Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu(TOGG) mühendisleri ve tasarımcıları tarafından ortaya konan, fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde yüz Türkiye'ye ait, doğuştan elektrikli modüler araç platformu üzerine geliştirilmekte olanTürkiye'nin Otomobili, tasarım sürecinde önemli bir aşamayı daha tamamladı. Otomotiv endüstrisinin bir mobilite ekosistemine dönüşümüne öncülük ederek Türkiye'nin ilk küresel mobilite markası olmak amacıyla kurulan TOGG,Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Hakları Ofisi'ne (EUIPO) yaptığı tasarım başvuruları için tescil almaya hak kazandı. Geçerlilik süresi 5 yıl olan tescil haklarıyla birlikte TOGG araçlarının tasarımlarının üçüncü şirketler tarafından tamamen ya da kısmen kopyalanmasının önüne geçildi.

22 Nisan 2020 Çarşamba

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı Türk Patent ve Marka Kurumu’nun (TÜRKPATENT) sınai mülkiyet verilerinden derlediği bilgilere göre, kuruma yapılan patent başvuru sayısı yılın 3 ayında 1454'ü yerli, 2 bin 572'si yabancı olmak üzere 4 bin 26 oldu. Söz konusu dönemde kuruma 32 bin 877'si yerli, 3 bin 961'i yabancı olmak üzere toplam 36 bin 838 marka başvurusunda bulunulurken, yerli marka başvuru oranı yüzde 89 olarak kayıtlara geçti. Yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yerli marka başvuruları yüzde 16,8, toplam marka başvuruları yüzde 14 ve yerli patent başvuruları yüzde 20,7 artış gösterdi. Bu dönemde 832'si yerli olmak üzere 848 faydalı model başvurusu yapıldı. Yerli faydalı model başvuru oranı da yüzde 98 olarak belirlendi. Mart sonu itibarıyla tescil sayıları markada 17 bin 623'ü yerli olmak üzere toplam 18 bin 689, patentte 306'sı yerli kategoride toplam 3 bin 194, faydalı modelde 214'ü yerli olmak üzere 221, tasarımda 10 bin 910'u yerli toplam 12 bin 453 olarak kaydedildi. Yılın 3 ayında TÜRKPATENT'e 92 yeni coğrafi işaret başvurusu yapıldı. Söz konusu dönemde 11 bin 214'ü yerli, 195'i yabancı, 1262'si Lahey Sistemi üzerinden uluslararası başvuru olmak üzere, toplam 12 bin 671 tasarım başvurusu gerçekleştirildi. Yerli tasarım başvurusu oranı yüzde 89 olarak kayıtlara geçti. TÜRKİYE ULUSLARARASI ALANDA PATENTTEN SONRA MARKADA DA ATAKTA TÜRKPATENT Başkanı Habip Asan, yılın 3 ayında kuruma yapılan başvurularda görülen artışların, Türkiye'de sınai mülkiyet alanında farkındalık oluştuğunu gösterdiğini söyledi. Ülkede bu alanda yapılan çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını belirten Asan, yenilikçi fikirlerin daha çok rağbet gördüğünü bildirdi. Asan, Türkiye'nin uluslararası başvurularda da ön saflarda olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) geçen yılki patent başvuru verilerini paylaştı. Türkiye geçen yıl 2018'e göre uluslararası patent başvurularında yüzde 46,7 ile en fazla artış oranını sağlayan ülke oldu. Bu alanda artış oranı olarak dünya birincisiyiz ve 22'ncilikten 13'üncü sıraya geldik." Patentin ardından uluslararası marka başvurularında da Türkiye'nin geçen yıl yüzde 37,8 ile en fazla artış gösteren ülke olduğunu vurgulayan Asan, Türkiye'yi, Rusya, ABD ve İsviçre'nin takip ettiği bilgisini verdi. Asan, bu alanda yapılan atakla Türkiye'nin uluslararası marka başvurularında dünyada ilk 10'a girdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) etkisiyle hizmetlerini uzaktan erişimle sunan TÜRKPATENT teknolojik altyapısı sayesinde tüm çalışmalarını aksatmadan sürdürüyor. Kurumumuzun bu süreçte normal çalışma koşullarına göre performansında artış oldu. Diğer taraftan TÜRKPATENT, daha önce yüz yüze yapılan, Patent Randevu Sistemi, KOBİ'lere yönelik Hezarfen Projesi gibi pek çok uygulamasını dijitalleştirdi. Kurumumuz bu süreçte dijitalleşerek çalışmalarına devam ediyor."

