İTO Meclis Salonu’nda gerçekleşecek seminerde, kalabalık aile şirketlerinde kurumsallaşma, kültürel değişim ve süreçlerin yönetimi, organizasyonel gelişim ve borsaya açılım konuları gündeme gelecek. Aile şirketleri, sağladıkları ekonomik gelişim, ürettikleri değer ve oluşturdukları istihdam ile ülke ekonomisinin büyümesinde ve kalkınmasında önemli bir rol oynuyor. Deloitte tarafından hazırlanan raporda, dünyada aile şirketlerinin toplam şirket sayısı içindeki payının ABD’de yüzde 90 dolaylarında olduğu belirtilirken, Türkiye’de ise bu oranın daha da yüksek olduğu kaydediliyor. Türkiye’deki aile şirketlerinin sektörel dağılımına bakıldığında, yüzde 52’sinin üretim, yüzde 16’sının inşaat ve emlak geliştirme, yüzde 6’sının ise tüketici ürünlerinde faaliyet gösteren şirketler olduğunun altı çiziliyor.

28 Şubat 2020 Cuma

Yapay zeka, 5G ve akıllı lojistiğe kadar sektördeki en yeni trendlerin ve konuların ele alınacağı Hannover Messe, 20-24 Nisan’da düzenlenecek. Ticaret Bakanlığı, Türkiye’yi temsil eden markaları destekleyecek. Fuara Türkiye’den firmalar hem milli hem de bireysel olarak katılabilecek. Fuarın Türkiye milli katılımını, Deutsche Messe işbirliği ile İstanbul Ticaret Odası yürütüyor. Milli katılımda firmalar; yan sanayi, enerji iletimi ve dağıtımı, dijital ekosistem ve iç lojistik hollerinde ürünlerini sergileme fırsatı bulacak. 70 ÜLKE, 6 BİN MARKA Hannover Messe, yerli ve milli ürünleriyle uluslararası alanda rekabet gücünü artırmak isteyen 200’ün üzerinde Türk sanayiciyi Almanya’da ağırlamaya hazırlanıyor. 70 ülkeden 6 binin üzerinde markanın yer alacağı fuarda modern üretim, lojistik ve enerji sistemlerindeki en yeni ürünler, teknolojiler ve çözümler sergilenecek. ‘Gelecek merkezi’, ‘otomasyon, hareket ve sürüş’, ‘dijital ekosistemler’, ‘enerji çözümleri’, ‘lojistik’ ve ‘mühendislik tasarım çözümleri’ gibi farklı bölümlerden oluşan fuar, geleceğin fabrikaları için yeni bir yol haritası sunarken, birçok yeniliğe ev sahipliği yapacak.

