tatil-sepeti
Formula 1’in yapılacağı asfalt yenileniyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu,Formula 1yarışlarına ev sahipliği yapacak Intercity İstanbul Park’ta yapılan çalışmaları inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Karaismailoğlu, 9 yıl aradan sonra Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapılacağını anımsatarak, şunları kaydetti: 14. ETABIN EV SAHİBİ “İstanbul, 13-15 Kasım tarihlerinde önemli bir yarışmanın ev sahibi olacak. Alanında dünyanın en önemli yarışlarından biri olan Formula 1 yarışlarının 14’üncü etabına bu sene ev sahipliği yapacağız. Yarışların en iyi şekilde yapılabilmesi için Bakanlık olarak biz de gerekli desteği veriyoruz. İstanbul’umuza, ülkemize yakışır şekilde ev sahipliği yapmanın heyecanını taşıyoruz. Gerekli planlamaları yapıyoruz. 13-15 Kasım’da bütün misafirlerimizi ekran başına bekliyoruz.” KAZIMA İŞLEMİ BAŞLADI Mevcut pistin asfaltının yenilenmesi gerektiğine işaret eden Bakan Karaismailoğlu, asfaltın en iyi şekilde yenileneceğini söyledi. Karaismailoğlu, “Formula 1 yarışlarının asfaltı, çok özel bir işçilik ve imalat gerektiren bir iş olduğu için özen gösteriyoruz. Bu sene İstanbul’da gerçekleşecek Formula 1’in yapılacağı asfaltı yenileyeceğiz. Asfalt kazıma işlemine başladık” bilgisini paylaştı.

20 Ekim 2020 Salı

Siyasal katılım düzeyi sosyal medya ile artıyor

HABER: MÜGE BİBER İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi Orhan Albayrak, akademik kariyerine doktor unvanını da ekledi. Albayrak, ‘Parti Üyelerinin Siyasi Katılım Düzeyi’ başlıklı doktora tezi ile siyasi parti üyelerinin siyasal katılım sürecini inceledi. Dr. Albayrak; araştırmasının sonucunda, siyasi partilerin tüzük ve yapıları nedeniyle parti üyelerinin siyasi katılıma hevesli olmalarına karşın karar alma süreçlerinde yer alamadıklarına dikkat çekti. Tezde dikkat çeken bir başka sonuç ise sosyal medya kullanımının siyasi katılımı artırdığı gerçeği oldu. ARAŞTIRMADA KİMLER YER ALDI Albayrak, tez çalışmasını iki ana siyasi parti olan AK Parti ve CHP’nin çok farklı görevdeki parti üyeleriyle anket ve yüz yüze mülakatlar yaparak gerçekleştirdi. Albayrak, İstanbul’daki saha çalışmasında Avcılar, Fatih ve Kartal ilçelerini baz aldı. Orhan Albayrak araştırmasında, ankette sorulan toplam 122 soru ve alt sorulara bakıldığında sadece 40 sorudaki davranış ve tutumun istatistiksel olarak farklı gözüktüğüne dikkat çekti. Albayrak, incelediği merkez partilerin katılımcı demokrasi açısından arzu edilen seviyede olup olmadıklarının da hâlâ zihinlerde bir soru işareti olduğu sonucuna vardığını belirtti. İDEOLOJİ FARKLI, TUTUM AYNI Araştırmaya göre, iki partinin üyeleri farklı düşünmelerine, ideolojik ve kimlik olarak farklı tercihleri olmasına rağmen birçok konuda aynı tutum ve davranışı sergiliyor. SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ Araştırmada, sosyal medyayı kullanmalarının siyasi katılımın önünü açarak, parti üyelerinin siyasi katılımını artırdığına rastlanıyor. Sosyal medya, tüm mecralarla kıyaslandığında siyasi katılımda en etkin rolü oynuyor. Yapılan çalışmada partilerinin sosyal medya hesaplarını çok dikkatli bir şekilde izledikleri görülüyor. EN AZ 10 YIL ÜYE Çalışmaya katılan parti üyelerinin çoğunluğu en az 10 yıldan fazla partile-rinin üyesi. Ailelerinin siyasete girme-lerinde etkisi ise yok denecek düzeyde. Z KUŞAĞI VE SİYASET Araştırma sonucunda Alfa ve Z kuşağı olarak adlandırılan gençlere ya da diğer bir söyleyişle sayısal kuşaklara partide ve siyasette alan açılamadığı ortaya çıkıyor. Gençlik kollarının, gençlerin sorunlarını çözmek, gençlere yönelik politikalar üretmek yerine mevcut ana kademelere destek olmak gibi görevler üstlendiği belirtiliyor. Aynı şekilde her iki partinin kadın kolları da kadın sorunlarına odaklanmak yerine ana kademeye destek olmayı ana vazife olarak görüyor. DEMOKRASİYE KATKI İnsanların siyasi kararların alınması sürecine geçmiş yıllara göre sosyal medyayı kullanarak daha fazla katıldıklarını gözlemlediklerini kaydeden Orhan Albayrak, bunun gerekçesini de şöyle özetliyor: “Sosyal medya, bireylerin kendilerini rahatça ifade edebildikleri, karşılıklı etkileşimde bulunabildikleri ve sansürün daha az olduğu bir ortam sunuyor. Bu medya türünde içerik, kullanıcı tarafından üretiliyor.” Albayrak, bu durumun demokrasinin gelişmesine büyük katkı sunduğunu ve siyasi katılımlara pozitif yönde etki yaptığını vurguluyor.

