2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi verilerinden derlenen bilgiye göre, devletin kişi ve kurumlardan aldığı paylar yeni yılda bütçenin gelir kalemleri içinde öne çıkacak. Buna göre, bütçeye kişi ve kurumlardan alınan paylarla 32 milyar 92 milyon 144 bin liralık gelir sağlanması bekleniyor. Kişi ve kurumlardan alınan paylar içinde en büyük gelir kaleminin 30 milyar 571 milyon 743 bin lirayla genel bütçeli idarelere ait paylar kaleminden sağlanması öngörülüyor. Genel bütçeli idarelere ait paylar arasında, düzenleyici ve denetleyici kurumlardan alınan paylar, tasfiye edilen fon gelirleri, GSM işletmelerinden alınan Hazine payları, bilgi teknolojileri ve iletişim kurumlarından alınan evrensel hizmet gelirleri, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi, trafik sigorta payları ve çevre katkı payları yer alıyor. EN FAZLA PAYLARDAN BİRİ DE GSM İŞLETMELERİNDEN Bu kapsamda, genel bütçeli idarelere ait paylar arasında en fazla gelirin 11 milyar 326 milyon 851 bin lirayla Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisinden sağlanması bekleniyor. Bu payı ise GSM işletmelerinden alınan Hazine payları izliyor. Söz konusu kalemden 6 milyar 16 milyon 53 bin liralık gelir öngörülüyor. Düzenleyici ve denetleyici kurumlardan alınan payların ise 3 milyar 547 milyon 852 bin lira olacağı tahmin ediliyor. Bilgi teknolojileri ve iletişim kurumlarından alınan evrensel hizmet gelirleri kalemi kapsamında da 1 milyar 217 milyon 146 bin lira gelir öngörüsünde bulunuldu. DEVLET PAYLARINDA MADEN HAKKI ÖNE ÇIKIYOR Kişi ve kurumlardan alınan paylar içinde diğer kalemi ise devlet payları oluşturuyor. Gelecek yıl 1 milyar 520 milyon 401 bin lira devlet payı geliri bekleniyor. Devlet payları ise madenlerden devlet hakkı ve petrolden devlet hissesi olmak üzere iki kalemden oluşuyor. Gelecek yıl madenlerden devlet hakkı olarak 318 milyon 630 bin lira, petrolden devlet hissesi olarak ise 1 milyar 201 milyon 771 bin liralık gelir hedefleniyor.

23 Ekim 2020 Cuma

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "2019 YılıAraştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması" sonuçlarını açıkladı. Söz konusu harcamanın gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 2018'de yüzde 1,03 iken, 2019'da yüzde 1,06'ya yükseldi.Ar-Geharcaması, 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 19,2 artarak 45 milyar954 milyonlira oldu. Ar-Geharcamalarında mali ve mali olmayan şirketler yüzde 64,2 ile en büyük paya sahipken, bunu yüzde 29,2 ile yükseköğretim takip etti. Kâramacı olmayan kuruluşlarcayapılanAr-Geharcamalarının da dahil olduğugenel devletAr-Ge harcamalarının, toplamAr-Geharcamaları içindeki payı ise yüzde 6,6 oldu. Personel harcamaları yüzde 51,6 ile en büyük harcama kalemini oluşturdu. Ar-Geharcamalarının 2019 yılında yüzde 56,3'ü mali ve mali olmayan şirketler tarafından finanse edilirken, bunu yüzde 29,4 ilegenel devlet, yüzde 12,8 ile yükseköğretim, yüzde 1,5 ile yurt dışı kaynaklarve yüzde 0,02 ile yurt içi diğer kaynaklartakip etti. AR-GEPERSONELİARTTI Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsindengeçen yıl toplam 182 bin 847 kişiAr-Gepersoneli olarak çalıştı. Bir önceki yıla göre TZE cinsindenAr-Gepersoneli sayısındakiartış yüzde 6,2 olarak hesaplandı. Sektörler itibarıyla dağılımına bakıldığında ise TZE cinsinden toplamAr-Gepersonelinin yüzde 62,9'u mali ve mali olmayan şirketlerde, yüzde 32,3'ü yükseköğretimde ve yüzde 4,9'u karamacı olmayan kuruluşların da dahil edildiğigenel devlet sektöründe yer aldı. TZE cinsinden kadınAr-Gepersonel sayısı, 2019'de 58 bin 224 kişiyle toplamınyüzde 31,8'ini oluşturdu. AR-GE PERSONELİNİN YÜZDE 32.8'İ DOKTORA VE ÜSTÜ EĞİTİM DÜZEYİNE SAHİP Öğrenim durumuna göre Ar-Ge personelinin yüzde 32,8'inin doktora ve üstü eğitim düzeyine sahip olduğu görüldü. Bunu sırasıyla yüzde 32,5 ile lisans, yüzde 24,6 ile yüksek lisans, yüzde 5,1 ile meslek yüksekokulu ve yüzde 5 ile lise ve altı kategorileri takip etti. TZE cinsinden Ar-Ge personelinin eğitim durumuna göre dağılımı ise sırasıyla yüzde 44,5 ile lisans, yüzde 21,6 ile yüksek lisans, yüzde 19,8 ile doktora ve üstü, yüzde 7,2 ile meslek yüksekokulu ve yüzde 6,7 ile lise ve altı izledi. İstatistiki BölgeBirimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzeye göre, aynı dönemdeAr-Geharcamalarının en yüksek olduğu bölgeyüzde 31,6 ile Ankara olurken, bunu yüzde 26,4 ile İstanbulve yüzde 9,5 ile Kocaeli, ardından Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesitakip etti. İmalat sektöründe Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimlerin ihracattaki payı yüzde 50,5 oldu.

