tatil-sepeti
Her şey daha fazla ihracat yapmak için

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası, iş dünyasının sektör temsilcilerini Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ile bir araya getirdi. Dış ticarette yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konulu toplantıda, İTO’nun meclis ve komite üyeleri sorunlarını direkt olarak iletme imkanı buldu. İTO’nun merkez binasındaki programda onlarca iş insanı, gümrükten sınır kapılarına, belgelerden mevzuata kadar gündemlerindeki sıcak konularla ilgili soru ve taleplerini Bakan Yardımcısı Turagay’a aktardı. DUYARLILIK ARTACAK Toplantının açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye’nin ihracatının da ithalatının da kilit noktası olan Ticaret Bakanlığı’nda özel sektörün içinden gelen bir bakan yardımcımız bulunuyor. Bu bizim için büyük bir avantaj” dedi. Avdagiç, “İnanıyorum ki Ticaret Bakanlığı’nın iş dünyasına ve sorunlarına yönelik duyarlılığı artarak devam edecektir” diye konuştu. İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay’ın da katıldığı programda Ticaret Bakan Yardımcısı Turagay, iş insanlarının sorularını cevapladı. “Sektör temsilcilerinin yaşadığı sorunları kendi sorunlarımız olarak addediyoruz” diyen Turagay, “Bizim doğru beyanı ön plana almamız lazım. Böylece işlemleri daha esnek ve hızlı hale getirebiliriz” dedi. Avrupa Birliği’ne ihracattaki engellerin, STA’dan kaynaklandığını belirten Turagay, “Küresel büyüme aşağı yönlü güncelleniyor. Fakat Türkiye böyle bir ortamda ihracatını artırıyor” diye konuştu. FATURA SORUNLARI Deri konfeksiyon sektörünün, özel fatura sorunu hakkında bilgi veren Turagay, “Atatürk Havalimanı’ndan özel fatura çıkışında yaşanan sıkıntı çözülmek üzere. Gerekli araç ihtiyaçları ve tebliğ çıkartıldı. Ruhsat işlemleri aşamasındayız” dedi. Turagay, gerek gümrük kapılarındaki kuyruklar gerekse TSE’ye tabi ürünlerde belge çıkarma süresinin uzadığına dair şikayetler üzerine konu üzerinde çalışacaklarını, personel takviyesi de gerektiğini ifade etti. DOĞAL KAYNAĞIMIZ Bakan Yardımcısı Turagay, mermercilik ve madencilik sektörünün, ruhsatların iki senede ancak çıktığına dair şikayetleri üzerine şu açıklamayı yaptı: “Mermer dahil madenler bizim öz kaynağımız. Onu en düşük maliyetle üretime ve ihracata çevirmemiz lazım. Bu konunun takipçisi olacağız.” Programda Bakan Yardımcısı Turagay, kozmetik sektörünün taksit isteğini, yazılım ihracatçılarının Eximbank destekleri için tanımlama talebini de not etti. SEKTÖRLERE YETKİ VERİLEBİLİR Gümrük kapılarında son dönemlerde çıkışlardaki sürelerin iyice uzadığına dair şikayetlere dikkat çeken Avdagiç, “İhracat ve ithalatın kaliteli ve hızlı çalışması için iş dünyasının beklentileri var. Maliyet oluşturan ve vakit alan süreçlerin iyileştirilmesi için sizlere destek olmaya hazırız. Bazı alanlarda özel sektörden destek alınabilir. Mesela plastik alanında ihtisas hizmeti vermesi için, sektördekilere yetki verilebilir diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

