İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisinin Temmuz-Ağustos-Eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte yüzde 0.9 büyümesine ilişkin, “Gelen pozitif büyüme verisi de teyit ediyor ki Türkiye’nin büyüme maratonu yeniden başlamaktadır” dedi. 2019’da Türkiye için asıl hedefin ekonomik dengelenme olduğunu hatırlatan Avdagiç, “Dengelenme ve onun en önemli başlıkları olan faizlerin düşürülmesi, enflasyonun tek haneye yaklaşması, dış ticaret açığının kontrol altına alınması, döviz fiyatlarının istikrarlı hale getirilmesi, ülkemizin yurtdışındaki risk algısının makul düzeylere inmesi gibi kritik hedeflere ulaşılmış durumda” dedi. YÖN YUKARI DOĞRU Üçüncü çeyrek büyüme rakamının pozitif gelmesinin, ekonomide dengelenme sürecinin tamamlanarak yeniden yükselişe geçişin ilk habercisi olduğunu kaydeden Avdagiç, “Üçüncü çeyrekte büyümenin taşıyıcılarına baktığımızda, özel tüketim harcamaları üç çeyrektir küçülüyordu, pozitife geçti. 2019’un ilk yarısında zemini temizledik. İkinci yarıda maçı çevirdik.Artık yönümüz kesinlikle yukarı doğrudur. Özellikle dördüncü çeyrekte toparlanmanın daha belirgin olduğunu görüyoruz. 2020 yeniden büyüme yılı olarak önümüzde duruyor. Türkiye ekonomisinde makul, sürdürülebilir ve kaliteli, kapsayıcı bir büyüme dönemini başaracağız” dedi. KAPILARI KAPATTIK Şekib Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, büyük zorluklarla, özveriyle inşa edilen üretim merkezlerini ve ticaret kanallarını sarsıntıya uğratacak, kaynak israfına yol açacak, borçluluğu artıracak, istihdam kayıplarına yol açacak ve aynı yapıyı tekrar kurmak için ilave fatura ödenmesine neden olacak uygulamalara kapılarını kapatmıştır. Gelecek umutlarını ve girişim ruhunu törpüleyerek beklentileri olumsuza çevirecek, üretim ve yatırım şevkini kıracak hiç bir gelişmeye müsaade etmeyecektir. REFORM KARARLILIĞINA TEŞEKKÜR Yeni büyüme hikayesinin farklı dinamiklerden beslenmesinin önemini hatırlatan İTO Başkanı Avdagiç, 2020 için hedeflenen yüzde 5’lik büyüme hedefine ülkenin üretim kabiliyetlerini ve ticaret imkanlarını yükseltip, çeşitlendirerek ulaşılacağına emin olduklarını kaydetti. Avdagiç, değerlendirmesinde Türkiye’nin cari açık getiren büyümenin peşinde olmadığını belirterek, bu kısır döngüyü kalıcı olarak kıracak reform ve düzenlemeleri kararlılıkla hayata geçiren hükümete de iş dünyası adına teşekkür etti.