20 Ekim 2020 Salı

Kadın girişimciler markalaşma atağında

Türkiye’nin markalaşma çalışmalarına yeni bir ivme kazandıracak Yükselen Markalar Projesi’nde start verildi. İstanbul Ticaret Odası liderliğinde, TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ortaklığında yürütülen projede, 416 kadın girişimci markalaşma eğitimi almaya başladı. HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası liderliğinde, TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ortaklığında yürütülen ‘Yükselen Markalar Projesi’ online eğitim webinarları, 12 Ekim’de başladı. Proje kapsamında 416 kadın girişimci, 5 hafta boyunca 60’ı aşan eğitmen kadrosunun vereceği markalaşma webinarlarına katılacak. Eğitim webinarlarının tamamlanmasını izleyen süreçte, jürinin yapacağı değerlendirmeler sonucunda katılım şartlarını sağlayan girişimcilerle projede ikinci aşamaya geçilecek. İkinci aşamada ise atölye çalışmalarının gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Atölye çalışmalarına katılan girişimciler arasından yine yapılacak değerlendirmeler neticesinde farklı kategorilerde ödüller verilecek. YENİ AŞAMA İlk eğitim webinarının açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Yükselen Markalar Projesi ile üretimin içindeki kadın girişimcileri yeni bir aşamaya taşımaya çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Kadın girişimcilerimiz yenilikçidir, risk almayı bilirler. Yenilikçi özelliklerinin yanında öncüdürler. Rekabetçi düşünceye de sahipler. Bize düşen, kadın girişimcilerimize bu niteliklerin ortaya çıkmasını temin edecek platformları oluşturmak. Yükselen Markalar Projesi ile işte bunu yapmaya çalışıyoruz. Bir başka ifadeyle markalaşmayı sağlamaya çalışıyoruz. Gerekli niteliklere sahip ürünlerini hak ettikleri küresel değere kavuşturmaları için platform oluşturuyoruz.” DÜNYA MARKALARI HEDEFİ Dünyanın en değerli ilk 500 markası içerisinde artık Türk markalarının da olmasını istediklerini vurgulayan TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Hatice Güner Kal ise markalaşmaya verilecek her türlü desteğin ülke geleceği için önemli bir yatırım olduğunu vurguladı. Kal, şöyle devam etti: “Bu projeyle kendi ürünlerini üreterek markalarını yaratmak isteyen kadın girişimcilerimize, markalaşma yolculuğunda eşlik etmek, onlara destek olmak istiyoruz. Kadın girişimcilerimizin yurt içinde ve yurt dışında markalaşmalarını sağlamak için bu projeyi hayata geçirdik.” MARKAYI OLUŞTURAN PAZARLAMA Projenin ilk eğitim webinarında sunum yapan Marka Mimarı Ömer Şengüler ise öncelikle markalaşmak kavramının doğru anlaşılması gerektiğine dikkat çekti. Markalaşmak deyince, akla ilk gelen şeyin