26 Kasım 2019 Salı

7. Helal Fuarı başlıyor

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)faaliyetleri kapsamındaki 7. İİT Helal Expo ve 5. Dünya Helal Zirvesi,28 Kasım-1 Aralık’ta, ‘Tüm Nesiller İçin Helal: Ailenin ve Gençliğin Önemi’ temasıyla İstanbul Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Etkinlik; Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İslam Ülkeleri Standartları ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC), İslam Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT) iş birliğinde ve Discover Events organizasyonunda düzenlenecek. Yiyecek-içecek, gıda işleme-paketleme, ‘hotel, restaurant, cafe’ (HORECA), kozmetik-kişisel bakım, sağlık ürünleri, İslami finans, medya, kamu kurumları, helal belgelendirme, sivil toplum kuruluşları ve eğitim alanında,4 gün boyunca 50 ülkeden 400’e yakın profesyonel katılımcıyı, 40 bine yakın ziyaretçiyi ve 9 bine yakın yabancı delegeyi ağırlamaya hazırlanıyor. İstanbul Yenikapıda 14 bin metrekarelik sergi alanı içerisinde misafirlerine, 25 ülkeden 300’ü aşkın satın alma heyeti ile yüzlerce B2B toplantısına da zemin hazırlayacak olan etkinlik, dünyada 4 trilyon doları aşan helal sektörünpazar payını artırmayı hedefliyor.

26 Kasım 2019 Salı

İTO Başkanı Avdagiç: ‘Ekonomi dostu’ iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz

