tatil-sepeti

HABER: ECEM ÇUHACI KÜÇÜK

Kadin girişimciliği destekleyip güçlendirmek amacıyla düzenlenen WomenUp etkinliği, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Hackquarters firması tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenen etkinliğin amacı, kadın girişimcileri desteklemek ve daha da güçlendirmek için yeni partnerler, yatırımcılar ve kurumsal firmaların dahil edildiği bir topluluk yaratarak, bu konudaki çalışmaları ve işbirliklerini artırmak. Etkinlikle ayrıca kurumsal işletmelerde inovasyona öncülük eden kadınların başarı öyküleri anlatılarak yeni nesile örnek olması hedefleniyor.

MÜCADELELERİNİ ANLATTILAR

BTM’nin Fulya’daki yerleşkesinde gerçekleştirilen WomenUp etkinliği, Türkiye İş Bankası Dijital Bankacılık Bölümü ve Girişimcilik Birimi Müdürü Emre Ölçer tarafından yönetilen ‘Şirketlerde İnovasyonla Nasıl Baş Edilir’ paneliyle başladı. Daha sonra Bayer Fonksiyonel Liderlik Başkanı Kübra Yürekli, HealthTech, Wellness ve CropScience’da G4A Hızlandırma Programı ile ilgili son gelişmeleri paylaştı. Ardından Media Markt Kurumsal İletişim Müdürü Tutku Konuk Altındal, son iki yıldır başlatılan Türkiye, Yunanistan ve İsviçre’deki girişimleri kapsayan ‘Perakende Başlangıç ​​Mücadelesi’ hakkındaki görüşlerini sundu. Son olarak da Marmara Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi Başkanı Fatma Ayanoğlu, Türkiye’de kadınların katılımı ve iş hayatına etkileri konusunda hükümet vizyonunu paylaştı.

HER 5 ŞİRKETTEN BİRİ

Panelin ardından Startups Watch’tan Sanem Sağıroğlu, Türkiye’de yerel ve kadın girişimcilik istatistikleri hakkında bir sunum yaptı. Sağıroğlu’nun sunumundaki bazı istatiksel verilere göre, Türkiye’de 2010-2019 yılları arasında kurulan yeni şirketlerin yüzde 16’sının en az bir kadın kurucu ortağı bulunuyor. Kadın girişimciler en çok bebek, sosyal etki girişimleri ve moda sektörlerinde aktif olarak rol oynuyor ve şirket yönetiminde söz sahibi durumda. 2019 yılında toplam 102 milyon dolar tutarındaki yatırımların sadece yüzde 5’i, kadın kurucularla kurulan yeni girişimler tarafından artırıldı. Son olarak IONED’in kurucusu Berkay Şamiloğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturuma, Startup Fon Kurucusu Gülsüm Çıracı konuk oldu. Çıracı, kadınların güçlendirilmesinde yatırım ve VC rolünü anlatarak gündemde çok fazla tartışma yaratan konuları ele aldı ve merak edilen soruları cevapladı. Çıracı, özellikle Türkiye’deki girişimlerin yatırım turları esnasında fon toplarken kadın kurucuların istatistiklerini paylaştı; kadınların teknolojideki başarı faktörlerinden bahsetti.

BTM ONLİNE HİZMET VERECEK

Dünyayıhızla etkisi altına alan koronavirüsüne karşı BTM Fulya Yerleşkesi’nde de gerekli tedbirler alındı. Temizlik periyodlarının artırıldığı BTM’de, girişimcilerin ve personelin çalışma alanlarına çok sayıda dezenfektan yerleştirildi. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış ürünlerle temizlik ve dezenfeksiyon çalışmaları gerçekleştirildi. Korona-virüsü nedeniyle mart ayında BTM Fulya Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek tüm eğitim ve etkinlikler ertelendi. Bu süreçte online eğitim modüllerindeki eğitimlerden faydalanabilecek girişimciler, yine online kanallar üzerinden mentorlukve birebir danışmanlık hizmetlerini de kullanabilecekler.

