tatil-sepeti
Kadın girişimcilerin gücü: WomenUp!

HABER: ECEM ÇUHACI KÜÇÜK Kadin girişimciliği destekleyip güçlendirmek amacıyla düzenlenen WomenUp etkinliği, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Hackquarters firması tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenen etkinliğin amacı, kadın girişimcileri desteklemek ve daha da güçlendirmek için yeni partnerler, yatırımcılar ve kurumsal firmaların dahil edildiği bir topluluk yaratarak, bu konudaki çalışmaları ve işbirliklerini artırmak. Etkinlikle ayrıca kurumsal işletmelerde inovasyona öncülük eden kadınların başarı öyküleri anlatılarak yeni nesile örnek olması hedefleniyor. MÜCADELELERİNİ ANLATTILAR BTM’nin Fulya’daki yerleşkesinde gerçekleştirilen WomenUp etkinliği, Türkiye İş Bankası Dijital Bankacılık Bölümü ve Girişimcilik Birimi Müdürü Emre Ölçer tarafından yönetilen ‘Şirketlerde İnovasyonla Nasıl Baş Edilir’ paneliyle başladı. Daha sonra Bayer Fonksiyonel Liderlik Başkanı Kübra Yürekli, HealthTech, Wellness ve CropScience’da G4A Hızlandırma Programı ile ilgili son gelişmeleri paylaştı. Ardından Media Markt Kurumsal İletişim Müdürü Tutku Konuk Altındal, son iki yıldır başlatılan Türkiye, Yunanistan ve İsviçre’deki girişimleri kapsayan ‘Perakende Başlangıç ​​Mücadelesi’ hakkındaki görüşlerini sundu. Son olarak da Marmara Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi Başkanı Fatma Ayanoğlu, Türkiye’de kadınların katılımı ve iş hayatına etkileri konusunda hükümet vizyonunu paylaştı. HER 5 ŞİRKETTEN BİRİ Panelin ardından Startups Watch’tan Sanem Sağıroğlu, Türkiye’de yerel ve kadın girişimcilik istatistikleri hakkında bir sunum yaptı. Sağıroğlu’nun sunumundaki bazı istatiksel verilere göre, Türkiye’de 2010-2019 yılları arasında kurulan yeni şirketlerin yüzde 16’sının en az bir kadın kurucu ortağı bulunuyor. Kadın girişimciler en çok bebek, sosyal etki girişimleri ve moda sektörlerinde aktif olarak rol oynuyor ve şirket yönetiminde söz sahibi durumda. 2019 yılında toplam 102 milyon dolar tutarındaki yatırımların sadece yüzde 5’i, kadın kurucularla kurulan yeni girişimler tarafından artırıldı. Son olarak IONED’in kurucusu Berkay Şamiloğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturuma, Startup Fon Kurucusu Gülsüm Çıracı konuk oldu. Çıracı, kadınların güçlendirilmesinde yatırım ve VC rolünü anlatarak gündemde çok fazla tartışma yaratan konuları ele aldı ve merak edilen soruları cevapladı. Çıracı, özellikle Türkiye’deki girişimlerin yatırım turları esnasında fon toplarken kadın kurucuların istatistiklerini paylaştı; kadınların teknolojideki başarı faktörlerinden bahsetti. BTM ONLİNE HİZMET VERECEK Dünyayıhızla etkisi altına alan koronavirüsüne karşı BTM Fulya Yerleşkesi’nde de gerekli tedbirler alındı. Temizlik periyodlarının artırıldığı BTM’de, girişimcilerin ve personelin çalışma alanlarına çok sayıda dezenfektan yerleştirildi. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış ürünlerle temizlik ve dezenfeksiyon çalışmaları gerçekleştirildi. Korona-virüsü nedeniyle mart ayında BTM Fulya Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek tüm eğitim ve etkinlikler ertelendi. Bu süreçte online eğitim modüllerindeki eğitimlerden faydalanabilecek girişimciler, yine online kanallar üzerinden mentorlukve birebir danışmanlık hizmetlerini de kullanabilecekler. GİRİŞİMCİLERE ÖNERİLER BTM’dekieğitim ve etkinliklerin ertelenmesiyle birlikte girişimciler de uzaktan çalışmayı tercih ediyor. BTM uzmanları bu durumu fırsata çevirmeleri için girişimcilere şu önerilerde bulunuyor: * Özellikle salgının yoğun olduğu şu günlerde birebir toplantılardan kaçınmak son derece önem taşıyor. * Evden çalışan kişi sayısının artmasına bağlı olarak Wi-Fi ve VPN bağlantılarında yaşanabilecek problemlere karşı girişimciler hazırlıklı olmalı. * Bu süreçte toplantılar online olarak yönetilmeli ve video konferanslar tercih edilmeli. * Zoom, Skype, Google Hangouts gibi programların yanısıra uzaktan çalışan ekiplerin daha sağlıklı iletişim kurabilmeleri için Cisco Jabber, Microsoft Teams, Slack, Cisco Webex gibi uygulamalar da kullanılabilir. * Evdeki rahat çalışma ortamı nedeniyle yaşanabilecek odaklanma sorunlarına karşı da girişimciler dikkatli olmalı. Motivasyonlarını kaybetmemek için çalışma şevklerini artıracak kitap ve film önerilerini değerlendirebilirler. TAVSİYE EDİLEN KİTAPLAR * 100 $’lık Başlangıç - Chris Guillebeau Projeleri hayata geçirmek için cesaret veren kitap; bunun için bir servete ihtiyaç olmadığını ve sınırlı imkanlarla yeni bir işin nasıl kurulacağını anlatıyor. * Yenilikçinin İkilemi - Clayton M. Christensen Kitap, iş dünyasında devrim yapmak için gerekli olan özellikleri anlatıyor ve yeni fikirler verme konusunda farklı noktalara değiniyor. Ayrıca Steve Jobs’un da önerdiği kitaplardan biri olma özelliği taşıyor. İZLENECEK FİLMLER * Silikon Vadisi’nin Korsanları (Pirates of Silicon Valley)-1999 Bir biyografi niteliğinde olan film, Steve Jobs’ın ve hayatının erken döneminde yollarının kesiştiği Bill Gates’in üniversite yıllarını ve şirketlerini kurup çıkışa geçtikleri zamanları anlatıyor. * Startup.com-2001 Belgesel niteliğinde olan film, iki girişimcinin sıfırdan kurdukları şirketin kuruluş sürecini, iş ortakları arasında yaşanabilecek sorunları ve yatırım bulma süreçlerini konu alıyor.