- "İş dünyası olarak, 'iş veren dostu' demiyorum dikkatinizi çekerim, 'ekonomi dostu' iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut kanundan dolayı, iş veren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor" - "Hükümetin ortaya koyduğu, bu yıl için yüzde 0,5, 2020 ve 2021 içinse yüzde 5'lik büyüme tahminlerini yakalayacağımıza ilişkin şüphemiz yok. Çünkü hedefler mümkün, tutarlı ve gerçekleştirilebilir" -"EYT kazanılmış hak olarak görünüyor ama asla böyle bir şey yok. Erken yaşta emeklilik, Türk sosyal güvenlik sisteminin intiharı olur" İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "İş dünyası olarak, 'iş veren dostu' demiyorum dikkatinizi çekerim, 'ekonomi dostu' iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut kanundan dolayı, Türkiye'de iş veren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor. Çünkü, işveren işçisiyle iş ilişkisinin bitmesinin ardından en az 5 yıl, bazı konularda ise 10 yıl boyunca bazı riskleri taşımaya devam ediyor." dedi. İTO Başkanı Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018 Ağustos'unda Türkiye'nin yaşadığı 'ekonomik' saldırıdan bu yana 15 ay geçtiğini hatırlatarak, ekonominin yeniden dengelendiğini söyledi. 2019'un dengelenme yılı olduğunu belirten Avdagiç, Merkez Bankası'nın politika faizlerini düşürmesi, enflasyon oranının tek haneye inmesi, dış ticaret açığının kontrol altına alınması ve döviz fiyatlarının stabil hale gelmesiyle tüm hedeflere bu yıl başarıyla ulaşıldığını vurguladı. Türk ekonomisinin pozitif seyrinin, uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafında da teyit edildiğini belirten Avdagiç, "Aralarında IMF, Dünya Bankası ve derecelendirme kuruluşlarının da olduğu 6 uluslararası kurum ve kuruluş, Türkiye ile ilgili 2019 ön görülerini ve 2020-2021 beklentilerini yukarı yönlü revize etti." ifadelerini kullandı. Avdagiç, nisanda Türkiye için 2019'da yüzde 2,5 küçülme tahmini yapan IMF'nin, ekim ayında bu tahminini yüzde 0,2 olarak revize ettiğini anımsatarak, 2020 büyümesi için de nisandaki yüzde 2,5'lik tahminini yüzde 3'e çıkardığını aktardı. Yine OECD’nin son iki ayda Türkiye’nin büyüme tahmini iki defa revize ettiğini hatırlatan Avdagiç, kurumun Türkiye için daha önceden eksi yüzde 2,9 olarak duyurduğu 2019 yılı büyüme tahminini önce eksi yüzde 0.3'e, geçen Perşembe günü ise artı yüzde 0,3’e yükselttiğini, 2020 büyüme tahmini ise yüzde 1,6’dan yüzde 3’e taşıdığını dile getirdi. Bu kapsamda YEP'teki hedeflerin objektifliği ve rasyonelliğinin de uluslararası kuruluşlarca tescillendiğini dile getiren Avdagiç, "Türk iş dünyası olarak hükümetin ortaya koyduğu, bu yıl için yüzde 0,5, 2020 ve 2021 içinse yüzde 5'lik büyüme tahminlerini yakalayacağımıza ilişkin şüphemiz yok. Çünkü hedefler mümkün, tutarlı ve gerçekleştirilebilir. Bu anlamda uluslararası kurum ve kuruluşlardan ilerleyen süreçte yeni revizyonlar geleceği kanaatindeyiz." değerlendirmesinde bulundu. "2020 İŞ DÜNYASI İÇİN ÇOK DAHA İYİ GEÇECEK" Şekib Avdagiç, "Konut satışları şu kadar düştü." ifadesiyle oluşturulmaya çalışılan olumsuz havanın gerçeği yansıtmadığı belirterek, şunları kaydetti: "Son 20 aylık konut satış grafiğine göre, 2019 Ekim'de bu süreçteki en iyi 2. ay satış rakamları gerçekleşti. Faizlerin yükseliş trendinde olduğu dönemde ipotekli konut satışları neredeyse sıfırlanmıştı ancak faizlerin yeniden düştüğü ve enflasyonun dengelendiği bu süreçte tablonun değiştiğini görüyoruz. Geçen ay, Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 525 artış gösterdi. Talep yeniden canlanıyor ve bu da fiyatlara yukarı yönlü yansımaya başladı." Şekib Avdagiç, devletin ÖTV indirimini kaldırmış olmasına rağmen, özellikle yurt içinde üretilen otomobillerde kredilerin makul seviyeye gelmesinin ardından otomobil satışlarında da bir artış yaşandığını belirterek, "Bu bize hükümetin adımlarının ne kadar tutarlı olduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı. Tüketicilerin bir süredir taleplerini ertelediğine işaret eden Avdagiç, iç piyasada bu taleplerin yakın zamanda satışa dönüşmesiyle 2020'nin iş dünyası için çok daha iyi geçeceğini söyledi. "'EKONOMİ DOSTU' İŞ KANUNUNA İHTİYAÇ DUYUYORUZ" İstihdam artışı için tek başına finansal desteklerin yeterli olmayacağını kaydeden Avdagiç, şöyle konuştu: "Gelecek dönemde istihdamın artacağını ön görüyoruz. Hükümetimizin bu noktada istihdama dönük finansal desteklerini çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak daha önemlisi, biz iş dünyası olarak, 'iş veren dostu' demiyorum dikkatinizi çekerim, 'ekonomi dostu' iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut kanundan dolayı, Türkiye'de iş veren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor. Çünkü, işveren işçisiyle iş ilişkisinin bitmesinin ardından en az 5 yıl, bazı konularda ise 10 yıl boyunca bazı riskleri taşımaya devam ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir iş kanunu yok, böyle bir borçlar kanunu yok. Türkiye'de istihdam ile ilgili süreçlerin yürütülebilir bir noktaya gelmesi gerekiyor. Bizim rakiplerimizden Polonya'da, Romanya'da, Bulgaristan'da, Çekya'da böyle bir iş kanunu yok. 2020'de bu konuda bir gelişme yaşanacağını ümit ediyoruz." Esnek çalışmayla ilgili düzenlemeler yapılması gerektiğine işaret eden Avdagiç, "Değişen iş süreçleriyle bağlı olarak evden, uzaktan çalışma devreye girdi. Biz bunu kullanamıyoruz çünkü İş Kanunu'nda bunlar tam olarak aydınlatılmış değil. İş Kanunu bu anlamda teknolojik gelişmeleri göze alarak revize edilmeli." değerlendirmesinde bulundu. Emeklilikte Yaşa Takılanlar'a (EYT) ilişkin hükümetin politikasını doğru bulduğunu vurgulayan Avdagiç, sözlerini şöyle tamamladı: "EYT kazanılmış hak olarak görünüyor ama asla böyle bir şey yok. Erken yaşta emeklilik, Türk sosyal güvenlik sisteminin intiharı olur. Gününü dolduran sanki hemen emekli olması gerekiyor gibi bir algı var. Bunun doğru olmadığı açık. Türkiye'de emekli olmanın şartları var. Bu şartlar da bu gün ortaya çıkmadı, 10-15 yıl önce bu düzenlemeler yapıldı. Herkesin de bu düzenlemelere tabii olması gerek. Türkiye’deki emeklilik şartlarını eleştirenler diğer ülkelere dönüp baksınlar. Bugün Türkiye kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ile OECD’de en erken emeklilik yaşının uygulandığı ülke. Sistemin sürdürülebilirliği, iş hayatının verimliliği adına dünyada standartlar daha katı. Biz ülke olarak çok daha makul nitelendirilebilecek seviyelerdeyiz. Ama bu seviyelerin gelecekte de korunabilmesi için bugün herkesin ortaya konulan düzenlemelere saygı göstermesi şart.”