22 Nisan 2020 Çarşamba

Ramazanda gelenek haline gelen, hayırseverlerin ihtiyaç sahibi kişilere bağış yapmak için tercih ettiği, iftar ve sahur sofraları düşünülerek hazırlanan gıda paketleri, tüketicilerin bu ayda en çok ihtiyaç duyduğu ürünlerden oluşuyor. Zincir marketler ramazan erzak paketlerini, değişik içerik ve fiyat seçenekleriyle müşterilerine sunuyor. PERAKENDECİLER RAMAZANA HAZIR CarrefourSA farklı seçeneklerle hazırladığı ramazan kolilerini, 49,90 lira ile 149,90 lira arasında değişen fiyatlarla satışa çıkardı. Klasik, süper, mega ve lüks olmak üzere 4 erzak paketi hazırlayan CarrefourSA, farklı talepleri karşılamayı hedefliyor. İftar ve sahur sofraları düşünülerek hazırlanan koliler, temel gıda maddelerinden oluşuyor. Fiyatı 49,90 lira olan "Klasik Ramazan Kolisi"nde 15 ürün yer alırken, 79,90 lira değerindeki "Süper Ramazan Kolisi" 22 ürün içeriyor. 26 ürünün sunulduğu "Mega Ramazan Kolisi" 99,90 liradan, 35 ürünün yer aldığı "Lüks Ramazan Kolisi" de 149,90 liradan satılıyor. Ramazan kolisi alan CarrefourSA müşterileri, yüzde 46’ya varan tasarruflu alışveriş imkana erişebiliyor. CarrefourSA, Ramazan kolileri için online marketi CarrefourSA.com üzerinden de sipariş alıyor. KOLİLER TASARRUFLU ALIŞVERİŞ SAĞLIYOR Migros ise 13 üründen oluşan Bereket kolisini 44,90 TL, 22 ürünlü Lezzet kolisini 79,90 TL ve 31 ürünlü Ziyafet kolisini ise 109,90 TL’den müşterilerine sunuyor. Kolilerin içeriğindeki ürünleri tek tek almak yerine, Ramazan kolisi alan Migros müşterileri yüzde 45’e varan tasarruf sağlıyor. Migros’un hazırladığı koliler Sanal Market üzerinden de alınabiliyor. Bu arada, Migros Sanal Market’ten verdikleri siparişleri ücretsiz olarak teslim alan 60 yaş ve üstü müşteriler, ramazan ayı için hazırlanan gıda kolisi siparişlerini, kendileri için özel olarak hizmete açılan 0850 955 24 65 numaralı telefondan da verebilecek. Metro Toptancı Market'te ise ramazan kolileri için 4 seçenek bulunuyor. Bu paketlerin 13 çeşit içereni 63,90 lira, 21 çeşit içereni 106,90 lira, 22 çeşit ürün içereni 139,90 liradan ve 7 çeşit kahvaltılık içeren paketi ise 63,90 liradan raflarda yerini aldı. MARKETLER, HEDİYE ÇEKİ İMKANI DA SUNUYOR Yardımlaşma ve paylaşmanın öne çıktığı ramazan ayında marketler, geleneksel ramazan kolilerinin yanı sıra hediye çeki imkanı da sunuyor. Ramazanda başkalarının sofralarına da lezzet ve bereket katmak isteyen müşteriler, Migros mağazalarında bulunan HediyeM kartlara kasalardan tek seferde en az 5 TL, en fazla 500 TL yükleyerek diledikleri kişilere hediye edebiliyor. Migros mağazalarındaki tüm ürün alışverişlerinde geçerli olan HediyeM kartlar tekrar tekrar doldurularak kullanılabiliyor. Şok Hediye Kartları 25 TL, 50 TL, 100 TL alternatifleri ile Şok Market kasalarından temin edilebiliyor. Tütün ürünleri ve TL yüklemesi hariç tüm ürünlerin alışverişinde geçerli olan bu kartların içindeki bakiyenin kullanım süresi bir yıl oluyor. Yüklenen bakiye parça parça kullanılabiliyor. Şok Market ayrıca Kurumsal Kart imkanı da sunuyor. A101 marketi ise 50, 100, 150, 200 TL’lik hediye çeki veya SMS ile telefona yönlendirilebilecek sanal çek imkanı sunuyor. Sevdiklerini veya ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmek isteyenler, 2 yıl kullanım süresi olan bu çek ile de yardımlaşabiliyor. BİM Hediye Kartları 50 TL, 100 TL limitli bakiyeli ve yüklenebilir bakiyeli seçeneklerden oluşuyor ve tüm mağazalarda geçerli oluyor. Yüklenebilir bakiyeli kartlara istenilen miktarda yükleme yapılabiliyor. Ayrıca BİM'in internet sitesinde isteğe göre ramazan paketi hazırlanabileceği belirtiliyor. CarrefourSA da Alışveriş Çeki, Kurumsal Hediye kartı ve Elektronik kart ile sevdiklerine hediye almak isteyenlere farklı seçenekler sunuyor.