02 Aralık 2019 Pazartesi

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Marmara Bölge Toplantısı; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş,OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü ile Tekirdağ ValisiAziz Yıldırım'ın katılımıylaÇorlu Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirildi. Bölgelerde düzenlenen istişare toplantılarının sanayiciler arasındaki iş birliğini geliştirmekiçin faydalı olduğunu vurgulayan Varank, "Kardeş OSB Projesi hayata geçiyor. Bugün 10 OSB'miz kardeşlik protokolüne imza atarak ortak projeler geliştirmeye ve tecrübelerini paylaşmaya evet diyecek. Ülkemizde ilk defa başlatılan bu girişimin, geniş bir uygulama alanı bulacağına ve verimli iş birliklerine kapı aralayacağına yürekten inanıyorum" dedi. MAKİNE SEKTÖRÜ ÇAĞRISINDA SON TARİH 6 ARALIK Varank, katma değerli ürünlerin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretilmesini amaçlayan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'na değinerek, ilk aşamada makine sektöründe çağrıya çıkılan programa ‘Tek Pencere’ uygulamasından başvuru yapılabileceğini vurguladı. Ar-Ge, KOBİ destekleri ve yatırım teşvikleri için ayrı ayrı başvuru yapılmasına gerek olmadığını ifade eden Varank, şöyle konuştu: "Program kapsamındaki yatırımlarınız 10 milyon liranın altında bir bütçeye ihtiyaç duyuyorsa, KOSGEB Teknoyatırım Programı'na başvurabilirsiniz. Bütçeniz 10 milyon liranın üzerindeyse stratejik teşviklerden, 50 milyon liranın üzerindeyse de proje bazlı teşviklerden faydalanabiliyorsunuz. Destek kararı verdiğimiz projelerin tüm yatırım süreçlerini Bakanlığımızdaki Program Ofisimiz takip edecek. Makine sektörü çağrımız 6 Aralık'a kadar açık. Sonraki aşamada diğer öncelikli sektörler ve ürün grupları için de çağrılarımıza bir an önce çıkacağız. Gelin sizler de bu programın bir parçası olun, başvurunuzu yapın." KOBİ'LER İÇİN DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ Marmara Bölgesi'nde faaliyet gösteren OSB'leri Türkiye ekonomisinin ‘bel kemiği’ olarak tanımlayan Varank, bölge OSB'lerininTürkiye nüfusunun yüzde 32'sine ev sahipliği yaptığını, milli gelirin yüzde 45'ini ürettiğini ve toplam ihracatın yüzde 65'ini tek başına gerçekleştirdiğini aktardı. Varank, "Bugüne kadar Marmara Bölgesi'nde 335 milyar liralık sabit yatırımı teşvik edip, 400 binin üzerinde vatandaşımızın istihdam edilmesini sağladık. Girişimcilik, Ar-Ge ve finansman gibi alanlarda 150 bin KOBİ, KOSGEB'den faydalanıyor." diye konuştu. Başvuru süreci devam edenKOBİ Finansman Destek Programı'na da işaret eden Varank, şu değerlendirmede bulundu: "KOBİ'lerimizin yararlanabilmesi için bankalarla oldukça düşük faizli kredi anlaşması yaptık.18 aya kadar işletme kredilerine, 36 aya kadar da yatırım kredilerine KOSGEB finansman desteği sağlıyor.Buna göre, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'ndan yararlanan ya da öncelikli ürünlerde yatırım yapacak işletmelerin bankalardan aldıkları kredinin 12 puanlık faizini KOSGEB karşılıyor.Yatırım kredilerinde, eğer yerli makine-teçhizat alırsanız ilave 2 puanlık desteğimiz var.Bu programımız da sürekli açık kalacak, başvurularınızı bekliyoruz." YENİ İHTİSAS OSB'LERİ YOLDA Varank, Marmara Bölgesi'nin Türkiye'nin en gelişmiş sanayi altyapısına sahip olduğunu vurgulayarak, bölgenin 11 ilindeki 89 OSB'sinde yaklaşık 830 bin kişinin istihdam edildiğini ve bugüne kadar buradaki projelere 1,2 milyar lira kredi desteği verdiklerini bildirdi. Bakan Varank, "Balıkesir Ayvalık Gıda ve Gıda İşleme İhtisas, Büyükkarıştıran ve Evrensekiz OSB'lerini 'Yeni Proje' olarak Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına teklif ettik. İnşallah onları da yatırım programına aldıracağız." ifadelerini kullandı. Ergene Havzası'nda çevreyi kirleten sanayi tesislerini 12 ıslah OSB çatısı altında topladıklarını anımsatan Varank, "Ergene Koruma Eylem Planı kapsamında başlattığımız projelere bugüne kadar 900 milyon lira kaynak aktardık. Tekirdağ Ergene Havzası Müşterek Atıksu Arıtma Tesisleri'nden 3'ünü tamamladık, kalan 2'sini 2020 yılında bitireceğiz." bilgisini verdi. Varank, sanayidedijitalleşmeyi teşvik etmek için KOSGEB'in bu yıl ilk defa KOBİGEL çağrısına çıktığını anımsatarak, "İlk çağrımızda beklentilerimizin çok üstünde bir taleple karşılaştık. Aslında bu durum, dijitalleşmeye olan talebi ve farkındalığı göstermesi açısından oldukça anlamlı ve memnuniyet verici. Programın yeni çağrısına önümüzdeki dönemlerde çıkacağız." değerlendirmesinde bulundu.