28 Şubat 2020 Cuma

Tarımda en önemli sorun yüksek girdi fiyatları. İster saha araştırmaları olsun ister anket, sohbet ya da salon toplantıları olsun tarımla ilgili her platformda mazot ve gübre başta olmak üzere Türk çiftçisi, girdi fiyatlarının yüksek olmasından şikayetçi. Çiftçinin bu sıkıntısını gidermek için başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere zaman zaman çeşitli kurum ya da örgütler çeşitli yollar denerken, bir adım da Bereket Sigorta’dan geldi. ORTAKLIK PAYI ŞİRKETTEN Bereket Sigorta, Tarım Kredi Kooperatifleri ile yaptığı işbirliği ile çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifleri’ne ortak olabilmesi için gerekli asgari ortaklık sermayesini de karşılayacak. Çiftçilerin kooperatiflere ortak olarak çeşitli imkânlardan faydalanabilmeleri için asgari bir ortaklık sermayesinin ödenmesi gerekiyor. Bereket Sigorta’nın bu kampanyasına dahil ürünlerinden birinin tanzim edilmesi halinde, bu asgari ortaklık aidatının ilgili yıla isabet eden kısmı Bereket Sigorta tarafından karşılanacak. Bununla birlikte, poliçenin sonraki yılda yenilenmesi halinde ilgili yıla tekabül eden ortaklık payı da Bereket Sigorta tarafından ödenecek. Bu işlemin 4 yıl boyunca tekrarlanması halinde ortaklık payının tamamı Bereket Sigorta tarafından karşılanacak. TİCARETE ETKİSİ OLUMLU Tarım Kredi Kooperatifleri’nin Bereket Sigorta’nın ana sermayedarı olduğunu belirten Bereket Sigorta Genel Müdürü Mahmut Güngör, çiftçilere kolaylık sağlamak amacıyla tasarladıkları ve hemen hayata geçirdikleri yeni işbirliğiyle çiftçilerin, varlıklarını daha hesaplı şekilde güvence altına alabileceğini kaydetti. Güngör; projenin tüketiciye, ticarete ve ihracata da olumlu katkısının olacağından bahsederek, çiftçilerin ihtiyacı olan girdilerin tedariki ve üretilen mahsulün değerinde pazara ulaştırılması amacıyla sürdürdükleri çalışmalarına devam edeceklerini vurguladı. 1995’te kurulup, yaklaşık 1 milyon çiftçi ortağı olan Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’ne 2017’de devredilen Bereket Sigorta, yurt genelindeki 8 bölge müdürlüğü, 1 bölge temsilciliği ve 700’e yakın acente ile faaliyet yürütüyor. Bereket Sigorta, çiftçilere mazot, gübre, yem ve tohum gibi tarımsal girdi ihtiyaçlarının her adımında krediyle destek veriyor. İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA DESTEKLENEN KALEMLER Bereketli Eşya Sigortası Ev sahibi ya da kiracı adına sabit tek limitle (10 bin TL bedele kadar) vergi dahil 100 TL primle yangın, yıldırım, infilak, fırtına, enkaz kaldırma, hırsızlık, cam kırılması, sel veya su baskını gibi risklere karşı sigortalının poliçede belirtilen ikamet adresinde bulunan eşyalarına teminat veren bir ürün. Bereketli Çiftlik Sigortası Üreticilerin tarımsal varlıkları olan ahır, ağıl, kümes, işletme binası, bakıcı evi, depolar, silaj depoları, çit, direk, tel, tarımsal sigortaya konu alet/ekipmanlar, yem hazırlama üniteleri, gübreleme üniteleri, dolu ağları, modern basınçlı sulama sistemleri vb. varlıklarını, yangın, yıldırım, infilak, sel ve su baskını, fırtına, yer kayması, kar ağırlığı, kara taşıtları çarpması, grev, lokavt, kargaşa, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terör risklerine karşı güvence altına alan bir ürün. Güvenli Ortak Kaza Sigortası Sigortalının katılım sertifikasında belirtilen sigorta süresindeki bir kazanın yol açtığı etken ile vefat etmesi, kaza sonucu sürekli sakat kalması halinde tazminat ödeyen bir ürün. Kaza sonucu hastanede yatışı gerektiren her 24 saat için gündelik belirli bir tutarda tüm sigortalılık süresi boyunca azami 5 bin TL limite kadar tazminat ödeniyor. Çiftçi Hayat Arkadaşım Çiftçinin vefatı durumunda kanuni varislerine tazminat ödeyen poliçe. Tarım Sigortaları Yetiştiricilere Devlet Destekli Tarım Sigortaları, Bitkisel Ürün Sigortaları, Hayvan Hayat Sigortaları (büyükbaş/küçükbaş/ besi), Kümes Hayvanları Sigortası, Su Ürünleri Sigortası, Arı/Kovan Sigortası, Sera Sigortaları hizmetleri de veriliyor. TARIM KREDİ ORTAK KARTI PTT ve Tarım Kredi Kooperatifleri işbirliğiyle Tarım Kredi Ortak Kartı’nı da hayata geçirdiklerini belirten Mahmut Güngör, “Kart ile Tarım Kredi Kooperatifleri’nin çiftçilere kullandırdığı ayni ve nakdi krediler, PTT POS uygulaması ile onaylanacak. Nakdi krediler PTT Ortak Kart’a yatırılacak ve borç tahsilatı PTT işyerlerinden hızlı, kolay ve güvenilir yapılabilecek” diye konuştu.