marka tescili olduğunu hatırlatan Şengüler, şöyle konuştu: “Markayı yaratan pazarlamadır. Pazarlama satış değil, reklam da değil. Pazarlamanın marka oluşturması için bazı adımlar var. Birinci adım ürünümüzün konumlandırılması. İkinci adım, marka stratejisi. Marka ismi markanın kişiliğine uygun olmalı. Üçüncü adım, pazarlama stratejisi. Dördüncü adım ise iletişim stratejine sahip olmak.” HEDEF KİTLENİZLE TANIŞIN Yükselen Markalar Projesi online eğitim webinarlarının ikinci gününde, Marka Tasarımcısı Özgür Ahmet Köse sunum yaptı. Pazarlamanın ürün ve hizmetlerin değil, algıların mücadelesi olduğunu belirten Köse, şu tavsiyelerde bulundu: “Algı sunum şekliyle de alakalı. Hedef kitlenizi tanımak yetmez, hedef kitlenizle tanışın. ‘Çok güzel bir fikrim var, bunu pazarlayalım’ yerine, ‘Müşterinin derdi ne ve ne istiyor konusuna’ odaklanmak daha doğru. Müşterilere, marka deneyimini yaşatın. Tavsiye pazarlamasını kullanın. Faydanızı somutlaştırmalı ve yalın olmalısınız. İnsanların markaların hikayelerini merak ettiğini unutmayın, hikayenizi ve paydaşlarınızı anlatın.” PANDEMİDE KONUŞAN MARKALAR KAZANDI Üçüncü gün gerçekleştirilen webinar programında ise Kreatif Direktör Duygu Yegül bir sunum yaptı. Tüketiciye markayı sevdirmenin önemli olduğunun altını çizen Yegül, şöyle konuştu: “Beğenmek ile sevmek aynı şey değil. Marka olmanın yolu sevilmekten geçiyor. Tüketicinin bulunduğu dönemin koşullarını iyi anlamaya çalışın. 50 yıl önceki tüketici davranışları ile bugünkü tüketici davranışları aynı değil. Naturellik ve gerçeklik de önemli değerler. Pandemi döneminde şu da görüldü; mütevazılık önemli. Ancak yaptıklarınızı da söyleyin. Pandemi döneminde konuşan markalar kazandı, susanlar kaybetti.” KİŞİSEL MARKALAŞMADA 12 TAVSİYE * Kendinizi tanımalısınız. Kişisel SWOT analizinizi yapın. Yani neleri iyi yapabileceğinizi, zayıf ve güçlü yanlarınızı, fırsatları tetkik edin. * Hikayesi olmayan marka olmaz. Kurgulamayın, var olana sahip çıkın. * Kibar olun. Kimsenin içini daraltmayın. * Prensipli ve dakik olun. e-posta veya mesaj atmadan önce kontrol edin, imla hatası yapmayın. * Cesur ve kararlı olun. Marka yaratmak isteyen önce kendisi marka olmalı. * İnsanlarla tanışmaktan çekinmeyin. Sizi ve işinizi çok net anlatan bir cümleniz mutlaka olmalı. * İnternet sayfanız, kartvizitiniz, ağzınızdan çıkan her cümle anlaşılır olmalı. * Eğer yaptığınız iş yararlı ve anlaşılır ise mutlaka başarı gelir. * Eğer ürününüz gerçekten en iyisiyse, ucuz olmayın. Fiyat ve kalite sizi algıda belli bir yere çıkarır. * Sözleşmeniz sıkı olmalı. Sözleşmesi sağlam olan marka olur. * Kızabilirsiniz ama küsmeyin. * İnatçı değil, azimli olun.