24 Mart 2020 Salı

Meslek liseleri salgına savaş açtı

HABER: ADEM ORHUN Küresel salgına sebep olan koronavirüsle mücadele çalışmalarına meslek liseleri de destek veriyor. Bu kapsamda, bünyesinde kimya alanı bulunan meslek liseleri dezenfektan sıvı üretiyor. Aralarında İstanbul Ticaret Odası’nın hamilik yaptığı okulların da bulunduğu mesleki ve teknik Anadolu liseleri, salgınla mücadelede acil ihtiyaç duyulan ürünlere yöneldi. Daha önce rutin olarak sıvı sabun ve yüzey temizleyici sıvı imal eden okullar, son haftalarda konsantre solüsyon sodyum hipoklorit imalatı ve dolumu yapıyor. TEKNİKLER DEVREDE Bakanlık kararıyla öğrencilerin eve gönderildiği dönemde, okulların temizlik ve dezenfektasyonunun yapılması için ihtiyaç duyulan ürün de meslek liselerinden karşılanıyor. Bu kapsamda Bayrampaşa’daki İnönü MTAL, Bahçelievler’deki Kocasinan Şehit Samet Kırbaş MTAL, Beylikdüzü’ndeki Gürpınar İMKB gibi birçok meslek lisesi, talebi karşılamaya çalışıyor. ÖNCE OKULLAR Edinilen bilgiye göre, okullarda virüse karşı temizlik ve hijyen uygulamaları haziran ayına kadar sürdürülecek. Bu süre zarfında okulların sürekli ihtiyacı olacak dezenfektan üretimini meslek lisesinin alan öğretmenleri yürütüyor. Eve gönderilen öğrencilerin eğitime başlaması halinde bu öğrenciler de üretim faaliyetlerine katılacak. Rutin çalışmada öğrenciler, uygulamalı eğitim görme fırsatı yakalamanın yanında emeklerinin karşılığını kazanma imkânına da sahip. KAPASİTE ARTIYOR Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği 28 MTAL’de, günlük 100 tona yükseltilen kapasite, yeni okulların devreye girmesiyle artmaya başladı. Önceki hafta 16 okul daha dezenfektan üretimine başladı. Nisan ayında bu sayının 100’e ulaşması bekleniyor. Sipariş vermek isteyen kurumlar ve şirketler, onlarca alanda üretimi olan meslek liselerinin ürünlerine şu web sitesinden ulaşabilirler: http://mtedose.meb.gov.tr Bahçelievler Şehit Samet Kırbaş MTAL ve Bayrampaşa İnönü MTAL’deki kimya teknolojisi bölümünde sabun ve yüzey temizleyici imal ediliyordu. Şimdi bu okullarda konsantre solüsyon sodyum hipoklorit üretimi yapılıyor. Öğretmenlerin desteğiyle yürütülen üretim faaliyeti, ayda 7-10 ton konsantre üretim hedefiyle sürdürülüyor. OKULLAR MASKE ÜRETİYOR Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), meslek liselerinde temizlik malzemelerinden sonra maske üretimine de başlıyor. Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, “Sağlık Bakanlığı ile durumu değerlendirdik. 7 ilde N95 standardında maske ve 21 ilde 37 Mesleki ve Teknik Anadolu lisesinde cerrahi maske üretimini planladık. Bu yatırımları uzun vadeli olarak değerlendiriyoruz. İstanbul’da 5, Bursa, İzmir, Gaziantep ve Adana’da 3’er, Ankara, Kocaeli, Sakarya ve Antalya’da 2’şer, Konya, Hatay, Tokat, Malatya ve Van’da da birer okul maske üretecek” dedi. Maske üretimine başlayan birinci okul ise Manisa’daki Şehzadeler İnönü MTAL oldu. HİPOKLORİT ÜRÜNLER EN ÇOK NEREDE KULLANILIYOR? Meslek liselerinde üretilen yüzey dezenfektanları öncelikli olarak, şehirdeki okul ve kurumların enfeksiyonlardan arındırılmasında kullanılıyor. Söz konusu dezenfektanlar, bakteri, mantar, tüberküloz, virüs gibi pek çok zararlı organizmaya karşı etkili. Hipoklorit dezenfektanlar, ev temizliği, süt endüstrisi ve yüzme havuzlarında da hijyen amaçlı kullanılıyor.