GİRİŞİMCİLERE ÖNERİLER

BTM’dekieğitim ve etkinliklerin ertelenmesiyle birlikte girişimciler de uzaktan çalışmayı tercih ediyor. BTM uzmanları bu durumu fırsata çevirmeleri için girişimcilere şu önerilerde bulunuyor:

* Özellikle salgının yoğun olduğu şu günlerde birebir toplantılardan kaçınmak son derece önem taşıyor.

* Evden çalışan kişi sayısının artmasına bağlı olarak Wi-Fi ve VPN bağlantılarında yaşanabilecek problemlere karşı girişimciler hazırlıklı olmalı.

* Bu süreçte toplantılar online olarak yönetilmeli ve video konferanslar tercih edilmeli.

* Zoom, Skype, Google Hangouts gibi programların yanısıra uzaktan çalışan ekiplerin daha sağlıklı iletişim kurabilmeleri için Cisco Jabber, Microsoft Teams, Slack, Cisco Webex gibi uygulamalar da kullanılabilir.

* Evdeki rahat çalışma ortamı nedeniyle yaşanabilecek odaklanma sorunlarına karşı da girişimciler dikkatli olmalı. Motivasyonlarını kaybetmemek için çalışma şevklerini artıracak kitap ve film önerilerini değerlendirebilirler.

TAVSİYE EDİLEN KİTAPLAR

* 100 $’lık Başlangıç - Chris Guillebeau

Projeleri hayata geçirmek için cesaret veren kitap; bunun için bir servete ihtiyaç olmadığını ve sınırlı imkanlarla yeni bir işin nasıl kurulacağını anlatıyor.

* Yenilikçinin İkilemi - Clayton M. Christensen

Kitap, iş dünyasında devrim yapmak için gerekli olan özellikleri anlatıyor ve yeni fikirler verme konusunda farklı noktalara değiniyor. Ayrıca Steve Jobs’un da önerdiği kitaplardan biri olma özelliği taşıyor.

İZLENECEK FİLMLER

* Silikon Vadisi’nin Korsanları (Pirates of Silicon Valley)-1999

Bir biyografi niteliğinde olan film, Steve Jobs’ın ve hayatının erken döneminde yollarının kesiştiği Bill Gates’in üniversite yıllarını ve şirketlerini kurup çıkışa geçtikleri zamanları anlatıyor.

* Startup.com-2001

Belgesel niteliğinde olan film, iki girişimcinin sıfırdan kurdukları şirketin kuruluş sürecini, iş ortakları arasında yaşanabilecek sorunları ve yatırım bulma süreçlerini konu alıyor.

24 Mart 2020 Salı

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yalan haberlerle kasıtlı şekilde gündem oluşturulmaya çalışıldığını ifade ederek, "Dedikodulara itibar etmeyiniz. Cumhurbaşkanımızın tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz. Hedeflere ulaştığımızda vatandaşlarımızın refahı kalıcı olarak artacak" dedi.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bir süredir yalan haberlerle kasıtlı bir şekilde gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Vatandaşlarımızdan istirhamım; üretilen dedikodulara itibar etmeyiniz ve politikalarımız ile ilgili bizden duymadığınız hiçbir haber veya söylentiye lütfen inanmayınız." diye konuştu.

 

Sosyal medya hesabı X'ten açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek şu ifadeleri kullandı:

 

"PROGRAMIMIZI DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ"

 

Bir süredir yalan haberlerle kasıtlı bir şekilde gündem oluşturulmaya çalışılıyor. 

 

Bizim derdimiz memlekete hizmet, gündemimiz yoğun. Bu zor coğrafyada ülkemizin sorunlarını çözmek, potansiyelini ve performansını artırmak için yapacak çok işimiz var.  

 

Enflasyonu düşürmek, cari açığı azaltmak, bütçe disiplini tesis etmek ve yapısal sorunları çözmek konusunda kararlıyız.   

 

Cumhurbaşkanımızın başından beri tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz. 