20 Ekim 2020 Salı

Yabancı yatırımcılar İstanbul’da 4 sektöre odaklandı

İstanbul’da normalleşme sürecinin başladığı 1 Haziran-10 Eylül arasında 2 bin 678 yabancı yatırımcı, 647.4 milyon lira sermayeli firma kurdu. Yabancı yatırımcılar bu dönemde en fazla hizmetler, perakende, inşaat-yapı ve makina-otomotiv sektörüne yatırım yaptı. Ortadoğulu ve Avrupalı firmalar hizmet sektörüne yoğunlaşırken, Afrikalı firmaların tercihi perakende oldu. İstanbul’da yabancı ortaklı kurulan firma sayısı ve sermaye tutarı, Covid-19 salgınında normalleşme sürecinin başladığı 1 Haziran’dan sonra ‘V şeklinde çıkış’ gerçekleştirdi. İstanbul Ticaret Odası Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü İstatistik Birimi tarafından hazırlanan ‘Pandemi Öncesi ve Sonrası Dönemsel Yabancı Yatırımcı Durumu Raporu’na göre, İstanbul’da pandemi öncesi dönem olarak tanımlanan 1 Ocak-15 Mart 2020 tarihleri arasında 2 bin 779 yabancı yatırımcı, 506 milyon 251 bin 101 TL’lik yatırım yaptı. Covid-19’un pandemi olarak tanımlandığı 15 Mart-1 Haziran döneminde yavaşlayan ekonomik faaliyetlerle birlikte yeni yabancı sermaye yatırımı da azaldı. Bu dönemde 573 yabancı sermayedarın yaptığı yatırım 145 milyon 907 bin 280 TL oldu. 647 MİLYON TL YATIRIM Normalleşme sürecinin başlangıcı olarak kabul edilen 1 Haziran-10 Eylül 2020 döneminde ise yeni yatırım hevesi, pandemi öncesi dönemi yakaladı ve 2 bin 678 yabancı yatırımcı, 647 milyon 407 bin 168 TL sermayeli yeni firma kurdu. Yabancı yatırımcının bu dönemde İstanbul’da en fazla yatırım yaptığı sektörler ise hizmetler, perakende, inşaat-yapı ve makina-otomotiv olarak sıralandı. PERAKENDE LİSTE BAŞI 2020’nin ilk 9 aylık döneminde perakende ve hizmet en çok yatırım yapılan sektörler olarak yerini korudu. Pandemi öncesi dönemde bu sektörleri inşaat-yapı ve tekstil izledi. Ancak pandemiyle birlikte yabancı yatırımcılar üçüncü ve dördüncü sektör olarak sağlık ve bilişime yoğunlaştı. Pandemi sonrası dönemde ise sağlık ve bilişim yerine inşaat-yapı ve makina-otomotiv yatırımlarına ağırlık verdiler. SERMAYEDE YÜZDE 343 ARTIŞ Normalleşme döneminde pandemi dönemine göre sermaye değerinde yüzde 343, yatırımcı sayısı adedinde ise yüzde 367.36 artışla pandemi öncesi dönemdeki rakamlara ulaşıldı. Bu dönemde yatırımcı sayısı bakımından Suriye, İran, Irak, Ürdün ve Pakistan ilk sıralarda yer aldı. Sermaye değeri bakımından ise Suriye, İran, Almanya, Irak ve İngiltere ilk 5’e yerleşti. YÜZDE 80’İ LİMİTED ŞİRKET İstanbul Ticaret Odası’na yeni kayıt yaptıran yabancı sermayeli firmalar, çoğunlukla limited firma statüsünü tercih ediyor. Pandemiden önceki ve sonraki dönemlerde de bu veride değişiklik olmadı. Yeni kuruluşların yüzde 80’den fazlası limited şirket kategorisinde. İSVEÇLİ ŞİRKETLERDEN 5 YILDA 47.3 MİLYAR TL Türkiye’deki İsveçli şirketlerin son 5 yılda 47.3 milyar TL’lik katma değer yarattıkları belirtildi. ‘İsveçli Firmaların Türkiye’de Yarattıkları Değer Raporu’na göre, İsveçli şirketler 2018 yılı itibariyle Türkiye’deki istihdama 61 bin kişiden fazla katkı sağladı. İsveçli firmalarda yalnızca Ar-Ge departmanlarında çalışanların sayısı ise 1.000’i aştı. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yaşamına sunduğu katkıları ele alan rapor; İsveç Büyükelçiliği, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu, İsveç Ticaret ve Yatırım Konseyi Business Sweden ve Türkiye’deki İsveç Ticaret Odası’ndan oluşan ‘Team Sweden’ tarafından hazırlandı. İsveç menşeli 125’ten fazla şirket Türkiye’de faaliyet gösterirken, 400’den fazla İsveçli şirket de distribütörler ve acenteler kanalıyla çalışmalarına devam ediyor. Aralarında Türkiye’de 120 yıldan uzun süredir faaliyet gösteren Ericsson’la beraber Autoliv, H&M, IKEA, Lindex, Sandvik ve Securitas gibi global liderlerin de bulunduğu firmaların pek çoğu, Türkiye’yi satış ve ihracat merkezi olarak kullanıyor. Pakistan ve Hindistan gibi çeşitli Asya ülkeleri, Ortadoğu ve Afrika bölgelerini de Türkiye’den yönetiyorlar. Rapora ilişkin detayları paylaşan İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Ericson, İsveç’in Türkiye, Türkiye’nin de İsveç için ihracat yapılan ülkeler arasında 20’nci sırada olduğunu belirterek, “Araştırmamıza bilgi veren şirketler, 2014-2018 yıllarını kapsayan 5 yıllık periyodda Türkiye’nin Gayrisafi Katma Değeri’ne 47.31 milyar TL’lik katkıda bulundu. 2019 yılı sonunda bu katkı şirket başına ortalama 252 milyon TL olarak gerçekleşirken, yıllık toplam değer de 12.6 milyar TL’ye ulaştı” dedi. ORTADOĞU VE AB HİZMETİ, AFRİKA PERAKENDEYİ TERCİH ETTİ Normalleşme döneminde Ortadoğu ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler, İstanbul’da en fazla yatırımı hizmetler sektörüne yaptı. Afrika ülkelerinin yatırımda tercihi ise perakende oldu.