29 Kasım 2019 Cuma

Türkiye'nin 2019 ikinci yarıdan 2020’ye kadar Avrupa’da en fazlaAlışveriş Merkezi(AVM) arzı sunan ülke olması öngörülüyor.Cushman & Wakefield, Avrupa ülkelerindeki AVM pazarını mercek altına aldığı Avrupa Alışveriş Merkezleri Geliştirme Raporu'nun 2019 yılı ilk yarı sonuçlarını açıkladı. 2019 ilk 6 ayının değerlendirildiği ve 2019 ikinci yarısından 2020’ye kadar beklenen önemli gelişmelerin ele alındığı rapor, Türkiye açısından da önemli sonuçlar ortaya koyuyor. TÜRKİYE ARZDA AVRUPA LİDERİ OLACAK Rapora göre, Türkiye'de 2018 yılında gerçekleşen AVM geliştirme faaliyetlerinde kaydedilen yüzde 50 düşüşün ardından, 2019’un ilk yarısında da azalış devam etti ve pazara 47 bin metrekare yeni arz girdi. Bunun yanı sıra, AVM geliştirme faaliyetlerinin ve yatırımlarının gerçekleşen seçimler sonrasında ivmelenmesi ve Türkiye'nin arzda Avrupa lideri olması bekleniyor. AVM faaliyetleri, ülke ve şehir seviyesinde önemli değişiklikler gösterdi. Genel olarak, açılışlarda düşüş yaşanmasına karşın, büyük şehirlerdeki AVM geliştirme faaliyetleri, 2016 yılında kaydedilen yüzde 25 oranından 2019’un ilk yarısında yüzde 41’e çıktı. Etki alanı büyük şehirlerde alışveriş merkezleri, gidilecek yerler olarak fırsat sunmaya devam etti. Ancak bazı ülkelerdeki büyük şehirlerin alışveriş merkezleri arzındaki doygunluk, yatırımcıların yönünü daha küçük ölçekli şehirlere çevirmesine sebep oldu. EN AKTİF BEŞ ÜLKE Perakendecilerin yeni formatlar denemeye devam etmesiyle, outletler ve açık perakende alanlarındaki faaliyetler, bazı Avrupa ülkelerinde hareketlilik kazandı. Çoğu büyük şehirlerde geliştirme faaliyetleri doygunluğa ulaştığından,yatırımcılar ve geliştiriciler ilgilerini daha küçük şehirlere çevirmeye başladı. Bu yıl, yeni AVM arzının yüzde 20’den fazlasının, nüfusu 50 binden az olan şehirlerdeki perakende pazarına gireceği öngörüldü. Raporda dikkati çeken bir diğer konu ise 2019’un ilk yarısında alışveriş merkezi geliştirme faaliyetlerindeki en aktif beş ülke sıralaması oldu. Lider Rusya’daki AVM geliştirme faaliyetleri, arka planda görülen düşük net gelir seviyesi, kırılgan tüketici güven endeksi ve perakende satış büyümesindeki zayıflığa rağmen sabit kaldı. Ancak, pazarın büyüklüğü nedeniyle Rusya geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artış göstererek, yaklaşık 200 bin metrekare yeni alanın pazara girmesiyle 2019’un ilk yarısında geliştirme faaliyetlerinde ilk sırada yerini aldı. Listenin kalanını sırasıyla İtalya, Polonya, Fransa ve Almanya oluşturdu. Raporda verilen bilgilere göre, 2019’un ilk yarısında, Avrupa perakende sektöründe çeşitli geliştirme eğilimleri görüldü. Geliştirme faaliyetleri, çoğu ülkede sabit ya da az bir oranda gelişim gösterirken, Türkiye’deki açılışların bir önceki yıla göre azalmasının da etkisiyle Avrupa genelinde yüzde 18 düşüş gösterdi ve yaklaşık 863 bin metrekare alan tamamlanarak AVM pazarına giriş yaptı. 2019 Temmuz ayı itibarıyla, 5,4 milyon metrekare yeni alanın bir kısmı halihazırda inşaat halinde ve 2019’un ikinci yarısı ile 2020 tarihi aralığında pazara girmesi beklenen arzlar konumundaydı. Ancak, son üç yılın ortalamasına bakıldığında, planlanan açılışların yüzde 8’i ertelendi. 6 AYDA 47 BİN METREKARE YENİ AVM ALANI Rapora göre, Türkiye’de 2018 yılında gerçekleşen AVM geliştirme faaliyetlerinde yüzde 50 düşüş kaydedilmesinin ardından, 2019’un ilk yarısında da azalış devam etti ve 47 bin metrekare yeni arz pazara girdi. Ancak, alışveriş merkezi geliştirme faaliyetlerinin ve yatırımlarının gerçekleşen seçimler sonrasında tekrar hareketleneceği öngörüldü. Bununla birlikte, Türkiye Avrupa’nın en büyük gelecek arzına sahip ülke konumunda yer aldı. 2019 ikinci yarı ile 2020 tarihi aralığında yaklaşık 1,5 milyon metrekare arzın pazara girmesi bekleniyor.