 

Programımız hedeflerine ulaştığında, vatandaşlarımızın refahı da kalıcı olarak artacaktır.

 

Vatandaşlarımızdan istirhamım; üretilen dedikodulara itibar etmeyiniz ve politikalarımız ile ilgili bizden duymadığınız hiçbir haber veya söylentiye lütfen inanmayınız.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Hazine Maliye Bakanlığı Mehmet Şimşek

Bu yıl üç büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülke olan Türkiye'nin, S&P Global Ratings'ten kasımdaki değerlendirmede yeni bir not artışı daha alması bekleniyor.


 

Türkiye'nin makroekonomi politikalarındaki değişimin ardından, Fitch Ratings, Moody's ve S&P Global Ratings, ülkenin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yükseltti. Fitch Türkiye'nin notu son değerlendirmesinde "BB-"ye, Moody's iki basamak artışla "B3"ten "B1"e ve S&P Global Ratings de "B"den "B+"ya yükseltti.

 

Söz konusu kuruluşlardan S&P Global Ratings'in, 1 Kasım'da Türkiye'ye ilişkin bu yılki ikinci değerlendirmesini açıklaması bekleniyor.

 

S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve 1 Kasım'daki değerlendirmeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde politika değişikliğinin ardından başta dış göstergeler olmak üzere bazı kredi derecelendirme ölçütlerinin iyileştiğini ve bunlar arasında en önemlilerinden birinin net döviz rezervlerindeki artış olduğunu dile getirdi.

 

Cari açığın da çok hızlı şekilde daraldığını ve bu yıl için cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 1'inin biraz üzerinde seyretmesini beklediklerini ifade eden Gill, Brent petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesinin, cari açıktaki daralmaya katkı sunduğunu aktardı.

 

Gill, Türkiye'nin net altın ithalatındaki düşüşün de cari açığın azalmasına olumlu yansıdığını ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek, net altın ithalatının azalmasının yanı sıra Türk lirası mevduat faizlerinin yüzde 60'lara yaklaştığı göz önünde bulundurulduğunda, altın gibi riskten korunma ürünlerinin hane halkı ve firmalar için daha az cazip hale geldiğini anlattı.

 

Kredi notu kararlarında net rezerv seviyeleri ve cari açıktaki pozitif eğilim başta olmak üzere birçok göstergeyi dikkate aldıklarını vurgulayan Gill, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim için önemli sorulardan biri Türkiye'de kamu maliyesinin yönünün ne olacağı. Enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek için yetkililerin tüketici talebini azaltması gerekiyor, bu da daha düşük büyüme anlamına gelir ve daha düşük büyüme genellikle daha zayıf mali sonuçlara yol açabilir. Bahsettiğim gibi not kararı için gözden geçirilecek birçok gösterge var. Türkiye'deki ekonomi politikası değişiminin bir yıllık bir düzeltme değil, ekonomiyi enflasyondan arındırmak için çok yıllık bir süreç olduğu göz önüne alındığında, kendimize Türk hükümetinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca politikaya bağlı kalıp kalmayacağını sormak zorundayız. Bizim temel tahminimiz, bağlı kalacakları yönünde. Bunu bir yıldan fazladır sürdürüyorlar ve ancak ana senaryomuza ilişkin 'tasarruf yorgunluğu' riskleri de mevcut. Pozitif bir görünüme sahip olduğunda, (Türkiye için kasımda) not artışı mümkün. Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı diyebiliriz. Ayrıca, Türkiye'nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Bu arada, not kararı için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz politikasına da bakacağız."

 

YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 43, 2025 İÇİN YÜZDE 23

 

Frank Gill, Türkiye'ye ilişkin enflasyon beklentilerini de paylaşarak, Türkiye'de yıllık manşet enflasyonun yüzde 52 ile hala oldukça yüksek seviyede bulunduğunu ve enflasyonu düşürmenin zaman aldığını vurguladı.