20 Ekim 2020 Salı

Yeni çağın mottosu kooperatif girişimcilik

Türkiye’de bakanlıkların adeta kümelenerek verdiği destek sayesinde kooperatifleşme hamlesi yaşanıyor. Bu çabayla faaliyetteki kooperatif sayısı 50 bine çıktı. Kooperatifler, üretim ve ihracattaki payını arttırırken, son 3 yılda kadın girişimcilerin kurduğu kooperatif sayısı da 111’e ulaştı. 2019 yılında 500 büyük sanayi kuruluşu listesine 5 kooperatif girişimi girerken, 2 marka da Türkiye’den dünya markası çıkarma programı olan TURQUALITY kapsamında gelişimini sürdürüyor. Söz konusu kooperatif girişimleri ve markaları, yeni kooperatiflere büyüme yolunda ilham veriyor. HABER: MÜGE BİBER Uluslararası Kooperatifler Birliği’ne göre kooperatifler dünyada yaklaşık 272 milyon kişiyi istihdam ediyor. 25 ülkenin en büyük 300 kooperatifinin yıllık cirosu ise 2.5 trilyon dolar. Dünya ekonomisinde kooperatiflerin ağırlığı artarken Türkiye’de de kooperatifler artık ölçeklerini büyüterek, markalaşma yolunda adım atıyor. BAKANLIKLAR DESTEK İÇİN KÜMELENDİ Bu gelişmenin en önemli nedeni ise son yıllarda devletin kooperatifleşmeyi özendirici desteği. Bakanlıklar adeta kümelenerek kooperatifleşmeyi teşvik edici önlemleri hızla alıyor. Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın destekleriyle Türkiye genelinde kooperatifler kanalıyla kullandırılan kredi, toplam 67 milyar liraya, desteklenen esnaf sayısı ise 1.1 milyona ulaştı. 40 SEKTÖRDE FAALİYETTE Devletin kooperatiflere verdiği destek ile eğitimden sağlığa, konuttan sigortacılığa, ulaşımdan tarımsal kalkınmaya, enerjiden kadın girişimciliğe kadar 40’a yakın sektörde 50 bin kooperatif faaliyet gösteriyor. 111 YENİ KADIN KOOPERATİFİ Ticaret Bakanlığı’nın görev alanı kapsamında ise toplamda yaklaşık 1.4 milyon ortağı olan 8 bin 750 kooperatif mevcut. Ayrıca kadın girişimcilere verilen ayrı destek ile son 3 yılda 26 bin 748 kişiye ulaşılarak, 111 yeni kadın kooperatifinin kurulması sağlandı. TURQUALITY KAPSAMINA ALINAN MARKA DESTEKLİ KOOPERATİFLER Uluslararası markalaşma potansiyeli olan firmaların küresel pazarlarda kendi markalarıyla bir oyuncu olabilmelerini sağlamak amacıyla Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturan Marka/TURQUALITY Programı’nda iki kooperatif de yer aldı. Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ile Konya Şeker Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesindeki Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi, bu programdan yararlanarak yurt dışında markalarını tanıtma imkanı buldu. 500 BÜYÜK LİSTESİNDELER Sanayi alanında en büyük kuruluşların belirlendiği ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ araştırmasında, büyüyüp markalaşan firmalar yer alıyor. Büyüyen firmalar, kooperatifleşmede yeni olan girişimcilere de umut ışığı oluyor. İşte o kooperatifler: * Konya Şeker San. ve Tic. A.