23 Ekim 2020 Cuma

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda,Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘2019 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması’ sonuçlarını değerlendirdi. Ar-Ge konusunda sağlanan ilerlemeye dikkati çeken Varank, "2019'da Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı yüzde 1,06'yayükseldi. Son 10 yılın rekorunu kırdık.Özel sektör, inovasyon ruhunu tam da istediğimiz gibi ortaya koyuyor.Ar-Ge harcamalarının yüzde 64,2'sini, Ar-Ge finansmanının da yüzde 56,3'ünü özel sektör gerçekleştirdi" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Varank'ın paylaşımında yer verdiği grafiğe göre, 2009'da yüzde 0,8 seviyesinde bulunan Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı, 2013'te yüzde 0,81'e, 2018'de yüzde 1,03'e ve geçen yıl da yüzde 1,06'ya yükseldi.

23 Ekim 2020 Cuma

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKE) Resmi Gazete'de yayımlanan ilanına göre, teknik özellikleri ve durumu itibarıyla ihtiyaç fazlası hurda malzemeler, kapalı zarfla teklif alınarak satışa sunulacak. Söz konusu malzemeler arasında trafo ve ekipmanları, pvc-plastik, elektrik/elektronik, kağıt, izolatör, beton direk, konteyner (prefabrik), ahşap, büro malzemeleri, yatak ve tekstil,kesici ayırıcı, betonlu inşaat demiri, tüp, varil, jeneratör, demir çelik talaşı, alüminyum, araç parçaları, sondaj borusugibi çok sayıda parça yer alıyor. Hurdalara yönelik ihaleler, 3-5-10-12-17-19-24ve 26 Kasım'daAnkara'daki kurum merkezinde saat 14.00'te gerçekleştirilecek. Şartnameler, Ankara MKE Hurda İşletmesi Pazarlama ve Satış Müdürlüğü ile Kırıkkale, İzmir/Aliağa ve İzmit/Seymen MKE hurda müdürlüklerinden temin edilebilecek.

23 Ekim 2020 Cuma

Türkiye'nin Nairobi Büyükelçisi Ahmet Cemil Miroğlu, Türkiye ile Kenya arasındaki ekonomik ilişkilerle ilgili soruları yanıtladı. Kenya ile ekonomik ilişkileri geliştirmek istediklerini ifade eden Miroğlu, "İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2019 yılında 235 milyon dolara yükseldi.Kenya ile ilişkilerimizi yeni bir temelde kazan-kazan politikası üzerine kurmayı amaçlıyoruz" dedi. Miroğlu, Kenya'nın, Afrika Boynuzu ve Doğu Afrika'da güçlü bir oyuncu ve önemli bir ortak olduğunu vurguladı. KENYA'DAKİ TÜRK YATIRIMLARI ARTMALI Ahmet Cemil Miroğlu,Kenya'daki Türk yatırımlarının artması gerektiğini belirterek, bu ülkenin madencilik, savunma sanayi, enerji ve altyapı gibi alanlarda yatırım imkanlarınasahip olduğunu kaydetti. Miroğlu, Türk firmalarının Kenya'da faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, Türk Hava Yolları'nın da (THY) iki ülke siyasi ve ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesinde önemli bir rolüolduğunu aktardı. SAHRA ALTI AFRİKA'NIN EN BÜYÜK 3'ÜNCÜ EKONOMİSİ Bu arada, Uluslararası Para Fonu (IMF) raporuna göre, Kenya, Angola'yı geçerek Nijerya ve Güney Afrika'dan sonra Sahra Altı Afrika'nın en büyük 3'üncü ekonomisi oldu. Öte yandan, Türkiye, Kenya'ya ev eşyası, işlenmiş gıda, inşaat malzemeleri ve demir ihraç ederken, Kenya'dan kahve, çay ve taze meyve başta olmak üzere tarım ürünleri ithal ediyor.

23 Ekim 2020 Cuma