 

Çok yüksek kalmaya devam eden hizmet enflasyonuna karşın gıda enflasyonunun hafiflediğini aktaran Gill, "Enflasyonu düşürmek muhtemelen birkaç yıl alacak. Bu nedenle Türkiye'de enflasyonun 2027'ye kadar tek haneli rakamlara düşeceğini öngörmüyoruz. Kademeli bir dezenflasyon süreci bekliyoruz. Bu yıl sonu için enflasyon öngörümüz yüzde 43, 2025 sonu için yüzde 23 ve 2026 sonu için yüzde 10 seviyesinde. 2027 sonunda enflasyonun yüzde 10'un altına gerileyeceğini öngörüyoruz." ifadesini kullandı.

 

Gill, yavaş gerçekleşmesi beklenen dezenflasyon sürecinin önemli bir ayağının Türk lirasının dolar ve avro karşısında "çok az değer kaybetmesinin sürdürülmesi" olduğunu belirterek, "Gelecek yıl Türk lirasının enflasyonun altında değer kaybedeceğini düşünüyoruz." dedi.

 

TCMB, KASIMDA "TEMKİNLİ GEVŞEME" BAŞLATABİLİR

 

TCMB'nin para politikası kararlarını yakından izlediklerini söyleyen Gill, manşet enflasyonun yüzde 50'nin üzerinde olduğu düşünüldüğünde, Bankanın para politikasını çok erken gevşetmesinin bir risk olduğunu dile getirdi.

 

Gill, "Bizim temel senaryomuz Merkez Bankasının yılın son çeyreğinde çok temkinli şekilde faiz indirimine başlayabileceği yönünde. Bu muhtemelen kasımda olabilir ancak buradaki 'temkinli yaklaşımı' vurgulamak gerek." değerlendirmesinde bulundu.

 

TCMB'nin politika faizinin bu yıl sonunda manşet enflasyonun üzerinde olacağını öngördüklerini ifade eden Gill, "Enflasyonun yıl sonunda yüzde 42-43 seviyesinde olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle politika faizinin kesinlikle yüzde 45'in altına inmesini beklemiyoruz." diye konuştu.

 

Gill, özellikle 2025'in mali konsolidasyon açısından önemli olduğunu ve Orta Vadeli Program'da iddialı mali sıkılaşma tedbirlerinin bulunduğunu vurgulayarak, "Mali sıkılaşmanın büyük bir kısmı 2025'te devreye girecek. Bu nedenle ilk olarak iddialı mali hedefler ve ayrıca talepteki yavaşlama nedeniyle 2025 biraz zor olabilir. Bu yüzden, önümüzdeki yıl politika yapıcıların yeniden dengeleme programına bağlı kalıp kalmayacaklarının gerçekten test edilebileceğini düşünüyoruz." görüşünü paylaştı.

 

"RESESYON ÖNGÖRMÜYORUZ"

 

Gill, Türkiye'de tüketici talebinin yavaşlamaya başladığını belirterek, "Bu yıl yüzde 3,6 ekonomik büyüme bekliyoruz, büyümenin gelecek yıl yüzde 2 seviyesine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak biz Türkiye'de bir resesyon beklemiyoruz. 2025'teki yavaşlamanın ardından, 2026'da yüzde 3'e ulaşan bir toparlanma öngörüyoruz. Türkiye ekonomisinde 2019'daki gibi keskin bir yavaşlama olabilir ancak herhangi bir takvim yılı için negatif bir büyüme beklemiyoruz." öngörüsünü dile getirdi.

 

Türkiye'nin oldukça güçlü, çeşitli ve açık bir ekonomisi olduğunu kaydeden Gill, özel sektörün dirençli olduğunu belirtti.

 

Gill, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının birçok avantaj sağladığına işaret ederek, "Türkiye, özellikle ekonomik açıklık açısından diğer gelişmekte olan ülkeler olan Arjantin ve hatta Brezilya'nın sahip olmadığı avantajlara sahip, özellikle ekonomik açıklık noktasında. Bu da iç talep zayıfsa şirketlerin ihracata odaklanabileceği anlamına geliyor." dedi.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : NotArtışı derecelendirme kredi