Ş. (Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi): 49. sırada * Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş. (Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi): 126. sırada * Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği: 137. sırada * Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği hissedarı Gübre Fabrikaları T.A.Ş.: 196. sırada * Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği: 437. sırada DÜNYADA KOOPERATİFÇİLİK * Kanada’da her üç kişiden biri bir kooperatife üye. * Fransa’da kooperatifler 700 bin kişilik istihdam sağlıyor. * Japonya’da çiftçilerin yüzde 91’i kooperatiflerde örgütlü. * Kuveyt’teki perakende ticaretin yüzde 80’i tüketim kooperatiflerinden oluşuyor. * Bolivya’da ulusal birikimlerin dörtte biri kooperatifler tarafından yönetiliyor. YÜZDE 38’Sİ İSTANBUL’DA Ağustos ayında kurulan toplam +9 bin 496 şirket ve kooperatifin yüzde 38.17’si İstanbul’da, yüzde 9.81’i Ankara’da, yüzde 6.60’ı İzmir’de faaliyete geçti. Bu şirketlerin yüzde 1.52’sini ise kooperatifler oluşturdu. Ağustosta 144 kooperatif kurulurken, bunların 71’i konut yapı, 25’i işletme, 15’i tarımsal kalkınma kooperatifi olarak iş başı yaptı. BAKANLIKLARIN DESTEK VERDİĞİ KOOPERATİFLER Ticaret Bakanlığı * Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Kooperatifi * Çocuk Bakım Hizmetleri Kooperatifi * Deniz Yük Taşıma Kooperatifi * Deniz Yolcu Taşıma Kooperatifi * Eğitim Kooperatifi * Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi * Fikri Mülkiyet Hakları ve Proje Danışmanlığı Kooperatifi * Gayrimenkul İşletme Kooperatifi * Hizmet Kooperatifi * Hizmet ve Dayanışma Kooperatifi * İşletme Kooperatifi * Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi * Kalkınma Kooperatifi * Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi * Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi * Karşılıklı Sigorta Kooperatifi * Küçük Sanat Kooperatifi * Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifleri * Pazarcılar İşletme Kooperatifi * Sağlık Hizmetleri Kooperatifi * Site İşletme Kooperatifi * Tarım Satış Kooperatifi * Taşıma ve İşletme Kooperatifi * Tedarik ve Dağıtım Kooperatifi * Temin ve Tevzi Kooperatifi * Turizm Geliştirme Kooperatifi * Tüketim Kooperatifi * Üretim ve Pazarlama Kooperatifi * Yaş Sebze Meyve Kooperatifi * Yenilenebilir Enerji Üretim Kooperatifi Tarım ve Orman Bakanlığı * Pancar Ekicileri Kooperatifi * Sulama Kooperatifi * Su Ürünleri Kooperatifi * Tarım Kredi Kooperatifi * Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı * Konut Yapı Kooperatifi * Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi * Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı * Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi

20 Ekim 2020 Salı