25 Kasım 2019 Pazartesi

Amman ile İstanbul, STA için çalışıyor

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’in geçtiğimiz temmuz ayında Amman Ticaret Odası’nı ziyaret etmesinin ardından Amman Ticaret Odası da iade-i ziyaret gerçekleştirdi. Amman Ticaret Odası Başkanı Halil el-Hac Tevfik’in başkanlığını yaptığı heyetin gündeminde, iki ülke arasında geçen yıl kasım ayında iptal edilen Serbest Ticaret Anlaşması (STA) vardı. ABD FIRSATI İki ülkenin kardeş olduğunu dile getiren Avdagiç, “Sizi burada misafir etmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Avdagiç, iki ülke arasındaki STA’nın yeniden hayata geçirilmesi için ticaret odaları nezdinde girişimde bulunulabileceğini belirterek, “Bu anlaşma, Türk firmaları için önemli fırsatlar sunuyordu. STA’nın yeniden gündeme gelmesiyle bizler Türk firmalara ‘yarı bitmiş bir ürünü Amman’da bitirirseniz oradan Amman’ın STA’sı olan ABD’ye ürünlerinizi hiçbir limit olmadan satabilirsiniz’ diyebiliriz” diye konuştu. STA OLMASA BİLE Amman Ticaret Odası Başkanı Tevfik ise STA’nın iptalinin ardından Türk ürünlerinin pahalılaştığını belirterek, “Bu anlaşmayı tekrar gündeme almalıyız” dedi. İstanbul’u ve İstanbul Ticaret Odası’nı her anlamda örnek aldıklarını ifade eden Tevfik, “STA’yı elbette gündeme almalıyız. Ancak STA gündeme gelene kadar da farklı alanlarda işbirliği yapabiliriz. Türk firmalarının Amman’da yatırım yapacağı alanlar var. Ayrıca iki ülke arasında ortak bir web sitesi kurarak buradan işbirliği fırsatlarını duyurabiliriz” diye konuştu.