29 Kasım 2019 Cuma

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan ekim ayına ve ocak-ekim dönemine ilişkin geçici dış ticaret istatistikleri açıklandı. Buna göre ihracat, ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 0.1 azalarak 15 milyar 664 milyon dolara geriledi, ithalat ise yüzde 8artışla 17 milyar 472 milyon dolara çıktı. Türkiye’nin ihracatı ocak-ekim döneminde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2 artarak 141 milyar 409 milyon dolara çıkarken, ithalat ise yüzde 12.8 düşüşle 165 milyar 950 milyon dolara geriledi. Söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 52.5 azalışla 24 milyar 541 milyon dolar oldu. Bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 85.2 olarak hesaplandı. ALMANYA İLK SIRADA Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) ihracatı ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 3.2 azalarak 7 milyar 553 milyon 300 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Almanya, 1 milyar 385 milyon dolarla geçen ay en fazla ihracat yapılan ülke oldu. Bu ülkeyi 950 milyon dolarla Birleşik Krallık, 941 milyon dolarla İtalya ve 874 milyon dolarla Irak izledi. İthalatta ise ilk sırayı 1 milyar 787 milyon dolarla Rusya aldı. Rusya’yı 1 milyar 726 milyon dolarla Çin, 1 milyar 516 milyon dolarla Almanya ve 976 milyon dolarla ABD takip etti. FASILLARINA GÖRE Geçen ay fasıllar düzeyinde en büyük ihracat kalemi 2 milyar 416 milyon 184 bin dolarla ‘motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunların aksam, parça, aksesuarları’ oldu. ‘Kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler, bunların aksam ve parçaları’ ise 1 milyar 493 milyon 167 bin dolarla ikinci sırada yer aldı.