27 Şubat 2020 Perşembe

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği, 31 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’nin 5’inci mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin yurda getirilmesine yönelik ödeme şekillerine banka ödeme yükümlülüğü (BPO) de eklendi. Döviz üzerinden yapılacağı beyan edilen ihracatın karşılığında farklı bir döviz cinsi veya Türk parası üzerinden yapılacağı beyan edilen dış satımın karşılığında döviz getirilmesi mümkün oldu. TEBLİĞDEKİ DEĞİŞİKLİKLER Mevzuatta yapılan değişiklikle başlıca şu düzenlemeler getirildi: İhracat bedellerinin Türk Lirası’na çevrilmesi zorunluluğu kaldırıldı. Buna göre, Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilmesi veya getirilmesi zorunluluğu devam etmekte olup, getirilen bedellerin en az yüzde 80’inin bir bankaya satılması (Türk Lirası’na çevrilmesi) zorunluluğu kaldırıldı. İhracat bedellerinin tebliğde belirtilen şartlara göre bankaya transfer edilmesi veya getirilmesi zorunluluğu kalıcı hale getirildi. Tebliğin 10’uncu maddesiyle, 2018-32/48 sayılı Tebliğin 13’üncü maddesinin 2’nci fıkrası olan ‘Bu tebliğ hükümleri yürürlük tarihinden itibaren 6 ay süresince geçerlidir’ hükmü yürürlükten kaldırıldı. Böylelikle, ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilmesi veya getirilmesi zorunluluğu kalıcı hale getirildi. İhracat hesaplarının terkin edilmek suretiyle kapatılmasına ilişkin düzenlemede değişiklik oldu. Buna göre her bir gümrük beyannamesi itibarıyla; a) 30 bin ABD dolarına kadar noksanlığı olan ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline ve toplam beyanname tutarına olan oranına bakılmaksızın, b) 30 bin ABD dolarından yüksek olmakla birlikte 100 bin ABD doları veya eşitini aşmayan, beyanname veya formda yer alan bedelin yüzde 10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline bakılmaksızın, c) 200 bin ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, 9’uncu maddede belirtilen mücbir sebep ve haklı durum halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin yüzde 10’una kadar açık hesaplar ilgili vergi dairesi başkanlığınca veya vergi dairesi müdürlüğünce terkin edilmek suretiyle kapatılacak. Türk parası üzerinden yapılan ihracat karşılığında döviz getirilmesi mümkün hale geldi. İhracat işlemlerine ait sözleşmelerde bedellerin tahsili için fili ihraç tarihinden itibaren 180 günden fazla vade öngörülmesi durumunda, bedellerin vade bitiminden itibaren 90 gün içinde yurda getirilmesi zorunlu oldu. Mücbir sebep hallerine ilave olarak haklı durum halleri ilave edildi. Mücbir sebep halleri dışında kalan ancak bedel getirme süreleri içerisinde ihracat bedelinin yurda getirilmesine engel olan ve resmi kayıtlarla tevsik edilebilen durumlar vergi dairesi başkanlıkları veya vergi dairesi müdürlüklerince haklı durum olarak değerlendirilebilecek. MB İHRACAT GENELGESİ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın internet sitesinde, ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin 6 Kasım 2018 tarihli İhracat Genelgesi de kaldırıldı, yerine 16 Ocak 2020 tarihli İhracat Genelgesi yayımlandı. 16 Ocak 2020’de yayımlanan İhracat Genelgesi’ne, Merkez Bankası internet sitesinden ‘Banka Hakkında’, ‘Mevzuat’, ‘Kambiyo İle İlgili Mevzuat’ başlığı altından ulaşılabiliyor. GENELGEDEKİ DEĞİŞİKLİKLER Merkez Bankası’nın söz konusu İhracat Genelgesi ile yapılan değişikliklerden öne çıkan bazı hususlar şu şekilde: Mal ihraç ve ithal bedellerinin mahsubunda tarafların aynı veya farklı kişiler olması ayrımı kaldırıldı. Eski genelgede, mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla mümkündü. Yeni genelgenin ‘İndirim ve mahsup işlemleri’ başlıklı 21’inci maddesinde yapılan düzenleme uyarınca, mal ihraç ve ithalinde tarafların aynı veya farklı kişiler olması ayrımı kaldırılmış olup, mahsup sonrası kalan tutarın yurda getirilmesi hükme bağlandı. Buna göre, mal ihraç ve ithalinde ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, ilgili GB’lerin birer örneği/GB bilgilerinin bankalara ibrazı durumunda mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu mümkün oldu. İthalat bedellerinin ihracat bedelinden mahsup işlemi getirildi. Yeni genelgenin ‘İndirim ve mahsup işlemleri’ başlıklı 21’inci maddesine eklenen 4’üncü fıkra uyarınca, ithalat bedellerinin ihracat bedelinden mahsup işleminde kullanılabilmesi için ithalat konusu malların serbest dolaşıma giriş tarihi ile ihraç konusu malların fiili ihraç tarihi arasında azami 180 gün olması gerekiyor. 5 bin ABD doları ve altındaki ihracat işlemlerine ilişkin istisna kaldırıldı. 6 Kasım 2018 tarihli genelge (eski genelge) uyarınca, 5.000 ABD doları veya karşılığı Türk Lirası’nı geçmeyen tutardaki ihracat işlemlerinde bedellerin tamamının tasarrufu serbestti. Ancak yeni genelgenin ‘İhracatçının serbest kullanımına bırakılan dövizler’ başlıklı 22’nci maddesinde yapılan değişiklik uyarınca bu istisna kaldırılmış ve sadece serbest bölgelere ihracat beyannamesi düzenlenmeden yapılan (SBİF ile yapılan) azami 5 bin ABD dolar ihracat kambiyo takibinde istisna tutuldu. Döviz tevdiat hesabından ihracat bedeli kabulü sağlandı. Eski genelgede, ihracat bedelinin, dövizin yurt dışından geldiğinin tespiti kaydıyla dışarıda yerleşik gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından tahsil edilebileceği açıklanmıştı. Yeni genelge uyarınca, dövizin yurtdışından geldiğinin tespiti kaydıyla dışarıda yerleşik gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından ihracatçının hesabına transfer edilen bedellerin bankalarca ihracat bedeli olarak kabulü mümkün oldu. Kambiyo takibine dahil olmayan ülkelere Lübnan eklendi. Eski genelgede, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48) hükümlerinin uygulanmayacağı diğer bir ifadeyle kambiyo takibine dahil olmayan ülkeler İran ve Suriye olarak belirlenmişti. Yeni genelgenin ‘İhracat bedellerinin yurda getirilmesi’ başlıklı 4’üncü maddesinde yapılan düzenleme uyarınca bu ülkelere Lübnan da eklendi.