21 Kasım 2019 Perşembe

İstanbul-Paris işbirliği dijitalleşme ile derinleşiyor

İstanbul Ticaret Odası ile Paris Ticaret ve Sanayi Odası’nın, KOBİ’lerin dijitalleşme sürecini desteklemek için başlattığı ‘KOBİ’lerin Dijitalleşmesi İçin Eşleşme Projesi’nin ikinci toplantısı, İstanbul’da yapıldı. Proje ortaklarının da katıldığı toplantı, 23-24 Ekim 2019 tarihlerinde İTO’da gerçekleştirildi. Geçtiğimiz haziran ayında Paris Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde yapılan projenin ilk toplantısında, İTO proje ekibine, Fransız uzmanlar tarafından ‘Les Digiteurs’ programı çerçevesinde gerçekleştirilen farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalar, eğitim ve danışmanlık faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi verildi. Projenin ilk aylarında ise İstanbul’da KOBİ’ler nezdinde dijitalleşme seviyesini ve beklentileri ölçmek adına anketler gerçekleştirildi. Bu anketlerin sonuçları çerçevesinde İTO proje ekibi tarafından bir ‘Durum Analizi’ belgesi hazırlanarak, ağustos ayı başında Parisli ortaklarla paylaşıldı. Parisli ortaklar tarafından da Paris’te uygulamaya konulan programın bir benzerinin İstanbul’a transfer edilmesine yönelik bir metodoloji hazırlandı. REKABET AVANTAJI İstanbul’da düzenlenen proje toplantısında, özellikle bu Durum Analizi ve Metodoloji Belgeleri üzerinde fikir alışverişinde bulunuldu. KOBİ’lerin dijitalleşmeyi temel bir ihtiyaç olarak gördüğü ve kendi sektörlerinde rekabet avantajı getireceğini savunduğu, bununla birlikte nasıl dijitalleşecekleri konusunda bilgiye ve finansmana ihtiyaç duydukları hatırlatıldı. İstanbul’da faaliyet gösteren işletmelerin dijitalleşme konusunda farkındalığını artırmak ve kapasitelerini geliştirmelerine destek olmak için hangi yolların daha efektif olabileceği konusu masaya yatırıldı. ÜYELERİN İHTİYAÇLARI Paris’te uygulamaya konulan yapı, ‘Les Digiteurs’ isimli dijital dönüşümü kolaylaştırıcı web platformunun yanı sıra birebir danışmanlık, farkındalık sağlamaya yönelik etkinlik geliştirme/yönetimi, dijital dönüşüm alanında hizmet ve ürün sağlayıcıları ile son kullanıcıları arasındaki arz-talep ilişkilerini derinleştiren ve sürekli hale getiren çeşitli müdahaleleri bünyesinde barındırıyor. İTO’da düzenlenen proje toplantısında tüm bu yapının metodoloji transferi gerçekleştirilmiş oldu. İstanbul’da hizmete sunulacak yapı, içeriği ve sistematiği sürekli güncellenen, üyelerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini temel alarak geliştirilecek, şehre özel bir yapı olacak. 15 AY SÜRECEK KOBİ’lerin Dijitalleşmesi İçin Eşleşme Projesi (Twinning for Digitalization / T4D), Avrupa Birliği’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı çerçevesinde tanımlanan TOBB ve Eurochambres koordinasyonunda sürdürülen ‘Türkiye-AB İş Diyaloğu Programı’ kapsamında alınan hibe ile Paris Ticaret ve Sanayi Odası ile işbirliği içerisinde gerçekleştiriliyor. 1 Nisan 2019 tarihinde start verilen ve 15 ay sürecek olan projeyle İstanbul Ticaret Odası bünyesinde hayata geçirilecek özgün bir yapıyla üye işletmelerin dijital dönüşümlerinin hızlandırılması hedefleniyor. YÖNETİCİLER FİKİR SAHİBİ DEĞİL İstanbul’da yapılan anket sonuçlarına göre, hem şirketler hem de sektörler bünyesinde dijitalleşmenin belli bir seviyeye ulaşamaması iki sebebe bağlanıyor: Finansal yetersizlikler ve bilgi eksikliği. Sektör temsilcilerine yöneltilen “Sektörünüzde dijitalleşmenin belirli bir seviyenin altında olduğunu düşünüyorsanız bunun sebebi nedir?” sorusuna, “Yöneticiler nasıl yapılacağı konusunda fikir sahibi değil” cevabını verenlerin oranı yüzde 46.

20 Kasım 2019 Çarşamba