24 Mart 2020 Salı

Önceliğimiz üretim ve istihdam

Cumhurbaşkani Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüsün etkilerini azaltmak adına hazırlanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi ile en büyük önceliğin üretim ve istihdamın sekteye uğramaması olduğunu belirterek, “İnşallah bu süreçten, kamu-özel sektör dayanışması ile daha da güçlenerek çıkacağız” dedi. 19 MADDELİK ÖNLEM Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısı’nın ardından düzenlediği basın toplantısında, gıdadan perakendeye, tekstilden turizme, otomotivden demir çeliğe kadar pekçok sektörde virüsün etkilerini azaltmak için alınan ve 19 maddeden oluşan ekonomik tedbirleri açıkladı. “Önceliğimiz üretim ve istihdamın sekteye uğramaması” diyen Erdoğan, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinden istifade etmek için şirketlere de ön şart koştu: “Firmalar için ön şartımız istihdam kaybına yol açmamaları.” FİNANS KURUMLARINA ÇAĞRI Koronavirüsün ekonomideki etkilerinin azaltılması kapsamında finans kuruluşlarının da adımlar atması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Finansal kurum ve kuruluşlarda kredi limiti olan firmaların, likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin hızlıca karşılanması, ayrıca kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi önemli. Finans kuruluşlarından, bu ortamda istihdamın muhafazası ve ekonomik büyümenin sürdürülmesi için kredi şartlarının esnetilmesine yönelik adımlar bekliyoruz” dedi. GELİR KAYBI OLMASIN Tüm finans kuruluşlarının kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma uygulamalarından özenle kaçınmasını istediklerini vurgulayan Erdoğan, “Bunun yanında kurumsal firmaların, KOBİ’lerin, bireysel kesimin, geçici iş ve ciro kaybı veya benzeri nedenlerle gelir kaybı yaşayanların, kredi borçlarıyla ilgili taksit, öteleme, yapılandırma, düzenleme taleplerine süratle ve olumlu cevap verilmeli. Türkiye Bankalar Birliği’nin bu konuda aldığı tavsiye kararına, tüm finans kuruluşlarının uyacağına inanıyoruz. Biz de bu süreci yakından takip edeceğiz” dedi. 100 MİLYAR LİRALIK KAYNAK Salgının etkilerinin azaltılması kapsamında bir dizi tedbirlerin alındığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomik İstikrar Kalkanı adını verdiğimiz bir paketle Kovid-19 salgınının etkilerini azaltmak için toplamda 100 milyar liralık bir kaynak setini devreye alıyoruz” dedi.