22 Nisan 2020 Çarşamba

Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan (GİB) yapılan duyuruya göre, gelen talepler doğrultusunda e-Defter uygulamasına dahil olan ve mücbir sebep kapsamında olmayan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılması gereken e-Defter işlemlerine ilişkin süre uzatımına gidilmesi kararı alındı. Buna göre, 30 Nisan gün sonuna kadar tamamlanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken elektronik defter beratlarının yüklenme süresi 1 Haziran Pazartesi günü sonuna kadar uzatıldı. Ayrıca, 30 Nisan günü sonuna kadar Defter-Beyan Sistemi'ne kaydedilmesi gereken bu yılın ocak-şubat-mart dönemine ilişkin alış ve giderler ile satış ve hasılatlara ilişkin kayıt süresi 31 Temmuz Cuma günü sonuna kadar ertelendi.

22 Nisan 2020 Çarşamba

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle küresel ekonominin 1929'da yaşanan Büyük Buhran'dan bu yana görülmeyen bir ölçekte daralmasının beklendiğini ve bu yıl 170 ülkede kişi başına düşen gelirin azalacağını ifade etti. Kovid-19 salgını ve buna karşı alınan önlemlere ilişkin bir blog yazısı kaleme alan Georgieva, Kovid-19 salgınının "benzeri olmayan" bir kriz olduğuna dikkati çekti. Georgieva, Kovid-19 krizinin insan sağlığı ve ekonomilere yönelik bir şok oluşturan, yaşamı neredeyse durma noktasına getiren daha karmaşık bir kriz olduğuna işaret etti. Bu krizin daha belirsiz ve küresel olduğunu vurgulayan Georgieva, "Görünüm çok kötü. Küresel ekonomik faaliyetin Büyük Buhran'dan bu yana görmediğimiz bir ölçekte azalmasını bekliyoruz. Bu yıl 170 ülke kişi başına düşen gelirin azaldığını görecek. Sadece aylar önce 160 ekonomide kişi başına düşen gelirde artış kaydedilmesini öngörüyorduk." değerlendirmesinde bulundu. 8 TRİLYON DOLARLIK MALİ ÖNLEM HAYATA GEÇİRİLDİ Kovid-19 krizine karşı alınan tedbirlere de değinen Georgieva, salgınla mücadeleye yönelik dünya genelinde hükümetlerin benzeri görülmemiş adımlar attığını hatırlattı. Georgieva, "Bu zamana kadar alınan mali önlemlerin değeri yaklaşık 8 trilyon dolara ulaştı ve merkez bankaları büyük oranda likidite enjekte etti" ifadesini kullandı. IMF'nin 1 trilyon dolarlık kredi kapasitesi olduğunu anımsatan Georgieva, fonun özellikle düşük gelirli ülkeler için finansal kaynak sağlama kapasitesini en üst düzeye çıkarmaya çalıştığını aktardı. Georgieva, IMF'nin acil durum finansmanı için 103 ülkenin talepte bulunduğunu belirterek, bu taleplerinin yarısının ay sonuna kadar yönetim kurulunca değerlendireceğini bildirdi. YOKSUL ÜLKELER İÇİN YENİ YAKLAŞIM DÜŞÜNÜLMELİ Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerine karşı IMF'nin atığı diğer adımlara da değinen Georgieva, ancak yapılacak daha çok şey olduğunun altını çizdi. Georgieva, özellikle gelişmekte olan ülkeler için endişelendiğini belirterek, "Bu ülkeler, portföy akışında yaklaşık 100 milyar dolarlık keskin bir dönüş yaşadı" ifadesini kullandı. Yoksul ülkeler için imtiyazlı finansmana daha çok ihtiyaç olduğunu vurgulayan Georgieva, krizin bu ülkelerde yüksek borç yüküne neden olduğunu, ülkelerin krize karşı daha dirençli olmaları için uluslararası kuruluşlar ve özel sektörle iş birliği içinde yeni yaklaşımların düşünülmesi gerektiğini aktardı.

21 Nisan 2020 Salı