27 Şubat 2020 Perşembe

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ile Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlenen bilgilere göre, AB genelinde 2019’un nisan ayından itibaren negatif seyreden sanayi üretimi, 2019’un aralık ayında da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.6 geriledi. Euro Bölgesi’nde ise yıl boyunca düşüşün gözlendiği sanayi üretimi, aynı dönemde yüzde 4.1 azaldı. Türkiye’de ise 2018’in son çeyreğinden itibaren daralmaya başlayan sanayi üretimi, reel sektörde yaşanan dengelenmenin ardından artış eğilimine girdi ve geçen yılın son çeyreğinden bu yana güçlü seyretti. 2019’un aralık ayında yıllık bazda Avrupa ortalamasının üzerinde performans gösteren Türkiye’nin sanayi üretimi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.6 arttı. Böylece Türkiye, performansıyla, verileri açıklanan AB ülkelerinin tamamını geçti. AB ülkeleri arasında bu dönemde sanayi üretiminde en yüksek artışın görüldüğü ülke Malta oldu. Bu ülkede sanayi üretimi 2019’un aralık ayında yıllık bazda yüzde 7.6, Portekiz’de yüzde 3.9, Polonya’da yüzde 1.3, Slovenya’da yüzde 1, Finlandiya’da yüzde 0.6 ve İspanya’da yüzde 0.1 yükseldi. Sanayi üretiminin 2019’un aralık ayında yıllık bazda en fazla düştüğü ülkeler ise yüzde 9.9 ile Estonya ve yüzde 8.9 ile Romanya oldu. ALMANYA DURGUN Avrupa ekonomisinin lokomotifi olarak kabul edilen Almanya sanayisinde çarklar bu dönemde de istenilen performansta işlemedi. Ülkede sanayi üretimi geçen yıl boyu negatif seyrederken, 2019’un aralık ayında yıllık bazda yüzde 7.2 azaldı. AB ekonomisinin bir diğer önde gelen ülkesi Fransa’da sanayi üretimi geçen yıl dalgalı seyir izledi. Ülkenin sanayi üretimi bu dönemde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.2 düştü. İtalya’da da sanayi üretimi bu dönemde yıllık bazda 4.3 geriledi. Hollanda’da geçen yıl sadece eylül ve ekim aylarında artış gösteren sanayi üretimi, aynı dönemde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.7 azaldı. Brexit süreci nedeniyle gündemden düşmeyen Birleşik Krallık’ta da 2019’un nisan ayından itibaren gerileyen sanayi üretimi 2019 aralıkta yıllık yüzde 2.2 düştü.

27 Şubat 2020 Perşembe