24 Mart 2020 Salı

Kısa çalışma için online başvuru

Yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) olumsuz etkilenen ve bu sebeple işçileri için Kısa Çalışma Ödeneği’nden yararlanmak isteyen işverenler, başvurularını elektronik ortamdan yapabilecek. Başvuru işlemleri İŞKUR’un web sitesinden gerçekleştirilecek. Başvuruya ilişkin belgeler ise İŞKUR il Müdürlükleri ve Hizmet Merkezleri’nin elektronik posta adresleri aracılığıyla gönderilecek. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kısa çalışma ödeneğinin, önceki hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nde yer aldığını ifade etti. Paket duyurusunun ertesi günü İŞKUR şubelerinde olağanüstü yoğunluk yaşanmıştı. Hem virüs bulaşma riskini düşürmek, hem de işlemlerin uzaktan yürütülebilmesi açısından başvuruların online yapılması olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. BAŞVURU ADIMLARI İŞKUR’un web sitesi olan www.iskur.gov.tr adresine girilir. Oradaki açıklamalar okunur. Sayfada linki verilen formlar indirilip doldurulur. Talep formu, işçi listesi formu ve belgelerin gönderileceği e-posta adresleri sayfadan indirilebilir. Doldurulan form ve belgeleri, merkez veya şubenin bağlı olduğu ilgili SGK numarası hangi ilçeye kayıtlıysa, İŞKUR’un o ilçedeki hizmet merkezinin e-posta adresine gönderir. KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ HANGİ DURUMDA VERİLİYOR? Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlanıyor. Bu kapsamda İşçiler için kısa çalışma ödeneği veriliyor. Genel Sağlık Sigortası primleri ödeniyor. Başvuru, işçi adına işveren tarafından yapılır. Bu uygulama 3 ay sürebiliyor. ÖDEME İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR? İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması, İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, çalışma süreleri ve prim ödeme şartlarını sağlamış olması, İş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması. Online başvuru ve ayrıntılı bilgi İŞKUR’un web sitesinde: www.iskur.gov.tr www.iskur.gov.tr/isveren/kisa-calisma-odenegi

