverimliliğinin ve kârlılığının artacağını söyledi. DÖNÜŞÜM KOBİ’DEN BAŞLAYIP YAYGINLAŞIRSA KALICI OLUR İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Teknolojiye sahip çıkan, onu geliştiren üretimin efendisi olur. Dünyanın gidişatında söz sahibi olur. İkincisi, dünün geri kalmış Avrupa ülkeleri, dönüşümü önce en ücra köylerindeki üretim yerlerinde, feodal öbeklenmelerinde, zanaatkarlarında, yani bugünün tabiriyle KOBİ’lerinde sağlamışlar. Dönüşüm KOBİ’lerden başlayıp yaygınlaşırsa kalıcı olur. Çünkü KOBİ’ler büyük şirketleri, büyük şirketler daha büyükleri, onlar da tüm dünyayı etkileyecek bir süreci başlatırlar” dedi. DİJİTAL DÖNÜŞÜM 10 YILDA 100 TRİLYON DOLAR DEĞER OLUŞTURACAK İTO Başkanı Avdagiç,Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan araştırmaya göre,dijital dönüşümün sosyal ve ekonomik açıdan 2018-2028 yıllarını kapsayan 10 yıl içinde 100 trilyon dolar değer oluşturmasının beklendiğini bildirdi.Ekonomiye net faydasının ise 30 trilyon dolar olacağını anımsatan Avdagiç, “Türkiye, bunun dışında kalamaz. Buradan payını almalı.Dijitalleşen ve küreselleşen ekonomide, dijital bir dönüşümü başaramazlarsa, sektörler rekabetçiliğini ve üstünlüğünü sürdüremezler. İkinci olarak dadijitalleşmeyi en küçük üretim birimine kadar yaygınlaştırmak gerekiyor.Bilişim ve dijital ekonomi büyük bir güç” diye konuştu.

06 Kasım 2019 Çarşamba

Hem şifa hem geçim kaynağı

Haber: Şilan YILMAZ Kış mevsiminin yaklaşmasıyla evlerimizden eksik etmediğimiz kuşburnu, hem lezzet hem şifa hem de önemli bir geçim kaynağı. İster çay, ister pekmez, reçel veya marmelat olarak tükettiğimiz kuşburnu, tarımla uğraşan birçok ailenin geçim kaynağı haline geldi. Üstelik ihraç da ediliyor. ÜRETİM BÖLGELERİ Kuşburnu; Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki dağlık alanlarında sıkça görülen bir bitki. İç Anadolu Bölgesi’nin kuzey kesimlerinde de farklı türleriyetişiyor. Karadeniz Bölgesi’nin, Tokat, Amasya, Gümüşhane, Sinop, Ordu ve Samsun illeri ve çevresinde tarımla uğraşan aileler organize olarak üretim yapıyor. Hatta bu aileler devlet tarafından verilen Genç Çiftçilere Destek kapsamında hibeden de yararlanabiliyor. Kuşburnu üretimini teşvik için ücretsiz fidan dağıtımı da yapılıyor. İHRAÇ EDİYORUZ Kuşburnu; Almanya, İsviçre, Polonya, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Rusya ve Arap ülkelerine ihraç ediliyor. İhraç edilen kuşburnu, gıda ve ilaç sanayinde de hammadde olarak kullanılıyor. Yıllık yaklaşık bin 500 ton ile Türkiye‘nin en fazla kuşburnu üretimi yapan ili Gümüşhane. Kuşburnunun Ordu’daki rekoltesi de yılda 100 tona kadar ulaşıyor. C VİTAMİNİ DEPOSU Kuşburnu en yüksek oranda C vitamini içeren meyve olarak kabul ediliyor. Bulaşıcı hastalıklara ve soğuk algınlığına karşı bedenin savunma sistemlerini güçlendiriyor. Kuşburnu bedendeki güçsüzlük ve bitkinlik durumlarına karşı en iyi doğal ilaç olarak da tanınıyor. 100 türün 24’ü Türkiye’de Dünyada kuşburnunun 100’ü aşkın türünün bulunduğu belirtiliyor. Türkiye’de ise bu türlerden 24’ü yetişiyor. Kuşburnu, taze (sofralık) tüketime uygun bir meyve türü olmadığından gıda sanayinde çeşitli ürünlere işlenerek tüketiliyor. Türkiye’nin farklı yörelerinde kurulu 20 civarında kuşburnu işleme tesisi bulunuyor. Tokat ilinde ise kuşburnu işleyen 4 büyük fabrika ve birçok küçük ölçekli imalathane var.

06 Kasım 2019 Çarşamba