29 Kasım 2019 Cuma

HABER: CEYHUN KUBURLU Son yıllarda Türkiye’de açılan üniversite sayısı artarken, İstanbul’un Beşiktaş semti de tam anlamıyla merkez haline geldi. İstanbul’un Beşiktaş ilçesine bağlı mahallelerde kurulan birçok üniversite bölümü genç nüfusun da buraya akmasına neden oldu. Böyle olunca da franchise veren markaların gözü bu bölgeye çevrildi. Bugün Beşiktaş’ta bulunan üniversite sayısı 30’a yaklaştı. Öğrenci yurtlarının da buna eklenmesiyle markalar için tam anlamıyla çekim merkezi oldu. Beşiktaş’ta bulunan franchise veren markalar en çok genç yönetici ve çalışanlara kapılarını açıyor. Bölgedeki tek sıkıntı ise yüksek kiralar. ARANAN ÖZELLİKLER Beşiktaş, İstanbul’da öğrencilerin adeta yurdu konumundaydı. Ancak son yıllarda bu bölgede üniversitelerin çeşitli bölümlerinin açılmasıyla büyüme hızlandı. Şimdi de birçok yerli ve uluslararası markanın adeta çekim merkezi haline gelmesini sağladı. Bugün yeme-içmeden kuru temizlemeye, kahveden hizmet sektörüne birçok franchise veren marka kendine üs olarak Beşiktaş’ı seçti. Bölgeye yatırım yapacak girişimcilerde aranan en önemli özellik ise genç olmaları. YATIRIM TUTARI Uzmanlar, “Kafelerde ve yeme-içme mekanlarında gençlerin sevdiği müziklerin çalınmasından tutun da onların sınav dönemlerine kadar her konuda bilgi sahibi olunması önemli. Bu bölgede iş yapmak hiç de kolay değil. Birçok markanın burada yatırım yaptığını ancak tutunamadığını gözlemliyoruz. Bu konuda daha dikkatli ve seçici olan markalar gençlere yönelik taleplere kulak vermek zorunda. Paket servisinden tutun da sabah açılış saatine kadar her şey en ince ayrıntısına kadar planlanmalı. Sonra gençler sık geldikleri yerleri kendi evleri gibi hissetmeli. Bölgede birçok hizmet sektöründe faaliyet gösteren marka da bulunuyor” dedi. Markalar için en zor kısmın dükkan bulmak olduğunu belirten uzmanlar, şöyle konuştu: “Bugün Beşiktaş’ta dükkan açmak gerçekten de çok zor. Çünkü boş alan bulmak neredeyse imkansız. Şimdi kullanılmayan üst katlar ve yeni sokaklar keşfediliyor. Beşiktaş’ı sadece merkez olarak düşünmemek lazım. İlçeye bağlı birçok mahalle var. Buralarda da üniversitelerin çeşitli bölümleri kuruluyor. Nüfus yaz-kış eksilmiyor. Ayrıca bu kadar çok üniversitenin olduğu bölgede çalışan bulmak hiç de zor değil. Part-time çalışmak isteyenler de markaların eğitiminden sonra bu dükkanlarda rahatça çalışabiliyorlar. Bölgede franchise veren markalara yatırım yapmanın bedeli ise 300 bin TL’den başlıyor 1 milyon liraya kadar çıkabiliyor. Bu bölgede beğenilen bir dükkanın yatırımını geri döndürme süresi ise 18 ay ile 24 ay arasında değişiyor. Ancak çok kısa sürede dükkanın tutup tutmayacağı da belli oluyor.” BÖLGEDE ÖNE ÇIKAN YATIRIMLAR NELER? Paylaşımlı ofislerden tutun da kuru temizlemeye kadar aklınıza ne kadar franchise fırsatı geliyorsa Beşiktaş tam da yeri. Uzmanlar bu konuda şunları söylüyor: “Yeme-içme markaları ilk sırada yer alıyor. Ancak özel yurtlar ve paylaşımlı ofisler de Beşiktaş’ta büyük fırsatlar barındırıyor. Beşiktaş’taki öğrenciler için çalışma alanları da çok önemli. Bunun için küçük odaların bulunduğu ve toplu çalışma alanlarının olduğu paylaşımlı ofislere rağbet fazla.”

28 Kasım 2019 Perşembe