23 Mart 2020 Pazartesi

Ticaretteki savaş petrol cephesinde

Petro-Savaşın uzun sürmesi durumunda, Petro-Dolar Sistemi’nin de zarar göreceği, doların rezerv para olma konumunun tehlikeye düşeceği kaydediliyor. Bu ticaret savaşı, petrol ithalatçıları açısından avantaj gibi görünse de, küresel ekonomiye olumsuz yansıyacağı vurgulanıyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan kısa sürede dünyaya yayılan Koronavirüs salgını, petrol fiyatları üzerinden küresel bir hesaplaşmanın da fitilini ateşledi. Anlaşmazlığın çıkış noktasını, Ocak ayının başında 70 dolar olan ham petrol fiyatının, küresel salgının getirdiği talep düşüşü sebebiyle Mart ayının başında 50 dolar seviyelerine inmesi oluşturdu. Suudi Arabistan’ın başını çektiği Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), 6 Mart’da Viyana’da gerçekleştirdiği olağanüstü toplantıda petroldeki fiyat düşüşünün önüne geçebilmek için günlük üretimi 1.5 milyon varil azaltma kararı aldı. Söz konusu rakamın 1 milyon varilini OPEC ülkeleri, 500 bin varilini ise Rusya başta olmak üzere diğer üretici ülkelerinin gerçekleştirmesi bekleniyordu. Ancak OPEC’in isteği Rusya’dan kabul görmedi. Dahası, Rusya OPEC’e petrol üretim kısıntısına yönelik anlaşmalarının 1 Nisan itibarıyla sona ereceğini de hatırlattı. Suudi Arabistan ise karşı hamlesini geciktirmedi. İKİNCİ BÜYÜK DÜŞÜŞ Rusya’nın OPEC’in üretim kısma teklifini reddetmesinin ardından, Suudi Arabistan ham petrol üretimini artırma ve satış fiyatını düşürme kararı aldığını duyurdu. Suudi Arabistan’ın bu çıkışı, ham petrol fiyatlarında 1991 yılındaki 1. Körfez Savaşı’ndan sonra en büyük düşüşü yaşattı. 6 Mart’ta 45 dolar olan ham petrol fiyatı 9 Mart sabahında 31 dolar seviyesindeydi. Yüzde 30 oranındaki sert düşüş, küresel finans piyasalarında da adeta şok etkisi oluşturdu. Dikkatler artık dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki restleşmeye çevrilmişti. HANGZHOU ANLAŞMASI Ham petrol fiyatlarındaki rekor düşüş kadar, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki petrol arzı işbirliğinin nasıl böyle bir mücadeleye dönüştüğü de merak ediliyordu. Zira, Çin’in Hangzhou kentinde 4-5 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirilen G 20 toplantısı tarihi bir anlaşmaya da ev sahipliği yapmış, Rusya ve Suudi Arabistan arasında petrol üretim düzeylerinin sınırlanmasını da kapsayan petrol piyasasında işbirliği anlaşması imzalanmıştı. Dünyanın en büyük iki petrol ihracatçısının dayanışması, kaya petrolü üretimi sayesinde dünyanın en büyük petrol üreticisi haline gelen ABD’ye karşı dün bir anlam ifade ediyordu. Bugün ise işbirliği yerini, petrol fiyatı savaşına bırakmış durumda ve yeni hamlelerinin ne olacağı konuşuluyor. OPEC üyesi ülkeler dünya ham petrolünün yaklaşık yüzde 40'ını üretiyor. OPEC'in petrol ihracatı ise uluslararası ticareti yapılan toplam petrolün yaklaşık yüzde 60'ını temsil ediyor. HEDEF KAYA PETROLÜ Peki, Rusya’nın hedefi ne? Yeni Koronavirüs salgını petrol talebini azaltıp ham petrol fiyatlarını düşürürken, Suudi Arabistan dolayısıyla OPEC ile neden böyle bir mücadeleye girişti? Öyle ya görünüşte Rusya’nın çıkarları gereği OPEC ülkelerle beraber hareket edip fiyatın daha da aşağılara inmesine müsaade etmemesi gerekiyordu! ABD’li enerji uzmanlarına göre, Rusya’nın mücadelesi, Suudi Arabistan’a karşı değil, ABD’li kaya petrolü üreticilerine karşı. Yani, Rusya, kaya petrolü üreticilerini zayıflatarak, pazar payını artırmak istiyor. Başarı şansı ise fiyatların uzun süre düşük seviyede kalmasına bağlı. ABD’li enerji uzmanları, kaya petrolü üreticilerinin 2014-2016 arasında da zor bir süreçten geçtiğini, brent petrolün varil fiyatının Haziran 2014'te 115 dolar iken 20 Ocak 2016'da 27.70 dolara kadar indiğini hatırlatıyorlar. Birçok iflaslar yaşanmasına rağmen ABD’li kaya petrolü üreticilerinin çalkantılı dönemden güçlenerek çıktığını da belirtiyorlar. Ancak petrol fiyatları bir süre 30 dolarlı rakamlarda kalırsa, ABD’li kaya petrolü üreticilerinin ve onlara kredi veren bankaların büyük zarar göreceği de muhakkak. Öte yandan mücadeleyi Rusya’nın ABD’ye karşı misillemesi olarak görenler de var. ABD, 2019 yılı sonunda, Kuzey Akım 2 projesinde yer alan Avrupalı şirketlere yaptırım uygulama kararı almıştı. Karar, Rusya ve Almanya’dan tepki almıştı. Ayrıca ABD, geçtiğimiz Şubat ayında, Rus petrol şirketi Rosneft’in yan iştirakine, Venezuela'yla alakalı faaliyetleri nedeniyle yaptırım kararı almıştı. Yine o karar da Rusya’dan büyük tepki almıştı. CARİ AÇIKTA AVANTAJ GETİREBİLİR Düşük ham petrol fiyatı devam ederse Türkiye bundan nasıl etkileneceği konusu da bu süreçte öne çıkmış durumda. Türkiye'nin 2019 yılındaki toplam enerji ithalatı 41 milyar dolar olarak gerçekleşti ve enerji ithalatı cari açıkta büyük bir paya sahip. Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, petrol fiyatlarında hızla düşen fiyatların Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “2019 yılı Brent petrol ortalama varil fiyatı 64.37 dolardı ve Türkiye’nin ithalatı yaklaşık 263 milyon varil olarak gerçekleşti. Yani ham petrol için kabaca 17 milyar dolar civarında ödeme yaptık. 2020 yılı varil fiyatı bugünkü seviyeden hesaplarsak, ortalama 35 dolardan aynı miktar için 9 milyar dolar ödeme yapacağız. Ham petrol bugünkü fiyat seviyesinde kalırsa 8 milyar dolar daha az ödeyeceğiz. Kasamızda kalacak bu para makroekonomik dengelere de yansıyacak.” DOĞALGAZ FATURASINA YANSIR MI? Petrolde düşük fiyatın en az iki çeyrek devam etmesi durumunda Türkiye’nin doğalgaz faturası da düşecek. Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir’in yorumu ise şöyle: “Doğalgaz fiyatları, geçmiş 6 ayın bazı petrol ürün fiyatlarının ortalamaları üzerinden hesaplanıyor. Hatta İran formülü geçmiş 9 ay ortalamasını alır. Uzun sürerse, Türkiye olumlu etkilenir.” Ancak bazı önemli petrol üreticilerinin Türkiye’nin de önemli ihracat ve turizm pazarları olduğunu unutmamak gerekiyor. Ekonomist Dr. Zeki Ulvi Suvarioğlu; “Koronavirüs salgını etkisi devam ederken, petrolde yaşanan bu şok dünya genelinde ticaret ve üretimde azalmalara ekonomik durgunluklara da neden olacaktır” uyarısında bulunuyor. HANGİ ÜLKE DAHA AVANTAJLI? Suudi Arabistan ile Rusya’nın petrol fiyatı savaşında iki ülkenin ekonomik gücü de karşı karşıya gelecek. IMF rakamlarına göre, 2019 yılı sonu itibarıyla Suudi Arabistan’ın 512 milyar dolar, Rusya’nın 517.5 milyar dolar döviz rezervi var. Suudi Arabistan varil başına 10 doların altında maliyetle, Rusya ise 30 dolar maliyetle üretim yapabiliyor. Suudi Arabistan petrolü ucuza üretebilirken, kamu bütçesini dengelemek için varil başına 83.60 dolara ihtiyacı var çünkü gelirleri neredeyse sadece petrol gelirine bağlı. Rusya'nın ise kamu bütçesini dengelemesi için varil başına 42.40 dolara ihtiyacı var. 6 Mart’da başlayan petrol fiyatı savaşından sonra Suudi Arabistan’ın varil başına 12 ila 20 dolar arasındaki fiyat üzerine hazırlık yaptığı iddia ediliyor. Rusya tarafı ise 6 ila 10 yıl boyunca varil başına 25 ila 30 dolar arasında fiyat savaşına dayanabileceklerini açıkladı. JP Morgan'ın analistleri ise Suudi Arabistan’ın petrol fiyatlarını uzun süre varil başına 60 doların altında tutabileceğini düşünmüyor. PERDE ARKASINDA PETRO-DOLAR SAVAŞI VAR Son on yılda kaya petrolü devrimiyle ABD petrol üretiminde tabiri caizse altın çağını yaşıyor. ABD eski Başkanı Barack Obama, 2015 yılı sonunda ABD'nin ham petrol ihracatını engelleyen yasağı kaldırdı. Öyle ki dünyanın en büyük petrol üreticisi ve tüketicisi olan ABD'nin Eylül 2019’daki petrol ihracatı, 1973'ten bu yana ilk defa petrol ithalatını geride bıraktı. Kaya petrolü üretimi ABD’yi, Rusya ile Avrupa pazarında karşı karşıya getirdi. Rusya’nın pazar payını korumak için ABD’li kaya petrolü üreticileriyle mücadelesi var fakat sahnenin arkasında çok daha önemli bir mücadele daha var. O da petro-dolar savaşı. 1973 Petrol Krizi sonrası kurulan petro-dolar sistemi en başta Rusya tarafından sorgulanıyor. Bu sistem, 1975 yılında, ABD’nin Suudi Arabistan ve OPEC’i de kapsayan bir anlaşmasına dayanıyor. Anlaşmaya göre, OPEC ülkeleri, petrolün satışını yalnız dolarla yapıyor ve petro-dolarlar ABD banka sistemi üzerinden mali piyasalarda çeşitlendiriliyor. Dolar böylece rezerv para olma konumu da sürdürmüş oluyor. Petrol fiyatlarında başlayan savaş, Rusya’nın petro-dolar sistemine karşı bir hamlesi olarak da görülüyor.

19 Mart 2020 Perşembe